Emsal Mahkeme Kararı Trabzon Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/109 E. 2021/566 K. 25.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 07/03/2014
KARAR TARİHİ : 25/11/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 26/11/2021

Trabzon 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/… Esas-2013/… Karar sayılı dosyası görevsizlik ilamı ile mahkememize gönderilmiş olmakla; yapılan açık yargılamanın neticesinde;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA :
Davacı vekili Trabzon 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’ne sunduğu 11/02/2013 havale tarihli dava dilekçesinde; Müteveffa …’nın olay günü kendi yönetimindeki … plakalı aracıyla Trabzon ilinden Araklı ilçesine giderken davalı … San. Tic. Ltd. Şti.’nin işleteni olduğu, davalı … yönetimindeki sigortasız olarak işletilen Forklift olarak tanımlanan iş makinesinin, davalı … San. Tic. Ltd. Şti.’nin gerekli iş güvenliği önlemlerini almamasından kaynaklanan ağır kusurlu davranışından aniden yola çıkmasıyla müvekkilinin aracına çarpması sonucu müteveffanın yaşamını yitirdiğini, haksız eylem biçiminde oluşan trafik kazasından ötürü, müteveffanın ölümünden kaynaklı olarak davacıların destekten yoksun kaldıklarını, bu davayı açmak zorunda kaldıklarını, desteklerinden yoksun kalmalarına bağlı olarak maddi zararlarının saptansanmayısla, yaşamış oldukları olayın ağırlığı da dikkate alınarak sırasıyla davacı eş için 250,000,00 TL, davacı çocuklardan her biri için 75.000,00 TL’şer davacı …’nın oğlunu kaybetmesinden dolayı 50.000,00 TL, davacılar …, … ve …’nın kardeşlerini yitirmelerinden ötürü her biri için 25 000,00 TL olmak üzere toplam 600.000.00 TL manevi tazminat ve saptanacak destekten yoksunluk tazminatının olay tarihi olan 30/10/2012 tarihinden itibaren yürütülecek yasal faizle davalılardan müşterek ve müteselsilen alınarak, davalı … bakımında sorumluluk düzeyiyle sınırlı olmak üzere alınmasıyla olayın ağırlığı özellikle davacı anne ile çocuklarının durumu da gözetilerek YBY. 76 maddesi uyarınca 50.000,00 TL önlemsel ödencenin tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Duruşmalara gelen davacı vekili dava dilekçesi cevaba cevap dilekçesindeki taleplerini yinelemiştir.
SAVUNMA :
Dava dilekçesi ve ilk tensip zaptı davalılara usulüne uygun tebliğ edilmiştir.
Davalılar … ve … San. Tic. Ltd. Şti. vekili Trabzon 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’ne sunduğu 04/03/2013 havale tarihli cevap dilekçesinde; Dava konusu olayın Arsin Organize Sanayi Bölgesinde fabrikaların yoğun olduğu, iş makinelerinin, sanayi makine ve aksamının faaliyette olduğu bir yerde gerçekleştiğini, kazanın vuku bulduğu yolun halkın kullandığı genel trafik akışının olduğu bir yol olmadığını, 8-9 m genişliğinde, asfalt, görüş mesafesinin geniş olduğu bir yol olduğunu, her iki yanında da davalı şirkete ait fabrikalar bulunduğunu, havanın açık, yolun düzgün, zeminin kuru, görüş mesafesinin en az 500-700 m olduğu bir zamanda olduğunu, müteveffanın olay yerini çok iyi bildiğini, müteveffanın çalıştığı işyerinden araç ile çok ani ve hızlı bir çıkışla sürekli yolun solunu takep ederek ve ilk kavşaktan dönmeyerek ilerleyip, davalı şirkete ait … plakalı kamyonun yolun 1/3’lük kısmını kapattığı yola aşırı süratli şekilde Forklifte sürterek geçip, duvara çarpması sonucu öldüğünü, müteveffanın kaza anında süratinin 97 km/saat olduğunu, her an iş makinesi, kamyon ve diğer malzeme taşıyıcılarının çıkabileceği hız tahdidinin 30 km/saat olduğu bir organize sanayi bölgesinde kazanın meydana geldiğini, müteveffanın asli kusurlu olduğunu, olayın iş güvenliği ile bir ilgisinin olmadığını, davalı şirkete ait … plakalı kamyonun kusurlu bulunması durumunda ödenmesi gereken tazminat ile ilgili olarak ileride rücu edilmesi gereken sigorta şirketi bulunduğunu, … poliçe nolu zorunlu trafik sigortası ile, … nolu kasko sigortası kapsamında … A.Ş. ne müvekkili aleyhinde açılan davayı ihbar ettiklerini, Dava dilekçesi HMK m 119 hükmüne aykırı akluğundan öncelikle usul yönünden tensip ara kararından dönülerek davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesini, davanın … A.Ş.’ye ihbar edilmesini, zenginleşme aracı olarak görülen fahiş miktarda talepli maddi ve manevi tazminat taleplerinin ve YBY m. 76 kapsamındaki talebin reddini, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar … ve … San. Tic. Ltd. Şti. Vekili duruşmalarda cevap dilekçesindeki ve ikinci cevap dilekçesindeki taleplerini yinelemiştir.
