Emsal Mahkeme Kararı Trabzon Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/593 E. 2021/380 K. 14.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 02/11/2018
KARAR TARİHİ : 14/09/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 15/09/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İSTEM :
Davacı vekili tarafından sunulan 02/11/2018 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkil, uzun yıllardır “…” adlı işletmesi ile şahıs şirketi olarak Trabzon ilinde yemek sektöründe hizmet vermektedir. Davalı şirketin müvekkil şirketten düzenli olarak günlük yemek alımı yapması nedeniyle yaklaşık iki yıldır ticari ilişki içerisinde olup davalı-borçlu tarafından 23/05/2018 tarih ve … nolu 28.784,00 TL ve … nolu 37.530,00 TL bedelli iki adet fatura karşılığı bedel müvekkile ödenmemiştir. Müvekkil tarafından tanzim edilen söz konusu faturalar ticari deftere usulüne uygun olarak kaydedilmiştir. Müvekkilin alacağını tahsil edememesi üzerine söz konusu faturalar Trabzon İcra Müdürlüğü’nün … F sayılı icra dosyası ile takibe konulmuş, davaiı-borçluya ödeme emri tebliğ edilmiş, davalı-borçlu tarafından 12/06/2018 tarihli dilekçe ile borca itiraz edilmiş ve takip Trabzon İcra Müdürlüğü’nün 14/06/2018 tarihli karar tensip tutanağı ile durdurulmuştur.
Davacı vekili dava dilekçesi ekinde delillerini ibraz etmiştir.
Duruşmalara gelen davacı vekili dava dilekçesini tekrarla davanın kabulünü talep etmiştir.
SAVUNMA :
Dava dilekçesi, ilk tensip zaptı ve duruşma günü davalıya usulüne uygun tebliğ edilmiştir.

Davalı vekili tarafından sunulan 03/12/2018 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; Davacı taraf müvekkil şirket için hiçbir hizmet sunmamasına rağmen müvekkil adına fatura düzenlemiş ve bu faturaları cebri icra yolu ile tahsil etmek için Trabzon İcra Müdürlüğü …-E sayılı dosya ile müvekkil şirket aleyhine icra takibi başlatmıştır. Yapılan bu haksız takibe müvekkil şirket tarafından yasal süresi içinde itiraz edilmiş ve takip durdurulmuştur.
Müvekkil şirketin davacı … adlı şahsa hiçbir borcu bulunmamaktadır. Müvekkil şirket ile davacı arasında hiçbir ticari ilişkide yoktur. Davacının iddia ettiğinin aksine müvekkil şirket davacıdan hiçbir şekilde yemek hizmeti almamıştır. Davacı şahıs müvekkil şirket için hiçbir hizmet sunmadığı halde usule ve yasaya aykırı olarak müvekkil şirket adına fatura kesmiştir. Kesilen bu faturalara basılan ve müvekkil şirkete ait olan kaşe davacı tarafından müvekkil şirketin şantiyesi basılarak zorla ele geçirilmiş ve söz konusu faturalara basılmıştır. Söz konusu faturalar hukuken geçerli değildir. Kesilen bu faturaların müvekkil şirketi bağlayıcı hiçbir yönü yoktur. Ayrıca söz konusu faturalarda müvekkil şirketi temsile yetkili hiçbir kimsenin imzası da bulunmamaktadır.
Müvekkil şirkete tebliğ edilen söz konusu faturalara süresinde itiraz edilmiş olup bu faturalar davacıya tarafa iade edilmiştir. Faturaların iade edildiğini gösteren belgeleri dilekçemiz ekinde sunuyoruz. Bu nedenlerle, haksız ve yersiz davanın reddini, davacının %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkûm edilmesini, yargılama gideri ve ücreti vekâletin karşı taraf üzerine bırakılmasını talep etmiştir.
DELİLLER VE DEĞERLENDİRİLMESİ:
Konya Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün cevabi yazıları ile mahkememizce istenilen bilgi ve belgelerin gönderildiği anlaşıldı.
Trabzon İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyası iş bu mahkememiz dosyası içerisine celb edilerek incelenmiştir.
Davacı vekili mahkememize sunduğu 02/01/2019 havale tarihli dilekçesi ile cevaba cevaplarını ibraz etmiştir.
