Emsal Mahkeme Kararı Trabzon Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/170 E. 2021/686 K. 16.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/04/2017
KARAR TARİHİ : 16/12/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 16/12/2021

Davacı vekili tarafından Mahkememizde açılmış olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması neticesinde;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA :
Davacı vekili tarafından Mahkememize sunulan 21/04/2017 havale tarihli dava dilekçesinde; Müvekkili şirketin müteahhitlik hizmetleri ifa ettiğini, … Belediyesi tarafından ihale edilen Şalpazarı İlçesi … Mahalle yolu sanat yapıları ve … Mah. … Mah. mevkii sanat yapıları inşaatı işini yüklendiğini, bu iş gereği yapılacak 1000 m3 taş duvar imalatını yapmak üzere davalılar ile (sözlü olarak – şifahen) anlaşıldığını, m3 bedeli olarak 75 TL kararlaştırıldığı, bu amaçla … ve …’a dört adet çek verildiğini, dava konusu çeklerin 25/07/2016 tarihli 25.000 TL tutarlı, 27/09/2016 tarihli 20.000 TL tutarlı, 28/09/2016 tarihli 10.000 TL tutarlı ve 28/10/2016 tarihli 20.000 TL tutarlı olduğunu, Davalıların iş ortağı olduklarını, davalılarla 1000 m3 taş duvar için anlaşma yapılmış olmasına rağmen davalıların eksik imalat yaptıklarını, … Belediyesinin kayıtlarına göre davalıların yaklaşık 800 m3 duvar yaptıklarını, parasını çeklerle almış olmalarına rağmen taahhüt ettikleri miktarda imalat yapmadıklarının resmi kayıtlarla sabit olduğunu, müvekkili şirketin 28/10/2016 tarihli 20.060 TL tutarlı çeki ödemediğini, işi tamamlamalarını talep ettiğini, davalılar işi tamamlamak yerine çeki icra youyla tahsil etme cihetine gittiklerini, davalı …’ın kendisine verilen 28/10/2016 tarihti 20.000 TL tutarlı çeki Trabzon İcra Dairesinde … Esas sayılı dosya ile takibe koyduğunu, müvekkilinden de tahsil ettiğini, İcra dosyasına da çek bedelinin ana para haricinde 8.440,00 TL fazladan ödendiğini, çek teminat bedeli olan 1.290,00 TL yine davalı tarafından takipten önce bankadan tahsil edildiğini, davalıların bu iş sırasında müvekkili şirketin izni ve talimatı olmadan yakıt alımı yaptığını, … adlı akaryakıt İstasyonundan müvekkili şirket adına 21.108,00 TL tutarında akaryakıt aldıklarını, yine kartla 2.257,00 TL tutarında akaryakıt aldıklarını, toplamda 23.359,00 TL akaryakıt aldıklarını, kendileri ile akaryakıt anlaşması yapılmadığını, zarar nedeniyle alacak davası açmak zorunda kaldıklarını, 41.000,00 TL alacaklarının dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle beraber davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili duruşmalarda dava dilekçesi ve cevaba cevap dilekçesindeki beyanlarını yinelemiştir.
SAVUNMA :
Taraflara usulüne uygun davetiyeler tebliğ olunmuştur.
