Emsal Mahkeme Kararı Trabzon Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/228 E. 2021/198 K. 22.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2017/228 Esas – 2021/198

DAVA : Tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/06/2017
KARAR TARİHİ : 22/04/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 07/05/2021

Davacı tarafından Mahkememizde açılan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA :
Davacı vekilinin Mahkememize verdiği 06/06/2017 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin … santralini mevzuata uygun şekilde kurarak ve işleterek üretim faaliyetinde bulunan bir şirket olduğunu, dava dışı … daha sonraki tarihlerde devreye sokulan diğer muhatap şirketlere ait HES’lerin ürettiği elektriği de kapasitenin yetersizliği nedeni ile müvekkili tarafından inşaa edilen hatta bağlayarak bu hat üzerinden iletmeye başladığını, davalılardan … A.Ş.’nin dağıtım hattını süresinde yapmaması, iş bu nedenle T.C. Enerji Bakanlığında, Bakanlığın Başkanlığında toplantı düzenlendiğini, bu toplantıya rağmen, davalı …’ın yükümlülüklerini zamanında yapmaması nedeniyle iletim bağlantısı, müvekkili şirket tarafından inşa edilen iletim hattından 12/05/2015 tarihinden önceden uyarı yapılmaksızın … tarafından söküldüğünü, bu nedenle müvekkilinin iki ay süre ile elektrik üretimi yapamadığını, iş bu iki aylık süre boyunca elektrik üretememesi nedeniyle maddi gelir kaybına uğradığını, bu durumun başka zararların doğmasına da neden olduğunu, Bu hususta dava dışı Bakanlık, …, … ile … aleyhine … İdare Mahkemesinde … Esas sayılı tam yargı davası açtıklarını, … hakkında dava açma yerinin Adli Yargı olduğunu, diğer davalılar yönünden ise red kararı verildiğini, …’ın müvekkili şirketin bağlantısı … TM’ye bağlanmadan bağlantı sökme işleminin iptaline ilişkin açılan… Esas sayılı dava da ise red kararı verildiğini, bunun dışında müvekkilinin ürettiği elektriği iletebilmek için mülkiyeti …’a ait olan bir geçici trafoyu bağlantının kesildiği noktaya kurmak zorunda kaldığını, bunun için …’a kira ve sigorta bedeli ve diğer masrafları ödediğini, yapmış olduğu bu ek yatırım nedeniyle de maddi zarara uğradığını, davalıların müvekkilinin uğradığı zararları ödemesi için … 2. Noterliği tarafından gönderdiği ihtarnameye rağmen ödemede bulunmadıklarını, doğan maddi ve manevi zararın davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsili ile müvekkiline ödenmesine karar verilmesini, davalarının kabulüne karar verilmesini, fazlaya dair haklarının saklı kalması ve tahsilde tekerrür olmamak üzere, 50.000,00 TL’nin temerrüt tarihinden itibaren hesaplanacak ticari avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile müvekkiline ödenmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili duruşmada dava dilekçesindeki ve davalılara karşı Mahkememize sunmuş olduğu cevaba cevap dilekçelerindeki taleplerini yinelemiştir.
SAVUNMA :
Davalılara usulüne uygun olarak dava dilekçesinin tebliğ edildiği anlaşılmıştır.
Davalı …. ve …. A.Ş vekilinin Mahkememize verdiği 27/07/2017 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; Davacı şirketin uğradığı iddia edilen zarara ilişkin olarak müvekkili şirketin kusuru bulunmadığını, anlaşılacağı üzere davacı şirketçe kendi yükümlülüklerini yerine getirmemesi nedeniyle karşılaştığı idari yaptırımlar nedeniyle zararın oluştuğunu, meydana gelen zarar nedeniyle kusurlular aleyhine dava açılması gerekirken, müvekkilinin kusuru bulunmamaması nedeniyle husumet itirazlarının bulunduğunu, müvekkilinin davada taraf sıfatı bulunmadığını davaya karşı zamanaşımı definde bulunduklarını, talep konusunun miktarı, taraflar arasında tartışmasız veya açıkça belirli ise kısmi dava açılamayacağını, kısmi dava açılabilmesi için; talep konusunun niteliği itibari ile bölünebilir olması gerektiği, talep konusunun miktarının, taraflar arasında tartışmalı veya açıkça belirli olmaması gerektiğini, bu nedenle davanın hukuki yarar yokluğundan usulden reddini, Mahkeme aksi kanatte ise, dava şartı noksanlığının giderilmesi için davacı tarafa eksik harcın tamamlatılması gerektiğini, davacı şirketin projeyi geç sunması nedeni ile zararın bir nevi kendi kusurundan kaynaklı olduğunu, davacının, sistemden irtibatının kesilmesine kendi kusurlu davranışlarıyla sebebiyet verdiğini, kendi kusuruyla meydana gelen zararı müvekkil şirketlerden tazmin talepli iş bu davayı açtığını, davanın öncelikle usuli yönden reddini, Mahkeme aksi kanaatte ise, davanın esasına ilişkin itirazlarımızın kabulü ile esastan reddini, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davacı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
Davalı …. ve …. A.Ş vekili duruşmalarda cevap dilekçesindeki ve ikinci cevap dilekçesindeki taleplerini yinelemiştir.
