Emsal Mahkeme Kararı Trabzon Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/488 E. 2020/471 K. 17.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. TRABZON ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2017/488 Esas – 2020/471

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 30/10/2017
KARAR TARİHİ : 17/12/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 04/01/2021

Davacılar vekili tarafından mahkememizde açılan Tazminat davasının yapılan açık yargılamasının sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA :
Davacılar vekili mahkememize verdiği 30/10/2017 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; davacı vekili, 23/05/2015 tarihinde davalı …’nin sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile ilk önce bisiklet sürücüsü …’ya, daha sonra ise müteveffa …’ın yönetimindeki bisiklete çarpması sonucunda müteveffanın ölümü ile diğer bisiklet sürücüsü …’nın yaralanması ile sonuçlanan kazanın meydana geldiğini, davalı …’nin tam ve asli kusurlu olduğunu, müteveffanın herhangi bir kusurunun bulunmadığını, bu nedenle davalıların müştereken ve müteselsilen müvekkillerinin tüm maddi zararlarından asli ve tam kusurlu sıfatı ile sorumlu olduklarını, müteveffanın ölümü ile davacı müvekkillerinin gelecekte alacakları maddi destekten ve bakımdan mahrum kaldıklarını, müteveffanın vefatı nedeni ile müvekkillerinin cenaze giderleri olduğunu, müvekkillerinin kaza sonrasında manevi olarak zarar gördüklerini, davalı …’nin davacıların tüm zararlarından kaza tarihinden itibaren hesaplanacak ticari faizi ile birlikte ödenmesinden sorumlu olduğunu, davalı …Şirketinin ise zorunlu sigorta limitlerine kadar sorumlu olduğunu, davalı sigorta şirketinin davacılara eksik ödemede bulunduğunu, ayrıca teminatsız olarak ihtiyati haciz taleplerinin olduğunu, fazlaya ilişkin dava ve talep haklarının saklı kalmak kaydı ile destekten yoksun kalma tazminatı olarak toplam 20.000,00 TL ile cenaze masrafı olarak 500,00TL’nin kaza tarihinden başlayacak yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, davacılara toplam 400.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faizi ile birlikte davalı …’den tahsili ile davacılara verilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini arz ve talep etmiştir.
Duruşmaya gelen davacı vekili dava dilekçesini ve cevaba cevap dilekçesini tekrar etmekle taleplerini yinelemiştir.
SAVUNMA :
Dava dilekçesi usulen davalılara tebliğ edilmiştir.
Davalı … vekili mahkememize verdiği 17/11/2017 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; müvekkili açısından davanın görev yönünden reddine karar verilmesini, aksi takdirde dosyanın tefrik edilmesini, müvekkilinin gerekli önlemleri aldığını, aracını çocuğa çarpmamak için fındık bahçesine doğru kırarak taklalar attığını, yaralı olan bisiklet sürücüsü …’ya çarptığını, ancak müteveffayı kaza esnasında hiç görmediğini, müteveffayı kendisi dahil hiç kimsenin görmediğini, müvekkilinin daha büyük bir kazaya sebebiyet vermemek için frene basarak direksiyonu fındık bahçesine doğru kırdığını, tüm dikkat, özen ve özveri ile hareket ettiğini, ancak kazanın kaçınılmaz olduğunu, Trabzon Ağır Ceza Mahkemesince düzenlenen raporda müvekkilinin alt düzeyde tali kusurlu olduğunu, kazaya sebebiyet verenin bisiklet sürücüsü dava dışı … olduğunu, davacı vekilinin iddialarının soyut ve afaki olduğunu, bunun kabulünün mümkün olamayacağını, müvekkilinin kaza sonrası hastanede tedavisini yaptırdıktan hemen sonra karakola bizzat giderek kendisinin teslim olduğunu, tahliye olduktan sonra müteveffanın ailesi ile iletişim kurmaya çalıştığını, müteveffanın babası davacı tarafından tüm taleplerinin reddedildiğini, talep edilen tazminat miktarlarının abartılı ve çok yüksek miktarlı olduğunu, dava dışı …’nın kazada asli kusurunun olmasaydı ölümlü ve yaralanmalı trafik kazasının gerçekleşemeyeceğini, müvekkilinin tali kusurlu olduğunu dikkate alındığında davacıların taleplerinin çok düşük miktarlar olması gerekeceğini, davalı sigorta şirketinin eksik ödeme yapması kendileri tarafından kabul edilemeyeceğini, sigorta şirketinin davranışının hem müvekkilini zarara uğrattığını, hem de hak sahibi olan davacıları mağdur ettiğini, ayrıca sigorta şirketinin aktif olduğu ve malvarlıklarının tazminat miktarlarını karşılayacak düzeyde olduğundan müvekkilinin aracına ve gayrimenkulleri üzerine tedbir konulmamasını-konulacak tedbirlerinde kaldırılmasını, davacıların davasının reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Duruşmaya gelen davalı duruşmalarda taleplerini yinelemiştir.
