Emsal Mahkeme Kararı Trabzon Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/535 E. 2020/164 K. 11.03.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. TRABZON ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2016/535 Esas – 2020/164

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 25/11/2016
KARAR TARİHİ : 11/03/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 31/03/2020

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İSTEM :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafları ile davalı arasında 22/11/2013 tarihli beton satışı sözleşmesi imzalandığını, davalı şirketin sözleşme şartlarını yerine getirmediğini, davalı şirketin 2014 yılı alacaklarından 75.289,50 TL, 2015 yılı alacaklarından 14.217,60 TL kesinti yaptığını, davalının tüm betonu firmalarından temin ederek inşaatlarını tamamladığını, davalı şirketin haksız ve kötü niyetli olarak sözleşme şartlarını yerine getirmediğini, bu nedenlerle sözleşmeye konu adreste bulunan … A Blok Kuzey Batı, 9. Kat, 27 noul dairenin firmaları adına tapuya tescilini, bunun mümkün olmaması durumunda dairenin değerinin tespiti ile dairenin değerinin sözleşme ile belirlenen 220.000,00 TL bedelin düşülerek bakiye bedele karşılık olarak fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 5.000,00 TL’nin davalı tarafından kendilerine ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı ile beton satışı konusunda 22/11/2013 tarihli sözleşme imzaladıklarını, davacının dava dilekçesinde inşaatların tüm beton ihtiyaçlarının kendisi tarafından karşılandığının belirtildiğini, ancak bunun doğru olmadığını, davacının sözleşme gereğini yerine getirmediğinden beton alımının durdurulduğunu, beton ihtiyaçlarını başka şirketler tarafından karşılandığını, inşaatlar bittikten sonra davacının beton ihtiyacının kendisinin karşıladığını iddia ettiğini, beton alımının durdurulmasından sonra davacıdan beton alımı yapılmadığını, davacıya bildirilmesine rağmen betonları zamanında teslim etmediğini, betonlara piyasadan fazla zam uyguladığını, davacının sözleşmeyi fırsata çevirmek için hesap yaptığını, davacının aksatmalarından dolayı işlerinin de aksadığını, bu nedenle satışlarının da aksadığını, başka şirketlerden beton almaya başladıktan sonra işlerinin ilerlediğini, davacının tüm beton üzerinden değil, sadece kendisinin temin ettiği beton üzerinden talepte bulunabileceğini, ancak bunun da sözleşme şartlarına uymadığı için mümkün olamayacağını, davacının sözleşme başlayalı iki ay olmadan beton fiyatına zam uyguladığını, hiçbir sebep yokken zamlar yaptığını, davacı şirketin fahiş oranda fiyat artırması üzerine, 2015 yılının Mart ayında yapılan sözleşmede fiyatları düzeltmesi istenilmiş, ancak davacı buna yaklaşmamış, bu nedenle aralarındaki ticareti sonlandırdıklarını, daire karşılığı tenzil tutarın da davacının banka hesabına yatırıldığını, davacının sözleşmeye aykırı etmesi nedeni ile sözleşmenin feshedildiğini, bu nedenlerle davacının herhangi bir hak ve alacak talebinde bulunmasının mümkün olmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER VE DEĞERLENDİRİLMESİ :
Trabzon Ticaret Sicil Müdürlüğünden davacı ve davalı şirketin sicil kaydı celp edilmiştir.
Davacı şirkete yazılan müzekkere ile mahkememizce istenilen bilgi ve belgeler celp edilmiştir.
Trabzon Ticaret ve Sanayi Odası Başkanlığına, Enerji Piyasası Denetleme Kuruluna, … Sanayi A.Ş.’ye yazılan müzekkereler ile mahkememizce istenilen bilgi ve belgeler celp edilmiştir.
Davacı tanığı … 06/12/2017 tarihli celsede yeminli olarak dinlenilmiştir.
Davalı tanığı … 10/01/2018 tarihli celsede yeminli olarak dinlenilmiştir.
