Emsal Mahkeme Kararı Trabzon Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/36 E. 2021/82 K. 11.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. TRABZON ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2016/36 Esas – 2021/82

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 18/01/2016
KARAR TARİHİ : 11/02/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 01/03/2021

Davacı tarafından Mahkememizde açılan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA :
Davacı vekilinin Mahkememize verdiği 18/01/2016 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin 26/09/2014 tarihinde halsizlik ve hafif karın ağrısı şikayeti ile Trabzon Kanuni Hastanesine müracaat ettiğini, yapılan tetkik ve muayeneler sonucu Trabzon Ahi Evren Göğüs Kalp Damar Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesine gittiğini, dava dışı … ile …’ın Trabzon Kanuni Hastanesi ve Trabzon Çukurçayır Sağlık Ocağında yapılan tahlilleri inceleyerek, kendileri tahlil yapmadan davacının kalbinde kitle olduğunu ve kalp ameliyatı olması gerektiğine karar verdiklerini, reşit davacının sonraki gün sınavı olduğunu, ameliyat olmak istemediğini bildirdiğini, buna rağmen davacının babasını hastaneye çağırarak, kızının öleceğini söyleyerek korkutarak ameliyat izni aldıklarını, yapılacak ameliyatın % 99 başarılı olacağını söylediklerini, davacının izni olmadan vücut bütünlüğüne yapılan müdahalenin hukuka aykırı bir şekilde yapıldığını, uzun süren iki ameliyattan sonra davacının 4 saat süren ameliyatını yaptıklarını, ameliyat bittiğinde davacının 4-5 saat sonra uyanacağını bildirerek hastaneden ayrıldıklarını, davacının 12-13 saat sonra uyanamamasından sonra nöroloji doktorunun incelemesinden sonra davacının beyninin ana damarının kan pıhtısı attığını, hayat boyu bitkisel hayatta sakat kalacağını öğrendiklerini, 24/12/2014 tarihinde hastanede yer kalmadığını bildirerek davacıyı hastaneden çıkarttıklarını, davacının Maçka Ömer Burhanoğlu Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Merkezinde 1 yıl kaldıktan sonra Ankara İline sevk edildiğini, davacının Ankara Fizik Tedavi Merkezinde tedavisine devam ettiğini, akabinde Trabzon 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin … Karar sayılı ilamı ile kısıtlanarak vesayet altına alındığını, davacının bitkisel hayatta olmasının ve % 100 sakat kalmasının ameliyat sonucu olduğunu, hastanede ameliyat ve tedaviler için alınan izinlerin hiçbirinin davacıya ait olmadığını, hukuka aykırı şekilde izinlerin alındığını, davacının ameliyata izin vermemesine rağmen, doktor ve hastane seçme ve değiştirme hakkının engellendiğini, davacıyı ameliyat eden dava dışı doktorlar … ile … ve …’ın davalı sigorta şirketleri tarafından Tıbbi Kötü Uygulama Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Sigortalısı olduklarını, bundan dolayı Poliçe Limitleriyle sorumlu olduklarını, davacı için 400.000,00 TL Manevi Tazminat, 5.000,00 TL (belirsiz alacak) Geçici – Sürekli Sakatlık – İş Görememezlik Zararının Tazminatının, 5.000,00 TL (belirsiz alacak) Refakatçi – Bakıcı Giderinin – Zararının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı sigorta şirketlerinden müştereken ve müteselsilen tahsili ile müvekkiline ödenmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalılar tarafına yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili duruşmada dava dilekçesindeki ve cevaba cevap dilekçesindeki taleplerini yinelemiştir.
