Emsal Mahkeme Kararı Trabzon Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/699 E. 2021/13 K. 14.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. TRABZON ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2018/699 Esas – 2021/13

BİRLEŞEN DAVA : Mahkememizin 2019/78 Esas sayılı dosyası
DAVA : Menfi Tespit – İtirazın İptali

DAVA TARİHİ : 25/12/2018 – 04/03/2019
KARAR TARİHİ : 14/01/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 26/01/2021

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA :
Davacı birleşen dosya davalı vekili asıl davada Mahkememize sunulan 25/12/2018 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin kefil sıfatı ile davalı Banka ile … tarihli Genel Kredi Sözleşmesi imzalamış olduğunu, davalı Banka tarafından müvekkili aleyhine Trabzon İcra Müdürlüğünün … Esas numaralı dosyası ile İcra Takibine başlatıldığını, iş bu dosya ile müvekkilinin Gümüşhane ili Kelkit İlçesi Cumhuriyet Mahallesinde kain tapunun … Ada … Parsel nosunda yer alan bağımsız bölümünü davalı Banka alacağına mahsuben satın alıp davacı müvekkiline, daireden tahliyesine yönelik ihtarname tebliğ ettiğini, 28/03/2013 yürürlüğe giriş tarihli olan 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunun 584’üncü maddesine göre Genel Kredi Sözleşmesinde eşinin rızasının bulunması gerektiğini, ancak sözleşmenin eşinin rızasını gösterir bölümündeki imzanın müvekkilinin eşi dava dışı …’a ait olmadığını, imzanın sahte olduğunu, bu nedenle müvekkilinin davalı Bankaya dava konusu Genel Kredi Sözleşmesine dayanan herhangi bir borcunun olmadığını, müvekkilinin İcra Takibinden yapılmış Gayrimenkul Satışı ile ekonomik olarak zor bir duruma düştüğünü, zararların önüne geçilmesi için teminatsız olarak Trabzon İcra Müdürlüğüne ait … Esas sayılı dosyasının ve bu dosyadaki talep üzerine müvekkiline ait gayrimenkulün satışının gerçekleştirildiği Trabzon Satış Memurluğunun ilgili satış dosyasının ve bu dosyalarda yapılmakta olan tüm işlerin tedbiren durdurulmasına, müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini arz ve dava etmiştir.
Davacı birleşen dosya davalı vekili birleşen dosyada Mahkememize sunulan 21/03/2019 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili aleyhine girişilen Trabzon İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasının yetkisiz icra dairesinde açıldığını, Kelkit İcra ve İflas dairelerinin yetkili olduğunu, davacı alacaklı tarafın alacağına dayanak olarak müvekkilin kefil sıfatıyla imza koymuş olduğu genel kredi sözleşmelerini gösterdiğini, söz konusu takibe dayanak oluşturan … tarihli genel kredi sözleşmesinde ki kefilin eşi kısmında yer alan ve müvekilinin eşi …’a ait olduğu iddia edilen imzanın ona ait olmadığını, bu nedenlerle, davanın reddine, iş bu hakız takipten ötürü davalının müvekkiline asıl alacağın %20’sinden az olmamak üzere kötüniyet tazminatı ödemesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin de davacı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı – birleşen dosya davalı vekili duruşmalarda ve dilekçelerinde beyanlarını yinelemiştir.
SAVUNMA :
Dava dilekçesi ve tensip zaptı davalıya usulüne uygun tebliğ edilmiştir.
