Emsal Mahkeme Kararı Trabzon Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/110 E. 2020/53 K. 30.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. TRABZON ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2018/110 Esas – 2020/53

ASIL DAVA : Alacak
BİRLEŞEN DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 26/09/2012 (Asıl Dava) – 17/09/2013 (Birleşen Dava)
KARAR TARİHİ : 30/01/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 11/02/2020

Mahkememizde görülmekte olan asıl ve birleşen davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA :
Davacı vekili asıl davada dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin davacı şirketin, Elektrik Dağıtım Şebekeleri, ve YG Dağıtım Hatları Proje Taahhüt işleri yapmakta olduğunu, davalı şirketin 02/11/2010 tarihinde ihaleye çıkardığı, Giresun, Gümüşhane ve Artvin illeri elektrik dağıtım şebekeleri ve YG dağıtım hatları projeleri yapım işi ihalesini müvekkili davacı şirketin kazandığını, 11/11/2010 tarihinde de taraflar arasında ihale konusu işle ilgili sözleşmenin imzalanma yoluna gidildiğini, sözleşme konusu işlerin tamamlanması ile 22/12/2011 tarihinde de KDV dahil 454.215,95 TL tutarındaki 2 nolu hakedişin yapıldığı ve 20/04/2012 tarihinde de KDV dahil 259.784,96 TL ödendiğini, bu hakedişten de 20/04/2012 tarihi itibariyle KDV dahil 194.430,99 TL bakiye alacaklarının kaldığını, bu nedenlerle, davalının bütün ikaz ve uyarılara rağmen bu güne kadar yapmaktan imtina ettiği (gerek sözleşme gereği, gerekse sözleşme kapsamında yapılan ilave işler ile ilgili) kesin hesabın, mahkememizin kanalı ile çıkartılmasına ve alacaklarının tespitine, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla KDV dahil 228.647,74 TL’nin hükmen tahsiline, alacaklarına, 10/05/2012 tarihinden itibaren ticari faiz uygulanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili birleşen davada dava dilekçesinde özetle; müvekkil şirketin, Elektrik Dağıtım Şebekeleri ve Yüksek Gerilim Dağıtım Hatları Proje Taahhüt işleri yapmakta olduğunu, davalı şirketin 02/11/2010 tarihinde ihaleye çıkardığı Giresun, Gümüşhane ve Artvin illeri elektirik dağıtım şebekeleri ve YG dağıtım hatları projeleri yapım işi ihalesini, müvekkili davacı şirketin kazandığını, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 11.3.1 maddesi gereği 01/12/2010 tarihinde işe başlandığını, biten iş bölümlerine göre 26/08/2011 tarihinde (460.199,71 TL-KDV dahil) tutarındaki 1 nolu hakedişin yapıldığını ve taraflarca mutabık kalınarak imza altına alındığını, 12/09/2011 tarihinde de davalı tarafından (KDV dahil olmak üzere ve bu hakedişe mahsuben – 448.499,72 TL) ödeme yapıldığını, bu hakedişten 12/09/2011 tarihi itibariyle (11.699,99 TL) bakiye alacaklarının kaldığını, yine sözleşme konusu işlerin tamamlanması ile 22/12/2011 tarihinde de (454.215,95 TL-KDV dahil) tutarındaki 2 nolu hakedişin yapıldığını ve taraflarca mutabık kalınarak imza altına alındığını, 20/04/2012 tarihinde de davalı tarafından (KDV dahil olmak üzere ve bu hakedişe mahsuben 259.784,96 TL) ödeme yapıldığını, bu hakedişten de 20/04/2012 tarihi itibariyle (194.430,99 TL KDV dahil) bakiye alacaklarının kaldığını. Bütün bu durumlar dikkate alındığında müvekkili davacı şirket tarafından (460.199,71 TL-KDV dahil ve 454.215,95 TL-KDV dahil toplam 914.415,66 TL-KDV dahil) hakediş yapıldığını, fatura kesildiğini, muhasebeleştirdiğini, ancak davalı şirketin sadece (708.284,68 TL-KDV dahil) ödediğini ve yasal süresi içinde de bir itirazının olmadığını. Bu nedenle (914.415,66 TL-708.284,68 TL=206.130,98 TL istihkak alacaklarından doğan ve kesinleşen ve muhasebeleşen ve bütün ikaz ve uyarılarına rağmen ödenmeyen) bakiye alacaklarının tahsili için, Trabzon 1.İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile de icra takibine geçildiğini, bütün bu durumlara rağmen davalı/borçlunun icra takibine itiraz ederek, takibi durdurma yoluna gittiğini. Sunulan nedenlerle fazlaya ilişkin her türlü talep ve dava haklarının saklı kalmak kaydıyla davalı/borçlunun haksız ve kötüniyetli olduğunu, icra takibine ilişkin itirazlarının iptaline ve takibin devamına, davalı/borçlu hakkında %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmolunmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili asıl davada cevap dilekçesinde özetle; davacı şirketçe sözleşmeye 2. nolu hakediş bedeline ilişkin olarak 22/12/2011 tarihli ve 014674 sayılı 454.215,95 TL meblağlı faturayı istihkak dosyası ile birlikte müvekkili davalı şirkete teslim edildiğini, davacı tarafından sözleşmeye aykırı davranılıp fatura düzenlenmesi nedeniyle müvekkili tarafından sözleşme gereğince ve mevzuata uygun olarak 30/03/2012 tarih, 133059 nolu, 182.883,13 TL’lik iade faturası düzenlemek zorunda kalındığını, iade faturasının davacı şirkete gönderildiğini, bu iade faturasının davacı tarafından Ankara 50. Noterliği ihtarnamesi ile müvekkiline iade edildiğini, bu ihtarlaşmaların bir kaç kez karşılıklı olarak sürdüğünü, daha sonra müvekkili şirket tarafından hak edişin %20’si fatura ile iade edilmek şartıyla onaylandığını, kesin istihkaka ilişkin anlaşmazlıklarda ise şirketleri tarafından sözleşme ve mevzuata uygun şekilde kesin hesabın hazırlandığını ve hazırlanan kesin hesaplar 24/07/2012 tarihli … sayılı yazı ile imzalanmak üzere davacı şirkete gönderildiğini, davacının ise 01/08/2012 tarihli … sayılı yazı ve Ankara 50.Noterliğinin ihtarnamesi ile müvekkili şirkete yapılan kesin hesabı kabul etmediğini bildirdiğini, müvekkili şirket tarafından 24/09/2012 tarih … sayılı yazı ile tekrar davalıya geri gönderildiğini belirterek sözleşme ekinin hizmet işleri genel şartnamesinin hükümleri incelendiğinde anlaşılacağı üzere şirketlerince yapılan bu uygulamanın sözleşme ve eklerine uygun olduğunu belirterek haksız ve mesnetsiz davanın reddini talep etmiştir.