Davalı …Şirketi vekilinin 29/11/2017 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; yetki itirazlarının olduğunu, dosyanın Anadolu (İstanbul) Mahkemelerine gönderilmesine karar verilmesini, ayrıca husumet, zamanaşımı defi ve derdestlik itirazlarının bulunduğunu, davacıların dava hakkının olmadığını, müvekkilleri sigorta şirketince davacıların zararlarının tazmin edildiğini, başkaca zararlarının kalmadığını, tazminat hesaplarının kaza tarihindeki şartlara göre yapılması gerektiğini, aksi takdirde sebepsiz zenginleşmeye sebebiyet vereceğini, müteveffanın araç yolunda bulunmasının kazaya sebebiyet verdiğini, müteveffanın anne ve babasının velayet görevlerini yerine getirmediğinden ağır müterafik kusurlu olduklarını, bu oranlar üzerinden ayrı ayrı indirim yapılması gerektiğini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
Duruşmaya gelen davalı ve vekili duruşmalarda taleplerini yinelemiştir.
İhbar olunan … A.Ş. vekilinin 15/01/2018 havale tarihli dilekçesinde özetle; kazaya karışan aracın müvekkili şirket nezdinde İhtiyati Mali Mesuliyet Poliçesi ile sigortalı olduğunu, poliçeden dolayı sorumluluklarının 30.000,00 TL ile sınırlı olduğunu, bununda Trafik Poliçesi limitlerini aşması ve aşan kısmı için geçerli olduğunu, dava konusu kazanın meydana geldiği tarihte Zorunlu Trafik Sigortası Poliçesi Teminat Limitinin kişi başına 290.000,00 TL olduğunu, davacıların taleplerinin Trafik Sigortası Limitleri dahilinde kaldığını, bu nedenle müvekkili şirketin sorumluluğunun bulunmadığını, ayrıca müvekkili şirketin manevi tazminat taleplerine ilişkin bir sorumluluğunun da bulunmadığını, müvekkili şirket aleyhine herhangi bir hüküm tesis edilmemesini, davanın müvekkili şirket yönünden reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Duruşmaya gelen ihbar olunan duruşmalarda taleplerini yinelemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ :
İlk tensip zaptı gereğince; Trabzon 1. Ağır Ceza Mahkemesine, davalı şirkete, Trabzon Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğüne, Trabzon Emniyet Müdürlüğüne, Artvin Emniyet Müdürlüğüne yazılan müzekkere cevaplarının celp edildiği görülmüştür.
Ortahisar İlçe Jandarma Komutanlığına, Ortahisar Belediye Başkanlığına yazılan müzekkere cevaplarının celp edildiği görülmüştür.
Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanlığı Mezarlıklar Şube Müdürlüğünce gönderilen 26/03/2018 havale tarihli yazı cevabı incelendiğinde, cenaze, tekfin ve defin hizmetlerinin 2012 yılından itibaren (trafik kazasının 2015 yılında olması sebebi ile somut olay için de) Trabzon Büyükşehir Belediyesi tarafından ücretsiz olarak verildiği anlaşılmıştır.