Davalı birleşen dosya davacı vekili asıl dosyada Mahkememize sunulan 18/01/2019 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili banka ile dava dışı kredi borçlusu … ile davacı müteselsil kefil … arasında Genel Kredi Sözleşmesi imzalandığını, dava dışı kredi borçlusu …’a müvekkili tarafından yapılan tüm ihtarnamelere rağmen yükümlülüklerini yerine getirmediğini, bu nedenle hesaplarının kat edilerek alacaklarının muaccel hale geldiğini, akabinde müvekkilinin alacağını tahsilini teminen dava dışı kredi borçlusu … ile davacı aleyhine Trabzon İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı İcra Takip dosyası üzerinden ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı takip ile davacının müteselsil kefalet sorumluluğuna istinaden tahsilde tekerrür etmemek kaydı ile Trabzon İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı İcra Takip dosyası üzerinden genel haciz yolu ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, davaya konu davacının eşi …’ın imzasının hür iradesi ve kendi el yazısı ile kimlik kontrolü yapılarak alındığını, bu nedenle davanın reddinin gerektiğini, davacı aleyhine başlatılan icra takiplerinin hukuka uygun olduğunu, davanın reddine, davacının borçlu olduğunun tespitine, davacının inkar ettiği alacağın % 20’sinden az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesini, davacı lehine verilen ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına, yargılama giderini ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini arz ve dava etmiştir.
Davalı birleşen dosya davacı vekili birleşen dosyada Mahkememize sunulan 04/03/2019 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkili banka tarafından dava dışı kredi borçlusu …’a 11/02/2016 ve … tarihli Genel Kredi Sözleşmeleri uyarınca ticari kredi tesis edilmiş ve kullandırıldığını, davalının ise kredi sözleşmesini müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığını, ancak borçlu firma ve mütesesil kefilin tüm uyarılara rağmen ödeme yükümlülüklerini yerine getirmediğinden, Ankara 12. Noterliği’nin … tarih ve …yevmiye nolu ihtarnamesi ile hesap kat edilip alacağın muaccel hale geldiğini, ihtarname tebliğine rağmen borç ödenmediğinden Trabzon İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile 17/11/2017 tarihinde 413.544,00 TL alacağın ödenmesi talebiyle davalı müteselsil kefil hakkında genel haciz yolu ile ilamsız icra takibinin başlatıldığını, Trabzon İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası üzerinden başlatılan ilamsız icra takibinde düzenlenen ödeme emrinin davalıya tebliğ edildiğini, davalı borçlu tarafından borç ve ferileri ile icra müdürlüğünün yetkisine itiraz edildiğini, davalının itirazının uyap elektronik tebligat sistemi üzerinden 06/02/2019 tarihinde tebliğ edildiğini, davalının itirazlarının yasa, usul ve içtihatlara açıkça aykırı olduğunu, bu nedenlerle, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davalının Trabzon İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile yapılan takibe yönelik itirazlarının iptali ile takibin takip talebinde yazılı şartlarla aynen devamına, davalının inkar olunan alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı – birleşen dosya davacı vekilinin duruşmalarda ve dilekçelerinde talebini yinelediği anlaşılmıştır.
DELİLLER VE DEĞERLENDİRİLMESİ:
Tensip zaptı ara kararı gereğince; Trabzon İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası iş bu mahkememiz dosyası içerisine celb edilerek incelenmiştir.
Tensip zaptı 11 nolu ara kararı gereğince; takip konusu alacağın tamamını faiz ve icra masrafları ile birlikte nakit para veya muteber kesin banka teminat mektubunun icra veznesine yatırıp makbuzunu dosyaya sunduğunda ve alacağın % 15’i oranında teminat karşılığında icra veznesine giren/girecek olan satış parasının davalı (alacaklıya) ödenmemesi hususunda İİK’nun 72/3 maddesi gereğince İhtiyati Tedbir Konulmasına, teminat yatırıldığında bu hususta Trabzon İcra Müdürlüğüne yazı yazılmasına dair ara karar verildiği, teminatın yatırılmadığı, bu nedenle tedbir konulmadığı anlaşılmıştır.
Ön inceleme tensip zaptı gereğince; Trabzon İcra Müdürlüğüne ve Ziraat Bankası Değirmendere Şubesine yazılan müzekkere cevabının celp edildiği anlaşılmıştır.
Trabzon Cumhuriyet Başsavcılığının …Esas sayılı dosyasının celp edildiği ve incelendiği anlaşılmıştır.
Mahkememize ait 2019/… Esas sayılı dosyamız ile birleşen dosyasının celp edildiği ve incelendiği anlaşılmıştır.