Davalı … A.Ş. vekilinin Mahkememize verdiği 28/07/2017 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; Zamanaşımı defi taleplerinin bulunduğunu, husumet itirazlarının bulunduğunu, davacı şirketin dava dilekçesi ve dosya kapsamı incelendiğinde müvekkil şirketin davanın hukuken hiç bir şekilde tarafı olmadığı açıkca anlaşılacağını, dava edilerek var olduğu iddia edilen söz konusu zarar davacının kendi üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirmemesi konuyla ilgili idarece defaten uyarılmış olmasına karşın idarece kendilerine idari yaptırım uygulanması sonucu meydana geldiğini, eğer ki ortada söz konusu bir zarar ve kusur var ise müvekkili şirketin konunun tarafı olmadığını, dolayısıyla tazmin yükümlülüğü bulunmadığını, somut dayanağı olmayan davanın usulen reddini, dava konusu … Trafo Merkezi diğer davalı … A.Ş önderliğinde inşa edildiğini ve geçici kabulü yapılarak …’a devredildiğini, devir sonrası … Trafo Merkezi üzerinde ki bütün kullanım ve tasarruf yetkisinin …’a ait olduğunu, bahis konusu olan hidroelektrik bağlantısının kesilmesi konusunda tasarrufun …’ın inisiyatifinde olduğunu, müvekkili şirketin herhangi bir sorumluluğunun olmadığını, protokol nezdinde yapımı kararlaştırılan Orta Gerilim Hattının davacıya ait bir gerilim hattı olup müvekkil şirketle beraber protokolde imzası bulunan diğer şirketlerin kullanacak olduğu bir nakil hattı olmadığını, esasında davacı şirket ile … arasında gerçekleştirilecek bir gerilim hattı işi olduğunu, müvekkili şirket ve diğer davalı şirketler iyiniyet göstergesi olarak kamulaştırma kısmının halline yardımcı olmayı amaçladıklarını, davacının enerji nakil hattı projesini …’a geç sunduğunu, davacı dava dilekçesinde zararın kendi kusuru ile gerçekleştiğini açıkca kabul ve beyan ettiğini, iş bu nedenlerden dolayı öncelikle davanın açıklanan usuli sebeplerden reddini, Mahkememiz aksi görüş ve kanaatte olursa sunulan esasa ilişkin beyanları doğrultusunda esastan reddini talep etmiştir.
Davalı … A.Ş vekili duruşmalarda cevap dilekçesindeki taleplerini yinelemiştir.
Davalı … A.Ş. vekilinin Mahkememize verdiği 25/08/2017 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından zarar miktarının belirlenebilmesinin kolay olması nedeni ile davanın kısmi dava olarak ikame edilmesi için gerekli şartların bulunmadığını, zamanaşımı defi taleplerinin bulunduğunu, tüm kullanım ve tasarruf yetkisinin …’a ait olduğundan müvekkilinin davacıyı zarara uğratmasının mümkün olmadığını, müvekkilleri yönünden husumet yokluğu itirazlarının bulunduğunu, dava konusu işin aslında davacı ile … arasında gerçekleştirilecek bir gerilim hattı işinde ibaret olduğunu, davacı tarafça … İdare Mahkemesine ait … Esas sayılı dava dosyasının kararında savunmalarının sübut bulduğunu, zararının davacının ve … üzerinde paylaştırılması gerektiğini, zararın müvekkillerine yöneltilmesinin isabetsiz olduğunu, davanın reddi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesini karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … A.Ş. vekili duruşmalarda cevap dilekçesindeki ve ikinci cevap dilekçesindeki taleplerini yinelemiştir.