Davalı … vekilinin 05/12/2017 havale tarihli ihbar dilekçesi sunmuş ve … A.Ş.’ne ihbar edildiği anlaşılmıştır.
Davalı … vekilinin 24/04/2018 havale tarihli tanık listesi sunmuştur.
Davacılar vekilinin 26/04/2018 havale tarihli tanık listesi sunmuştur.
Davalı tanığı için Artvin Asliye Hukuk Mahkemesine yazılan talimatın ikmalen iade edildiği, tanık …’nun 05/06/2018 tarihli celsede “Ben öğretmen olarak görev yaparım. Davalı …’yi aynı okulda çalışmamızdan dolayı tanırım. 23/05/2015 tarihinde meydana gelen kazada … vefat etmişti. Bu kazadan sonra davalı …’nin ailesi kazada ölen …’ın ailesi ile görüşmek istediğini bana ilettiler. Ben Maçkalı’yım, vefat eden kişinin ailesi de Maçkalı’ydı. Ben de bu taleplerini müteveffanın babası …Beye telefon ile ilettim.aynı zamanda milli eğitim müdürü ve okul müdürü ile birlikte taziye için Trabzon’a gittik. …Bey de telefonda görüştüğümüzde Trabzon’a geldiğinizde görüşelim demişti, Bu sırada … tutuklu haldeydi. Taziye sırasında ben …Bey’le birebir görüştüm ve davalı ailenin de taziye için kendileri ile görüşmek istediklerini tekrar ilettim. … ve ailesinin kazadan dolayı ne kadar üzüntülü olduğunu ve bu üzüntüyü paylaşmak istediklerini ayrıca vefat eden çocuğun ailesi için daha çok üzüldüklerini ifade ettiklerini söyledim. …Bey bana bu durumda görüşemeyeceklerini, çok yoğun duygular yaşadıklarını, henüz acılarının çok taze olduğunu, eşinin çok ağır üzüntü duyduğunu söyledi. Bu olay ile ilgili toplam 3 defa daha …Beyle telefonda görüştüm. Görüşmekteki maksadımız davalı …’nin karşı tarafın acısını paylaşmak isteğiydi. …Bey bu telefon görüşmeleri sırasında bana her seferinde telefon açtığımda vefat eden oğlunu hatırladığını belirterek artık aramamamı isteyince ben de artık bu mesele ile ilgili aramadım. Vefat eden çocuğun yaşı ve ailesinin yaşadığı acıyı biz anlıyorduk. Davalı … de olaydan dolayı çok pişmandı. Bu olayın etkisinden henüz … de kurtulamadı. Bu üzüntü verici olaydan dolayı davalı … hala ağır bir üzüntü yaşamaktadır. Olayın olduğu 23 mayıs günlerinde … hoca okula gelmez. Ayrıca … Beyin dayısı da karşı tarafla görüşüp acılarını paylaşmamı istemişti. Ancak karşı taraf yukarıda belirttiğim şekilde bu talepleri kabul etmedi. Tanıklık ücreti istemiyorum. Bilgim ve görgüm bundan ibarettir” diyerek beyanını verdiği ve imzasının alındığı anlaşılmıştır.
