Emsal Mahkeme Kararı Trabzon Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/224 E. 2022/331 K. 01.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. TRABZON ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2019/224 Esas – 2022/331

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 12/06/2019
KARAR TARİHİ : 01/03/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 27/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İSTEM :
Davacı vekili tarafından mahkememize sunulan 12/06/2019 tarihli dava dilekçesinde özetle; … tarihli Kaza Tespit Tutanağı, … tarihli bilirkişi raporu, … tarihli bilirkişi raporu ve Trabzon 6. Asliye Ceza Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası içerisinde mevcut bilgi ve belgelere göre; … günü saat 19:50 sıralarında …, sevk ve idaresindeki …’e ait … plakalı minibüs ile Trabzon ili, Ortahisar ilçesi, Akkaya mahallesinde Trabzon istikametine doğru seyir halinde iken Aktopark mahallesine yöneldiğinde, aracın gidiş istikametine göre yolun ilerisinde sağa dönemeç ve yerleşim yeri azami km hız sınırlaması işaret levhası bulunmasına, kendisini harici olarak hataya zorlayan cisim ya da durum bulunmamasına rağmen 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’ nun 52-a maddesini, Karayolları Trafik Yönetmeliği’nin 94 ve 101. maddelerini ihlal etmek suretiyle ölümlü ve maddi hasarlı trafik kazasının meydana gelmesine sebebiyet vermiştir. Sürücü …’in asli ve tam kusuru neticesinde gerçekleşen mezkûr trafik kazası nedeniyle müteveffa … vefat etmiştir. Dava konusu ölümlü ve maddi hasarlı trafik kazası nedeniyle sürücü hakkında taksirle ölüme neden olma suçundan dolayı iddianame düzenlenerek Trabzon 6. Asliye Ceza Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile kamu davası açılmıştır. Davalı … hakkındaki ceza yargılaması halen devam etmektedir. Sayın mahkemenizce de bilindiği, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kararı ve Yargıtay 4. Hukuk dairesi kararında vurgulandığı üzere; destekten yoksun kalma tazminatının konusu, desteğin yitirilmesi nedeniyle yoksun kalınan fiili veya farazi bir zarar olup amacı ise desteğin ölümünden önce destekten yoksun kalanın sosyal ve ekonomik durumunun, desteğin ölmesinden sonra da aynı düzeyde kalmasını sağlamaktır. Olaydan sonraki dönemlerde destek olmasa bile onun zamanındaki gibi aynı şekilde yaşayabilmesi için muhtaç olduğu paranın ödettirilmesidir. Dolayısıyla haksız eylem sonucu yaşamını yitiren kimsenin yakınları TBK Md. 53/3 maddesine dayanarak ölen kimsenin uğradığı zararın ödetilmesini isteyebilir. Diğer yandan desteğin sadece parasal nitelikte bulunması zorunlu olmayıp hizmet edimleri de destek sayılmaktadır. Trafik kazası öncesinde müteveffa … emekli olup, ailesinin geçimini emekli maaşının yanı sıra tarım arazilerini işleyerek ve fındık yetiştiriciliği yaparak sağlamaktaydı. Diğer bir deyişle müteveffanın ailesine iki yönlü desteği söz konusu idi. Bu husus dinlenecek tanık beyanlarından da açıkça anlaşılacaktır. TMK 186. Maddesine göre aile birliğini eşler birlikte yönetirler. Dolayısıyla kocanın kadına ve kadının kocasına bakma mükellefiyeti vardır. Eş ailenin geçimine yaptığı yardımlar veya hizmetler ile yahut her ikisiyle birlikte birden destektir. Müvekkil … müteveffa …’ ın eşi ve olup trafik kazasının meydana geldiği tarihte 63 (… doğum tarihi) yaşındadır. Müvekkilimiz söz konusu trafik kazası neticesinde eşinin ölümü nedeniyle büyük bir üzüntü içine