Davalı vekili tarafından Mahkememize sunulan 30/06/2017 havale tarihli cevap dilekçesinde; Davacı tarafından müvekkillerin iş ortağı olduğu iddia edilerek … aleyhine de dava açıldığını, davalılardan …’nun, müvekkili …’ın ortağı olmayıp sigortalı işçisi olduğunu, dava konusu sözleşme yapan tarafın davalı … olduğunu, davalı …’nun taraf sıfatı bulunmadığını, İlk etapta 400 m3 lük imalat için işe başlandığını, sonrasında davacı şirketin parça parça değişik mevkilerde taş duvar imalatı yapılması talebinde bulunduğunu, müvekkili tarafından aynı köy içerisinde 5 ayrı mahalde duvar imalatı gerçekleştirildiğini, taahhüt edilen duvar imalatının fazlası ile yerine getirildiğini, ancak … mahallesindeki duvar imalatının belediye yetkililerince eksik ölçüldüğünü, müvekkili tarafından yapılan duvarın boyu 7.50 metre olduğunu, arazinin çok eğimli olması nedeniyle duvarın üst kotlarına malzeme çıkarabilmek amacıyla duvarın ön tarafının alt kotuna muhtelif malzemeler ile dolgu yapıldığını, Belediye yetkilileri tarafından bu durumun dikkate alınmadan ölçüm yapıldığını, müvekkili tarafından 3.50 metre yüksekliğinde dolgu yapıldığını, Belediye tarafından yapılan ölçümlerde bu durumun dikkate alınmadığından eksik imalat yapıldığı sonucuna ulaşıldığını, davacı tarafın müvekkili ile aralarındaki anlaşma uyarınca müvekkiline yapacağı iş karşılığı teslim ettiği … Trabzon Stadyum Şubesine ait … seri nolu 10.000 TL tutarlı çeki gününde ödeyemeyeceğini ve bu nedenle bankalar nezdindeki ticaret sicilinin bozulacağını söylediğini, müvekkilinin taraflar arasındaki esnaflık ilişkisine ve samimiyete güvenerek hareket eden müvekkili … tarafından bu miktarının 5.000 TL‘lik kısmının davacının sicilinin bozulmaması için davacı tarafa elden ve nakden teslim edildiğini, müvekkilinin tüm taahhütlerini yerine getirdiğini, yaptığı imalatların karşılığı olarak aldığı çekleri davacı taraftan tahsil edemeyince Trabzon İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile icra yoluna başvurduğunu, İcra Müdürlüğünce yapılan kapak hesabı doğrultusunda davacı borçludan haricen tahsilat yapıldığını, taraflar arasında yapılan sözlü anlaşmada yakıt giderlerinin de davacı tarafından karşılanacağı kararlaştırıldığını, Bu kapsamda işe başlanması için nakliye amacıyla kato tıra yüklendiğini, o günkü yakıtların davacı tarafından tedarik edildiğini, daha sonra gerekli olan tüm yakıt ihtiyacının da davacı tarafından karşılanacağının taahhüt edildiğini, yapılacak imalatlar için gerekli yakıt ihtiyacının davacının talimatı doğrultusunda, davacının ticari ilişkisinin bulunduğu … Ltd. Şti.’den karşılandığını, müvekkilleri aleyhine açılan davanın usul ve esastan reddi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili duruşmalarda cevap dilekçesi ve beyanlarını yinelemiştir.
DELİLLER VE DEĞERLENDİRİLMESİ :
İlk tensip ara kararları gereğince; Trabzon Ticaret Sicil Müdürlüğüne, Trabzon İcra Müdürlüğüne, … Belediye Başkanlığına, … Trabzon Şubesine yazılan müzekkere cevapları celp edilmiştir.
Vakfıkebir Asliye Hukuk (Ticaret) Mahkemesine yazılan talimat gereği, keşfin yapıldığı ve Mahkemece resen görevlendirilen İnşaat Mühendisi … 02/01/2018 havale tarihli tanzim ettiği kök raporunda; “… Yaklaşık Maliyet Dosyalarında; Büyükşehir Belediye Başkanlığı tarafından, … Mahallesi ile … Mahallesinde yapılacak olan Taş Duvar İnşaatı Toplamı 873,955m3 olarak hesaplanmıştır. Keşif günü yaptığımız ölçümde 779,58m2 taş duvar tespit edilmiştir. Yaklaşık maliyet hesaplamalarına göre 94,375m3 daha az taş istinat duvarı tespit edilmiştir. Bu durumun sebepleri raporumuzun “C” maddesinde anlatılmaya çalışılmıştır. Yaklaşık Maliyet Dosyalarında; … Mahallesi ve … Mahallesinde toplam 11 adet duvar çizimi mevcuttur. Heyetimize 6 Adet duvar ölçümü yaptırılmıştır. Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanlığının Hakediş Raporunda, ihale edilen tüm imalatların tamamlandığı ve ödemesi yapılan taş duvar imalatı toplamının da 873,955m3 olduğu tespit edilmiştir…” görüş ve kanaatine varılmıştır.
