Emsal Mahkeme Kararı Trabzon Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/230 E. 2020/220 K. 25.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. TRABZON ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2019/230 Esas – 2020/220

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 09/01/2018
KARAR TARİHİ : 25/06/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 02/07/2020

İşbu dava, davalı vekili tarafından İstinaf yasa yoluna başvurulmuş olup Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi Başkanlığının 13.05.2019 tarih ve…Karar sayılı ilamı ile mahkememiz kararının kaldırıldığı anlaşıldığından dosya ele alınarak resen yenilenerek esas defterine kaydı yapıldı. Yapılan açık yargılaması neticesinde;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İSTEM :
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin murisi olan …’nin yapmış olduğu trafik kazası neticesinde vefat ettiğini. Vefat etmeden önce muris …’nin … Trabzon Şubesinden 01/09/2005 tarihinde araç kredisi kullandığını, krediye karşılık bankanın davalı sigorta şirketinden… poliçe numaralı ferdi kaza sigortasını müvekkillerinin murisine yaptırdığını. Poliçe yapıldıktan ve taksitlerin bir kısmı ödendikten sonra müvekkillerinin davalı sigorta şirketinden poliçe tutarı olan 91.500,00 TL’nin ödenmesi için talepte bulunulduğunu, ancak davalı sigorta şirketinin ödeme yapmadığını. Bunun üzerine müvekkillerinin davalı sigorta şirketi aleyhine mahkememizin…Esas (bozma sonrası… Esas) sayılı dosyası ile alacak davası açıldığını. Dava devam ederken müvekkillerinin kredileri ödemeye devam ettiğini, ancak bir aşamadan sonra kredileri ödeyemediklerini ve temerrüde düştüklerini. Müvekkilleri hakkında banka tarafından toplam 28.000,00 TL üzerinden Trabzon 1. İcra Müdürlüğünün… Esas sayılı dosyasıyla takip başlatıldığını, yine Trabzon 1. İcra Müdürlüğünün …Esas sayılı dosyasıyla rehinli olan aracın %40 fiyatına haczedilerek satıldığını. Davalı sigorta şirketinin murisin ölümü ile sigorta poliçesindeki meblağ olan 91.500,00 TL’yi müvekkillerine temerrüde düştüğü tarihte ödendiğinde müvekkillerinin 28.000,00 TL’sini bankaya ödeyerek kredi borcunun temerrüt tarihi olan 11/10/2005 tarihinde 63.500,00 TL’lik kısmının kalacağını. Ancak davalı sigorta şirketinin poliçede yazan tutarı 11/10/2005 tarihinde müvekkillerine ödemeyerek müvekkillerinin batmalarına neden olduğunu. Banka tarafından 28.000 TL üzerinden icraya verilen müvekkillerinin, murisin borcu banka tarafından yıllık % 80 faiz oranı uygulandığını. Müvekkilleri tarafından davalı sigorta şirketi aleyhine açılan mahkememizin… esas sayılı dosyasının 2015 yılında sonuçlandığını ve davalı sigorta şirketinin bankaların uygulamış olduğu faizin çok altında olan Merkez Bankasının uygulamış olduğu ticari faiz oranları ile birlikte toplamda 91.500,00 TL ana para, 173.500,00 TL faiz olmak üzere toplam 265.000,00 TL’nin Trabzon İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasından müvekkillerine ödendiğini. Aynı tarihte muhatap bankanın icra dosyasındaki alacağının müvekkilleri tarafından 20.000,00 TL üzerindeki maaş kesintileri ile yapılan ödemeler ve icra yoluyla araç satışından yatan paralar düşüldüğünde kalan borcun 300.000,00 TL’nin üzerinde olduğunu. Davalı sigorta şirketinin kaza tarihi olan 11/10/2005 tarihinde poliçeden kaynaklanan 91.500,00 TL ödemenin müvekkillerine zamanında ödenmesi halinde müvekkillerinin bankaya olan 28.000,00 TL olan borçlarını ödeyerek ellerinde 63.500,00 TL kalacağını, ancak davalı sigorta şirketinin olayı mahkemeye intikal ettirerek on yıl sonra müvekkillerine faiziyle birlikte 265.000,00 TL para ödediğini. Müvekkillerinin zamanında sigortadan parasını alamaması nedeniyle ekonomik sıkıntıya girerek battığını ve rehinli olan aracı bankanın %40 oranında sattığı ve dosya kefilinden 20.000,00 TL’nin üzerinde tahsilat yapılmasına rağmen dosya borcunun halen 300.000,00 TL’nin üzerinde kaldığını, davalı sigorta şirketi tarafından müvekkillerine poliçe borcunu faiziyle birlikte ödediğini, ancak buna rağmen müvekkillerinin ortaya çıkan zararının faiz miktarından çok üzerinde olduğunu, ortada faizle karşılanamayan zararın söz konusu olduğunu belirterek fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla 10.000,00 TL munzam zarar alacağının dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Duruşmalara gelen davacı vekili dava dilekçesi ve beyanlarını tekrarlamıştır.
