Emsal Mahkeme Kararı Trabzon Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/294 E. 2018/36 K. 23.01.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. TRABZON ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2016/294 Esas – 2018/36

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 13/05/2016
KARAR TARİHİ : 23/01/2018
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ : 25/01/2018

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İSTEM :
Davacı vekili tarafından mahkememize sunulan 13/05/2016 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; Davalı şirket ile müvekkil şirket arasında 27/10/2015 tarihli taşeron sözleşmesi akdedilmiş olup, iş bu sözleşmenin müvekkili şirketi ile imzalanması için, davalı tarafça müvekkilden sözleşme imzalama bedeli olarak 50.000,00 TL ödeme talep edildiğini, sözleşmenin imzalanabilmesi için müvekkili tarafından davalıya, … Şubesi’ne ait, …çek nolu, 30/03/2016 vade tarihli, 15.000,00 TL bedelli, … çek nolu, 30/04/2016 vade tarihli, 15.000,00 TL bedelli ve …Şubesi’ne ait, … çek nolu, 30/04/2016 vade tarihli, 15.000,00 TL bedelli olmak üzere toplam 45.000,00 TL bedelli üç adet çek verildiğini, iş bu çeklerin 12/10/2015 tarihinde …yetkili kişisine teslim edildiğini, ancak söz konusu sözleşmede taraflarca işin başlangıç süresi ile ilgili kesin ve net bir tarih belirlenmediği halde, müvekkili şirketin işin hazırlık aşamasında iken ve davalı tarafından yapılan inşaat henüz montaj aşamasına bile gelmemişken 16/01/2016 tarihli haksız ve yersiz fesih bildirimi ile sözleşme, davalı tarafça feshedildiğini, iş bu ihtarnamede davalı tarafça keyfiyete bağlı ve formalite gereği tanınmış bulunan, sözde temerrüt tarihi olan 22/01/2016 tarihinde işe başlanmasının zaten fiilen imkansız olduğunu, zira inşaatın henüz tuğla örülme aşamasında olup müvekkilin montaj işine başlamasının mümkün olmadığını, inşaatın durumu ile ilgili mahkemede dinletilecek tanıklarla durumun ortaya konacağını, hemen akabinde anlaşılmıştır ki esasen davalı firmanın başka bir firma ile sözleşme imzalamış ve işi başka bir firmaya vermiş olduğunu, sözleşmenin feshedilmiş olduğu için, davalıya verilen çeklerin sebepsiz kalmış, haliyle çeklerin iadesi için davalı şirkete defalarca sözlü uyarıda bulunulmuş ancak çeklerin geri iade edilmemiş ve vade tarihleri itibariyle davalı şirketçe çek bedellerinin tamamının tahsil edildiğini, çek bedellerinin ödendiğine ilişkin banka kayıtlarının mevcut olduğunu, söz konusu bu çeklerin hiçbir şekilde sözleşme cayma tazminatı veya sözleşme zarar teminatı olarak verilmediğini, ancak davalı tarafça bunların bahane edilerek çeklerin geri iade edilmediğini, bu nedenlerle, davalı …… ’ne yapılan yersiz ödeme tutarı olan 45.000,00 TL’nin çeklerin ödeme tarihlerinden itibaren işlemiş ticari faizleriyle birlikte davalı şirketten tahsiline, … ve …Şubeleri’ne yazı yazılaak dava konusu çeklerin tahsil edilip edilmediği ve tahsil tarihleri ile kim tarafından tahsil edildiği hususlarının sorulmasına, yargılama masrafları ile ücreti vekaletin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili dava dilekçesi ekinde delillerini ibraz etmiştir.
Duruşmalara gelen davacı vekili dava dilekçesini tekrarla davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA :
Dava dilekçesi, ilk tensip zaptı ve duruşma günü usulen davalıya tebliğ edilmiştir.
