Emsal Mahkeme Kararı Trabzon Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/239 E. 2018/554 K. 11.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. TRABZON ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2016/239 Esas – 2018/554

DAVA : İflasın Ertelenmesi
DAVA TARİHİ : 19/01/2010
KARAR TARİHİ : 11/10/2018
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 16/10/2018

Mahkememizde görülmekte olan İflasın Ertelenmesi davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İSTEM :
Davacı vekili mahkememize verdiği 19/01/2010 tarihli dava dilekçesinde özetle; davacı şirket ortakları borçlarının, aktifinden fazla olması nedeniyle İİK’nun 179. maddesine uygun olarak durumun mahkemece tespitine ve iflasın ertelenmesine karar verilmesi için 14/04/2009 tarihinde şirket merkezinde toplanarak karar almışlar ve takibinde iş bu başvuruyu yapmanın zorunlu olduğunu. Şirketin 20/02/1997 tarihinde kurulduğunu, öz sermayesinin 5.000,00 TL olup daha sonra arttırımlar yapıldığını, şirket ortakları %80 pay ile …, %20 pay ile … olduğunu. Müvekkil şirketin Trabzon Beşirli 10 Blok 160 adet konut inşaatı halen devam eden özel işi olduğunu. Normal şartlarda ayda 2-3 adet daire satılıp aylık 500.000,00 TL gelir getirmesi ve tarih departmanı satış ofisi personel giderleri asgari ücretle çalışan personel ve ofis giderlerinin ayrı bir gider kalemini oluşturduğunu. Toki ve Başbakanlık hak edişlerinin zamanında ödenmediğini, diğer çalışan firmalarda Toki ile çalışıp tahsilat yapamadıklarından özel firmalara karşı imtiyaz tanımayıp tahsilatları gününde talep ettiklerini, esnafında vadeli mal vermediğini. Beton Santralinde de tahsilat yapılamadığını, ülkenin içinde bulunduğu ekonomik kriz sebebiyle tüm bankaların ticari kredileri durdurup imtiyazları geri çektiklerini, yani nakit akışının tamamen durduğunu, bir kısım alacaklarının Edirne 1. ve 2. icra dairesinde olup yüklü alacakları olan … kapandığından alacağın ölü alacak olarak yatırımlarının boşa çıktığını. Trabzon Beşirli’de muhtelif dairelerin çeşitli bankalardan ipotekli, Ankara, Çankaya ilçesi, Kırkkonaklar semtindeki taşınmazlar ile Trabzon’un bir çok beldesinde …’nin kardeşlerinin muhtelif gayrimenkullerini teminat göstererek bankalardan kredi çekildiğini. Toplam ve kabaca bir hesap ile 170.000 $ 50.000 Euro bankaların rehinle temin ettikleri alacak miktarları olduğunu. Kredi taksitleri ödenemediğinden icra takiplerinin açılacak ve tüm prestijlerinin yok olacağını. İflasın ertelenmesinin TTK’nun 374. maddesi ile İİK’nun 179. maddelerinde düzenlendiğini, İİK’nun 179. maddesine göre borçların, aktiflerinden fazla olduğunun ispatlanması halinde ciddi ve inandırıcı iyileştirme projesi sunulması halinde iflasının ertelenmesi kararının verilebileceğini, İİK’nun 179. maddesinin borçlu lehine bir düzenleme gibi görünmesine rağmen esas itibariyle fazlasıyla alacaklılar lehine olan bir düzenleme olacağını, ötesinde milli menfaatlere de uygun düştüğünü söylemenin mümkün olacağını, şayet bu kurum doğru işletilebilirse alacaklıların bir kısmı değil tamamının alacağına kavuşabilecek, zincirleme iflasların önüne geçilebilecek, borçlu borçlarından ve iflas etmekten kurtulacak ve istihdam sağlayan, üretim yapan ve devlete vergi ödeyen bir şirket çalışmasına devam edebileceğini, anılan nedenlerle yargılama neticesine kadar amme alacakları da dahil olmak üzere ihtiyati ve kesin hacizler ile bütün icra ve iflas takiplerinin durdurulması ve şirket aleyhine herhangi bir icra takibi yapılmaması, şirket malları üzerinde ihtiyati tedbir, haciz, muhafaza, hapis hakkı uygulanmaması, davacıya karşı takas ile mahsup taleplerinde bulunulmaması, evvelce muhafaza altına alınan menkullerin iadesi, rehnin paraya çevrilmesi yoluyla yapılan ve yapılacak takiplerde muhafaza tedbirlerinin alınmaması ve satış yapılamaması hususlarında HUMK.’nun 101 ve devam eden maddeleri uyarınca ve tensiple birlikte ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep ve dava etmiştir.
Duruşmaya gelen davacı vekili taleplerini tekrarlamıştır.
DELİLLER VE DEĞERLENDİRİLMESİ :
Mahkememizin … Esas sayılı dosyasının kapsamı ve sunulan iyileştirme raporu, aldırılan ön raporda dikkate alınarak 19/01/2010 tarihli tensip zaptı ile birlikte İİK 206/1 sırasındaki alacaklar hariç olmak kaydıyla 6183 sayılı yasaya göre yapılan takiplerde dahil olmak üzere yapılmış ve yapılacak tüm takiplerin ihtiyati tedbir yoluyla durdurulmasına karar verilmiştir.
Davacı vekili mahkememize sunduğu 21/01/2010 havale tarihli dilekçesi ile ek tedbir taleplerini ibraz etmiştir. Bu talepleri mahkememizin ek kararı ile red olunmuştur.