Mahkememiz dosyası talimat yolu ile bilirkişi heyetinden rapor aldırılmasına karar verilmiş, bilirkişi kurulu Prof.Dr…. ve Mali Müşavir …’dan alınan 04/09/2018 tarihli kök raporlarında özetle; “…davacı şirketin ticari defterlerinden sadece 2013, 2014 ve 2015 yılına ilişkin yevmiye defterlerini dosyaya sunduğunu, bu defterlerin usulüne uygun işlendiğini, ancak diğer defterlerin ibraz edilmemesi nedeniyle defter mutabakatlarının sağlanamadığı. Davalı şirketin sadece 2014 yılına ilişkin yevmiye defterinin ibraz edildiğini, diğer yıllar için dava dışı … ve … Ltd.Şti.’ne ait defterlerin ibraz edildiğini, 2014 yılı defterinin işlendiği, kapanış tasdikinin yapıldığı, ancak defterlerin detaysız işlendiği için hiçbir tespit yapılamadığını. Davacı şirketin 2015 yılı ticari defterinde davalı şirketten 95.650,56 TL alacaklı olduğunu. Davalı firmanın taraflar arasındaki sözleşmeyi fesih etmesi sonrasında sözleşmenin 4.maddesi gereğince davacı tarafından alınmış olan A Blok Kuzey Batı, 9.Kat, 27 nolu daireye karşılık olarak yapılmış olan kesintilerin iade edilmesi sonucunda söz konusu dairenin davalı uhdesinde kalmış olmasının davacının mağduriyetine yol açacağını. Bu doğrultuda yapılan kesinti tutarına göre davacının dairenin %40,68’sini hak ettiği hesaplanmış olup, söz konusu …’ta bulunan A Blok Kuzey Batı, 9.Kat, 27 nolu dairenin dava tarihi itibarıyla rayiç değerinin tespit ettirilmesi gerektiğini ve belirlenecek rayiç bedelin %40,68’i ile davalı tarafından 2016 yılı başında davacıya iade edilmiş olan toplam 89.507,10 TL’lik kesinti miktarı arasındaki farkın davalı tarafından davacıya ödenmesine gerekeceği…” sonuç ve kanaatini içerir raporlarını sunmuşlardır.
Bilirkişi raporu taraflara usulüne uygun olarak tebliğ olunmuştur.
Davalı vekili 11/10/2018 havale tarihli dilekçesi ile bilirkişi raporuna karşı beyanlarını sunmuştur.
… Tapu Müdürlüğünden dava konusu taşınmazın maliklerini gösterir tapu kayıtları celp edilmiştir.
Mahkememiz dosyasında bilirkişi kuruluna hesap bilirkişisi de eklenerek ek rapor aldırılmasına karar verilmiş ve bilirkişi kurulundan alınan 24/09/2019 tarihli ek raporlarında kök raporda yer alan görüş ve kanaatlerinde herhangi bir değişiklik olmadığı yönünde rapor sunmuşlardır.
Mahkememiz tarafından keşfen mahallinde inceleme yapılarak bilirkişi kurulu İnşaat Mühendisi … ve Harita Mühendisi …’den alınan 07/01/2020 havale tarihli bilirkişi heyeti raporunda özetle; dava konusu taşınmazın tüm imalatlarının tamamlandığını, fiili olarak alıcı tarafından kullanıldığını, dava konusu dairenin 3. şahıslara satışının yapıldığını, taşınmazın değerinin 369.000,00 TL olduğunu, davalının davalıya mahsuben ödenen 89.507,10 TL’nin dava tarihine güncellenmesine ile 100.685,56 TL hesap edildiği, birinci bilirkişi heyeti raporunda % 40,68 oranının gerçekleşmesi kabulüne göre dava tarihine göre hesaplanan daire bedeli karşılandığına 150.109,20 ‘ye isabet ettiği, mahsuben verilen paranın düşülmesi neticesinde davalının davacıya 49.423,64 TL daha ödeme yapması gerektiği…” görüş ve kanaatinde olduklarını beyan etmiştirlerdir.