Davalı vekili tarafından mahkememize sunulan 09/06/2016 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; Taraflar arasında münakit ve davacı tarafça dosyaya ibraz edilen 27/10/2015 tarihli taşeron sözleşmesi davacı tarafın da kabulünde olduğu üzere feshedildiğini, dosyaya mübrez sözleşme hükümleri incelendiğinde açıkça görüleceği üzere işin başlangıcında teminat bedeli olarak herhangi bir bedelin alınacağına ilişkin bir hüküm bulunmadığı gibi müvekkil firmaca bahsi geçen çeklerin iş bu sözleşmeye istinaden teslim alındığına ilişkin bir kayıt dahi davacı tarafça sunulmadığını, mahkememizin tensip tutağının 11 nolu ara kararı uyarınca dava konusu çeklerin tahsil tarihi ve kim tarafından tahsil edildiğinin bildirilmesi için ilgili banka şubelerine müzekkere yazılmasına karar verilmiş olup müzekkereye cevap sonucunda müvekkili davalı firmanın çeklerle bir ilgisi bulunmadığının ispatlanacağını, dava dilekçesinin 5. maddesinde dava konusu çeklerin sözleşmenin yapılması koşulu ile davalı müvekkil firmaya teslim edildiği ve fakat cayma tazminatı ya da zarar teminatı olarak verilmediği iddia edilmekte ise de iddianın ileri sürülüşü itibariyle iddianın ancak yazılı delil ile ispatlanabileceğini, bu anlamda davacının tanık deliline dayanmasına da muvafakatlarının bulunmadığını, bu nedenlerle, usul ve yasaya aykırı davanın reddi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ekinde delillerini ibraz etmiştir.
Duruşmalara gelen davalı vekili cevap dilekçesini tekrarla davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER VE DEĞERLENDİRİLMESİ:
Trabzon Ticaret Sicil Müdürlüğü, İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü, …Şubesi, İstanbul Takas Merkezi, İş Bankası Kutlukent Şubesi Müdürlüğü, Finansbank Değirmendere Şubesi Müdürlüğü, Bankalar Arası Takas Odaları Merkezi, İş bankası Kutlukent Şubesi Müdürlüğü, ….Ltd.Şti., Trabzon SGK İl Müdürlüğü, Finansbank Genel Müdürlüğü, Halk Bankası Genel Müdürlüğü, Halk Bankası Değirmendere Şubesi Müdürlüğü, Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi Müdürlüğü, Denizbank Genel Müdürlüğü ve … Şubesi’nin cevabi yazısı ile mahkememizce istenilen bilgilerin gönderildiği anlaşılmıştır.
Davacı vekili mahkememize sunduğu 11/11/2016 havale tarihli dilekçesi ile, beyanlarını ve delil listesini ibraz etmiştir.
Davalı vekili mahkememize sunduğu 15/11/2016 havale tarihli dilekçesi ile, delil listesini ibraz etmiştir.
Davalı vekili mahkememize sunduğu 05/04/2017 havale tarihli dilekçesi ile beyanlarını ibraz etmiştir.