Davacı birleşen dosya davalısının eşi …’ın imza örneklerinin gönderilmesi için Yaşar ve İrfani Doğan Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Müdürlüğüne, Kaymakam Nuri Okutan Ortaokulu Müdürlüğüne, Kelkit İlçe Emniyet Müdürlüğüne, Kelkit İlçe Nüfus Müdürlüğüne ve Kelkit İlçe Seçim Kurulu Başkanlığına, Halk Bankası Kelkit Şubesine, Ziraat Bankası Kelkit Şubesine, İş Bankası Kelkit Şubesi, Kelkit Ünlüpınar Belde Belediye Başkanlığı, Kelkit Ünlüpınar Belediye Başkanlığı Evlendirme Dairesi, Kelkit Belediye Başkanlığı Evlendirme Dairesine, Gümüşhane Kelkit Tapu Müdürlüğüne yazılan müzekkerelere cevap verildiği anlaşılmıştır.
Davacı – birleşen dosya davalısının eşi …’ın Mahkeme kaleminde imza örnekleri alınmıştır.
Davacı – birleşen dosya davalı vekilinin 18/03/2019 havale tarihli; dava dışı …’ın imza örneklerinin bulunduğu yerlerin bildirilmesine dair dilekçe sunmuştur.
Davacı – birleşen dosya davalı vekilinin 26/09/2019 havale tarihli; dava dışı …’ın imza örneklerinin bulunduğu yerlerin bildirilmesine dair dilekçe sunmuştur.
Davacı – birleşen dosya davalı vekilinin 26/09/2019 havale tarihli; dava dışı …’ın imza örneklerinin bulunduğu yerlerin bildirilmesine dair dilekçe sunmuştur.
Davalı – birleşen dosya davacı vekilinin 27/09/2019 havale tarihli; dava dışı …’ın imza örneklerinin bulunduğu yerlerin bildirilmesine dair dilekçe sunmuştur.
Mahkememize ait 2019/… Esas sayılı dosyamızda Mahkememiz tarafından; …/10/2019 tarih ve 2019/… Esas ve 2019/… Karar sayılı ilamı ile “… 1- Görülmekte olan davanın mahkememizin 2018/… Esas sayılı dosyasıyla hukuki ve fiili irtibatli olduğu anlaşılmakla Mahkememizin iş bu dosyası ile yine mahkememizin celp edilerek incelenen 2018/… Esas sayılı dosyasının konusu ve taraflarının aynı olup her iki dosya arasında hukuki ve fiili irtibat bulunduğundan H.M.K.’nun 166. maddesi gereğince her iki dosyanın BİRLEŞTİRİLMESİNE, yargılamanın mahkememizin 2018/699 Esas sayılı dosyası üzerinden DEVAMINA, Bu dosyanın esasının bu şekilde KAPATILMASINA. 2- Dosyada yapılan usulü işlemlerin aynen GEÇERLİLİĞİNE. …” dair karar verilmiştir.

Toplanan imza örneklerine istinaden dosyamızın Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesine gönderildiği, …tarih ve … sayılı raporunda bulgular ve sonuç kısmında “İnceleme konusu belgede …’a atfen atılı yazı unsuru içeren imza ile …’ın mukayese imza ve yazıları arasında; tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve maskı derecesi bakımından farklılıklar saptandığından söz konusu imzanın mevcut mukayese yazı ve imzalarına kıyasla …’ın eli ürünü olmadığına …” dair kanaatlerini bildirdikleri, raporun taraflara tebliğ edildiği anlaşılmıştır.

Davalı birleşen dosya davacı vekili 17/12/2020 havale tarihli; Adli Tıp Kurumu Raporuna karşı itiraz ve beyan dilekçesi sunmuştur.
Birleşen dosyada;
Tensip ara kararı gereğince Kelkit İlçe Seçim Kurulu, Kelkit Asliye Hukuk Mahkemesi, Ankara 12. Noterliği, Ziraat Bankası Değirmendere Şubesine yazılan müzekkere cevaplarının celp edildiği anlaşılmıştır.