Yargılama devam ederken … San.Tur.Ltd.Şti. vekili 20/04/2010 tarihli, …Nak.San.Tic.Ltd.Şti. vekili 29/01/2010, …Ltd.Şti. vekili 25/01/2010, … A.Ş. vekili 09/03/2010, … A.Ş. vekili 14/04/2010, … Bankası vekili 30/03/2010, … Tic.San.Ltd.şti. vekili 19/04/2010, … A.Ş. vekili 21/04/2010, … vekili 21/04/2010, … San.İnş.Tur.Nak ve Tic.Ltd.Şti. vekili 28/05/2010, … A.Ş. vekili 08//06/2010, … vekili 08/06/2010 tarih, … A.Ş. vekili 13/07/2010, … vekili 15/09/2010, … San. ve Tic.A.Ş. vekili 18/10/2010, … A.Ş. vekili 30/03/2010, … A.Ş. vekili, … San.Tic.A.Ş. vekili, … ve … vekili 11/04/2011, … A.O. vekili 13/09/2011, …A.Ş. vekili 20/12/2011, … vekili 09/01/2012, … vekili 11/07/2012, … Sanayi Ticaret A.Ş. vekili 21/08/2013 havale tarihli müdahale taleplerini içeren dilekçelerini dosyaya ibraz etmişlerdir.
Trabzon 1. İcra Dairesi’nin…Esas, Trabzon 2. İcra Dairesi’nin … Esas, Trabzon 1. İcra Dairesi’nin … Esas, Trabzon 1. İcra Dairesi’nin… Esas, Trabzon 1. İcra Dairesi’nin … Esas, sayılı dosyaları celb edilerek incelenmiştir.
Trabzon Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün 28/01/2010 havale tarihli cevabi yazısı ile, davacı şirkete ait ticaret sicil kayıtları ve ticaret sicil gazetesi fotokopilerinin gönderildiği anlaşılmıştır.
Yasal ilanlar yaptırılmış ilan suretleri dosyamıza sunulmuştur.
Davacı vekilince mahkememize sunulan 18/02/2010 havale tarihli dilekçesi ile mahkememizce verilmiş tedbir kararının infazı hakkında beyanlarını ibraz etmiştir.
Mahkememizce verilen 19/02/2010 tarihli ek karar gereğince; Davacı vekilinin icra takipleri nedeni ile davacı şirketin taşınır, taşınmaz, hak ve alacakları üzerine konulmuş hacizlerin kaldırılması talebinin reddine karar verilmiştir.
Müdahale dilekçelerinde bahsi geçen icra dosyaları dosyamız içerisine getirtilmiştir.
Müdahil … A.Ş. vekilince mahkememize sunulan 14/04/2010 havale tarihli dilekçesi ile İstanbul 12. İcra Müdürlüğü’nün …, İstanbul 5. İcra Müdürlüğü’nün…ve İstanbul 8. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyalarının onaylı örneklerinin iş bu mahkememiz dosyası içerisine ibraz edildiği anlaşılmıştır.
Müdahil …Nak.İnş.Tic.Ltd.Şti. vekilince mahkememize sunulan 01/06/2010 havale tarihli dilekçesi ile 30/03/2010 tarihli ara kararı uyarınca alacaklı olunan icra dosyalarının bildirildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizin 19/01/2010 tarih, … Esas, … Karar sayılı ilamının ve dosyanın iş bu mahkememiz dosyası içerisine ibraz edildiği anlaşılmış, incelendiğinde bu davanın HMUK 193/3-4 maddesi gereğince açılmamış sayılmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Davacı vekilince mahkememize sunulan 08/06/2010 havale tarihli dilekçesi ile 30/03/2010 tarihli ara kararların 7 ve 8 nolu ara kararların yerine getirilmesine ilişkin beyan ve eklerini ibraz etmiş, özel vekaletnamesini ve kayyım listesini dosyaya sunmuştur.
Müdahil …Nak.İnş.Tic.Ltd.Şti. vekili mahkememize sunduğu 06/07/2010 tarihli dilekçesi ile kayyım listesini ibraz etmiştir.
Müdahil … Tic.Ltd.Şti. vekilince mahkememize sunulan 06/07/2010 tarihli dilekçesi ile kayyım listesini sunmuştur.
Davacı vekilince mahkememize sunulan 15/07/2010 havale tarihli dilekçesi ile, beyanlarını ibraz etmiştir.
Davacı vekilince mahkememize sunulan 15/07/2010 havale tarihli dilekçesi ile temlik ödemelerinin 3 ay süre ile durdurulması taleplerini ibraz etmiştir.
Mahkememizin 16/07/2010 tarihli ek kararı ile talebin reddine karar verilmiştir.
Davacı vekilinin mahkememize sunduğu 05/10/2010 havale tarihli dilekçesi ile müzekkere yazılmasına ilişkin taleplerini ibraz etmiştir.
Müdahil … A.Ş. vekilinin mahkememize sunduğu 02/11/2010 tarihli dilekçesi ile tedbir kararının kaldırılmasına ilişkin taleplerini ibraz etmiştir.
Davacı vekili mahkememize sunduğu 30/03/2010 havale tarihli dilekçesi ile delil listesini ibraz etmiştir.
26/11/2010 tarihinde refakate alınan fen ve inşaat bilirkişisi marifetiyle keşif icra edilmiştir. Fen bilirkişi tarafından düzenlenen 01/12/2010 havale tarihli raporunda özetle; “…dava konusu yerin 1 nolu Beşirli mah. … ada, 1 parsel ve…ada 1 parsel nolu parsellerin zeminine gidilerek ve dosyasında mevcut krokileri zemine aplike ederek bu yerlere aynen uyduğunu tespit ettiğini ve mahkeme heyetine bu yerleri ayrı ayrı gösterdiğini, krokisi de görüldüğü üzere blokların yerlerini belirlediğinin…” bildirildiği anlaşılmıştır.
