Emsal Mahkeme Kararı Trabzon Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/232 E. 2020/270 K. 15.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. TRABZON ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2018/232 Esas – 2020/270

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 16/04/2018
KARAR TARİHİ : 15/09/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 23/09/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İSTEM :
Davacı vekili tarafından mahkememize sunulan 16/04/2018 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin borçlu şirket ile yapmış olduğu Çevre Danışmanlık Sözleşmesi gereğince davalı şirkete 01/11/2014 tarihinden beri danışmanlık hizmeti verdiğini, davalı şirketin 01/06/2017, 03/07/2017, 01/08/2017, 05/09/2017, 02/10/2017, 01/11/2017, 01/12/2017 düzenleme tarihli faturalar eline ulaştığı halde ödememiş, herhangi bir itirazda da bulunmadığını, söz konusu ödeme emrinin borçlu şirkete 29/03/2018 tarihinde tebliğ edildiğini, tebliğ neticesinde davalı şirketin icra takibine haksız ve yersiz olarak itirazda bulunduğu, bu nedenlerle, haklı davanın kabulüne, borçlunun haksız olan itirazının iptaline, takibin devamına, %40 icra inkar tazminatı ile mahkeme masraflarının davalıdan tahsiline, kanuni vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili dava dilekçesi ekinde delillerini ibraz etmiştir.
Duruşmalara gelen davacı vekili dava dilekçesini tekrarla davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA :
Dava dilekçesi ve ilk tensip zaptı davalıya usulüne uygun tebliğ edilmiştir.
Davalı vekili tarafından mahkememize sunulan 09/05/2018 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; Dava dilekçesinde icra dosyasına yapılan itirazda yalnızca müvekkilin borcu olmadığını ileri sürdüklerinde ve bu nedenle hizmeti sözleşmedeki esaslara göre aldığının zımnen kabulü gerektiği de iddia edilmiş olmakla, mevcut yasal düzenleme gereğince borca itiraz aşamasında itiraz gerekçelerini belirtme zorunluluklarının olmadığını, ilamsız takipte borca itiraz eden borçlunun açılacak olan itirazın iptali davasında borca itiraz nedenlerini ileri sürebilir, bu nedenlerle de davacının müvekkilin hizmeti sözleşmedeki esaslara göre aldığını zımni olarak kabul ettiği iddiasının gerçeği yansıtmadığını, bu nedenlerle davacının davasının reddine, takipte haksız ve kötü niyetli olduğunun tespiti halinde takip miktarının %20’sinden aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE DEĞERLENDİRİLMESİ:
Karadeniz Vergi Dairesi Müdürlüğü, Trabzon Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün cevabi yazıları ile mahkememizce istenilen bilgi ve belgelerin gönderildiği anlaşılmıştır.
Trabzon İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyası iş bu mahkememiz dosyası içerisine celb edilerek incelenmiştir.
Davacı vekili mahkememize sunduğu 24/05/2018 havale tarihli dilekçesi ile cevaba cevaplarını ibraz etmiştir.
Davalı vekili mahkememize sunduğu 06/06/2018 havale tarihli dilekçesi ile 2. cevaplarını ibraz etmiştir.
Mahkememiz dosyası 25/03/2019 tarihinde bilirkişi SMMM …’a tevdii edilmiş, bilirkişi tarafından tanzim edilen 29/03/2019 havale tarihli bilirkişi raporunda özetle; Dava dosyasına sunulan belgeler arasında davalı şirketin icra takibine itiraz ettiği tarih olan 03/04/2018 tarihinden sonra 21/12/2018 tarihinde 3.000,00 TL ve 25/02/2019 tarihinde 2.782,00 TL olmak üzere toplam 5.782,00 TL’yi davalı şirket davacı şirket hesaplarına borcuna mahsuben aktararak davacıya olan borcunu 25/02/2019 tarihi itibariyle kapattığı bildirilmiştir.
Davalı vekili mahkememize sunduğu 05/04/2019 havale tarihli dilekçesi ile bilirkişi raporuna karşı itirazlarını ibraz etmiştir.