SAVUNMA :
Davalıya dava dilekçesi ve duruşma gününün usulüne uygun olarak tebliğ edilmesine rağmen davalı yanca davaya süresinde cevap vermemiş, bilahare süresi dışında 06/11/2018 havale tarihli cevap dilekçesinde; mahkememizin … Esas (… Esas) sayılı dosyasında…’nin vefatı sebebiyle açılan davada verilen karar gereği Trabzon 4. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına asıl alacak 91.500,00 TL olmak üzere toplam 308.800,86 TL ödeme yapıldığını, teminatın tamamının ödendiğini, haksız ve iyi niyetli olmayan talebin doğrudan reddi gerektiğini, kesin hüküm itirazı doğrultusunda davanın doğrudan reddini, bu mümkün olmadığı takdirde teminat limiti tükendiğinden davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ekinde, dekont örneklerini sunmuştur.
DELİLLER VE DEĞERLENDİRİLMESİ:
Mahkememizin… Esas sayılı dosyası, iş bu dosyamız arasına alınmıştır. Dosyanın yapılan incelemesinde; davacılar … ve… tarafından davalı aleyhine ferdi trafik kaza sigortasından kaynaklanan tazminatın tahsili yönünde…Esas sayılı dosyasında dava açıldığı, anılan dosya ile yine mahkememizin … Esas sayılı dosyası ile davacı … A.Ş. tarafından davalılar …, … ve…A.Ş. aleyhine kredi sözleşmesinden kaynaklanan borcun ödenmesi için açılan davada, taraflarının ve dava konusunun aynı olduğundan bahisle birleştirilmesine karar verildiği anlaşılmıştır. Mahkememizce yapılan yargılama neticesinde 28/10/2008 tarih, … Esas ve …Karar sayılı kararı ile “davanın kabulüne” karar verildiği, verilen kararın temyiz edildiği, Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin … karar sayılı ilamı ile kararın bozulduğu, dosya mahkememizin … Esasına kayıt edilerek yapılan yargılama sonunda 25/12/2012 tarih, … Esas ve… Karar sayılı kararı ile “…davacı … ve… açmış olduğu davanın birleşen dosyada davacı … vekilinin vermiş olduğu ilk muvafakatın şartlı oluşu ve daha sonra bu dosya ile birleşen … esas sayılı dosya ile dava açtığı dikkate alınarak açılan davanın aktif husumetten reddine, ana dosyanın davacıları … ve…’nin kaza sigortası poliçesi sözleşmesi sebebiyle ödemiş oldukları miktarları dava etme hususunda muhtariyetine…” karar verildiği, kararın temyiz edildiği ve Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin …/12/2013 tarih, 2013/… Esas ve 2013/… Karar sayılı ilamı ile hükmün bozulmasına karar verilerek dosya… Esas numarasını almıştır. Birleşen dosya davacısı … A.Ş. davasından feragat etmiştir. Mahkememizce yapılan yargılama sonunda asıl davada 09/09/2015 tarihinde “…davanın kabulüne…” karar verildiği ve verilen kararın 05/11/2015 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
Trabzon İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası celp edilerek yapılan incelemesinde; davacı alacaklılar tarafından davalı borçlu aleyhine ilama dayalı yapılan icra takibinde, 91.500,00 TL asıl alacak, 9.720,00 TL ilam vekalet ücreti, 4.077,80 TL yargılama gideri, 78,25 TL işlemiş faiz, 173.702,10 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 279.078,15 TL’nin tahsili yönünde icra takibi başlatıldığı anlaşılmıştır.