Davalı … A.Ş. vekilinin Mahkememize verdiği 07/09/2017 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; sözleşmenin 20. maddesi gereğince, anlaşmazlığın öncelikle EPDK tarafından çözüme kavuşturulması gerektiğini, tahkim şartı uyarınca davanın usulden reddini, Dağıtım Sistemine Bağlantı Anlaşması’nın (Ek.1) “Anlaşmazlıkların Çözümü” başlıklı 20. maddesine göre; dağıtım şirketi ile kullanıcının bu anlaşma hükümleri üzerinde mutabakata varamamaları halinde, taraflar, anlaşmazlığın çözümü konusunda Kuruma yazılı olarak başvuruda bulunabileceklerini, tahkim sözleşmesi gereğince, taraflar arasındaki sözleşmenin bir şartı veya ayrı bir sözleşme şeklinde yapılabileceği şeklinde düzenlendiğini, oysaki somut olayda davacının, taraflar arasındaki sözleşmenin 20. maddesine göre açıkça başvurunun düzenlendiği Kuruma (EPDK) başvuruda bulunmadığını, doğrudan huzurdaki davayı ikame ettiğini, bu durumun, tahkim şartının usule uygun şekilde yapılmamış olması karşısında hukuka ve taraf iradelerine de aykırı olduğunu, iş bu nedenle davanın usulden reddi gerektiğini, dava dilekçesinin HMK md. 119’a uygun olmadığını, davacının, belirsiz sayıda talepte bulunduğunu, ancak tek bir dava değeri gösterdiğini, bu nedenle taleplerini açıkça yazarak her biri yönünden dava değeri göstermesi usuli bir zorunluluk olduğunu, davacının taleplerini açıklaması gerektiğini, davacının öncelikle 6100 sayılı HMK md. 119/1-ğ uyarınca talep sonucunu açıklaması ve hangi alacak iddiası yönünden talebi bulunduğunu ortaya koyması gerektiğini, zarar kalemleri yönünden talebi varsa bunu da yarı bir parasal değer olarak göstermesi gerektiğini, bu hususta davacıya, HMK 119. maddesi gereği ihtaratlı şekilde bir haftalık kesin süre verilmesini; bu süre içerisinde eksiklik giderilmediği takdirde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesini, davacının zarar iddiasında bulunduğu hususlarda müvekkil şirkettin kusuru ve sorumluluğu bulunmadığını, bağlantının kesilmesi sonucunu doğuracak şekilde gecikme yaşanmasına sebebiyet veren ve gerekli önlemleri almayanın davacının olduğunu, bağlantıyı keserek zarara sebebiyet veren eylemi gerçekleştiren tarafın ise dava dışı … olduğunu ve bu nedenle davanın …’a ihbarını talep edilmesini, davacının asıl sorumlu ve kusurlu tarafın … olduğunu vurguladığını, buna rağmen idarelere karşı idari yargı yolunda ikame edilen davaların reddedildiğinden bahsedildiğini, idare mahkemesi kararlarının Hukuk Mahkemesi açısından bağlayıcı olmadığını, …’ın, kendisinin de taraf olduğu dağıtım hattının tamamlanmasını beklemeden ve üstelik davacıya öncesinde bildirimde dahi bulunmaksızın bağlantıyı kestiğini, üstelik geçici trafo kurulmasını dahi beklemeksizin ve bildirimde bulunmadan bağlantıyı kesen …’ın 49 gün sonra bu kez geçici trafo kurulmasını kabul ettiğini, bağlantının halen bu trafo üzerinden sağlandığını, …’ın bu yönden de kusurlu olduğunu, bu hususta gerekli tedbirleri almayan ve bağlantının kesilme tehlikesinin farkında olmasına rağmen hazırlık yapmayan davacının da kusurun artmasında … ile eşit oranda sorumlu ve kusurlu olduğunu, davacının bağlantının kesilmesinden önce akdedilen protokoldeki yükümlülüğünü de geç yerine getirdiğinden bağlantının kesilmesine kendi gecikmesi sebebiyet verdiğini, müvekkilinin protokol uyarınca yükümlülüklerini yerine getirdiğini, basiretli birer tacir olan müvekkili şirket ile davacı arasında akdedilen ancak davacı tarafın sanki yokmuşçasına hiç bahsetmediği Dağıtım Sistemine Bağlantı Anlaşması ekinin “Diğer Sorumluluklar” başlıklı 1.2.maddesinden zararın müvekkiline rücu edilemeyeceğini, diğer yandan müvekkili şirketin, idare mahkemesinin 21.03.2017 tarihli kararı ile dosyanın tarafı olmaktan çıkarıldığından dosyanın tarafı olmadığını, bu nedenle iş bu karara karşı herhangi bir başvuru hakkı da