düşmüş, bunun yanında müteveffanın çift taraflı desteğinden yoksun kalmıştır. Zira müvekkilin tüm ihtiyaçları eşi … tarafından karşılanmaktaydı. Ayrıca müvekkilin yaşı göz önünde bulundurulduğunda çalışması mümkün olmadığı gibi yine yaşı ve örf adet itibariyle de tekrar evlenmesi muhtemel görünmemektedir. Müvekkil … müteveffa …’ ın çocuğudur. Müvekkil her ne kadar evli ve 48 yaşında olsa da müteveffa ile aralarındaki destek ilişkisi müvekkilin tüm yaşamı boyunca devam etmiştir. Zira müvekkil … ve eşinin ekonomik durumunun kötü olması, yine müvekkilin kanser tedavisi görmüş ve hala kontrollerinin devam ediyor olması, ayrıca kronik böbrek rahatsızlığının, yürüyüş bozukluğunun bulunması nedeniyle müteveffa, baba olarak desteğini müvekkile tüm yaşamı boyunca sürdürmüş olup, ölmese idi söz konusu desteği yine devam edecekti. Dilekçemiz ekinde sunulan Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumu Trabzon İl Sağlık Müdürlüğü Genel Sekreterliği Trabzon Akçaabat Haçkalı Baba Devlet Hastanesi’ nin … tarihli engelli sağlık kurulu raporunda da müvekkilin %57 oranında engelinin olduğu tespit edilmiştir. TBK’nın 56. Maddesinde düzenlenen manevi tazminat hükümlerinin ikinci bendinde “Ağır bedensel zarar veya ölüm halinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir.” denmektedir. Davalı …’in tam ve asli kusurlu hareketleri ile meydana gelen trafik kazası sonucunda müteveffa … feci şekilde can vermiştir. Müvekkillerimiz yaşanan bu olay neticesinde tarifi zor acı ve ıstırap içine düşmüş, acı ve elem sosyal hayatlarını önemli ölçüde bozmuş, aile fertlerinde fiziksel ve ruhsal açıdan büyük yıkıma neden olmuştur. Müteveffanın ölümü ile sarsılan müvekkillerimiz tarifi zor olan bu elemi unutamamakta, gündelik işlerini yaparken dahi zorlanmaktadırlar. Müvekkillerimizden … müteveffanın eşi olup, … vefat etmeden önce birlikte yaşamaktaydılar. Ancak mezkur trafik kazası neticesinde müvekkil hayat arkadaşını kaybetmiş, hayatını artık yalnız geçirmek zorunda kalmıştır. Yine diğer müvekkillerimiz de müteveffanın çocukları olup, babalarını hiçbir kusuru bulunmadığı bir kazada feci şekilde kaybetmenin acı ve ıstırabı ile yaşamaya çalışmaktadırlar. Davalı sürücünün kusuru ve dikkatsizliği sonucu müteveffanın ölümüne neden olması ile ilgili pişmanlığını ve üzüntüsünü ortaya koymak adına müvekkillerimize başsağlığı dilememiş ve geçmiş olsun dileğinde bulunmamış olması müvekkillerimizin acısını daha da artırmıştır. Kazanın oluşumuna sebebiyet veren … plaka sayılı araç davalı sigorta şirketi tarafından … nolu poliçe ile sigortalanmıştır. Davalı sigorta şirketi, poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında BİR KİMSENİN ÖLÜMÜNE VEYA YARALANMASINA VEYA BİR ŞEYİN ZARARA UĞRAMASINA SEBEBİYET VERMİŞ OLMASINDAN DOLAYI 2918 SAYILI KARAYOLLARI TRAFİK KANUNUNA GÖRE İŞLETENE DÜŞEN HUKUKİ SORUMLULUKTAN ZORUNLU SİGORTA LİMİTLERİNE KADAR SORUMLUDUR. Kusursuz müteveffa yönünden tam ve asli kusurlu olan davalı …’ in haksız fiili neticesinde … feci şekilde vefat etmiştir. İcra ve iflas kanununun 257. maddesi “ Vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarının ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir.” denmiş ve dava konusu olayda da ihtiyati haczin şartları oluşmuştur. Mahkemece takdir edilecek tazminatın fiili sonuca dönüşebilmesi, müvekkillerimizin bu alacağa ulaşabilmesi ve dava sırasında hak kaybına uğramaması adına dava sonuçlanıp karar kesinleşinceye kadar, 2 ve 3 