Emsal Mahkeme Kararı Trabzon Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/34 E. 2021/81 K. 26.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
TRABZON
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2018/34
KARAR NO : 2021/81

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 18/01/2018
KARAR TARİHİ : 26/01/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 11/02/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İSTEM :
Davacı vekili tarafından sunulan 18/01/2018 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; 17.07.2015 günü saat 06.20 sıralarında Trabzon-Akçabat kara yolunun kalkınma mahallesi Devlet karayolu üzerinde meydana gelen kazada, … idaresindeki … plakalı araç, müvekkilim …’m kullandığı araca arkadan çarparak ağır şekilde yaralanmasına sebep olmuştur. Olayla ilgili olarak Trabzon 2. Asliye Ceza Mahkemesinde sanık … aleyhinde dava açılmış ve bu dava 11.07.2017 tarihinde …Esas ve … Karar sayılı karar ile sonuçlanmış ve karar kesinleşmiştir. Söz konusu bu ceza davasında gerek kusur yönünden gerekse müvekkilin sağlık durumuyla ilgili raporlar alınmıştır. Kusur ile ilgili alınmış olan raporda davalı …’in olayın meydana gelmesinde asli ve tam kusurlu olduğu ve müvekkilin ise olayda bir kusurunun bulunmadığı tespit edilmiştir. Müvekkil … 1960 doğumlu olup kendisi kazadan önce profesyonel dalgıç olarak iş yapmakta ve batık gemi çıkarma/ su altı ürünleri çıkarma gibi çeşitli firmalara iş yaparak geçimini sağlamakta idi. Ancak kaza sonrasında bu işini de yapamaz hale gelmiştir. Müvekkilin vücudunda meydana gelen maluliyetin çok ciddi olduğu, halen işini yapamadığı gibi ilerideki etkilerinin de çok fazla olacağı açıktır. Elimizde olan raporları sayın mahkemeye sunuyoruz, diğerlerini ise bilahare sunacaklarını, Müvekkile ilk müdahale Karadeniz Teknik Üniversitesi Tıp Fakültesinde yapılmış ve burada tanzim edilen 21.10.2015 tarih ve …nolu raporda müvekkilin vücudunda iç organ yaralanması ve iç kanaması olduğu ve hayatı tehlikesinin bulunduğu tespit edilmiş, müvekkilin yaşamını tehlikeye soktuğu, basit tıbbı müdahale ile giderilecek ölçüde hafif olmadığı, vücuttaki kemik kırıklarının hayat fonksiyonlarına etkisi hafif (1) orta (2-3) ve ağır (4-Ş-6) olarak sınıflandırıldığında şahısta olay tarihinde saplanan sağ orbita lateral duvar kırığı, sol 4 ve 7. Kosta kırıklarının hayat fonksiyonlarını müştereken orta (3)( derecede etkileyecek nitelikte olduğuna dair rapor düzenlenmiştir. Netice olarak önce 21.10.2015 tarihinde Adli Tıp Kurumundan sonrasında da 21.03.2017 tarihinde Karadeniz Teknik Üniversitesi Hastanesi Dahiliye bölümünden alman rapor ile, trafik kazası sonrası sigmoid kolondan 20 cmlik rezeksiyona bir sebep olan yaralanmasının, organlarından birinin işlevinin sürekli zayıflaması niteliğinde olduğu tespit edilmiştir. Ceza mahkemesi de bu raporu esas alarak sanık hakkında ceza hükmünü kurmuştur. Vücudunda meydana gelen hasarın ne olduğu ve çalışma gücünün ne oranda zarar gördüğü, ilerideki etkilerinin ne olacağı araştırılmaya ve bu yönde rapor alınmaya muhtaçtır. Davacının vücudunda meydana gelen hasarın derecesi, kendisinin Profesyonel Dalgıç olması, geçirdiği bu kaza nedeniyle tek yapabildiği iş olan dalgıçlık mesleğini yapamayacak olması ve kazancının yüksekliği, yargılama sırasında belirlenecek geçici ve sürekli iş göremezlik derecesi, davalı tarafın kesin kusur durumu gibi sebeplerle