Davacı tanıkları için Çaykara Asliye Hukuk Mahkemesine yazılan talimatın ikmalen iade edildiği tanık …’in 07/06/2018 tarihli celsede “Müteveffa …, … İlköğretim okulunda müdür yardımcılığı görevinde bulunurken benim öğrencim idi. Kaza sonucu vefat ettiği zaman ise ben Halk eğitim de görev yapıyordum. Benim öğrencim değildi. Kazaya ilişkin bir bilgim görgüm yoktur. Ailesinin tanıyorum. Annesi ile beraber aynı okulda çalıştık. Babasını da tanıyorum. Kaza sonucu annesi ve babası büyük bir üzüntüye kapıldı. … okulda örnek bir öğrencimizdi. Çalışkan,dürüst ve saygılı bir öğrenci idi. Kaza olması sebebiyle …’ın annesi babası üzüntülerinden Çaykara’da daha fazla duramayıp Trabzon Merkeze taşındılar. Halende Çaykara’ya çok fazla gelemezler. … ilköğretim okulunda … adına kütüphane oluşturuldu. Geldiğinde orayı ziyaret ederler. Bu olaydan ötürü …’ın ailesinin büyük bir manevi yıkıma uğradığını ben biliyorum. Benim olay hakkında bilgim, görgüm ve söyleyeceklerim bundan ibarettir, yaptığım tanıklıktan dolayı bir ücret talebim yoktur” diyerek beyanını verdiği ve imzasının alındığı, tanık …’in 07/06/2018 tarihli celsede “Müteveffa …, ben … İlköğretim okulunda müdürlük görevinde bulunurken benim öğrencim idi. Kazaya ilişkin bilgim ve görgüm yoktur. Müteveffanın annesini tanırım. Babasını bir kaç defa gördüm. … okulda örnek bir öğrencimizdi. Çalışkan,dürüst ve saygılı bir öğrenci idi. Ailesi kazadan ötürü manevi olarak büyük bir yıkıma uğradı. Zira bizde çok üzüldük. Biz o dönem kütüphanemizin adını … ismini verdik. Halende onun ismi durmaktadır. Fotoğrafı vardır. Ailesi kazadan sonra Trabzona taşınmıştır. Önceden …’i trabzonda okutmak amaçları vardı. Bu yüzden taşınmayı planlıyorlardı. … vefatı dolayısıyla daha da erken taşınmak zorunda kaldılar. … ailesinin Çaykara’daki kişilerle ilişkileri çok iyiydi. Eğer … ölümünden dolayı üzüntüye kapılıp gitmeselerdi Çaykara ile olan bağları daha kuvvetli olur. Daha sık gidip gelirlerdi. Şuan ise çok az gidip gelmektedirler. Bu durum ile müteveffa …’ın vefatından ötürü ailenin manevi yönden büyük bir yıkıma uğradığını göstermektedir. Benim olay hakkında bilgim, görgüm ve söyleyeceklerim bundan ibarettir, yaptığım tanıklıktan dolayı bir ücret talebim yoktur” diyerek beyanını verdiği ve imzasının alındığı, tanık …’nın 07/06/2018 tarihli celsede “Müteveffa … … … İlköğretim okulunda otururken sınıf öğretmenliğini ve matematik öğretmenliğini yapıyordum. O dönem ailesi ile zaten aynı apartmanda oturuyorduk. Kaza ile ilgili bilgim, görgüm yoktur. Daha sonradan öğrendim. Müteveffanın ailesini tanırım. … okulda örnek bir öğrencimizdi. Çalışkan,dürüst ve saygılı bir öğrenci idi. Ailesi kazadan ötürü manevi olarak büyük bir yıkıma uğradı. Zira bizde çok üzüldük. İsmini yaşatmak için kütüphanemize onun adını verdik. Halende isim duruyor. Ailesi kazadan sonra Trabzona taşınmıştır. Önceden …’i trabzonda okutmak amaçları vardı. Bu yüzden taşınmayı planlıyorlardı. Kaza ile bir bağlantısı olduğunu düşünmüyorum. … annesi Çaykara’ya bir kaç kez geldi, ancak babası ben teklif ettiğim halde hiç gelmedi. Sadece bir kez eşini almak için gelmişti. Kaza nedeniyle Çaykara’ya çok gelmek istemiyorlar. Bu durum ile müteveffa …’ın vefatından ötürü ailenin manevi yönden büyük bir yıkıma uğradığını göstermektedir. Benim olay hakkında bilgim, görgüm ve söyleyeceklerim bundan ibarettir, yaptığım tanıklıktan dolayı bir ücret talebim yoktur” diyerek beyanın verdiği ve imzasının alındığı anlaşılmıştır.