Kapatılan Trabzon 1. İcra Müdürlüğünün …Esas sayılı dosyası celp edilerek dosya içerisine alınmıştır. İcra dosyasının yapılan incelemesinde; alacaklı … A.Ş. tarafından borçlu davacılar aleyhine taksitli ticari kredi rehin sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili yönünde 33.165,10 TL asıl alacak, 4.457,02 TL faiz ve 222,85 TL BSMV olmak üzere toplam 37.844,97 TL üzerinden icra takibi başlattığı anlaşılmıştır.
Kapatılan Trabzon 1. İcra Müdürlüğünün… Esas sayılı dosyasının sureti celp edilerek dosya içerisine alınmıştır. İcra dosyasının yapılan incelemesinde; alacaklı … A.Ş. tarafından borçlu davacılar aleyhine 23/11/2007 tarihli taksitli ticari krediden kaynaklanan alacağın tahsili yönünde 33.165,10 TL asıl alacak, 4.457,02 TL işlemiş faiz ve 222,85 TL BSMV olmak üzere toplam 37.844,97 TL üzerinden icra takibi başlatıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememiz dosyası YMM bilirkişi …’a tevdii edilerek rapor aldırılmasına karar verildiği, bilirkişi tarafından düzenlenen 02/10/2018 havale tarihli ön raporunda; Trabzon İcra Müdürlüğünün (Kapatılan Trabzon 1. İcra Müdürlüğü) …ve Trabzon İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyalarının hesabının çıkartılmasını talep ettiği, mahkememizce bu hususta icra müdürlüğüne müzekkere yazılarak kapak hesapları yaptırılarak dosya bilirkişiye verilmiş olup, bilirkişi tarafından düzenlenen 03/10/2018 havale tarihli bilirkişi raporunda özetle; “…kredi borcunun tahsil edilmesi halinde (91.500,00-70.111,30=21.388,70 TL) ana para zararının oluştuğu, araç bedelinin 70.000,00 TL olarak kabulü sonucu karar tensip tutanağında belirtilen 33.550,00 TL ihale satış bedelinin düşülmesi sonucunda (70.000,00-33.550,00=36.450,00 TL) aracı ihale sonucu satılmasından ötürü davacıların zararının oluştuğu, davacıların dava dışı …’a 15/10/2015 tarihi itibarıyla 239.845,86 TL tahakkuk etmiş işlemiş faiz olduğu, davalıdan tahsil ettiği faiz tutarının ise 173.702,10 TL olduğu, (239.845,86-173.702,10=66.143,76 TL) fazla faiz ödemesinin yer alacağı, faiz denkleştirme farklarından zararı oluştuğu, davacıların toplamda 123.982,46 TL zararının oluştuğu…” yönünde raporunu sunmuştur.
Bilirkişi raporu taraflara usulüne uygun olarak tebliğ olunmuştur.Davacılar vekili 23/10/2018 havale tarihli dilekçesi ile davasını ıslah ettiği ve ıslaha ilişkin harcını yatırdığı anlaşılmıştır. Islah dilekçesinin örneği davalıya usulüne uygun olarak tebliğ olunmuştur.
