Emsal Mahkeme Kararı Trabzon Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/329 E. 2021/667 K. 09.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

DAVA : İstirdat – Tazminat
DAVA TARİHİ : 12/06/2018
KARAR TARİHİ : 09/12/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 15/12/2021

Davacı vekili tarafından Mahkememizde açılan İstirdat – Tazminat davasının yapılan açık yargılamasının neticesinde;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA :
Davacı vekilinin Mahkememize sunmuş olduğu 13/06/2018 havale tarihli dava dilekçesinde; Davalı … San. ve Tic. A. Ş.’ye ait olan ve Rize ili, Merkez … köyü hudutlarında bulunan … HES inşaatının yapımı işi sözleşmesi ile davalı … şirketi tarafından diğer davalı … İnş. ve Tic. Ltd. Şti’ne verildiğini, dava konusu sözleşmenin yapımı ve koşullarına müvekkilinin taraf ve vakıf olmadığını, davalı … şirketinden işi alan diğer davalı … Şirketinin, müvekkili şirket ile 07/09/2017 tarihinde imzaladığı yazılı sözleşme ile … Hes İşinin Cebri Boru, Kapak İmalat Ve Montajı işini müvekkili şirkete verdiğini, müvekkili şirketin imzaladığı yazılı sözleşme ile işe başladığını, bir kısım imalatları gerçekleştirdiğini, bir kısım işlerin de malzemelerini satın alarak … HES inşaatı şantiyesine getirdiğini, ekonomik güçlüğe düşen … şirketinin, müvekkili şirketin yaptığı imalatın bedellerini ödeyemediğini, taraflar arasında akdedilen 07/09/2017 tarihli yazılı sözleşme 18/05/2018 tarihi itibarıyla imzalanan yazılı Fesih Protokolü ile karşılıklı olarak feshedildiğini, müvekkili şirketin imalattan kaynaklanan alacak haklarını saklı tuttuğunu, satın aldığı ancak henüz imalatta kullanmadığı malzemelerini geri almak üzere şantiyeye gittiğini, şantiyede, davalı … şirketinin yetkilileri ve elemanları güç kullanarak müvekkilinin malzemelerini geri almasını engellediğini, mülkiyeti müvekkiline ait olan malzemelerini şantiyeden almasına izin vermediklerini, bu malzemelerin parasını yaptıkları istihkak ile … şirketine ödediklerini sözlü olarak iddia ettiklerini, davalı … şirket yetkilileri ise, şantiyeye getirdikleri tüm malzemelerin %70’inin bedelinin ihzarat bedeli olarak kendilerine ödenmesi gerektiğini, davalı … şirketinin sözleşmeye uymadığını, bu malzemelerin bedelinin ödenmediğini beyan ederek müvekkili şirkete yardımcı olmadığını, fesih protokolünde bu malzemelerin müvekkiline ait olduğunu kabul etmelerine rağmen, malzemelerin müvekkili şirket tarafından teslim alınmasını sağlamadıklarını, dava konusu malzemelerin inşaatta kullanılması halinde bu malzemelerin sökülerek geri alınmasının fiilen imkânsız hale geleceğini, söz konusu malzemelerin müvekkilinin faturalarına konu malzemeler olup olmadığının kanıtlanamayacağının belirtilerek Trabzon Asliye Ticaret Mahkemesi’nden … D.İş Esas sayılı dosyası ile ihtiyati tedbir talep edildiğini, Mahkeme’nin 06/06/2018 tarih … Değişik İş Karar sayılı kararı ile söz konusu malzemelerin kullanılmaması yönünde ihtiyati tedbir kararı verildiğini, ihtiyati tedbir kararının Rize İcra Dairesi tarafından 08/06/2018 tarihinde uygulandığında malzemeler müvekkili şirket temsilcisi …’a yediemin olarak teslim edildiğini ve malzemelerin davalı … şirketine ait … HES şantiyesinde muhafaza altına alındığını, davalı … şirketi yetkililerinin dava konusu malzemelerin bedelini ödediklerine dair iddiası doğru olmadığını, … şirketine malzemelerin maliki olmadığından ve müvekkili adına tahsilat yapma yetkisi bulunmadığından, müvekkilinin dışındaki bir kişiye yapılacak ödemenin de hiçbir hukukî sonuç doğurmayacağını, taraflar birer ticaret şirketi olduğundan, tüm alım satımlar ve teslimler faturalar ve irsaliyeler ile yapılmakta olup söz konusu malzemelerin faturaların da malzemelerin müvekkiline ait olduğunu kanıtladığını, banka ödeme kayıtları ve ticari defterler de söz konusu malzemelerin davacının mülkiyetinde olduğunu kanıtlayacağını, davalıların toplamda 1.073.572,67 TL alış bedeli, nakliye ve yükleme boşaltma bedelleri, müteahhit kârı eklendiğinde çok daha yüksek bedeli olan malzemelere hiçbir bedel ödemeden sahip olmak istediklerini, Mahkemece verilen ve uygulanan ihtiyati tedbir kararına rağmen, davalı şirketlerin müvekkiline ait olan malzemeleri HES inşaatında kullanma eğiliminde olduklarını, müvekkili şirketinin temsilcisi yediemin sıfatıyla gerekli cezai şikayetlerde bulunacağını, ancak yargılama sürecinde söz konusu malzemelerin HES inşaatında kullanılması halinde, malzemelerin müvekkiline aynen iadesi yönündeki taleplerinin gerçekleşmesinin fiilen mümkün olmayacağını, Rize İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasındaki tutanak ile tespit edilen malzemelerin müvekkiline ait olduğunun tespiti ile davacı müvekkiline teslimine, malzemelerin kullanılması nedeniyle aynen teslimin mümkün olmaması halinde, malzeme alış bedelleri, nakliye bedelleri, yükleme ve boşaltma bedelleri ile müteahhit kârı da eklenmek suretiyle bilirkişiye hesaplama yaptırılarak bulunacak tutarın dava tarihinden itibaren hesaplanacak ticari avans faizi ile birlikte davalılardan müşterek ve müteselsilen tazmin ve tahsili ile müvekkiline ödenmesine, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Duruşmalara gelen davacı vekili dava dilekçesindeki taleplerini yinelemiştir.
SAVUNMA :
Taraflara usulüne uygun olarak davetiyeler tebliğ olunmuştur.
Davalı … Elektrik Ür. San. ve Tic. A.Ş. vekilinin Mahkememize sunduğu 02/07/2018 havale tarihli cevap dilekçesinde; Müvekkili şirket ile davacı arasında akdi ilişki olmadığını, müvekkilinin yüklenicisi olan … ile davacı şirket arasında alt yüklenici olarak akdi ilişki kurulmasına dair müvekkili tarafından verilen bir onay da olmadığını, Mahkememizin … D. İş sayılı dosyası üzerinden konulan ihtiyati tedbir kararının usule ve yasaya aykırı olduğunu, kararın kaldırılması gerektiğini, davaya konu edilen ve üzerine tedbir konulan malzemelerin, müvekkili şirket ile diğer davalı … şirketi arasında imzalanan eser sözleşmesi kapsamında müvekkiline satıldığını, teslim edildiğini, teslimi yapılan bu malzemelerin montaj ve sair işlerinin de … şirketinin yükümlülüğünde olduğunu, davacı ile diğer davalı arasındaki ilişkide müvekkilinin üçüncü şahıs konumunda olduğunu, pasif husumet ehliyeti olmayan üçüncü şahsın mülkiyetinde ve zilliyetliğinde bulunan malzemeler üzerine tedbir konulmasının usule ve yasaya aykırı olduğunu, dava konusu tedbir kararının, davacı ile diğer davalı arasında imzalanan 18/05/2018 tarihli Fesih Protokolü’ne ve Protokolün III./2 maddesinde yer alan malzemelerin bedellerinin ödenmediği, mülkiyetlerinin davacıya ait olduğu, dilediği tarihte alıp götürmekte serbest olduğu yönündeki düzenlemelere göre verildiğinin anlaşılmakta olduğunu, müvekkili şirketin bu protokolün tarafı olmadığını, tedbir kararının, davacının alacak talebi ile orantılı olmadığı gibi müvekkili şirketin ticari hayatını etkilemeyecek biçimde tedbirde ölçülülük ilkesine de uygun olmadığını, müvekkiline ait … HES Projesinin toplam yatırım maliyeti 33.479.551,53 USD (152.576.360,00 TL.) olduğunu, davacının iddia ve talep ettiği alacak miktarının ise 1.073.512 TL olduğunu, verilen tedbir kararı ile 152.576.360 TL’lik yatırımrı durdurulduğunu, alınan tedbir kararının baskı aracı olarak kullanıldığını, tedbir konulan malzemelerin … Hes Projesi için üretildiğini, başka bir yerde kullanılamayacaklarını, işin gecikmesi nedeni ile YEKDEM teşvik yasasından yararlanamamaktan dolayı %40 gelir kaybı oluşacağını, gecikmeden kaynaklanan diğer zararların, anılan zarar rakamının içerisinde olmadığını, dava konusu projenin, kamu hizmeti niteliğindeki elektrik üretim işine ait olduğunu, tesisin geç işletmeye alınmasından kamunun da büyük zarar göreceğini, müvekkili şirket, sahibi bulunduğu … HES projesi işine ait inşaat işlerinin, hidromekanik teçhizatının, muhtelif mekanik teçhizatının, temin ve montajı hususlarında diğer davalı … İnş. Ve Tic. Ltd.Şti. İle Anahtar Teslim Sözleşme imzalamış olduğunu, sözleşmede yüklenicinin işin tamamını veya bir kısmını, müvekkilinin onayı olmaksızın alt yükleniciye veremeyeceğinin kararlaştırıldığını, diğer davalı … şirketinin, davacı … Şirketine işin bir kısmını alt yüklenici olarak vereceğini müvekkili şirkete bildirmediğini, alt yüklenici olarak müvekkilinin onayını talep etmediğini ve onayını almadığını, dava konusu malzemeler ve işler yönünden, müvekkilinin tarafı olmadığı bir sözleşmeden ve ilişkiden dolayı sorumlu tutulabilmesinin mümkün olmadığını, davacı ile diğer davalı … şirketi arasında imzalanan 18/05/2018 tarihli Fesih Protokolünün muvazaalı olduğunu, müvekkili yönünden geçersiz olduğunu, davaya konu malzemeler de dahil olmak üzere, müvekkil şirketin muhatabı ve Yüklenicisi olan … tarafından müvekkile taahhüt edilen mal ve imalatlara ait tüm hakedişlerin bedelleri fazlasıyla ödendiğini, tedbir kararının kaldırılmasına, müvekkili şirket aleyhindeki davanın öncelikle pasif husumet yönünden reddine, davanın esastan da reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Duruşmalara gelen davalı vekili cevap dilekçesini ve beyanlarını yinelemiştir.