SMMM … tarafından tanzim edilen 10/06/2019 havale tarihli bilirkişi raporunda özetle; Raporunda Davalı Firmaya ait 2017-2018 yılladı Ticari defterlerini ve dosyaya ekli diğer belgeleri inceledim. Her türlü hukuki yorum ve nihai takdirin Sayın Mahkemenize ait olduğunu işaret ederek varılan sonuç şu şekildedir. Davalı Firmanın Ticari defterlerin E defter kapsamında olduğu yani elektronik ortamda tutulduğu ve muhafaza edildiği, Muhasebe usul ve esaslarına uygun bir şekilde tutulduğu (TTK md. 64/1) Ticari defterlerin kendi içinde birbirini teyit eder nitelikte olduğu tespit edilmiştir. Tarafların tacir olduğu, karşılıklı mal/hizmet alım satımından kaynaklanan, bir ticari ilişkinin var olduğu muhasebe/Yevmiye kayıtlardan tespit edilmiştir. ‘Tarafların tacir olmasından kaynaklı açık hesap şeklinde çalışıldığı defter kayıt ve belgelerden görülmüştür. Tarafların 2017 – 2018 yıllarında açık hesap şeklinde çalıştığı Davalının Davacıya olan borçlarını çek Vasıtası ile ödediği, 30.11.2017 tarihinde davalı yana 11.000,00 TL tutarlı iade faturasının düzenlendiği. 31.12.2018 tarihinde taraflar arasında herhangi bir borç alacak tutarının kalmadığı. Taraflar arasında ihtilaf konusu olan aşağıda da açılımı verilen/yazılan 2 adet yemek bedeli faturasının davalı yanın Ticari defterlerinde yazılı/kayıtlı olmadığı, 22.03.2018 07450 YEMEK BEDELİ 26.602,00 TL 2.128,00 TL 28.784,00 TL 12.09.2018 07449 YEMEK BEDELİ 34.750,00 TL 2.780,00 TL 37.530,00 TL
Davalı yan … Şti. nin Ticari defterlerinden görülmüştür. Bunun dışında taraflar arasında başka bir Ticari bir ilişki sonunda oluşmuş muhasebe kaydına ve bilgisine rastlanılmadığı bildirilmiştir.
Davalı vekili tarafından sunulan 08/07/2019 havale tarihli dilekçesi ile bilirkişi raporuna karşı beyanlarını ibraz etmiştir.
Davacı vekili tarafından sunulan 08/07/2019 havale tarihli dilekçesi ile bilirkişi raporuna karşı beyanlarını ibraz etmiştir.
Aynı bilirkişi tarafından tanzim edilen 20/08/2019 havale tarihli ek bilirkişi raporunda özetle; Davacı İşletme olan … ın 2016-2017-2018 yıllan Ticari defterlerinde yapılan incelemelerde Davacı yanın İşletme Defterine tabi olduğu, Ticari defterlerin Açılış tasdiklerinin süresi içinde yapılmış olduğu Ticari defterlerin Muhasebe usul ve esaslarına uygun bir şekilde tutulduğu tespit edilmiştir. İsletme Defterinin Tanımı: İşletme defteri, Türk Ticaret Kanunumun 66/3 maddesine göre ikinci sınıf tacirlerin ekonomik faaliyetlerini izledikleri defterlerdir.
Vergi Usul Kanunu’nun tacirlerin ekonomik faaliyetlerini izledikleri defterleridir. Vergi Usul Kanununun 178. Maddesinde işletme hesabı esasına göre defter tutacaklar Yeni İşe başlayanlar Vergi Usul Kanununun 177. Maddesinde belirtilen iş hacmini aşmayan tacirler olarak belirtilmiştir.
Muhasebe sisteminde tek taraflı kayıt sistemine göre tutulan bir defterdir işletme defteri. İşletme defterinin sağ tarafında gelir, sol tarafında gider sayfaları vardır. Esnaf gider sayılan ödemelerini gider sayfasına, gelir sayılan tahsilâtlarını gelir sayfasına yazar. Dava konusu ilgili faturaların VUK hükümlerine uygun bir şekilde kayıt edildiği usul ve yasalara uygun olduğu, defterin yapısı itibari ile ödeme bilgilerinin defterde olmadığı bu nedenle İşletme defterinden borç ve alacağın tespitinin mümkün olmadığı bildirilmiştir.
Davacı vekili tarafından sunulan 31/10/2019 havale tarihli dilekçesi ile ek bilirkişi raporuna karşı beyanlarını ibraz etmiştir.
Davalı vekili tarafından sunulan 09/09/2019 havale tarihli dilekçesi ile bilirkişi raporuna karşı beyanlarını ibraz etmiştir.