Kaldırma kararı öncesi yapılan yargılama sonucunda; Trabzon İcra Müdürlüğünün (Kapatılan Trabzon 1.İcra Müdürlüğü) …ve Trabzon İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyaları, Mahkememizin… Esas sayılı dosyası, YMM Bilirkişisi …’dan alınan bilirkişi raporu, ıslah ve tüm dosya kapsamı birlikte incelendiğinde; bilirkişi raporunun olay ve oluşa uygun karar vermeye yeterli olduğu anlaşılmıştır. Davalı vekilince sunulan beyan dilekçesinde poliçe limitinin tamamının ödendiğini, bu sebeple ilgili sigorta şirketinden yeniden munzam zarar adıyla talepte bulunamayacağına ilişkin itirazlarının Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 21/03/2005 tarih, … Karar, yine aynı dairenin 01/06/1995 tarih, …Karar sayılı ilamların içeriği de nazara alındığında, munzam zararın poliçe limiti ile ilgisinin olmadığı, bedelin geç ödenmesi nedeniyle davacının BK 105 maddesi gereğince poliçe limitine bağlı olmaksızın tazminat talep edebileceğine yönelik görüşleri de nazara alınarak poliçe limitinin tükendiğine ilişkin savunmalara itibar edilmemiştir. Davacıların murisi …’nin kullanmış olduğu araç kredisi sebebiyle davalı sigorta şirketine yaptırılan ferdi kaza sigortası poliçesinden kaynaklanan alacağın davalı sigorta şirketinin davacılara zamanında ödeme yapmayarak alacaklarını Mahkememizin (Yeni esas:…) … Esas sayılı dosyası ile kavuşmasına sebebiyet verildiği, bu sebeple raporuna itibar olunan bilirkişi …’ın raporunda ayrıntılı bir şekilde hesaplandığı üzere 21.388,70 TL ana para zararı, 36.450,00 TL aracın ihale sonucu satılmasından ötürü davacıların oluşan zararları ve 66.143,76 TL fazla faiz ödenmesinden kaynaklanan zarar olmak üzere toplamda 123.982,46 TL TBK 122 (BK 105) maddeleri uyarınca munzam zarar isteyebileceği, istenecek miktarın bilirkişi raporları ile belirgin hale geldiği de nazara alınarak yapılan ıslahta göz önünde bulundurulduğunda davacının davasının kabulüne karar verilmiştir.
Davalı vekili mahkememize sunduğu 04/03/2019 havale tarihli dilekçesi ile mahkememiz gerekçeli kararını istinaf etmiştir.
Davacı vekili mahkememize sunduğu 19/03/2019 havale tarihli dilekçesi ile istinaf talebine karşı cevaplarını ibraz etmiştir.
Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi Başkanlığının 13.05.2019 tarih ve…Karar sayılı ilamında özetle; “…Dosya üzerinde yapılan incelemede; mahkeme kararına esas alınan bilirkişi raporunun denetime elverişli olmadığı gibi bilimsel verilere de dayanmadığı karar vermeye elverişli olmadığı, öncelikle munzam zararının tespitinde davacıya ait aracın diğerinin 70.000 TL olarak kabul edilip, ihale sonucunda değerinin altında 33.550 TL’ye ihale edildiği ve sonuç olarak araçtan kaynaklanan zararının 36.450 TL olduğu, faiz zararının hesaplanmasında ise denetime elverişli bulunmadığı anlaşıldığından, davalının istinaf talebinin kabulü ile, mahkeme kararının ortadan kaldırılarak; sigorta hukukunda uzman bilirkişi, makine mühendisi bilirkişi, hesap uzmanı hukukçu bilirkişiden heyet oluşturularak, bilirkişilerden öncelikle aracın ihale yoluyla satış tarihi itibariyle rayiç değeri bulunarak bulunan rayiç bedelden ihale sonucunda satılan değer çıkarılarak araçtan kaynaklı munzam zararının tespiti, davacının mahkeme kararı ile alacağına uygulanan faiz oranı ile davacının icra yolu ile ödemiş olduğu faiz oranları denetime elverişli olarak karşılaştırılarak ödenen ve alınan faiz oranları arasında farktan oluşan munzam zararın dosya içerisinde bulunan icra dosyaları ve Trabzon Ticaret Mahkemesinin…esas sayılı dosyaları bilirkişiler tarafından incelenerek davacının munzam zararının tespiti yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiği…” bahisleriyle mahkememiz kararının kaldırılmasına karar verildiği bildirilmiştir.