Davalı vekili birleşen davada cevap dilekçesinde özetle; davacı ile müvekkili arasında Giresun, Gümüşhane, Artvin İlleri Elektrik Dağıtım Şebekeleri ve YG Dağıtım Hatları Projeleri Yapım İşi konusunda … tarihli teklif birim fiyatlı hizmet alımı etüt proje sözleşmesi akdedildiğini, işin teknik özellikleri ve ayrıntılarının sözleşme ekinde yer alan ve ihale dökümanını oluşturan belgelerde düzenlendiğini, davacı şirketin iş kapsamında kesin hesabın yapılmadığı ve hak ediş alacağının olduğundan bahisle mahkememizde görülmekte olan … esas sayılı dosyasıyla dava açıldığını, aynı zamanda müvekkili aleyhine davaya konu Trabzon 1. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, dava konusu icra takibinin dayanağı hakkında yargılama süreci başladığını ve alacak iddia eden şirkete takibe konu edilen şekilde borcu olmadığını. İtirazın iptali davasının, dava konusu icra takibinin açılış tarihi ve takip dayanağı göz önüne alındığında taraflar arasında mahkememizde … esas sayılı dava ile birleştirilmesini ve davanın reddini, davacı hakkında kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE DEĞERLENDİRİLMESİ :
Mahkememizin 20/02/2014 tarih 2012/268 esas, 2014/43 karar sayılı dosyası ile bu dosyamızın birleştirilmesine karar verildiği anlaşılmıştır.
Birleşen dosya incelendiğinde; davacı tarafından Trabzon 1. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına davalı tarafından yapılan vaki itirazın iptalini ve % 20 oranında icra inkar tazminatına karar verilmesinin talep edildiği anlaşılmıştır. Davalı tarafından verilen cevap dilekçesinde öncelikle mahkememizin ana dosyası ile birleştirme kararı verilmesi istendiği, özetle davacı tarafın haksız ve dayanaksız taleplerinin reddi talep olunmuştur.
Mahkememizin 20/02/2014 tarihli celsesinde derdestlik itirazları reddolunmuş ve mahkememizin ana dosyası ile bu dosyanın birleştirilmesine karar verilmiştir.
Trabzon 1.İcra Müdürlüğünün … takip sayılı dosyası getirtilerek dosya içerisine alınmıştır.
… Vergi Dairesi Müdürlüğü, … Ticaret Sicil Müdürlüğü, … A.Ş., Ankara 50. Noterliği, Bakırköy 19. Noterliği, … Vergi Dairesi Müdürlüğü, … A.Ş.’nin cevabi yazıları ile mahkememizce istenilen bilgi ve belgelerin gönderildiği anlaşılmıştır.
04/12/2012 tarihli dilekçe ekindeki belgelerle birlikte davacının cevaba cevap dilekçesi sunduğu anlaşılmıştır.
29/01/2013 tarihli ön inceleme tensip tutanağı ile birlikte ön inceleme duruşma günü verilerek taraflara tebliğ olunmuş, duruşmaya katılan davacı vekili 02/04/2013 tarihli ön inceleme duruşmasında davalı vekilinin cevap dilekçesini süresinde vermediği bu sebeple davayı inkar ettiği sonucunun çıkartılabileceğini, süresinde verilmeyen dilekçesi kabul etmediğini beyan etmiş, mahkememiz ara kararı ile de bu durum tespit olunmuştur.
Davacı vekilince 11/03/2013 havale tarihli iki ayrı dilekçe ekindeki belgelerin dosyaya sunulduğu anlaşılmıştır.
Deliller toplandıktan sonra; mahkememiz dosyası 04/04/2013 tarihinde bilirkişiler Hukukçu Yrd.Doç. …, Yüksek Elektronik Mühendisi … ve Muhasebeci …’ya tevdii edilmiş, bilirkişilerce tanzim edilen 15/11/2013 havale tarihli bilirkişi raporunda özetle; Yapılan iş devam ederken tamamlanan iş bölümlerine göre. 26.8.2011 tarihinde l Nolu hakedişin 460.190,71 TL (KDV dahil) tutarında yapıldığı ve 12.9.2011 tarihinde de 448.499,72 TL (KDV dahil) ödeme yapıldığı (Belge 7). bu hakedişten 12.9.2011 tarihi itibariyle 1.699,99 TL bakiye alacak kaldığını. Yüklenici 22.12.2011 tarihinde 454.215,95 TL (KDV dahil) tutarında 2 nolu hakedişi hazırlamış ve davalı şirket 20.04.2012 tarihinde 259.784,96 TL (KDV dahil) ödeme yaptığını. Bu tarih itibariyle 2 nolu hakedişten 194.430.99 TL (KDV dahil) bakiye alacak kaldığını. Yüklenici tarafından hazırlanan toplam hakediş tutarı: 460.199.71 TL – 454.215,95 TL – 914.415,66 TL (KDV dahil) olduğunu, şirket tarafından yapılan toplam ödeme ise 148.499,72 TL + 259.784,96 TL – 708.284.68 TL (KDV dahil) olduğunu. Toplam bakiye alacak tutarının (914.415,66 TL – 708.284,68 TL) 206.130,98 TL (KDV dahil) davacı her ne kadar dava dilekçesinin sonuç kısmında “fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla 228.647,74 TL (KDV dahil)” hükmen tahsilini talep ettiğini belirtmiş olsa da 228.647,74 – 206.130,98 – 22.516,76 TL (KDV dahil)’lik farkın nereden kaynaklandığını gösteren bir belgeye rastlanılmadığını. Hakediş hesaplamalarında, yapılan iş kalemlerine ait kullanılan pozlar Elektrik Dağıtım Tesisleri Teklif Birim Fiyat Tarifleri Kitabı’nda (Eylül 2008) verilen pozlar olup, hesaplamalarda bu pozların dikkate alınması sözleşmeye aykırı bulunmadığını. … Genel Müdürlüğü tarafından hazırlanan ve Temmuz 2009 tarihli EDŞ Proje Özel Şartnamesi’nin “Proje Orijinallerinin Teslimi” başlıklı