Aynı bilirkişi tarafından tanzim edilen 27/05/2020 havale tarihli ek bilirkişi raporunda özetle; Raporumda Davalı ve Davacı Firmalara ait 2016-2017-2018 Yılları Ticari defterler ve dosyaya ekli diğer belgeleri inceledim. Her türlü hukuki yorum ve nihai takdirin Sayın Mahkemenize ait olduğunu işaret ederek varılan sonuç şu şekildedir. Taraflar arasında ihtilaf konusu olan yukarıda da açılımı verilen, tarihli 28.784,00 TL tutarlı 12/09/2019 tarihli 37.530,00 TL tutarlı faturaların Davalı yanın Ticari defterlerinde kayıtlı/yazılı olmadığı, Davalı yanın 2018 yılı sonunda Davacıya herhangi bir borcunun olmadığı. Bu faturaların Davacının Ticari Defterinde kayıtlı/yazdı oldu fakat İşletme defterin yapısı itibari ile ödeme bilgilerinin defterde olmadığı bu nedenle İşletme defterinden borç ve alacağın tespitinin mümkün olmadığı görülmüştür. Davacı yan Tanık ifadeleri aşağıdaki gibidir Davacı tarafta … TC: … Doğalgaz işi yapar (…) Tanık … ben davalı … 2017/2019 villan arasına da çalıştım 2019 yılının 5. Ayında şirketten çıkışım verildi davalı şirket benim çalıştığım dönemde isçilerine yemek hizmeti vermiştir. Yemekte çorba ana yemek salata meşrubat verilmekteydi. 2018 yılında da davacı şirket yemek vermeye devam etmiştir yaklaşık 40 kişiye yemek veriliyordu. Dedi beyanı oklundu imzası alındı. Davacı Tanığı … … Mah. … Sok. No:… ikamet eder. Ben Davalı Şirket …te kamyon Şoförü olarak 2018-2019 yıllarında çalıştım, 2019 yılının 10. Ayında işten ayrıldım. Davalı şirket isçilere yemek veriyordu yemek içeriğinde çorba ana yemek pilav salata meşrubat vardı 2018 yılının ilk 5 avında davalı şirket yemek hizmeti verdi daha sonra vermedi diye beyanı okundu imzası alındı. … tarihli … Sayı Numaralı Trabzon Lokantacılar Esnaf Odası yazısında 1 öğün yemek Çorba Etli yemek pilav makama yoğurt tatlı KDV hariç bedeli 2018 yılı 25.00 TL. Olarak belirlendiği.
Davacı, davalı adına: 2018 yılında (KDV harici
• 7448 nolu fatura ile 23.148,15 TL,
• 7449 nolu fatura ile 34.750,00 TL
7450 nolu fatura ile 26.602.00 TL olmak üzere Kdv hariç Toplam 84.500,15 TL. Tutarında fatura düzenlemiştir. Trabzon Lokantacılar Odasının 25 TL/Giln fiyatına göre 84.500,15 TL/25 TL = 3.380 porsiyon yemeğe karşılık gelmektedir, Davacı tanığı ifadesinde günlük 40 kişinin yemek yediğini belirtmiştir, buna göre; Davacının düzenlediği fatura 3.380 Porsiyon / 40 kişi – 85 günlük yemek bedeline karşılık gelmektedir. Daha açık bir ifade ile davacı tarafından 13.02.2018 ile 23.03.2018 tarihleri arasında (Pazar günleri hariç. 23 Nisan ve 1 Mayıs günleri dahil) 40 kişiye yemek hizmeti verilmiş ise her ne kadar davalı taraf ticari defler kayıtlarında görünmese dahi davacı tarafın alacaklı olduğu kanaati oluşacaktır, davalı tarafın ticari defterlerinde görünen 2018 yılı yemek bedeli tutan 23.148,15 TL / 25 TL = 926 porsiyon yemeğe karşılık gelmektedir. 926 Porsiyon / 40 kişi = 23 günlük yemek bedeline karşılık gelmektedir. yani davalı taraf yaklaşık 1 aylık yemek bedelini kabul ederek defterine islemiş, geriye kalan yaklaşık 2 aylık yemek bedelini defter kayıtlarına almamıştır. Netice olarak, davacı ticari defterleri işletme defteri olduğu için borç/alacak tespiti yapılamamıştır, Davalı defterinde ise borç/alacak bakiyesi SIFIR olarak görünmektedir, Trabzon’da yapılan işte çalışan personellerin Sgk hizmet dökümü ve Trabzon Lokantacılar Esnaf Odasının yemek bedelini bildirir yazısı birlikte değerlendirildiğinde dava konusu fatura bedellerinin (28.784,00 TL ve 37.530,00 TL tutarındaki faturalar) davacı yana ödenmemiş olduğu görüşüne ulaşıldığı bildirilmiştir.
Dosya içerisinde bulunan tüm kanıt ve belgeler bir arada değerlendirildiğinde;
Dava konusu uyuşmazlık; taraflar arasındaki yemek hizmet alımından kaynaklı fatura alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine karşı davalı tarafça yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. Uyuşmazlık, davacı tarafından yemek hizmeti verilip verilmediği noktasında toplanmaktadır. Davacı vekilinin dava dilekçesinde tanık deliline dayanmış olması ve uyuşmazlığa konu tarih aralığında davalı şirket çalışanlarına yemek hizmeti verilip verilmediği, verildi ise yemek içeriğinin ne olduğu hususlarında tanık dinletme talebinde bulunması üzerine mahkemece belirtilen somut vakıalar hakkında davacı tanıkları dinlenilmiştir.