Mahkememiz dosyası 24/12/2019 tarihinde bilirkişiler Hesap Uzmanı …, Hukukçu … ve Makine Mühendisi …’e tevdii edilmiş, bilirkişiler tarafından tanzim edilen 04/03/2020 havale tarihli bilirkişi raporunda özetle; İfade edildiği üzere kesinleşen Trabzon Asliye Ticaret Mahkemesi… E sayılı, …K sayılı dosyada, mahkeme kararında (mahkeme kararında. 91.500 TL’nin 18.11.2005 tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle ödenmesine karar verilmiştir) bilirkişi … tarafından hesaplanan davacıların sigorta şirketinden ferdi kaza tazminat alacağı (91.500 TL tazminat bedeli + 173.010-8? TL temerrüt faizi = 264.510,85 TL,dir. Ferdi kaza sigortasından kaynaklı borçla ilgili olarak Trabzon 4. İcra Dairesi … E sayılı dosyada. 15.10.2015 tarihli Karar Tensip Tutanağında, dosyanın borcunun borçlu tarafından ödendiği ifade edilmiştir, (icra emirinde talep kısmındaki miktarlar: 91.500 TL aidat alacağı, 9.720 TL ilanı vekalet ücreti, 4.077,80 TL yargılama gideri. 78,25 Tl. işlemiş yasal faiz ve 173.702.10 TL işlemiş faiz (ticari) olmak üzere toplam 279.078.15 TL). Açıklandığı üzere Trabzon Asliye Ticaret Mahkemesi… E sayılı, …K sayılı dava dosyasında davalı sigorta şirketinin sunduğu feragat beyanında haricen anlaşılan miktar yazılı değildir. Haricen anlaşılan miktarın sunulması durumunda ve İm miktar yukarda yaptığımız hesaplamalardan dalıa azsa (faiz, BMSV ve icra masrafları toplamı bakımından yapılacak hesaplamaya göre), sigorta hukukunda yer alan sigortanın zenginleşme aracı olarak kullanılmaması ilkesi gereği, feragat nedeniyle yapılan harici ödemenin dikkate alınması gerekliği kanaatindeyiz. Feragatnamedeki miktarların daha fazla olması durumunda ise. haricen, ödeme konusundaki anlaşmanın taraflar arasında geçerli olduğu dikkate alındığında sigorta şirketine karşı ileri sürülemeyeceği ve dolayısıyla yukarıda, yapılan hesaplamalar çerçevesinde munzam zararın tespiti gerektiğini, yapılan tespitler gereği rehinle satılan araç bakımından munzam zarar miktarı ise: (gerçek rayiç değeri – satış bedeli) 58.000,00 – 33.550,00 = 24.450,00 TL’dir. Bu durumda toplam zarar miktarı: (temerüt faizi, bsmv, icra masrafları) 97.831,48 TL + (ARAÇ MUNZAM ZARARI) 24.450,00 122.281.48 TL sonuç olarak davacıların talep edebileceği toplam munzam zararın 122.281,48 TL olduğu bildirilmiştir.
Dosya içerisinde bulunan tüm kanıt ve belgeler bir arada değerlendirildiğinde;
Davacı tarafça; vefatından önce kredi kullanan ve bu kredi dolayısı ile davalı sigorta şirketi bünyesinde hayat sigortası yaptırmış olan murislerinin vefat ettiği, davalı sigorta şirketince rizikonun gerçekleşmiş olmasına rağmen ödeme yapılmadığı, kredi borcunun bir kısmının davacılarca ödenmesine rağmen kalan kısmının ödenememesi sebebi ile kredi borcuna yüksek miktarda faiz işlediği ve kendilerine ait olan aracın kredi borcuna mahsuben icra kanalı ile değerinin altında bir bedelle paraya çevrildiğinden bahisle uğradıkları munzam zararın tazmini için görülmekte olan dava açılmıştır.
