Emsal Mahkeme Kararı Trabzon Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/53 E. 2020/84 K. 11.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. TRABZON ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2017/53 Esas – 2020/84

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 02/02/2017
KARAR TARİHİ : 11/02/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 05/03/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İSTEM :
Davacı vekili tarafından mahkememize sunulan 02/02/2017 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ile davalı şirket arasında 09/08/2010 tarihinde taşeronluk sözleşmesi imzalandığını, bu taşeronluk sözleşmesine göre müvekkili şirketin yapacağı işler karşılığı düzenlenecek olan faturalardan %3 oranında kesinti yapılacağını, yapılacak olan kesintinin ise işin garanti süresinin bitiminde yani işin kesin kabulünün yapılmasını müteakip iade edileceğini, dava konusu iş ile ilgili olarak çalışma devam ederken 19 nolu hakedişe kadar ki işler müvekil şirket tarafından yerine getirildiğini, 19 nolu hakedişe konu işler yapıldıktan sonra davacı müvekkil şirket ile davalı şirket arasında sadece mal alım satımına ilişkin alışveriş devam etmiş bu işlerin bedeli davalı şirketten tahsil edildiğini, karşılıklı olarak imzalanan taşeronluk sözleşmesi gereği müvekkişi şirketin yaptığı 19 nolu hakedişe ilişkin olarak düzenlenen ve Trabzon İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali için huzurdaki davanın açıldığını, bu nedenlerle, Trabzon İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında yaptığı haksız itirazın sadece ana parayönü ile iptaline an paraya takip tarihi olan 03/01/2017 tarihinden itibaren ticari faiz yürütülmesine, itirazında haksız olan davalı borçlunun İİK’nun 67. maddesi gereğince %20’den az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine, yargılama giderlerinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili dava dilekçesi ekinde delillerini ibraz etmiştir.
Duruşmalara gelen davacı vekili dava dilekçesini tekrarla davanın kabulünü talep etmiştir.
SAVUNMA :
Dava dilekçesi ve duruşma günü davalıya usulüne uygun tebliğ edilmiştir.
Davalı vekili tarafından mahkememize sunulan 28/02/2017 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; Davacı şirketin sözleşme yolu ile almış olduğu …ait çalışmalar sırasında davacı taşeron şirket tarafından yapılan istinaf duvarına beton dökülmesi sırasında gerekli önlemleri almaması ile dereden akan suyun betonu süpürüp alındırarak dereye karışması sonucunda dere güzergahı üzerinde …’ne bağlı alabalık üretim tesisi, … Nak.Şti., … ve bir çok tesiste bulunan balıkların ölmesine, çevreye zarar verilmesine ve tesislerinin zarara uğramasına neden olduğunu, bu nedenlerle müvekkili şirketin davacı şirkete bu faturalardan dolayı ödemesi gereken bedelin 145.153,86 TL olmayıp 100.585,66 TL olduğunu, bu nedenlerle, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE DEĞERLENDİRİLMESİ:
… Şti, Kocaeli Ticaret Sicil Müdürlüğü, Trabzon Ticaret Sicil Müdürlüğü, Trabzon Karadeniz Vergi Dairesi’nin cevabi yazısı ile mahkememizce istenilen bilgi ve belgelerin gönderildiği anlaşılmıştır.
Maçka Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … ve … Esas sayılı dosyaları ve Maçka Asliye Ceza Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası iş bu mahkememiz dosyası içerisine celb edilerek incelenmiştir.
Davacı vekili mahkememize sunduğu 22/03/2017 havale tarihli dilekçesi ile cevaba cevaplarını ibraz etmiştir.