Dosyanın Adli Tıp Kurumuna kusur oranlarının tespiti için gönderildiği, Adli Tıp Kurumu Başkanlığının 11/02/2019 tarihli raporunu sunduğu, sonuç olarak ” Yukarıdaki hususlar muvacehesinde, olayda; 1- Davalı sürücü …’nin % 15(yüzde onbeş) oranında kusurlu, 2-Davacıların yakını müteveffa sürücü …’ın kusursuz olduğu, (dava konusu trafik kazasına ilişkin kusurun %85 oranındaki kısmının ise dava dışı bisiklet sürücüsü …’nın olduğu)” kanaatine vardıklarını bildirmişlerdir.
Davalı … vekilinin 18/02/2019 havale tarihli Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi raporuna karşı beyan ve itiraz dilekçesi sunmuştur.
Davacılar vekilinin 12/03/2019 havale tarihli Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi raporuna karşı itiraz dilekçesi sunmuştur.
Dava dışı…Aracılık Hizmetlerinin 28/03/2019 havale tarihli poliçe sunduğu görülmüştür.
Dosyanın aktüer bilirkişisine tevdi için Ankara Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazıldığı, bilirkişiye tevdi edildiği ve bilirkişinin 18/04/2019 tarihli kök raporunda sonuç olarak “Davacı …. için hesaplanan destekten yoksun kalma tazminatının 85.382,93 TL olduğunu, Davacı … … için hesaplanan destekten yoksun kalma tazminatının 91.758,71 TL, Toplamda hesaplanan destekten yoksun kalma tazminatının 177.141,64 TL olduğu, Davalı …A.Ş. tarafından, 15.09.2017 tarihinde davacı …. için ödenen tazminatın rapor tarihine kadar olan yasal faiziyle birlikte hesaplanan tazminattan indirilmesinden sonra davacı …. için bakiye 67.858,25 TL tazminatın kaldığı, Davalı …A.Ş. tarafından, 15.09.2017 tarihinde davacı … … için ödenen tazminatın rapor tarihine kadar olan yasal faiziyle birlikte hesaplanan tazminattan indirilmesinden sonra davacı … … için bakiye 69.419,66 TL tazminatın kaldığı, Davalıların hesaplanan tazminat miktarından müştereken ve müteselsilen sorumlu oldukları, Hesaplanan tazminata; davalı sigorta şirketi açısından 15.09.2017 tarihinden itibaren, davalı sürücü açısından ise kaza tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesinin uygun olduğu, Davacı … …’ın ve davacı … …’ın ise destekten yoksun kalma tazminatına hak kazanamayacakları, Cenaze giderleri hususunda takdirin mahkemeye ait olduğu,” görüş ve kanaatinde olduğunu beyan etmiştir.
Davacılar vekilinin 20/05/2019 havale tarihli; aktüer bilirkişi kök raporuna karşı beyan ve itiraz dilekçesi sunmuştur.
Dosyanın aktüer bilirkişisine ek rapor hazırlanması hususunda tevdi için Ankara Nöbetci Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazıldığı, bilirkişiye tevdi edildiği ve bilirkişinin 01/09/2019 havale tarihli ek raporunda sonuç olarak “davacı vekilinin ilk bilirkişi raporuna yaptığı itirazların yerinde olmadığı, bu nedenle ilk raporda belirlenen hususları değiştirecek bir durum saptanmadığı” görüş ve kanaatinde olduğunu beyan etmiştir.
Davacılar vekilinin 07/10/2019 havale tarihli; bilirkişi ek raporuna karşı beyan ve itiraz dilekçesi sunmuştur.