İnşaat Mühendisi bilirkişi tarafından tanzim edilen 28/01/2011 havale tarihli raporunda özetle; “…bahse konu alanda inşaat faaliyetlerinin devam ettiği çoğu kısmın tamamlandığı, yalnız 2 bloğun betonarmesinin devam ettiği, bitmiş haldeki ederleri ile tamamlanma oranına göre şu anki ederlerinin tablolarda hesap edilmiş olduğunun…” bildirildiği anlaşılmıştır.
Talimat yoluyla aldırılan Edirne’deki taşınmazların rayiç değerlerinin tespiti yönünden yapılan keşif ve neticesinde alınan bilirkişi raporunda inşaat bilirkişisi … 09/05/2011 havale tarihli raporunda özetle; “…yapılan ölçüm ve hesaplamalar neticesinde 515-510 parsellerin değerinin 486.000,00 TL, 115 parsel ve üzerindeki yapıların değeri 797.868,40 TL olacağı kanaatine varıldığının bildirildiği anlaşılmıştır. Yine Edirne 2. Asliye Hukuk Mahkemesi marifetiyle aldırılan ve Elektrik Mühendisi ve Makine Mühendisi bilirkişilerce tanzim edilen 23/05/2011 havale tarihli raporlarında özetle; keşfe konu beton santrali ile ilgili olarak tespit edilen tüm malzeme, teçhizat ve ekipmanın rapor içinde hazırlanan tabloda sunulduğunu, yapılan keşifte makinelerin ve ekipmanların mevcut ikinci el eder değerleri üzerine bir inceleme yapıldığını, bir beton santralini oluşturan ve keşfe konu beton santralinde tespit edilen makine ve teçhizatların tamamına yakınının sunulduğunu, bu makineleri ve teçhizatları tek tek fiyatlandırmaktansa, her biri işler durumda olduğu ve bir bütünü oluşturdukları için tek bir toplam fiyat halinde hesap edilmesinin çok daha uygun olacağı kanaatinde olduklarını, komple beton santrali kurmak için gereken etmenler değerlendirilmiş ve yaklaşık bir ikinci el eder değerin hesaplandığını, yapılan piyasa araştırmaları neticesinde, gayrimenkulde yapılmış olunan inceleme ve tespitlerde, belirtilen makine, teçhizat ve ekipmanların dava tarihi itibari olan 19/01/2010 tarihi itibari ile oluşturulmuş ikinci el eder değeri toplamının 675.000 TL olacağı…” kanaatinde olunduğunun bildirildiği anlaşılmıştır.
Trabzon İl Emniyet Müdürlüğü’nün 26/11/2010 havale tarihli cevabi yazısı ile, trafik kaydı istenilen araçlara ait trafik kayıt belgelerinin gönderildiği anlaşılmıştır.
Trabzon Ticaret ve Sanayi Odası’nın 20/12/2010 havale tarihli cevabi yazısı ile, davacı şirket adına odalarında tescilli bir adet iş makinesinin bulunduğunun bildirildiği ve tescil bilgilerinin gönderildiği anlaşılmıştır.
Başbakanlık Toplu Konut Başkanlığı’nın 23/03/2011 havale tarihli cevabi yazısı ile, davacı şirketin idare nezdinde yükleniminde bulunduğu işlere ait istihkak takip föyleri ve takipli borçlar sıralama tablosunun gönderildiği anlaşılmıştır.
… Ltd.Şti.’nin 23/05/2011 ve 28/09/2011 havale tarihli araç ve makinelerin değer tespitine ilişkin ekspertiz raporunun dosyaya ibraz edildiği anlaşıldı.
Müdahil… A.Ş. vekili mahkememize sunduğu 15/06/2011 havale tarihli dilekçesi ile davanın reddi ile davacı şirketin iflasına karar verilmesi taleplerini ibraz etmiştir.
Müdahil … A.Ş. vekili mahkememize sunduğu 14/06/2011 havale tarihli dilekçesi ile mülkiyeti … A.Ş.’ye ait olan mallar üzerine konulmuş olan tedbir kararının kaldırılmasına karar verilmesi taleplerini ibraz etmiştir.
…A.Ş. vekili mahkememize sunduğu dilekçesi ile davacı şirketin devrettiğini öğrendikleri taşınmaz bilgilerini ibraz etmiştir.
Trabzon Tapu Müdürlüğü’nün 17/06/2011 havale tarihli cevabi yazısı ile, 1 nolu Beşirli mah. … ada, 1 parselli taşınmazın A Blok 12,14 ve 15 ile B Blok 3,5,13 ile C Blok 1,5,6,8,10,11,12,14,16 ve 17 bağımsız bölümler ile E ve D Bloğun engelli tapu kayıtlarının gönderilmiş olduğu anlaşılmıştır.
Trabzon Tapu Müdürlüğü’nün 24/06/2011 havale tarihli cevabi yazısı ile, davacı şirket adına kayıtlı taşınmazlara ait tapu kayıtlarının gönderildiği anlaşılmıştır.
Trabzon Tapu Müdürlüğü’nün 03/08/2011 havale tarihli cevabi yazısı ile, davacı şirket adına kayıtlı taşınmazların tapu kayıtlarına ihtiyati tedbir tesisi işleminin yapıldığının bildirildiği anlaşılmıştır.
Trabzon Ticaret ve Sanayi Odası’nın 08/08/2011 havale tarihli cevabi yazısı ile, davacı şirket adına kayıtlı oda tarafında tescilli iş makinesinin bulunmadığının bildirildiği anlaşılmıştır.
Davacı vekili mahkememize sunduğu 18/08/2011 havale tarihli dilekçesi ile, Trabzon, Merkez, 1 Nolu Beşirli mah. … ada, 1 parsel üzerindeki kat irtifakını terkin etme v.s. işlemlerin yapılabilmesi için bu taşınmazın ihtiyati tedbir kararı dışında bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekilince mahkememize sunulan 30/01/2012 havale tarihli dilekçesi ile, davacı şirkete ait 2009 ve 2011 yıllarına ait bilanço, gelir tablosu ve mizanlarının mahkememiz dosyasına ibraz edildiği anlaşılmıştır.
