Emsal Mahkeme Kararı Trabzon Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/172 E. 2021/135 K. 09.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. TRABZON ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2018/172 Esas – 2021/135

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 16/03/2018
KARAR TARİHİ : 09/03/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 19/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İSTEM :
Davacı vekili tarafından mahkememize sunulan 16/03/2018 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin murisi ve desteğinin 19/09/2006 tarihinde sevk ve idaresindeki … plakalı ticari minibüsün kendisini yaya iken ezmesi neticesinde vefat ettiğini, müteveffanın vefatına sebebiyet veren … plakalı aracın kaza tarihinde ZMMS poliçesi ile davalı sigorta şirketine sigortalı olduğunu, müteveffa desteğin vefatından sonra geride destekten yoksun kalan olarak müvekkillerinin kaldığını, bu kazada desteğini kaybeden müvekkilinin yaşadığı ve yaşayacağı acıyı tarif etmenin mümkün olmadığını, vefat eden desteğinden hem bedeni hem de maddi ve manevi olarak yardım alan ve alacak olan bu desteğe muhtaç olan ve olacak olan müvekkilinin maddi ve manevi olarak zarara maruz kaldığını, bu nedenlerle, haklı ve yasal davanın kabulü ile, esas itibari ile destekten yoksun kalan 3. kişi olan müvekkili için 6.000,00 TL (belirsiz alacak) destekten yoksun kalma zararının kaza tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt (avans) faizi ile birlikte davalı sigorta şirketinden tazmin ve tahsili ile müvekkiline ödenmesine karar verilmesini, mahkeme masrafları ile mahkeme vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili dava dilekçesi ekinde delillerini ibraz etmiştir.
Duruşmalara katılan davacı vekili dava dilekçesini tekrarla davasının kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA :
Dava dilekçesi ve ilk tensip zaptı davalıya usulüne uygun tebliğ olunmuştur.
Davalı vekili tarafından mahkememize sunulan 30/03/2018 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; Davacı yan … Plakalı aracın müvekkilim şirket nezdinde sigortalı olduğundan bahisle müvekkilim şirkete husumet yöneltilmiştir. Şirket kayıtlarında yapılan araştırma neticesinde söz konusu aracın müvekkil şirket nezdinde kaza tarihini kapsayan mevcut bir Poliçesine rastlanmamıştır. Dava konusu takip ve olay ile müvekkil şirket arasındaki illiyet bağı kaza tarihini kapsayan Sigorta poliçesinin varlığı ile kurulabileceğinden, kazaya karıştığı iddia olunan … plaka sayılı aracın müvekkilim şirket nezdinde kaza tarihini içeren sigorta poliçesinin bulunması gerekmektedir. Bahsi geçen plakaya ilişkin müvekkilim şirket nezdinde düzenlenmiş 1 adet poliçe ve 1 adet zeyilname mevcut olup; … nolu poliçe 03.04.2006-2007 vade tarihli olarak düzenlenen Trafik Poliçesi yanında … numaralı 03/04/2006-2007 vadeyi kapsayan 17.04.2006 tarihinde düzenlenmiş mebdeinden iptal zeyilnamesi mevcuttur. Davacı tarafça müvekkilim şirket aleyhine husumet yöneltilmesine mesned teşkil eden poliçe müvekkil şirket tarafından her ne kadar 03/04/2006-2007 tarihlerini kapsar şekilde düzenlemiş ise de, 17.04.2006 tarihli iptal zeyili ile poliçe ile kaza tarihinden önce mebdeinden iptal edildiğini, bu nedenlerle, davanın müvekkil şirket yönünden husumet yokluğundan reddi gerekmektedir. Haksız ve mesnetsiz davanın reddi ile yargılama harç ve giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa yükletil meşine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE DEĞERLENDİRİLMESİ:
Türkiye Sigortalar Birliği, Akkuş İlçe Emniyet Müdürlüğü, Ordu SGK İl Müdürlüğü, Ordu Trafik Tescil Şube Müdürlüğü, … A.Ş.’nin cevabi yazıları ile mahkememizce istenilen bilgi ve belgelerin gönderildiği anlaşılmıştır.