Davalı … İnşaat Ve Tic. Ltd. Şti. vekilinin Mahkememize sunduğu 24/07/2018 havale tarihli cevap dilekçesinde; müvekkili şirketin davacı tarafa dava dilekçesinde belirtilen malzemelere ilişkin herhangi bir borcu bulunmadığını, davacı ile müvekkili şirket arasında imzalanan … Hes İşinin Cebri Boru, Kapak İmalat Ve Montajı işinin yapılmasına ilişkin 07/09/2017 tarihli sözleşmenin taraflar arasında imzalanan 18/05/2018 tarihli sözleşme ile karşılıklı olarak feshedildiğini, fesih sözleşmesinde belirtildiği üzere dava dilekçesinde yazılı davacıya ait malzemelerin bedellerinin … Elektrik Ür. San. ve Tic. A.Ş tarafından müvekkili şirkete ödenmediğini, müvekkili şirket ile … Elektrik Ür. San. ve Tic. A.Ş. arasında imzalanan sözleşme uyarınca davacı şirkete ait malzemelerin ve davacı şirket tarafından yapılan kısmi imalatın bedeli de ihrazat bedeli olarak müvekkili şirkete ödenmediğini, müvekkili şirket ve … Elektrik Ür. San. ve Tic. A.Ş. arasındaki sözleşme uyarınca malzeme teslim zamanı montajların yapılıp çalışır biçimde karşılıklı teslim, tesellümün yapıldığı zaman olduğunu, şantiye alanına malzeme gelmiş olması ve kısmen imalatta kullanılmasının teslim anlamına gelmediğini, davanın reddine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Duruşmalara gelen davalı vekili cevap dilekçesini ve beyanlarını yinelemiştir.

DELİLLER VE DEĞERLENDİRİLMESİ:
İlk tensip ara kararları gereğince; Samsun Ticaret Sicil Müdürlüğüne, Rize Ticaret Sicil Müdürlüğüne, Trabzon Ticaret Sicil Müdürlüğüne, Rize İcra Müdürlüğüne ve davalı şirketlere yazılan cevapları celp edilmiştir.
Mahkememizin … D. İş sayılı ihtiyati tedbir dosyasının incelenmesinde; bu dosyamız ile taraflarının aynı olduğu, dosyanın konusunun ihtiyati tedbir olduğu, dosyanın 06/06/2018 tarihinde karara çıktığı ve ihtiyati tedbir kararı verildiği, işbu durum gereği Rize İcra Müdürlüğünün tayin edildiği anlaşılmıştır.
Daha sonra davalı … San. Tic. A.Ş. vekili konulan ihtiyati tedbire itiraz ettiği ve 12/07/2018 tarihinde ihtiyati tedbire itirazın reddine, konulan ihtiyati tedbirlerin aynen devamına karar verildiği anlaşılmıştır.
Davalı … San. Tic. A.Ş. vekilinin 06/09/2018 havale tarihli talep dilekçesi gereğince Mahkememizce 06/09/2018 tarihinde ara karar kurulduğu ve ihtiyati tedbirin HMK’nun 395 ve devamı maddeleri gereğince ihtiyati tedbirin değiştirilmesine karar verildiği, davalı … San. Tic. A.Ş.’nin taşınmazları üzerine ihtiyati tedbir konulduğu ve işbu durumun Rize Tapu Müdürlüğüne ve Rize İcra Müdürlüğüne ayrı ayrı bildirildiği anlaşılmıştır.
Daha sonra davacı vekili 21/09/2018 havale tarihli dilekçesi ile Mahkememizin 06/09/2018 tarihli ara kararına itiraz ettiği, bu hususta 24/09/2018 tarihinde Mahkememizce ara karar kurulduğu ve davacı vekilinin itirazlarının reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
Davacı vekili 14/11/2018 havale tarihli tanık dilekçesini dosyaya sunduğu anlaşılmıştır.
Davalı … İnşaat ve Ticaret Limited Şirketi vekili 21/11/2018 havale tarihli dilekçesiyle müvekkiline ait ticari defter ve belgelere ilişkin beyanda bulunduğu anlaşılmıştır.
Davalı … Sanayi ve Ticaret A.Ş. vekili 23/11/2018 havale tarihli tanık dilekçesini dosyaya sunduğu anlaşılmıştır.
Davacı vekili 22/11/2018 havale tarihli dilekçesiyle ticari defter ve belgelerini dosyaya sunduğu anlaşılmıştır.
Davalı … Sanayi Ticaret A.Ş. vekili 31/01/2019 havale tarihli dilekçesiyle bu celsede tanıklarını hazır edeceklerini ve talimat yazılması ara kararından dönülmesini istemiş ise de talebin reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
Davalı … Sanayi ve Ticaret A.Ş. vekili 15/02/2019 havale tarihli beyan dilekçesini dosyaya sunmuştur.
Mahkememizce yapılan 09/05/2019 tarihli celsesinde davacı tanığı …; “… Ben … firmasında kaynakçı olarak 5 senedir çalışmaktayım, Ankara’dan gelen … firmasına ait malzemeleri …’daki santral binasının hemen önündeki depoya indirdik, bu malzemelerin bir bölümünü regilatör denen alanın montajında kullandık, bu malzemelerin bir kısmıyla da santral binasının çatısını yaptık, bu yerin kime ait olduğu noktasında bir bilgim yoktur, yani davalı şirketlerden hangisine ait olduğunu bilmiyorum, dedi. Davacı vekilinin talebi üzerine SORULDU: Söz konusu malzemeler çalınsa, kaybolsa bunların sorumluluğu tamamen davacı … firmasına aitti, 400.000,00 TL-500.000,00 TL civarında kullanılan malzeme fiyatlarının olduğunu duydum, kullanılmayan sahada kalan malzemeler de … firmasına aitti… Şantiyenin önündeki tabelada yüklenici firmanın ismini hatırlamıyorum, dikkat etmedim…” diyerek beyanda bulunmuştur.
Aynı celsede davacı tanığı …; “… Ben 10 senedir davacı firmada vinç operatörü olarak çalışmaktayım, dava konusu gelen malzemeler bizim çalıştığımız şirkete ait malzemelerdi, ağır malzeme olması sebebiyle de ben vinç ile indirdim, bu malzemeleri santral binasının üzerinde bir yere istifledim, bu yerin kime ait olduğunu bilmiyorum, söz konusu malzemelerin istiflenmesi istenilen yeri orada çalışanlardan … isminde biri söyledi, söz konusu malzemeler geldiğinde şantiye sahasında sorumlu kimseler malzemelerin geldiğini bize bildirir, biz de bu malzemeleri söylenen yerlere istiflerdik, bunları kim söylerdi tam olarak bilmiyorum ama … A.Ş. yetkilileri olabilir, söz konusu malzemelerin bütün sorumluluğu bizdeydi, biz istifledik, biz brandaladık, biz muhafaza ettik, bu malzemelerle çatıyı yaptık, kapak yuvaları yapıldı, malzemelerin ederinin ne olduğunu ben bilemem, şantiye alanının önündeki tabelada yüklenici firmanın kim olduğunu hatırlamıyorum, ancak tabelanın üzerinde … firmasının ismini görmedim, yoktu, çünkü olmaması işin akışına uygundur, … firması yüklenici firma değildir…” diyerek beyanda bulunmuştur.