Davacı şirket tarafından mahkememize sunulan 19/03/2012 havale tarihli dilekçesi ile 2011 yılı bilanço gelir tablosunun sunulduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizin 02/04/2012 tarihli ek kararı uyarınca Dava dışı… Taah. Müh. ve Doğalgaz Isı San. Tic. Ltd. Şti’nin tedbirin kaldırılması talebinin kabulü ile dava konusu olmayan … plaka sayılı araçlar üzerindeki tedbirin kaldırılmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Gerek Trabzon’da gerek Edirne’de bulunan araç ve taşınmazların raiç değerlerinin tespit edildiği anlaşıldığından, bir hukukçu, bir SMMM, bir Makine Mühendisi ve bir İnşaat Mühendisi’ne dosya tevdii olunarak genel bir rapor alınmasına karar verilmiş;
İnşaat Mühendisi bilirkişi tarafından düzenlenen 25/06/2012 havale tarihli davacı şirketin taşınmazlarının değer tespitine ilişkin raporunda özetle; “…davacı şirketin Trabzon ilinde bulunan taşınmazlarının toplam değerinin 4.840.237,00 TL ve Edirne ilinde bulunan taşınmazlarının toplam değerinin 1.283.868,40 TL olmak üzere toplam 6.124.105,40 TL’lik taşınmazının bulunduğunun…” bildirildiği anlaşılmıştır.
SMMM Bilirkişi tarafından düzenlenen 25/06/2012 havale tarihli bilirkişi raporunda özetle; “…dava dosyasında bulunan bilgi ve belgeler üzerinden yapılmış olunan incelemeler ve değerlendirmeler sonucunda 31/12/2011 tarihli mali tablolara göre şirketin borca batık durumunu düzelttiği, aktiflerin muhafaza edildiği, şirketin tüzel kişiliğinin ve alacakların alacaklarının korunması, alacaklıların endişelerinin giderilmesi bakımından özellikle devam etmekte olan yap satın tamamlanıp gelire dönüştürülmesi, ayrıca şirket aktifindeki varlıkların işletilip gelir elde edilmesi ihtimalinin yüksekliği bakımından takdiri mahkememize ait olmak üzere şirkete makul bir süre tayini ve bu sürenin gerekirse kayyımla idaresi halinde, şirket tüzel kişiliğinin ve alacaklıların haklarının korunup alacaklarının ödenebileceğini, iflas erteleme talebi sürecinde olan şirketin süreçte yapmış olduğu borç ödemeleri, sahibi bulunduğu varlıklar, 2010 yılında 11.505.052,28 TL ve 2011 yılında 15.700.967,48 TL ciro elde etmesi ve şirketin mali yapısının oran analizi tekniği ile analiz edilmesi sonucu çıkan değerlerin desteklediğinin tespit edildiğinin…” bildirildiği anlaşılmıştır.
Makine Mühendisi bilirkişi tarafından düzenlenen 25/06/2012 havale tarihli bilirkişi raporunda özetle; “…davacı şirket adına kayıtlı araçların, iş makinesinin ve beton santralinin 19/01/2010 dava tarihi itibariyle toplam piyasa değerinin 2.407.750,00 TL olduğunun bildirildiği…” anlaşılmıştır.
Hukukçu bilirkişi tarafından düzenlenen 25/06/2012 havale tarihli bilirkişi raporunda özetle; “…dava dosyasının içinde bulunan bilgi ve belgeler çerçevesinde mal varlıklarının piyasa değerinin gözetilerek yapılan mali analizler sonucunda, davacı şirketin iflasının ertelenmesi için gerekli koşulları sağladığı, bu nedenle mahkememizce iflasın ertelenmesi halinde şirketin idaresinin bir kayyıma verilmesinin yerinde olacağı ve bu hususlara ilişkin yasal ilanların da yapılması gerekeceği…” görüş ve kanaatinde olunduğunun bildirildiği anlaşılmıştır.
Müdahil vekillerince değişik tarihlerde sunulan dilekçeler ile bilirkişi raporlarına itiraz edildiği görülmüştür.
Bilirkişi raporlarının ayrı ayrı olarak düzenlendiği ve mahkememize sunulduğu bu haliyle iflasın ertelenmesi noktasında bilirkişilerin ortak görüşünü yansıtır rapor alınmadığı nazara alınarak denetime el verişli bir rapor alınabilmesi için itirazların da değerlendirilerek bilirkişilerden müşterek rapor alınmasına karar verilmiş, yine Hukukçu Bilirkişi, SMMM Bilirkişi, Makine Mühendisi Bilirkişi ve İnşaat Mühendisi Bilirkişi’den oluşan heyet tarafından tanzim edilen 25/02/2013 havale tarihli müşterek raporlarında özetle; “…davacı şirketin sunduğu iyileştirme projesinin gerçekçi olmadığı, davanın açıldığı tarihten bu yana geçen süre içinde bu yönde olumlu bir gelişmenin de görülmediği görüşüyle iflasının ertelenmesi için gerekli koşulların oluşmadığı…” kanaatine varıldığının bildirildiği anlaşılmıştır.
Müdahil … Bankası A.Ş. vekilinin mahkememize sunduğu 14/03/2013 havale tarihli dilekçesi ile, bilirkişi raporuna beyan ve davanın reddi ile davacı şirketin iflasına karar verilmesi taleplerini ibraz etmiştir.
Müdahil … A.Ş. vekili 29/03/2013 havale tarihli dilekçesi ile, bilirkişi raporlarına karşı beyanlarını ibraz etmiştir.