bulunmadığını, hal böyleyken müvekkilin tarafı olmadığı ve bu nedenle savunma sunma, kararı üst yargı yoluna taşıma gibi haklarının bulunmadığı idare mahkemesi kararının gerekçesinin müvekkil açısından bağlayıcı olmadığı, müvekkilin kusurlu olduğuna dair herhangi bir karine oluşturamayacağını, müvekkil şirket, yükümlülüklerini yerine getirme noktasında kusurlu davranmadığını, sorunun kamulaştırma işlemlerinden kaynaklandığını, kamulaştırma işlemlerinden müvekkil sorumlu olmadığını, dava konusu talebe dayanak gösterilen delil tespit raporunun usul ve yasaya aykırı şekilde müvekkillerinin yokluğunda düzenlendiğinden delil niteliğini haiz olmadığını, söz konusu belgeler keşif yapıldıktan ve hatta bilirkişi raporu düzenlendikten sonra dahi müvekkil şirkete tebliğ edilmediğini, iş bu sebeple tespit ve tespit neticesinde düzenlenen bilirkişi raporu, delil niteliğini haiz bulunmadığını, müvekkil şirket ile davacı arasında akdedilen sözleşme uyarınca tahkim şartı öngörüldüğünden ancak davacı doğrudan huzurdaki davayı ikame ettiğinden davanın usulden reddini, talep sonucu açık olmayan dava dilekçesi HMK md. 119’a uygun olmadığından davacının taleplerini açıkça ortaya koyması ve tüm alacak kalemleri yönünden ayrı ayrı dava değeri göstermesi zorunlu olduğundan davacıya bu yönde HMK md.119 uyarınca ihtaratlı olarak bir haftalık kesin süre verilmesini, bu süre zarfında eksiklik giderilmediği takdirde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesini, davanın …’a ihbarını, davanın haksız ve hukuki mesnetten yoksun olması nedeni ile müvekkilleri yönünden reddine, vekâlet ücreti ve yargılama giderlerinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … A.Ş. vekili duruşmalarda cevap dilekçesindeki ve ikinci cevap dilekçesindeki taleplerini yinelemiştir.
Davalı…. A.Ş. vekilinin Mahkememize verdiği 27/09/2017 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; zamanaşımı defi taleplerinin olduğunu, müvekkili şirketin talep edilen zarar kalemlerinden hiçbirini tazmin yükümlülüğü olmadığını, müvekkili yönünden husumet yokluğu itirazlarının bulunduğunu, … Trafo Merkezi ve santraller ile … TM arasındaki orta gerilim enerji dağıtım hattı yapılıncaya kadar, dava dışı … tarafından elektrik iletim hattını 2010 yılında yapılmış olduğunu, iş bu iletim hattının kapasitesini aşacak şekilde kullanılmasından dolayı oluşan ve oluşacak sorunlardan dolayı T.C. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nda toplantı düzenlendiğini, davacı tarafından iddia ettiği zararlardan müvekkilinin sorumlu olmadığını, davacının kendi yükümlülüğünü yerine getirmemesi ve projenin gecikmesine neden olması, zararına kendi kusuruyla sebebiyet verdiğini, taraflarına yöneltilen iddiaların ve sorumluluğun kabulünün söz konusu olmadığını, iş bu nedenlerden dolayı davanın zamanaşımı nedeni ile reddine, davanın esasına girilmesi halinde esasa ilişkin itirazlarının kabulü ile davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı…. A.Ş. vekili duruşmalarda cevap dilekçesindeki taleplerini yinelemiştir.
DELİLLER VE DEĞERLENDİRMESİ:
İlk Tensip Zaptı gereğince; …Noterliğine, … İdare Mahkemesine, … Sulh Hukuk Mahkemesine, … Ticaret Sicil Müdürlüğüne ve Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğüne yazılan müzekkere cevapları celp edilmiştir.
Mahkememizce yapılan ön inceleme duruşmasında; davalı … vekilinin tahkim yolu itirazının tahkim şartı öngörülmediğinden reddine, Davalılar vekillerinin zamanaşımı itirazlarının reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
Davalı…. A.Ş. Vekili 17/01/2018 havale tarihli beyan dilekçesi sunmuştur.
Davacı vekili 24/01/2018 havale tarihli belgelerin örneği sunumuna dair dilekçe sunmuştur.
… A.Ş.’ye, … A.Ş. Genel Müdürlüğü’ne, EPDK’ya ve … İdare Mahkemesi’ne yazılan müzekkere cevaplarının celp edildiği anlaşılmıştır.
