Emsal Mahkeme Kararı Trabzon Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/184 E. 2021/794 K. 21.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. TRABZON ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 02/05/2017
KARAR TARİHİ : 21/12/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 13/01/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İSTEM :
Davacı vekili tarafından sunulan 02/05/2017 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; Dilekçemiz ekinde sunulan 16.08.2014 tarihli Yaralanmalı Trafik Kazası Tespit Tutanağına, Kaza Yeri Krokileri ‘ne, sağlık raporları, ifade tutanaklarına ve diğer evraklara göre; 16/08/2014 günü saat 15:30 sıralarında sürücü …, yönetimindeki … plakalı araç ile Arsin Devlet sahil yolu üzerinden Yomra İlçesi istikametine devam ederken A-101 karşısına geldiği sırada yol kenarında bulunan bir arkadaşını fark edip, arkadaşını aracına almak için emniyet şeridine geçerek aracını geri vitese takıp geri geri manevra yaptığı sırada emniyet şeridi üzerinde bulunan müvekkilimize sağ arka tampon far kısmı ile çarparak müvekkilimizin basit bir tıbbi müdahale İle giderilemeyecek ölçüde hafif nitelikte olmayan ve vücudunda 6 dereceden kemik kırığına sebep olacak şekilde yaralanmasına sebebiyet vermiştir. Mezkur trafik kazasına ilişkin olarak davalı …; Trabzon 1. Asliye Ceza Mahkemesinin … E, … K, 25.10.2016 tarihli kararı ile ASLİ VE TAM kusurlu kabul edilerek TCK’nun 89/1/2-b maddeleri gereğince cezalandırılmış olup Trabzon 1. Asliye Ceza Mahkemesinin işbu kararı istinaf incelemesi sonucu ONANARAK kesinleşmiştir. Meydana gelen 16.08.2014 tarihli Trafik kazası neticesinde müvekkil … ağır bir şekilde yaralanmış ve sakat kalmıştır. Sürücü …’ın tam ve asli kusurlu davranışı nedeniyle sebebiyet verdiği trafik kazası neticesinde müvekkilimizde femur kırığı ve kot kırığı oluşmuştur. Müvekkilimiz trafik kazası sonrasında Trabzon Kanuni Eğitim ve Araştırma Hastanesinde femur diğer kısımlarının kırıkları kapalı kırığı tanısı ile yatırılıp 22/08/2014 tarihinde tedavisi tamamlanarak Ortopedi servisinden taburcu edilmiştir. Müvekkilimiz 16.08.2014 tarihli trafik kazasından sonra önceki sağlığına asla kavuşamamıştır. Yürürken zorluk çekmekte olan müvekkilimiz aksayarak yürüdüğü için baston değnek kullanmak zorunda kalmıştır. 6u husus dilekçemiz ekinde sunulan Trabzon ATK’nun 27.03.2015 tarihli raporuyla da kayıt altına alınmıştır. Yine dilekçemizin ekinde sunduğumuz sağlık raporlarından anlaşılacağı üzere sol asetabulum anterior-süperiorundaki fraktürün defektif kaynadığı ve sol iliak kemikte 1 cm boyutunda sklerotik lezyon izlendiği tespit edilmiştir. Müvekkilimizin halen daha sol kalçasında ve sol kaburgalarında şiddetli ağrıları devam etmektedir. Keza dilekçemiz ekinde sunulan 11.01.2017 tarihli sağlık kurulu raporuna göre müvekkilimizin trafik kazası nedeniyle engellilik derecesi sürekli olarak %4’dür. Müvekkilimiz mezkur trafik kazası neticesinde sakat kalmadan önce geçimini ÇİFTÇİLİK VE İNŞAATLARDA USTALIK YAPARAK SAĞLAMAKTAYDI. Müvekkilimizin inşaatlarda usta olarak çalıştığı SGK hizmet dökümünden anlaşılacağı gibi ve yargılama aşamasında isim ve adreslerini bildireceğimiz tanıklarımızın beyanları İle de bu husus kanıtlanacaktır. Trafik kazası sonrası beden gücü kaybına uğrayan müvekkilimizin, ayrıca olaydan sonraki yaşamı ve kazanç getirecek faaliyetlerinde fazla efor sarf edecek olması nedeniyle oluşan efor kaybının da uzman bilirkişiler tarafından tespit edilmesini ve bedensel zarar olarak maluliyet hesabının yanında müvekkil lehine