Müdahiller … ve … vekili mahkememize sunduğu 27/03/2013 havale tarihli dilekçesi ile, bilirkişi raporlarına karşı beyanlarını ibraz etmiştir.
Müdahil … vekilince mahkememize sunulan 13/03/2013 havale tarihli dilekçesi ile, bilirkişi raporlarına karşı beyanlarını ibraz etmiştir.
Davacı vekili mahkememize sunduğu 08/05/2013 havale tarihli dilekçesi ile bilirkişi raporu ve davaya ile ilgili beyanlarını ibraz etmiştir.
Bilirkişilerin ayrı ayrı vermiş oldukları rapor ile heyet halinde düzenledikleri raporların birbirleri ile çelişir olduğu iflas erteleme talebinin şartları noktasında alınan heyet raporunun sonuç bölümü ile içeriğinin birbiri ile çeliştiği, dikkate alındığında yeniden bilirkişi heyetinden ek rapor alınmıştır.
Yine Hukukçu Bilirkişi, SMMM Bilirkişi, Makine Mühendisi Bilirkişi ve İnşaat Mühendisi Bilirkişi’den oluşan heyet tarafından tanzim edilen 26/08/2013 havale tarihli raporlarında özetle; “…mahkememizin 09/05/2013 tarih ve 3 sayılı ara kararı gereğince yeniden yapılan inceleme, hesaplama ve değerlendirmeler sonucunda, daha önce sunulan raporlar arasındaki çelişkinin iş bu raporlarında giderildiğini, davacı şirketin borca batık durumunun düzeldiği, borç ödeme ve gelir yaratma kabiliyeti düşük olmakla birlikte iyileştirme projesinin başarılı şekilde uygulandığı, başlangıçta 30/04/2009 tarihli bilançoya göre 21.497.623,00 TL olan borcun 31/12/212 tarihli bilançoya göre 3.086.304,35 TL’ye düşürülmesinin de bu görüşlerini desteklediğini, bu durumda şirketin iflas erteleme talebinin yerinde olduğu kanaatine varılmakta olunduğu, bununla birlikte iflas erteleme sürecinin daha sağlıklı değerlendirilebilmesi için özellikle şirketin mali durumunu (mevcut ve alacaklarını-borçlarını) güncel ve doğru bir şekilde ortaya koyan en yakın cari dönem mali tablolarının şirketten istenilmesi veya mali durumunun doğrudan mahkemece görevlendirilecek bilirkişilere tespit ettirilmesi ve şirket kararlarının denetlenip onaylanması açısından şirkete kayyım atanması hususlarının düşünülmesinin de yerinde olacağı…” görüş ve kanaatinde olunduğunun bildirildiği anlaşılmıştır.
Bir kısım müdahil vekillerince bilirkişi raporuna kaşrı itiraz dilekçelerinin verilmiş olduğu görülmüştür.
Mahkememizce yapılan yargılama sonunda; 12/09/2013 tarih, 2010/… esas ve 2013/… karar sayılı kararı ile “…Açılan davanın İİK 179 ve TTK 324 (Yeni TTK 376-377) maddeleri uyarınca açılmış iflas ertelemesi davası olduğu, aldırılan ön raporda şirketin borca batıklığının tespit olunduğu, yasal ilanların yaptırıldığı ve bilirkişi raporu ve dosyaya sunulan iyileştirme projesi nazara alınarak tedbirin uygulandığı, daha sonra aldırılan bilirkişi raporları ile davacı şirkete ait taşınır ve taşınmaz varlıklarının rayiç değerlerinin tespit edildiği, ayrıca SMMM bilirkişi marifetiyle şirketin aktif ve pasiflerini, karlılık oranlarının bulunduğu, alınan bilirkişi raporlarında görüleceği üzere davanın açıldığı tarihten karar tarihine kadar borçların ödenir hale geldiği, somut adımlar atıldığı, şirketin borçlarını ödeme konusunda ciddi gayretlerinin bulunduğu da nazara alınarak iflas erteleme kurumunun yasadaki düzenleniş amacı da birlikte değerlendirildiğinde iflas ertelemenin maddi ve şekli koşullarının oluştuğu, şirketin iyileşme ümidinin bulunduğu, erteleme kararı verilmesi halinde alacaklıların uğrayacağı zararın derhal iflas kararı verilmesi halinde uğrayacakları zarardan daha az olacağı kanaatinin getirildiği, bu sebeple tüm dosya kapsamı nazara alınarak davacının davasının kabulüne…” karar verilmiştir.