Davalı … A.Ş. ve … A.Ş. Vekili 15/05/2018 havale tarihli beyan dilekçesi sunmuştur.
Davacı vekili 16/05/2018 havale tarihli beyan dilekçesi sunmuştur.
…’a yazılan müzekkere cevabı celp edilmiştir.
…Ü’de görevli 2 enerji ihaleleri konusunda uzman Elektrik Yüksek Mühendisi ve 1 SMMM bilirkişiden oluşan Bilirkişi Heyetine tevdi için Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesine yazılan talimat dosyamız bilirkişilere tevdi edilmiş ve bilirkişiler … tanzim etmiş olduğu 24/12/2018 havale tarihli bilirkişi heyeti kök raporunda özetle; “… * Davacı şirkete alternatif bir bağlantı olanağı tanınmadan, davacı şirket tarafından yasa gereği geçici bağlantı yapmak üzere inşa edilen hatta yapılan geçici bağlantısının, alternatif çözüm bulunmadan kesilmesi sonucu ortaya çıkan zarar toplamının 5.675.835,06 TL olduğu, zararın doğmasında davalı …’ın imza koyduğu toplantı tutanağı ile üstlendiği yükümlülük ile mevcuattan kaynaklanan yükümlülüklerini yerine getirmemesi ve yukarıda açıklanan diğer nedenlerle davalı …’ ın kusurlu ve sorumlu olduğu, hesaplanan zararının tamamını davalı … ‘ tan talep edebileceği, bununla birlikte davacının talebinin 50.000,00 TL olması nedeniyle talep bağlılık ilkesi gereği davacının 50.000,00 TL’yi … şirketinden talep edebileceği; Diğer davalıların zararın doğmasında kusurlarının olduğuna ilişkin herhangi bir bulgu ve illiyet tespit edilmediği…” görüş ve kanaatine varıldığı anlaşılmıştır.
Davacı vekili 07/01/2019 havale tarihli; bilirkişi raporuna karşı beyan dilekçesi sunmuştur.
Davalılar …. ve … A.Ş. vekili 15/01/2019 havale tarihli; bilirkişi raporuna karşı beyan dilekçesi sunmuştur.
Davalı … A.Ş. vekili 17/01/2019 havale tarihli; bilirkişi raporuna karşı beyan dilekçesi sunmuştur.
Davacı vekili 30/01/2019 havale tarihli … A.Ş. Ve … vekilinin bilirkişi raporuna itirazlarına karşı beyan dilekçesi sunmuştur.
Davalı … A.Ş. Vekili 14/02/2019 havale tarihli beyan dilekçesi sunmuştur.
Bilirkişi heyetine tevdi için Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesine yazılan talimat dosyamız bilirkişilere tevdi edilmiş ve bilirkişiler … tanzim etmiş olduğu 13/06/2019 havale tarihli bilirkişi heyeti ek raporunda özetle; “… *Tarafların kök bilirkişi raporuna itirazları teker teker incelenmiş ve değerlendirilmiş olup; tarafların itirazları doğrultusunda yeniden yapılan incelemeler sonucunda kök bilirkişi raporundaki görüş ve kanaati değiştirecek bir durum olmadığının anlaşıldığı,
*Davacı şirkete alternatif bir bağlantı olanağı tanınmadan, davacı şirket tarafından yasa gereği geçici bağlantı yapmak üzere inşa edilen hatta yapılan geçici bağlantısının, alternatif çözüm bulunmadan kesilmesi sonucu ortaya çıkan zarar toplamının 5.675.835,06 TL olduğu, zararın doğmasında davalı … ‘ın imza koyduğu toplantı tutanağı ile üstlendiği yükümlülük ile mevzuattan kaynaklanan yükümlülüklerini yerine getirmemesi ve kök rapor ve iş bu ek rapor açıklanan diğer nedenlerle davalı …’ın kusurlu ve sorumlu olduğu, hesaplanan zarının tamamını davalı …’tan talep edebileceği, bununla birlikte davacının talebinin 50.000,00 TL olması nedeniyle talep ile bağlılık ilkesi gereği davacının 50.000,00 TL’yi davalı … şirketinden talep edebileceği;
Davacının toplam zararına ilişkin icmal:
2.980.102,27 TL → ana kesinti nedeniyle oluşan üretim kaybı
724.023,36 TL → trafo arızası nedeniyle oluşan üretim kaybı
+1.971.709,43 TL→trafo kurulması, işletilmesi, bakımı, nakli, sökülmesi ve nakliyesinden kaynaklanan zarar
5.675.835,06 TL → toplam zarar – davacı alacağı
*Diğer davalıların zararın doğmasında kusurlarının olduğuna ilişkin herhangi bir bulgu ve illiyet tespit edilmediği …” görüş ve kanaatine varıldığı anlaşılmıştır.