nolu davalıların malvarlığı araştırmasının yapılarak adlarına kayıtlı araç veya gayrimenkul bulunması halinde bu araçlar ve gayrimenkuller üzerine (başka kurumlarca veya davalarda üzerine tedbir, haciz ve/veya rehin bulunması ihtimali değerlendirilerek) müvekkillerimizin talep edilen zararları kadar olmak üzere; 3. Şahıslara devrini önlemek maksadıyla UYAP ÜZERİNDEN TEMİNATSIZ OLARAK İHTİYATİ HACİZ KONULMASINA karar verilmesini talep etme zaruretimiz hasıl olmuştur. Davacı müvekkiller, uğradıkları maddi ve manevi zararların giderilmesi amacıyla öncelikle sigorta şirketine başvuru yapılmış ardından zorunlu arabuluculuğa başvurulmuştur. Ancak yapılan görüşmeler olumsuz neticelenmiş olup, arabuluculuk son tutanağını dilekçemiz ekinde sunuyoruz. Bu nedenlerle, fazlaya ilişkin dava ve talep haklarımız saklı kalmak kaydıyla;  Trabzon 6. Asliye Ceza Mahkemesi’ne müzekkere yazılarak … Esas sayılı dosyasının celbine, Davalı … A.Ş. ’ye müzekkere yazılarak … plakalı aracın … nolu poliçe ve hasar dosyasının celbine, Maddi tazminata ilişkin belirsiz alacak davamızın kabulü ile DESTEKTEN YOKSUN KALMA TAZMİNATI olarak şimdilik davacılardan … için 1.000,00 TL, … için 1.000,00 TL olmak üzere toplamda 2.000,00 TL’ye kaza tarihinden itibaren başlayacak yasal faiziyle birlikte davalılardan (sigorta şirketi yönünden poliçe limitleriyle sınırlı olmak üzere) tahsili ile davacılara ödenmesine, maddi tazminat yönünden bilirkişi incelemesi sonucunda belirlenecek tutara göre talebimizi belirli hale getirmek ve fazlaya ilişkin talebimizi sunmak üzere tarafımıza süre verilmesine, MANEVİ TAZMİNAT bakımından; müvekkiller … yönünden 40.000,00 TL; diğer davacılar …, …, …, … yönünden ise 20.000,00’er TL olmak üzere TOPLAM 120.000,00 TL’nin kaza tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte tahsili ile davacılara ödenmesine, Yargılama giderlerinin ve avukatlık ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili dava dilekçesi ekinde delillerini ibraz etmiştir.
Duruşmaya gelen davacı vekili dava dilekçesini tekrarla davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA :
Dava dilekçesi ve tensip zaptı davalılara usulüne uygun tebliğ edilmiştir.
Davalı … A.Ş. vekili tarafından mahkememize sunulan 12/07/2019 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Müteveffa Çocuklarının Destek Ve Muhtaçlık Yaş Sınırını Geçmiş Olup, Her Durumda Sözü Edilen Davacıların Taleplerinin Reddi Gerekir. Davacıların talebine Konu “Destekten Yoksun Kalma Tazminatına” İlişkin Tazminat Hesabının Zms Sigortası Genel Şartları A.5/Ç Maddesi Ve Ekinde Yer Alan Esaslara Göre Yapılması Gerekmektedir. Bu durumda destek tazminatı zararının, 01.06.2015 yürürlük tarihli Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının ekinde yer alan esaslara göre belirlenmesi gerektiğini, aksi bir hesaplamanın kanuna ve genel şartlara aykırı olacağını beyan ederiz. Bilindiği üzere KZMSS sigortası ile işletenin veya araç sürücüsünün kusurlu davranışı bu tür sigorta ile teminat altına alınmaktadır. Maddi giderler için geçerli olan teminat her halükarda verilecek bir teminat olmayıp KZMSS sigortası kapsamında müvekkil sigorta şirketinin sorumluluğu sigortalısının kusuru oranındadır. Sigortacının tazminat sorumluluğu, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1 maddesi yollamasıyla 85/1 maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre Sigorta kuruluşu, oluşan riziko sebebiyle İşleten, zarar görenlere karşı hangi