m.2.4/4.fıkra’ya göre. “Tüm çizimler veri dönüşümüne açık bir CAD programı ile bilgisayar ortamında, tablo ve listeler Excel ortamında hazırlanarak Karbon Kompakt (CD veya DVD) kopyası islenen iş bölümlerinde İdareye teslim edilecektir” hükmünün yer aldığını. Bu hüküm gereği tüm çizimler veri dönüşümüne açık bir CAD programı ile bilgisayar ortamında, tablo ve listeler Excel ortamında hazırlanarak Karbon Kompakt (CD veya DVD) kopyası şeklinde istenilebileceğini, ancak, çizimlerin bu şekilde verilmemesinin hak edişin ödenmeyeceği anlamına gelmeyeceğini, İşin gerçekten sözleşmede belirlenen şartlar çerçevesinde tamamıyla yapılması durumunda, hak edişin ödenmesi gerektiğini, davalının davacıya verdiği cevap dilekçesinde enerji nakil hatları projelerinin fiyatlandırılmasında mükerrer ödemelerin olduğunun tespit edildiği belirtilmesine rağmen hangi iş kalemlerine ilişkin mükerrer ödemeler olduğu açıkça ortaya konulamadığını. İşin ticari iş olması nedeniyle davacı ticari faiz istemekte haklıdır, taraflar arasındaki sözleşmeye göre, “teslim alınan işin…kabule elverişli şekilde teslim edildiği tarihten itibaren 20 (yirmi) iş günü içinde yapılarak kesin hesap raporunun çıkarılması gerekir ( Teklif Birim Fiyatlı Hizmet Alımı Etüt-Proje Sözleşmesi. m.21.4.2) işin bitimiyle ilgili olarak davalı şirketçe talep edilen belgelerin 19.4.2012 tarihinde tekrar gönderildiği dikkate alındığında, davalı şirketin bu tarihten itibaren 20 gün içinde kesin hesabı çıkarmasının gerekeceğini, oysa, bu gerçekleşmemiş dolayısıyla davalı şirket 10.05.2012 tarihinde temerrüde düştüğünü, bu nedenle temerrüt faizinin hesaplanmasının başlangıcının 10.05.2012 tarihi olduğunu, buna göre yapılan ticari faiz hesabının Anapara 206.130,98 TL, faiz dönemi 10/05/2012 – 26/09/2012, faiz oranı %19 faiz tutarının 14.795,62 TL şeklinde olduğunu. Sonuç olarak, takdir hakkı Mahkememize ait olmak üzere, davacının toplam hakediş ödemelerinden kalan alacağın toplam 220.926,60 TL (KDV dahil anapara 206.130,98 TL + faiz 14.795,62 TL olduğu sonucuna varıldığının bildirildiği anlaşılmıştır.
Davacı vekili mahkememize sunduğu 25/11/2013 havale tarihli dilekçesi ile, bilirkişi raporuna karşı beyanlarını ve taleplerini sunmuştur.
Davalı vekili mahkememize sunduğu 11/12/2013 havale tarihli dilekçesi ile bilirkişi raporuna karşı itirazlarını ibraz etmiştir.
Davacı vekilinin davalının ara karara rağmen kesin hesabı sunmaması üzerine beyanlarını içerir dilekçesi sunduğu anlaşılmıştır.
Davacı vekilinin 06/02/2014, davalı vekilinin 27/02/2014 tarihli dilekçeleri sundukları eklerinde stopaj belgelerinin sunulduğu anlaşılmıştır.
Dosyamız ile birleştirilen mahkememizin 2013/268 esas sayılı dosyası yapılan itirazlar ve kesin hesabın yapılmaması sebebiyle mahkememiz dosyası ek bilirkişi raporu alınmak üzere aynı bilirkişilere tevdii edilmiş, bilirkişilerce tanzim edilen 01/07/2014 havale tarihli ek bilirkişi raporunda özetle; “…ilk raporumuzda 26/08/2011 tarihinde bir nolu hakedişin 460.199,61 TL KDV dahil tutarında yapıldığı ve 12/09/2011 tarihinde de 448.499,72 TL KDV dahil ödeme yapıldığı (belge 7) bu hakedişten 12/09/2011 tarihi itibarıyla 11.699,99 TL bakiye alacak kaldığı tespit edilmişti. Ancak davalı vekilinin dosyaya sunduğu 11/12/2013 tarihli dilekçesinde de belirttiği gibi yapılan işin yılları sari olması nedeniyle yasal olarak stopaj kesintisi yapıldığı, bu stopaj bedelinin de 11.699,99 TL olduğu, davalının dosyaya sunduğu 25/02/2014 tarihli dilekçe ekindeki belgelerden anlaşılmaktadır. Bu durumda davacının 1 nolu hakedişten alacağı kalmamıştır. Yine ilk raporumuzda yüklenicinin 22/12/2011 tarihinde 454.215,95 TL KDV dahil tutarında 2 nolu hakedişi hazırlamış ve davalı şirketin 20/04/2012 tarihine 259.784,96 TL KDV dahil ödeme yaptığını ve bu tarih itibarıyla 2 nolu hakedişten 194.430,99 TL KDV dahil bakiye alacak kaldığını belirlemiştik, ancak yukarıda da belirtildiği gibi yapılan işin yıllara sari olması nedeniyle yasal olarak stopaj kesintisi yapıldığı, bu stopaj kesintisinin de 6.898,62 TL olduğu, davalının dosyaya sunduğu 25/02/2014 tarihli dilekçe ekindeki belgelerden anlaşılmaktadır. Bu durumda davacının iki nolu hak edişten 194.430,99 TL-6.898,62 TL=187.532,37 TL KDV dahil alacağı kalmıştır… Kesin hak ediş hesaplaması yönünden Gümüşhane, Giresun ve Artvin iline ait toplam hak ediş tutarı 317.022,92 TL+365.477,51 TL + 193.374,12 TL = 875.874,55 TL KDV hariç olarak hesaplanmıştır. KDV dahil toplam tutar ise 1.033.531,97 TL’dir, davalının daha önce yaptığı ödeme tutarı KDV dahil 726.883,29 TL’dir, bu tutardan düşüldüğünde ödenmesi gereken net tutar 306.648,68 TL’dir. Hakediş hesaplarında yapılan iş kalemlerine ait kullanılan pozlar elektrik dağıtım tesisleri teklif