Davalı … vekili Trabzon 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’ne sunduğu 18/03/2013 havale tarihli cevap dilekçesinde; Tescilsiz forklift için sigorta yaptırma zorunluluğu bulunmadığını, iş makinesinin ilgili ticaret odasına tescilinin zorunlu olduğunu, bir iş makinesinin karayolunda sürülmesinin, Karayolları Genel Müdürlüğünden özel izin alınması ve zorunlu mali mesuliyet akdinin yapılmış olması ile mümkün olduğunu, dava konusu olaya karışmış olan forklift aracının, trafiğe çıkamayan, dolayısıyla tescili gerekmeyen, sigorta kapsamına girmeyen bir araç olduğunu, davacıların zararının, destek ölmeseydi bulunacakları ekonomik ve sosyal durum ile desteğin ölümünden sonra bulundukları durum arasındaki farktan ibarett olduğunu, davacılara desteğin ölmesi nedeniyle, emekli maaşı bağlandığını, maaşı almaya devam eden davacıların desteğin aldığı emekli maaşı nedeniyle uğradığı bir zarar bulunmadığını, …’ndan olay tarihi itibarıyla faiz talep edilemeyeceğini, Güvence Hesabının, olay tarihi itibarıyla temerrüde düşmediğini, dava konusu talebin muaccel bir alacak da olmadığını, …, aleyhine karar verilirse ancak dava tarihinden itibaren, yasal faiz oranına hükmedilmesi gerektiğini, Güvence Hesabından manevi tazminat talep edilemeyeceğini, davanın husumet yokluğu ve esastan reddini, kusur ve tazminat yönünden bilirkişi incelemesi yapılmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … dava dilekçesi ve ekleri usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş olmasına rağmen duruşmalara katılmadığı anlaşılmıştır.
DELİLLER VE DEĞERLENDİRİLMESİ:
Trabzon 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/… Esas-2013/… Karar sayılı dosyası görevsizlik ilamı ile mahkememize gönderilmiş olmakla esas defterine kaydı yapılmıştır.
Akçaabat Emniyet Müdürlüğü ve Trabzon SGK İl Müdürlüklerine yazılan müzekkere cevapları celp edilmiştir.
Mahkememizce yapılan 16/10/2014 tarihli celsede; dosyamız 6545 sayılı yasanın 45 ve devamı maddeleri uyarınca ticaret mahkemelerinin heyet halinde bakacağı işler ve tek hakimli bakacağı işler ayrı ayrı sayıldığından dava miktarı da dikkate alınarak dosya heyete tevdi edilmiştir.
… Sigorta A.Ş.’ye yazılan müzekkere cevabı celp edilmiştir.
Dosyanın İstanbul ATK Başkanlığı İstanbul Trafik İhtisas Dairesinin 27/10/2015 tarih ve … sayılı raporunda; “… 1) Davalı sürücü …’in %50 (yüzde elli) oranında kusurlu olduğu, 2) Davalı …’nın %40 (yüzde kırk) oranında kusurlu olduğu, 3) Sürücü …’ün %10 (yüzde on) oranında kusurlu olduğu, 4) Müteveffa sürücü …’nın kusursuz olduğu…” görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Davalı … vekili 16/11/2015 havale tarihli beyan dilekçesi sunmuştur.
Davacı vekili 21/12/2015 havale tarihli beyan dilekçesi sunmuştur.
Dosyamız talimat yolu ile aktüer bilirkişi Av. …’ye tevdi edilmiş ve 23/08/2016 tarihinde mahkememize döndüğü ve raporunda; “… Davacı Eş … yönünden tazminat miktarı toplamı 214.437,96 TL İşlemiş Dönem 17.081,18 TL, İşleyecek Dönem 197.356,78 TL, Davacı çocuk … yönünden tazminat miktarı toplamı 8.540,59 TL, Davacı çocuk … yönünden tazminat miktarı toplamı 8.540,59 TL, Davacı çocuk … yönünden tazminat miktarı toplamı 8.540,59 TL…” olduğu görüş ve kanaati bildirilmiştir.

Davacılar vekili 19/07/2016 havale tarihli; bilirkişi raporuna itiraz dilekçesi sunmuştur.
Davalı … vekili 26/07/2016 havale tarihli; bilirkişi raporuna karşı beyan dilekçesi sunmuştur.
Davacı vekili 03/08/2016 tarihli beyan dilekçesi sunmuştur.