zararın tam ve kesin olarak belli olduğunda talebimizi artırmak üzere şimdilik için 1.000,00 TL maddi tazminatı istenmiştir. Davacının yaşı, mesleği, toplum içindeki yeri ve ömür boyu kendisini rahatsız edecek vücudundaki yaralanmalardan dolayı, tüm manevi zararları karşılamak ve hem de kendisi ile hiç irtibat kurma gereği dahi duymayan kaza sorumluları üzerinde caydırıcı etki yaratmak üzere, 50.000,00 TL olmak üzere manevi tazminata hükmedilmesi dileğinde bulunuyoruz. Bu nedenlerle, Öncelikle, dava devam ederken yapılabilecek muhtemel devirlerin ileride telafisi imkansız ya da zor zararlara yol açabileceğinden, kazaya karışmış olan … plakalı aracın kayıtlan üzerine ÜÇÜNCÜ ŞAHISLARA DEVRİNİN ÖNLENMESİ YÖNÜNDE, İHTİYATİ TEDBİR karan verilmesine, Davalı …’den, … Poliçe Nolu Zorunlu Mali Sorumluluk poliçesinin celbine, Adres tespiti için, araç sahibi …’ a ait kimlik bilgilerini içeren araç tescil belgesinin … plakalı aracın kayıtlı olduğu Bodrum (Muğla) Trafik tescil Müdürlüğü’nden istenmesine, Tedavi evraklarının Karadeniz Teknik Üniversitesi Tip Fakültesi’nden celbine, e-Trabzon 2.Asliye Ceza Mahkemesi’nin 11.07.2017 tarihinde …Esas ve … Karar sayılı karar sayılı dosyasının bir örneğinin celbine, Fazlaya ilişkin talep, dava ve HMK 107/2 maddesindeki artırım hakkımız saklı kalmak üzere davacı … için; Davalı sigorta şirketi yönünden poliçe limiti ile sınırlı olmak kaydı ile şimdilik 1.000,00 TL, maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tüm davalılardan tahsiline, Manevi zarar olarak müvekkil için 50.000,00 TL manevi tazminatın davalı sigorta şirketi dışındaki diğer davalılardan kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline, Yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar, verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili dava dilekçesi ekinde delillerini ibraz etmiştir.
Duruşmalara katılan davacı vekili dava dilekçesini tekrarla davasının kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA :
Dava dilekçesi ve ilk tensip zaptı davalılara usulüne uygun tebliğ olunmuştur.
Davalı … tarafından mahkememize sunulan 07/02/2018 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Öncelikle kaza ve kusur hususunda davacının iddialarını kabul etmiyorum. Davacı her ne kadar kazada kusurun bana ait olduğunu ve ceza yargılamasında alınan raporun da bu yönde olduğunu iddia etmişse de; ben ceza yargılamasının kovuşturma aşamasında hiç bulunmadım. Sadece dava sonucundan haberim olmuştur. Dolayısıyla kusur yönünden tespiti kabul etmeme imkân yoktur. Zaten hukuk hâkimi, kusur konusunda ceza mahkemesinin verdiği kararla da bağlı değildir. Bu bakımdan dosya kapsamında yeni bir rapor alınmasını talep ediyorum. Kaza şöyle gerçekleşmiştir; eşimin kardeşi olan diğer davalı …’a ait arabayı, gider, masraf ve bakımı bana ait olmak üzere bir süredir kullanmaktaydım. Zaten kendisinin kullandığı başka bir arabası bulunmaktadır. … ile giderken yan yola sapmak üzere kurallara uygun bir şekilde dönmüştüm ki bir ses duydum. Aslında ben davacıya değil, davalı bana çarpmıştır. Zira arabaya yandan çarpmıştır. Ayrıca kendisinin kaskı da bulunmamaktaydı. Plakası yoktu ve sonradan öğrendiğin 1 ehliyeti de yokmuş. …’ın da bu kapsamda dinlenmesini talep ediyorum. Söz konusu araç sigortalıdır. Dolayısıyla maddi tazminat açısından öncelikle sigortaya başvurulmalıdır. Eğer sigorta miktarını aşan bir zarardan bahsedilecekse