Aynı celsede davacı tanığı …; “… Ben davacı … firmasında toplam 2 senedir alım satım işi yapmaktayım, söz konusu firmaya il dışından borular, angarajlar, kapaklar gelir bunları ben Trabzon’da karşılarım ve kamyonla beraber işin yapılacağı yer olan …’ya götürür, orada kantar fişlerini, irsaliyeleri düzenler, teslim alır, malı yerine indirir geri dönmekle yükümlüydüm, malların sahibi … Çelik Ltd. Şti.’ydi, malların indirildiği yerin kime ait olduğunu bilmiyorum, malların ne şekilde kulanıldığını veya ne kadarının kullanıldığını bilmiyorum, söz konusu malların indirildiği yerler … firmasına tahsis edilen depo alanları idi, ancak buraları kim tahsis etti onu bilemiyorum…” diyerek beyanda bulunmuştur.
Rize 2. Asliye Hukuk Mahkemesine yazılan … Nolu Talimatın 13/06/2019 tarihli celsesinde davalı tanığı …; “… Ben Çaykur … Çay Fabrikasında 27 yıldır güvenlik görevlisi olarak çalışıyorum, benim amca oğlu … davalı … AŞ de çalışmaktadır bir gün telefonla beni arayarak tapusuz arazime kim olduğunu bilmediğim kimseler tarafından ancak sonradan davacı şirkete ait olduğunu dava sürecinde öğrendiğim kişilerce dava konusu boruların konulmak istendiğini söyledi tam olarak tarihini hatırlamayamamakla birlikte bu telefon görüşmesi 2017 yılının sonlarına doğru gerçekleşti, ben kendisine boruların arazime konulabileceğini söylemem üzerine 10-15 günlük arazimi kullanmalarına izin vermiştim ancak benim haricimde dava konusu taraflara ait bu borularla ilgili ihtilaf çıkınca ilk başta 10-15 günlük süre 9 aya kadar uzadı hatta bu süreçte mahkeme kararıyla söz konusu borular davacı şirket yetkilisine yediemin olarak teslimi gerçekleşmişti, ikinci kez … le yüzyüze görüştüğünde herkes bu borular sayesinde işçiler de dahil bir miktar ücret alıyor benim arazimde duran borularla ilgili süreç uzadığında … ten kira talep ettiğimde,… bana kendi çalıştığı … A.Ş.’ye bu durumu bildirdiğini bir sonraki hak edişlere 5 bin yerine 6 bin TL kira bedelini ekleteceğini şifaen söyledi, ben hiçbir zaman davacı şirket temsilcisiyle muhattap olmadım, kendisini de yarım saat önce burada tanıdım, bana o zamanın muhtarının oğlu … davacı şirketle benim aramda aracılık etti ve 9 aylık süre için boruların arazimde bekleme süresi olarak 5 bin 5 bin olmak üzere toplam 10 bin TL ozamanın … Şirket yetkisilin olduğunu bildiğim … tarafından … e verilen 10 bin TL yi yine … ten elden aldım … şuanda bu borular benim arazimde değildir. Benim borularla ilgili bildiğim bundan ibarettir bunun dışında şirketler arasında gerçekleşen herhangi bir anlaşmadan bilgim yoktur, Tanıklık ücret talebim yoktur…” diyerek beyanda bulunmuştur.
Rize 2. Asliye Hukuk Mahkemesine yazılan … Nolu Talimatın 13/06/2019 tarihli celsesinde davalı tanığı …; “… Ben … A.Ş de 12 yıldır çalışmaktayım, oranın ön muhasebesine bakıyorum, hangi tarihte nereye bu boruların teslim edildiğini hatırlamıyorum, benim bildiğim kadarıyla resmi veya gayriresmi olarak kira bedeli olarak herhangi bir ödeme yapılmamıştır, şantiye sahasına konulan malzemelerle ilgilide bir bilgim yoktur, bu malzemeler için … ile sözleşme yaptık, …’nın bize yolladığı faturanın içerisinde ödemeler …yapıya yapıldı, zaten buna dair ödeme dekontları Trabzon’daki asıl mahkeme dosyası içerisine sunuldu, bize … tarafından aramızdaki hak edişlere göre muhasebe kayıtları ve ödemeler yapılırdı, faturalarda hak edişlere göre düzenlenirdi, yapılan tüm ödemeler ticari defterlerde ki kayıtlarında bulunmaktadır, bildiğim kadarıyla resmi olarak … ile aramızdaki hak edişlere ilişkin bir ihtilaf yoktu…” diyerek beyanda bulunmuştur.
Rize 2. Asliye Hukuk Mahkemesine yazılan … Nolu Talimatın 13/06/2019 tarihli celsesinde davalı tanığı …; “… Ben serbest çalışırım, dava konusu sözleşmelere ilişkin bir bilgim yoktur, benim kardeşim … ile … arasında taşeronluk sözleşmesi vardır, kazı çalışması yaptık ama kazı çalışması sonucu kardeşim ücretini … dan alacaktı fakat alamadı, Şirket yetkilisi … ile şantiye sahasında karşılaştık , kendisi …’dan parasını alamadığını ifade ediyordu, ancak … ile … arasında ofiste ki sözlü ya da yazılı para alışverişi ve anlaşmalarına ilişkin bilgim yoktur, o dönemde … maddi olarak büyük sıkıntı çektiğinden ben ve davacı tarafta dahil birçok alacaklı durumda bekleyen ve …yapıya iş yapan şirket ve gerçek kişi vardı, ben davalılardan … LTD nin saha formeni olarak yaklaşık 1 yıl kadar çalıştım, davacı şirkete ait dava konusu HES malzemeleri geldiğinde de fiilen … da aynı pozisyonda çalışıyordum, malzemelerin tırlardan indirilmesinde ben yardımcı oldum, kapaklar …yapının kiraladığı depoya, borularda …’ün arazisine indi, malzemeler indikten sonra kiralana depo ve taşınmazdaki kira bedelini bildiğim kadarıyla … ödedi, telefonla … bey beni arayarak kendi şirketine ait dava konusu malzemelerin tırla şantiye ye getireceğini söyledi, aynı gün ve devamındaki günler peyderpey dava konusu malzemeler … beyin arazine ve şantiyesine teslim edildi…” diyerek beyanda bulunmuştur.
Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesine yazılan … nolu talimatın 19/06/2019 tarihli celsesinde davalı tanığı …; “… tarafları tanırım, herhangi bir akrabalık ilişkim yoktur, ben Ankara Bölgesinde görev yapan DSİ’den emekli İnşaat Mühendisi bilirkişisiyim, dava konusu taraflar … ile işveren … firması kesin hesap konusunda anlaşamayınca bana başvurdular beni de hakem olarak kabul ettiler, buna ilşiknin belge de imzalandı, tutanak tutuldu, ihtilafı çözmek için sahaya gittim, saha da inceleme ve tespitler yaptım, yaptığım incelemede bir kısım mekanik malzemelerin sahada oludğunu bir kısmının montaj olduğunu bir kısmının olmadığını tespit ettim, yüklenici firmaya bu montajı yapılmayan mekanik malzemelerin montajı yapılması gerektiğini hesabı da montajı yapılmış gibi çıkaracağımı söyeledim, kendisi de tuttuğumuz tutanakta belirtildiği gibi bu montajları yapacağını taahhüt etti, ben de buna göre kesin hesabı çıkardım, kesin hesap raporunu iki tarafa da bildirdim, bizzat kendilerine de teslim ettim, bazı mekanik malzemelerin montajı konusunda rapora herhang ibir itiraz olmadı, başka konulara ilişkin itiraz oldu, yüklenici hesap raporunda da hangi konulara itiraz olacağının ben hesapları yaptıkça taraflara imzalatıyordum mekanik malzemelerin montajına ilişkin hesabı taraflar imzaladı buna ilişkin herhangi bir itiraz bu rapora konmadı, montajların yapılacağı … firması tarafından taahhüt edildiği ve ben de buna göre hesap yaptığım için herhangi bir itiraz olmadı, tünel kazı hesaplarına yüklenici ve proje müdürü itiraz etti, bunun dışında herahangi bir itiraz olmadı, ben bu hesapları çıkarırken … … firmasının taşeronu olduğunu şifahen duydum, yazılı bir şey görmedim, alt yüklenici olarak çalıştırılması hususnda iş sahibinden izin alındınğına ilişkin herhangi bir bilgi ve belge görmedim, bu konuyla ilgili bilgim yoktur…” diyerek beyanda bulunmuştur.