Davalılar … ve … Tic. A.Ş vekilinin 12/07/2019 havale tarihli bilirkişi raporuna karşı beyan dilekçesi sunduğu görüldü.

Davacı vekili 17/06/2019 havale tarihli bilirkişi heyeti raporuna karşı beyan itiraz dilekçesi sunmuştur.
Davalı … A.Ş vekili 17/07/2019 havale tarihli bilirkişi raporuna karşı itiraz dilekçesi sunmuştur.
Davacı vekili tarafından bir adet ihtarname ve tebliğine ilişkin belgeler dosyaya sunulmuştur.
… İdare Mahkemesinin … ve… Esas sayılı dosyalarının istenilmesi için yazılan müzekkere cevapları celp edilmiştir.
Davacı vekili 08/10/2019 havale tarihli ıslah dilekçesini sunduğu ve ıslah harcını ikmal ettiği anlaşılmıştır.
Davalı … A.Ş. vekili 31/102019 havale tarihli ıslaha karşı beyan dilekçesi sunmuştur.
Mahkememizce yapılan 15/01/2020 tarih ve 8 nolu celsenin 2 nolu ara kararı gereğince; 6545 sayılı yasanın 45 ve devamı maddeleri uyarınca Ticaret Mahkemelerinin heyet halinde bakacağı işler ve tek hakimli bakacağı işler ayrı ayrı sayıldığından dava konusunun miktarı da dikkate alınarak dosyanın heyete tevdiine karar verilmiştir.
Davacı vekili 08/10/2019 havale tarihli dilekçesi ile istem sonucunu 5.675.835,06 TL’ye yükseltilmiş ve bakiye ıslah harcının yatırıldığı, buna ilişkin makbuz örneği dosya içerisine alınmıştır.
Davalı … A.Ş. vekili Av. …’ın 19/02/2020 havale tarihli beyan dilekçesi ve ekinde Araştırma görevlisi Dr. … tarafından düzenlenmiş ön hukuki mütalaa sunduğu anlaşılmıştır.
Davacı vekili 20/02/2020 havale tarihli … 2 Noterliğinden gönderilen …/2015 tarih ve … yevmiye numaralı temerrüt ihtarnamesinin tekrar sunumu ile ilgili beyan dilekçesi sunmuştur.
Davalı … A.Ş. Vekili 25/03/2020 havale tarihli talep dilekçesi sunmuştur.
Davalı … A.Ş. Vekili 22/09/2020 havale tarihli yeni bilirkişi raporu alınması talepli dilekçesi ve ekinde Dr. Öğretim üyesi … tarafından düzenlenmiş teknik mütalaa sunduğu anlaşılmıştır.
Davacı vekili 30/09/2020 tarihli beyan dilekçesi sunmuştur.
Davacı vekili 02/10/2020 havale tarihli beyan dilekçesi sunmuştur.
Davacı vekili 02/11/2020 havale tarihli beyan ve talep dilekçesi sunmuştur.
Davalı … A.Ş. Vekili 10/11/2020 havale tarihli talep dilekçesi sunmuştur.
Bilirkişi heyetine, (davacı vekilince sunulan teknik mütalaanın değerlendirilmesi amacıyla) tevdi için Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesine yazılan talimat dosyamız bilirkişilere tevdi edilmiş ve bilirkişiler … tanzim etmiş olduğu 18/01/2021 tarihli bilirkişi heyeti 2. ek raporunda özetle; “… Mütalaa ve itirazlar doğrultusunda yeniden yapılan incelemeler sonucunda kök ve birinci ek bilirkişi raporlarındaki görüş ve kanaati değiştirecek bir durum olmadığı …” görüş ve kanaatine varıldığı anlaşılmıştır.
Davacı vekili ve … A.Ş. vekili beyan dilekçesi sunmuş olduğu, … vekillerinin yeni bilirkişi incelemesi talep ettikleri anlaşılmıştır.
Mahkememizce yapılan 01/04/2021 tarih ve 13 nolu celsede alınan ara gereği düşünüldü de; Dosyaya sunulan kök ve ek bilirkişi raporlarının Mahkememizce eksik veya hatalı bir husus tespit edilememiş olması dikkate alınarak davalı … vekillerinin yeni bilirkişi incelemesi taleplerinin reddine oy birliği ile karar verildiği anlaşılmıştır.