Dosyanın aktüer bilirkişisine ek rapor hazırlanması hususunda tevdi için Ankara Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazıldığı, bilirkişiye tevdi edildiği ve bilirkişinin 12/11/2019 havale tarihli ek raporunda sonuç olarak “Davacı …. için hesaplanan destekten yoksun kalma tazminatının 99.954,63 TL olduğunu, Davacı … … için hesaplanan destekten yoksun kalma tazminatının 121.605,48 TL, Toplamda hesaplanan destekten yoksun kalma tazminatının 221.560,11 TL olduğu, Davalı …A.Ş. tarafından, 15.09.2017 tarihinde davacı …. için ödenen tazminatın rapor tarihine kadar olan yasal faiziyle birlikte hesaplanan tazminattan indirilmesinden sonra davacı …. için bakiye 82.429,95 TL tazminatın kaldığı, Davalı …A.Ş. tarafından, 15.09.2017 tarihinde davacı … … için ödenen tazminatın rapor tarihine kadar olan yasal faiziyle birlikte hesaplanan tazminattan indirilmesinden sonra davacı … … için bakiye 99.266,43 TL tazminatın kaldığı, Davalıların hesaplanan tazminat miktarından müştereken ve müteselsilen sorumlu oldukları, Hesaplanan tazminata; davalı sigorta şirketi açısından 15.09.2017 tarihinden itibaren, davalı sürücü açısından ise kaza tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesinin uygun olduğu, Davacı … …’ın ve davacı … …’ın ise destekten yoksun kalma tazminatına hak kazanamayacakları, Cenaze giderleri hususunda takdirin mahkemeye ait olduğu,” görüş ve kanaatinde olduğunu beyan etmiştir.
Davacılar vekilinin 10/12/2019 havale tarihli; bilirkişi ek raporuna karşı beyan ve itiraz dilekçesi sunmuştur.
Davalı … vekilinin 21/02/2020 havale tarihli beyan dilekçesi sunmuştur.
Dosyanın aktüer bilirkişisine yeniden ek rapor hazırlanması hususunda tevdi için Ankara Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazıldığı, bilirkişiye tevdi edildiği ve bilirkişinin 28/02/2020 havale tarihli ek raporunda sonuç olarak “Davacı …. için hesaplanan destekten yoksun kalma tazminatının 116.585,18 TL olduğunu, Davacı … … için hesaplanan destekten yoksun kalma tazminatının 141.297,18 TL, Toplamda hesaplanan destekten yoksun kalma tazminatının 257.882,36 TL olduğu, Davalı …A.Ş. tarafından, 15.09.2017 tarihinde davacı …. için ödenen tazminatın rapor tarihine kadar olan yasal faiziyle birlikte hesaplanan tazminattan indirilmesinden sonra davacı …. için bakiye 97.869,64 TL tazminatın kaldığı, Davalı …A.Ş. tarafından, 15.09.2017 tarihinde davacı … … için ödenen tazminatın rapor tarihine kadar olan yasal faiziyle birlikte hesaplanan tazminattan indirilmesinden sonra davacı … … için bakiye 117.440,12 TL tazminatın kaldığı, Davalıların hesaplanan tazminat miktarından müştereken ve müteselsilen sorumlu oldukları, Hesaplanan tazminata; davalı sigorta şirketi açısından 15.09.2017 tarihinden itibaren, davalı sürücü açısından ise kaza tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesinin uygun olduğu, Davacı … …’ın ve davacı … …’ın ise destekten yoksun kalma tazminatına hak kazanamayacakları, Cenaze giderleri hususunda takdirin mahkemeye ait olduğu,” görüş ve kanaatinde olduğunu beyan etmiştir.
Davacılar vekilinin 06/03/2020 havale tarihli; bilirkişi ek raporuna karşı beyan ve itiraz dilekçesi sunmuştur.
Davacılar vekilinin 19/10/2020 havale tarihli; 27/02/2020 tarihli bilirkişi raporu uyarınca dava dilekçesindeki taleplerin arttırımına ilişkin dilekçe sunduğu, tamamlama harcını yatırdığı, taraflara tebliğ edilmiştir.
Davalı vekilinin 19/10/2020 havale tarihli; davacı tarafın ıslah dilekçesine karşı beyan dilekçesi sunmuştur.
Davalı …A.Ş vekilinin 27/11/2020 tarihli; davacının bedel arttırım dilekçesine karşı itiraz dilekçesi sunmuştur.