brim fiyat tarifleri kitabında (Eylül 2008) verilen pozlar olup, hesaplamalarda bu pozların dikkate alınmasının sözleşmeye aykırı olduğu ve mükerrer ödeme yapıldığı iddiası doğru bulunmamıştır. … Genel Müdürlüğü tarafından hazırlanan ve temmuz 2009 tarihli EDŞ proje özel şartnamesinin proje orjinallerinin teslimi başlıklı m.2.4/4 fıkraya göre tüm çizimler veri dönüşümüne açık bir CAD programı ile bilgisayar ortamında tablo ve listeler excel ortamında hazırlanarak carbon compakt (CD veya DVD) kopyası istenen iş bölümlerinde idareye teslim edilecektir hükmü bulunduğunu, çizimlerin bu şekilde verilmemesinin hak edişin ödenmemesi anlamına gelmeyeceğini, işin sözleşmede şartlar çerçevesinde yapılması şartıyla hak edişin ödenmesi gerektiğini, işin ticari iş olması nedeniyle, davacı ticari faiz istemekte haklı olduğu, işin bitimi ile ilgili olarak davalı şirketçe talep edilen belgelerin 19/04/2012 tarihinde tekrar gönderildiği dikkate alındığında davalı şirketin bu tarihten itibaren 20 gün içerisinde kesin hesabı çıkarması gerektiği oysa bu husus gerçekleşmemiş olması sebebiyle davalı şirketin 10/05/2012 tarihinde temerrüde düştüğünü, tüm bu sebeplerle davacının toplam ödemelerinden kalan alacağının toplam 328.676,97 TL (KDV dahil anapara 306.648,68 TL + faiz 22.028,29 TL) olduğu sonucuna varıldığının bildirildiği anlaşılmıştır…” şeklinde rapor düzenlendiği görülmüştür.
Davalı vekili mahkememize sunduğu 22/07/2014 havale tarihli dilekçesi ile, ek bilirkişi raporuna karşı beyanlarını ibraz etmiştir.
Davacı vekili mahkememize sunduğu 31/07/2014 havale tarihli dilekçesi ile, ek bilirkişi raporuna beyan ve itirazlarını ibraz etmiştir.
Tarafların eksik olarak belirttiği hususların giderilmesi için Artvin, Giresun ve Gümüşhane illeri … İl Müdürlüklerine müzekkereler yazılmış, bu illerde yapılan yüksek gerilim hatlı projelerin okunabilir nüshaların gönderilmesi istenilmiş, gelen cevabi yazılar dosyamıza eklenmiştir.
Yapılan itirazlar ve gelen yazı cevapları üzerine dosyamız yine aynı bilirkişi heyetine tevdi edilmiş ve bilirkişilerce tanzim edilen 14/05/2015 havale tarihli 2. ek bilirkişi raporunda özetle; “…davacının toplam hakediş ödemelerinden kalan alacağın toplam KDV dahil anapara 416.272,33 TL, faizin ise 30.119,86 TL olduğu…” sonucuna varıldığının bildirildiği anlaşılmıştır.
Davalı vekili mahkememize sunduğu 29/05/2015 havale tarihli dilekçesi ile 2. ek bilirkişi raporuna karşı beyanlarını ibraz etmiştir.
Davalı vekilinin yeniden rapor alınması yönündeki talebi 18/06/2015 tarihli celsede reddolunmuştur.
Mahkememizce iddia, savunma, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; Yargıtay bozması öncesi 18/06/2015 tarih, … esas ve 2015/268 karar sayılı kararı ile “…davacının ana dosya yönünden davasının kabulü ile; 228.647,74 TL’nin 10.05.2012 tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine.
Davacının açmış olduğu birleşen dosya yönünden davasının kısmen kabulü ile; davalının Trabzon 1. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın 187.532,37 TL ana para ve 10.05.2012 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte (bu hususta yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılmasının usul ekonomisi açısından uygun olmadığı anlaşıldığından icra müdürlüğünce hesaplanacak miktar ile) iptaline, takibin bu miktar üzerinden devamına. Davacı vekili icra inkar tazminatı talep ettiğinden talep edilen ana paranın %20’si kadar icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine…” karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından süresi içerisinde temyiz edilmesi üzerine dosyamızı inceleyen Yargıtay 15. Hukuk Dairesinin … tarih, … Esas ve … Karar sayılı ilamı ile “…Trabzon 1. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; alacaklı davacı tarafından borçlu davalı aleyhine 206.130,98 TL asıl alacak, 36.250,02 TL işlemiş faiz olmak üzere 242.381,00 TL alacağın takip tarihinden itibaren işleyecek %17.75 faiziyle birlikte tahsili amacıyla takip başlatıldığı, 26.09.2012 tarihinde yapılan takipte ödeme emrinin 02.10.2012 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlunun 09.10.2012 tarihinde yaptığı itiraz üzerine takibin durdurulduğu ve 1 yıllık yasal süresi içerisinde itirazın iptâli davasının açıldığı anlaşılmıştır.
Taraflar arasında; davalı idare tarafından açılan ihale sonucu, 11.11.2010 tarihli ve “Giresun Gümüşhane, Artvin İlleri Elektrik Dağıtım Şebekeleri ve YG Dağıtım Hatları Projeleri Yapım İşi” konulu sözleşmenin imzalandığı konusunda bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Taraflar arasında uyuşmazlık; kesin hesap çıkarılması ve kesin hesaptan davacı yüklenicinin bakiye iş bedeli alacağının bulunup bulunmadığı noktalarında toplanmaktadır.