Mahkememizce istinaf kaldırma ilamı öncesinde yapılan yargılama sonucunda davanın ıslah edilmiş haliyle kabulü ile, 123.982,46 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılara verilmesine karar verilmiş ve bu kararımız, istinaf edilmesi üzerine Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi Başkanlığının 13.05.2019 tarih ve…Karar sayılı ilamı ile kaldırılarak, ”sigorta hukukunda uzman bilirkişi, makine mühendisi bilirkişi, hesap uzmanı hukukçu bilirkişiden heyet oluşturularak, bilirkişilerden öncelikle aracın ihale yoluyla satış tarihi itibariyle rayiç değeri bulunarak bulunan rayiç bedelden ihale sonucunda satılan değer çıkarılarak araçtan kaynaklı munzam zararının tespiti, davacının mahkeme kararı ile alacağına uygulanan faiz oranı ile davacının icra yolu ile ödemiş olduğu faiz oranları denetime elverişli olarak karşılaştırılarak ödenen ve alınan faiz oranları arasında farktan oluşan munzam zararın dosya içerisinde bulunan icra dosyaları ve Trabzon Ticaret Mahkemesinin…esas sayılı dosyaları bilirkişiler tarafından incelenerek davacının munzam zararının tespiti yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiği” şeklinde yargılama sırasında yapılması gerekenler belirtilmiştir.
Mahkememizce Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi Başkanlığının 13.05.2019 tarih ve…Karar sayılı ilamı sonrasında yapılan yargılamada; istinaf kaldırma ilamında belirtildiği gibi, Hesap Uzmanı …, Sigorta Hukukçusu … ve Makine Mühendisi …’den oluşan bilirkişi kuruluna dosyamız tevdi edilerek istinaf ilamında belirtilen hususlar dikkate alınarak inceleme yapılması istenilmiş, bilirkişi kurulu tarafından tanzim edilen 04/03/2020 havale tarihli bilirkişi raporunda özetle; temerrüt faizi, bsmv, icra masrafları için 97.831,48 TL, aracın icra kanalı ile satışından kaynaklı 24.450,00 TL olmak üzere toplam 122.281.48 TL toplam munzam zararın söz konusu olduğu bildirilmiştir. Sunulan bilirkişi kurulu kararı Mahkememizce de hüküm kurmaya elverişli bulunmuş olup davacının davasının kısmen kabulüne karar vermek gerektiği kanısına varılmış ve aşağıdaki hüküm tesis olunmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1- Davanın ıslah edilmiş hali ile KISMEN KABUL – KISMEN REDDİ ile; 122.281,48 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak DAVACILARA ÖDENMESİNE. Fazlaya dair davanın REDDİNE.
2- Alınması gereken toplam 8.353,04 TL’den peşin alınan 170,78 TL ve ıslah esnasında alınan 1.946,54 TL’nin mahsubu ile bakiye 6.235,72 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR YAZILMASINA.
3- Davacı kendisini vekil ile temsil ettiğinden kabul edilen miktar üzerinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne göre hesaplanan 15.566,74 TL’nin davalıdan alınarak DAVACIYA ÖDENMESİNE.
4- Davalı kendisini vekille temsil ettiğinden red edilen miktar yönünden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne göre belirlenen 1.700,98 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak DAVALIYA ÖDENMESİNE.
5- Davacı tarafından yapılan toplam 4.340,42 TL yargılama giderinden davanın kabul oranına göre hesaplanan 4.2800,87 TL’sinin davalıdan alınarak DAVACIYA ÖDENMESİNE. Bakiye kalan kısmın davacı üzerinde BIRAKILMASINA.
6- Yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın karar kesinleştiğinde HMK’nun Gider Avansı Tarifesinin 5. Maddesinin 1. Fıkrası gereğince davacı tarafından iban numarası bildirilmiş ise iadenin elektronik ortamda hesaba aktarılarak, iban numarası bildirilmemiş ise masrafı avanstan karşılanmak suretiyle PTT vasıtasıyla DAVACIYA İADESİNE.

Dair, Davacı vekili yüzüne, davalı vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 25/06/2020