Rize Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesince resen görev verilen SMMM bilirkişi Dr. …’ın 19/12/2019 havale tarihli kök raporunda; “… (Davalı … Elekt. Üretim San. ve Tic. A.Ş’ nin ticari defterlerinin yerinde incelenerek, hakedişler ve davaya konu faturaların ve ödemelerin ticari defterlerde kayıtlı olup olmadığı), davalılardan … İnş. ve Tic. Ltd. Şti. ile diğer davalı … Elekt. Üretim San. ve Tic. A.Ş arasında mevcut 14.10.2016 tarihli sözleşme (41 sayfa ve 32 maddeden ibaret, … Hes İnşaat Sözleşmesi) çerçevesinde, … İnş. Ve Tic, Ltd. Şti. tarafından … Elekt. Üretim San. ve Tic. A.Ş adına düzenlenmiş olan faturaların tamamının … Elekt. Üretim San. ve Tic. A.Ş’ nin yevmiye defterleri üzerinde kayıt altına alınmış oldukları ve söz konusu faturaların karşılığını oluşturan bedellerin tamamının da ödenmiş olduğu…” görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Davacı vekili 30/12/2019 havale tarihli bilirkişi raporuna karşı ek rapor aldırılması talepli beyan ve itiraz dilekçesi sunmuştur.
Davalı … Şti. vekili 08/01/2020 havale tarihli bilirkişi raporuna karşı ek rapor aldırılması talepli beyan ve itiraz dilekçesi sunmuştur.
Davalı … Elk.Üret.San.A.Ş. Vekili 06/02/2020 havale tarihli bilirkişi raporuna karşı davanın reddi talepli beyan dilekçesi sunmuştur.
Dosyanın ek rapor aldırılması için Rize 4. Asliye Hukuk Mahkemesine gönderildiği, dosyanın daha evvel raporun sunan bilirkişiye tevdi edildiği, bilirkişinin 02/03/2020 havale tarihli ön raporunu sunmuştur.
Davalı … İnş.Tic.Ltd.Şti. Vekili 02/07/2020 havale tarihli bilirkişi ön raporuna karşı beyan dilekçesi sunmuş ve davalı … İnş.Tic.Ltd.Şti.nin Ticari Defter ve kayıtlarının Muhasebeci … uhdesinde “… Mh. … Sk. No: 3/9 … Apt. Ortahisar/TRABZON” adresinde olduğunu ve yerinde incelenmesine karar verilmesini talep ettikleri anlaşılmıştır.
Rize İcra Dairesinin UYAP üzerinden … esas sayılı takip dosyalarını gönderdikleri anlaşılmıştır.
Davacı vekili 01/10/2020 tarihli bilirkişi ön raporuna karşı beyan dilekçesi sunmuştur.
Dosyanın ek rapor hazırlaması için Rize 4. Asliye Hukuk Mahkemesine gönderildiği, daha evvel rapor sunan bilirkişi Dr. …’a tevdi edildiği, bilirkişinin 26/10/2020 havale tarihli ek raporunda; “… (Davalı … Elekt. Üretim San. ve Tic. A.Ş’nin ticari defterlerinin yerinde incelenerek, hakedişler ve davaya konu faturaların ve ödemelerin ticari defterlerde kayıtlı olup olmadığı), davalılardan … İnş. ve Tic. Ltd. Şti ile diğer davalı … Elekt. Üretim San. ve Tic. A.Ş arasında mevcut 14.10.2016 tarihli sözleşme ile hazırlanmış olan hakedişler çerçevesinde, … İnş. ve Tic. Ltd, Şti taralından … Elekt. Üretim San. ve Tic. A.Ş adına düzenlenmiş olan faturaların tamamının … Elekt. Üretim San. ve Tic. A.Ş” nit yevmiye defterleri üzerinde kayıt altına alınmış oldukları ve söz konusu faturaların karşılığını oluşturan bedellerin tamamının da ödenmiş olduğu ayrıntılı bir şekilde tespit edilerek 10.12.2019 tarihli bilirkişi raporu ile mahkemenize sunulmuş, ayrıca mahkemenizin 06.02 2020 tarihli ara kararı ile davalılardan … vekili tarafından yapılan itirazlarla ilgili olarak mahkemeniz gereklerinin yerine getirilebilmesi için de söz konusu şirketin dava konusu yıllara ilişkin ticari defterleri (yevmiye defterleri) ile diğer davalı … San, ve Tic. A.Ş arasındaki ticari ilişkiye ilişkin aynı döneme ait varsa cari hesap ekstresinin (düzenlenmiş olan mal ve hizmet faturaları ile ödemelerle ilgili akışın ticari defterler üzerinden daha sağlıklı bir şekilde takibi için) ve özellikle davacı … Konstriksiyon İnş. Nakl. Taah. ve Tic. Ltd. Şti. ile davalı … İnş. ve Tic. Ltd. Şti arasında imzalanmış olan sözleşme (07.09.2017 tarihli olup, sonradan fesh edilen) çerçevesinde düzenlenmiş olan mal ve hizmet faturaları ile yapılan ödemelere ait cari hesap ekstrelerinin dava dosyası kapsamına sunulmasına ihtiyaç duyulduğu belirtilmişti. b) Bu kez davalı … İnş. ve Tic, Ltd. Şti vekili tarafından mahkemenize verilen 01.07.2020 tarihli yazıda, kök bilirkişi raporuna yönelik itirazlarının yeniden değerlendirilebilmesi için tarafımdan talep edilen ancak dava dosyası ile ekleri kapsamında bulunmayan defter kayıt ve belgelerin çok kapsamlı olduğu, mahkemeye sunulmalarının son derece güç olduğu belirtilerek özellikle ticari defterlerin mahkemenizin diğer dosyalarındaki yargılamalara konu olmaları nedeniyle yaptıkları itirazların değerlendirilmesine yönelik olarak yapılacak incelemelerin MAHKEMENİZ KALEMİNDE ve C…ADRESİNDE YERİNDE, YAPILMASINI TALEP ETMİŞ OLDUKLARI” tespit edilmiş olup. mahkemenizin 09.10.2020 tarihli yazısında bu talep doğrultusunda incelemelerin yapılması istenilmiştir. c) Rize Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odasına kayıtlı bağımlı Serbest Muhasebeci Mali Müşavir olmakla birlikte, halen Rize Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi bünyesinde Dr. Öğretim Görevlisi olarak çalışmaktayım. Devam etmekte olan eğitim-öğretim faaliyetleri kapsamındaki ders programım dolayısıyla belirtilen şekilde ikamet ettiğim il dışında yaklaşık 1 hafta zaman alabileceğini düşündüğüm söz konusu incelemeleri yapabilmem teknik olarak mümkün gözükmemektedir. Bu nedenle mazeretimin kabulü ile mahkemenizce de uygun görülmesi halinde tarafımdan hazırlanan kök bilirkişi raporunda yapılan tespitler çerçevesinde, davalı yan itirazlarını karşılayacak bir şekilde davalının adres gösterdiği Trabzon il sınırlarında ikamet eden bir hesap bilirkişisi aracılığıyla gerekli incelemelerin yapılmasının hem süre kaybının önlenmesi ve hem de yapılacak incelemelerin sağlığı açısından daha doğru olacağı…” görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Davacı vekili 18/01/2021 havale tarihli; bilirkişi ek raporuna karşı beyan dilekçesi sunmuştur.
Davalı … San. Ve Tic. A.Ş. Vekili 02/02/2021 havale tarihli; bilirkişi ek raporuna karşı itiraz dilekçesi sunmuştur.
Davalı … İnş. Ve Tic. Ltd. Şti. Vekili 05/02/2021 havale tarihli; bilirkişi ek raporuna karşı beyan ve itiraz dilekçesi sunmuştur.