Taraflar arasında düzenlenen sözleşme, imzalandığı ve davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 355 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesi niteliğindedir. Uyuşmazlığın, eser sözleşmesi hükümlerine göre değerlendirilip çözülmesi gerekli ve zorunludur. Taraflar arasında düzenlendiği çekişmesiz olan 11.11.2010 tarihli sözleşmenin 9.2 maddesinin 6. bendine göre Hizmet İşleri Genel Şartnamesi hükümleri sözleşmenin eki olduğundan 6100 sayılı Hukuk Muhakemesi Kanunu’nun 193. maddesi (1086 sayılı HUMK 287. maddesi) uyarınca delil sözleşmesi niteliğinde olup mahkemece resen gözetilmelidir. Hizmet İşleri Genel Şartnamesi’nin 37. maddesinde sözleşmede fiyatı belli olmayan işlerin değerinin nasıl hesaplanması gerektiği, 53. maddesinde ise ilave işlerin değerinin nasıl hesaplanacağı hüküm altına alınmış bulunmaktadır. O halde hesaplamaların bahsi geçen hüküm ve ilkelere göre hesaplanması gerekli ve zorunludur.
Mahkemece yapılan yargılama sırasında bir bilirkişi heyetinden bir asıl, iki ek rapor alınmış ve bu raporlara göre hüküm kurulmuştur. Alınan asıl ve ek raporlar; taraflar arasında düzenlenen sözleşmenin 9.2 maddesinin 6. bendi gereği sözleşmenin eki olan Hizmet işleri Genel Şartnamesi’nin 37 ve 53. maddelerinde ifade edilen ilke ve esaslara göre hesaplama yapılmadığı için usul ve yasaya uygun olmadığı gibi, sonuç miktarlar itibariyle de farklı rakamları içermektedir. Alınan raporlara köklü ve teknik itirazlar bulunmasına rağmen alınan ek raporlar bu itirazları karşılamaktan uzaktır. Hesaplama yöntemi doğru olmayan ve çelişkiler içeren, köklü ve teknik itirazları karşılamaktan uzak raporlar dayanak alınarak karar verilmesi doğru olmamıştır.
Mahkemece asıl davada tahsiline karar verilen alacağa kesin hesabın çıkarılmaması nedeniyle temerrüt tarihi olan 10.05.2012 tarihinden itibaren faiz uygulanmıştır. Dava konusu alacak sözleşmeden kaynaklanmaktadır. Sözleşme ilişkisinden kaynaklanan alacaklara temerrüt faizi yürütülebilmesi için ya sözleşmede borcun ifa edileceği günün taraflarca ittifakken kararlaştırılması (BK madde 101/II., TBK 117/2) ya da alacağın muaccel olmasından sonra davalı borçlunun alacaklının ihtarı ile temerrüde düşürülmesi gerekir (BK madde 101/I TBK 117/1). İşin kesin hesabının çıkarılmamış olması, temerrüt oluşturmayacağından faize başlangıç alınamaz. Somut olayda davalı borçlu dava tarihinden önce ihtarla temerrüte düşürülmediği gibi, sözleşmede kararlaştırılmış kesin vade de bulunmadığından, temerrüt, davanın açıldığı tarihte oluşmuştur. Bu durumda mahkemece dava tarihinden itibaren faizine hükmedilmesi gerekirken faizin daha önceki bir tarih olan 10.05.2012 tarihinden başlatılması doğru olmamıştır.
Mahkemece birleşen itirazın iptâli davasında asıl alacak hükme bağlanmış işlemiş faizin hesaplanması bilirkişi incelemesi gerektirdiğinden bahisle usul ekonomisi gereği hesaplanmaksızın asıl alacak üzerinden karar verilip 10.05.2012 tarihinden itibaren faize hükmedilmiştir. Öncelikle davaya konu Trabzon 1. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyası takip konusu edilen 206.130,98 TL asıl alacak ve 36.250,02 TL işlemiş faiz olmak üzere 242.381,00 TL alacak takip konusu edilmiş, borçlunun itirazı üzerine harcı ödenmek suretiyle toplam 242.381,00 TL üzerinden itirazın iptâli davası açılmıştır.
6100 sayılı HMK’nın Hükmün Kapsamı başlıklı 297. maddesinin 2. bendi hükmüne göre; hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekli ve zorunludur. İşlemiş faiz dava konusu edildiğinden bu taleple ilgili usul ekonomisi gerekçe gösterilerek hüküm verilmemesi, bahsi geçen kanun hükmüne açık bir aykırılık teşkil eder. İşlemiş faiz hesabı yapılmaksızın hüküm kurulması doğru olmamıştır. Birleşen davada işlemiş faizde dava konusu edildiğinden bu davada ki alacak yönünden temerrüt 15.04.2012 tarihli ihtarnamenin tebliğ tarihine 7 gün eklenmek suretiyle temerrüt 24.04.2012 günü itibariyle oluşmuş ise de, mahkemenin kabul ettiği 10.05.2012 tarihi konusunda davacının temyiz talebinde bulunmadığı bu nedenle davalı yararına usuli kazanılmış hak oluştuğu gözetilerek 10.05.2012 tarihinden itibaren işlemiş faiz hesabı yapılarak hüküm kurulmalıdır.
Öte yandan mahkemece davacı alacaklı yararına kabul edilen asıl alacağın %20’si oranında icra inkâr tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Ancak, İcra İflas Kanunu’nun 67. maddesi hükmü gereğince, itirazın iptâli davasında, hükmolunan alacağa icra inkâr tazminatına hükmedilebilmesi için anılan Kanun hükmünde öngörülen tüm yasal koşulların gerçekleşmesi ve bu kapsamda alacağın davalı borçlu tarafından belirlenebilir yani likit olması gerekir. Somut olayda alacak yargılama sonucu bilirkişi raporu ile belirlendiğinden likit değildir. Bu haliyle hüküm altına alınan asıl alacak yönünden icra inkâr tazminatı isteminin reddi gerekirken kabulü de doğru olmamıştır.