SAVUNMA :
Davalı … Şirketi vekilinin Mahkememize verdiği 10/02/2016 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; dava dışı …’ın 04/08/2014 – 04/08/2015 tarihleri arasında Tıbbi Kötü Uygulamaya İlişkin Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğunu, dava dışı sigortalının tıbbın gerektirdiği azami beceriyi gösterdiğini ve yapılabilecek en iyi tedaviyi yaptığını, aksini davacının kanıtlaması gerektiğini, davacı tarafın tazminat taleplerinin dayanaksız ve fahiş olduğunu, tazminat hakkının doğabilmesi için hukuka aykırı eylem, bu eylem sonucu ortaya çıkmış zarar, illiyet bağı ve kusur unsurlarının bir arada bulunması gerektiğini, manevi tazminat talebinin zenginleşme aracı olarak kullanılmaması gerektiğini, davanın …’a ihbarı ile, davanın reddi ile HMK. Md. 64., 68, 69 gereği ihbar olunan sıfatını taşıdıklarından hakkalarında hüküm kurulmamasına karar verilmesini talep etmişlerdir.
Davalı vekili duruşmada cevap dilekçesindeki taleplerini yinelemiştir.
Davalı …A.Ş. vekilinin Mahkememize vermiş olduğu 07/03/2016 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; dava dışı …’ın dava konusu olay tarihi olan 26/09/2014 tarihi itibariyle müvekkili şirketin sigortalısı olmadığını, sigorta süresi dışında yapılan tıbbi müdahalenin poliçe kapsamı dışında olduğunu, dava dışı …’ın dava konusu olay tarihinde bir prim ödemesi bulunmadığını, dava konusu olayda davacıda meydana gelen sonuç ile dava dışı doktorun tıbbi uygulaması arasında bir illiyet kurulamadığını, dava dilekçesinde talep edilen tutarların fahiş bir bedel olduğunu, müvekkili şirketin dava açılmasına sebebiyet vermesinin söz konusu olmadığını, bu nedenle yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulamayacağını, davanın reddine karar verilmesini, davanın …’a ihbarına, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili duruşmada cevap dilekçesindeki taleplerini yinelemiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. dava dilekçesinin usulüne uygun tebliğine rağmen cevap dilekçesi sunmamış ve duruşmalara da katılmamıştır.
DELİLLER VE DEĞERLENDİRMESİ:
İlk tensip zaptı ara kararları gereğince; Trabzon Ahi Evren Göğüs Kalp ve Damar Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesine, Maçka Ömer Burhanoğlu Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Hastanesine, Trabzon Kanuni Eğitim ve Araştırma Hastanesine, Davalı … Sigorta A.Ş.’ye, Davalı … A.Ş.’ye, Davalı …A.Ş.’ye, KTÜ Trabzon Meslek Yüksekokulu Elektronik ve Otomasyon Bölümü Müdürlüğüne, Trabzon SGK İl Müdürlüğüne, Ortahisar İlçe Emniyet Müdürlüğüne yazılan müzekkere cevaplarının celp edildiği anlaşılmıştır.
Davalı … Şirketi vekili 10/02/2016 havale tarihli; davanın …’a ihbarına dair dilekçe sunmuştur.
Davalı …A.Ş. vekili 15/03/2016 havale tarihli; cevap dilekçesindeki maddi hatanın düzeltilmesi hususunda beyan dilekçesi sunmuştur.
Davalı …A.Ş. vekili 15/03/2016 havale tarihli; davanın …’a ihbarına dair dilekçe sunmuştur.
İhbar olunan … 24/03/2016 havale tarihli; beyan dilekçesi sunmuştur.
İhbar olunan … 01/04/2016 havale tarihli; beyan dilekçesi sunmuştur.
Davacı vekili 04/01/2017 havale tarihli ıslah dilekçesi sunmuştur.
Davacı vekili 04/01/2017 havale tarihli ıslah dilekçesi ile; yapılan ameliyata katılan anestezi doktorunun … olmayıp, yine aynı sigorta şirketi olan …A.Ş.’nin sigortalısı olan Dr. … olduğunu, kendilerince yapılan yanlışlığın ameliyat belgelerinde …’ın anestezi doktoru görülmesinden kaynaklandığını belirtmiştir.
Davalı … Şirketi vekili 20/01/2017 havale tarihli; davacı vekilinin ıslah dilekçesine karşı itiraz ve beyan dilekçesi sunmuştur.
Davalı …A.Ş. vekili 01/03/2017 havale tarihli beyan ve Dr. …’na ihbar dilekçesi sunmuştur.
