Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. TRABZON ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2018/680 Esas – 2020/218
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 14/12/2018
KARAR TARİHİ : 25/06/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 08/07/2020
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İSTEM :
Davacı vekili tarafından mahkememize sunulan 14/12/2018 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkili …’ın eşi, müvekkilinin …’ın babası müvekkillerinin muris ve tek desteği …’ın 04/10/2015 tarihinde yaya iken … plakalı aracın kendisine çarpması neticesinde vefat ettiğini, Karayazı Asliye Ceza Mahemesi’nin … Esas, … Karar nolu dosyasında mahkeme tarafından olay yerinde yapılan keşif ve kusura ilişkin bilirkişi incelemesinde … plakalı aracın sürücüsü sanık …’in asli kusurlu bulunarak cezalandırılmış ve kararın kesinleşmiş olduğunu, bu nedenlerle haklı ve yasal davanın kabulü ile, eş, çocuk olan ve esas itibari ile destekten yoksun kalan 3. kişi sıfatı ile dava ikame eden müvekkilleri için 5.000,00 TL’şer (belirsiz alacak) destekten yoksun kalma zararının davalı sigorta şirketinin yapılan müracaat ile yaptığı kısmı ödeme tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt avans faizi ile birlikte davalı sigorta şirketinden tazmin ve tahsili ile müvekkillerine ödenmesine karar verilmesini, mahkeme masrafları ile mahkeme vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Duruşmalara katılan davacı vekili dava dilekçesini tekrarla davasının kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA :
Dava dilekçesi ve ilk tensip zaptı davalıya usulüne uygun tebliğ olunmuştur.
Davalı vekili tarafından mahkememize sunulan 10/01/2019 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; Derdestlik itirazında bulunduklarını, sulh ve feragat sebebiyle davanın yine reddinin gerektiğini, ceza davasının sonucunun beklenmesi gerektiğini, davacıların kaza sebebiyle elde ettiği gelir ve tazminatların mahsubunun gerektiğini, hasar görenlerin birden fazla olması durumunda KTK 96. maddesi gereğince teminatın paylaştırılmasının gerektiğini, müvekkili şirketin yasal faizle sorumlu olduğunu, müvekkili şirketin poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, bu nedenlerle, derdestlik itirazı sebebiyle davanın reddine, sulh ve feragat sebebiyle davanın reddine, davacının davasını ispatı halinde müvekkili şirketin öncelikle ferilerden sorumlu tutulmaması, olmaz ise, asıl alacak yargılama giderleri ve avukatlık ücreti açısından ayrı ayrı poliçe limiti ile sorumlu tutulmasını, faizin en erken dava tarihinden başltılmasına, davanın reddedilen kısmı açısından yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa tahmilini talep etmiştir.
DELİLLER VE DEĞERLENDİRİLMESİ:
… Sigorta A.Ş., Karayazı İlçe Emniyet Müdürlüğü, Erzurum SGK İl Müdürlüğü, Erzurum Trafik Tesci Şube Müdürlüğü’nün cevabi yazıları ile mahkememizce istenilen bilgi ve belgelerin gönderildiği anlaşılmıştır.
Karayazı Asliye Ceza Mahkemesi’nin … Esas nolu dosyası iş bu mahkememiz dosyası içerisine celb edilerek incelenmiştir.
Dava konusu trafik kazasına ilişkin kusur durumunun tespiti için dosya Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesine gönderilmiş ve düzenlenen 21/08/2019 tanzim tarihli bilirkişi raporundan davalı sigorta şirketinin sigortalısı olan sürücü …’in % 40 oranda, davacıların murisi olan müteveffa yaya …’ın ise % 60 oranında kusurlu bulunduğu anlaşılmıştır.
Mahkememiz dosyası 06/12/2019 tarihinde billirkişi Aktüerya Uzmanı …’ya tevdii edilmiş, bilirkişi tarafından tanzim edilen 07/01/2020 havale tarihli bilirkişi raporunda özetle; Eşi olan davacı …’ın toplam 28.023,76 TL destekten yoksun kalma tazminatı talep edebileceği, kızı olan davacı …’ın ise sigorta şirketi tarafından yapılan ödeme destekten yoksun kalma tazminatı karşılandığından talep edebileceği bakiye bir destekten yoksun alma tazminat alacağının olmadığını, davacı … yönünden hesaplanan 28.023,76 TL destekten yoksun kalma tazminatının, davalı sigorta şirketinin …’in sevk ve idaresindeki … plakalı araca ilişkin … sayılı poliçesinin teminat limiti dahilinde kaldığı sonucuna varıldığının bildirildiği anlaşılmıştır.
Davalı vekili mahkememize sunduğu dilekçesi ile bilirkişi raporuna karşı beyanlarını ibraz etmiştir.
Davacı vekili mahkememize sunduğu 09/03/2020 havale tarihli dilekçesi ile HMK’nun 107. maddesi gereğince talep artırım beyanlarını ibraz etmiştir.