Mahkemece yapılması gereken iş; 6100 sayılı HMK’nın 266 ve devamı madde hükümlerine uygun seçilecek uzman bilirkişi heyetinden mahkemenin ve Yargıtay’ın denetimine elverişli rapor alınarak, taraflar arasında düzenlenen sözleşmenin 9.2 maddesinin 6. bendi gereği sözleşmenin eki olan Hizmet İşleri Genel Şartnamesi’nin 37 ve 53. maddelerinde ifade edilen ilke ve esaslara göre iş bedeli belirlenmeli ve çekişmesiz ödemeler düşülerek davacı yüklenici alacağı hesaplanmalı, alınacak raporun önceki raporlarla çelişkili ve yeterli olmaması durumunda gerektiğinde yeni bir heyetten rapor alınarak gerçeğin ortaya çıkarılması suretiyle asıl ve birleşen davalarda hüküm kurulması, asıl davada hükme bağlanacak alacağa az yukarıda belirtilen nedenlerden dolayı dava tarihinden itibaren faize hükmedilmeli, birleşen davada işlemiş faizde dava konusu edildiğinden bu davada ki alacak yönünden temerrüt 15.04.2012 tarihli ihtarnamenin tebliğ tarihine 7 gün eklenmek suretiyle temerrüt 24.04.2012 günü itibariyle oluşmuş ise de, mahkemenin kabul ettiği 10.05.2012 tarihi konusunda davacının temyiz talebinde bulunmadığı bu nedenle davalı yararına usuli kazanılmış hak oluştuğu gözetilerek 10.05.2012 tarihinden itibaren işlemiş faiz hesabı yapılıp hüküm kurulmalı, birleşen dava açısından alacak likit olmayıp belirlenmesi yargılamayı gerektirdiğinden icra inkâr tazminatı talebinin reddine karar verilmesi…” gerektiğinden bahisle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Yargıtay ilamı taraf vekillerine tebliğe gönderilmiş ve dosya mahkememizin yukarıda numarası belirtilen esasına kayıt edilmiştir.
Duruşmaya katılan davacı vekili, yargıtay bozma ilamına direnilmesini talep ettiği, davalı vekilinin ise yargıtay bozma ilamına uyulmasını talep ettiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce 05/04/2018 tarihli celsede usul ve yasaya uygun olan yargıtay bozma ilamına uyulmasına karar verilmiştir.
Mahkememiz dosyası bozma sonrası, aldırılan biirkişi rapor ve ek raporları ile yargıtay ilamı doğrultusunda rapor aldırılmak üzere Ankara Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilerek bilirkişi raporu aldırılmıştır. Bilirkişi kurulu Elektrik Mühendisi …, Elektrik Elektronik Mühendisi … ve SMMM … tarafından sunulan 29/08/2018 tarihli bilirkişi raporunda özetle; “…davacı yüklenicinin davalı ile akdettiği 11/11/2010 tarihli sözleşme kapsamında yaptığı işe ait kesin hak ediş bedelinin KDV dahil 690.840,86 TL olduğu, asıl dava kapsamında kendisine 708.284,68 TL ödenmiş olmasına bağlı olarak bir alacağının bulunmadığı, birleşen dava kapsamında davacının bir alacağı bulunmadığı…” sonuç ve kanaatini içerir raporlarını sunmuşlardır.
Bilirkişi raporu taraf vekillerine tebliğ olunmuştur.
Davalı vekili 24/09/2018 havale tarihli dilekçesi ile bilirkişi raporuna karşı beyanlarını sunmuştur.
Davacı vekili 25/09/2018 havale tarihli dilekçesi ile bilirkişi raporuna karşı beyanlarını sunmuştur.
Yine davacı vekili tarafından sunulan 04/10/2018 havale tarihli dosyaya seçilecek bilirkişilerin uzmanlık alanlarının hangileri olması gerektiği hususunda beyanlarını içerir dilekçe sunmuştur.
Mahkememiz dosyasında alınan bilirkişi heyet raporu ile sonradan alınan bilirkişi raporu arasında çelişki olduğundan bahisle başka bir bilirkişi kurulundan rapor aldırılmak üzere Ankara Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılarak rapor aldırılmıştır. Bilirkişi kurulu Elektrik Yüksek Mühendisi …, Elektrik Yüksek Mühendisi … ve Elektrik Mühendisi …’nün sunmuş olduğu 19/04/2019 tarihli bilirkişi raporunda özetle; “…18/08/2011 tarihinde … A.Ş. Genel Müdürlüğü’nde yapılan toplantı tutanağı incelendiğinde sözleşme bedelinin %50’nin ödenmesi kararlaştırıldığı ve 18/08/2011 tarihli ve 1 nolu hak edişin hazırlandığı görüldüğü, hak ediş bedeli yüklenici firmanın hesabına 12/09/2011 tarihinde 448.499,72 TL olarak gönderildiği, bu hak edişten davacının alacağı bulunmadığı.

Yüklenici 22/12/2011 tarihinde 454.215,95 TL (KDV dahil) tutarında 2 nolu hak edişi hazırlamış ve davalı şirket 20/04/2012 tarihinde 259.784,96 TL (KDV dahil) ödeme yaptığı, 2 nolu hak edişte %20’lik bir bloke yapılması, şartname ve yönetmeliklerde bulunmadığından bilirkişi heyetince yapılan işlemin yerinde olmadığı, bu tarih itibarıyla 2 nolu hak edişten 187.532,07 TL (KDV dahil) bakiye alacağı kaldığı.
Yapılan proje işlerinin teslimi ve tasdik tarihleri belgeleri sunulduğu, davalının düzenleyip yapılacak işler diye ihaleye sunduğu ve yüklenicinin teklif verildiği listeler incelendiğinde açıkça görüldüğü üzere ihale keşfinin artışı davacı teklifinde ismi verilen şebeke veya enerji nakil hattının, sahadaki ölçümlerinde miktarı ve uzunluğu artmasından kaynaklandığı, bu nedenle ihale keşfinin artışını oluşturan iş kalemleri ‘madde 37- işin devamı sırasında yapılması idarece istenen veya 53.maddeye göre sözleşme kapsamında ilave olarak yaptırılacak ve birim fiyat cetvelinde yer almayan yeni iş kalemlerine ait birim fiyatlar’ kapsamında olmadığı.