ancak tarafıma dava açılmalıdır. Bu açıdan da davanın reddi gerekir. Davacının gördüğü zararla illiyet bağı sadece söz konusu kaza ile değil kendisinin tedbirsiz bir şekilde trafiğe çıkması ve kask kullanmaması ile de bağlantılıdır. Bu açıdan da zararın tamamının kazadan kaynaklandığı iddiası da yerinde değildir. Maddi tazminat açısından davacının iddialarını somutlaştırması gerekir. Bu bakımdan davacının tedavi gördüğü hastanenin kayıtlarının da dosya içerisine alınması talebim vardır. Zira davacının dilekçesinde iddia ettiği gibi bir tedavi süreci olmamıştır. Kazanın ikinci günü hastanede kendisini ziyaret etmiştim ve iyi durumdaydı. Tazminat bir cezalandırma ve zenginleşme aracı değildir. Bu açıdan davacının manevi tazminat talebi çok fahiştir. Benim engelli bir çocuğum vardır. Kendisinin bakımı da masraflıdır. Dolayısıyla benim istenen bedelleri ödemem maddi olarak mümkün değildir. Bu hususun da dikkate alınmasını talep ediyorum. Bu nedenlerle, hukuki dayanaktan yoksun ve haksız davanın reddi ile yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
Davalı …. vekili tarafından mahkememize sunulan 15/02/2018 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; İlgili yasa gereği davacının dava açmadan evvel müvekkil şirkete talebi ile ilgili gerekli ve yeterli tüm belgeler ile yazılı başvuru yapması gerekirken doğrudan doğruya dava açması kanuna aykırı olup davanın müvekkil şirket açısından reddedilmesini talep ederiz. müvekkil şirketin sorumluluğu sigortalısının kusuru ve poliçe limiti ile sınırlıdır. müvekkil şirketin sorumluluğu ancak sigortalı araç sürücüsünün kusurlu olması halinde sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve poliçe limiti ile sınırlı olduğundan adli tıp kurumu trafik ihtisas dairesinden rapor alınmasını talep etmekteyiz. poliçede sadece sürekli maluliyet halleri teminat altına alınmıştır. Bu nedenle müvekkil şirketin sorumluluğundan bahsedilmesi için davacının sürekli sakatlığının adli tıp kurumu 3. ihtisas dairesinden alınacak rapor ile ispatlanması gerekmektedir. zarar hesabı için seçilecek bilirkişinin aktüerler siciline kayıtlı kişilerden olması gerekmektedir. “maluliyet tazminatı” belirlenirken; bilinen ücret, belirlenebilir bir ücret yoksa asgari ücret baz alınmalıdır. Trafik sigortası genel şartları’na göre; maluliyet oranının kesin olarak saptandığı tarihe kadar geçen süre içerisinde geçici iş göremezliğe ilişkin talepler poliçe kapsamında olmayıp, müvekkil şirket sorumlu değildir. buna ilişkin talepler bakımından sosyal güvenlik kurumu’nun sorumluluğu bulunmaktadır. sosyal güvenlik kurumu’na müzekkere yazılarak davacıya ödeme yapılıp yapılmadığının ve yapılmış ise hangi koldan ödeme yapıldığının araştırılmasını talep etmekteyiz. söz konusu ödemelerin tazminat hesabı yapılması halinde bu hesaplamadan düşürülmesi gerekmektedir. Kaza tarihi itibariyle tedavi masrafları ve geçici iş göremezlik talepleri bakımından müvekkil şirketin herhangi bir sorumluluğu bulunmamaktadır. meydana gelen trafik kazaları nedeniyle sunulan sağlık hizmet bedelleri de sosyal güvenlik kurumu tarafından karşılanacaktır. Yaralanan ve / veya maluliyetinin olduğunu iddia eden davacının müterafik kusurunun bulunup bulunmadığı hususlarının mahkemece tespiti gerekmektedir. Davayı kabul anlamına gelmemek üzere, müvekkil şirket yalnızca dava tarihinden itibaren faizden sorumlu olabilecektir ve dava konusu