Dosyamızın bilirkişi ek raporu hazırlanması için dava evvel rapor hazırlayan bilirkişi Dr. ….’a tevdi edildiği, bilirkişinin 29/03/2021 havale tarihli ek raporunda; “… Davacı … … İnş. Nakl. Taah. ve Tic. Ltd. Şti vekili tarafından mahkemenize verilen 18.01.2021 tarihli itiraz dilekçesinde belirtilen hususlarla ilgili olarak; 1- … D.İş sayılı dava dosyasında (Mahkemenizce incelenmek üzere bir çuval halinde tarafıma teslim edilen dava dosyasına ekli belgeler arasında yer alan) mevcut olduğu tespit edilen ve konusu (11-Madde) davalılar … İnşaat (İşveren Şirket) ile … Taah. ve Tic. Ltd. Şti. (Yüklenici Şirket) arasında imzalanmış olan 07.09.2017 tarihli “… Hes işinin Cebri Boru, Kapak, İmalat ve Montajı” işine ilişkin sözleşmenin feshine ilişkin 18 Mayıs 2018 tarihli “Fesih Protokolü” nün “Protokolün Hükümleri başlıklı III. maddesinde, “İşveren şirketin ekonomik güçlüğe düşmesi ve sözleşmenin sekizinci maddesinde kararlaştırılan ödemeleri yapamayacak duruma gelmesi nedeniyle karşılıklı olarak sözleşme 18 Mayıs 2018 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere aşağıda belirtilen koşullarla feshedilmiştir. 1) İşin fesih tarihi itibariyle imal edilen kısmı taraflar arasında uyuşmazlık konusu değildir. 2) Yüklenici tarafından imalatta kullanılmak üzere üretilip veya satın alınıp şantiye alanında bulunan henüz montajı yapılmamış olanı ekteki listede ayrıntılı olarak belirtilen malzemelerin bedeli ödenmemiş olup, mülkiyeti yüklenici şirkete aittir. Yüklenici şirket ekli listedeki malzemeleri dilediği tarihte alıp götürmekte serbesttir. … 4) Ekli liste fesih protokolünün ayrılmaz bir parçasıdır.” şeklinde hükümlere yer verilmiş olduğu tespit edilmiştir. Fesih sözleşmesinde bahsi geçen, Yükleniciye Ait Olan Malzeme Listesinin incelenmesinden, söz konusu malzemelerin tarafımdan hazırlanarak mahkemenize sunulan 28.12.2020 tarihli Ek Bilirkişi raporunda (3. Sayfa, 2. Paragraf son bölüm ve 4. Sayfa 1. Paragraf da) “davacı şirket adına düzenlenmiş olan faturalarda, davalı … Hes adına alınmış/imal edilmiş malzemelere yer verilmiş olduğu…” şeklinde belirtilen … tarafından düzenlenmiş 29.12.2017 tarih ve … no’lu, hesaplanan KDV dahil 88.677,00 TL, … tarafından düzenlenmiş 21.03.2018 tarih ve … no’lu, hesaplanan KDV dahil 118.678,50 TL, … tarafından düzenlenmiş 30.12.2017 tarih ve … no’lu, hesaplanan KDV dahil 115.758,00 TL, … tarafından düzenlenmiş 07.11.2017 tarih ve … no’lu, hesaplanan KDV dahil 274 725,24 TL tutarlı faturalarda yer alan malzemeler ile … Proje Mühendislik İnşaat Tic. Ltd. Şti. tarafından üretilen 1 adet HES Kaldırma Tertibatları 5 takım tek rekdüktörlü, 5 takım çift rekdüktörlü malzemelerden oluştuğu tespit edilmiştir. 2- Bu çerçevede yapıları incelemelerde, davacı vekili tarafından mahkemenize verilen itiraz dilekçesinde belirtilen “…sunduğumuz uyuşmazlık konusu malzemelerin taraf ticari defterlerinde kayıtlı olup, olmadığı, tablolarda yazılı faturalara konu malzemelerin taraf ticari defterlerinde kayıtlı olup olmadığı, tablolarda yazılı faturalara konu malzemelerin iki davalı arasında düzenlenen istihkaklara dahil edilip edilmediğinin, ticari defter kayıtlarına göre söz konusu malzemelerin hangilerinin halen davacı mülkiyetinde olduğu hususları…” şeklinde belirtilen uyuşmazlık konusu malzemelerin, davacı vekili tarafından belirtilen ve aşağıda itiraz dilekçesinde gösterildiği gibi yansıtılan MALZEME LİSTESİNİN YER ALDIĞI TABLODAKİ MALZEMELER”in (aşağıdaki tablo üzerinde 1’den 9 no’lu sıraya kadar olan malzemeler) yukarıda Fesih Sözleşmesinde yer verilen ve ilgili olduğu belirtilen faturalara konu olan malzemelerden oluştuğu, ayrıca yapılan incelemelerde söz konusu bu malzemelerin 10 no’lu Hakedişin 5. sayfasında “Metraj İcmali” başlığı altında 27. sıradaki Poz No: AMR-03-002, 29. sıradaki Paz No: AMB-03-004 ve 33. Sıradaki Poz No: AMB-04-002) no’lu sırada yapıldığı belirtilen işlerle ilişki olduğu, dolayısıyla davacı vekili tarafından itiraza konu olan söz konusu malzemelerle ilgili bedellerin davalılar … İnş. ve Tic. Ltd. Şti ile … Elekt. Üretim San. ve Tic, A.Ş arasında ihtilaf konusu olmayan 06.03.2018 tarihli 10 no’lu Hakedişe ve buna ilişkin olup bir nüshası dava dosyasına dahil edilen 07.03.2018 tarih ve … no’lu fatura bedelinin (10 no’lu Hakediş bedeline ait Hesaplanan KDV dahil 3.050,000 TL tutarlı fatura) kapsamında olduğu ve bu faturanın da kök bilirkişi raporunun 3 ve 4. sayfasında belirtilmiş olduğu üzere davalı … Elekt. Üretim San. Ve Tic, A.Ş.’nin 2018 yılı yevmiye defterinin 17. Sayfasında, 10.03.2018 tarih ve 38 no’lu Mahsup fişi ile kayıt altına alınmış olduğu ve bedelinin de ödenmiş olduğu tespit edilmiştir… 3- Davacı vekilinin itiraz dilekçesinde yer aldığı şekliyle yukarıda aynen tablo halinde verilen malzeme listesinde yer alan “malzemelerin hangilerinin halen davacı mülkiyetinde olup olmadığı” hususu ile ilgili olarak ise, malzeme listesinin ilk 9 sırasında yer alan malzemelerin 10 no’lu hakediş belgesinde yer aldığına dair yapılan tespit dikkate alınarak, malzeme listesinin 10-16. sıraları arasında (bu sıralar) yer alan malzemelerin bu kapsamda olabileceği düşünülse de tarafımdan buna dair herhangi bir tespit yapılamamıştır. Kaldı ki davacı şirkete ait yalnızca 2017 yılı ticari defterlerinin dava dosyası kapsamına gönderilmiş olduğu, 2018 yılı ticari defterlerinin dava dosyası kapsamına gönderilmemiş olduğu, her ne kadar taraflar arasında imzalanmış olan 18.05.2018 tarihli Fesih Sözleşmesinde yüklenici (davacı) şirket için ekli listedeki malzemeleri dilediği tarihte alıp götürmekte serbesttir.” ifadesine yer verilmiş olmakla birlikte, davacı şirketin 2017 yılı ticari defterlerinden Envanter defteri (14.12.2016 tarih ve … yevmiye no’lu, Samsun Noterliği tarafından onaylı, 20 Tek sayfadan ibaret) üzerinde yapılan incelemelerde söz konusu malzemelerle ilgili herhangi bir tespit yapılamamıştır. II- Davalı … İnş. ve Tic, Ltd. Şti vekili tarafından mahkemenize verilen 05.02.2021 tarihli itiraz dilekçesinde belirtilen hususlarla ilgili olarak; 1…müvekkil şirket tarafından diğer davalı şirket adına ödeme yapılıp yapılmadığı…” hususları ile ilgili olarak (itiraz dilekçesi 3. Paragraf), bu konuda gerek kendi şirketleri (muhasebe yetkilileri nezdinde) ve gerekse diğer davalı şirket nezdinde taraflar arasındaki ticari defter kayıtları üzerinden ve yerinde yapılan denetim ve incelemelerle tespitler yapılarak ilgili sayfalarının birer nüshası dava dosyası kapsamında sunulmuş olduğundan ayrıca bir değerlendirme yapılmamıştır. 2-“ davacının yapılan işlerin bir kısmı karşılığında davalı … San. ve Tic. A.Ş adına kapak montajı ve işçiliği olarak … no’lu KDY dahil 250.000,00 TL faturayı düzenleyerek davalı … San. ve Tic. A.Ş’ ye gönderdiği ve bu faturaya karşılık ödeme yapıldığı, dolayısıyla taraflar arasında bir ticari ilişki kurulduğu sabittir” şeklindeki ifade ile ilgili olarak (bu konuda davacı vekili tarafından mahkemenize verilen 18.01.2021 tarihli itiraz dilekçesinin 3. sayfası son paragrafı ve 4. sayfası 1. paragraftaki aynı yöndeki tespite karşılık), bu konuda tarafımdan hazırlanan 28.12.2020 tarihli ek bilirkişi raporunun 4. Sayfası 1. Paragrafta belirtilen “…davacı … Çelik Konstriksiyon İnş. Nakl. Taah. ve Tic, Ltd. Şti ile davalılardan … Elekt. Üretim San. ve Tic. A.