Davalılar vekili 01/02/2018 havale tarihli; bilirkişi raporuna karşı itiraz dilekçesi sunmuştur.
Tarafların ticari defter ve belgelerini dosyaya sundukları anlaşılmıştır.
Davalı vekili dava ile ilgili fotoğrafları dosyaya sunduğu anlaşılmıştır.
Vakfıkebir Asliye Hukuk (Ticaret) Mahkemesine yazılan talimat gereği, daha evvel rapor tanzim eden İnşaat Mühendisi … 17/04/2018 havale tarihli tanzim ettiği ek raporunda; “… 1 Nolu Taş Duvarın temel derinliğinin (Keşif esnasında ölçülme imkanı olmadığı için tespit edilememiştir) Sayın Davalı Vekilinin belirttiği gibi 2.80 m olması durumundaki duvar hacmi 549,22 m3 olarak hesaplanmıştır. Önceki bilirkişi raporumuza göre 214,54m3 artmıştır. 2,3,4,5 Nolu Taş Duvarların hesaplamasında her hangi bir hata yapılmadığı kanaati ile bir değişme olmamıştır. 02.01.2018 tarihli bilirkişi raporundaki toplam taş duvar hacmi 779,58m3 hesaplanmıştı. Sayın Davalı Vekilinin belirttiği şekilde temel derinliği 2,80m olması durumunda toplam taş duvar hacmi 994,12m3 olarak hesaplanmıştır. Her iki hesap arasındaki 214,54m3 fazla hacim, 1 Nolu Taş Duvar hesabından kaynaklanmaktadır…” görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Davacı vekili 15/05/2018 havale tarihli; ek bilirkişi raporuna itiraz dilekçesi sunmuştur.
Davalılar vekili 16/05/2018 havale tarihli; ek bilirkişi raporuna itiraz dilekçesi sunmuştur.
… Belediye Başkanlığına yazılan müzekkere cevabı celp edilmiştir.
Davacı vekili 01/06/2018 havale tarihli beyan dilekçesi sunmuş ve … Tic. Ltd. Şti.’ye yazılan müzekkere cevabı celp edilmiştir.
Dosyanın Mahkememizce resen görevlendirilen SMMM bilirkişi …’nun 19/04/2019 tarihli tanzim ettiği kök raporunda; “… 1- Raporun II-2/a bölümünde izah edildiği üzere m3’ü 75TL den 1000 m3 taş duvar inşaatı yapımı konusunda davalıya 4 adet toplam 75.000, TL çek verildiği ve buna karşılık 3 adet toplam 55.000 Tt. fatura düzenlemiş olduğu, 2- Raporun II-2/b /1-2 bölümlerinde izah edildiği üzere ve dosya kapsamı iddia ve savunmalar dikkate alındığında alt taşeronluk vasfıyla yapımını üstlendiği … belediyesine ait 2 adet işin tamamının bitirilip teslim edildiği, eksik inşaata dair onay makamı uyarısı veya herhangi bir tespite rastlanılamadığı, buna göre; a) … Belediyesi yetkili makamlarınca tespit edilen ve işin toplam miktarının 873,955 m3 olduğu dikkate alınması halinde, taraflarca anlaşılan m3 başına bedel 75 TL baz alındığında 73,955*75 TL=65.546,63 TL’lik hizmet yaptığı ve bu iş dolayısıyla verdiği çeklerle yaptığı ödemeden 9.453,37 TL alacaklı kalacağı b) Dosya kapsamında görevlendirilen bilirkişi incelemesiyle tespit edilen ve yapılan duvarın toplam 994,12 m3 olduğu sonucuna varılan veri dikkate alındığında 994,12m3 *75 TL=74,559 TL’lik hizmet yaptığı ve bu iş dolayısıyla verdiği çeklerle yaptığı ödemeden 441 TL alacaklı kalacağı, 3-Raporun II-2/a-3 bölümünde izah edildiği üzere Bulutlar …Ltd.Şti. Akaryakıt istasyonundan davalının beyan ettiği araç plakalarına (… ve …) alınan yakıt bedelleri toplamı 19.494,76 TL olduğu ve bu alımlara karşılık davalının alacaklı olmasını gerektirecek herhangi bir teslime rastlanılamadığı gerekçesiyle yukarıdaki bedellere ilave olarak 19.494,76 TL borçlu olacağı…” görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Davalılar vekili 02/05/2019 havale tarihli; bilirkişi raporuna karşı beyan ve itiraz dilekçesi sunmuştur.