Dosya içerisinde bulunan tüm kanıt ve belgeler bir arada değerlendirildiğinde;
Davalı sigorta şirketinin sigortalısı olan …’in sevk ve idaresindeki … plakalı aracın davacıların muris ve desteği olan …’a kaza tarihi olan 04/10/2015 tarihinde yaya olduğu bir esnada çarpması sonucu oluşan trafik kazasında davacıların muris ve desteği …’ın öldüğü, meydana gelen trafik kazasının oluşumunda davalı şirketin sigortalısı sürücünün %40 oranda, davacıların muris ve desteği …’ın ise %60 oranında kusurlu olduğu, her ne kadar dava konusu trafik kazasına ilişkin Karayazı Asliye Ceza Mahkemesince alınan kusur oranı raporunda asli kusurun (Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi tarafından %40 kusurlu kabul edilen) davalı şirket sigortalısı …’e verilmiş ise de bu ceza dosyasında kusur durumuna ilişkin raporun bilirkişilik yapma konusunda yeterliliği şüpheli bir polis memuru tarafından ve tek başına düzenlenmiş olması karşısında kusur durumuna ilişkin yetkinliği bilinen ve heyet halinde rapor tanzim eden Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesince düzenlenmiş bilirkişi raporuna itibar edilmesi gerektiği, dava konusu kaza sebebi ile davalı sigorta şirketince davalılara 08/03/2017 tarihinde 23.716,00 TL ödeme yapıldığı, bu bedelin dosyamıza sunulan aktüerya hesap uzmanı bilirkişi raporu tarihi itibariyle güncellenmiş değerinin 29.768,45 TL olduğu, davacıların iki kişi olması sebebi ile her bir davacı için bu rakamın yarısı olan 14.884,22 TL ödeme yapılmış olduğunun kabul edilmesi gerektiği, dava konusu trafik kazası sonucunda davacılardan murisin kızı olan … için hesaplanan tazminat miktarının 8.162,63 TL olup kendisine davalı sigorta şirketince, güncellenmiş değeri 14.884,22 TL olan ödeme yapılmış olması sebebi ile bu davacı için ilave bir destekten yoksun kalma tazminatına hükmedilmesine yer olmadığı ve bu davacının davasının reddi gerektiği; diğer davacı olan murisin eşi … için hesaplanan destekten yoksun kalma tazminat miktarının ise 42.907,98 TL olduğu, bu tazminat miktarından davalı sigorta şirketince davacı … için ödenen güncellenmiş hali ile 14.884,22 TL’nin mahsubu ile davacıya ilaveten 28.023,76 TL destekten yoksun kalma tazminatı ödemesi yapılması gerektiği, her ne kadar dava tarafları arasında dava öncesinde tazminat ödemesi yapılmış ise de; KTK 111 maddesi uyarınca: ”(1) Bu Kanunla öngörülen hukuki sorumluluğu kaldıran veya daraltan anlaşmalar geçersizdir. (2) Tazminat miktarlarına ilişkin olup da, yetersiz veya fahiş olduğu açıkça belli olan anlaşmalar veya uzlaşmalar yapıldıkları tarihten başlayarak iki yıl içinde iptal edilebilir.” amir hükmü uyarınca yetersiz veya fahiş olduğu açıkça belli olan anlaşmalar veya uzlaşmalar yapıldıkları tarihten başlayarak iki yıl içinde iptal edilebileceği, davacı …’ye ödenmesi gereken tazminat miktarı 42.907,98 TL iken davalı sigorta şirketince ödenen, güncellenmiş değeri ile 14.884,22 TL’nin yetersiz olduğunun açıkça belli olduğu, yetersiz ödeme tarihi ile dava tarihi arasında 2 yıllık hak düşürücü sürenin de dolmadığı anlaşılmakla davacı …’nin davasının ıslah edilmiş hali ile kabulü gerekmiş olup aşağıdaki hüküm tesis olunmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1- Davacı … yönünden açılan davanın REDDİNE.
2- Davalı … yönünden açılan davanın ISLAH EDİLMİŞ HALİ İLE KABULÜ İLE; 28.023,76 TL’nin temmerrüt tarihi olan 08/03/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE.
3- Alınması gereken toplam 1.914,30 TL’den peşin alınan 35,90 TL ve ıslah esnasında alınan 78,64 TL’nin mahsubu ile bakiye 1.799,76 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR YAZILMASINA.
4- Davacı kendisini vekil ile temsil ettiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne göre hesaplanan 4.203,56 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak DAVACIYA ÖDENMESİNE.
5- Davacı tarafından yapılan toplam 1.180,84 TL’nin davalıdan alınarak DAVACIYA ÖDENMESİNE.
6- Yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın karar kesinleştiğinde HMK’nun Gider Avansı Tarifesinin 5. Maddesinin 1. Fıkrası gereğince davacı tarafından iban numarası bildirilmiş ise iadenin elektronik ortamda hesaba aktarılarak, iban numarası bildirilmiş ise masrafı avanstan karşılanmak suretiyle PTT vasıtasıyla DAVACIYA İADESİNE.
Dair, Davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 25/06/2020