Giresun, Gümüşhane, Artvin illeri elektrik dağıtım şebekeleri ve YG dağıtım hatları projeleri yapım işlerine ait kesin metrajları Artvin ili, Giresun İli, Gümüşhane ili bilirkişi heyetince hazırlanarak kesin hesap çıkartıldığı, KDV dahil toplam 1.150.262,30 TL olduğu. Toplam kesin hesap alacak tutarı, 1.150.262,30 TL – (708.284,68 + 11.699,99 + 6.898,92) = 423.378,71 TL kesin hesaba göre davacı şirketin 423.378,71 TL’sinin icra takibine konu olduğu ve itiraz üzerine de itirazın iptali davası olarak halen görülmekte olduğu, kalan bakiyenin ise 423.378,71 TL – 187.532,07 TL =235.846,64 TL, kesin hesap farkı olarak 235.846,64 TL davacının alacağı olduğu. İşin ticari iş olması nedeniyle davacı ticari faiz istemekte haklı olduğu 235.846,64 TL davacının alacağına ticari faiz uygulandığında anapara 235.846,64 TL, faiz dönemi 10/05/2012-26/09/2012 (137 günlük), faiz oranı %19, faiz tutarı 17.053,02 TL, 235.846,64+17.053,02=252.899,66 TL olduğu. İş artışı %24,9 olduğu görüldüğü, sözleşmenin 30.1 maddesine göre %30’u oranında artırabilir sınırları içerisinde kaldığı, davalının davacıya verdiği cevap dilekçesinde enerji nakil hatları projelerinin fiyatlandırılmasında mükerrer ödemelerin olduğunun tespit edidiği belirtilmesine rağmen, hangi iş kalemlerine ilişkin mükerrer ödemeler olduğu açıkça ortaya konulamadığı, bilirkişi heyetinin böyle bir tespiti bulunmadığını.
Önceki bilirkişi raporları incelendiğinde;
1. Bilirkişi raporu (2.ek raporu, Prof.Dr…., Doç.Dr. …, Doç.Dr….) incelendiğinde sözleşme şartnamelerine uygun olarak hazırlandığı, bilirkişi raporunun II.12’de yapılan hatalar düzeltildiğinde bilirkişi heyeti raporu ile bire bir aynı değere ulaşıldığını.
2. Bilirkişi raporu (…, …, …) davalının düzenlediği kesin hesap listesi esas alınarak, bilirkişi raporunun II.7.1, 7.2, 7.3’de teslim edilen projelerdeki değerler ile ilgisi olmayan değerlere göre ve sözleşmeye ve şartnameler uygun olmayan birim fiyat ile hesap yapıldığından, bilirkişi heyeti ile uygun rapor olarak görülmediği…” sonuç ve kanaatini içerir raporlarını sunmuşlardır.
Bilirkişi raporu taraf vekillerine tebliğ olunmuştur.
Davacı vekili 15/05/2019 havale tarihli dilekçesi ile bilirkişi raporuna karşı beyanlarını sunmuştur.
Davalı vekili 21/05/2019 havale tarihli dilekçesi ile bilirkişi raporuna karşı beyanlarını sunmuştur.
Mahkememiz dosyası, daha önce rapor hazırlayan bilirkişi heyetinden davalı tarafın itirazlarını değerlendirir ve rapordaki kabule göre Trabzon 1.İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında işlemiş faiz talebi gözetilerek varsa bu dosyadaki alacağa 10/05/2012-26/09/2012 tarihleri arasındaki dönem için işleyecek temerrüt faiz hesaplaması yapılması yönünde rapor aldırılmak üzere talimat yazılarak bilirkişi kurulu Elektrik Yüksek Mühendisi …, Elektrik Yüksek Mühendisi … ve Elektrik Mühendisi …’ye tevdi edilerek ek rapor aldırılmıştır. Bilirkişi kurulunun sunmuş olduğu ek raporda özetle; “…kök raporun sonuç ve kanaat bölümündeki bütün maddelerin aynen baki olduğunu. Davacı ve davalının ihtirazlarına cevapların hepsi, kök raporda bulunmakla beraber bilirkişi heyetlerinin hazırladığı ek raporda; inceleme ve değerlendirme bölümünün III.1 ve III.2 maddelerinde cevaplanmış olduğunu, bilirkişi heyeti kök raporunda davacının 2 nolu hak ediş bedeli 187.532,05 TL alacağı olduğu hesap edilen ve halen Trabzon 1.İcra Dairesinin … esas sayılı dosyasıyla icra takibinde olan bedelin 187.532,05 TL’nin ticari temerrüt (avans) faizi 13.559,61 TL olup davacı alacağının 201.091,66 TL olduğu…” sonuç ve kanaatini içerir raporlarını sunmuşlardır.
Bilirkişi raporu taraf vekillerine tebliğ olunmuştur.
Davacı vekilinin 06/12/2019 havale tarihli dilekçesi bilirkişi raporuna karşı beyanlarını sunmuştur.
Davalı vekilinin 26/12/2019 havale tarihli dilekçesi ile bilirkişi raporuna karşı beyanlarını sunmuştur.
Davalı vekilinin … Genel Müdürlüğünden görüş sunulması veya yeni bir bilirkişi incelemesi yaptırılması yönündeki talepleri 09/01/2020 tarihli celsede reddolunmuştur.