Mahkememizce verilen karar süresi içerisinde müdahiller …A.Ş., T. …A.Ş., …, … A.Ş., T. … A.Ş., … A.Ş., …, … A.Ş. İle … A.Ş. vekillerince temyiz edildiği, Yargıtay 23.Hukuk Dairesinin 26/09/2014 tarih, … Karar sayılı ilamı ile mahkememiz kararını temyiz eden T. … A.Ş. vekiline 21.10.2013, … A.Ş. vekili 23.10.2013 ve … A.Ş. vekiline 12.11.2013 günü tebliğ edildiği hâlde, temyiz dilekçesi İİK’nın 164. maddesinde öngörülen 10 günlük yasal süre geçirildikten sonra sırasıyla 04.11.2013, 06.11.2013 ve 29.11.2013 tarihinde verilmiştir. Süresinden sonra yapılan temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 1.6.1990 gün ve 1989/3 esas, 1990/4 karar sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında Yargıtay tarafından da karar verilebileceği kabul edilmiş olmakla, adı geçenlerin temyiz isteğinin reddine karar verilmiş, diğer temyiz itirazlarının incelenmesinde; “…iflasın ertelenmesini isteyen kooperatif ve sermaye şirketlerinin borca batık durumda bulunması (bir diğer ifade ile varlıklarının rayiç değerlerinin borçlarını karşılayamaması), fevkalade mühletten yararlanmamış olması ve sunacakları iyileştirme projesi kapsamında mali durumlarının ıslahının imkân dâhilinde görülmesi gerekir (İİK.m.179). Gerek borca batıklığın ve gerek iyileştirme projesinin ciddi ve inandırıcı olup olmadığının tesbiti özel ve teknik bilgiyi gerektirdiğinden bu değerlendirmelerin yapılması için bilirkişi görüşüne başvurulmalıdır (HMK.m.266). Hakim de bu raporla o konudaki özel ve teknik bilgi ihtiyacını giderebilmeli ve raporun hukuka uygunluğunu denetlemelidir. Projenin ciddi ve inandırıcılığı öncelikle ve özellikle sermaye ve/veya kârlılığın ne şekilde arttırılacağı ve borca batıklıktan kurtulmanın ne şekilde sağlanacağı somut, belgelere dayalı ve gerçekçi bilgi ve öngörülerden yola çıkılarak tespit edilmeli, diğer proje unsurları için de bilimsel veriler değerlendirilmelidir. Somut olayda alınan 12.01.2010 tarihli ilk raporda borca batıklıktan söz edilmiş ise de bu raporun, varlıkların rayiç değerlerine göre değil, bilançodaki kaydi değerlere göre yapıldığı açıktır. Daha sonra alınan 25.02.2013 günlü kök ve 26.08.2013 günlü ek raporlarda davacı şirketin aktiflerinin pasiflerini aştığı, bir diğer ifade ile borca batık durumda olmadığı, ancak finansal oranlarına bakıldığında likidite sıkıntısı yaşadığı belirtilmiştir. Yukarıda da vurgulandığı üzere iflasın ertelenmesinin temel koşulu borca batıklık olup; likidite sıkıntısı, borç ödemeden aciz hali ya da ödemelerin tatil edilmesi gibi diğer iflas koşulları, ertelemeye esas alınmamıştır. Öte yandan belirtilen bilirkişi raporlarında projenin ciddi ve inandırıcı olmadığı da vurgulanmıştır. Bu durumda mahkemece projenin ciddi ve inandırıcı olmadığı da gözetilerek, davacı şirketin borca batıklık durumunun tereddüde yer bırakmayacak biçimde belirlenmesi hususunda somut verilere dayalı, teknik, denetime elverişli ve detaylı bir inceleme için, dosyanın oluşturulacak uzman bir heyete tevdii ile dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılması ve varılacak uygun sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve hatalı değerlendirmelerle yazılı şekilde karar verilmesi doğru…” olmadığından bahisle kararın bozulmasına karar verilmiştir.
Yargıtay ilamı taraflara usulüne uygun olarak tebliğ olunmuş, yargıtay ilamına karşı davacı vekilince karar düzeltme talibinde bulunulduğu, Yargıtay 23.Hukuk Dairesinin… Karar sayılı ilamı ile karar düzeltme talebinin reddine karar verilmiştir.
Yargıtay ilamı taraf vekillerine tebliğe gönderilmiş ve dosya mahkememizin yukarıda numarası belirtilen esasına kayıt edilmiştir.
Duruşmaya katılan davacı vekili, yargıtay bozma ilamına bir diyeceğinin olmadığını, takdiri mahkemeye bıraktığını, bozma ilamı doğrultusunda eksikliklerin giderilmesini talep ettiği, müdahil … vekilinin bozma ilamına uyulmasını, tedbir kararından itibaren 5 yıllık süre dolduğunu şirketin iflasına karar verilmesini, müdahil … vekili davacının iflasına karar verilmesini, müdahil …Tic.Ltd.Şti vekili ise bozma ilamına uyulmasını talep ettiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce 23/06/2016 tarihli celsede usul ve yasaya uygun olan yargıtay bozma ilamına uyulmasına karar verilmiştir.
Davacı yanca 01/07/2016 tarihinde 2009, 2010, 2011, 2012, 2013, 2014 ve 2015 yıllarına ait yevmiye, defteri kebir ve envanter defterleri dosyaya sunulmuştur.
Mahkememiz dosyası, davacının iflas erteleme talebi, müdahil vekillerinin talepleri ve tüm dosya kapsamı dikkate alınarak iflas erteleme şartlarının oluşup oluşmadığı, borca batıklık iyileştirme projesinin yerinde olup olmadığı, mahkememizce alınan rapor ve ek raporlar, mahkememiz kararı, akabinde yargıtay bozma ilamı irdelenerek yargıtay bozma ilamında belirtilen eksik hususlar ve tüm ticari defter ve belgeler üzerinde inceleme yapılarak rapor aldırılması yönünde talimat yazımız aracılığıyla dosya İstanbul Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine gönderildiği, bilirkişi kurulu hukukçu Doç.Dr…, Y.Doç.Dr….ve Mali Müşavir…’nin sunmuş olduğu 25/04/2017 havale tarihli ayrıntılı bilirkişi raporunda özetle; “…şirketin 31/05/2016 tarihi itibarıyla kaydi değerlere göre özvarlığının 11.208.189,16 TL, yine şirketin 31/05/2016 tarihi itibarıyla rayiç değerlere göre özvarlığının 12.425.624,56 TL olduğu, diğer yandan huzurdaki dosyada net bir sonuca ulaşılabilmesi için 30/09/2016 veya 31/12/2016 tarihli hem kaydi hem de rayiç değerlerin kayıtlara geçmesinden sonra oluşturulacak bilanço ile nihai sonuca ulaşılabileceği. Davacı şirket tarafından sunulan iyileştirme projesinin mali zaviyeden, ilgili mevzuatın gerekleri ve kazai içtihatlar da nazara alınarak, mali zaviyeden revize edilmesi gerektiği, şirketin iyileşme süreci içinde planlanan şatışlarını, maliyetlerini, mali yoruma göre, faaliyet giderlerini, borçların nasıl ve ne zaman ödeneceğini gösteren proforma mali tabloları kapsayan bir projesi hazırlanması icap ettiği. Yukarıda bahsedilen mali veriler dava dosyasına sunulduktan sonra iflas erteleme şartlarının oluşup oluşmadığı, borca batıklık iyileştirme projesinin yerinde olup olmadığı yönünden nihai değerlendirme yapılabileceği…” sonuç ve kanaatini içerir raporlarını sunmuşlardır.