hükmedilecek tazminat kapsamında değerlendirilmesini talep ediyoruz. Sayın mahkemenizce de bilindiği üzere manevi zarar, kişinin iç dünyasında meydana gelen acı ve ıstırap halidir. Hâkim tazminatın kapsamı ve zararın varlığı hususunda durumun gereği ve kusurun durumuna göre tazminatı belirler. Müvekkilimiz, davalı sürücü …’ın asli ve tam kusuru ile sebebiyet verdiği trafik kazası sonrasında adeta şok geçirmiş, uzunca bir süre kazanın etkisini atlatamamış, gündelik işlerini yaparken dahi zorlanmıştır. Ayrıca müvekkilimizin kaza sonrası geçirdiği şokun yanında trafik kazasının sebebiyet verdiği yaralanmalar, kırıklar, ekimozlar sebebiyle görmüş olduğu tedaviler de deyim yerinde ise müvekkilimizin yaşama hevesini elinden almıştır. Zira müvekkilimiz geceleri vücudundaki ağrılardan dolayı uyuyamaz gündüzleri ise herhangi bir iş ile fazla süreyle uğraşamaz duruma gelmiştir. Müvekkilimizin deyimi ile artık müvekkilimiz bacağındaki sakatlık nedeniyle hayattan umudunu kesmiş çok sevdiği yemyeşil yaylaları dahi gezemez duruma gelmiştir. Müvekkilimiz, trafik kazası gerçekleşene kadar yaşamını kendi kendine idame ettirme yeteneğine sahip bir birey iken davalı tarafın tam ve asli kusuru sonucu meydana gelen trafik kazasından sonra yaşamını tek başına idame ettirmekte zorlanmaktadır. Müvekkilimizin yaşı, maluliyetinin sürekli oluşu, geçirmiş ve geçirecek olduğu tedaviler da dikkate alındığında müvekkilimizin bu tarifsiz elem, ıstırap ve üzüntüsü giderilmeyecek olsa da bir nebze olsun dindirmek amacıyla indirim yapılmaksızın 75.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar …’dan ve … ‘den müştereken ve müteselsilen tahsili ile birlikte müvekkilimize ödenmesini talep ediyoruz. Kazanın meydana gelmesine sebep olan … plaka sayılı araç davalı … tarafından … nolu poliçe ile sigortalanmıştır. Sigorta şirketleri, poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasından dolayı 2918 sayılı kanun hükümleri uyarınca işletene düşen hukuki sorumluluktan zorunlu sigorta limitlerine kadar sorumludur. Sigorta şirketlerine dava açılması için şirkete başvuru yapılmış olması KTK uyarınca zorunluluk haline getirilmiştir. Başvurunun yapılmasından sonra sigorta şirketi başvuruyu değerlendirecek ve yasal süresi olan 15 gün içinde olumlu veya olumsuz bir sonuç bildirecektir. Yasal zorunluluk olan başvuru İşlemi tarafımızdan yerine getirilmiştir. Bu nedenlerle, fazlaya ilişkin dava ve talep hakkımız saklı kalmak kaydıyla; İhtiyati tedbir talebimizin kabulü ile … plaka sayılı aracın üzerine KTK m. 85’e göre müvekkilimizin ekonomik durumu da nazara alınarak teminatsız olarak ihtiyati tedbir koyulmasına, Maddi tazminata ilişkin belirsiz alacak davamızın kabulü ile müvekkilimizin efor kaybı için 500 TL, bedensel güç kaybı için 500 TL olmak üzere şimdilik 1000 TL MADDİ TAZMİNAT’ın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile(davalı sigorta şirketi zorunlu sigorta limitleriyle sorumlu olmak üzere ve davalı sigorta şirketi tarafından yapılan 10.641,00 TL ödemenin mahsubu ile ) davacı müvekkile ödenmesine, maddi tazminat yönünden bilirkişi incelemesi sonucunda belirlenecek tutara göre talebimizi belirli hale getirmek ve fazlaya ilişkin talebimizi sunmak üzere tarafımıza süre verilmesine, 3.75.000,00TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte 1 ve 2 nolu davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı müvekkilime ödenmesine, Yargılama giderlerinin ve avukatlık ücretinin davalılar üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı dava dilekçesi ekinde delillerini ibraz etmiştir.
