Emsal Mahkeme Kararı Trabzon Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/324 E. 2021/196 K. 13.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. TRABZON ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2018/324 Esas – 2021/196

DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 09/06/2018
KARAR TARİHİ : 13/04/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 29/04/2021

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İSTEM :
Davacı vekili tarafından mahkememize sunulan 11/06/2018 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkil davacı, davalı … ile dava dışı …’ün 1/2 oranında müşterek maliki oldukları Trabzon … Mahallesi …ada … parselde tapuya kayıtlı 1 nolu bağımsız bölümü ekte sunulan Taşınmaz Ön Satış ve Emlak Komisyonculuk Sözleşmesi ile satım bedelinin bir kısmını peşin vermek suretiyle tapuyla satın almış, satım bedelinden bakiye 14.500,00 TL tutarındaki borcun ise aylık 300,00 TL’lik taksitler halinde ödenmesi hususunda taraflar arasında anlaşmaya varılmış, ayrıca bakiye 14.500,00 TL’lik bu borca karşılık teminat amacıyla müvekkilden bir adet boş bono alınmıştır. Bilahare satıma konu dairede plan ve projesine aykırı ve ayıplı imalatlar bulunduğunu ve dairenin yapı kullanma izninin de olmadığı ve alınamayacağı ortaya çıkmış, bu arada iş kazası geçirerek yaklaşık 6 ay hastanede yatmak durumunda kalan müvekkil davacının birkaç taksiti zamanında ödeyememesi üzerine davalı taraf taşınmaz satımından bakiye 14.500,00 TL alacağının teminatı olmak üzere müvekkilden boş olarak imzalatıp aldığı bonoya anlaşmaya aykırı şekilde tanzim tarihi olarak 08/04/2010, vade tarihi olarak 22/04/2010 yazmak suretiyle doldurduğu bu bonoya dayalı olarak Trabzon 3. İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyası üzerinden müvekkil davacı aleyhine takip başlatmış, akabinde de müvekkilin maaşına haciz koyarak aylık taksitler halinde 18.000,00 TL’nin üzerinde tahsilat yapmıştır. Bu süreçte anlaşmaya aykırı şekilde doldurulan bonoya dayalı icra takibine konu borç da yaklaşık olarak 33.000,00 TL’nin üzerine çıkmıştır. Bu arada müvekkil davacı tarafından, davalı hakkında dolandırıcılık ve bedelsiz senedi kullanma suçlarından ötürü yapılan şikayete binaen açılan soruşturma sonucunda Trabzon Cumhuriyet Başsavcılığının 15/09/2011 tarih ve … Soruşturma nolu kararı ile taraflar arasındaki anlaşmazlığın hukuki ihtilaf mahiyetinde olduğu nedeniyle kovuşturmaya yer olmadığına karar verilmiştir. Bunun üzerine müvekkil davacı, Trabzon Asliye Ticaret Mahkemesinde … Esas sayılı davayı açmış, yapılan keşif sonucu dosyaya sunulan bilirkişi raporunda söz konusu dairenin yapı kullanma izninin bulunmadığı, resmi projesinde oturma odası olarak gözüken kısmın 1997 yılında odunluğa çevrildiği tespit edilmiş, mahkemece satıştan önceki şartların neler olduğu bilinemeyeceğinden bahisle davanın reddine karar verilmiş, bu karar davacı tarafça temyiz edilmiş olup, dosya henüz temyizden dönmemiştir. Taraflar arasında taşınmaz satımı sebebiyle senede bağlanan bakiye 14.500 TL tutarlı borcun aylık 300,00 TL’lik taksitler halinde ödeneceğine ilişkin olarak akdedilen yazılı sözleşmeye aykırı şekilde teminat amacıyla kendilerine verilen boş senedi anlaşmaya aykırı şekilde doldurup, icraya koyan davalı taraf, maaş haczi yoluyla müvekkil davacıdan borcundan çok daha fazla bir para tahsil etmekle kalmamış, halen de takibe devam ederek müvekkili hacizle tehdite devam ettiğini, bu nedenlerle, Öncelikle Trabzon 3. İcra Dairesinin … Esas sayılı icra takibinin ihtiyati tedbir yoluyla durdurulmasına, Yapılacak yargılama neticesinde 6100 Sayılı HMK’nın 107’nci maddesi gereğince toplanacak deliller ve uzman bilirkişilerden alınacak raporlara göre fazlaya ilişkin haklarımızı saklı tutularak, taşınmaz satımı sebebiyle senede bağlanan bakiye 14.500 TL tutarlı borcun aylık 300 TL’lik taksitler halinde ödeneceğine dair taraflar arasında akdedilen sözleşme doğrultusunda taksit tarihlerine nazaran gerekli borç (ana para+faiz) hesabı yapılarak, bu borçtan Trabzon İcra Dairesinin … E.sayılı dosyası üzerinden yapılan tahsilatlar mahsup edildikten sonra müvekkil davacının davalı takip alacaklısına hiçbir borcunun kalmadığının tespitine, fazladan yapılan ödemelerin ödeme tarihlerinden itibaren işletilecek ticari faizleriyle birlikte davalıdan istirdadına, %20 kötüniyet tazminatının davalıdan tahsiline, yargılama giderlerinin kötüniyetli davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Duruşmalara gelen davacı vekili dava dilekçesini tekrarla davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA :
Dava dilekçesi ve tensip zaptı davalıya usulüne uygun tebliğ edilmiş, davalı yapılan duruşmalara katılmadığı gibi davaya karşı da herhangi bir cevap vermemiştir.