Ş arasında ilgili sözleşmenin varlığı tespit edilememiş olsa da, yukarıda dökümü verilen faturaların tarihleri dikkate alındığında 2017 ve 2018 yıllarını kapsayacak şekilde ticari bir ilişkinin mevcut olduğu…” şeklindeki değerlendirme, asla bilirkişi görev sınırlarının aşılarak 6754 sayılı Kanunun 3/2. maddesi kapsamındaki düzenlemeye aykırı olarak yapılan hukuki bir değerlendirme olmayıp, alışveriş yapan tarafların her ikisinin de ticaret unvanına sahip ve ticari alım satıma konu olan bir malları içeren alışveriş yapan işletmeler konumunda olmaları dolayısıyla Serbest Muhasebeci Mali Müşavir olarak mesleki açıdan aralarındaki alışverişi açıklamaya dönük yapılmış bir değerlendirmeden ibarettir. Zira, bu konuda yapılacak tespit ancak sayın mahkemenizin gerekli görmesi durumunda 6102 sayılı Türk Tiçaret Kanunu kapsamında uzman bir hukukçu bilirkişi tarafından vapılabilecek ayrıntılı bir inceleme ve değerlendirmeye bağlıdır. Diğer taraftan, davalı … San. ve Tic, A.Ş vekili tarafından mahkemenize verilen 02.02.2021 tarihli itiraz dilekçesinin 1. Sayfası, 1. Paragrafında ve 3. sayfası2. paragrafında belirtilen “… ticari bir ilişkinin mevcut olduğu yönündeki bilirkişi tespiti usule ve Yasaya aykırıdır; …0 derece kabul edilemez ki Ek Ruporun (8) bendinde belirtilen baskı dışında başka bir sebeple açıklanabilsin.” ifadelerine yönelik olarak gerekli değerlendirme yukarı da yapılmış olup, diğer davalı vekili tarafından bu konuda sergilenen davranışlarla ilgili bilgilendirme sayın mahkemeniz nezdinde tarafımdan ayrıntılı olarak paylaşılmıştır. 3. “ müvekkil şirketin davacı şirkete herhangi bir borcu bulunmamaktadır. Bu durum taraflar arasında imzalanan 18.05.2018 tarihli fesih sözleşmesi ile de sabittir. Ancak, ek bilirkişi raporunda dosyada mevcut fesih sözleşmesiyle ilgili olarak herhangi bir inceleme ve değerlendirmede bulunulmamıştır..”. “… Davacıya ait malzemelerin bedelleri … San. ve Tic. A.Ş tarafından müvekkil şirkete ödenmemiştir. Bu durum müvekkil şirketin ticari defter kayıtlarının ve banka hesap hareketlerinin tetkikinden de anlaşılacaktır. Diğer bir ifade ile müvekkil şirket ile … San. ve Tic. A.Ş arasında imzalanan sözleşme uyarınca davacı şirkete ait malzemelerin bedeli de ihrazat bedeli olarak müvekkil şirkete ödenmemiştir.” ifadeleri ile ilgili olarak, 28.12.2020 tarihli ek bilirkişi raporunun 3. sayfası b bendinde de belirtilmiş olduğu üzere, 18.05.2018 tarihli Fesih Sözleşmesi kök ve ek bilirkişi raporu kapsamında dava daşyası eklerinde tespit edilemediğinden tarafların itirazlarına ilişkin bu konuda herhangi bir değerlendirme yapılamamıştı. Buna göre, yukarıda ilgili sözleşme hükümlerine ilişkin açıklamalarda da yer verilmiş olduğu üzere, davalı taraflar arasında imzalanmış olan 18 Mayıs 2018 tarihli “Fesih Protokolü” nün III.1. maddesinde “İşin fesih tariki itibariyle imal edilen kısmı taraflar arasında uyuşmazlık konusu değildir.” 2. maddesinde “Yüklenici tarafından imalatta kullanılmak üzere üretilip veya satın alınıp şantiye alanında bulunan henüz montajı yapılmamış olan ekteki listede ayrıntılı olarak belirtilen malzemelerin bedeli ödenmemiş olup, mülkiyeti yüklenici şirkete âittir.” ifadelerine yer verilmiş olduğu tespit edilmekle beraber mahkemeniz gerekleri dikkate alınarak gerek kök ve gerekse ek bilirkişi raporları çerçevesinde sunulan ticari defter ve belgelerle sınırlı olmak üzere yapıları ayrıntılı incelemeler sonucunda, davalı … San. Ve Tic. A.Ş” nin gerek diğer davalı … İnş. Ve Tic. Ltd. Şti? ne ve gerekse davacı … Konstriksiyon İnş. Nakl. Taah. Ve Tic. Ltd. Şti’ ne herhangi bir borcunun bulunduğu tespit edilememiştir. Diğer bir deyişle, davacı şirketin davalı şirketlerden alacaklı olduğuna dair herhangi bir tespit yapılamamıştır, (Davacı şirket tarafından sadece 2017 yılı ticari defterlerinin dava dosyası kapsamına sunulduğu, bu konuda yapılacak değerlendirmeler açısından gerekli olduğu halde 2018 yılı ticari defterlerinin dava dosyası kapsamına sunulmadığı yeniden tespit edilmiştir.). H- Davalı … San. ve Tic. A.Ş vekili tarafından mahkemenize verilen 02.02.2021 tarihli itiraz dilekçesinde belirtilen hususlarla ilgili olarak; 1- Davalı … San. ve Tic. A.Ş vekili tarafından mahkemenize verilen 02.02.2021 tarihli itiraz dilekçesinin 1. paragrafında belirtilen “.. ticari bir ilişkinin mevcut olduğu yönündeki bilirkişi tespiti O derece kabul edilemez ki Ek Raporun (b) bendinde belirtilen baskı dışında başka bir sebeple açıklanabilsin.” ifadesine yönelik olarak gerekli değerlendirme yukarı da 11/2” de ayrıntılı olarak yapılmıştır. Mahkemeniz gerekleri ile ilgili olarak işbu raporla yeniden yapılan tespitler dışında gerek kök ve gerekse bir önceki ek raporla yapıları teşpitlere ısrarla…” görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Davacı vekili 15/04/2021 havale tarihli; bilirkişi ek raporuna karşı beyan dilekçesi sunduğu, bilirkişinin reddini talep ettiği ve farklı bir bilirkişiden rapor aldırılmasını talep ettiği anlaşılmıştır.
Davalı … İnş. Ve Tic. Ltd. Şti. vekili 16/04/2021 havale tarihli; bilirkişi ek raporuna karşı beyan ve itiraz dilekçesi sunmuştur.
Davalı … Elektrik Ür. San. Ve Tic. A.Ş. vekili 19/04/2021 tarihli; bilirkişi ek raporuna karşı beyan dilekçesi sunmuştur.
Mahkememizce yapılan 16/09/2021tarihli celsede davacı vekili; “… Önceki yazılı ve sözlü beyanlarımızı aynen tekrar ederiz. Celse arasında sunduğumuz dilekçemizi de aynen tekrar ederiz. Bilirkişi 07/03/2018 tarihli 10 nolu hakedişe dava konusu tüm malzemelerin dahil olduğunu son ek raporunda beyan etmiştir. Oysa dava konusu malzemelerimiz 17/05/2018, 21/03/2018, 16/03/2018 gibi sonraki tarihleri taşıyan faturalarla satın alınmış olup, 10 nolu hakedişin düzenlenmesinden sonra şantiyeye götürülmüştür. Bu duruma 18/01/2021 tarihli beyan dilekçesinde dikkat çekmiş olmamıza rağmen ve Mahkemenizce bilirkişiden taraf beyan ve itirazlarının dikkate alınması istenilmesine rağmen bilirkişi tarafsızlık ilkesine aykırı davranarak dava konusu malzemelerin 10 nolu hakedişe dahil olduğu gibi maddi olarak mümkün olmayan görüş bildirmiştir. Bu nedenle bilirkişinin HMK 272/1 maddesi uyarınca reddini talep ederiz. Ayrıca bilirkişi raporunda incelenmesi gerektiği belirtilmiş olan 2018 yılı ticari defterlerimizi sunmak üzere süre verilmesini, akabinde üçlü heyetten rapor aldırılmasını talep ederiz…” diyerek beyanda bulunmuştur.
Mahkememizce yapılan aynı tarihli celse 1 nolu ara karar gereğince; “… Bilirkişinin reddi müessesinin HMK 272 maddesi yollaması ile HMK 36 ve devamı maddelerinde düzenlenmiş olması, davacı vekilince red sebebi olarak gösterilen hususun HMK 36 maddesinde belirtilen sebepler başta olmak üzere bilirkişinin reddini gerektirmediği anlaşılmakla, bilirkişinin reddi talebinin reddine, asıl hükümle birlikte istinaf yolu açık olmak üzere…” oy birliği ile karar verildiği anlaşılmıştır.
Davacı vekili 21/09/2021 havale tarihli dilekçesi ile ticari defter ve belgelerini sunmuştur.