oranda temerrüt faizi ödemesi gerekiyor ise, onun hukuksal sorumluluğunu üzerine alan Sigorta Kuruluşunun da aynı oranda temerrüt faizi ödemekle yükümlü olacaktır. Dolayısıyla işletenin sorumlu tutulamayacağı bir faiz türünden, onun sorumluluğunu üzerine alan Trafik Sigortacısının sorumlu tutulabilmesi mümkün değildir. Ayrıca söz konusu olayın işleten açısından haksız fiilden kaynaklanan bir olay olduğu, müvekkil şirketin de yasal olarak işletene düşen hukuki sorumluluğu üstlendiği göz önüne alındığında haksız fiilden kaynaklanan olaylarda ise ancak yasal faizin talep edilebileceği izahtan vareste olup Yargıtay kararlarıyla da sabittir. KTK 99. ve TTK 1427. maddeleri uyarınca sigorta tazminatı ödeme yükümlülüğünün, ancak sigorta şirketine ihbar ile başlayacağını, müvekkil şirkete usulüne uygun olarak ihbar yapıldığının ve tazminatın hesabına esas olabilecek tüm belge ve bilgilerin ibraz edildiğinin ispat görevinin davacı yana ait olduğunu, ancak bu yükümlülüklerin yerine getirilmesiyle müvekkil şirketin temerrüdünden bahsedilebileceğini bu vesile ile beyan ederiz. Davacı … yönünden destekten yoksun kalma şartları oluşmadığından müvekkil şirketin sorumluluğundan bahsedilemeyecektir. Dolayısıyla müvekkil şirketin temerrüde düşmediği dikkate alındığında yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulamayacağı açıktır. Bu nedenlerle, Tazminat hesabının ZMS Sigortası Genel Şartları A.5/ç maddesi ve ekinde yer alan esaslara göre yapılmasını Davacılardan … için destekten yoksun kalma tazminatı şartları oluşmadığından haksız davanın reddini, Her durumda muaccel bir alacak oluşmadığı için müvekkil şirketin temerrüde düşmediği dikkate alınarak yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmamasını talep etmiştir.
Bir kısım davalılar vekili tarafından mahkememize sunulan 05/08/2019 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; 1/06/2018 tarihinde davacıların desteğinin meydana gelen kazada müvekkil …’in sürücü olduğu ve diğer müvekkil …’in ise ruhsat sahibi olması sebebiyle işleten olarak iş bu davanın davalısı konumundadır. 11/06/2018 günü saat 17.50 sıralarında müvekkil …’in sevk ve idaresinde ve …’e ait … plakalı minibüs île Trabzon ili Ortahisar İlçesi Akkaya Mahallesinde Trabzon istikametine doğru seyir halinde iken Aktopark mahallesine yöneldiğinde, istikametinde ki ve görüş açısında olmayan yol üstünde ki araç karşısına çıkmıştır; değerlendirilmesi gereken yayaların veya araçlarını yol üzerine park etmiş araç sürücülerinin kusurlu bir davranışının olup ofmadrğıdır. Müvekkilin trafik kurallarına uygun şekilde hareket ettiği tespit edildikten sonra kusur tespiti doğru ve kesin olarak yapılmalıdır. Söz konusu kazaya ilişkin yargılama Trabzon 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasında yargılama devam etmektedir. Yapılan yargılama neticesinde müvekkil …’in kusur oranı tespit edilecektir. Bu aşamada müvekkilin davacılar tarafından tam ve asli kusurlu olarak gösterilmesi evrensel hukuk kurallarına aykırılık teşkil etmektedir. meydana gelen bu kazada kusurlu olup olmadığı henüz belirlenmemiştir. Ancak davacılar dava dilekçesinde soruşturma ve kovuşturma da aldırılan bilirkişi raporlarını öne sürerek müvekkil …’ln asli ve tam kusurlu olarak bulunduğunu iddia etmektedirler. Önemle belirtmek gerekir ki Trabzon 6. Asliye Ceza Mahkemesin de yapılan yargılamada dosya incelenmek Ü2ere İstanbul Adli Tıp İhtisas Daire Bakanlığıma tevdii edilmiştir. Bu