Mahkememizce tarafların tüm delilleri toplandıktan ve tanıklar dinlendikten sonra , ticari defter ve kayıtlarını sunmaları için taraflara kesin süre verilmiş olup, alacağın olup olmadığı alacak var ise miktarının tespiti hususlarında rapor tanzim edilmek üzere dosyamız konusunda uzman SMMM bilirkişi …’e tevdi edilmiş ve bilirkişi tarafından sunulan raporlardan da anlaşıldığı üzere; davacı yanın davalı şirkete yemek hizmetinden dolayı 2018 yılında toplamda KDV hariç 84.500,15 TL fatura düzenlediği, dosya kapsamında dinlenen tanık beyanlarından 2018 yılı mayıs ayında davalı firma çalışanlarının yemek hizmeti aldığı, yine bilirkişi raporunda yapılan hesap uyarınca davalı şirket bünyesinde çalışan 40 kişinin mayıs 2018 döneminde davacı yan tarafından sunulan yemeği yediği, bilgilerinin kabulü karşısında dava konusu yemek fatura bedellerinin, davalı şirket ticari defterlerinden de tespit edildiği üzere davalı şirket tarafından davacıya ödenmediği anlaşılmıştır. Açıklanan sebeplerle; 28.784,00 TL ve 37.530,00 TL bedelli iki adet faturaya dayalı açılan işbu itirazın iptali davasının harca esas değer dikkate alınarak kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Son olarak davacının icra inkar tazminatı talebi yönünden yapılan incelemede ise; İcra inkar tazminatı talebinin kabul edilebilmesi için likit bir alacağa, borçlu tarafça yapılan haksız itiraz sebebi ile icra takibinin durdurulmuş olması ve alacaklının alacağına kavuşmasının geciktirilmiş olması gerekmektedir. Davacı tarafça yapılan itirazın haksız olduğu dosya kapsamında aldırılan bilirkişi raporu ile sabittir. Yapılan itiraz üzerine takibin durmuş olduğu da izahtan vareste olup tartışılması gereken husus alacağın likit yani belirli veya belirlenebilir olup olmadığıdır. Somut olayda dava konusu uyuşmazlık fatura borcundan kaynaklı olup faturaya dayalı alacakların Yargıtay içtihatları ile de sabit olduğu üzere likit olduğunun kabulü ve davacı yanın icra inkar tazminatı talebinin de kabulü gerekmiştir.
Yukarıda açıklanan gerekçelerle; mahkemece aldırılan bilirkişi raporu verilecek hükme esas alınarak dava konusu icra takip dosyasındaki alacaktan davalının kısmen sorumlu olduğu kanaatine varılarak davacının davasının kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarı açıklanan nedenlerle;
1- Davacının davasının KISMEN KABULÜ ile, Trabzon İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasına yapılan itirazın İPTALİNE. Takibin 66.314,00 TL üzerinden DEVAMINA. Fazlaya ilişkin talebin REDDİNE.
2- Dava konusu alacağın likit olduğu ve belirlenebilir olduğu da dikkate alınarak asıl alacağın (66.314,00 TL) %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak DAVACIYA ÖDENMESİNE.
3- Alınması gereken toplam 4.529,90 TL’den peşin alınan 35,90 TL’nin mahsubu ile bakiye 4.494,00 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR YAZILMASINA.
4- Davacı kendisini vekille temsil ettiğinden kabul edilen miktar üzerinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne göre hesaplanan 4.494,00 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak DAVACIYA ÖDENMESİNE.
5- Davalı kendisini vekille temsil ettiğinden reddedilen miktar üzerinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 13/2. Maddesine göre belirlenen 110,00 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak DAVALIYA ÖDENMESİNE.
6- Davacı tarafından yapılan toplam 1.733,40 TL yargılama giderinden davanın kabul oranına göre hesaplanan 1.729,96 TL’sinin davalıdan alınarak DAVACIYA ÖDENMESİNE. Bakiye kalan kısmın davacı üzerinde BIRAKILMASINA.
7- Yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın karar kesinleştiğinde HMK’nun Gider Avansı Tarifesinin 5. Maddesinin 1. Fıkrası gereğince davacı tarafından iban numarası bildirilmiş ise iadenin elektronik ortamda hesaba aktarılarak, iban numarası bildirilmemiş ise masrafı avanstan karşılanmak suretiyle PTT vasıtasıyla DAVACIYA İADESİNE.

Dair, Davacı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 14/09/2021