Emsal Mahkeme Kararı Trabzon Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/480 E. 2020/219 K. 25.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. TRABZON ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2018/480 Esas – 2020/219

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 31/08/2018
KARAR TARİHİ : 25/06/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 09/07/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İSTEM :
Davacı vekili tarafından mahkememize sunulan 31/08/2018 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; Davalılardan … Şirketi’nin … numaralı ZMMS poliçesi ile kayıtlı bulunan sigortalı …’ün maliki olduğu … plakalı aracın …’ün sevk ve idaresinde, 01/12/2016 günü saat 18:20 sıralarında, Maçka istikametinden Trabzon istikametine seyir halinde iken, o sırada dolmuş beklemekte olan müvekkili…’e aracın sağ yan ön çamurlu ve ayna kısımlarıyla çarpması sonucu müvekkili…’in yaralanmasına neden olduğunu, kaza sonrasında düzenlenen 01/12/2016 tarihli kaza tespit tutanağından da anlaşılacağı üzere aracı sevk ve idare eden …’ün açık kural ihali nedeniyle tam kusurlu bulunduğunu, … hakkında Trabzon 1. Asliye Ceza Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile ceza davası açılmasına karar verilmiş olup iddianame ve duruşma gün ve saatine ilişkin tensip tutanağının dilekçe ekinde sunulduğunu, müvekkilinin geçirmiş olduğu trafik kazası sonucunda sağ omuz çıkığı ve tuberkulum majus kırığına neden olan yaralanma meydana geldiğini, davalılardan … Şirketi’ne maddi zararın giderilmesi için yazılı müracaat edilmiş ise de herhangi bir sonuç alınamadığını, bu nedenlerle, davanın kabulü ile fazlaya ilişkin her türlü dava ve talep hakkı saklı kalmak kaydıyla belirsiz miktarlı talep ile ilgili olarak müvekkili davacı adına şimdilik 1.000,00 TL maddi 50.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren başlayacak yasal faiziyle birlikte davalılardan … Şirketi yönünden maddi zarar ve kaza tarihindeki güncel poliçe limitiyle sınırlı olarak tüm sorumluluğu kapsamında diğer davalı yönünden ise tüm zararlar kapsamında ve kusuru oranında sorumlu olunan ortak bedeller için müşterek ve müteselsil olarak tüm davalılardan tahsili ile müvekkili davacıya ödenmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Duruşmalara katılan davacı vekili dava dilekçesini tekrarla davasının kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA :
Dava dilekçesi ve ilk tensip zaptı davalılara usulüne uygun tebliğ olunmuştur.
Davalı … Şirketi vekili tarafından mahkememize sunulan 12/10/2018 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; ZMMS meblağ sigortası olmayıp zarar sigortası olduğundan davacı tarafın uğradığını iddia ettiği zararları aynı zamanda ispat etmesi gerektiğini, müvekkili şirketin sorumluluğunun poliçe llimitleri ve sigortalının kusuru oranında sınırlı olduğunu, SGK’dan rücuya tabi bir ödeme alınıp alınmadığının alınmış ise bu tutarın tazminat hesabından mahsup edilmesini talep ettiğini, bu nedenlerle haksız ve mesnetsiz davanın sigortalı araç sürücülerine atfı kabil kusur bulunmaması nedeniyle reddine, mahkeme masraf ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili tarafından mahkememize sunulan 12/10/2018 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; Söz konusu kazada yayanın hatalı olduğunu, müvekkilinin kendi şeridinde seyrettiğini, bu nedenlerle olayın tam anlaşılması için olay yerinde bilirkişi marifetiyle keşif yapılması talep etmiştir.
DELİLLER VE DEĞERLENDİRİLMESİ:
Fatih Devlet Hastanesi, Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Ortahisar İlçe Emniyet Müdürlüğü, Trabzon SGK İl Müdürlüğü, Trabzon Trafik Tescil Şube Müdürlüğü, … Şirketi ve KTÜ Farabi Hastanesi’nin cevabi yazıları ile mahkememizce istenilen bilgi ve belgelerin gönderildiği anlaşılmıştır.
Trabzon 1. Asliye Ceza Mahkemesi’nin … Esas nolu dosyası iş bu mahkememiz dosyası içerisine celb edilerek incelenmiştir.
Davacı vekili mahkememize sunduğu 22/10/2018 havale tarihli dileçesi ile cevaba cevaplarını ibraz etmiştir.