Duruşmalara gelen davacı vekili dava dilekçesini tekrarla davanın kabulünü talep etmiştir.
SAVUNMA :
Dava dilekçesi ve ilk tensip zaptı davalılara usulüne uygun tebliğ edilmiştir.
Davalı … vekili tarafından sunulan 29/05/2017 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; … plakalı araç, müvekkil şirket tarafından tanzim edilen, 04/12/2013-… vadeli … poliçe no’lu zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçesi ile sigortalıdır. Kaza tespit tutanağı ve diğer deliller tarafımıza tebliğ edilmemiş olup öncelikle davacı yanın iddia ettiği kazanın meydana geldiğini ve zarar görenin de bu kazaya karıştığını ispat etmesi gerekmektedir. Davaya konu talep zamanaşımına uğramış olup davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesini talep ederiz. Kaza sırasında sigortalı aracın işleteninin sigorta ettiren olup olmadığının araştırılmasını talep ederiz. İşletenin sorumluluğunu teminat altına alan müvekkil şirketin işletenin sorumluluğu bulunmaması karşısında sorumluluğu bulunmayacağı açıktır. Müvekkil şirket tarafından 10.641 TL 29/03/2017 tarihinde ödenmiş olup davanın reddi gerekmektedir.3-)HMK 6. Madde gereği yetkili mahkeme davalı tarafın davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeridir. Bu nedenle davanın yetki yönünden reddi ile dosyanın yetkili İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesini talep ederiz. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, 13.11.2013 tarihli 2013/17-72 E. 2013/1558 K. sayılı kararında, trafik sigortasının, araç işleteninin sorumluluğunu üzerine almış bulunmasına göre ancak işletenin zarardan sorumlu tutulabildiği hallerde zararı gidermekle yükümlü olduğu sonucuna ulaşmıştır. İşletenin sorumluluğu da ancak sigortalı araç sürücüsünün sorumluluğunun doğması ile ortaya çıkacaktır. Davacı taraf, delil listesinde yazılı bulunan delilleri tarafımıza tebliğ etmemiştir. Belge ve deliller tarafımıza tebliğ edilene kadar delillere cevap verme ve karşı delil sunma hakkımızı saklı tutuyoruz. Davaya konu edilen kazadan dolayı açılan ceza soruşturma ve kovuşturma dosyasının celbini talep ederiz. Davacı yanın kazaya ilişkin maluliyet iddialarının değerlendirilebilmesi için Adli Tıp Kurumuna sevk edilerek maluliyet durumu ve maluliyetin kaza ile illiyeti hakkında rapor alınmasını talep ederiz. Diğer yandan kabul anlamına gelmemekle birlikte sigortalı araç sürücüsünün kusurunun ve zararın da kaza ile illiyetinin tespiti halinde ortaya çıkan zarardan kaynaklanan tazminatın hesaplanması için dosyanın aktüer siciline kayıtlı aktüerya uzmanına gönderilmesini talep ederiz. Ancak önemle belirtelim ki aktüer hesabı yapılırken kullanılan yaşam tablosuna göre bakiye ömür, bilinen dönem, aktif ve pasif dönemin ayrı ayrı ve denetime elverişli biçimde hesaplanması gerekmektedir. Bu nedenlerle, Aleyhimizde açılmış olan haksız ve mesnetsiz davanın usulden yetkisizlik nedeniyle reddi ile yetkili İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesine; Esasına girildiği takdirde Davaya konu talebin zamanaşımına uğraması, Ödemede bulunarak sorumluluğunu yerine getirip davacı yan tarafından ibra olunan müvekkil şirketin sorumluluğu bulunmaması ve ibra olunması nedeniyle, Mahkeme Masraf ve Vekalet Ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini; Davacı yanın müterafik kusurunun nazara alınmasına, Celp edilmesi gereken delillerimizin toplanmasına, Kusur durumu ve zararın tespiti için bilirkişi incelemesi yapılmasına, Her halde haksız ve mesnetsiz davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

Davalı … vekili tarafından sunulan 29/05/2017 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; Davalı …, Trabzon Büyük Şehir Belediye Başkanlığı nebindeki … AŞ’nin sözleşmeli çalışanı olup asgari ücret üzerinden çalışan bir kişidir. Bu yönü ile davalı, eşi ve iki çocuğunun geçimini annesine ait olan ve annesinin ikamet ettiği Arsin ilçesi … Mahallesinde bulunan evde kalarak karşılamaktadır. Ayrıca davaya konu kaza esnasında kullanmış olduğu araç da emaneten arkadaşından almış olduğu bir araç olup müvekkile ait değildir.