Dosyamızın daha evvel rapor sunan bilirkişi Dr. …’a tevdi edilmiş olup bilirkişinin 25/11/2021 havale tarihli ikinci ek raporunda; “… a) Mahkemeniz gerekleriyle ilgili olarak (..tarafların bilirkişi ek raporlarına karşı gerek sundukları yazılı beyan ve itirazlar gerekse bu duruşmada zapta geçirilen sözlü beyan ve itirazlar dikkate alınarak ve ayrıca yapılan incelemeler sonucunda davacının her bir davalı için ayrı ayrı davalılardan herhangi bir alacağının bulunup bulunmadığı, bulunuyor ise net ifadeler içeren ek rapor hazırlanması..) tarafımdan hazırlanarak mahkemenize sunulan :29.03.2021 tarihli ek bilirkişi raporunda, tarafların her bir itirazı değerlendirilmiş ve gerek kök ve gerekse ek bilirkişi raporları çerçevesinde sunuları ticari defter ve belgelerle sınırlı olmak üzere yapılan ayrıntılı incelemeler çerçevesinde; davalı … San. ve Tic. A.Ş’nin gerek diğer davalı … İnş. ve Tic. Ltd. Şti.’ne ve gerekse davacı … Konstriksiyon İnş. Nakl. Taah. ve Tic. Ltd. Şti.’ne herhangi bir borcunun bulunduğu tespit edilememişti. Diğer bir deyişle davacı şirketin davalılardan herhangi bir alacağının olmadığı tespitinde bulunulmuştu. (Davacı şirketin 2017 yılı ticari defterleri üzerinde yapılan incelemelerde, Hesaplanan KDV dahil 31.05.2017 tarihli, … no’lu 11.503,82 TL tutarlı fatura, 30.06.2017 tarihli … no’lu 8.585,68 TL tutarlı fatura, 31.07.2017 tarihli, … no’lu 15.340,00 TL tutarlı fatura, 31.08.2017 tarihli, … no’lu 15.340,00 TL tutarlı fatura, 30.09.2017 tarihli, … no’lu 15.340,00 TL tutarlı fatura, 31.10.2017 tarihli, … no’lu 15.340,00 TL tutarlı fatura, 30.11.2017 tarihli, 15.871,00 TL tutarlı fatura ve 31.12.2017 tarih, … no’lu 15.084,90 TL tutarlı faturalarla davalılardan … İnş. ve Tic. Ltd. Şti ile aralarında bir çok kez alışverişlerin yapıldığı ve bu alışverişleri yansıtan bir çok yevmiye kaydı tespit edilmiş olmakla birlikte tespit edilen alışverişler sonucunda 2017 yılından 2018 yılına davacı şirket lehine 15.084,90 TL alacak devri; 120.111 kodlu “Alıcılar alt hesabı üzerinden, söz konusu alışverişe konu olan kayıtların bu dava konusu ile ilişkisi tespit edilemediğinden tarafımdan hazırlanan raporda ilgili kayıtlara hiç yer verilmeden 2017 vılı için davacı şirketle aralarında dava konusu ile ilgili olarak herhangi bir borç-alacak ilişkisinin olmadığı tespitinde bulunulmuştu. Ayrıca, davacı şirket tarafından sadece 2017 yılı ticari defterlerinin dava dosyası kapsamına sunulduğu, bu konuda yapılacak değerlendirmeler açısından gerekli olduğu halde 2018 yılı ticari defterlerinin dava dosyası kapsamına dahil edilmediği hususu da tespit edilerek bu durum ilgili raporla mahkemenize bildirilmişti. b) Bu kez mahkemenizin 09.12.2021 tarihli ara karar gerekleri çerçevesinde (davacı tarafın yeni sunacakları ticari defter ve kayıtlarda incelenerek ek rapor tanzim etmek) davacı şirket tarafından dava dosyası kapsamında sunulan 2018, 2019 ve 2020 hesap dönemlerine/yıllarına ait ticari defterlerinin ayrıntılı olarak incelenmesi sonucunda; davacı … Konstriksiyon İnş. Nakl. Taah. ve Tic. Ltd. Şti.’nin 2018, 2019 ve 2020 hesap dönemlerine ait ticari defterlerin tasdik durumunun aşağıdaki gibi oldukları tespit edilmiştir… Not : Defter tutmak zorunda olan gerçek ve tüzel kişiler 213 sayılı Vergi Usul Kanununa (V.UK. 172 ve 182. maddeleri) ve Türk Ticaret Kanununa göre (6762 sayılı eski Türk Ticaret Kanununun 66/1. maddesi, 6102 sayılı yeni Türk Ticaret Kanununun 64/3. maddesi) tutmak zorunda oldukları defterleri için (Bilanço esasına göre: Yevmiye Defteri, Defteri Kebir (Büyük Defter), Envanter Defteri ve Karar Defteri) açılış tasdiki yaptırmak zorundadırlar. (V.U.K’ nuna göre Defteri Kebir hariç) Kapanış tasdiki ise, Türk Ticaret Kanunu açısından yalnızca Yevmiye Defteri ile Yönetim Kurulu Karar defteri yönünden getirilen bir zorunluluk olup (6762 sayılı eski Türk Ticaret Kanununun 69/ 1-70/5-72/4 maddeteri, 6102 sayılı yeni Türk Ticaret Kanununun 64/3. maddesi) bu tasdiklerin ticari işletmenin bulunduğu yerdeki ticaret sicili müdürlüğü veya noter tarafından yapılması öngörülmüştür. Buna göre yapılan incelemelerde, davacı şirkete ait 2018, 2019 ve 2020 hesap dönemlerine!/yıllarına ait ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin yukarıda belirtilen yasal düzenlemelere uygun olarak yapılmış oldukları tespit edilmiştir. c) Davacı şirketin 2018, 2019 ve 2020 hesap dönemlerine/yıllarına ait ticari defterleri üzerinde yapılan incelemelerde davalı şirketlerle aralarındaki alışverişten kaynaklanan ilişkinin yukarıda 2017 yılı için yapılan tespitlere paralel bir şekilde (Borç-Alacak) aşağıda gösterildiği gibi olduğu tespit edilmiştir. Buna göre; 1- Davacı şirketin 2018 yılı ticari defterleri üzerinde yapılan incelemelerde, Hesaplanan KDV dahil 31.01.2017 tarihli, … no’lu 9.327,90 TL tutarlı fatura, 28.02.2018 tarihli … no’lu 16.874,00 TL tutarlı fatura, 31.03.2018 tarihli, … no’lu 17.110,00 TL tutarlı faturalarla davalılardan … İnş. Ve Tic. Ltd. Şti ile aralarında bir kaç kez ticari alışverişlerin yapıldığı ve bu alışverişleri yansıtan bir kaç yevmiye kaydı tespit edilmiş olmakla birlikte -tespit edilen alışverişler sonucunda 2018 yılından 2019 yılına davacı şirket lehine herhangi bir alacak devrinin olmadığı gibi davacı şirketin davalı … İnş. Ve Tic. Ltd. Şti’ne toplam 96.603.20 TL devreden bir borç bakiyesinin olduğu tespit edilmiştir. (320.126 kodlu Satıcılar alt hesabı üzerinden). Ayrıca, 27.04.2018 tarihinde 1993 model Mercedes marka bir araç alım-satımına ilişkin olarak İndirilecek KDV dahil toplam 105.000,00 TL tutarlı bir alışverişin de taraflar arasında gerçekleşmiş olduğu tespit edilmiştir. Yapılan bu tespitler çerçevesinde, söz konusu alışverişlere konu olan kayıtların bu dava konusu ile ilişkisi tespit edilememiştir. (Davacı şirket tarafından 16.09.2018 tarihli duruşma zaptında belirtilen faturalarla ilgili olarak da herhangi bir tespiti yapılamamıştır.) 2- Davacı şirketin 2019 yılı ticari defterleri üzerinde yapılan incelemelerde, dava konusu ile ilgili olarak davalı şirketlerle aralarında alışverişe konu herhangi bir fatura veya benzeri bir belgeye ilişkin muhasebe kaydı tespit edilememiştir. (Davacı şirketle, davalı … İnş. ve Tic. Ltd. Şti arasında 2019 hesap dönemine ait yevmiye defterinde dava konusu dışında 31.01.2019 tarih ve 25 no’lu yevmiye kaydı ile 96.603,20 TL tutarında davalı şirket lehine bir alacağın (yukarıda 2018 yılından devreden tutar olarak tespit edilen) Tekdüzen hesap planına göre 320 kodlu Satıcılar hesabına borç kaydı (320.126 alt hesabında), 331 kodlu Ortaklar Cari hesabına alacak kaydı yapılarak muhasebeleştirilmiş olduğu tespit edilmiştir. (Ortaklar. Cari Hesabı, işletmenin esas faaliyet konusu dışındaki işlemleri dolayısıyla ORTAKLARINA borçlu bulunduğu tutarların izlendiği hesaptır.). 3- Davacı şirketin 2020 yılı ticari defterleri üzerinde yaplan incelemelerde, dava konusu ile ilgili olarak davalı şirketlerle aralarında alışverişe konu herhangi bir fatura veya benzeri bir belgeye ilişkin muhasebe kaydı tespit edilememiştir. Sonuç olarak dava dosyası kapsamına sunulan ticari defter kayıtları ile sınırlı olmak üzere yapılan ayrıntılı incelemeler çerçevesinde, davacı … Konstriksiyon İnş. Nakl, Taah. ve Tic. Ltd. Şti’nin davalı şirketlerden dava konusu ile ilgili herhangi bir alacağı tespit edilememiştir…” görüş ve kanaatine varıldıği bilgilenilmiştir.
Davacı vekili 08/12/2021 havale tarihli; bilirkişi raporuna itiraz dilekçesi sunmuştur.
Davalı … Elektrik Ür. San. ve Tic. A.Ş. Vekili 08/12/2021 havale tarihli; müvekkilinin taşınmazlarının üzerine konulan tedbirin kaldırılmasına ve davacının davasının reddine dair dilekçe sunmuştur.