Akkuş Asliye Ceza Mahkemesi’nin … Esas nolu dosyası iş bu mahkememiz dosyası içerisine celb edilerek incelenmiştir.
İstanbul ATK 17/05/2019 havale tarihli raporu ile sürücü …in %20, müteveffa …’ın %80 oranında kusurlu olduğunu bildirmiştir.
Mahkememiz dosyası talimat yazımız aracılığıyla Bilirkişi Aktüerya Uzmanı …’e tevdii edilmiş, bilirkişi tarafından tanzim edilen 28/08/2019 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Dönem zararları toplamı pay oranlan ile çarpılarak maddi zarar belirlenmiştir. Olayın meydana gelmesinde müteveffanın % 80 oranında kusuru bulunduğundan, hesaplanan maddi zarardan bu oranda kusur indirimi yapılmıştır. Dosyada SOK. tarafından, müteveffa … için, yasal murislerine kaza nedeniyle, rücuya tabi bir ödeme bildirmediğinden. İlk peşin sermaye değerinin rücu edilebilecek kısmı indirimi yoktur. Davacıların; Anne … Maddi zarar toplamı, 3.696,88 TL olduğunu, hukuki durumun değerlendirilmesi ve nihai takdir Mahkemeye ait olmak üzere, davacıların maddi zararının net olarak yukarıda belirtildiği gibi hesaplandığı bildirilmiştir.
Davalı vekili mahkememize sunduğu 12/09/2019 havale tarihli dilekçesi ile bilirkişi raporuna karşı beyanlarını ibraz etmiştir.
Davacı vekili mahkememize sunduğu 18/11/2019 havale tarihli dilekçesi ile bilirkişi raporuna karşı beyanlarını ibraz etmiştir.
Mahkememiz dosyası talimat yazımız aracılığıyla Bankacı bilirkişi …’ye tevdii edilmiş, bilirkişi tarafından tanzim edilen 08/06/2020 havale tarihli bilirkişi raporunda özetle; Dosyada sunulan belgelerin ve Davalı kayıtlarında yapılan incelemede elde edilen bilgi ve belgelerin incelenmesi sonucunda, nihai takdir tamamen Yüce Mahkeme’ye ait olmak üzere; Bedeli veya ilk taksiti tahsil edilmeden geçerlik kazanmayan poliçe ile ilgili Davalının delil niteliğine haiz ticari defter kayıtlarında poliçe ile ilgili 03.04.2006 yürürlük tarihinde ve 17.04.2006 iptal tarihinde parasal bir hareket görünmemektedir. Ancak Davalının bu poliçeyi işlem tarihi tarafımdan tespit edilememesine karşılık kaza tarihinde geçerli olacak şekilde aktive ettiği ve TRAMER de kayıt yarattığı, bu poliçeyi daha sonra tekrar iptal ettiği görülmektedir. Bizzat davalı Sigorta Şirketinin dosyaya sunduğu poliçe fotokopisinin üzerinde kaza tarihine ilişkin not bulunmaktadır. Davalı aktivasyonun sehven yapıldığını ifade etmektedir. Bu çerçevede; Sayın Mahkeme tarafından kaza tarihinde poliçenin sehven aktive edildiği ve geçerli sigorta poliçesinin bulunmadığının kabulü halinde Davacının talebinin haklı bir talep olmadığı, Sayın Mahkeme tarafından Türkiye Sigortalar Birliğinin tespiti doğrultusunda geçerli bir poliçenin mevcut olduğunun kabulü halinde aktüerya Bilirkişisinin yaptığı rapor çerçevesinde değerleme yapılmasının Sayın Mahkemenin takdiri olduğu, Delillerin değerlendirilmesi ve nihai takdiri ile hukuki tavsif 6100 sayılı HMK’nın 266/c,2 hükmü gereği tamamen Sayın Mahkemeye ait olduğu, Tarafların diğer taleplerinin Sayın Mahkemenin takdiri olduğu bildirilmiştir.