nedenle dava dilekçesinde belirtilen … tarihli ve … tarihli bilirkişi raporları eksik inceleme ve hatalı değerlendirme sonucunda tanzim edilmiştir. Bu nedenle belirtmiş olduğumuz üzere dosyanın İstanbul Adli Tıp İhtisas Daire Başkanlığına tevdi edilerek incelenmesi talebimiz doğrultusunda kabul edilerek dosya Trafik İhtisas Daire Başkanlığına gönderilmiştir. Destekten yoksun kalma tazminatı, ölenin sağ kalan çocuklarının eğitim durumları gibi özel durumları yok ise destek ve muhtaçlık yaş sınırının geç 22 yaş olduğu kabul edilmeli, 22 yaşından sonrası dönem için destek hesabı yapılmamalıdır. Bu doğrultuda Yerleşik Yargıtay Kararlan bulunmaktadır. Davacıların bağlı bulundukları Sosyal Güvenlik Kurumu tespit edilerek, mükerrer ödemeyi ve haksız zenginleşmeyi önlemek için kurum tarafından davacılara ödenen herhangi bir gelirin bulunup bulunmadığı, bulunuyor ise peşin sermaye değerinin sayın Mahkemenizce tespitini talep etmekteyiz. Zir davacıları SGK’dan herhangi bir ödenek almış ise Kurum tarafından Müvekkillerden rücu ihtimali doğacaktır. Davacılann destek tazminatı tespiti halinde SGK’dan aynı kazadan dolayı aynı rücu talepleriyle karşı karşıya kalmaması için bu konuda Mahkemenizce araştırma yapılması gerekmektedir. Bu sebeple SGK’dan rücuya tabi bir ödeme alınıp alınmadığının tespitini talep etmekteyiz. Dava konusu olayda kusur dağılımı ve davacının varsa maluliyet durumu tespit edildikten sonra, maddi tazminat taleplerinin netleştîrebilmesi için aktüer bilirkişiden aktüer raporu alınmasını talep etmekteyiz. Aktüerya Hesabı Yapılırken, Aküter Siciline Kayıtlı Aktüerya Uzmanında Rapor Alınması gerekmektedir. Zira 03.06.2007 tarihli 5684 sayılı sigortacılık Kanunu’na dayanılarak çıkarılan ‘Aktüer Yönetmeliği’ ilgili hükümleri uyarınca, bir kişinin aktüer unvanı alabilmesi için belirli fakültelerden mezun olması gerekmektedir. Bu nedenle öncelikle usul gereği bilirkişinin uzmanlığı hazırlayacağı rapora uygun olmalıdır. Nitekim HMK md. 268/2 gereği ‘Kanunların görüş bildirmekle yükümlü kıldığı kişi ve kuruluşlara görevlendirildikleri konularda bilirkişi olarak öncelikle başvurur/ Aktüerya Siciline kayıtlı sigorta aktüerlerf de bu kişiler arasında yer aldığından, bilirkişi hususunda öncelikle başvurulması gereken kişiler aktüerler olduğu kanaatindeyiz. Manevi zararın para ile tazmin ve telafisi, hiçbir zaman haksız kazanca ve sebepsiz zenginleşmeye kaynak teşkil etmemelidir. Yargıtay Hukuk Dairelerinin yerleşik içtihatları göz önünde bulundurulduğunda manevi tazminatın miktarı bir tarafın zenginleşmesine neden olmamalı bununla birlikte manevi tazminatın amacı zarar uğrayanda huzur duygusu uyandırmak olup, miktarın belirlenmesinde takdir hakkı kullanılırken objektif ölçülere dikkat edilmesi gerekmektedir. Bu nedenlerle, tarafların kusur oranının tespit edîlmesine,aktüer siciline kayıtlı Aktüerya Uzmanınca Tazminat Hesabı Yaptırılmasına, kaza tarihinden itibaren faiz talebinin reddine,haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE DEĞERLENDİRMESİ:
Ortahisar İlçe Emniyet Müdürlüğü, Trazbon SGK İl Müdürlüğü, … A.Ş., Trabzon Trafik Tescil ve Denetleme Şube Müdürlüğü, cevabi yazıları ile mahkememizce istenilen bilgi ve belgelerin gönderildiği anlaşılmıştır.
Trabzon 6. Asliye Ceza Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası,
Davacı vekili mahkememize sunduğu 02/08/2019 havale tarihli dilekçesi ile davalı … A.Ş.’nin cevap dilekçesine karşı cevaplarını ibraz etmiştir.