Mahkememizin 30/05/2019 tarihli duruşma gününde tanık …’in “…Davacı benim eşimdir, ben kaza anını görmedim, kaza olduğunu duyunca hastaneye gittim, filmlerden sonra sağ kolunun çıkık sol bacağının ise patlak yani derisiyle et kısmının birbirinden ayrılmış olduğu ortaya çıktı, bir gece hastanede kaldık, akabinde eşime bakacak kimse olmadığından 2 ay eşimin kardeşinde kaldık, sonra eve döndük, sol bacağındaki baldır kısmı patlak olduğu için 2-3 günde bir sıvı almak zorundaydı, daha sonra ameliyat oldu, akabinde de 1 ay süre ile fizik tedavi gördü, eşim kazadan önce işçi olarak yemek firmalarında çalışıyordu ancak kazadan sonra çalışamadı, sağlığı elvermediği için gelen iş tekliflerini de değerlendiremedi, iki tane çocuğumuz vardır, ikisi de okumaktadır, kaza sebebiyle evde düzenimiz bozuldu, eşimin ağrıları oluyordu, ev işlerini yapmakta zorlanıyordu…” şeklinde, tanık …’ın “…Ben kaza anını görmedim, davacı benim ablamdır, kazadan sonra bize haber geldi, Fatih Devlet Hastanesine gittik, orada müdahale ettiler, hepimiz ailecek çok şaşırdık ve üzüldük, kazadan bu tarafa da halen iyi olduğunu söyleyemeyiz, tüm aile bireylerine haber verildi, ailece travma yaşadık, ablam kazanın ardından hastaneden çıktıktan sonra 2 ay bizim evimizde kaldı, eşim ihtiyaçlarıyla uğraştı, bende hastaneye getirip götürmekte yardımcı oldum, Maçka’da bulunan fizik tedavi merkezine getirip götürdüm, hemen hemen hergün Fatih Devlet Hastanesine gittik, pansumanları yapıldı, plastik cerrahide tedavi oldu, kaza sonrası ablam bunalıma girdi stres yaptı, yine çocukları da yaşananlar sebebiyle strese girdiler…” şeklinde, mahkememizin 19/09/2019 tarihli duruşma gününde tanık …’ın “…Davacı benim görümcem yani eşimin kız kardeşi olur. Olay günü trafik kazası gerçekleştikten sonra telefonla davacının kaza yaptığı bilgisi bana gelince hemen davacının kaldırıldığı hastaneye gittim, hastaneye gittiğimde davacının muayene ve tedavi sürecinin başladığını öğrendim dava konusu trafik kazası sebebiyle davacı tam emin olmamakla birlikte yaklaşık 1 hafta 10 gün kadar hastanede yatmak ve birkaç defa ameliyat olmak zorunda kaldı, davacı tedavi sürecinde çok acılar çekti, bacağındaki iltahaplanma sebebiyle hergün bacağından kan aldırmak zorunda kaldı, davacı taburcu olduktan sonra yaklaşık 2 ay kadar benim evimde benim tarafımdam bakıldı zira kendisi kendi işlerini dahi görebilecek durumda değildi daha sonrasında ise 1 ay süreyle fizik tedavi görmek zorunda kaldı, halen dahi davacının bacağında şişlik mevcut olup uzun süreli ayakla duramamakta yürürken ağrı ve zorluk çekmektedir, davalı …’i ilk kez şuan duruşmada görmekteyim davalı dava konusu kazadan sonra ne hastanede geçen tedavi süresince nede davacıya evde baktığım sürede davacıyla ilgilenmemiş birkez geçmiş olsun bile dememiştir…” şeklinde beyanda bulundukları anlaşılmıştır.
Trabzon Adli Bilimler Enstitüsü Müdürlüğü’nün mahkememizce istenilen davacının maluliyet durumuna ilişkin raporu gönderdiği, dava konusu trafik kazası sebebi ile davacının iyileşme süresinin 3 aya kadar uzayabileceği ve kalıcı maluliyet oranının ise % 14 olduğunun bildirildiği anlaşılmıştır.
İstanbul Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’nin dava konusu trafik kazasına ilişkin kusur oranı hakkında raporu gönderdiği, dava konusu trafik kazasının meydana gelmesinde davacı yaya…’in % 10 oranında ve davalı sürücü …’ün ise % 90 oranında kusurunun bulunduğunun bildirildiği anlaşılmıştır.
Mahkememiz dosyası 21/01/2020 tarihinde billirkişi Aktüerya Hesap Uzmanı …’ya tevdii edilmiş, bilirkişi tarafından tanzim edilen 12/02/2020 havale tarihli bilirkişi raporunda özetle; Davacının talep edebileceği maddi tazminat miktarı toplamının 86.953,48 TL olduğunu, hesaplanan tazminat miktarının … plakalı araca ilişkin … nolu 17/06/2016 başlangıç – 17/06/2017 bitiş tarihli poliçenin kişi başı ölüm/sakatlık limiti olan 310.000,00 TL dahilinde kalması nedeniyle tazminat miktarından davalı sigorta şirketinin de sorumlu olduğu bildirilmiştir.
Davalı … Şirketi vekili mahkememize sunduğu 28/02/2020 havale tarihli dilekçesi ile bilirkişi raporuna karşı beyanlarını ibraz etmiştir.
Davalı vekili … Şirketi vekili mahkememize sunduğu 14/04/2020 havale tarihli dilekçesi ile davacı yan ile yaptığı sulh anlaşmasını ibraz etmiş, herhangi bir vekalet ücreti ya da yargılama gideri talebinde bulunmadığını beyan etmiştir.
