Emsal Mahkeme Kararı Trabzon Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/470 E. 2020/23 K. 16.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
TRABZON
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2015/470
KARAR NO : 2020/23

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 13/10/2015
KARAR TARİHİ : 16/01/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 03/02/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İSTEM :
Davacı vekili tarafından mahkememize sunulan 13/10/2015 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; Dava dışı … tarafından Trabzon İş Mahkemesi’nin …Esasından müvekkili şirketin ve iş bu davanın tarafı olan davalı … Hiz.Ltd.Şti. aleyhine açılan tazminat davasına ilişkin olarak, anılan mahkemenin 03/07/2012 tarih ve … Karar sayılı ilamıyla davanın kabulüne, toplam 29.825,41 TL’nin yasal faizi lie birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verildiğini, Trabzon İş Mahkemesi’nin kararının Trabzon 3. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası üzerinden takibe konulmuş olup, toplam 35.689,96 TL müşterek ve müteselsil hükmü gereğince, herhangi bir haciz işlemine mahal verilmemesi adına müvekkili şirketince ödendiğini, müvekkili şirket ile davalı arasında ihale yoluyla hizmet alımlarına ait tip sözleşme imzalanmış olup, davalı koruma ve güvenlik işini aldığını, söz konusu işleri yürütmek üzere davalı personelin çalıştığını, müvekkili şirket ile davalı arasında düzenlenen sözleşmeye göre, sözleşme konusu iş ile ilgili çalıştıracağı personele ilişkin sorumlulukların tamamının yükleniciye ait olduğunu, dolayısıyla davalının, işten çıkarmış olduğu personellerinin kıdem ve ihbar tazminatlarını ve diğer maddi yükümlülüklerini yerine getirmesi gerektiğini, davalının işten çıkarmış olduğu personeline müvekkilinin şirketince ödenen ihbar ve kıdem tazminatı, yıllık ücretli izin, fazla mesai ulusal bayram ve genel tatil ücret alacağı yargılama giderleri v.s. sorumluluklar anılan sözleşme gereği davalıya ait olduğundan, davalıdan tahsili için icra kanalı ile icra takibine başlandığını, bu nedenlerle, davalı tarafın Trabzon 4. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu borca ve tüm alacak kalemlerine ilişkin haksız itirazın iptali ile takibin devamına, davalı tarafın kötüniyetli olarak yapmış olduğu itiraz neticesinde icra takibinin durmasına sebep olduğundan %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine, fazlaya ilişkin ve diğer haklarının saklı tutulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Duruşmalara gelen davacı vekili dava dilekçesini tekrarla davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA :
Dava dilekçesi ve tensip zaptı davalıya usulüne uygun tebliğ edilmiştir.
Davalı vekili tarafından mahkememize sunulan 03/11/2015 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; Dava dilekçesinde belirtilen taleplerin haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olup, kabulünün mümkün olmadığını, bu itibarla müvekkiline karşı açılan davada belirtilen hususları kabul etmediğini, itiraz ettiğini, dava dışı …’ın davacı tarafından işten çıkarıldığını, müvekkilinin dava konusu alacaktan sorumlu tutulmasının hakkaniyet ilkesine aykırı olup kabulünün mümkün olmadığını, talep edilen ödemenin yapılması halinde müvekkili şirketin ciddi bir ekonomik çöküntü yaşayacağını, bu nedenlerle, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun iş bu davanın reddi ile yargılama masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Duruşmalara gelen davalıl vekili cevap dilekçesini tekrarla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE DEĞERLENDİRİLMESİ:
Trabzon Ticaret Sicil Müdürlüğü, … A.Ş., ‘nin cevabi yazıları ile mahkememizce istenilen bilgi ve belgelerin gönderildiği anlaşılmıştır.
Trabzon 4. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyası, Trabzon 3. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyası ve Trabzon 1. İş Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası iş bu mahkememiz dosyası içerisine celb edilerek incelenmiştir.
Davacı vekili mahkememize sunduğu 25/11/2015 havale tarihli dilekçesi ile cevaba cevaplarını ibraz etmiştir.
Davalı vekili mahkememize sunduğu 22/12/2015 havale tarihli dilekçesi ile 2. cevaplarını ibraz etmiştir.
Mahkememiz talimat yazısı ile tanık …’nin beyanı alınmış, tanığın “… Sormuş olduğunuz hususu anladım ben 2006 yılında davalı firmada davacı firmadan alınan güvenlik hizmeti alım sözleşmesi çerçevesinde davacı firmada güvenlik şefi olarak çalıştım. Çalıştığım dönemde 16 güvenlikçi bir de güvenlik şefi olarak ben olmak üzere toplam 17 kişi çalışmaya başladık. Sonrasında bu sayı 21’e kadar çıktı. Ancak daha sonra …özelleştirilmesinden sonra davalı firma ile sözleşmesini sona erdirdi. Başka bir firma ile daha doğrusu öğrendiğimiz kadarıyla Türkiye çapında güvenlik hizmetlerini verdiği firma ile anlaştı. Davalının firmasında çalışan işçilerin de sadece 5-6 tanesini çıkararak kalan personel ile çalışmaya devam etti. Cevap dilekçesinde ismi geçen …’da bu kapsamda işten çıkarılan personeldir. İşten çıkarma davacı …kendi insiyatifi ile çıkarılmıştır. Zaten işe alınan kişileri de daha önce kendisi belirlemişti. Benim bildiğim … ihaleyi daha sonra alan firmada çalışmamıştır. Benim görgüm bilgim bundan ibarettir…” şekline beyanda bulunduğu anlaşılmıştır.