Aktüerya Uzmanı … tarafından tanzim edilen 22/02/2021 havale tarihli bilirkişi raporunda özetle; …’ın vefatı nedeniyle davacı eşi … için destekten yoksun kalma zararının 150.778,29 TL olduğu, …’ın vefatı nedeniyle davacı kızı … için destekten yoksun kalma zararının 88.049,22 TL olduğu bildirilmiştir.
Davacı vekili mahkememize sunduğu 26/02/2021 havale tarihli dilekçesi ile bilirkişi raporuna karşı beyan ve itirazlarını ibraz etmiştir.
Aktüerya Uzmanı … tarafından tanzim edilen 31/01/2022 havale tarihli bilirkişi raporunda özetle; … tarihinde meydana gelen olay sonucunda; muris …’ın hayatını kaybetmesinde kendisinin kusuru olmadığı, … plakalı araç sürücüsü …’in tek kusurlu olduğu göz önüne alınarak yapılan hesaplama neticesinde; Davacı eş …’m 347.142,40 TL destekten yoksun kalma tazminatı talep edebileceği, … nolu poliçe ile sigortalanan … plakalı aracın kişi başına ölüm/sakatlanma teminat limitinin 330000,00 TL olması nedeniyle davalı sigorta şirketinin hesaplanan tazminat bedelinin 330.000,00 TL’lik kısmından sorumlu olduğu, Yargıtay içtihatları uyarınca kız çocuğun destek süresi 22 yaşında son bulmakla birlikte Sayın Mahkeme tarafından müteveffa vefat etmeseydi kalan ömrü boyunca kız çocuğu …’a destek olacağına kanaat getirilmesi halinde davacı eşin 277.713.92 TL, kız çocuk …’un 138.856,96 TL destekten yoksun kalma tazminatı talep edebileceği, davalı sigorta şirketin sorumluluğun eş yönünden 220 000,00 TL, kız çocuk yönünden 110.000,00 TL ile sınırlı olacağı sonucuna varıldığı bildirilmiştir.
Davacı vekili mahkememize sunduğu dilekçesi ile davasını maddi tazminat yönünden ıslah etmiştir.
Davalı … A.Ş. vekilince mahkememize sunulan 15/02/2022 havale tarihli dilekçesi ile bilirkişi raporuna karşı itirazlarını ibraz etmiştir.
Dosya içerisinde bulunan tüm kanıt ve belgeler bir arada değerlendirildiğinde;
Dava konusu uyuşmazlık, trafik kazasından kaynaklanan zarar nedeniyle zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçesi kapsamında davalı sigortaya karşı açılan destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat talebine ilişkindir. Dosya içerisine getirtilen 11/06/2018 tarihli kaza tespit tutanağı Trabzon 6. Asliye Ceza Mahkemesi’nin … Esas sayılı dava dosyası … poliçesi ve cevap yazıları, Trabzon SGK İl Müdürlüğünden gelen müzekkere cevapları … tarihli Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi tarafından düzenlenen kusur raporu birlikte değerlendirildiğinde olayın 11/06/2018 tarihinde sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı minibüs ile kireçhane istikametinden ortahisar yönüne seyir halinde iken virajlı kesime geldiğinde aracın direksiyon hakimiyetini kaybederek yolun sol tarafından yoldan çıkıp maktul yaya …’a çarpması, banket üzerinde park halinde bulunan … plakalı otomobilin sol ön yan kısımlarına çarpması ve banket üzerinde park halinde bulunan … plakalı minibüsün arka kısımlarına çarpması neticesinde ölümlü trafik kazasının meydana gelmiş olduğu, sürücü …’in sevk ve idaresindeki minibüs ile virajlı kesime geldiğinde mahal şartlarına göre hızını her an tedbir alabilecek şekilde ayarlaması gerekirken bu hususa riayet etmediği sevk ve idare hatası ile direksiyon hakimiyetini kaybederek maktul yaya ve park halindeki araçlara önlemsizce çarptığı ve kazanın oluşumunda dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davranışı ile asli kusurlu bulunduğu, maktul yaya …’ın ise çarpma eylemi karşısında alabileceği herhangi önlem bulunmadığından olayın meydana gelmesinde kusursuz olduğu, anlaşılmıştır. Mahkemece toplanan tüm deliller doğrultusunda davacıların destekten yoksun kalma zararının tespiti için dosya aktüer bilirkişiye tevdi olunmuştur. Aktüer bilirkişi tarafından düzenlenen 28/01/2022 tarihli nihai raporda davacı eş …’ın 347.142,40 TL destekten yoksun kalma