Davacı vekili mahkememize sunduğu 24/06/2020 havale tarihli dilekçesi ile sulh beyanını, maddi tazminat yönünden davanın konusuz kaldığını, maddi tazminat yönünden karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesini ve herhangi bir vekalet ücreti talebinin olmadığını, davalı … manevi tazminat taleplerinin devam ettiğini beyan etmiştir.

Dosya içerisinde bulunan tüm kanıt ve belgeler bir arada değerlendirildiğinde;
Olay günü davalılarda … A.Ş. bünyesinde ZMMS poliçesi ile sigortalı olan ve diğer davalı …’ün sevk ve idaresindeki aracın davacı…’e çarpması sonucu yaralamalı trafik kazasının meydana geldiği, bu kazanın oluşumunda davacının % 10, davalı sürücünün ise %90 oranında kusurlu olduğu, kaza sonucunda davacının yaralandığı ve iyileşme süresinin 3 aya kadar uzayabileceği ve davacının bu kaza sebebi ile kalıcı maluliyet oranının ise % 14 olduğu anlaşılmış ve maddi vakıa bu şekilde kabul edilmiştir.
Aktüerya Hesap Uzmanı … tarafından tanzim edilen 12/02/2020 havale tarihli bilirkişi raporundan anlaşıldığı üzere; davacının dava konusu kaza sebebi ile davalılardan talep edebileceği maddi tazminat miktarı toplamının 86.953,48 TL olduğu, hesaplanan tazminat miktarının … plakalı araca ilişkin … nolu 17/06/2016 başlangıç – 17/06/2017 bitiş tarihli poliçenin kişi başı ölüm/sakatlık limiti olan 310.000,00 TL dahilinde kalması nedeniyle tazminat miktarından davalı sigorta şirketinin de sorumlu olduğu tespit edilmiş ise de; yargılama sırasında davacı ile davalılardan sigorta şirketinin aralarında sulh olmaları sebebi ile maddi tazminat davası yönünden davamız konusuz kalmış ve maddi tazminat davası yönünden konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına ve davacı vekilinin maddi tazminat davası yönünden yargılama gideri ve vekalet ücreti talebi bulunmadığına dair beyanı dikkate alınarak taraflarca maddi tazminat davası yönünden yapılan masrafların masrafı yapan taraf üzerinde bırakılmasına ve davacı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
Dava konusu olayın oluş şekli, meydana gelen kazada tarafların kusur durumları, kaza sebebi ile davacıda meydana gelen yaralanmanın boyutu, iyileşme süresi ve kalıcı maluliyet durumu, tarafların sosyal ve ekonomik durumları dikkate alınarak manevi tazminat davası yönünden ise davanın kısmen kabul kısmen reddi ile 20.000,00 TL manevi tazminatın davalı …’ten kaza tarihi olan 01/12/2016 tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte alınarak davacıya verilmesine hükmetmek gerektiği değerlendirilmiş ve aşağıdaki hüküm tesis olunmuştur.

H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1- Davacı tarafça her iki davalı aleyhinde açılan maddi tazminat davasının konusuz kaldığı anlaşılmakla maddi tazminat davası yönünden KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
Davacı vekilinin maddi tazminat davası yönünden yargılama gideri ve vekalet ücreti talebi bulunmadığına dair beyanı dikkate alınarak taraflarca maddi tazminat davası yönünden yapılan masrafların masrafı yapan taraf üzerinde bırakılmasına ve davacı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesine YER OLMADIĞINA.
2- Davalı … aleyhinde açılan manevi tazminat davası KISMEN KABUL – KISMEN REDDİ ile 20.000,00 TL manevi tazminatın davalı …’ten kaza tarihi olan 01/12/2016 tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE.
3- Alınması gereken toplam 1.366,20 TL’den peşin alınan 870,96 TL’nin mahsubu ile bakiye 495,24 TL karar ve ilam harcının davalı …’den alınarak HAZİNEYE GELİR YAZILMASINA.
4- Davacı kendisini vekil ile temsil ettiğinden kabul edilen manevi tazminat yönünden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne göre belirlenen 3.400,00 TL ücreti vekaletin davalı …’den alınarak DAVACIYA ÖDENMESİNE.
5- Davalı … kendisini vekille temsil ettiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne göre belirlenen 3.400,00 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak DAVALIYA ÖDENMESİNE.
6- Davacı tarafından yapılan toplam 2.611,36 TL’den davanın kabul oranına göre hesaplanan 1.044,54 TL’sinin davalıdan alınarak DAVACIYA ÖDENMESİNE. Bakiye kalan kısmın davacı üzerinde BIRAKILMASINA.
7- Yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın karar kesinleştiğinde HMK’nun Gider Avansı Tarifesinin 5. Maddesinin 1. Fıkrası gereğince davacı tarafından iban numarası bildirilmiş ise iadenin elektronik ortamda hesaba aktarılarak, iban numarası bildirilmemiş ise masrafı avanstan karşılanmak suretiyle PTT vasıtasıyla DAVACIYA İADESİNE.

Dair, Davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 25/06/2020