Gerek ana dosyamız, gerek ana dosya ile birleşen mahkememizin 2013/268 esas sayılı dosyasında taraf vekillerince verilen cevap, cevaba cevap, 2. cevap, beyan dilekçeleri, Trabzon 1. İcra Müdürlüğünün … takip sayılı dosyası, davacı vekilinin dava dilekçesi ekinde sunmuş olduğu belgeler, taraflar arasındaki sözleşme örnekleri, davalının dosyamıza sunmuş olduğu tüm yapılan işe ait bilgi ve belgeler, taraflar arasında çıkartılan ihtarnameler, ticaret sicil kayıtları, … Vergi Dairesi yazışma cevapları, … Elektrik tarafından dosyaya sunulan belgeler, 3 farklı bilirkişi heyetinden alınan kök ve ek raporlar ve tüm dosya kapsamı birlikte incelendiğinde; taraflar arasında, davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 355 ve devamı maddelerinde düzenlenen, “Giresun Gümüşhane, Artvin İlleri Elektrik Dağıtım Şebekeleri ve YG Dağıtım Hatları Projeleri Yapım İşi” konulu eser sözleşmesinin mevcut olduğu, somut uyuşmazlığın, eser sözleşmesi hükümlerine göre değerlendirilip çözülmesi gerektiği, Mahkememizce bozma öncesi alınan bilirkişi raporunun hüküm kurmaya elverişli olmadığının Yargıtay bozma ilamı ile tespit edilmesi üzerine Mahkememizce bozma sonrası farklı bir bilirkişi kurulundan rapor aldırıldığı, bu defa da bozma öncesi alınan rapor ile bozma sonrası alınan raporların birbiri ile çelişkili olması sonucunda çelişkinin de giderilmesi için Elektrik Yüksek Mühendisi …, Elektrik Yüksek Mühendisi … ve Elektrik Mühendisi …’den oluşan 3. bir bilirkişi heyetinden kök rapor ve ek rapor alındığı, ilk iki rapor arasındaki çelişkiyi gideren 3. bilirkişi heyet raporunun Mahkememizce de denetime ve hüküm kurmaya elverişli bulunduğu, bu son alınan bilirkişi heyeti raporu ile taraflar arasındaki dava konusu iş sebebi ile oluşan kesin hesap miktarının KDV dahil toplam 1.150.262,30 TL olduğu, bu iş sebebi ile (davalı tarafça yapılan kısmi ödemeler mahsup edildiğinde) davacının davalıdan 423.378,71 TL daha alacaklı olduğu, bu alacağın 187.532,07 TL’sinin birleşen davanın da konusunu oluşturan, Trabzon 1.İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile talep edilen 2. hakedişten ödenmeyen tutar olduğu, takip tarihi itibari ile bu tutarın işlemiş faizinin 13.559,61 TL olduğu, böylelikle birleşen dava sonucunda Trabzon 1.İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına yapılan itirazın 187.532,07 TL asıl alacak ve 13.559,61 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 201.091,66 TL’lik kısım yönünden iptaline ve bozma ilamında da belirtildiği üzere alacak likit olmadığından icra inkar tazminatı talebinin reddine karar vermek gerektiği, asıl dava yönünden ise davacının davalıdan alacaklı olduğu 423.378,71 TL’den birleşen dosya konusu 187.532,07 TL’nin mahsubu ile bakiye 235.846,64 TL davacının alacaklı olduğu ve taleple bağlı kalınarak dava tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile kabulüne karar vermek gerektiği anlaşılmış ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Asıl dosya kapsamında görülen davanın taleple bağlı kalınarak KABULÜ ile, 228.647,74 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faiziyle birlikte davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE.
a-)Alınması gereken 15.618,93 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 3.395,45 TL harçtan mahsubu ile bakiye 12.223,48 TL’nin davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR YAZILMASINA.
Davacı tarafından yatırılan başvuru harcı ve peşin harç toplamı olan 3.416,60 TL’nin davalıdan alınarak DAVACILARA VERİLMESİNE.
b-)Bozma öncesi mahkememizin 18/06/2015 tarihli kararı ile davalıdan alınmasına hükmedilen 20.894,50 TL’nin tahsili için Yomra Mal Müdürlüğüne yazılan 11/09/2015 tarih ve 2015/163 sayılı harç tahsil müzekkeresi ile istenilen bakiye karar harcının davalıdan tahsil edilmiş ise harcın davalıya iadesine, tahsil edilmemiş ise harç tahsil müzekkeresinin işlem yapılmadan mahkememize iadesinin temini için Yomra Mal Müdürlüğü’ne müzekkere YAZILMASINA.
c-)Davacı kendisini vekil ile temsil ettiğinden yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap edilen 24.455,34 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE.
d-)Davacının bozma öncesi ve sonrası yapmış olduğu yargılama gideri toplamı olan 5.951,55 TL’nin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE.
e-)Davalının bozma öncesi ve sonrası yapmış olduğu yargılama giderlerinin kendi ÜZERİNDE BIRAKILMASINA.
f-)Davacı ve davalı tarafından yatırılan gider ve delil avansından bakiye kalan kısmın karar kesinleştiğinde HMK’nun Gider Avansı Tarifesinin 5. Maddesinin 1. Fıkrası gereğince davacı ve davalı tarafından iban numarası bildirilmiş ise iadenin elektronik ortamda hesaba aktarılarak, iban numarası bildirilmemiş ise masrafı avanstan karşılanmak suretiyle PTT vasıtasıyla TARAFLARA İADESİNE.
2-Birleşen dosya kapsamında görülen davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile, Trabzon 1. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyası kapsamında davalı tarafça yapılan itirazın 187.532,05 TL asıl alacak, 13.559,61 TL işlemiş faiz ve ferileri olmak üzere toplam 201.091,66 TL yönünden İPTALİ ile, takibin bu rakamlar üzerinden DEVAMINA. Fazlaya dair davanın REDDİNE.
Dava konusu alacağın miktarının likit olmayıp yargılamayı gerektirmesi sebebiyle davacı tarafın icra inkar tazminatı taleplerinin REDDİNE.
a-)Alınması gereken 13.736,57 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 4.139,30 TL harçtan mahsubu ile bakiye 9.597,27 TL’nin davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR YAZILMASINA.
Davacı tarafından yatırılan başvuru harcı ve peşin harç toplamı olan 4.163,60 TL’nin davalıdan alınarak DAVACILARA VERİLMESİNE.
b-)Davacı kendisini vekil ile temsil ettiğinden yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap edilen 22.526,42 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE.
c-)Davalı kendisini vekil ile temsil ettiğinden yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap edilen 6.167,61 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak DAVALIYA VERİLMESİNE.
d-)Davacının yapmış olduğu yargılama gideri toplamı olan 38,00 TL’nin davanın kabul ve ret oranları dikkate alınarak takdiren 31,54 TL’nin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE. Bakiye kısmın davacı üzerinde BIRAKILMASINA.
e-)Davacı ve davalı tarafından yatırılan gider ve delil avansından bakiye kalan kısmın karar kesinleştiğinde HMK’nun Gider Avansı Tarifesinin 5. Maddesinin 1. Fıkrası gereğince davacı ve davalı tarafından iban numarası bildirilmiş ise iadenin elektronik ortamda hesaba aktarılarak, iban numarası bildirilmemiş ise masrafı avanstan karşılanmak suretiyle PTT vasıtasıyla TARAFLARA İADESİNE.

Dair, Davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 15 gün süre içinde Yargıtay temyiz yasa yolu açık olmak üzere oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 30/01/2020