olaya uygulanması gereken faiz yasal faiz olduğunu, bu nedenlerle, Müracaat şartına uyulmadığından davanın usulden reddine, davacının, maluliyeti olduğunu iddia eden kişi olup olmadığının incelenmesine, kusur, maluliyet durumu ve tazminat miktarı yönünden bilirkişi incelemesi yapılmasına, maluliyet raporunun Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Dairesi’nden alınmasına, tazminat raporunun hazineye kayıtlı aktüer aracılığı ile yaptırılmasına, haksız tedavi ve gider taleplerinin reddine, kabulü halinde yukarıda belirttiğimiz içtihatlara göre lehimize karar verilmesine, talebi kabul anlamına gelmemek kaydıyla, kusur, maluliyet durumu ve tazminat miktarı yönünden bilirkişi incelemesi yapılmasına, kabul anlamına gelmemek kaydıyla, emniyet kemeri kullanmama sonucu var olan müterafik kusurun tazminattan mahsubuna, kabul anlamına gelmemek kaydıyla müvekkil şirket aleyhine tazminata hükmedilmesi halinde dava tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline müvekkil şirkete vekaleten saygılarımızla karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE DEĞERLENDİRİLMESİ:
Ortahisar İlçe Emniyet Müdürlüğü, KTÜ Farabi Hastanesi, Trabzon SGK İl Müdürlüğü, …., Bodrum Trafik Tescil Şube Müdürlüğü’nün cevabi yazıları ile mahkememizce istenilen bilgi ve belgelerin gönderildiği anlaşılmıştır.
Trabzon 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nin …Esas sayılı dosyası iş bu mahkememiz dosyasına celb edilerek incelenmiştir.
Davacı vekili mahkememize sunduğu 27/02/2018 ve 06/03/2018 havale tarihli dilekçeleri ile cevaba cevaplarını ibraz etmiştir.
Mahkememizin 23/10/2018 tarihli duruşma gününde tanık …’in “…Davacı eşim olur, tanıklık yapmak istiyorum, bayram sabahı bana telefon geldi, eşimin trafik kazası yaptığı söylendi, hastaneye gittik, trafik kazasının olduğu gün kazayı yapan şahıs hastaneye geldi, adını hatırlamıyorum, görsem de tanımam, bana kardeşinin kaza yaptığını üzgün olduğunu söyledi, elinde iki poğaça vardı bize verdi, hastanede bizimle ilgilenmedi, sonrasında bizi aramadı, eşim 2 ay civarı hastanede yattı, 4 defa ameliyat oldu, ölümden döndü, bu süre zarfında bizi arayan soran olmadı, maddi manevi destek almadık, bizim isteğimiz maddi destek değildi, manevi destekti, çünkü çok eziyet çektik, benim bilgim gördüm bundan ibarettir…” şeklinde, tanık …’in “…Davacı babam olur, tanıklık yapmak istiyorum, kurban bayramının birinci günü babamla namaza gittik sonrasında babam mezarlık ziyareti için çıktı, sonrasında trafik kazası geçirdiği haberi geldi, hastaneye gittim, hastaneye gittiğimde … hastanedeydi, bana biz buradayız elimizden geleni yaparız bir ihtiyacın olursa ara dedi telefon numarasını verdi, babam o konuşmadan iki gün sonra ameliyata girdi, doktorlar bana babamın %50 yaşama şansı olduğunu söyledi, bende bunu haber verme amacıyla …’ı aradım, bana benim yapabileceğim bir şey yok dedi. ilgilenmedi, babam bir buçuk iki ay hastanede yattı bu süre zarfında bizi aramadı gelmedi, herhangi bir yakınını göndermedi, maddi manevi bir desteğini görmedik, Babam 2-3 aydır motosiklet kullanmaktaydı, babamın motosiklet kullanmaya ilişkin ehliyeti yoktu ama kursa yazılacaktı, babamın evde kaskı ve koruyucu malzemeleri vardı, kaza günü de bunları takmıştı, Babam kaza tarihinde yaklaşık 2-3 aylık motosiklet kullanıcısıydı dedi. benim bilgim gördüm bunlardan ibarettir…” şeklinde beyanda bulundukları anlaşıldı.