Davaya konu olaya ilişkin, Trabzon 1. Asliye Ceza Mahkemesinde görülen davada müvekkilin yol kenarında beklemekte olan Hamza isimli arkadaşını almak içi \ geri geri giderken davacı …’e yol kenarında bulunan kaldırımda yürüdüğü esnada kullandığı araç ile çarpması sonrasında meydana geldiği şeklindedir. Bu gerçeğe itibar edilerek kaza tutanağı hazırlanmış ve kusur durumu bu bilgi eşliğinde irdelenmiş ve yargılama sonunda müvekkilin bu olayda kusurlu olduğuna itibar edilerek karar verilmiştir. Fakat davacının olay arımda kaldırımda bulunmadığı, yoldan karşıdan karşıya geçerek müvekkilin geri geri giden aracının arkasına geçmesi sonrasında olayın gerçekleştiği ve olay yerinde yaya geçidinin dahi bulunmadığı şeklindedir. Meydana gelen kaza yerinin takriben 50 metre ilerisinde yaya üst geçidi, takriben 50 metre gerisinde yaya alt geoidinin bulunduğu bir noktada davacı, geçiş yasağını ihlal ederek karşıdan karşıya germiştir. Yani davacı kontrolsüz ve yasak olan bir noktadan karşıya geçmiş ve bu kazanın oluşunda asli etken olmuştur. Yapılacak olan bir keşifte bu gerçekler ortaya çıkarılacaktır. Bu yönü ile davacının kusurunun bu gerçek durum nazara alınarak yeniden tespit edilmesi gerekmektedir. Dava dilekçesinde manevi tazminat yönünden davacının hayatını idame etmesi için daha fazla güç harcamasından bahsedilmiş ise de Adli Tıp Kurumu Trabzon Grup Başkanlığının 22.07.2016 tarihli raporunda davacının meydana gelen kaza sonrasında da yukarından veya organlarından birinin işlevinin sürekli zayıflamasına ve yitirilmesi niteliğinde olmadığı şeklindedir. Davacının Arsin ilçesinde ikamet etmesi ve günlük hayatını düzenli bir şekilde idame ediyor olduğu müvekkil tarafından haricen ve sürekli olarak görülüyor olması karşısında davacının Özellikle manevi tazminat talebinin gerçekçi olmadığı tarafınızca düşünülmektedir. Dava dilekçesinde talep edilen 75 bin TL miktarındaki manevi tazminata gerek davacının gerek müvekkil taralın maddi durumu dikkate alındığında dava açısından adeta zenginleşme amacını taşıdığı açıkça görülmektedir. Bu nedenlerle, davacı tarafın kusur oranının yeniden tespiti ile zenginleşme amacını taşıyan manevi tazminat talebini reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerine yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE DEĞERLENDİRİLMESİ:
KTÜ Tıp Fakültesi, Yavuz Selim Kemik Hastalıkları Hastanesi, Trabzon Kanuni Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Trabzon SGK İl Müdürlüğü, … A.Ş., İstanbul Trafik Tescil Şube Müdürlüğü, Trabzon Adli Tıp Şube Müdürlüğü’nün cevabi yazıları ile mahkememizce istenilen bilgi ve belgelerin gönderildiği anlaşılmıştır.
Trabzon 1. Asliye Ceza Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası iş bu mahkememiz dosyası içerisine celb edilerek incelenmiştir.
Davacı vekili mahkememize sunduğu 20/06/2017 havale tarihli dilekçesi ile cevaba cevaplarını ibraz etmiştir.