Dosya talimat yolu ile daha evvel rapor alınan aktüer bilirkişi Av. …’ye ek rapor tanzimi için tevdi edilmiş ve 02/11/2017 tarihinde Mahkememize dönmüş ve bilirkişi ek raporunda; “… 1) Davacı Eş … yönünden tazminat miktarı toplamı 223.498,28 TL, İşlemiş Dönem 22.870,60 TL, İşleyecek Dönem 200.627,68 TL, Davacı çocuk … yönünden tazminat miktarı toplamı 11.435,30 TL, Davacı çocuk … yönünden tazminat miktarı toplamı 14 435,30 TL, Davacı çocuk … yönünden tazminat miktarı toplamı 11.435,30 TL 2) Güvence hesabının sorumluluğuna ilişkin Sigorta Hukuku uzmanından görüş alınması gerektiği…” görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Davalı … vekili 09/11/2017 havale tarihli; bilirkişi raporuna karşı beyan dilekçesini dosyaya sunmuştur.
Davalı … vekili 14/11/2017 havale tarihli; bilirkişi raporuna karşı itiraz dilekçesi sunmuştur.
Davacılar vekili 20/11/2017 havale tarihli; bilirkişi raporuna karşı beyan dilekçesi sunmuştur.
Davacı vekili 09/03/2018 havale tarihli beyan dilekçesi sunmuştur.
Mahkememizce yapılan 07/12/2017 tarihli celse 3 nolu ara karar ile; Bilirkişiden alınan rapor ve ek raporun denetime elverişli, yeterince açık olmayıp çelişkiler içerdiği, tarafların incelenmesini istediği hususları karşılamadığı ve bu haliyle yetersiz olduğu da nazara alınarak hüküm kurmaya yeterli olabilecek bir rapor düzenlenmek üzere; dosyanın talimat yolu ile farklı bir bilirkişi olarak aktüer bilirkişi Y. Mühendis …’a tevdi edildiği, 09/04/2018 tarihinde bilirkişi raporuyla birlikte Mahkememize dönmüş ve bilirkişi kök raporunda; “… 03.12.2012 tarihinde meydana gelen Trafik Kazası sonucu vefat eden …’nın, geride kalan davacı hak sahiplerinden: a) Eşi …’nın Nihai ve Gerçek Maddi zararının (394.228,58) TL.den ibaret bulunduğu, c) Oğlu …’nın Nihai ve Gerçek Maddi zararının (3.524,65) TL.den ibaret bulunduğu, d) Kızı …’nın Nihai ve Gerçek Maddi zararının (20.107,53) TL den ibaret bulunduğu…” görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Davalı … vekili 18/04/2018 havale tarihli; bilirkişi raporuna karşı beyan dilekçesi sunmuştur.
Davalı … vekili 24/04/2018 havale tarihli; bilirkişi raporuna karşı itiraz dilekçesi sunmuştur.
Davacı vekili 24/04/2018 havale tarihli; bilirkişi raporuna karşı beyan dilekçesini dosyaya sunduğu, dilekçedeki talep üzerine Trabzon Esnaf ve Sanatkarlar Odası ile Trabzon Şoförler Odası Başkanlığına yazılan müzekkere cevapları celp edilmiştir.
Davalı … Şirketi vekili 30/04/2018 havale tarihli ihbar dilekçesini dosyaya sunduğu ve ihbar dilekçesinin ihbar olunan … Sigorta Şirketine tebliğ edildiği anlaşılmıştır.
İhbar olunan … Şirketi vekili 20/06/2018 havale tarihli ihbara cevap dilekçesi sunmuştur.
Dosya talimat yolu ile daha evvel rapor sunan aktüer bilirkişi Y. Mühendis …’a ek rapor tanzimi için tevdi edilmiş ve bilirkişi 1. ek raporuyla birlikte 25/02/2019 tarihinde Mahkememize dönmüş ve bilirkişi raporunda; “… 30.10.2012 tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucu 03.12.2012 tarihinde vefat eden …’nın, geride kalan davacı hak sahiplerinden; a) Davacı eş …’nın nihai ve gerçek maddi zararının 503.043,10 TL olduğu, b) Davacı çacuk …’nın nihai ve gerçek maddi zararının 18.664,29 TL olduğu, c) Davacı çocuk …’nın nihai ve gerçek maddi zararının 3.381,02 TL olduğu…” görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Davalı … vekili 25/02/2019 havale tarihli; bilirkişi ek raporuna karşı beyan dilekçesini dosyaya sunmuştur.
Davalı … vekili 04/03/2019 havale tarihli; bilirkişi ek raporuna karşı itiraz dilekçesi sunmuştur.
Davacı vekili 14/03/2019 havale tarihli; bilirkişi raporuna itiraz dilekçesi sunmuştur.
Davacı vekilinin 04/04/2019 havale tarihli dilekçesine istinaden Trabzon Lokantacılar Esnaf Odasına yazılan müzekkere cevabı celp edilmiştir.