Tanık …’ün “…Ben … mikser şoförü olarak 19 Haziran 2012 yılında çalışmaya başladım. Halende çalışmaya devam ediyorum. Ben işe başladığımda …, … taşeronluğunu yapmakta idi. Yani asıl işveren …. Ancak taraflar arasındaki taşeronluk ilişkisinin ne zaman başladığını bilemiyorum. … yolunun inşaatını yapmakta idiler. Sonra 2013 yılının Mayıs ayının sonuna doğru taşeron olan … İnşaatın işi yavaş yapması nedeni ile iki şirket aralarında anlaşarak karşılıklı olarak taşeronluk sözleşmesini fesh ettiler diye biliyorum. Fesihten sonra yol inşaatını … İnşaat kendi başına yapmaya devam etti. Bu aşamada … sadece … İnşaata beton satmıştır. Fesihten sonra bu iki şirket arasında yeni bir taşeronluk ilişkisi olmamıştır. Bu dönemde …, … İnşaata yaptığı her beton satışı karşılığında faturasını kesmiştir diye biliyorum ama benim dediğim bu durum taşeronluk sözleşmesinin fesh edilmesinden sonraki döneme ilişkindir. Taraflar arasında taşeronluk sözleşmesinin olduğu döneme ilişkin … tarafından yapılacak işler karşılığı düzenlenecek faturalarda %3 oranında kesinti yapılıp yapılmayacağı, bu kesintinin işin kesin kabulünün yapılmasına mütakip … iade edilip edilmeyeceği konusunda taraflar arasında bir anlaşma var mıydı bu konuda benim bir bilgim yoktur, böyle bir anlaşma var mıdır söz konusu bu kesinti ödenmiş midir ödenmemiş midir hiçbir bilgim yoktur. Taşeronluk ilişkisinin bittiği fesh edildiği dönemden sonra … İnşaat kendi işçileri ile yol yapım çalışmalarına devam ederken derenin kenarında yaptıkları tahta kalıp patladı ve dereye karıştı. Bunun sonucunda balıklar öldü, çevreye zarar verildi. Bu dönemde …’ın bir kusuru olamaz. Çünkü olaydan önce zaten taşeronluk sözleşmesi fesh edilmiştir…”, şeklinde, tanık …’un “…Ben … şoför olarak 2011 yılında çalışmaya başladım. … iflas edince … İnşaatının bildiğim kadarıyla ortaklarının kurduğu … Şirketinde şu anda çalışmaya devam etmekteyim. Ben … 2011 yılında işe başladığımda …, … taşeronluğunu yapmakta idi. Yani asıl işveren …. Ancak taraflar arasındaki taşeronluk ilişkisinin ne zaman başladığını bilemiyorum. … yolunun inşaatını yapmakta idiler. Sonra 2013 yılının Mayıs ayının sonuna doğru taşeron olan … İnşaatın işi yavaş yapması nedeni ile iki şirket aralarında anlaşarak karşılıklı olarak taşeronluk sözleşmesini fesh ettiler diye biliyorum. Fesihten sonra yol inşaatını … İnşaat kendi başına yapmaya devam etti. Bu aşamada … sadece … İnşaata beton satmıştır. Fesihten sonra bu iki şirket arasında yeni bir taşeronluk ilişkisi olmamıştır. Taraflar arasında taşeronluk sözleşmesinin olduğu döneme ilişkin … tarafından yapılacak işler karşılığı düzenlenecek faturalarda %3 oranında kesinti yapılıp yapılmayacağı, bu kesintinin işin kesin kabulünün yapılmasına mütakip … iade edilip edilmeyeceği konusunda taraflar arasında bir anlaşma var mıdır bu konuda benim bir bilgim yoktur, böyle bir anlaşma var mıdır söz konusu bu kesinti ödenmiş midir ödenmemiş midir hiçbir bilgim yoktur. Taşeronluk ilişkisinin bittiği fesh edildiği dönemden sonra … İnşaat kendi işçileri ile yol yapım çalışmalarına devam ederken derenin kenarında yaptıkları tahta kalıp patladı ve dereye karıştı. Bunun sonucunda balıklar öldü, çevreye zarar verildi. Bu dönemde …’ın bir kusuru olamaz. Çünkü olaydan önce zaten taşeronluk sözleşmesi fesh edilmiştir…” şeklinde beyanda bulundukları anlaşılmıştır.
Davacı vekili mahkememize sunduğu 21/06/2019 havale tarihli dilekçesi ile beyanlarını ibraz etmiştir.
Mahkememiz dosyası 22/11/2019 tarihinde bilirkişi SMMM …’a tevdii edilmiş, bilirkişi tarafından tanzim edilen havale tarihli bilirkişi raporunda özetle; Davacının 2016 yılına ait ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin süresinde yapıldığını, bu nedenle TTK’nun hükümlerine göre 2016 yılına ait davacı ticari defterlerinin kendi lehine delil olma özelliğine sahip olduğunu, dava konusu faturaların bulunduğu 2011-2012 ve 2013 yıllarına ait ticari defterlerin, davacı tarafça dava dosyasnıa sunulmadığından, bu dönemlere ait ticari defterlere dayalı incelemenin yapılamadığını, davacı şirkete ait 2016 yılı ticari defterlerinde davacının davalıdan 680.369,97 TL alacağının olduğunu, ancak davacının önceki dönem defterleri sunulmadığından bu alacak bakiyesinin nasıl oluştuğunun tespitinin yapılamadığını, davalı tarafça cevap dilekçesi ekinde dava dosyasına sunulan cair hesap ekstresinde, davalının davacıya 100.585,03 TL teminat kesintilerinden kaynaklı borcunun olduğunu, davalının sunduğu cari hesap ekstresi ile davacının 145.153,86 TL’lik talebi arasında 44.568,20 TL’lik bir farkın olduğu ve bu farkın davalı tarafça cari hesap ekstresinde kayıtlı 31/12/2014 tarihli “Genel Amaçlı Virman Dekontu” açıklamalı virman dekontundan kaynaklı olduğunu, ilgili dekontun ödeme aracı olarak kabul edilip edilmeyeceği hususundaki takdirin mahkememizde olduğunun bildirildiği anlaşılmıştır.