DELİLLER VE DEĞERLENDİRİLMESİ:
… İlçe Tapu Müdürlüğü’nün cevabi yazıları ile mahkememizce istenilen bilgi ve belgelerin gönderildiği anlaşılmıştır.
Trabzon Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … soruşturma sayılı dosyası ve Trabzon İcra Dairesi’nin … Esas sayılı takip dosyası iş bu mahkememiz dosyası içerisine celb edilerek incelenmiştir.
Mahkememiz dosyası 22/07/2019 tarihinde bilirkişi SMMM …’na tevdii edilmiş bilirkişi tarafından tanzim edilen 27/09/2019 havale tarihli bilirkişi raporunda özetle; Raporun B-1/a bölümünde izah edildiği üzere; davacının 14.500 TL borcuna karşılık 18.646,83 TL ödeme yaptığı, Raporun B-l/d bölümünde izah edildiği üzere mahkemenizin; davacının taksit yükümlülüğünün devam ettiği yönünde takdiri halinde, yükümlülüğü olan taksit tarihleri ile yaptığı fiili ödemelerin tarihleri arasında oluşan faiz farkının ( 14.325,33 TL-10.32l.88 Tl..= 4.003.45 TL) aleyhine 4.003,45 TL olduğu ve hesap bakiyesinin davacı lehine 143,38 TL alacak bakiyesi vereceği, Raporun 13-1/d bölümünde izah edildiği üzere mahkemenizin; davacının taksit yükümlülüğünü ihlal ettiği iddiası yönünde takdiri halinde, davalının takibe konu senet tarihi ile davacının yaptığı fiili ödemelerin tarihleri arasında oluşan faiz farkının (19.152.89 TL- 10.321,88 TL“ 8.831,00 TL) aleyhine 8.831.00 TL olduğu ve hesap bakiyesinin davalı lehine 4.684,17 TL borç bakiyesi vereceği bildirilmiştir.
Davacı vekili mahkememize sunduğu 17/10/2019 havale tarihli dilekçesi ile bilirkişi raporuna karşı beyanlarını ibraz etmiştir.
Mahkememiz dosyası aynı bilirkişiye ek rapor tanzimi için tekrar tevdii edilmiş, bilirkişi tarafından tanzim edilen 17/02/2020 havale tarihli ek bilirkişi raporunda özetle; Raporun II-1 bölümünde, senet ve dosyaya sunulan eki üzerindeki eleştirilerimizin şekli olduğu ve takdirinin sayın mahkemenin tasarrufunda olduğu, Raporun H-2/a bölümünde izah edildiği üzere; davacının 14.500 TL borcuna karşılık 18.646,83 TL ödeme yaptığı, Raporun II-2/b bölümünde izah edildiği üzere mahkemenizin; davacının taksit yükümlülüğünün devam ettiği yönünde takdiri halinde, yükümlülüğü olan taksit tarihleri ile yaptığı fiili ödemelerin tarihleri arasında oluşan faiz farkının ( 14.325,33 TL- 10.321,88 TL= 4.003,45 TL) aleyhine 4.003,45 TL olduğu ve hesap bakiyesinin davacı lehine 143,38 TL alacak bakiyesi vereceği, Raporun Il-2/c bölümünde izah edildiği üzere mahkemenizin; davacının taksit yükümlülüğünü ihlal ettiği iddiası ve bu sayede senedin muaccel hale geldiği yönünde takdiri halinde, davalının takibe konu senet tarihi ile davacının yaptığı fiili ödemelerin tarihleri arasında oluşan faiz farkının (19.152,89 TL-10.321,88 TL= 8.831,00 TL) aleyhine 8.831,00 TL olduğu ve hesap bakiyesinin davacı aleyhine 4.684,17 TL borç bakiyesi vereceği bildirilmiştir.
Davacı vekili mahkememize sunduğu 04/03/2020 havale tarihli dilekçesi ile bilirkişi raporuna karşı itirazlarını ibraz etmiştir.
Dava, davacı aleyhine başlatılan icra takibi dosyasında borçlu olmadığının tespiti ve icra dosyasına ödediği paranın istirdadı talebine ilişkindir.