İhbar olunan … 22/03/2017 havale tarihli beyan dilekçesi sunmuştur.
Davacı vekili 05/04/2017 havale tarihli davacının imza örneklerinin yerini bildirdiğine dair beyan dilekçesi sunmuştur.
Davalı …A.Ş. vekili 15/05/2017 havale tarihli ihbar dilekçesi sunmuştur.
İhbar olunan … Sigorta A.Ş. vekili 06/06/2017 havale tarihli ihbar dilekçesine karşı beyan dilekçesi sunmuştur.
Mahkememizce Ortahisar Belediye Başkanlığına, KTÜ Rektörlüğü Öğrenci İşleri Daire Başkanlığına, Vodafone Genel Müdürlüğüne, Türk Telekom Genel Müdürlüğüne, Boztepe Mahallesi Muhtarlığına, Trabzon İl Seçim Kurulu Başkanlığına, Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanlığına, Ortahisar Tapu Müdürlüğüne, Ortahisar 1. İlçe Seçim Kurulu Başkanlığına, Turkcell Genel Müdürlüğüne, ÖSYM’ye yazılan müzekkere cevaplarının celp edildiği anlaşılmıştır.
Dosya Grafoloji Uzmanı bilirkişiye tevdi edilmiş olup, bilirkişi 28/09/2017 havale tarihli tanzim etmiş olduğu raporunda özetle; “… A) Yukarıdaki (a), (b), (d) ve (e) maddelerinde belirtilen 25.09.2014 tarihli Kalp Kapakları Değişim/Onarım Cerrahisi için Bilgilendirilmiş Onam Formunun “Şahidin” bölümünde … adına atılı bulunan imza, 25.09.2014 tarihli KVC Yoğun Bakım Ünitesi Aydınlatılmış Onam Formundaki … adına atılı bulunan imza, 25/09/2014 tarihli Kan ve Kan Bileşenleri Nakli İçin Bilgilendirilmiş Onam Formundaki “Şahidin Adı Soyadı” bölümündeki … adına atılı bulunan imza ve 26.09.2014 tarihli Hemşirelik Süreci Hasta Tanılama Formundaki … adına atılı bulunan imza ile …’ün bilhassa “ 0…” numaralı hat için düzenlenmiş Ek-1 Turkcell Mobil Telefon Hizmetleri Bireysel Tıp Abonelik adresine hitaben yazılmış 04.03/2013 tarihli dilekçesindeki mukayese imzaları arasında benzerlik görülmüş, bahse konu (a), (b), (d) ve (e) maddelerinde belirtilen belgelerdeki … adına atılı bulunan imzaların … elinden çıktığı kanaatine varılmıştır.
B) Yukarıdaki (c) ve (f) maddelerinde belirtilen; 26.09.2014 tarihli Hemşirelik Süreci Hasta Tanılama Formundaki “Hastanın Adı-Soyadı Tarih-İmza” bölümündeki … adına atılı bulunan imza ve 26.09.2014 tarihli Hasta Yatış Formundaki Hasta veya Velisi Adı Soyadı ve İmza bölümündeki … adına atılı bulunan imza ile …’ün dosya muhteviyatındaki mukayese imzaları arasında fark görülmüş, bahse konu (c) ve (f) maddelerinde belirtilen belgelerdeki … adına atılı bulunan imzaların … elinden çıkmadığı…” sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Davalı … Şirketi vekili 17/10/2017 havale tarihli; bilirkişi raporuna karşı itiraz dilekçesi sunmuştur.
Davalı …A.Ş. vekili 18/10/2017 havale tarihli; bilirkişi raporuna karşı beyan ve itiraz dilekçesi sunmuştur.
Davacı vekili 08/11/2017 havale tarihli; bilirkişi raporuna itiraz dilekçesi ve talep dilekçesi sunmuştur.
Davalı …A.Ş. vekili 12/02/2018 havale tarihli beyan dilekçesi sunmuştur.
Davacı vekili 07/09/2018 havale tarihli; İdare Mahkemesi kararına ilişkin beyan ve imza incelemesi yaptırılmasına dair talep dilekçesi sunmuştur.