Mahkememiz dosyası 21/11/22019 tarihinde Bilirkişi SMMM …’a tevdii edilmiş, bilirkişi tarafından tanzim edilen 25/11/2019 havale tarihli bilirkişi raporunda özetle; Davacının Trabzon (kapatılan) 4. İcra Müdürlüğü’nün2014/24431 Esas sayılı takip dosaysında 02/10/2014 tarihli takip emrinde 35.689,96 TL asıl alacak ile birlikte 9.131,50 TL işlemiş avans faizi talep edilmiş olup, takip emrinde talep edilen 9.131,50 TL işlemiş faiz miktarında isabetsizlik bulunmadığı sonucuna varıldığının bildirildiği anlaşılmıştır.
Davalı vekili mahkememize sunduğu 09/12/2019 havale tarihli dilekçesiyle bilirkişi raporuna karşı beyan ve itirazlarını ibraz etmiştir.
Dosya içerisinde bulunan tüm kanıt ve belgeler bir arada değerlendirildiğinde; dava tarafları arasında hizmet alım sözleşmesi yapıldığı, bu hizmet alım sözleşmesi kapsamında davacı şirketin asıl işveren, davalı şirketin ise alt işveren sıfatı ile dava dışı işçi …’ı özel güvenlik görevlisi olarak çalıştırdıkları, Dava dışı … tarafından Trabzon İş Mahkemesi’nin …Esasından davamızın tarafları aleyhine işçilik alacağı davası açtığı, anılan mahkemenin 03/07/2012 tarih ve … Karar sayılı ilamıyla davanın kabulüne, toplam 29.825,41 TL’nin yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verildiği, Trabzon İş Mahkemesi’nin kararının Trabzon 3. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası üzerinden takibe konulduğu ve davacı şirket tarafından dava dışı işçiye toplam 35.689,96 TL ödeme yapıldığı hususlarında taraflar arasında ihtilaf yoktur.
Dava, davacı şirket tarafından dava dışı işçiye yapılan işçilik alacağı ödemesinin davalı şirketten rücu davasıdır. Davanın çözümünde sözleşme serbestisi ilkesi gereği ilk olarak bakılması gereken nokta tarafların hizmet alım sözleşmesine esas olan iradeleridir, yani taraflar arasında yapılan hizmet alım sözleşmesinde çalıştırılan işçilerin işçilik alacaklarından davacı asıl işveren şirketin mi yoksa davalı alt işveren şirketin mi sorumlu olduğu hususunda açık bir anlaşma bulunup bulunmadığıdır. Eğer taraflar arasında yapılan hizmet alım sözleşmesinde çalıştırılan işçilerin işçilik alacaklarından davacı şirketin mi yoksa davalı şirketin mi sorumlu olduğu hususunda açık bir anlaşma var ise davanın sözleşme hükümlerine göre; böyle bir anlaşma yok ise TBK 167. maddesi hükmüne göre çözümlenmesi gerekmektedir. TBK 167. Maddesi uyarınca; ”(1)Aksi kararlaştırılmadıkça veya borçlular arasındaki hukuki ilişkinin niteliğinden anlaşılmadıkça, borçlulardan her biri, alacaklıya yapılan ifadan, birbirlerine karşı eşit paylarla sorumludurlar. (2) Kendisine düşen paydan fazla ifada bulunan borçlunun, ödediği fazla miktarı diğer borçlulardan isteme hakkı vardır. Bu durumda borçlu, her bir borçluya ancak payı oranında rücu edebilir. (3) Borçlulardan birinden alınamayan miktarı, diğer borçlular eşit olarak üstlenmekle yükümlüdürler.” hükmü amirdir.