Dosya talimat yolu ile daha evvel rapor sunan aktüer bilirkişi Y. Mühendis …’a ek rapor tanzimi için tevdi edilmiş ve 27/11/2019 tarihli 2. ek raporunda; “… 30.10.2012 tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucu 03.12.2012 tarihinde vefat eden …’nın, geride kalan davacı hak sahiplerinden; a) Davacı eş …’nın nihal ve gerçek maddi zararının 629.413,28 TL olduğu, b) Davacı çocuk …’nın nihai ve gerçek maddi zararının 53.,328,32 TL olduğu, c) Davacı çocuk …’nın nihai ve gerçek maddi zararının 21.888,72 TL olduğu…” görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Davalı … vekili ek hesap raporuna karşı 24/01/2020 havale tarihli beyan dilekçesi sunmuştur.
Davacı vekili 27/01/2020 havale tarihli; bilirkişi raporuna karşı itiraz dilekçesi sunmuştur.
Davalı … vekili 07/02/2020 havale tarihli bilirkişi raporuna karşı itiraz dilekçesi sunmuştur.
Dosya talimat yolu ile daha evvel rapor sunan bilirkişi Y. Mühendis …’a tevdi edilmiş, bilirkişi 13/01/2021 havale tarihli 3. ek raporunda; “… a) Davacı eş …’nın nihai ve gerçek maddi zararının 629.413,28 TL olduğu, b) Davacı çocuk …’nın nihai ve gerçek maddi zararının 53.328,32 TL olduğu, c) Davacı çocuk …’nın nihai ve gerçek maddi zararının 21.888,72 TL olduğu…” görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Dosya incelendiğinde; davacılardan müteveffanın eş ve çocukları olan …, …, … ve … için destekten yoksun kalma tazminatı talep edildiği, davacılardan müteveffanın annesi olan … için destekten yoksun kalma tazminatı talep edilmediği, ileride davacı … tarafından da destekten yoksun kalma davası açılma ihtimaline binaen sigorta şirketi için garame hesabı yapılarak aktüer raporun tanzimi gerektiği oysa şu ana kadar sunulan kök ve ek aktüer raporlarında garame hesabının dikkate alınmadığı bu nedenle mevcut aktüer bilirkişi raporlarının hüküm kurmaya elverişli olmadığı anlaşılmıştır.
Davacılar vekili 07/01/2021 havale tarihli dilekçesi ekinde davacılar … ile …’ya ilişkin vekaletname sunmuştur.
Davacılar vekili 18/01/2021 havale tarihli; bilirkişi raporuna itiraz ve bilirkişiden ek rapor aldırılmasına dair talep dilekçesi sunmuştur.
Davalı … vekili 14/01/2021 havale tarihli; bilirkişi ek raporuna karşı beyan dilekçesi sunmuştur.
Davalı … Şirketi vekili 27/01/2021 havale tarihli; bilirkişi hesap ve bilirkişi hesap ek raporlarına karşı beyan ve itiraz dilekçesi sunmuştur.
Dosya aktüer bilirkişi Av. …’ya tevdi edilmiş, bilirkişinin 18/05/2021 havale tarihli tanzim ettiği raporunda; “… Müteveffa …’nın vefat etmesine neden olan 30.10.2012 tarihli olayın meydana gelmesinde forklift sürücüsü …’in %50, forklift işleteni …’nın %40, … plakalı tır şoförünün %10 oranında kusurlu olduğu, forkliftin sigortasız olduğu, kazanın meydana geldiği dönemde ZMMS ölüm/sakatlanma kişi başına teminat limitinin 225.000,00 TL olduğu göz önüne alınarak Sayın Mahkeme’nin ara kararı uyarınca hesaplama ve garame hesabı yapıldığında; Erkek çocuklardan …’nın kaza tarihi itibariyle müteveffanın desteğinden çıktığı anlaşıldığından bu çocuk yönünden destekten yoksun kalma tazminatı hesaplanamayacağı, Garame hesabı yapıldığında; Eş …’nın 193.696,49 TL, Kız çocuk …’nın 4.742,73 TL, Erkek çocuk …’nın 9.172,31 TL destekten yoksun kalma tazminatı talep edebileceği…” görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir..
Davalılar … ve … vekili 24/05/2021 havale tarihli; bilirkişi raporuna itiraz dilekçesi sunmuştur.
İhbar olunan … Şti. Vekili 02/06/2021 havale tarihli; bilirkişi ek raporuna beyan ve itirazlarına dair dilekçe sunmuştur.
Davacılar vekili 08/06/2021 havale tarihli beyan dilekçesi sunmuştur.
Davalı Güvence vekili 20/06/2021 havale tarihli; bilirkişi raporuna itiraz dilekçesi sunmuştur.
Dosya incelendiğinde; dosyaya sunulan son bilirkişi raporunda destekten yoksun kalma tazminatı olarak 1.000.000,00 TL’ye yakın bir rakam hesaplandığı, bu hesaba dayanak olarak davacı tarafça dosyaya sunulan müteveffa desteği Kasım 2012 tarihli Maaş Bordrosunun kabul edildiği, söz konusu bordro incelendiğinde müteveffanın … San. Ve Tic. A.Ş. İsimli özel sektör şirketinde çalışmasına rağmen AGİ hariç 1.750,00 TL toplam 1.856,00 TL maaş aldığının görüldüğü, bu rakamın o tarihteki asgari ücretin 3-4 katı olduğu, müteveffa desteği çok çok özel yetenek ve donanımları yok ise vasıfsız işçi olarak çalışıyor ise bordroda görülen maaşın hayatın olağan akışına uygun olmadığı, bordronun ise şirket kaşesi ve üzerinde bir imza ile tanzim olunduğu anlaşılmıştır.