Davacı tarafça dava konusu olaya ilişkin, “hizmet kusuru”ndan kaynaklı olarak İdare aleyhine Trabzon İdare Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası ile tam yargı davası açtıklarının öğrenilmesi üzerine söz konusu idari dava dosyası celp edilmiş ve dava konusu olayda ameliyata katılan hekimlerin Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kurulu 11/08/2017 tarihli raporundan da anlaşıldığı üzere yapılan ameliyatta herhangi bir kusurunun bulunmadığı anlaşılmakla tam yargı davasının reddedildiği, bu kararın Samsun Bölge İdare Mahkemesi 3. İdare Dava Dairesi kararı onandığı ve kesinleşmeştiği anlaşılmıştır.

Davalı …A.Ş. vekili 18/01/2021 havale tarihli beyan dilekçesi sunmuştur.
Davacı vekili 09/02/2021 havale tarihli beyan, talep ve delil dilekçesi sunmuştur.
Mahkememiz 11/02/2021 tarih ve 19 nolu celsede “… Dosya kapsamında yeni bilirkişi incelemesi yapılmasının dosyaya katkı sağlamayacağı değerlendirilmekle davacı vekilinin yeni bilirkişi incelemesi talebinin reddine oy birliği ile karar verildi…” yönünde karar verilmiştir.

Dosya içerisinde bulunan tüm kanıt ve belgeler bir arada değerlendirildiğinde;
Davacının, 26/09/2014 tarihinde halsizlik ve hafif karın ağrısı şikayeti ile Trabzon Kanuni ve Araştırma Hastanesine müracaat ettiği, yapılan tetkik ve muayeneler sonucu Trabzon Ahi Evren Göğüs Kalp Damar Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesine yönlendirildiği, Trabzon Ahi Evren Göğüs Kalp Damar Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesinde, davalıların sigortalıları olan dava dışı … ile …’ın Trabzon Kanuni Eğitim ve Araştırma Hastanesi ve Trabzon Çukurçayır Sağlık Ocağında yapılan tahlilleri inceleyerek davacının kalbinde kitle olduğundan bahisle davacının acil kalp ameliyatı olması gerektiğine karar verildiği, yapılan kalp ameliyatı sonrasında beyne pıhtı atması sonucu davacının malul kaldığı ve görülmekte olan maddi ve manevi tazminat davasının açıldığı dosya kapsamında sabittir.
Davacı tarafça dava konusu olaya ilişkin, “hizmet kusuru”ndan kaynaklı olarak İdare aleyhine Trabzon İdare Mahkemesinin… Esas sayılı dosyası ile tam yargı davası açtıkları, bu tam yargı davası kapsamında yapılan yargılamada gerekli bilgi ve belgeler toplandıktan sonra Adli Tıp Kurumu 2. Dairesinden ameliyat yapan hekimlerin kusurunun bulunup bulunmadığı konusunda bilirkişi incelemesi yaptırıldığı, Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kurulu 11/08/2017 tarihli raporundan da anlaşıldığı üzere; dava konusu olayda ameliyata katılan hekimlerin yapılan ameliyatta herhangi bir kusurunun bulunmadığının bildirildiği, bu nedenle tam yargı davasının esastan reddedildiği, bu kararın Samsun Bölge İdare Mahkemesi 3. İdari Dava Dairesi kararı ile onandığı ve kesinleşmeştiği anlaşılmıştır. Trabzon İdare Mahkemesinin… Esas sayılı dosyası ile dava konusu ameliyatı yapan hekimlerin yapılan ameliyatta tıp bilimi uyarınca yapılması gereken her şeyi tam ve doğru olarak yaptıkları, herhangi bir kusurlu müdahalelerinin bulunmadığı kesinleşmiş mahkeme kararı ile sübut bulmuştur.