Davacı vekili 19/02/2020 havale tarihli ıslah dilekçesini ve ıslaha ilişkin harcını ikmal ettiği anlaşılmıştır. Dilekçenin örneği davalı vekiline tebliğ olunmuştur.
Dosya içerisinde bulunan tüm kanıt ve belgeler bir arada değerlendirildiğinde; dava konusu uyuşmazlığın; taraflar arasındaki sözleşmeden dolayı davacının zararı mevcut olup olmadığı, mevcut ise öncelikle tapu iptal tescil talepli mahkeme aksi kanaatte ise miktarının ne olduğunun tespitine ilişkin olduğu, dinlenen tanık beyanları ve gelen müzekkere cevapları sonrası bir inşaat mühendisi bir SMM oluşan bilirkişi heyeti aracılığıyla inceleme yaptırılmış ve rapor hazırlaması istenilmiş olup, bilirkişi tarafından hazırlanan rapora tarafların itiraz etmesi üzerine bir hesap uzmanı da eklenerek ek rapor hazırlanmak üzere tekrar rapor düzenleyen bilirkişilere tevdii olunmuş, tüm dosya kapsamı ve alınan hükme esas alınan bilirkişi raporları birlikte değerlendirildiğinde taraflar arasında düzenlenen sözleşmeye göre davalının sözleşmeyi feshetmekte hasız olduğuna kanaat getirilmiş ve sözleşmede kararlaştırılan 200.000 TL bedelindeki daire için davacı tarafından davalıya ödenen ve daha sonra davalı tarafından davacıya iade edilen 89.507,10 TL nin oranlamasının dairenin dava tarihi itibariyle değerine oranlanması sonucu davacının zarar miktarını oluşturduğu, yapılan keşif sonucu bir inşaat Mühendisi ve bir harita mühendisinden alınan 07/01/2020 havale tarihli bilirkişi heyeti raporuna göre taşınmazın değerinin 369.000,00 TL olduğu, davacı tarafından ödenen 89.507,10 TL’nin dava tarihine güncellenmesine ile 100.685,56 TL hesap edildiği, birinci bilirkişi heyeti raporunda belirtilen % 40,68 oran da dikkate alındığında dava tarihine göre hesaplanan daire bedeli karşılandığına 150.109,20 ‘ye isabet ettiği, mahsuben verilen paranın düşülmesi neticesinde davalının davacıya 49.423,64 TL ödemesi gerektiği beyan edilmiş açık, anlaşılır, gerekçeli aktüer bilirkişi raporunun hükme esas alındığı, ıslah dilekçesi de dikkate alınarak davacının davasının kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının ıslah talebi de dikkate alınarak KABULÜ ile, 49.423,64 TL’nin karar tarihinden itibaren işleyecek ticari faiz ile birlikte davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE.
2-Alınması gereken 3.376,13 TL karar ve ilam harcının peşin ve ıslahla alınan (85,39+758,65) toplam 844,04 TL’den mahsubu ile bakiye 2.532,09 TL’nin davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR YAZILMASINA.
3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettiğinden yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap edilen 7.225,07 TL’nin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE.
4-Davacının yapmış olduğu yargılama gideri olan 4.147,89 TL’nin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE.
5-Davalının yapmış olduğu yargılama giderinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA.
6-Yatırılan gider ve delil avansından bakiye kalan kısmın karar kesinleştiğinde HMK’nun Gider Avansı Tarifesinin 5. Maddesinin 1. Fıkrası gereğince davacı ve davalı tarafından iban numarası bildirilmiş ise iadenin elektronik ortamda hesaba aktarılarak, iban numarası bildirilmemiş ise masrafı avanstan karşılanmak suretiyle PTT vasıtasıyla TARAFLARA İADESİNE.

Dair, Davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 11/03/2020