Mahkememiz dosyası talimat yazımız aracılığıyla daha önce rapor hazırlayan bilirkişi Aktüerya Uzmanı …’e tevdii edilmiş, bilirkişi tarafından tanzim edilen 09/12/2020 havale tarihli bilirkişi raporunda özetle; Dönem zararları toplamı par oranları ile çarpılarak maddi zararın belirlendiğini, olayın meydana gelmesinde müteveffanın %80 oranında kusuru bulunduğundan, hesaplanan maddi zarardan bu oranda kusur indirimi yapıldığını, dosyada SGK tarafından müteveffa … için yasal murislerine kaza nedeniyle rücuya tabi bir ödeme bildirmediğinden, ilk peşin sermaye değerinin rücu edilebilecek kısmı indirimi olmadığını, bu nedenlerle davacıların maddi zarar toplamının 9.359,82 TL olduğu bildirilmiştir.
Davacı vekili mahkememize sunduğu 04/02/2021 havale tarihli dilekçesi ile HMK’nun 107. Maddesi gereğince bedel artırım taleplerini ibraz etmiştir.
Dosya içerisinde bulunan tüm kanıt ve belgeler bir arada değerlendirildiğinde;
Dava konusu uyuşmazlığın; trafik kazasından kaynaklanan zarar sebebiyle destekten yoksun kalma tazminatı talebine ilişkin olduğu anlaşılmıştır. Dosyaya getirtilen trafik kayıtlarından, sigorta poliçesinden ve ceza dosyasından anlaşıldığı üzere, 19/09/2006 tarihinde dava dışı sürücü … idaresindeki … plakalı minibüs ile seyir halindeyken yaya …’a çarpması sonucu davaya konu ölümlü kazanın meydana geldiği, yine Türkiye Sigortalar Birliği’nden gelen müzekkere cevabı uyarınca … plakalı aracın kaza tarihinde … A.Ş. tarafından ZMMS sigortasının bulunduğu anlaşılmıştır. Dolayısıyla davalı sigorta vekilinin müvekkili şirket nezdinde kaza tarihini kapsayan trafik poliçesi bulunmadığı savunması, bu müzekkere cevabı karşısında çürümüş olmaktadır. Dosyamız öncelikle dava konusu trafik kazasında tarafların kusur oranının tespiti için, ATK’ya tevdi edilerek kusur raporu aldırılmıştır. ATK tarafından tanzim edilen kusur raporunda, dava dışı sürücü …’in %20 oranında, müteveffa …’ın ise %80 oranında kusurlu olduğu tespiti yapılmıştır. Taraflarca kusur raporuna herhangi bir itiraz olmamasını takiben dosyamız destekten yoksun kalma tazminat hesabı yapılmak üzere aktüer bilirkişiye tevdi edilmiştir. Aktüer bilirkişi tarafından tanzim edilen kök ve ek raporda nihai olarak davacının toplamda 9.359,82 TL destekten yoksun kalma tazminat alacağının bulunduğu tespit edilmiştir. Davacı vekili 04/02/2021 tarihli dilekçesi ile bedel artırım talebinde bulunmuştur. Davacı vekilinin bedel artırım dilekçesi hukuka uygun bulunarak davacının davasının kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1- Davacının davasının bedel artırım dilekçesi de dikkate alınarak KABULÜ ile, 9.359,82 TL destekten yoksun kalma tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak DAVACIYA ÖDENMESİNE.
2- Alınması gereken toplam 639,36 TL’den peşin alınan 35,90 TL ve ıslah esnasında alınan 204,93 TL’nin mahsubu ile bakiye 398,53 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR YAZILMASINA.
3- Davacı kendisini vekil ile temsil ettiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne göre belirlenen 4.080,00 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak DAVACIYA ÖDENMESİNE.
4- Davacı tarafından yapılan toplam 2.206,43 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak DAVACIYA ÖDENMESİNE.
5- Yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın karar kesinleştiğinde HMK’nun Gider Avansı Tarifesinin 5. Maddesinin 1. Fıkrası gereğince davacı tarafından iban numarası bildirilmiş ise iadenin elektronik ortamda hesaba aktarılarak, iban numarası bildirilmemiş ise masrafı avanstan karşılanmak suretiyle PTT vasıtasıyla DAVACIYA İADESİNE.

Dair, Davacı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 09/03/2021