Davacı taraf yapılan ameliyata ilişkin izin ve onayların, davacı asil reşit olmasına rağmen davacı imzası ile değil de, davacının yakınlarının imzası ile alındığını ileri sürmüş ise de bu hususta Mahkememizce gerekli imza örnekleri toplandıktan sonra, yapılan ameliyata ilişkin alınan onay belgelerindeki imzaların davacıya ait olup olmadığı hususunda imza incelemesi yaptırılmış ve, Grafoloji Uzmanı bilirkişi …’un 28/09/2017 havale tarihli raporundan da anlaşıldığı gibi; 25.09.2014 tarihli Kalp Kapakları Değişim/Onarım Cerrahisi için Bilgilendirilmiş Onam Formunun “Şahidin” bölümünde … adına atılı bulunan imza, 25.09.2014 tarihli KVC Yoğun Bakım Ünitesi Aydınlatılmış Onam Formundaki … adına atılı bulunan imza, 25/09/2014 tarihli Kan ve Kan Bileşenleri Nakli İçin Bilgilendirilmiş Onam Formundaki “Şahidin Adı Soyadı” bölümündeki … adına atılı bulunan imza ve 26.09.2014 tarihli Hemşirelik Süreci Hasta Tanılama Formundaki … adına atılı bulunan imzaların davacının eli ürünü olduğu, fakat 26.09.2014 tarihli Hemşirelik Süreci Hasta Tanılama Formundaki “Hastanın Adı-Soyadı Tarih-İmza” bölümündeki … adına atılı bulunan imza ve 26.09.2014 tarihli Hasta Yatış Formundaki Hasta veya Velisi Adı Soyadı ve İmza bölümündeki … adına atılı bulunan imzaların ise davacının eli ürünü olmadığı görülmüş ve yapılan ameliyata ilişkin bilgilendirme ve onay formlarının bizzat davacı tarafından imzalandığı, bilgilendirme ve onay formu niteliğinde olmayan iki adet belgenin (Hemşirelik Süreci Hasta Tanılama Formu ile Hasta Yatış Formu) davacı tarafından değil de yakınları tarafından imzalanmış olduğu anlaşılmıştır. Ayrıca eğer yapılan ameliyata ilişkin bilgilendirme ve onay alma işlemlerinde bir usulsüzlük olsaydı ve bu durum hizmet kusuru mahiyetinde bulunsa idi Trabzon İdare Mahkemesinin… Esas sayılı dosyasında dikkate alınarak davacının tam yargı davası en azından kısmen kabul ile sonuçlanmış olması gerekmektedir. Bir başka eş anlatımla davacının açtığı tam yargı davasının tümüyle reddedilmiş olması davacı tarafın gerekli bilgilendirme yapılmadan veya onaylar alınmadan davacının ameliyat edildiği iddialarını da çürütmüş olmaktadır.
Yukarıda yapılan açıklama, anlatım ve kabuller sonucunda davacının davasının reddi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 59,30 TL harcın peşin alınan 1.400,36 TL harçtan mahsubu ile bakiye ‭1.341,06‬ TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde DAVACIYA İADESİNE.
3-Davalılar … Şirketi ve …A.Ş. kendisini vekille temsil ettirdiğinden;
a-)Maddi tazminat yönünden yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesap edilen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak BU DAVALILARA VERİLMESİNE.
b-)Manevi tazminat yönünden yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 10/3 maddesi gereğince hesap edilen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak BU DAVALILARA VERİLMESİNE,
4-Davacının yaptığı yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına.
5-Davalı …A.Ş tarafından aşağıda dökümü yapılan toplam 50,00 TL’nin davacıdan alınarak DAVALI …A.Ş.’YE VERİLMESİNE,
6-Yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın karar kesinleştiğinde HMK’nun Gider Avansı Tarifesinin 5. Maddesinin 1. Fıkrası gereğince davacı tarafından iban numarası bildirilmiş ise iadenin elektronik ortamda hesaba aktarılarak, iban numarası bildirilmemiş ise masrafı avanstan karşılanmak suretiyle PTT vasıtasıyla DAVACIYA İADESİNE,

Dair, Davacı vekili ile davalı …A.Ş. vekilinin yüzüne karşı, diğer davalıların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliğinde verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 11/02/2021