Davalı … A.Ş. vekili Av. …’ın muhabere yolu ile göndermiş olduğu 15/04/2021 tarihli davanın esasına ilişkin beyan ile uyuşmazlıklar hakkında teknik mütalanın sunulmasına ilişkin dilekçe sunduğu anlaşılmıştır.
Davalı … A.Ş. Vekili Av. …’ın davanın esasına dair beyan dilekçesi sunmuştur.
Davacı vekili 21/04/2021 havale tarihli; davalı … vekilinin beyan dilekçesi ve ekindeki özel görüşe ilişkin itiraz dilekçesi sunmuştur.
Davacı vekili 22/04/2021 havale tarihli; … vekilinin 21/04/2021 havale tarihli dilekçesine itiraz dilekçesi sunmuştur.
Mahkememizce yapılan 22/04/2021 tarih ve 14 nolu celsede verilen ara gereği düşünüldüğünde gelinen şu aşamada keşif ve yeni bilirkişi incelemesi yapılmasının dosyaya katkı sağlamayacağı değerlendirilmekle davalı … vekillerinin keşif ve yeni bilirkişi incelemesi taleplerinin reddine oy birliği ile karar verildiği anlaşılmıştır.

Dosya içerisinde bulunan tüm kanıt ve belgeler bir arada değerlendirildiğinde;
Davacı vekilince; davacı şirket tarafından kurulan ve işletilen … santralinin elektrik üretim faaliyetine devam ettiği sırada, dava dışı … tarafından daha sonraki tarihlerde devreye sokulan diğer muhatap şirketlere ait HES’lerin ürettiği elektriğin de kapasitenin yetersizliği nedeni ile davacı tarafından inşaa edilen hatta bağlanarak bu hat üzerinden iletilmeye başlandığı, davalılardan … A.Ş.’nin dağıtım hattını süresinde yapmadığı ve bu nedenle T.C. Enerji Bakanlığında, Bakanlığın Başkanlığında toplantı düzenlendiği, bu toplantıya rağmen, davalı …’ın yükümlülüklerini zamanında yapmaması nedeniyle iletim bağlantısının davacı şirket tarafından inşa edilen iletim hattından 12/05/2015 tarihinden önceden uyarı yapılmaksızın … tarafından söküldüğü, bu nedenle davacının iki ay süre ile elektrik üretimi yapamadığı, bu iki aylık süre boyunca elektrik üretememesi nedeniyle maddi gelir kaybına uğradığı, bu durumun başka zararların doğmasına da neden olduğu, bunun dışında davacının ürettiği elektriği iletebilmek için mülkiyeti …’a ait olan bir geçici trafoyu bağlantının kesildiği noktaya kurmak zorunda kaldığı, bunun için …’a kira ve sigorta bedeli ve diğer masrafları ödediği, yapmış olduğu bu ek yatırım nedeniyle de maddi zarara uğradığı iddiası ile fazlaya dair haklarını saklı tutarak 50.000,00 TL tutarlı tazminat davası açtığı ve 08/10/2019 tarihli bedel artırım dilekçesi ile de istem sonucunu yalnız davalı … yönünden 5.675.835,06 TL’ye çıkardığı tüm dosya kapsamı ile sabittir.
Mahkememizce dava konusu olaya ilişkin tüm bilgi, belge ve dosyalar celp edildikten sonra, dosyamız …Ü’de görevli enerji ihaleleri konusunda uzman 2 Elektrik Yüksek Mühendisi ve 1 SMMM bilirkişiden oluşan Bilirkişi Heyetine tevdi edilerek davacının uğramış olduğu dava konusu zararın bulunup bulunmadığı, bulunuyor ise miktarı ve bu zarardan davalıların sorumlu olup olmadığı, sorumlu ise sorumluluk seviyelerinin tespiti istenilmiş ve bilirkişiler; Elektrik Yüksek Mühendisi Prof. Dr. …, Elektrik ve Elektronik Yüksek Mühendisi Dr. … ve SMMM …’nın tanzim etmiş olduğu bilirkişi heyeti kök ve ek raporlarından da anlaşıldığı üzere; 2.980.102,27 TL’si ana kesinti nedeniyle oluşan üretim kaybı, 724.023,36 TL’si trafo arızası nedeniyle oluşan üretim kaybı ve 1.971.709,43 TL’si ise trafo kurulması, işletilmesi, bakımı, sökülmesi ve nakliyesinden kaynaklanan zarar olmak üzere davacının dava konusu olay neden,i ile toplam zararının 5.675.835,06 TL olduğu, bu zararın tamamından davalılardan …’ın sorumlu olduğu, davacının hesaplanan zararının tamamını davalı …’tan talep edebileceği, diğer davalıların zararın doğmasında kusurlarının bulunmadığı anlaşılmış ve davanın davalı … yönünden ıslah edilmiş hali ile kabulü diğer davalılar yönünden ise reddi gerekmiştir.