Dosya içerisinde bulunan tüm kanıt ve belgeler bir arada değerlendirildiğinde;
Dava konusu uyuşmazlığın; taraflar arasındaki taşeronluk sözleşmesinden kaynaklı olarak fatura bedellerinin %3’ü oranında kesinti alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine karşı yapılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemlerine ilişkin olduğu, davacının iddiasının, davalı ile aralarında taşeronluk sözleşmesi imzalandığı, bu sözleşmeye göre davacı tarafça yapılacak işler karşılığında düzenlenecek faturalardan %3 oranında kesinti yapılacağı, yapılacak kesintilerin işin kesin kabulünün yapılması halinde davacıya iade edileceği, davacının yaptığı işler karşılığında düzenlediği 19 adet faturaya ilişkin işlerin Karayolları Bölge Müdürlüğü tarafından kesin kabulünün yapılmış olduğu halde davalı tarafça %3 lük kesintinin davacıya iade edilmediği, bu sebeple alacağının tahsili için icra takibi başlattığı yönündedir. Davalı taraf ise savunmasında, davacı şirketin çalışmalar sırasında gerekli önlemleri almayarak çevreye zarar verilmesine ve tesislerinin zarara uğramasına neden olduğunu, bu nedenlerle müvekkili şirketin davacı şirkete bu faturalardan dolayı ödemesi gereken bedelin 145.153,86 TL olmayıp 100.585,66 TL olduğunu belirtmiştir. Mahkememizce dosya, alacağın tespiti bakımından bir SMMM bilirkişiye tevdi edilerek taraf iddia ve savunmaları ile dosyaya gelen tüm bilgi ve belgeler ve tarafların ticari defterleri de incelenmek suretiyle ayrıntılı ve gerekçeli rapor tanziminin istenildiği, tanzim edilen bilirkişi raporunda; davacı şirkete ait 2016 yılı ticari defterlerinde davacının davalıdan 680.369,97 TL alacağının olduğunu, ancak davacının önceki dönem defterleri sunulmadığından bu alacak bakiyesinin nasıl oluştuğunun tespitinin yapılamadığını, davalı tarafça cevap dilekçesi ekinde dava dosyasına sunulan cari hesap ekstresinde, davalının davacıya 100.585,03 TL teminat kesintilerinden kaynaklı borcunun olduğunu, davalının sunduğu cari hesap ekstresi ile davacının 145.153,86 TL’lik talebi arasında 44.568,20 TL’lik bir farkın olduğu ve bu farkın davalı tarafça cari hesap ekstresinde kayıtlı 31/12/2014 tarihli “Genel Amaçlı Virman Dekontu” açıklamalı virman dekontundan kaynaklı olduğunu, ilgili dekontun ödeme aracı olarak kabul edilip edilmeyeceği hususundaki takdirin mahkememizde olduğunu belirtmiştir. Virman dekontunun ödeme aracı olarak kabul edilip edilmeyeceği hususunda mahkemece bu konudaki Yargıtay kararları incelendiğinde virman dekontunun ödeme aracı olarak kabul edileceğine yönelik içtihatların olduğu, bu içtihatlar doğrultusunda 44.568,20 TL’lik kayıtlı virman dekontunun ödeme olarak kabulünün gerektiği, dolayısıyla davalının davacıya 100.585,03 TL borcunun kaldığı dikkate alınarak davacının davasının kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm tesis olunmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarı açıklanan nedenlerle;
1- Davacının davasının KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile, Trabzon İcra Dairesi’nin … Esas sayılı takip dosyasına yapılan itirazın 100.585,03 TL’lik kısmının İPTALİNE. Takibin bu miktar üzerinden DEVAMINA. Fazlaya ilişkin talebin REDDİNE.
2- Alacağın likit olduğu anlaşıldığından alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak DAVACIYA ÖDENMESİNE.
3- Alınması gereken toplam 6.870,96 TL’den peşin alınan 1.496,26 TL’nin mahsubu ile bakiye 5.374,70 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR YAZILMASINA.
4- Davacı kendisini vekille temsil ettiğinden kabul edilen miktar üzerinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne göre hesaplanan 13.505,58 TL’nin davalıdan alınarak DAVACIYA ÖDENMESİNE.
5- Davalı kendisini vekille temsil ettiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne göre hesaplanan 6.593,94 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak DAVALIYA ÖDENMESİNE.
6- Davacı tarafından yapılan toplam 2.214,06 TL yargılama giderinden davanın kabul oranına göre hesaplanan 1.534,24 TL’sinin davalıdan alınarak DAVACIYA ÖDENMESİNE. Bakiye kalan kısmın davacı üzerinde BIRAKILMASINA.
7- Yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın karar kesinleştiğinde HMK’nun Gider Avansı Tarifesinin 5. Maddesinin 1. Fıkrası gereğince davacı tarafından iban numarası bildirilmiş ise iadenin elektronik ortamda hesaba aktarılarak, iban numarası bildirilmemiş ise masrafı avanstan karşılanmak suretiyle PTT vasıtasıyla DAVACIYA İADESİNE.

Dair, Davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta süre içerisinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 11/02/2020