Ulaştırma Uzmanı Bilirkişi … tarafından mahkememize sunulan 06/12/2017 havale tarihli bilirkişi raporunda özetle; Durum: Kaza “yolda karşıya geçerken” olmuş Yaya karşıya kontrollü şekilde geçmesi durumunda kazayı engelleme imkanı mevcut. … plakalı araç sürücüsü …’m asli kusurlu olduğu (% 70, yüzde yetmiş) Yaya … tali kusurlu olduğu (% 30. yüzde otuz). Araç sürücüsü geri manevrasını yapabilmesi için arkasında araç veya yaya olmaması gerekir. Sürücü 4’lüler yakmış (tanık ve sürücü anlatımları) olması yeterli değildir. Araç sürücüsü 2918 KTK 84. 67 ve 52 maddelerinde belirtilen kusurları işlemiştir. Kaza yaya geçidin olmadığı emniyet şeridi üzerinde meydana gelmiş. Yayanın, sağ tarafında önce duran, sonra 4’lülcri yakıp hızla gelen araca rağmen karşıya geçmeye çalışması kazanın diğer unsurunu teşkil etmiştir. Yaya müşteki …, 2918 KTK 68 maddesinde belirtilen kusurları işlemiştir. Aracın sağ arka tampon kısmıyla emniyet şeridi üzerinde yayaya çarpması, yayanının henüz daha kaldırımdan yeni yola çıktığını göstermektedir. Başka ifadeyle aracın yaya çok yakın olduğu bir anda, yaya yola çıkmış. Dolaysıyla, yaya yola gereken dikkati vermemiş. Bu anlamda bu rapor trafik tespit tutanağındaki rapordan farklılık göstermektedir, Durum: Kaza “yaya kaldırımı üzerinde yürürken” olmuş Kaldırımda yürüyen yayanın kazayı engelleme imkanı mevcut değildir. … plakalı araç sürücüsü …’ın asli ve tam kusurlu olduğu (% 100, yüzde yüz) Yaya … kusurlu olmadığı (% 0, yüzde sıfır). Yaya beyanlarını net bir şekilde açıklamasında fayda var. Kaza, kaldırım üzerinde yürürken mi oldu? yoksa karşıya geçmek isterken (geçerken) asfalt yolda adım atmış mıydı? I.durumun oluşması için aracın en azından bir kısmının kaldırıma çıkıp yaya çarpması gerekir. Kazaya sebep olabilecek yola ait kusur bulunamadığı bildirilmiştir.
Davalı … vekili ile davalı … A.Ş. vekili tarafından mahkememize sunulan dilekçeleri ile bilirkişi raporuna karşı beyan ve itirazlarını ibraz etmişlerdir.
Davacı vekili mahkememize sunduğu 18/12/2017 havale tarihli dilekçesi ile bilirkişi raporuna karşı beyan ve itirazlarını ibraz etmiştir.
Adli Tıp Kurumu tarafından tanzim edilen 13/08/2018 tarihli raporunda özetle; davalı sürücü …’’n %100 kusurlu olduğu bildirilmiştir.
Davalı … A.Ş. vekili tarafından mahkememize sunulan 05/09/2018 havale tarihli dilekçesi ile bilirkişi raporuna karşı itirazlarını ibraz etmiştir.
KTÜ Adli Bilimler Enstitüsü Müdürlüğü’nün 25/01/2019 tarihli raporunda özetle; …’in 16/08/2014 tarihinde geçirdiği trafik kazası nedeniyle meydana gelen yaralanmasının tıbbi iyileşme süresinin 4 aya kadar uzayabileceğini, bu süre içerisinde %100 malul sayılması gerektiğini, sürekli iş göremezlik oranının %12 olduğu bildirilmiştir.
Davalı … A.Ş. vekili tarafından mahkememize sunulan 12/03/2019 havale tarihli dilekçesi ile bilirkişi raporuna karşı itirazlarını ibraz etmiştir.
Davacı vekili mahkememize sunduğu 13/03/2019 havale tarihli dilekçesi ile bilirkişi raporuna karşı beyan ve itirazlarını ibraz etmiştir.
Adli Tıp Kurumu tarafından düzenlenen 17/06/2020 havale tarihli bilirkişi raporunda özetle; Mevcut belgelere göre; … oğlu, 15/10/… doğumlu, …’in 16/08/2014 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasının, 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak ve mesleği bildirilmemekle Grup1 kabul olunarak: Gr1 XII (6……….25)A %29 x 2/3 = A %19,33 E cetveline göre %22,2 (yüzdeyirmiikivirgüliki) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, İyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 6 (altı) aya kadar uzayabileceği bildirilmiştir.
Davacı vekili mahkememize sunduğu 19/06/2020 havale tarihli dilekçesi ile bilirkişi raporuna karşı beyan ve itirazlarını ibraz etmiştir.