Mahkememiz dosyası 08/11/2017 tarihinde bilirkişi SMMM …’ tevdii edilmiş, bilirkişi tarafından tanzim edilen 21/11/2017 havale tarihli bilirkişi raporunda özetle; Davalının 2015 ve 2016 yılı yevmiye defterlerinin açılış ve kapanış onay tasdiklerinin kanuni süresinde yapıldığı, davacının 2016 yılı yevmiye defterinin e-defter olması itibariyle sahibe lehine delil teşkil edeceğinin tespit edildiğini, dava konusu olayı davacının alacağını davacının defterleri desteklemiş olmakla birlikte, davalının defterleri desteklemekte olup, dava konusu çeklerin hiçbir surette alınmadığı iddiasının yer aldığını, davacının kayıtlarında dava konusu çeklerin girişi 2015 yerine 2016 yılında olmuş olması ve davalı defterlerinde hiç bulunmaması tarafların defterlerinin dava konusu olayı ispatlayamayacağını, esas dosyaya konu fotokopisi mevcut bulunan 12/10/2015 tarih, … nolu bordrolu belgede kayıtla olup, çeklerin teslim alındığı yetkilinin isminin … olduğu ve belgede imzası bulunduğunun kayıtlı olduğunu, SGK kayıtlarında …’ın … Ltd.Şti.’ne ait … sicil nolu işyerinde 2014/11. ayından 2016/11. ayına kadar sigortalı çalıştığı kayıtlarda yer almakta olduğu çekin teslim şartını fotokopi çek çıkış belgesi taşıdığı kabulüne dayanmış olup, mahkememizce kabul edilmesi halinde alacaktan bahsedileceğini, çek çıkış fotokopi belgesi olduğu ve çek çıkış belgesinde teslim alan kişinin çekleri kimin adına aldığı esas dosyaya sunulan SGK belgelerine göre … Ltd.Şti. Adına aldığı ağırlık kazanmakta olup, esas dosyada …’ın ifadesi veya beyanı mevcut bulunmadığından dava konusu alacağın dayalı belgesi mahkememizce kabul görmemesi halinde alacaktan bahsedilemeyeceğinin bildirildiği anlaşılmıştır.
Davacı vekili mahkememize sunduğu 10/01/2018 havale tarihli dilekçesi ile bilirkişi raporuna ve davanın esasına karşı beyanlarını ibraz etmiştir.
Dosya içerisinde bulunan tüm kanıt ve belgeler bir arada değerlendirildiğinde;
Dava konusu uyuşmazlık davacı tarafından keşide edilen üç adet çekin davalı ile aralarında yapmış oldukları taşeron sözleşmesi dolayısıyla avans olarak karşı tarafa verildiği, ancak sözleşmenin daha sonra taraflarca feshedilmesi nedeniyle çeklerin karşılıksız kaldığı ve bu çekler nedeniyle yapılan ödemenin istirdatının talep edildiği anlaşılmaktadır. Davacı taraf her ne kadar çeklerde tahrifat olduğu iddiasında bulunmuş ise de yargılama sırasında dosya içerisine alınan çek asılları incelendiğinde tahrifat iddiasından vazgeçilmiştir. Kural olarak çek bir ödeme vasıtası olup yalnızca bir borcun tasfiyesi için kullanılır. Ancak çek düzenleyen keşideci bunun aksi yönünde bir iddiada bulunmuş ise ispat yükü kendisindedir. Dava konusu uyuşmazlıkta davacı taraf karşı taraf vermiş olduğu çekleri avans olarak verdiği iddiası karşısında ispat yükü de kendisinde olacaktır. Mahkememizce her iki tarafın ticari defterleri üzerinde yargılama sırasında yapılan bilirkişi incelemesinde davacı tarafın ticari defterlerinde dava konusu çeklerin 2016 yılında kaydının yapıldığı ve çeklerin avans olarak verildiği hususunda herhangi bir kaydın bulunmadığı, ayrıca davacının dayanağı olan taşeron sözleşmesinde avans olarak herhangi bir ödeme yapılacağına ilişkin bir kaydında bulunmadığı, yine çek asılları incelendiğinde davalı tarafın, çek lehtar ve hamilleri arasında da bulunmadığı, dolayısıyla bu çeklerin avans olarak verildiğini, davacı tarafça ispatlanamadığı, bu nedenle davacının davasının reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm tesis olunmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1- Davacının davasının REDDİNE.
2- Alınması gereken toplam 35,90 TL red harcının peşin alınan 768,49 TL harçtan mahsubu ile fazladan yatan 732,59 TL’nin karar kesinleştiğinde ve istek halinde DAVACIYA İADESİNE.
3- Davalı kendisini vekille temsil ettiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne göre hesaplanan 5.300,00 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak DAVALIYA ÖDENMESİNE.
4- Davacının yaptığı yargılama giderlerinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA.
5- Davacı tarafından yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde DAVACIYA İADESİNE.

Dair, Davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta süre içerisinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 23/01/2018