Talimat yazımız gereği Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesin’ce alınan tanık …’in beyanında “…Ben davetiye tebliğ edilen, adreste değil Bahçe şehirde ikamet etmekteyim ancak henüz nüfus kaydımı Bahçeşehire aldıramadım site güvenliğinin telefon etmesi üzerine çağrıldığımdan haberdar oldum her iki tarafı da tanımam. Trabzonspor kulübünde çalışırken yurt dışı kampına gitmek üzere aracımı kulüp tesislerine bıraktım güvenlikten ticari taksi çağırmalarını söyledim geldiğimde sivil taksi geldiğini gördüm ticari taksi olmadığı için sivil taksi çağrılmıştır, sürücü eski yoldan havaalanına gidecekti ben trafik bulunmadığını düşünerek yeni yoldan da gidebileceğini söyledim, bunun üzerine sol şeritten seyir eden … idaresindeki … plakalı aracını sağ şeride aldı, çünkü biraz sonra kavşağa girecekti, araç eski model bir araçtı aşırı hızlı değildi, ancak sağ şeride geçmesi biraz ani idi, bu sırada sağ tarafımızda bulunan motosikleti fark etmedi, ani sağa geçtiği için motosikletle temas etti ve motosiklet savruldu, daha sonra sürücü ile birlikte kazaya müdahale ettik 112 arayıp ambulans çağırdık, motosiklet sürücüsü ambulansa koyduktan sonra ben başka ticari taksi ile olay yerini terk ettim, hatırladığım kadarıyla kendi normal yolunda motosiklet gidiyordu, sürücünün hatırladığım kadarıyla kaskı takılı ve teçhizatı yerinde idi…” şeklinde ifade verdiği görüldü.
Mahkememiz tarafından KTÜ ATK’dan istenilen raporda özetle; …’in 17/07/2015 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazası nedeniyle meydana geldiği belirtilen sigmoid kolonda perforasyona ve rezeksiyona neden olan yaralanmasının tıbbi iyileşme süresinin 4 aya kadar uzayabileceği ve bu süre zarfında %100 malul sayılması gerektiğini, şahısta sürekli iş göremezlik halinin bulunduğunu, sürekli iş göremezlik oranının %28,2 olduğu bildirilmiştir.
Davacı vekili mahkememize sunduğu 02/10/2019 havale tarihli dilekçesi ile rapora karşı beyanlarını ibraz etmiştir.
İstanbul ATK tarafından tanzim edilen 24/01/2020 havale tarihli raporda özetle; Davalı sürücü … sevk ve idaresindeki otomobil ile olay mahallinde orta şerit üzerinde seyir halindeyken sağa manevra yapmadan evvel, sağa manevrasını sağ şeride geçerek yapması ve aynı istikamette sağ gerisinden gelen araçların mesafe konumlarını kontrol altında bulundurması gerekirken bu hususlara riayet etmediği, sağa manevrası sırasında sağ gerisinden gelen davacı sürücü idaresindeki tescilsiz motosiklete tedbirsizce çarptığı anlaşılmakla kusurludur. Davacı sürücü … sevk ve idaresindeki motosiklet ile sağ şeridi takiben seyrederken aynı istikamette orta şerit üzerinde önünde seyir halinde olan otomobilin sağa manevra ile seyir şeridine kontrolsüzce geçip, seyir şeridini kapatarak idaresindeki motosiklete çarpmasıyla meydana gelen olayda atfı kabil bir kusuru bulunmamaktadır. Davalı sürücü …’in %100 (yüzde yüz) oranında kusurlu olduğu, Davacı sürücü …’in kusursuz olduğu bildirilmiştir.