Davacı vekili 09/05/2019 havale tarihli bilirkişi raporuna karşı itiraz dilekçesi sunmuştur.
Dosyanın Mahkememizce resen görevlendirilen SMMM bilirkişi …’nun 04/07/2019 tarihli tanzim ettiği ek raporunda; “…1- Yapılan duvarların kesitleri ve toplam m2’leri, ilgili dosya kapsamında görevlendirilen alanında uzman bilirkişinin kök ve ek raporları ile bulduğu miktarlar ve … belediyesi Fen İşleri Müdürlüğünün Kesin Hesap cetvelleri ile belirlenen miktarlar esas alınarak seçenekli olarak hesaplanmış olup, nihai metrajların duvar kesitlerini görecek şekilde fiili olarak duvar çevresinin açılarak alanında uzman bir mühendis nezaretinde ölçümün yapılması ile sağlanabileceği, 2- Trabzon Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 16.05.2019 tarihli celsesinin 2 nolu kararı ile tarafımıza tevdi edilen görev kapsamında hazırlanan bu ek raporda, 18.04.2019 tarihli Kök raporuma dayanak olan dosya içeriğinde, sunulan bilgi ve belge yönünden tespit ve kanaatlerimi değiştirecek herhangi bir değişme olmadığı, Kök raporumun sonuç bölümünde belirtmekte olduğum tespit ve kanaatlerimi ek raporumda da tekrarlamakta olduğumu…” görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Davacı vekili 16/07/2019 havale tarihli; bilirkişi raporuna karşı itiraz dilekçesi sunmuştur.
Davalı vekili 17/07/2019 tarihli; bilirkişi raporuna itiraz dilekçesi sunmuştur.
Mahkememizce yapılan 24/10/2019 tarihli celsede; lüzumuna binaen taraf vekillerinden dava konusu iş hakkında yazılı sözleşme bulunup, bulunmadığı sorulmuş olup;
Aynı tarihli celsede davacı vekili “… dava konusu işin yapımına ilişkin davacı ve davalılar arasında yazılı bir sözleşme yoktur. Şifahi sözleşme mevcuttur ve ayrıca dava konusu çeklerin davalılardan …’na teslim edildiğine dair çek fotokopisi altında davalı …’nun imzasını içerir metreküp birim fiyatı, kaç metreküp iş yapılacağı, toplam iş bedeli yazılı çek sureti vardır. Bunun bir nüshasını dosyaya sunmuş idik. Başkaca yazılı bir delil yoktur…” diyerek beyanda bulunmuştur.
Aynı tarihli celsede davalı vekili “… davacı vekilininde dediği gibi taraflar arasında yazılı bir sözleşme yoktur. Şifahi sözleşmeye istinaden dava konusu iş müvekkilim … tarafından yapılmıştır. Diğer müvekkilim … dava konusu şifahi sözleşmenin tarafı değil, diğer davalı müvekkilim …’ın işçisidir…” diyerek beyanda bulunmuştur.
Trabzon Ticaret Sicil Müdürlüğüne yazılan müzekkere cevabının celp edilmiştir.
SGK İl Müdürlüğüne yazılan müzekkere cevabı celp edilmiştir.
Davalılar vekili 13/03/2020 havale tarihli beyan dilekçesi sunmuştur.
Taraflar arasında yapılan istinat duvarı inşasına ilişkin taşeronluk sözleşmesi uyarınca dava konusu edilen toplam istinat duvarı miktarının tespit edilerek davanın çözüme kavuşturulması için davalı tarafından imal edilen istinat duvarlarının toprak altında kalan temel kısmının ne kadar olduğunun tereddüte ve varsayıma mahal bırakmadan tespitinin gerekmesi sebebi ile dava konusu istinat duvarlarının, temelleri de açılıp ölçülmek üzere tekrar keşif yolu ile incelenmesinin gerekmesi karşısında; HMK 289/2 maddesi gereği mahallinde Mahkememizce 2. kez keşif yapılmıştır.