Trabzon İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası iş bu mahkememiz dosyası içerisine celb edilmiş ve incelenmiştir.
Davalı birleşen dosya davacı vekili mahkememize sunduğu 09/04/2019 havale tarihli dilekçesi ile cevaba cevaplarını ibraz etmiştir.

Dosya içerisinde bulunan tüm kanıt ve belgeler bir arada değerlendirildiğinde;
Asıl dosyada davalı – Birleşen dosyada davacı banka ile dava dışı asıl borçlu … arasında … tarihli “Genel Kredi Sözleşmesi” imzalandığı, Asıl dosyada davacı – Birleşen dosyada davalı … tarafından bu kredi sözleşmesine … tarihinde 400.000,00 TL limitle müteselsil kefil sıfatı ile imza atıldığı ve “Kefilin Eşinin Onayı” bölümünün de Asıl dosyada davacı – Birleşen dosyada davalı …’ın eşi olan … adına el yazısı ile doldurularak imzalanmış olduğu, Asıl dosyada davacı – Birleşen dosyada davalı tarafça kefalet eş onayı bölümünde kefilin eşi … adına atılı imzanın sahte olduğu ve bu nedenle kefaletin 6098 sayılı TBK 584 maddesi uyarınca geçersiz olduğunun iddia edilerek asıl dosya kapsamında görülen menfi tespit davasının açıldığı, Asıl dosyada davalı – Birleşen dosyada davacı banka tarafından ise karşı taraf aleyhinde başlatılan Trabzon İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası kapsamında yapılan itirazın iptalinin talep edildiği anlaşılmıştır.
Öncelikle birleşen dosya konusu Trabzon İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası kapsamında yetki itirazında bulunulmuş ise de takibe konu genel kredi sözleşmesi 29. maddesi ile yetki sözleşmesi yapılmış ve Trabzon Mahkeme ve İcra Dairelerinin yetkilendirilmiş olması sebebi ile takip borçlusunun Trabzon İcra Dairesinin yetkisine yapmış olduğu itirazın HMK 17. maddesi uyarınca reddi gerekmiştir.
Ayrıca her ne kadar Yargıtay 23. Hukuk Dairesinin 2017/… E – 2020/… K. sayılı ilamında da belirttiği gibi; İtirazın iptali davası açılıp görülmekte iken aynı icra dosyasındaki borç nedeniyle, borçlunun ileri sürebileceği itirazlarını, davalı sıfatıyla itirazın iptali davasında ileri sürme imkanı bulunduğundan ayrı bir menfi tespit davası açmada hukuki menfaati yok ise de somut olayımızda asıl dosya davacı tarafınca menfi tespit davası açıldığında henüz birleşen dosya kapsamında görülen itirazın iptali davası açılmamış olması nedeni ile yani menfi tespit davasının itirazın iptali davasından evvel açılmış olması nedeni ile asıl dosya davacısının menfi tespit davası açmasında hukuki yararı olduğu anlaşılmıştır.