Ayrıca her ne kadar davacı vekili ıslah dilekçesi ile temerrüt ihtarnamesine konu 4.144.541,48 TL’si için ihtarname tarihinden itibaren faiz işletilmesini talep etmiş ise de söz konusu ihtarname incelendiğinde davalı …’a ihtar edilen bedelin ödenmesi için süre verilmediği, bu durumda Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 18. Hukuk Dairesi Başkanlığı’nın 2017/1892-2571 E-K sayılı ilamı ve bu ilama konu Düzce İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2016/126 Esas – 2017/152 Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere temerrütün oluşmadığı, tazminatın 50.000,00 TL’si için dava tarihi olan 06/06/2017 tarihinden, bakiye kısmı için ıslah tarihi olan 09/10/2019 tarihinden faiz işletilmesi gerektiği anlaşılmış ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı … aleyhindeki davanın ıslah edilmiş hali ile KABULÜ ile; 50.000,00 TL’si için dava tarihi olan 06/06/2017 tarihinden, bakiye kısmı için ıslah tarihi olan 09/10/2019 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte 5.675.835,06 TL’nin davalı …’tan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
2-Diğer davalılar aleyhinde açılmış olan davaların ayrı ayrı REDDİNE,
3- Alınması gereken toplam 387.716.29 TL harçtan peşin alınan 853,88 TL harcın ve (9.607,51+86.467,70 TL= ) 96.075,21 TL ıslah harcının mahsubu ile bakiye 290,787,20 TL karar ve ilam harcının davalı … A.Ş.’den alınarak HAZİNEYE GELİR YAZILMASINA,
Dava açılırken davacı tarafından yatırılan 853,88 TL peşin nispi harç ile 31,40 TL başvurma harcı ve (9.607,51+86.467,70 TL= ) 96.075,21 TL ıslah harcının toplamı olan 96.960,49 TL’nin davalı … A.Ş.’den alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
4- Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden kabul edilen miktar üzerinden hüküm tarihine göre hesaplanan 145.383,35 TL’nin davalı … A.Ş.’den alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
5- Davalı … Ür. Ve Tic. A.Ş., davalı … Ür. A.Ş., davalı… Ür. A.Ş., davalı … Ür. A.Ş., davalı … El. Ür. İç Ve Dış Tic. A.Ş. ve davalı … El. Ür. A.Ş. kendilerini vekille temsil ettirdiğinden kendileri yönünden davanın reddi nedeniyle hüküm tarihine göre ayrı ayrı 7.300,00’er TL’nin davacıdan alınarak DAVALI … ÜR. VE TİC. A.Ş., DAVALI … ÜR. A.Ş., DAVALI… ÜR. A.Ş., DAVALI … ÜR. A.Ş., DAVALI … EL. ÜR. İÇ VE DIŞ TİC. A.Ş. VE DAVALI … EL. ÜR. A.Ş.’YE AYRI AYRI VERİLMESİNE,
6- Davacının yaptığı aşağıda dökümü yapılan toplam 5.352,60 TL’nin davalı … A.Ş.’den alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
7- Davalı … Ür. Ve Tic. A.Ş’nin yaptığı aşağıda dökümü yapılan toplam 22,00 TL’nin davanın reddi nedeni ile davacıdan alınarak DAVALI … ÜR. VE TİC. A.Ş.’YE VERİLMESİNE,
8-Yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın karar kesinleştiğinde HMK’nun Gider Avansı Tarifesinin 5. Maddesinin 1. Fıkrası gereğince davacı tarafından iban numarası bildirilmiş ise iadenin elektronik ortamda hesaba aktarılarak, iban numarası bildirilmemiş ise masrafı avanstan karşılanmak suretiyle PTT vasıtasıyla DAVACIYA İADESİNE,

Dair, Davacı vekili ve davalı vekili … vekilleri Av. … ile Av. … ile davalı … A.Ş. Vekili, Davalı … şirketi ile … Enerji şirketi vekili yüzüne karşı, diğer dava taraflarının yokluklarında gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 22/04/2021