Davalılar vekilleri mahkememize sundukları 07/02/2020 havale tarihli dilekçeleri ile bilirkişi raporuna karşı itiraz ve beyanlarını ibraz etmişlerdir.
Mahkememiz dosyası talimat yazımız aracılığıyla Bilirkişi Aktüerya Uzmanı …’a tevdii edilmiş, bilirkişi tarafından tanzim edilen 31/08/2020 havale tarihli bilirkişi raporunda özetle; …’’n yaralanması nedeniyle geçici iş gücü kaybı zararının 4.002,16 TL olduğu, …’in yaralanması nedeniyle sürekli iş gücü kaybı zararının 120.832,72 TL olduğu, manevi tazminat hususundaki nihai takdir ve değerlendirmenin mahkememize ait olduğu bildirilmiştir.
Davalı …. vekili mahkememize sunduğu 09/10/2020 havale tarihli dilekçesi ile bilirkişi raporuna karşı beyanlarını ibraz etmiştir.
Davalı … vekili mahkememize sunduğu 13/10/2020 havale tarihli dilekçesi ile bilirkişi raporuna karşı beyanlarını ibraz etmiştir.
Davacı vekili mahkememize sunduğu 03/11/2020 havale tarihli dilekçesi ile bedel artırım dilekçesini ibraz etmiştir.
Davalı … A.Ş. vekili mahkememize sunduğu 11/11/2020 havale tarihli dilekçesi ile ıslaha karşı cevaplarını ibraz etmiştir.
Dosya içerisinde bulunan tüm kanıt ve belgeler bir arada değerlendirildiğinde;
Dava konusu uyuşmazlığın; trafik kazasından kaynaklanan zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin olduğu, olay günü davalılardan … A.Ş. bünyesinde ZMMS poliçesi ile sigortalı işleteni davalı … olan ve diğer davalı …’in sevk ve idaresindeki aracın davacı …’in sevk ve idaresindeki motorsiklete çarpması sonucu yaralamalı trafik kazasının meydana geldiği, bu kazanın oluşumunda davacının kusursuz, davalı sürücünün ise %100 oranında kusurlu olduğu, kaza sonucunda davacının yaralandığı ve iyileşme sürecinin 4 aya kadar uzayabileceği ve davacının bu kaza sebebiyle sürekli iş göremezlik oranının ise %28,2 olduğu anlaşılmıştır.
Mahkemece kazaya ilişkin kusur raporu, iş göremezlik raporu alındıktan sonra tazminat hesap raporu olarak Aktüerya Hesap Uzmanı … tarafından tanzim edilen 31.08.2020 havale tarihli bilirkişi raporundan anlaşıldığı üzere; davacının dava konusu kaza sebebi ile davalılardan talep edebileceği maddi tazminat miktarı toplamının 124.834,88 TL olduğu, hesaplanan tazminat miktarının … plakalı araca ilişkin … nolu 24/11/2014 başlangıç- 24/11/2015 bitiş tarihli poliçenin kişi başı ölüm/sakatlık limiti olan 268.000,00 TL dahilinde kalması nedeniyle tazminat miktarından davalı sigorta şirketinin de sorumlu olduğu hukuki denetime elverişli bilirkişi raporlarından anlaşılmış olup davacının 03/11/2020 havale tarihli bedel artırım dilekçesi de dikkate alınarak maddi tazminat davasının kabulüne karar verilmiştir.