Mahkememizce resen seçilen İnşaat Bilirkişisi … ve Fen Bilirkişisi …’den oluşan bilirkişi heyetinin 28/07/2021 havale tarihli kök raporunda; “… Dosya içerisinde yapılan incelemede … Belediyesinin 22.05.2017 tarih, 7522 sayılı yazısı ekinde gönderilen … İlçesi; … Mahallesi Yolu Sanat Yapıları İnşaatı, … Mahalle Yolu Sanat Yapıları İnşaatı, … Mahallesi Yolu Sanat Yapıları İnşaat’larına ait tüm evraklar, resimler, krokiler detaylı şekilde incelenmiş olup heyetimizce keşif günü kazı yapılan duvarın dava dışı … Mahallesi inşaatı işine ait duvar olduğu kanaati oluşmuştur. Keşif sonrasında dava dosyasını ve eklerini detaylı inceleyebildiğimiz için keşif günü kazı yapılan duvarın (dava konusu edilmeyen) Tepeağzı Mahallesi inşaatı işine ait olduğu kanaati raporumuzu hazırlarken oluşmuştur. İdare tarafından gönderilen evraklarda da ada parsel bilgileri yer almadığından keşif günü önünde kazı yapılan duvarın idare tarafından ihale edilen hangi işe ait olduğu kesin olarak tespit edilemese de idare tarafından gönderilen yaklaşık maliyetteki uzunluk ve yükseklikler ile dosya eki resimler nedeni ile heyetimizde bu kanaat oluşmuştur. Keşif günü önünde kazı yapılan duvarın dava dışı Tepeağzı Mahallesi inşaatı işine ait duvar olduğunun tespiti halinde bu duvar işine ait alt taşeron sözleşmesi dosya içerisinde yer almadığından 1. Bilirkişi raporunda duvar 1 olarak belirtilen bu duvar imalatını davalıların yapıp yapmadığı hususunda bir kanaate varılamamıştır. Mahkemenizce yine de tüm duvarların hesap edilmesinin istenmesi halinde … Mahallesinde olduğu düşünülen ve keşif günü 1 noktasından kazı yapılan duvarın yüksekliğinin 1. Bilirkişinin raporunda belirttiği gibi duvarın her yerinde 5,00m olmadığı, farklı yüksekliklerde olduğu anlaşıldığından temel derinlikleri de farklılık gösterecektir. Bu nedenle tek noktadan yapılan kazı ile farklı noktalarda farklı yüksekliklerde olan duvarın temel yüksekliklerinin de farklılık göstereceği, bu nedenle tek noktadan kazı yapılarak duvar hacminin doğru şekilde tespitinin mümkün olmayacağı kanaatine varılmıştır. 1. Bilirkişi raporunda … Mahallesindeki 5 adet duvara ait bilgiler de yer almadığından bu duvarlara ait hesaplama da heyetimizce yapılamamıştır…” görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Davalılar vekili 06/09/2021 havale tarihli; bilirkişi heyeti raporuna karşı beyan ve itiraz dilekçesi sunmuştur.
Dosyanın daha evvel rapor hazırlayan İnşaat Bilirkişisi … ve Fen Bilirkişisi …’den oluşan bilirkişi heyetine dosyanın ek rapor hazırlanması için tevdi edildiği, bilirkişi heyetinin 04/10/2021 havale tarihli tanzim ettiği ek raporu okunduğunda, dava konusu edilen duvarların beş tanesinin … ilçesi … Mahallesinde olduğu, diğer beş tanesinin ise … Mahallesinde bulunduğu, tarafların yanlış duvarı göstermeleri nedeni ile gerek talimat yolu ile yapılan ilk keşif, gerekse Mahkememizce yapılan ikinci keşifte … Mahallesindeki beş duvar ile dava konusu olmayan … Mahallesindeki bir duvarın incelendiği, dava konusu … Mahallesindeki duvarların incelenmediğinin belirtildiği anlaşılmıştır.
Davalılar vekili 25/10/2021 havale tarihli; bilirkişi ek raporuna karşı beyan ve itiraz dilekçesi sunmuştur.