Trabzon SGK İl Müdürlüğüne yazılan müzekkere cevabı celp edilmiştir. Müzekkere cevabı incelendiğinde desteğin kaza tarihindeki SGK kayıtlarında yer alan ücretinin, davacı tarafça dosyaya sunulan müteveffa desteğin Kasım 2012 tarihli Maaş Bordrosu ile uyumlu olduğu görülmüştür.
Davacılar vekili 25/06/2021 havale tarihli beyan dilekçesi sunmuştur.
Mahkememizce yapılan 14/10/2021 tarihli celsede davacılar vekili beyanında; “… Önceki yazılı ve sözlü beyanlarımızı tekrar ederiz. Daha önceden de söylediğimiz gibi müvekkilimiz … isimli şirkette müdür olarak görev yapmakta olup, gelirinin asgari ücretin üzerinde olması normaldir. SGK kayıtları da dosyaya sunduğumuz maaş bordrosunu doğrulamaktadır. Aktüerya hesabında baz alınan gelir belirttiğimiz üzere sübut bulmuştur. Fakat Mahkemenizce PMF 1931 yaşam tablosu dikkate alınarak hesap yaptırılmış olup, TRH 2010 yaşam tablosu dikkate alınarak yeniden aktüerya bilirkişi incelemesi yapılmasını talep ederiz…” diyerek ifade etmiştir.
Mahkememizce yapılan 14/10/2021 tarihli celsede; “… 1-Kaza tarihinin 30/10/2012 olması TRH 2010 yaşam tablosunun 01/06/2015 sonrasında yaşanan kazalar için uygulanacak olması dikkate alındığında davacılar vekilinin yeniden aktüerya hesabı yapılmasına dair talebinin reddine, 2-Davacı vekilince daha evvel dosyaya sunulan ve aktüerya hesabında dikkate alınan müteveffanın maaş bordrosundaki gelir ile SGK kayıtlarındaki gelirin bir birini doğrulaması, müteveffanın çalıştığı şirkette müdür pozisyonunda çalışması nedeni ile asgari ücretin üzerinde maaş almasının normal olması dikkate alındığında müteveffa için emsal ücret araştırması yapılmasına yer olmadığına, 3-Tarafların önceki raporlara yaptığı itirazın, yeniden rapor aldırılmasının dosyaya katkı sağlamayacağı değerlendirilmekle reddi ile ek rapor veya yeni bilirkişi incelemesi taleplerinin reddine…” dair oy birliği ile karar verilmiştir.
Davacılar vekili 19/10/2021 havale tarihli; yeniden bilirkişiye tevdine dair beyan dilekçesi sunmuştur.
Davacı vekili 25/10/2021 havale tarihli bedel arttırım dilekçesi sunmuş, harcını yatırmış ve bedel arttırım dilekçesi usulüne uygun olarak davalılara ve ihbar olunana tebliğ edilmiştir.
Davalı … vekili 25/10/2021 havale tarihli; ıslah dilekçesine karşı itiraz dilekçesi sunmuştur.
Davalılar … ve … San. Tic. Ltd. Şti. Vekili 25/10/2021 havale tarihli; bedel arttırım dilekçesine karşı itiraz dilekçesi sunmuştur.
Mahkememizce yapılan 25/11/2021 tarihli celsede; davacılar vekili Aktüer hesabı yapılırken PMF 1931 değil TRH 2010 yaşam tablosunun dikkate alınarak ek rapor alınmasını Mahkeme aksi kanaatte ise davanın bedel arttırım dilekçesi esas alınarak kabulünü talep etmiştir.
Mahkememizce yapılan 25/11/2021 tarihli celsede; “… TRH 2010 yaşam tablosu 01/06/2015’ten sonra yaşanan trafik kazalarında uygulanabilecek olması ve dava konusu trafik kazasının 30/10/2012 tarihi olması nedeni ile davacı vekilinin TRH 2010 yaşam tablosu hususundaki ek rapor taleplerinin reddine…” dair oy birliği ile karar verilmiştir.

Dosya içerisinde bulunan tüm kanıt ve belgeler bir arada değerlendirildiğinde;
Davacılardan …’nın eşi, …, … ve …’nın babaları, …’nın oğlu ve …, … ve …’nın kardeşleri olan müteveffa …’nın olay günü (30/10/2012 tarihinde) kendi yönetimindeki … plakalı aracıyla Trabzon ilinden Araklı ilçesine giderken davalı … San. Tic. Ltd. Şti.’nin işleteni olduğu, davalı … yönetimindeki sigortasız olarak işletilen ve forklift olarak tanımlanan iş makinesi ile çarpışması sonucu yaşamını yitirdiği, bu nedenle davacılardan …, …, … ve … adına görülmekte olan destekten yoksun kalma nedeni ile maddi tazminat davasının açıldığı, tüm davacılar adına ise yakınlarını kaybetmiş olma sebebi ile değişen miktarlarda görülmekte olan manevi tazminat davasının açıldığı tüm dosya kapsamında sabittir.