Dosya içerisinde bulunan tüm kanıt ve belgeler bir arada değerlendirildiğinde;
23/05/2015 tarihinde, davalı …A.Ş. Bünyesinde ZMMS poliçesi ile sigortalı olup, diğer davalı …’nin sevk ve idaresinde bulunan … plakalı aracın ilk önce bisiklet sürücüsü dava dışı …’ya, daha sonra ise davacıların murisi ve desteği müteveffa …’ın yönetimindeki bisiklete çarpması sonucunda davacıların murisi ve desteği müteveffanın ölümü ile diğer bisiklet sürücüsü …’nın yaralanması ile sonuçlanan dava konusu trafik kazasının meydana geldiğini, dosyada mübrez Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinin 11/02/2019 tarihli raporu ile de sabit olduğu üzere dava konusu kazanın oluşumunda davacıların murisi ve desteği müteveffa …’ın her hangi bir kusurunun bulunmadığı, davalı …A.Ş. Bünyesinde ZMMS poliçesi ile sigortalı olup, diğer davalı …’nin sevk ve idaresinde bulunan … plakalı aracın %15 oranda kusurlu olduğu, kazanın oluşumundaki kusurun %85’lik kısmının ise dava dışı bisiklet sürücüsü …’nın olduğu, her ne kadar davalı … % 15 oranda kusurlu ise de müteveffa …’ın kusursuz olması da dikkate alındığında TBK 61. maddesi uyarınca meydana gelen zararın tamamından davalı …’nin ve (yalnızca maddi zarar için poliçe limitini aşmamak üzere) ZMMS poliçesi ile sigortacı olan …A.Ş.’nin sorumlu olduğu, davalı …’nin yalnızca %15 oranda dava dışı bisiklet sürücüsü …’nın ise %85 oranda kusurlu olmasının sadece tarafların iç ilişkisinde yani ileride açılabilecek olası bir rücu davasında dikkate alınabileceği, meydana gelen trafik kazası sonucunda davacı …. için henüz tazmin edilmemiş 97.869,64 TL destekten yoksun kalma tazminatının, davacı … … için henüz tazmin edilmemiş 117.440,12 TL destekten yoksun kalma tazminatının bulunduğu, bu davacılar yönünden destekten yoksun kalma tazminat davasının belirtilen rakamlar üzerinden kabulü gerektiği ve bu rakamlardan her iki davalının da müşterek ve müteselsilen sorumlu olduğu (sigorta şirketi yönünden rakamların poliçe limiti dahilinde kaldığı), Davacı … …’ın ve davacı … …’ın ise destekten yoksun kalma tazminatına hak kazanamayacakları ve bu davacılar yönünden açılan destekten yoksun kalma tazminat davalarının reddi gerektiği, her ne kadar davacılar müteveffanın vefatı sebebi ile 500,00 TL cenaze gideri için de tazminat talep etmişse de cenaze hizmetlerinin 2012 yılından itibaren (trafik kazasının 2015 yılında olması sebebi ile somut olay için de) Trabzon Büyükşehir Belediyesi tarafından ücretsiz olarak verildiği, bu nedenle cenaze masrafları için açılan maddi tazminat davasının da reddi gerektiği, manevi tazminat davası yönünden ise davacı ….’ın müteveffanın babası, davacı… …’ın müteveffanın annesi, Davacı … …’ın ve davacı … …’ın ise müteveffanın kardeşleri olup müteveffanın en yakını olan kişiler olmaları, dava konusu trafik kazası sonucunda evlatlarını ve kardeşlerini kaybetmenin acısını yaşamaları, müteveffanın kaza tarihinde henüz 14 yaşında bir çocuk iken hayatını kaybetmiş olması, kazanın oluş şekli sebebi ile müteveffanın vahim bir şekilde vefat etmesi, kaza tarihi itibariyle paranın alım gücü, tarafların sosyal ve ekonomik durumları dikkate alındığında Davacı anne … … için 40.000,00 TL; davacı baba …. için 40.000,00 TL; davacı kardeş … … için 25.000,00 TL ve davacı kardeş … … için 25.000,00 TL olmak üzere toplam 130.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 23/05/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’den alınarak davacılara verilmesinin adalet ve hakkaniyete uygun olacağı anlaşılmış ve aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