Mahkememizce yapılan 16/12/2021 tarihli celsede davacı vekili; “… Önceki yazılı ve sözlü beyanlarımızı tekrar ederiz. Şu ana kadar dava konusu olan 10 duvardan 5’inin keşif ve bilirkişi incelemesi yapılmış diğerlerinin yapılmamıştır. Davayı kazanmamız halinde dahi davalıların ekonomik durumlarının kötü olması sebebi ile alacağı tahsil imkanı yoktur. Bu yüzden daha fazla yargılama masrafı yapmamak adına başkaca keşif gideri yatırmayacağımızı bildiriyoruz. Dosyanın mevcut hali ile karara çıkarılmasını ve davamızın kabulüne karar verilmesini talep ederiz…” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Mahkememizce yapılan aynı tarihli celsede davalılar vekili; “… Önceki yazılı ve sözlü beyanlarımızı tekrar ederiz. İspat yükü davacıda olup, dava ispat edilememiştir. Davanın reddini talep ediyoruz. Biz de keşif gideri yatırmayacağız…” diyerek beyanda bulunmuştur.

Dosya içerisinde bulunan tüm kanıt ve belgeler bir arada değerlendirildiğinde;
Davacı şirket tarafından dava dışı … Belediyesi tarafından ihale edilen … İlçesi … Mahalle yolu sanat yapıları ve … Mah. Dere mevki sanat yapıları inşaatı işinin yüklenildiği, bu işin yapımı için istinat duvarı yapımına ihtiyaç duyulduğu, söz konusu istinat duvarı yapımı işinin davacı tarafça davalı tarafa taşere edildiği, dava tarafları arasında söz konusu … Mahallesinde 5 adet, … Mahallesinde 5 adet olmak üzere toplam 10 adet ve toplam 1.000 m3 istinat duvarı inşası hakkında m3 bedeli 75,00 TL olmak üzere sözlü olarak yani şifahen anlaşıldığı, taşeronluk sözleşmesine konu edilen 10 adet istinat duvarının davalı tarafça inşa edilerek, davacı tarafça ihale makamı olan … Belediyesi’ne teslim edildiği, … Belediyesi tarafından yapılan kontrol ve hesaplamalarda bu 10 adet duvarın 873,96 m3 hacminde olduğundan bahisle bu miktar üzerinden davacıya ödeme yapıldığı tüm dosya kapsamından sabit olup buraya kadar kısımda taraflar arasında ihtilaf bulunmamaktadır. Dava konusu ihtilaf taraflar arasında taşeronluk sözleşmesine konu edilen toplam 10 adet istinat duvarının miktarı ile bu işin yapımı sırasında kullanılan akaryakıtın taşeronluk sözleşmesine dahil edilip edilmediği noktasında toplanmaktadır.
Bu noktada hemen belirtmek gerekir ki; davacı şirket tacir olup basiretli bir tacir gibi davranma yükümlülüğü altında olup, bu minvalde, dava konusu gibi taşeronluk sözleşmesini yazılı şekilde yapmak yerine sözlü şekilde yapmasının, taşeronluk sözleşmesinden kaynaklı doğacak uyuşmazlıklarda, ispat hususunda davacı tarafı zor durumda bırakabileceğini ön görmek durumundadır. Zira benzer taşeronluk sözleşmelerinde de olduğu gibi; sözleşme yapıldıktan sonra taşerondan ilave işlerin yapılmasının istenebilmesi, inşa edilecek eserin yani istinat duvarının miktarının henüz inşa edilemeden net olarak bilinebilmesinin mümkün olmaması, dava değeri de dikkate alındığında HMK 200 vd, maddeleri uyarınca tanıkla ispat yasağının bulunması bu tür sözleşmelerin yazılı şekilde yapılmasını faydalı kılmaktadır. Hal böyle iken tacir olan davacı şirket dava konusu eser sözleşmesini yazılı şekilde değil şifahi yani sözlü bir şekilde yaparak ispat noktasında kendisini oldukça zor bir durumda bırakmıştır.