Uyuşmazlık konusu hususun esası yönünden yapılan yargılamada ise; asıl dosya davacı tarafınca, asıl dosya davalısı banka tarafından dava dışı 3. kişiye kullandırılan kredi sözlemesine kefil olunmuştur. Kefalet tarihinin TBK yürürlük tarihinden sonra olması nedeni ile kefaletin geçerliliği hususunda 6098 sayılı TBK hükümlerinin uygulanması gerekmektedir. TBK 584/1 maddesi uyarınca eşlerden birinin kefaletinin geçerliliği diğer eşin yazılı rızasına bağlanmış, 584/3 maddesinde ise bu kuralın istisnaları düzenlenmiştir. Somut olayımızda kefil olan asıl dava davacısı kefalet tarihi itibari ile evli olup bu durum UYAP ortamında davacının nüfus kaydı sorgulandığında anlaşılmaktadır. Ayrıca somut olayımızda TBK 584/3 maddesinde belirtilen kefaletin geçerli olması için eş rızası gerekmesi hususunda istisnai bir durum da mevcut değildir. Mahkememizce dava konusu kefalet sözleşmesinde asıl dosya davacısı …’a ait imza örnekleri toplanarak kefalet sözleşmesinde … adına atılan imza aslı ile karşılaştırılması için Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesine gönderilmiş ve tanzim olunan bilirkişi raporundan … adına kefalet sözleşmesine atılan imzanın …’a ait olmadığı anlaşılmıştır. Bu nedenle davalara konu kefalet TBK 584/1 maddesine aykırı bulunmuş ve Mahkememizce geçersiz sayılmıştır. Geçersiz kefaletten kaynaklı olarak asıl dosya davacısının asıl dosya davalısı kredi veren bankaya borçlu olması mümkün olamayacağından asıl davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir. Yine birleşen dava kapsamında da aynı kefaletin geçersiz olması nedeni ile geçersiz kefalete dayalı olarak birleşen dava davacısı bankanın birleşen dava davalısından alacaklı olması mümkün olmadığından birleşen itirazın iptali davasının ise reddi gerekmiştir.
Ayrıca her ne kadar dava konusu kefalette eş rızası bölümünde … adına atılı imzanın …’a ait olmadığı sübut bulmuş ise de birleşen dosya davacısı bankanın kötü niyeti ispat edilememiştir. Zira sahte imzanın kim tarafından, ne şekilde atıldığı, sahte imzanın banka görevlilerince sonradan mı atıldığı yoksa banka görevlileri de aldatılarak başka bir kişi tarafından mı atıldığı belirsizdir. Bu nedenle kötü niyet tazminatı talebinin reddi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Asıl davanın KABULÜ ile; davacı …’ın Trabzon İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyası kapsamında davalıya borçlu olmadığının TESPİTİNE,
a-)Alınması gereken ‭29.909,55 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 7.477,39 TL harçtan mahsubu ile bakiye 22.432,… TL’nin davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA.
Davacı tarafından yatırılan başvuru harcı ve peşin harç toplamı olan 7.513,29 TL’nin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE.
b-)Davacı kendisini vekil ile temsil ettiğinden yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap edilen 38.942,51 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE.
c-)Davacının yapmış olduğu yargılama giderleri toplamı olan 633,51 TL’nin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE.
d-)Davacı tarafından yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın karar kesinleştiğinde HMK’nun Gider Avansı Tarifesinin 5. Maddesinin 1. Fıkrası gereğince davacı tarafından iban numarası bildirilmiş ise iadenin elektronik ortamda hesaba aktarılarak, iban numarası bildirilmemiş ise masrafı avanstan karşılanmak suretiyle PTT vasıtasıyla DAVACIYA İADESİNE.

2-İş bu dosyamız ile birleşen Mahkememizin 2019/… Esas sayılı dosyası kapsamında görülen davanın REDDİNE,
Davacı – takip alacaklısı bankanın dava konu takibi başlatmakta kötü niyetli olduğu sübut bulmamakla birleşen dosya davalısı tarafın kötü niyet tazminatı talebinin REDDİNE,
a-)Alınması gereken 59,30 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 44,40 TL harçtan mahsubu ile bakiye 14,90 TL’nin birleşen dosya davacısından alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA.
b-)Davalı kendisini vekil ile temsil ettiğinden yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap edilen 33.287,40 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak DAVALIYA VERİLMESİNE.
c-)Davacının yapmış olduğu yargılama giderinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA.
d-)Davacı tarafından yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın karar kesinleştiğinde HMK’nun Gider Avansı Tarifesinin 5. Maddesinin 1. Fıkrası gereğince davacı tarafından iban numarası bildirilmiş ise iadenin elektronik ortamda hesaba aktarılarak, iban numarası bildirilmemiş ise masrafı avanstan karşılanmak suretiyle PTT vasıtasıyla DAVACIYA İADESİNE.

Dair, Davacı – birleşen dosya davalı vekili ile davalı – birleşen dosya davacı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.14/01/2021