Davacının manevi tazminat davası yönünden ise, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı dikkate alınarak karar verilmiş olup, bu bağlamda öncelikle dava konusu trafik kazasının meydana gelmesinde davalı sürücü …’in %100 oranında kusurlu olması, dosyaya sunulan belgeler tetkik edilmekle Türkiye Sualtı Sporları, Cankurtarma Su Kayağı ve Paletli Yüzme Federasyonu Dalış Kayıt Defteri’nde davacının kayıtlı olduğu, Profesyonel Su Altı Adamları Yönetmeliği gereğince Balıkadam olmaya yeterlik kazandığı, yine Engin Dalış ve Cankurtarma Merkezi tarafından 02.10.2017 tarihinde düzenlenen belge ile davacının 3 yıldız dalıcı kartı aldığı, davacının profesyonel dalgıç olarak geçimini sağladığı, 29.05.2019 tarihli Adli Kurul Raporu’na göre kazanın kişinin organlarından birinin sürekli zayıflamasına neden olduğu, şahsın muayenesinde kaza sonrası uzun süre yüzememe tariflediği, nihayetinde yapılan araştırmada davacının batınının deformik görünümde olduğunun teşhis edildiği, bu nedenle kazadan sonra davacının işini yapamaz hale geldiğinin anlaşıldığı, davalılardan …’in emekliliğe başvurmadan önce aylık asgari ücret aldığı, kirada oturduğu, herhangi bir malvarlığının bulunmadığı, evli olduğu, diğer davalı …’ın aylık asgari ücret aldığı, kendi evinde oturduğu, herhangi bir malvarlığının bulunmadığı, evli olduğu göz önüne alındığında davacı üzerinde meydana gelen manevi zararın tazmini tutarları hususunda hak ve adalete uygun karar verildiği kanısıyla manevi tazminat davasının kısmen kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1- Davacının maddi tazminat (iş göremezlik) davasının bedel artırım dilekçesi dikkate alınarak KABULÜ ile 4.002,16 TL’si geçici iş göremezlik tazminatı, 120.832,72 TL’si sürekli iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 124.834,88 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan alınarak DAVACIYA ÖDENMESİNE.
2- Davacının manevi tazminat davasının KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile, 20.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve …’tan müştereken ve müteselsilen alınarak DAVACIYA ÖDENMESİNE. Fazlaya ilişkin talebin REDDİNE.
3- Alınması gereken toplam 9.893,67 TL’den peşin alınan 174,20 TL ile ıslah esnasında alınan 422,96 TL’nin mahsubu ile bakiye 9.296,51 TL karar ve ilam harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak HAZİNEYE GELİR YAZILMASINA.
4- Davacı kendisini vekil ile temsil ettiğinden kabul edilen maddi tazminat üzerinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne göre belirlenen 15.809,31 TL ücreti vekaletin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak DAVACIYA ÖDENMESİNE.
5- Davacı kendisini vekil ile temsil ettiğinden kabul edilen manevi tazminat üzerinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne göre belirlenen 4.080,00 TL ücreti vekaletin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak DAVACIYA ÖDENMESİNE.
6- Davalı … kendisini vekille temsil ettiğinden red edilen manevi tazminat üzerinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne göre belirlenen 4.080,00 TL’nin davacıdan alınarak DAVALIYA ÖDENMESİNE.
7- Davacı tarafından yapılan toplam 2.421,96 TL yargılama giderinden davanın kabul oranına göre hesaplanan 2.006,37 TL’sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak DAVACIYA ÖDENMESİNE. Bakiye kalan kısmın davacı üzerinde BIRAKILMASINA.

8- Yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın karar kesinleştiğinde HMK’nun Gider Avansı Tarifesinin 5. Maddesinin 1. Fıkrası gereğince davacı tarafından iban numarası bildirilmiş ise iadenin elektronik ortamda hesaba aktarılarak, iban numarası bildirilmemiş ise masrafı avanstan karşılanmak suretiyle PTT vasıtasıyla DAVACIYA İADESİNE.

Dair, Davacı vekili ile davalı … vekili ve davalı … A.Ş. vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 26/01/2021