Her ne kadar dava konusu eser sözleşmesinin davacı şirket ile davalı gerçek kişiler arasında yapıldığı davacı tarafça iddia edilmiş ise de, davalı taraf davalılardan …’nun dava konusu taşeronluk sözleşmesinin tarafı olmadığını, davalı …’nun tacir olmayıp, tacir olan diğer davalı …’ın ücretli çalışanı olduğunu ileri sürmüştür. Bunun üzerine Mahkememizce Trabzon Ticaret Sicil Müdürlüğüne müzekkere yazılarak davalı …’nun tacir olarak kaydının bulunup bulunmadığı sorulmuş, 11/11/2019 havale tarihli müzekkere cevabından davalı …’nun tacir olarak kaydının 06/12/2006 tescil tarihinde açıldığı ve 01/10/2013 tarihinde kapatıldığı bildirilmiştir. Dava konusu işin 2016 yılında yapılmış olması karşısında davalı …’nun dava konusu taşeronluk sözleşmesi yapıldığı sırada tacir olmadığı değerlendirilmiştir. Davacı tarafça da taşeronluk sözleşmesinin şifahi olarak yapılması sebebi ile davalılardan …’nun sözleşmenin karşı taraflarından olduğu başkaca muteber delille ispat edilememiştir. Bu nedenlerle davalılardan … aleyhinde açılmış olan davanın pasif husumet ehliyeti yokluğu nedeni ile reddi gerekmiştir.
Diğer davalı … aleyhinde açılan davada ise; davalı …, davacı ile, dava konusu edilen … Mahallesinde 5 adet, … Mahallesinde 5 adet olmak üzere toplam 10 adet ve toplam 1.000 m3 istinat duvarı inşası hakkında m3 bedeli 75,00 TL’den taşeronluk sözleşmesini yaptığını kabul etmiş fakat kendisince yapılan 10 adet istinat duvarının taşeronluk sözleşmesinde belirtildiği gibi toplam 1.000 m3 hacminde olduğunu, yapılan istinat duvarlarının toprak altında yer alan temel kısımlarının ihale makamı idare tarafından eksik değerlendirildiği için davacıya eksik ödeme yapıldığını, kendisince inşa edilen istinat duvarlarının taşeronluk sözleşmesinde belirlenen 1.000m3’ten az olmadığını, ayrıca yapılan şifahi taşeronluk sözleşmesi uyarınca bu işin yapımı için gerekli akaryakıtın davacı tarafça karşılanacağının sözlü sözleşme ile kararlaştırıldığını savunmuştur.
Bu noktada uyuşmazlığın çözümü için yapılması gereken ilk iş taraflar arasında sözlü şekilde kurulmuş olan taşeronluk sözleşmesine göre davalı tarafça inşası gereken 10 adet duvarın toplam hacminin yapılacak keşif ve konusunda uzman bilirkişiler vasıtası ile tespitidir. Bu yönde mahkememizce ilki talimat yolu ile ikincisi ise HMK 289/2 maddesi de dikkate alınarak bizzat Mahkememizce olmak üzere 2 defa keşif ve bilirkişi incelemesi yapılmış olup, yapılan her iki keşifte de tarafların dava konusu 10 adet istinat duvarı yerine, dava konusu olan … Mahallesindeki 5 adet istinat duvarı ile dava konusu dahi edilmeyen … Mahallesindeki 1 adet istinat duvarını göstermiş ve keşfin bu duvarlar üzerinde yapılmasını istemiş olmaları sebebi ile dava konusu olmayan … Mahallesindeki 1 adet istinat duvarı gereksiz yere incelenmiş ve dava konusu olan … Mahallesindeki 5 adet istinat duvarı incelenememiştir. Tarafların yanlış duvarlar üzerinde keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırdığı ancak ikinci keşfin ardından rapor sunan bilirkişi heyetinin raporu sonucunda anlaşılabilmiştir. Bu nedenle ilk iki keşifte incelenemeyen ve dava konusu edilen … Mahallesindeki 5 adet istinat duvarının yerinde incelebilmesi için bir keşif daha yapılması gerekmiştir. Fakat davacı vekili 16/12/2021 tarihli celsede; “… Önceki yazılı ve sözlü beyanlarımızı tekrar ederiz. Şu ana kadar dava konusu olan 10 duvardan 5’inin keşif ve bilirkişi incelemesi yapılmış diğerlerinin yapılmamıştır. Davayı kazanmamız halinde dahi davalıların ekonomik durumlarının kötü olması sebebi ile alacağı tahsil imkanı yoktur. Bu