Mahkememizce yapılan 09/12/2021 tarih celsede davacı vekili; “… Önceki yazılı ve sözlü beyanlarımızı tekrar ediyoruz. Bilirkişi raporuna itiraz dilekçesindeki taleplerini tekrarla üç kişilik bir bilirkişi heyetinden yeniden rapor alınmasını talep ederiz. Zira görülmekte olan davamız davacı ile davalı arasındaki bir alacak davası olmayıp, müvekkilimiz tarafından davalı … şirketinin şantiyesine bırakılmış olan malzemelerin müvekkilimize ait olduğunun tespiti ve müvekkilimize iadesine yöneliktir. Bu nedenle bilirkişi tarafından yapılması gereken değerlendirme söz konusu malzemelerin müvekkilimiz davacı şirket tarafından satın alınıp alınmadığı ve ticari defterlerine kaydedilip kaydedilmediği, bedelinin ödenip ödenmediği hususlarının ticari defterlerde yer alıp almamasına yönelik olmalı iken raporda taraflar arasında alacak bulunup bulunmadığı değerlendirilmiştir…” diyerek beyanda bulunmuştur.
Mahkememizce yapılan aynı tarihli celsede davacı vekilinin talebi ile ilgili; “… Dosya incelendiğinde bilirkişi raporunda eksik veya hatalı bir hususun bulunmaması, davalı … Elektrik Ür. San. ve Tic. A.Ş. Şantiyesine davacı tarafça bırakılmış olan malzemelerin mülkiyeti hususunun hukuki değerlendirme tespit edilmesi gerektiği bu nedenle yeni bilirkişi incelemesi yaptırılmasının dosyaya katkı sağlamayacağı anlaşılmakla davacı vekilinin yeni bilirkişi incelemesi yaptırılması taleplerinin reddine…” dair oy birliği ile karar verildiği anlaşılmıştır.

Dosya içerisinde bulunan tüm kanıt ve belgeler bir arada değerlendirildiğinde;
Davalılardan … San. Tic. A. Ş. ile diğer davalı … İnş. Ve Tic. Ltd. Şti. arasında, … San. Tic. A. Ş.’ye ait elektrik santrali yapımı hususunda eser sözleşmesi akdedildiği, bu sözleşmede davalı … San. Tic. A. Ş.’nin eser sahibi, … İnş. Ve Tic. Ltd. Şti.’nin ise müteahhit sıfatı bulunduğu, söz konusu eserin yapımı işinin davalı müteahhit … İnş. Ve Tic. Ltd. Şti. tarafından davacı şirkete taşere edildiği, davacı taşeron şirket tarafından davalı … İnş. Ve Tic. Ltd. Şti. İle yaptıkları taşeronluk sözleşmesi kapsamında dava konusu eserin (elektrik santralinin) bir kısmının inşa edildiği, diğer kısmının inşası için ise dosyada iadesi talep edilen malzemelerin üretilerek veya satın alınarak … San. Tic. A.Ş.’nin şantiyesine getirilerek bırakıldığı, sonrasında ise taşeron davacı ile davalı müteahhit firma (…) arasındaki taşeronluk sözleşmesinin, davalı müteahhit (…) firmanın ekonomik zorluklar içerisinde olup taşeron davacıya ödeme yapamayacak olması sebebi ile, 18 Mayıs 2018 tarihli “Fesih Protokolü” düzenlenerek feshedildiği, bu fesih protokolünde, davacı taşeron ile davalı Müteahhit (…) firmaların dava konusu malzemelerin davacıya ait olduğu konusunda mutabakata vardığı, diğer davalı eser sahibi … San. Tic. A. Ş.’nin bu fesih protokolünün tarafı olmaması sebebi ile davacı taşeron ile davalı Müteahhit (…) firmalar arasındaki, dava konusu malzemelerin davacıya ait olduğu konusunda mutabakatın davalı eser sahibi … San. Tic. A. Ş. yönünden bağlayıcı olmadığı, davacı taşeron firma dava konusu malzemeleri almak için davalı eser sahibi … San. Tic. A. Ş.’nin şantiyesine gittiğinde dava konusu malzemelerin davacıya verilmediği ve davacı tarafından da dava konusu malzemelerin kendisine iadesi, bunun mümkün olmaması durumunda ise bedelinin tahsili talepli görülmekte olan davanın açıldığı anlaşılmış ve somut olay bu şekilde kabul edilmiştir.
Dava konusu olup davacıya iadesi, bunun mümkün olmaması durumunda bedeli istenilen malzemelerin davacı taşeron firma tarafından imal edilerek ya da satın alınarak davalı eser sahibi firmanın şantiyesine bırakıldığı konusunda ihtilaf bulunmamaktadır, ihtilaf davacı taşeron firma tarafından davalı eser sahibinin şantiyesine bırakılan dava konusu malzemelerin mülkiyetinin halen davacı taşeronda mı kaldığı yoksa, davalı eser sahibi veya diğer davalı müteahhit firmaya mı geçtiği noktasında toplanmakta olup bu husus Mahkememizce yapılacak hukuki nitelendirme ve değerlendirme ile belirlenecek bir konu olduğundan dinlenilen tanıkların dava konusu malzemelerin mülkiyetinin hangi şirkete ait olduğuna dair beyanlarına itibar edilmemiştir.
Az evvel de belirtilmiş olduğu üzere; her ne kadar, davacı taşeron firma ile davalı müteahhit firma (…) arasındaki taşeronluk sözleşmesinin feshine dair, 18 Mayıs 2018 tarihli fesih protokolünde dava konusu malzemelerin davacıya ait olduğu konusunda mutabakata varılmış ise de; diğer davalı eser sahibi … San. Tic. A. Ş.’nin bu fesih protokolünün tarafı olmaması sebebi ile davacı taşeron ile davalı Müteahhit (…) firmalar arasındaki, dava konusu malzemelerin davacıya ait olduğu konusunda mutabakatın davalı eser sahibi … San. Tic. A. Ş. yönünden bağlayıcılığı bulunmamaktadır.
Davacı taşeron firma tarafından, davalı müteahhit firma ile yaptıkları taşeronluk sözleşmesi gereği, diğer davalı eser sahibi firmaya ait elektrik santralinin bir kısmı inşa edilmiş, diğer kısmının inşa edilmesi için ise dava konusu edilen malzemeler davalı eser sahibi firmanın şantiyesine bırakılmıştır, yani davacı taşeron firma yaptığı taşeronluk sözleşmesi uyarınca davalı müteahhit firma adına eserin bir kısmını inşa etmiş diğer kısmının inşası için ise dava konusu malzemeleri tedarik ederek şantiye alanına bırakmıştır. Alınan muhasebeci bilirkişi raporlarından da anlaşıldığı üzere davalı eser sahibi firma ise eserin yapılan kısmının ve dava konusu malzemelerin bedelini diğer davalı müteahhit firmayla yaptıkları eser sözleşmesi uyarınca davalı müteahhit firmaya ödememiştir. Bu durum karşısında hem davalı eser sahibi firmaya ait eserin davacı tarafından inşa edilen kısmının hem de şantiye elenına bırakılmış olan malzemelerin mülkiyetinin artık davalı eser sahibi firmaya geçtiğinin kabulü gerekmektedir. Bu noktadan sonra davacı ancak yaptığı taşeronluk sözleşmesinden kaynaklı bir alacağının kalmış olması halinde sözleşme yaptığı davalı müteahhit firmadan sözleşme bedelinin ödenmesini talep edebilecektir. Yine dosyada mübrez muhasebeci bilirkişi raporundan da anlaşıldığı üzere davacı taşeron firmanın, taşeronluk sözleşmesi yapmış olduğu davalı müteahhit firmadan da herhangi bir alacağı kalmamış olup bu nedenle davanın tümden reddi gerekmiş ve aşağıdaki aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.

H Ü K Ü M : Yukarı açıklanan nedenlerle;
1- Davacının davasının REDDİNE,
2- Alınması gereken toplam 59,30 TL’nin peşin alınan 18.332,92 TL’den mahsubu ile bakiye 18.273,62 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde DAVACIYA İADESİNE,
3- Davalılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi 13/4 maddesi gereğince 5.100,00 TL’nin davacıdan alınarak DAVALILARA ÖDENMESİNE,
4- Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA.
5-Davalı … Elektrik Ür. San. Ve Tic. A.Ş. tarafından yapılan toplam 330,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak DAVALI … ELEKTRİK ÜR. SAN. VE TİC. A.Ş.’NE ÖDENMESİNE,
6-Davacı tarafından yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın karar kesinleştiğinde HMK’nun Gider Avansı Tarifesinin 5. Maddesinin 1. Fıkrası gereğince davacı tarafından IBAN numarası bildirilmiş ise iadenin elektronik ortamda hesaba aktarılarak, IBAN numarası bildirilmemiş ise masrafı avanstan karşılanmak suretiyle PTT vasıtasıyla DAVACIYA İADESİNE.

Dair, Davacı vekili ile davalı … şirketi vekilinin yüzüne karşı, diğer davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 09/12/2021