tazminatı talep edebileceği, davacı çocuk …’un 138.856,96 TL destekten yoksun kalma tazminatı talep edebileceği ancak davalı sigorta şirketinin poliçe teminat limiti uyarınca sorumluluğunun davacı eş yönünden 220.000,00 TL davacı kız çocuk yönünden 110.000,00 TL ile sınırlı olacağı belirtilmiştir. Mahkemece alınan aktüer bilirkişi raporunun denetime açık ve hüküm kurmaya elverişli oluşu dikkate alınarak davacıların maddi tazminat davasının bedel artırım dilekçesi de dikkate alınarak kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Davacıların manevi tazminat davası yönünden ise; Manevi tazminata hükmedilirken tarafların sıfatı, işgal ettikleri makam ve diğer sosyal ve ekonomik durumların da yasa gereğince göz önünde bulundurulması gerekir. Tarafların sosyo ekonomik durumları, işgal etmiş oldukları işler, kusur durumları göz önünde bulundurulduğunda bu konuda oluşmuş yerleşmiş Yargıtay kararları da irdelendiğinde davacının bu yöndeki taleplerinin zararın arzulanır hale gelmemesi ve zenginleşme sebebi olmaması yönündeki içtihatlar da göz önünde bulundurulurak müteveffanın dava konusu trafik kazasında kusurunun bulunmaması, davalı sürücünün olayda %100 kusurlu olması, tarafların ekonomik gücü ve manevi tazminat talep eden davacı sayısı da dikkate alınarak kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1- Davacıların maddi tazminat davasının KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile, davacılardan … için 220.000,00 TL, davacılardan … için 110.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalı … A.Ş. yönünden dava tarihinden itibaren, diğer davalılar yönünden ise kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak DAVACILARA ÖDENMESİNE.
2- Davacıların manevi tazminat talepli davasının KABULÜ ile, davacı … için 40.000,00 TL, davacı … için 20.000,00 TL, davacı … için 20.000,00 TL, davacı … için 20.000,00 TL ve davacı … için 20.000,00 TL olmak üzere toplam 120.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … A.Ş. dışındaki davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak DAVACILARA ÖDENMESİNE.
3- Alınması gereken toplam 31.422,60 TL’den peşin alınan 416,70 TL ve ıslah esnasında alınan 405,00 + 1.012,00 = 1.417,00 TL’nin mahsubu ile bakiye 29.588,90 TL karar ve ilam harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak HAZİNEYE GELİR YAZILMASINA.
4- Davacı kendisini vekil ile temsil ettiğinden kabul edilen maddi tazminat yönünden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne göre hesaplanan 31.550,00 TL ücreti vekaletin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak DAVACIYA ÖDENMESİNE.
5- Kendisini vekille temsil eden davalılar lehine red edilen maddi tazminat yönünden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne göre hesaplanan 12.054,21 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak DAVALILARA ÖDENMESİNE.
6- Davacı kendisini vekil ile temsil ettiğinden kabul edilen manevi tazminat yönünden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne göre hesaplanan 13.350,00 TL ücreti vekaletin davalı … A.Ş. dışındaki davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak DAVACIYA ÖDENMESİNE.
7- Davacı tarafından yapılan toplam 3.784,65 TL’den davanın kabul oranına göre belirlenen 2.998,13 TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak DAVACIYA ÖDENMESİNE. Bakiye kalan kısmın davacı üzerinde BIRAKILMASINA.
8- Yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın karar kesinleştiğinde HMK’nun Gider Avansı Tarifesinin 5. Maddesinin 1. Fıkrası gereğince davacı tarafından iban numarası bildirilmiş ise iadenin elektronik ortamda hesaba aktarılarak, iban numarası bildirilmemiş ise masrafı avanstan karşılanmak suretiyle PTT vasıtasıyla DAVACIYA İADESİNE.

Dair, Davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 01/03/2022