Taraflar arasında yapılan hizmet alım sözleşmesi ve eki mahiyetindeki genel, teknik vs. şartnameler incelendiğinde; hizmet alım sözleşmesinin 22.1. maddesinde; ”Yüklenicinin sözleşme konusu iş ile ilgili çalıştıracağı personele ilişkin sorumlulukları ilgili mevzuatın bu konuyu düzenleyen emredici hükümleri ve Genel Şartnamenin Altıncı Bölümünde belirlenmiş olup, Yüklenici bunlara aynen uymakla yükümlüdür.” hükmünü içerdiği görülmüştür. Mevzuatımızda çalıştırılan işçilerin işçilik alacaklarından asıl işverenin mi yoksa alt işverenin mi sorumlu olduğuna dair emredici bir düzenleme bulunmadığından atıf yapılmış olan Genel Şartnamenin Altıncı Bölümü incelenmiş ve bölümde davayı aydınlatmada faydalı olacak yani çalıştırılan işçilerin işçilik alacaklarından asıl işverenin mi yoksa alt işverenin mi sorumlu olduğuna dair açık bir hüküm bulunmadığı anlaşılmıştır. Fakat taraflar arasında yapılan hizmet alım sözleşmesinin eki mahiyetindeki Teknik Şartnamenin ”Çalışanların Sosyal ve Özlük Hakları” başlıklı 38. maddesi incelendiğinde; ”… istihdam edilen tüm personelin özlük, yıllık ücretli izin ve kıdeme ilişkin hakları ile ilgili olarak yürürlükte bulunan tüm kanun ve bunlara ilişkin tüzük yönetmelik ve tebliğler ile ihale dokümanında belirlenmiş tüm mali ve sosyal yükümlülükler yüklenici tarafından zamanında ve eksiksiz olarak yerine getirilecektir. Bu konuda idarenin hiçbir sorumluluğu yoktur.” şeklinde düzenleme içerdiği, tarafların bu şekilde dava konusu işçilik alacağı da dahil olmak üzere çalıştırılan işçilerin işçilik alacağından davalı alt işveren şirketin sorumlu olduğuna dair anlaşmış oldukları tespit edilmiştir.
Dava dışı … tarafından davamıza da konu işçilik alacağının tahsiline dair başlatılmış olan takip, Trabzon İş Mahkemesi’nin ilamına dayalı ilamlı takip olduğundan yani dava dışı işçinin işçilik alacak miktarı Trabzon İş Mahkemesi tarafından yapılan yargılamada belirlenerek hüküm altına alınmış olduğundan Mahkememizce dava dışı işçinin işçilik alacak miktarı konusunda başkaca bir hesaplama yaptırılmamıştır fakat; dava dışı işçiye ödeme yapan davacı şirket, davalı şirket aleyhinde başlatmış olduğu icra takibinde işlemiş faiz talebinde de bulunmuş olduğu için dosyamız muhasebeci bilirkişiye verilerek davacı şirketin ödeme tarihi, ödemek zorunda kaldığı tutar ve takip tarihi dikkate alınarak davacı şirket tarafından davalı şirket aleyhinde başlatılan icra takibinde belirtilen işlemiş faiz tutarının doğru olup olmadığı hususunda hesap yaptırılmış ve ödeme emrinde belirtilen işlemiş faiz tutarının doğru hesaplanarak ödeme emrinde belirtildiği anlaşılmış ve bu nedenlerle davacının davasının kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Değinilmesi gereken son nokta ise davacının davalı aleyhinde başlatmış olduğu takibin, davalının haksız itirazı sebebi ile durması sonucu davacının talep ettiği icra inkar tazminatıdır. Davacının davalı aleyhinde takip başlatmakta haklı olduğu ve takip asıl alacağı ile işlemiz faiz tutarınca davalıdan alacaklı olduğu, davalının takibe itirazında haksız olduğu yukarıda yapılan açıklamalar doğrultusunda kabul edilmiştir. Davacının ödemek zorunda kaldığı işçilik alacağı Trabzon İş Mahkemesi ilamına dayalı olduğundan ve taraflar arasında yapılan hizmet alım sözleşmesi eki mahiyetindeki Teknik Şartnamenin ”Çalışanların Sosyal ve Özlük Hakları” başlıklı 38. maddesi ile işçilik alacaklarından tümüyle davalı şirketin sorumlu olduğunun kabul edilmiş olduğundan alacağın likit olduğu davalı tarafın takibe itirazın haksız olduğu bu sebeple takip konusu asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatına karar vermek gerektiği değerlendirilmiştir.
Yapılan yargılama, tespit, değerlendirme ve kabuller doğrultusunda davacının davasının kabulüne dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.

H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1- Davanın KABULÜ ile; Trabzon (kapatılan) 4. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası kapsamında davalı tarafça yapılan İTİRAZIN İPTALİ ile; TAKİBİN DEVAMINA;
Takip konusu asıl alacağın % 20’si oranında (7.137,99 TL)icra inkar tazminatının davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE.
2- Alınması gereken toplam 3.560,37 TL’den peşin alınan 890,10 TL’nin mahsubu ile bakiye 2.670,27 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR YAZILMASINA.
3- Davacı kendisini vekil ile temsil ettiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne göre belirlenen 3.400,00 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak DAVACIYA ÖDENMESİNE.
4- Davacının yaptığı aşağıda dökümü yapılan toplam 1.309,40 TL’nin davalıdan alınarak DAVACIYA ÖDENMESİNE.
5- Yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın karar kesinleştiğinde HMK’nun Gider Avansı Tarifesinin 5. Maddesinin 1. Fıkrası gereğince davacı tarafından iban numarası bildirilmiş ise iadenin elektronik ortamda hesaba aktarılarak, iban numarası bildirilmemiş ise masrafı avanstan karşılanmak suretiyle PTT vasıtasıyla DAVACIYA İADESİNE.
Dair, Davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta süre içerisinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 16/01/2020