Mahkememizce dava konusu trafik kazasının oluşumuna ilişkin kusur durumuna dair rapor tanzimi için dosyamız Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesine gönderilmiş ve İstanbul ATK Başkanlığı İstanbul Trafik İhtisas Dairesinin 27/10/2015 tarih ve 79479511-101.02-2015/82541/… sayılı raporundan; dava konusu trafik kazsının oluşumunda davalı sürücü …’in %50 (yüzde elli) oranında kusurlu olduğu, davalı …’nın %40 (yüzde kırk) oranında kusurlu olduğu, dava dışı Sürücü …’ün %10 (yüzde on) oranında kusurlu olduğu, ve Müteveffa sürücü …’nın kusursuz olduğu anlaşılmıştır.
TBK 61. maddesi uyarınca; “Birden çok kişi birlikte bir zarara sebebiyet verdikleri veya aynı zarardan çeşitli sebeplerden dolayı sorumlu oldukları takdirde, haklarında müteselsil sorumluluğa ilişkin hükümler uygulanır.” hükmü amir olup, bu yasa hükmünden de anlaşıldığı gibi bir kişinin birden fazla kişinin kusurlu davranışı sonucu zarara uğraması durumunda zarar verenler yalnız kendi kusur oranları kapsamında sorumlu olmayıp toplam kusur oranınca tüm zarar verenler müteselsil olarak sorumlu olacaklardır. Somut olayımızda her ne kadar; dava konusu trafik kazsının oluşununda davalı sürücü …’in %50 (yüzde elli) oranında kusurlu olduğu, davalı …’nın %40 (yüzde kırk) oranında kusurlu olduğu, dava dışı Sürücü …’ün %10 (yüzde on) oranında kusurlu olduğu anlaşılmakta ise de, davacıların murisi ve bir kısım davacıların desteği Müteveffa sürücü … kusursuz olmakla TBK 61. maddesi hükmü de dikkate alınarak tüm davalılar meydana gelen zarardan davacılara karşı müteselsil sorumlu olmaktadırlar. Tarafların kusur oranları bu davada dikkate alınamayacak olup TBK 62 maddesi uyarınca ileride açılacak olası rücu davasında dikkate alınacak bir husustur, yani kusur oranları davalıların iç ilişkisinde dikkate alınabilecektir. Bu nedenle davacıların dava konusu olay nedeni ile uğradıkları tüm zararlardan kusuru bulunan tüm davalılar müteselsil olarak sorumlu kabul edilmişlerdir.
Sorumluluk hususu değerlendirilirken davalı … yönünden ayrı bir değerlendirme yapılması gerekmektedir. Bilindiği üzere …; ZMMS poliçesi yaptırarak trafiğe çıkması gereken taşıtların bu sigorta poliçesini yaptırmadan trafiğe çıkması halinde, trafikte üçüncü kişilere vereceği zarardan sorumlu olmaktadır. Bu nedenle davalı … sorumluluğundan bahsedebilmek için kazaya sebebiyet veren ve davalı …’in kontrolünde bulunan iş makinesinin (forklift) ZMMS poliçesi yaptırması zorunlu bir taşıt olması ev bu zorunluluğa rağmen kaza öncesinde söz konusu sigortayı yaptırmamış olması gerekmektedir. Dosyada mevcut aktüerya bilirkişisi Yüksek Mühendis …’ın 09/04/2018 havale (02/04/2018 tanzim) tarihli bilirkişi raporundan da anlaşıldığı gibi; dava konusu trafik kazasının meydana gelmesine sebebiyet veren forklift, karayollarında taşımacılıkta kullanılan bir iş makinesi olmayıp iş yerinde yükleme – boşaltma işlerinde kullanılan bir iş makinesidir, bu itibarla 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu 34. maddesine göre karayolunda taşımacılık yapmayan ve sadece iş yerinde yükleme – boşaltma işlerinde kullanılan bir iş makinesi olan forkliftin ZMMS poliçesi bulunması zorunluluğu yoktur. Dolayısıyla somut olayda davalı Güvence Hesabının herhangi bir sorumluluğu da söz konusu değildir. Bu nedenlerle davalı … aleyhinde açılmış olan maddi ve (dava dilekçesinde bu davalı için de manevi tazminat talebi bulunmakla) manevi tazminat davalarının ayrı ayrı pasif husumet ehliyeti yokluğu nedeni ile reddi gerekmektedir.