Aktüerya Bilirkişi … tarafından tanzim edilen 15/02/2020 havale tarihli bilirkişi raporunda özetle; Dava konusu olayda; …’in yaralanması nedeniyle davalıların müştereken ve müteselsilen sorumlu oldukları geçici iş gücü kaybı zararının 5.437,39 TL olduğu, …’in yaralanması nedeniyle davalıların müştereken ve müteselsilen sorumlu oldukları BAKİYE sürekli iş gücü kaybı zararının 107.997,25 TL olduğu, Manevi tazminat hususundaki nihai takdir ve değerlendirmenin Mahkeme’ye ait olduğuna ilişkin görüşünü bildirmiştir.
Davacı vekili mahkememize sunduğu 25/02/2021 havale tarihli dilekçesi ile bilirkişi raporuna karşı beyan ve itirazlarını ibraz etmiştir.
Davalı … A.Ş. vekili tarafından mahkememize sunulan 03/03/2021 havale tarihli dilekçesi ile bilirkişi raporuna karşı itirazlarını ibraz etmiştir.
Davalı … vekili tarafından mahkememize sunulan 08/03/2021 havale tarihli dilekçesi ile bilirkişi raporuna karşı beyanlarını ibraz etmiştir.
Davacı vekili mahkememize sunduğu 20/09/2021 tarihli dilekçesi ile bedel artırım taleplerini ibraz etmişlerdir.

Dosya içerisinde bulunan tüm kanıt ve belgeler bir arada değerlendirildiğinde;
Dava konusu uyuşmazlığın trafik kazasından kaynaklanan iş göremezlik tazminatı ve manevi tazminat istemine ilişkin olduğu, Davalı …’ın sevk ve idaresinde bulunan ve davalı sigorta şirketi … tarafından sigortalanmış olan … plakalı otomobilin 16/08/2014 tarihinde meskun mahalde emniyet şeridinde aracını geri vitese takarak geri geri manevra yaptığı sırada emniyet şeridi üzerinde bulunan davacı yayaya çarpması sonucu davacının yaralanmasına sebep olduğu, davacının başvurusu üzerine kaza tarihinde sigorta şirketi tarafından davacıya 10.641,00 TL ödemede bulunulduğu, ancak bu ödemenin eksik olması nedeniyle davacının işbu davayı açtığı, mahkememizce toplanan deliller, tanzim edilen bilirkişi raporları ve yargılama neticesinde; Trabzon 1. Asliye Ceza Mahkemesi’nin … E. … K. nolu dosyası kapsamında kusur raporu aldırılmadığı bu nedenle mahkememizce meydana gelen kazada tarafların kusur oranlarının tespit edilmesi için dosya trafik bilirkişisine tevdi edilerek rapor tanzim edilmesi istenilmiştir. Bilirkişi tarafından düzenlenen kusur raporunda; iki ihtimale göre kusur oranı tespiti yapmış olduğundan dosya yeniden kusur raporu alınmak üzere bu sefer Adli Tıp Kurumu Trafik ihtisas Dairesi Başkanlığı’na tevdi edilmiştir. ATK tarafından düzenlenen raporda; davalı sürücü …’ın %100 kusurlu olduğu tespit edilmiştir. İşbu rapor oluşa ve hukuka uygun olduğu kanısına varılarak hükme esas alınmıştır ve dosyamız davacının maluliyet oranın tespit edilmek üzere KTÜ ATK’ya tevdii edilmiştir. KTÜ ATK tarafından tanzim edilen maluliyet raporunda; …’in 16/08/2014 tarihinde geçirdiği trafik kazası nedeniyle meydana gelen yaralanmasının tıbbi iyileşme süresinin 4 aya kadar uzayabileceğini, bu süre içerisinde %100 malul sayılması gerektiğini, sürekli iş göremezlik oranının %12 olduğu bildirilmiştir. Taraf vekillerinin işbu rapora itirazları üzerine ATK 2. İhtisas Kurulu’ndan yeni bir maluliyet raporu alınmış olup bu raporda; … oğlu, 15/10/… doğumlu, …’in 16/08/2014 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasının, 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak ve mesleği bildirilmemekle Grup1 kabul olunarak: Gr1 XII (6……….25)A %29 x 2/3 = A %19,33 E cetveline göre %22,2 (yüzdeyirmiikivirgüliki) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, İyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 6 (altı) aya kadar uzayabileceği bildirilmiştir. ATK 2. İhtisas Dairesi tarafından düzenlenen maluliyet raporu denetime açık ve hukuka uygun olması nedeniyle hükme esas alınmıştır. Kusur oranı ve