Davacı vekilince 11/10/2017 tarihinde iyileştirme projesinin dosyaya sunulduğu anlaşılmıştır.
Bilirkişi kurulunun rayiç değerlerin güncel olarak belirlenmesinin istenildiğini, yapılan son güncel rayiç değerin ise 2011 yılında yapıldığı ve üzerinden geçen zaman dikkate alınarak davacı şirketin taşınmazlarının ve tesislerinin rayiç değerinin tespiti açısından Edirne Nöbetçi Asliye Hukuk (Ticaret) Mahkemesine yazılan talimat ile Kadastro Teknisyeni … 03/10/2017 tarihli krokili taşınmazlara ilişkin tespit raporunu ayrı sunduğu, İnşaat Mühendisi…, Makine Mühendisi … ve Elektrik Mühendisi… tarafından sunulan 02/10/2017 tarihli bilirkişi kurulu raporunda; “…dava konusu taşınmazların ve üzerinde yer alan yapı ile ekipmanların 29/09/2017 tarihi itibarıyla değerinin 1.420.624,90 TL, dava tarihi itibarıyla 790.396,90 TL olabileceği…” yönünde raporlarını sunmuşlardır.
Müdahil … A.Ş. vekili ile bir kısım müdahil vekillerinin 12/10/2017 tarihli celsede ihtiyati tedbirin kaldırılmasını talep ettiği, aynı duruşmada tedbirin kaldırılmasına yönelik taleplerin reddine karar verilmiştir.
Müdahil … A.Ş. Vekilinin 27/10/2017 tarihli dilekçesiyle ihtiyati tedbirin kaldırılması talebinin reddine ilişkin kararını temyiz ettiği, Yargıtay 23. Hukuk Dairesinin 25/12/2017 tarih ve …-Karar sayılı ilamı ile müdahil … A.Ş. Vekilinin temyiz isteminin reddine karar verilmiştir.
Mahkememiz dosyası eksikliklerin giderilmesi sonrası daha önce rapor düzenleyen bilirkişi kurulu hukukçu Doç.Dr…, Y.Doç.Dr….ve Mali Müşavir…’den rapor aldırılmak üzere İstanbul Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmiş, bilirkişi kurulu tarafından hazırlanan 08/06/2018 tarihli bilirkişi raporunda özetle; “şirketin 31/05/2016 tarihi itibarıyla kaydi değerlere göre özvarlığının 11.208.189,16 TL, yine şirketin 31/05/2016 tarihi itibarıyla rayiç değerlere göre özvarlığının 12.562.381,06 TL olduğu, bu bağlamda huzurdaki çekişmede mali zaviyeden net bir sonuca ulaşabilmek için kayyım heyetinin yeni verilerle oluşturacağı bilanço ve mali tablolar ile değerlendirilmesi gerektiği ön kanaatini izhar mevkiinde bulunulduğu, davacı şirket tarafından sunulan iyileştirme projesinin mali zaviyeden, ilgili mevzuatın gerekleri ve kazai içtihatlar da nazara alınarak, mali zaviyeden revize edilmesi gerektiği, şirketin iyileşme süreci içinde planlanan satışlarını, maliyetlerini, mali yoruma göre, faaliyet giderlerini, borçların nasıl ve ne zaman ödeneceğini gösteren proforma mali tabloları kapsayan bir projesi hazırlanması icap ettiği, yine bu durumunda kayyım heyetince detaylı bir şekilde denetlenmesi gerektiği, yine bu bağlamda iflas erteleme şartlarının oluşup oluşmadığı, borca batıklık ve iyileştirme projesinin uygulanabilirliğinin yerinde olup olmadığı yönünden nihai değerlendirme yapılması gerektiği…” sonucunda raporlarını sunmuşlardır. Yine bilirkişi Y.Doç.Dr….’in ilave raporunda özetle; “…dosyanın mevcut durumu itibarıyla iflas erteleme şartlarının oluşmadığı, yasada ve müstakar Yargıtay içtihadında zikredilen toplam sürenin aşılmış olduğu, 5 yıllık sürenin tedbirlerle işleyen yargılama sürecinde tamamlandığı…” sonuç ve kanaatini içerir raporunu sunmuştur.
Davacı vekili 28/09/2018 havale tarihli dilekçesi ile bilirkişi raporuna karşı beyanlarını sunmuştur.
Kayyım heyetinin raporlarını aylık periyotlar halinde düzenli olarak dosyaya sundukları görülmüştür.
Davacı vekili 11/10/2018 tarihli duruşmada ki beyanında; bilirkişi raporuna karşı beyanlarını tekrar ettiğini, bilirkişi raporunda tespit olunan eksik hususların giderilmesinden sonra tekrar aynı bilirkişi heyetinden veya yeni bir bilirkişi heyetinden rapor aldırılmasını talep ettiğini, yine aynı duruşmada bir kısım müdahiller vekilleri beyanlarında yeniden rapor aldırılması taleplerinin reddini talep ettiği görülmüştür.
Davacı vekilinin yeniden rapor aldırılması talebi reddolunmuştur.