Sorumluluğa ilişkin yapılan açıklamalardan sonra destekten yoksun kalma tazminatı talebinde bulunan davacıların uğradıkları destekten yoksun kalma zararlarının bulunup bulunmadığı ve bulunuyor ise miktarının değerlendirilmesi gerekmektedir. Hiç şüphe yok ki; destekten yoksun kalma zararının mevcut olup olmadığı ve mevcut ise miktarının tespitinde kaza tarihinde desteğin gelir miktarı ile desteğin ve davacıların yaşları büyük önem arz etmektedir. Kaza tarihinde desteğin gelirine ilişkin davacılar vekilince dosyaya desteğin 2012 yılı Kasım ayına ilişkin bordro sunulmuş olup bu bordroya göre desteğin 1.858,38 TL net gelirinin olduğu anlaşılmıştır. Özel sektörde çalışan desteğin kaza tarihinde asgari ücretin 3 – 4 katı kadar ücret alması mahkememizce şüpheli bulunarak SGK’dan desteğin hizmet dökümleri celp edilerek incelenmiş ve bordrodaki ücreti tasdik eder kayıtların bulunduğu anlaşılmıştır. Ayrıca davacı tarafça desteğin çalıştığı iş yerinde müdür pozisyonunda olduğuna dair beyanları da dikkate alındığında davacılar vekilince sunulan ve SGK kayıtları ile de tasdik edilen aylık net 1.858,38 TL gelirin doğru olduğu sonucuna varılmıştır.
Yukarıda belirttiğimiz gibi, destekten yoksun kalma zararının mevcut olup olmadığı ve mevcut ise miktarının tespiti için, kaza tarihinde desteğin ve davacıların yaşları da büyük önem arz etmektedir. Bu minvalde destekten yoksun kalma tazminatı talebinde bulunan davacılardan …, kaza tarihi itibariyle müteveffa desteğin yardımına muhtaç olacak yaştan büyük olması sebebi ile aktüerya bilirkişi raporlarında bu davacının destekten yoksun kalma tazminatı talebinde bulunamayacağı belirtilmiş ve aynı gerekçe ile davacı … adına açılan destekten yoksun kalma nedeni ile maddi tazminat davasının reddi gerekmiştir. Diğer maddi tazminat davası davacıları yönünden ise oluşan destekten yoksun kalma zararları aktüerya bilirkişisi Av. … tarafından tanzim olunan 18/05/2021 havale tarihli bilirkişi raporunda tespit edilmiş olup, rapora göre davacı … için 831.228,24 TL, davacı … için 20.352,94 TL ve davacı … için ise 39.362,02 TL olmak üzere toplam 890.943,20 TL destekten yoksun kalma zararının oluştuğu anlaşılmış ve sunulan rapor Mahkememizce de denetlenebilir ve hüküm kurmaya elverişli bulunarak, davacı … için 831.228,24 TL, davacı … için 20.352,94 TL ve davacı … için ise 39.362,02 TL olmak üzere toplam 890.943,20 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalılar … ve … San. Tic. Ltd. Şti.’den kaza tarihi olan 30/10/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müşterek ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine karar verilmiştir. Bu noktada tekrar değinmekte fayda olduğu üzere her ne kadar davacılar vekili aktüerya hesabında TRH 2010 yaşam tablosu ve hesap yönteminin kullanılması gerektiğinden bahisle rapora itiraz etmişlerse de, kaza tarihi itibariyle rapor tanziminde PMF 1931 yaşam tablosu ve hesap yöntemine göre aktüerya rapor tanzimi isabetli bulunup, davacılar vekilinin bu yöndeki itirazları reddedilmiştir.
Son olarak ise davacıların manevi tazminat taleplerinin değerlendirilmesi gerekmektedir. Dava konusu trafik kazasında hayatını kaybeden …; davacılardan …’nın eşi, …, … ve …’nın babaları, …’nın oğlu ve …, … ve …’nın kardeşleri olup, dava konusu kaza sebebi ile hayatını kaybetmiş olması sebebi ile davacıların tazmini gerekir acı ve ıstırap çektikleri kuşkusuzdur. Tarafların sosyal ve ekonomik durumları, müteveffanın vefat tarihindeki yaşı ve vahim bir şekilde vefat etmiş olması, kaza tarihindeki paranın satın alma gücü, davacıların müteveffa ile olan yakınlıkları dikkate alındığında, davacı … için 40.000,00 TL, davacılar …, … ve … için ayrı ayrı 25.000,00 TL’şer davacı … için 20.000,00 TL ve davacılar …, … ve … için ayrı ayrı 10.000,00 TL’şer olmak üzere toplam 165.000,00 TL manevi tazminatın uygun olacağı takdir edilerek davacı … için 40.000,00 TL, davacılar …, … ve … için ayrı ayrı 25.000,00 TL’şer davacı … için 20.000,00 TL ve davacılar …, … ve … için ayrı ayrı 10.000,00 TL’şer olmak üzere toplam 165.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 30/10/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve … San. Tic. Ltd. Şti.’den müşterek ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine karar vermek gerekmiştir.
