Emsal Mahkeme Kararı Trabzon Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/290 E. 2018/48 K. 25.01.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. TRABZON ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2016/290 Esas – 2018/48

DAVA : Ortaklıktan Çıkma
DAVA TARİHİ : 12/05/2016
KARAR TARİHİ : 25/01/2018

Mahkememizde görülmekte olan Ortaklıktan Çıkma davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İSTEM :
Davacı mahkememize verdiği 12/05/2016 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin 18/10/2009 tarihinden bu yana davalı şirketin ortağı olduğunu, müvekkilinin ortaklığın başladığı tarihten bugüne kadar şirketin iş ve işleyişiyle ilgili diğer ortaktan bilgi alamadığı gibi, kendisine kar payı verilmemekte ve şirket bilançolarının gösterilmediğini, bu sebeplerle birlikte en önemlisi ise müvekkilinin diğer şirket ortaklarınca adeta şirketten mal kaçırmakla suçlanmış ve kendisine Trabzon Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyaları ile diğer ortaklar tarafından icra takipleri yapılmış akabinde bunlarla ilgili davalar açılmış, Trabzon Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …Karar sayılı dosyası ile birleşen diğer dosyalarda mahkemece müvekkilinin lehine karar verilmiş olup davacının iddialarının yersiz olduğunun ortaya çıktığını, şirketin diğer ortaklarının müvekkiline icra takipleri açıldığını, bu nedenlerle, TTK hükümleri uyarınca müvekkilin haklı sebeplerle şirket ortaklığından çıkarılmasına izin verilmesine ve ortaklıktan ayrılma payının müvekkile ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili dava dilekçesi ekinde delillerini dosyaya ibraz etmiştir.
Duruşmalara gelen davacı vekili dava dilekçesini tekrarla davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA :
Dava dilekçesi ve ilk tensip zaptı davalı tarafa usulüne uygun tebliğ edilmiştir.
Davalı vekili tarafından mahkememize sunulan 01/06/2016 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili firmanın bir anonim şirketi olup yetkili organının yönetim kurulu olduğunu, anonim şirketlerde yönetim kurulunun faaliyetlerini üç aylık bilançolarda resmen yayınlandığı gibi kar paylarının ancak dönem sonu şirket kar etmişse yönetim kurulu kararı ile dağıtılacağını, davacının şirket ortakları ile yönetim kurulunu karıştırdığını, davacının ortaklık başladığından beri bilgi alamadığı iddiasının gerçek dışı olduğunu, yaklaşık 5 yıllık bu şirketin ilk 3 yılında davacının murahhas aza yetkisi ile şirketi tek başına yönetim kurulu dahi toplamadan yönetmiş ve kullandığı yaklaşık 2.000.000,00 TL’lik kredilerden ne 26 ortağı ne de yönetim kurulunu haberdar etmediğini, bilgi alamadığını iddia eden davacının bilgi konusunda yönetim kuruluna yazılı sözlü bir başvurusunun da olmadığını, bu nedenlerle, davacının haksız hukuka aykırı davasının reddine, başta vekalet ücreti olmak üzere tüm yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Duruşmalara gelen davalı vekili cevap dilekçesini tekrarla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE DEĞERLENDİRİLMESİ:
Trabzon Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün cevabi yazıları ile mahkememizce istenilen bilgi ve belgelerin gönderildiği anlaşılmıştır.
Davacı vekili tarafından mahkememize sunulan 21/06/2016 havale tarihli dilekçesi ile cevaba cevaplarını ibraz etmiştir.
Dosya içerisinde bulunan tüm kanıt ve belgeler bir arada değerlendirildiğinde;
Davacı ortağı olduğu … A.Ş.’de ortaklar arasındaki güven ilişkisinin sona ermiş olması nedeniyle ortaklıktan ayrılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Anonim şirketlerde ortağın doğrudan doğruya haklı sebepler ileri sürerek ortaklıktan çıkmayı talep hakkının bulunmadığı, anonim şirketlerde TTK’nun 531. Maddesi uyarınca haklı sebeplerin bulunması halinde şirketin fesih ve tasfiyesinin talep hakkının mevcut olduğu, bu sebeple öncelikle fesih ve tasfiye için haklı sebeplerin varlığı kanıtlandıktan sonra mahkemenin fesih ve tasfiye yerine çıkmaya hükmedebileceği, dolayısıyla anonim şirketlerde doğrudan doğruya ortaklıktan çıkma talebinde bulunulamayacağı kanaatine varılarak davacının davasının reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm tesis olunmuştur. (Yargıtay 11. H.D. 2016/527 E. 2017/3549 K. sayılı ilamı)
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1- Davacının davasının REDDİNE.
2- Alınması gereken toplam 35,90 TL red harcından peşin alınan 29,20 TL’nin mahsubu ile bakiye 6,70 TL’nin davacıdan alınarak HAZİNEYE GELİR YAZILMASINA.
3- Davalı kendisini vekille temsil ettiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne göre belirlenen 2.180,00 TL’nin davacıdan alınarak DAVALIYA ÖDENMESİNE.
4- Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA.
5- Yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde DAVACIYA İADESİNE.
Dair, Davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta süre içerisinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 25/01/2018