Dosya içerisinde bulunan tüm kanıt ve belgeler bir arada değerlendirildiğinde;
Dava konusu uyuşmazlığın taraflar arasında akdedilen çevre danışmanlık sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine karşı davalı tarafından yapılan itirazın iptali istemine ilişkin olduğu, davacının dava dilekçesinde alacağa ilişkin cari hesap ekstresi, irsaliyeli faturalar ve değerlendirme raporlarını sunduğu, davalının ise cevap dilekçesinde davacıya karşı herhangi bir borcu bulunmadığını beyan ettiği anlaşıldı. Mahkemece HMK’nun 222/1. Maddesi uyarınca tarafların ticari defterlerinin celbine karar verilmiş ve dosya alacağın varlığı ve miktarının tespiti hususlarında rapor hazırlamak üzere SMMM Bilirkişiye tevdii edilmiştir. Düzenlenen bilirkişi raporunda; dava dosyasında sunulan belgeler arasında davalı şirketin, icra takibine itiraz ettiği tarih olan 03/04/2018 tarihinden sonra 21/12/2018 tarihinde 3.000,00 TL ve 25/02/2019 tarihinde 2.782,00 TL olmak üzere toplam 5.782,00 TL’yi davacı şirket hesaplarına borcuna mahsuben aktararak davacıya olan borcunu 25/02/2019 tarihi itibariyle kapattığı tespit olunmuştur. Bunun üzerine 28/01/2020 tarihli celsede davacı vekiline bilirkişi raporunda belirtildiği gibi davalı tarafından ödeme yapılıp yapılmadığı, yapıldı ise ödemeye ilişkin belgeleri sunmak üzere 1 hafta kesin süre verildiği, bu sürede cevap verilmediği herhangi bir belge de sunulmadığı takdirde yapılan ödemelerin davacının alacağına mahsup edileceğinin ihtar edildiği, buna rağmen davacının verilen kesin süre içerisinde ödemeye ilişkin herhangi bir beyanda bulunmadığı ve belge de sunmadığı anlaşılmıştır. Dolayısıyla mahkemece, bilirkişi raporunda davalı tarafından yapıldığı tespit olunan ödemelerin davacının alacağına mahsup olunacağı kabul edilerek davacının davasının itirazın iptali yönünden dava tarihinden sonra davalı tarafça dosya borcunun davacı tarafa ödenmiş olduğu kabul edildiğinden BU KONUDA KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA karar verilmiştir. Yine bilirkişi raporunda tespit edildiği üzere davacının alacak iddiasını ticari defterleri ile doğrulamış olduğu, davalı şirketin ise ticari defterlerinde kayıtlı, icra takip tarihi itibariyle 5.782,00 TL borcu olduğu halde 03/04/2018 tarihinde icra takibine itiraz ederek icra takibini durdurmuş olduğu, dolayısıyla davalının itirazında haksız olduğu tespit olunmakla davalı aleyhine asıl alacağın %20’si tutarında icra inkar tazminatına hükmedilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1- Davacının davasının itirazın iptali talebi yönünden, dava tarihinden sonra davalı tarafça dosya borcu davacı tarafa ödenmiş olduğundan bu konuda KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA.
2- Dava açıldıktan sonra davalının borcunu ödemiş olması, davacının haklılığını ispat etmiş olduğundan davalı aleyhine asıl alacağın (5.782,00 TL) %20’si tutarında icra inkar tazminatına HÜKMEDİLMESİNE.
3- Alınması gereken 54,40 TL’nin peşin alınan 98,75 TL’den mahsubu ile bakiye 44,35 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde DAVACIYA İADESİNE.
4- Davalı kendisini vekille temsil ettiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 3.400,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak DAVALIYA ÖDENMESİNE.
5- Yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA.
6- Yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın karar kesinleştiğinde HMK’nun Gider Avansı Tarifesinin 5. Maddesinin 1. Fıkrası gereğince davacı tarafından iban numarası bildirilmiş ise iadenin elektronik ortamda hesaba aktarılarak, iban numarası bildirilmemiş ise masrafı avanstan karşılanmak suretiyle PTT vasıtasıyla DAVACIYA İADESİNE.

Dair, Davacı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta süre içinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 15/09/2020