Yapılan tüm kabul, anlatım ve açıklamalar ışığında aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiş ve hüküm tesis olunmuştur.

HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davalı … aleyhinde açılan Maddi ve Manevi Tazminat davalarının AYRI AYRI REDDİNE,
Diğer davalılar aleyhinde açılan Maddi ve Manevi Tazminat davalarının
A) Maddi Tazminat davası yönünden;
A-1) Davacı … adına açılan destekten yoksun kalma nedeni ile maddi tazminat davasının REDDİNE,
A-2) Davacılar …, … ve … adına desdestekten yoksun kalma nedeni ile açılan maddi tazminat davalarının ISLAH EDİLMİŞ HALİ İLE KABULÜ ile; davacı … için 831.228,24 TL, davacı … için 20.352,94 TL ve davacı … için 39.362,02 TL olmak üzere toplam 890.943,20 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalılar … ve … San. Tic. Ltd. Şti.’den kaza tarihi olan 30/10/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müşterek ve müteselsilen alınarak DAVACILARA VERİLMESİNE,
B) Manevi Tazminat davaları yönünden;
Tüm davacılar yönünden, davalılar … ve … San. Tic. Ltd. Şti. Aleyhinde açılan manevi tazminat davalarının KISMEN KABUL – KISMEN REDDİ ile; davacı … için 40.000,00 TL, davacılar …, … ve … için ayrı ayrı 25.000,00 TL’şer davacı … için 20.000,00 TL ve davacılar …, … ve … için ayrı ayrı 10.000,00 TL’şer olmak üzere toplam 165.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 30/10/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve … San. Tic. Ltd. Şti.’den müşterek ve müteselsilen alınarak DAVACILARA VERİLMESİNE,
3) Alınması gereken toplam 72.131,48 TL harçtan peşin alınan 2.049,35 TL ve ıslah esnasında alınan 3.043,02 TL harcın mahsubu ile bakiye 67.039,11 TL harcın davalılar … ve … San. Tic. Ltd. Şti.’den müştereken ve müteselsilen alınarak HAZİNEYE GELİR YAZILMASINA,
Dava açılırken davacı tarafından yatırılan 2.049,35 TL peşin nispi harç ile 24,30 TL başvurma harcı ve 3.043,02 TL tamamlama harcı toplamı olan 5.116,67 TL’nin davanın kabul miktarına göre 3.623,63 TL’sinin davalılar … ve … San. Tic. Ltd. Şti.’den müşterek ve müteselsilen alınarak DAVACIYA ÖDENMESİNE,
4) Maddi Tazminat davası yönünden;
A) Davacı kendisini vekil ile temsil ettiğinden kabul edilen maddi tazminat yönünden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne göre hesaplanan 61.597,16 TL’nin davalılar … ve … San. Tic. Ltd. Şti.’den müştereken ve müteselsilen alınarak DAVACIYA ÖDENMESİNE,
B) Davalı … kendisini vekil ile temsil ettiğinden reddedilen maddi tazminat yönünden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 5.100,00 TL’nin davacılardan müştereken ve müteselsilen alınarak DAVALI … ÖDENMESİNE,
C) Davalılar … ve … San. Tic. Ltd. Şti.’den kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden red edilen maddi tazminat yönünden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi 13/2 maddesine göre 0,25 TL’nin davacılardan müştereken ve müteselsilen alınarak DAVALILAR … VE … SAN. TİC. LTD. ŞTİ. ‘NE ÖDENMESİNE,
5) Manevi Tazminat davası yönünden;
A) Davacı kendisini vekil ile temsil ettiğinden kabul edilen manevi tazminat yönünden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne göre hesaplanan 19.625,00 TL’nin davalılar … ve … San. Tic. Ltd. Şti.’den müştereken ve müteselsilen alınarak DAVACIYA ÖDENMESİNE,
B) Davalı … kendisini vekil ile temsil ettiğinden red edilen manevi tazminat yönünden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre 5.100,00 TL’nin davacılardan müştereken ve müteselsilen alınarak DAVALI … ÖDENMESİNE,
C) Davalılar … ve … San. Tic. Ltd. Şti.’den kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden red edilen maddi tazminat yönünden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi 10/2 maddesine göre 19.625,00 TL’nin davacılardan müştereken ve müteselsilen alınarak DAVALILAR … VE … SAN. TİC. LTD. ŞTİ. ‘NE ÖDENMESİNE,

6) Davacı tarafından yapılan toplam 3.724,60 TL yargılama giderinden davanın kabul oranına göre belirlenen 2.637,76 TL’sinin Davalılar … ve … San. Tic. Ltd. Şti.’den müştereken ve müteselsilen alınarak DAVACIYA ÖDENMESİNE, bakiye kalan kısmın davacılar üzerinde BIRAKILMASINA,

Dair, Davacı vekili ile davalılar … ve … San. Tic. Ltd. Şti. vekilinin yüzüne karşı, diğer dava taraflarının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 25/11/2021