maluliyet oranlarının tespit edilmesi üzerine dosya, iş göremezlik tazminat hesabı yapılmak üzere aktüer bilirkişiye gönderilmiştir. Aktüerya Bilirkişi … tarafından tanzim edilen 15/02/2020 havale tarihli bilirkişi raporunda özetle; Dava konusu olayda; …’in yaralanması nedeniyle davalıların müştereken ve müteselsilen sorumlu oldukları geçici iş gücü kaybı zararının 5.437,39 TL olduğu, …’in yaralanması nedeniyle davalıların müştereken ve müteselsilen sorumlu oldukları BAKİYE sürekli iş gücü kaybı zararının 107.997,25 TL olduğu İşbu raporun denetime açık ve hüküm kurmaya elverişli olduğu, davacının 20/09/2021 tarihli bedel artırım dilekçesi de dikkate alınarak davacının iş göremezlik tazminatı davasının kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Davacının manevi tazminat davası yönünden ise; tarafların sosyo ekonomik durumları, yerleşik yargıtay içtihatları birlikte değerlendirildiğinde, verilecek manevi tazminatın taraflar yönünden zenginleştirme aracı olmaması, ancak duyulan elem ve kederin, manevi çöküntünün nispeten rahatlatılması açısından özellikle dava konusu trafik kazasında davalının tam ve asli kusurlu olması, davacının iyileşme (geçici iş göremezlik) süresi, kalıcı maluliyet oranı, kaza tarihi, paranın satın alma gücü, davacının geçirdiği psikolojik travma dikkate alındığında 30.000,00 TL manevi tazminatın olaya, adalet ve hakkaniyet duygularına uygun düştüğü değerlendirilmekle kısmen kabulüne karar verilerek aşağıdaki hüküm tesis olunmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1- Davacının maddi tazminat davasının bedel artırım dilekçesi dikkate alınarak KABULÜ ile, 5.437,39 TL geçici iş göremezlik tazminatı ve 107.997,25 TL sürekli iş göremezlik olmak üzere toplamda 113.434,64 TL tazminatın kısmi ödeme tarihi olan 29/03/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak DAVACIYA ÖDENMESİNE.
2- Davacının manevi tazminat davasının KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile, 30.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte … A.Ş. dışındaki davalılar … ve … Şti.’nden müştereken ve müteselsilen alınarak DAVACIYA ÖDENMESİNE.
3- Alınması gereken toplam 9.798,02 TL’den peşin alınan 259,58 TL ve ıslah esnasında alınan 385,00 TL’nin mahsubu ile bakiye 9.153,44 TL karar ve ilam harcının davalılardan alınarak HAZİNEYE GELİR YAZILMASINA.
4- Davacı kendisini vekil ile temsil ettiğinden kabul edilen maddi tazminat yönünden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne göre hesaplanan 14.726,29 TL ücreti vekaletin davalılardan alınarak DAVACIYA ÖDENMESİNE.
5- Davacı kendisini vekil ile temsil ettiğinden kabul edilen manevi tazminat yönünden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne göre belirlenen 5.100,00 TL ücreti vekaletin davalılardan alınarak DAVACIYA ÖDENMESİNE.
6- Kendisini vekille temsil eden davalılar lehine red edilen manevi tazminat yönünden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne göre belirlenen 5.100,00 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak DAVALILARA ÖDENMESİNE.
7- Davacı tarafından yapılan toplam 3.659,98 TL’den davanın kabul oranına göre belirlenen 2.785,94 TL yargılama giderinin davalılardan alınarak DAVACIYA ÖDENMESİNE. Bakiye kalan kısmın davacı üzerinde BIRAKILMASINA.
8- Yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın karar kesinleştiğinde HMK’nun Gider Avansı Tarifesinin 5. Maddesinin 1. Fıkrası gereğince davacı tarafından iban numarası bildirilmiş ise iadenin elektronik ortamda hesaba aktarılarak, iban numarası bildirilmemiş ise masrafı avanstan karşılanmak suretiyle PTT vasıtasıyla DAVACIYA İADESİNE.

Dair, Davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 21/12/2021