Dosya içerisinde bulunan tüm kanıt ve belgeler bir arada değerlendirildiğinde; davacı ile davalı arasında 37.500,00 TL tutarlı taşınmaz ön satış ve emlak komisyonculuğu sözleşmesi akdedildiği, bu sözleşme yanında tarafların ayrıca kendi el yazıları ile düzenlemiş oldukları sözleşme eki olarak ifade edilen ödeme şartlarının yer aldığı bir belgenin bulunduğu, davalının cevap dilekçesinde davacının taksitleri zamanında ödemediği gerekçesiyle icra takibini başlattığı iddiasında bulunduğu anlaşılmıştır. Mahkemece, davacının dava konusu icra takibindeki borçtan sorumlu olup olmadığı davalıya ödeme yapıp yapmadığı, yapmış ise ne tutarda ödeme yaptığının tespiti amacıyla dosya alanında uzman bilirkişiye tevdi olunmuştur. Bilirkişi tarafından düzenlenen raporda; ikili bir ayrım yapılarak, “davacının taksit yükümlülüğünün ihlal ettiği yönünde kanaat oluşması durumunda ve ihlal etmediği yönünde kanaat oluşması durumunda” olacak şekilde hesaplama yapılmıştır. Buna göre; davacının toplamda 14.500,00 TL olan anapara borcuna toplam 18.646,83 TL ödeme yapmış olduğu, davacının yükümlülüğü olan taksit tarihleri ile yaptığı fiili ödemelerin tarihleri arasında oluşan faiz farkının (14.325,33 TL- 10.321,88 TL= 4.003,45 TL) davalı aleyhine 4.003,45 TL olduğu, davacının taksit yükümlülüğünü ihlal etmediği değerlendirmesi yapılması halinde davacı ile davalı arasındaki borç alacak ilişkisi sonucunda davacının 143,38 TL davalıdan alacaklı konumunda olduğu; davacının taksit yükümlülüğünü ihlal ettiği iddiası ve bu sayede senedin muaccel hale geldiği yönünde takdiri halinde, davalının takibe konu senet tarihi ile davacının yaptığı fiili ödemelerin tarihleri arasında oluşan faiz farkının (19.152,89 TL-10.321,88 TL= 8.831,00 TL) aleyhine 8.831,00 TL olduğu ve hesap bakiyesinin davacı aleyhine 4.684,17 TL borç bakiyesi vereceği tespit edilmiştir. Mahkemece, dosyaya sunulan belgeler ve düzenlenen bilirkişi raporu değerlendirildiğinde; davacının 48 taksit halinde sıralanan toplamda 14.500,00 TL olan anapara borcuna karşılık ilgili icra dosyasına toplam 18.646,83 TL ödeme yaptığı, dava konusu ödemelerin dava tarihine kadar işleyen faizleri toplamının 14.325,33 TL olduğu, icra takip dosyasına yatırılan bedellerin dava tarihine kadar işleyen ters faiz tutarları 10.321,88 TL olduğu,davalının yükümlülüğü olan taksit tarihleri ile yaptığı fiili ödemelerin tarihleri arasında oluşan faiz farkının (14.325,33 TL- 10.321,88 TL= 4.003,45 TL) aleyhine 4.003,45 TL olduğu ve hesap bakiyesinin davacı lehine 143,38 TL alacak bakiyesi vereceği tespitleri karşısında davacının davalı ile aralarındaki sözleşmeye göre borçlu olduğu 14.500,00 TL’yi faizleri ile birlikte icra dosyasına ödemiş olduğu, ödemiş olduğu bedelin 143,38 TL fazla olduğu anlaşılmakla davacının davaya konu icra takip dosyasındaki borç nedeniyle borçlu olmadığının tespitine ve fazladan yapmış olduğu 143,38 TL’nin davacıya iadesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm tesis olunmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarı açıklanan nedenlerle;
1- Davacının davasının bedel artırım dilekçesi dikkate alınarak KABULÜ ile, Trabzon İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra takip dosyasında 18.500,45 TL yönünden borçlu olmadığının TESPİTİNE. Takibin İPTALİNE.
2- Davacının fazladan yapmış olduğu 143,38 TL’nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak DAVACIYA ÖDENMESİNE.
3- Davalının kötü niyetli olduğu ispatlanamadığından kötü niyet tazminatı talebinin REDDİNE.
4- Alınması gereken toplam 1.263,76 TL’den peşin alınan 35,90 TL’nin mahsubu ile bakiye 1.227,86 TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR YAZILMASINA.
5- Davacı kendisini vekil ile temsil ettiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne göre hesaplanan 4.080,00 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak DAVACIYA ÖDENMESİNE.
6- Davacının yaptığı aşağıda dökümü yapılan toplam 809,70 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak DAVACIYA ÖDENMESİNE.
7- Yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın karar kesinleştiğinde HMK’nun Gider Avansı Tarifesinin 5. Maddesinin 1. Fıkrası gereğince davacı tarafından iban numarası bildirilmiş ise iadenin elektronik ortamda hesaba aktarılarak, iban numarası bildirilmemiş ise masrafı avanstan karşılanmak suretiyle PTT vasıtasıyla DAVACIYA İADESİNE.

Dair, Davacı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 13/04/2021