A)MADDİ TAZMİNAT DAVASI YÖNÜNDEN;
1-Davacı …. için 97.869,64 TL; Davacı … … için 117.440,12 TL olmak üzere toplam 215.309,76 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalı … yönünden kaza tarihi olan 23/05/2015; davalı sigorta şirketi yönünden temerrüt tarihi olan 15/09/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müşterek ve müteselsilen davalılardan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
2-Davacı … … için açılan 5.000,00 TL tutarlı ve davacı … … için açılan 5.000,00 TL tutarlı destekten yoksun kalma tazminatı davası ile 500,00 TL tutarlı cenaze ve defin masrafları için açılan maddi tazminat davasının REDDİNE,
B)MANEVİ TAZMİNAT DAVASI YÖNÜNDEN;
Davacı anne … … için 40.000,00 TL; davacı baba …. için 40.000,00 TL; davacı kardeş … … için 25.000,00 TL ve davacı kardeş … … için 25.000,00 TL olmak üzere toplam 130.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 23/05/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’den alınarak DAVACILARA VERİLMESİNE, fazlaya dair davanın REDDİNE,
3-Alınması gereken toplam 23.588,11 TL’den peşin alınan 1.436,22 TL ve ıslah esnasında alınan 702,00 TL’nin mahsubu ile bakiye 21.449,89 TL karar ve ilam harcının davalılardan (davalı …A.Ş. 12.569,59 TL’lik kısmından sorumlu olmak üzere) müştereken ve müteselsilen alınarak HAZİNEYE GELİR YAZILMASINA.
Davacılar tarafından yatırılan başvuru harcı, peşin harç ve ıslah harcı toplamı olan ‭2.169,62‬‬ TL’nin davalılardan alınarak DAVACILARA VERİLMESİNE.
4-Davacılar kendisini vekil ile temsil ettiğinden kabul edilen maddi tazminat yönünden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne göre hesaplanan 23.521,68 TL ücreti vekaletin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak DAVACILARA ÖDENMESİNE.
5-Davalılar kendisini vekille temsil ettiğinden red edilen maddi tazminat yönünden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne göre belirlenen 4.080,00 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak DAVALILARA ÖDENMESİNE.
6-Davacılar kendisini vekil ile temsil ettiğinden kabul edilen manevi tazminat yönünden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne göre hesaplanan 16.300,00 TL ücreti vekaletin davalı …’den alınarak DAVACILARA ÖDENMESİNE.
7-Davalı … kendisini vekille temsil ettiğinden red edilen manevi tazminat yönünden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 10/2. maddesine göre hesaplanan 16.300,00 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak DAVALIYA ÖDENMESİNE.
8-Davacılar tarafından yapılan toplam 1.731,80 TL yargılama giderinden davanın kabul oranına göre hesaplanan 955,57 TL’sinin davalılardan ‭ (davalı …A.Ş. 12.851,44 TL’lik kısmından sorumlu olmak üzere) alınarak DAVACILARA ÖDENMESİNE. Bakiye kalan kısmın davacı üzerinde BIRAKILMASINA.
9-Davalı … tarafından yapılan toplam 225,00 TL yargılama giderinden davanın red oranına göre hesaplanan 73,12 TL’sinin davacıdan alınarak DAVALIYA ÖDENMESİNE. Bakiye kalan kısmın davalı üzerinde BIRAKILMASINA.
10-Yatırılan gider ve delil avansından bakiye kalan kısmın karar kesinleştiğinde HMK’nun Gider Avansı Tarifesinin 5. Maddesinin 1. Fıkrası gereğince davacı ve davalı tarafından iban numarası bildirilmiş ise iadenin elektronik ortamda hesaba aktarılarak, iban numarası bildirilmemiş ise masrafı avanstan karşılanmak suretiyle PTT vasıtasıyla TARAFLARA İADESİNE.

Dair, Davacı vekili ile davalı … vekili ile davalı …’nin yüzüne karşı, davalı …vekilinin ve İhbar olunan vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.17/12/2020