yüzden daha fazla yargılama masrafı yapmamak adına başkaca keşif gideri yatırmayacağımızı bildiriyoruz. Dosyanın mevcut hali ile karara çıkarılmasını ve davamızın kabulüne karar verilmesini talep ederiz…” şeklinde beyanda bulunarak ileride davayı kazansalar dahi alacağı ve yargılama masraflarını tahsil etme imkanları bulamayacaklarından bahisle dosyanın mevcut hali ile karara çıkarılmasını talep etmişler, bu nedenle dava konusu edilen … Mahallesindeki 5 adet istinat duvarının miktarı ve böylelikle davalı tarafça inşa edilen sözleşme konusu toplam 10 adet istinat duvarının toplam 1000 m3’ten az olup olmadığı açıklığa kavuşturulamamıştır. Her ne kadar davacı taraf davalının inşa etmiş olduğu 10 adet istinat duvarının 1000 m3’ten az olduğunu, bu nedenle davacıya fazla ödeme yaptığını iddia etmiş ise de bu iddialarını ispatlayamamıştır.
Öte yandan davacı dava konusu işin yapımı sırasında kullanılan akaryakıtın taraflar arasındaki taşeronluk sözleşmesine dahil olmadığını iddia ederek bu akaryakıt bedelinin de tahsilini talep etmiştir. Fakat az evvel de belirttiğimiz gibi taraflar arasında yapılan eser sözleşmesi yazılı değil de sözlü şekilde yapılmıştır. Bu nedenle dava konusu işin yapımı için gerekli akaryakıtın hangi tarafça karşılanacağı hususunda tarafların ne yönde anlaşmış olduklarının tespiti mümkün olamamaktadır. Ayrıca davalının akaryakıt aldığı benzin istasyonunun, davacıdan bu konuda teyit almadan davalının iş makinelerine akaryakıt verip bedelini davacının hesabına yazması ve davacının da bu bedeli benzin istasyonuna ödemesi de hayatın olağan akışına uygun değildir, bu nedenle davacının akaryakıt bedellerine yönelik taleplerine ilişkin de yeterli kanaat oluşmamış davacı bu yöndeki iddialarını da ispat edememiştir.
Tüm bu açıklamalar ışığında davalı … aleyhinde açılan davanın pasif husumet ehliyeti yokluğu nedeni ile, davalı … aleyhinde açılan davanın ise sübut bulmaması nedeni ile reddi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı … aleyhinde açılmış bulunan davanın pasif husumet ehliyeti yokluğu nedeni ile REDDİNE,
2-Davalı … aleyhinde açılmış bulunan davanın sübut bulması nedeni ile REDDİNE,
3-Alınması gereken 59,30 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 700,18 TL harçtan mahsubu ile bakiye 640,88 TL’nin davacıya İADESİNE,
4-Davalı … kendisini vekil ile temsil ettiğinden yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap edilen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak DAVALI …’NA VERİLMESİNE,
5- Davalı … kendisini vekil ile temsil ettiğinden yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap edilen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak DAVALI …’A VERİLMESİNE,
6-Davacının yapmış olduğu yargılama giderlerinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA.
7-Davalı …’nun yapmış olduğu ve aşağıda dökümü yapılan 200,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak DAVALI …’NA VERİLMESİNE,
8-Davalı …’ın yapmış olduğu ve aşağıda dökümü yapılan 2.766,30 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak DAVALI …’A VERİLMESİNE,
9-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından bakiye kalan kısmın karar kesinleştiğinde HMK’nun Gider Avansı Tarifesinin 5. Maddesinin 1. Fıkrası gereğince davacı ve davalılar tarafından İBAN numarası bildirilmiş ise iadenin elektronik ortamda hesaba aktarılarak, İBAN numarası bildirilmemiş ise masrafı avanstan karşılanmak suretiyle PTT vasıtasıyla yatıran TARAFA İADESİNE,

Dair, Davacı vekili ile davalılar vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 16/12/2021