Davacı vekilinin son duruşmada esas hakkında beyanında; davanın kabulüne karar verilmesini, bilirkişi raporunda da anlaşıldığı üzere 2013-2016 yılları arasındaki dönemde 1.861.000,00 TL’lik iyileşme olduğunu, iyileştirme projesinin başarılı uygulandığını, aynı zamanda şirketin borca batıklıktan kurtulduğunu, tüm bu hususlar dikkate alınarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Bir kısım müdahiller vekilleri ise davanın reddini talep etmişlerdir.
Dosya içerisinde bulunan tüm kanıt ve belgeler bir arada değerlendirildiğinde;
Toplanan deliller, dava dilekçesi kapsamı, davacı şirketin sicil kaydı, dilekçe ekinde sunulan iyileştirme projesi, ödeme planı ve ekleri, davacı şirketin aktif pasif durumunu bildiren bilançosu, mahkememizce yapılan keşif ve aldırılan bilirkişi raporları, talimat mahkemesi aracılığı ile yapılan keşif ve aldırılan bilirkişi raporları, mahkemece verilen tedbir kararları ve ek kararlar, yaptırılan ilanlar ve ilanlara ilişkin gazete nüshaları, müdahale dilekçeleri ve ekinde sunulan alacağa ilişkin bilgi ve belgeler, celp ve incelenen icra dosyaları kapsamı, Yargıtay 23. Hukuk Dairesinin 26/09/2014 tarih, … Karar sayılı bozma ilamı, bilirkişi kurulu Hukukçu Doç.Dr…, Y.Doç.Dr….ve Mali Müşavir…’den alınan rapor ve ek rapor, davacı şirkete ait taşınmazlarının ve tesislerinin rayiç değerinin tespiti yönünde talimat aracılığıyla aldırılan rapor, sunulan iyileştirme projesi ve tüm dosya kapsamı birlikte incelendiğinde; bozma ilamı doğrultusunda bilirkişi kurulu Hukukçu Doç.Dr…, Y.Doç.Dr….ve Mali Müşavir…’den alınan rapor ve ek raporun olay ve oluşa uygun karar vermeye yeterli olduğu anlaşılmıştır. Yargıtay bozma ilamında iflas ertelemenin koşulu olan borca batıklık hususunun kati olarak tespit edilemediği, dava dosyasında mali verilerin yetersizliği sebebi ile şirketin borca batıklık durumunun tespit edilemediği anlaşılmıştır. Bilirkişi kurulundan alınan kök ve ek raporda; hukukçu bilirkişi ayrık görüşünde davacı şirket hakkında 12/09/2013 tarihinde iflasın 1 yıl ertelenmesi yönünde karar verildiği, kararın 26/09/2014 tarihinde bozulduğunu, yargılamanın devam ettiğini, mahkememizce 19/01/2010 tarihinden bu yana tedbir kararı uygulandığı, bu hali ile fiilen iflas ertelemeye benzer bir durumun meydana geldiği, 15/07/2016 tarih ve 6278 Sayılı Yasanın 3. maddesi ile değişik İİK 179/b maddesi gereğince iflas erteleme süresi azami 1 yıl olduğu bu sürenin mahkemece 1 yıl daha uzatılabileceği, olay tarihi itibarıyla uygulanacak gerek İİK 279 gerekse Yargıtay’ın içtihatları uyarınca erteleme süresinin 1 yıl ve uzatma süresinin 4 yılı, toplamda 5 yılı geçemeyeceği yönünde olduğu, bu kapsamda ilk tedbir kararının 19/01/2010 tarihinden itibaren 5 yıl süre geçtiği belirterek davanın reddinin gerekeceğini belirtmiş ise de; yerleşik Yargıtay uygulamaları da dikkate alındığında iflas erteleme kararının verilmesinden itibaren toplamda 5 yıllık sürenin gözetileceği, dosyamızda kesinleşmiş bir iflas erteleme kararı bulunmadığı, bu sebeple davanın açılması tarihinden itibaren hesap edilecek 5 yıllık sürenin gözetilemeyeceği anlaşılmıştır. Ancak hali hazırda hem kayyım heyeti tarafından hem de bilirkişi kurulu tarafından alınan raporlarda davacı şirketin borca batık olmadığı tespit edilmiştir. Sonuç olarak dava tarihinden itibaren 7 yılı aşkın sürede herhangi bir iyileşme olmaması, halen geçmişe dönük borç ödeme olmadığının kayyım raporları ile sabit olduğu görülmüştür. Ayrıca gelinen aşamada davacı vekilinin son celsede şirketin borca batıklıktan kurtulduğunu beyan ettiği de dikkate alınarak İİK 179/b maddesi gereğince iflas erteleme koşulları oluşmadığından davacının davasının reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının REDDİNE.
2-Konulan tüm tedbirlerin KALDIRILMASINA, bu hususta ilgili yerlere ivedi olarak müzekkereler YAZILMASINA.
3-Yine mahkememiz kararının Trabzon İcra Müdürlüğüne yazılacak müzekkere ile BİLDİRİLMESİNE.
4-Alınması gereken 35,90 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 17,15 TL harçtan mahsubu ile bakiye 18,75 TL’nin davacıdan alınarak HAZİNEYE GELİR YAZILMASINA.
5-Davacının ve müdahillerin yaptığı yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde BIRAKILMASINA.
6-Davacı tarafından yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın karar kesinleştiğinde HMK’nun Gider Avansı Tarifesinin 5. Maddesinin 1. Fıkrası gereğince davacı tarafından iban numarası bildirilmiş ise iadenin elektronik ortamda hesaba aktarılarak, iban numarası bildirilmemiş ise masrafı avanstan karşılanmak suretiyle PTT vasıtasıyla DAVACIYA İADESİNE.

Dair, davacı vekili ile hazır bulunan müdahil vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 10 gün süre içerisinde temyiz yasa yolu açık olmak üzere oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 11/10/2018