Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
SAMSUN
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
5. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2023/1047
KARAR NO : 2023/1579
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
BAŞKAN : …
ÜYE : ….
ÜYE : …
KATİP : …
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : SAMSUN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ( HAKEM SIFATIYLA)
TARİHİ : 03/05/2023
NUMARASI : 2023/2 HAKEM ESAS – 2023/3 HAKEM KARAR
İSTİNAF KANUN YOLUNA BAŞVURAN
DAVACI : ..
VEKİLİ : …
DAVALI : …
VEKİLİ : …
DAVANIN KONUSU : Rücuen Tazminat
KARAR TARİHİ : 14/11/2023
KARARIN YAZ. TARİH :14/11/2023
Taraflar arasındaki davada mahkemece verilen hüküm aleyhine istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulmuş olmakla, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava dışı … davalı kurumdan nakil ile gelerek Samsun …… Müdürlüğünden emekli olduğu, bu kişi tarafından müvekkili aleyhine açılan Samsun 2.İş Mahkemesinin …karar sayılı kararının istinaf incelemesinden geçerek kesinleştiğini ve kesinleşen karara istinaden Samsun İcra Dairesinin …. Esas sayılı dosyasına brüt 45.694,80 TL (brüt:45.347,98 TL) ödeme yapıldığını, yapılan ödemenin yıllık ücretli izin alacağına ilişkin olup dava dışı işçinin davalı belediyede çalıştığı döneme ilişkin izin alacağından davalının sorumlu olduğunu belirterek, toplam brüt 45.694,80-TL’nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın zamanaşımına uğradığını, işçinin çalıştığı son kurumun tüm işçilik alacaklarından sorumlu olduğunu, müvekkiline rücu imkanının bulunmadığını belirterek, davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, ”Davalı cevap dilekçesiyle zamanaşımı def’inde bulunmuştur. Davanın niteliği itibariyle zamanaşımı süresi TBK 82.maddede düzenlenmiş olup istem hakkı hak sahibinin geri isteme hakkını öğrendiği tarihten başlayarak 2 yılı ve herhalde zenginleşmenin gerçekleştiği tarihten başlayarak 10 yılı geçmesiyle zamanaşımına uğrar. Buna göre zamanaşımı başlangıç tarihi ödeme tarihi olup Samsun İcra Dairesinin… Esas sayılı dosyasına yapılan ödeme tarihleri ve dava dilekçesi nazara alındığında zamanaşımı sürelerinin dolmadığı anlaşılmıştır.
Yıllık ücretli izinler kullanılmadığı taktirde iş sözleşmesinin feshi ile ücrete dönüşmektedir. Dava dışı işçinin sözleşmesinin emeklilik sebebiyle son işveren davacı tarafından fesih edildiği ve bu fesih ile yıllık izinlerinde ücrete dönüştüğü göz önüne alındığında yıllık ücretli izin alacağından son işveren yani davacı sorumlu olacaktır. Bu noktada iş akdinin sona erme şeklinin ve haklı olup olmadığının önemi bulunmamaktadır (Yargıtay 23.Hukuk Dairesi 2019/23021 Esas 2020/4549 Karar, Yargıtay 6.Hukuk Dairesinin 2021/5300 Esas 2022/5935 Karar sayılı örnek ilamları). Bu nedenle dava dışı işçinin emelilik sebebiyle iş akdinin sona ermesi dolayısıyla kullanamadığı yıllık ücretli izin alacağından son işveren olan davacı sorumlu olduğundan yasal şartları oluşmayan davanın reddine karar vermek gerekmiştir.” şeklindeki gerekçe ile, davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; dava dilekçesindeki beyanlarını tekrarla, dava dışı işçinin davalı kurum bünyesinde çalıştığı döneme ait yıllık ücretli izin alacağından davalının sorumlu olduğunu, kararın hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek, istinaf isteminde bulunmuştur.
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK’nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek inceleme yapılmıştır.
Dava, dava dışı işçiye ödenen yıllık ücretli izin alacağının davalıdan rücuen tahsili istemine ilişkindir.
Yargıtay 6. Hukuk Dairesi’nin 04.07.2023 gün ve 2022/4335 Esas, 2023/2559 Karar sayılı kararında ve diğer yerleşik uygulamalarında da belirtildiği üzere; ”1. Hizmet alım sözleşmeleri; ihale şartları ile belirlenen işin sözleşmede kararlaştırılan bedel ile yapılmasının üstlenildiği sözleşmelerdir. Bu sözleşme türünde yüklenicinin edimi, hizmetin kendi işçisi ile yerine getirilmesi, işverenin edimi ise sözleşme bedelinin ödenmesidir. Sözleşme kapsamında yapılması gereken iş yüklenici işçisi tarafından yerine getirilecektir. İş aktinin yüklenici ile işçi arasında yapıldığı hususu ihtilaflı değildir. SGK kayıtları da bu hususu doğrulamaktadır. Hizmet alımı tip sözleşmelerinde işverenin, yüklenici tarafından çalıştırılan işçinin ücretinin ödenmesi, sosyal haklarının takibi gibi denetim dışında işçiye karşı bir sorumluluğu yoktur. İşveren ile yüklenicinin İş Kanununa göre işçiye karşı müteselsilen sorumlu olmasına rağmen rücu ilişkisinde taraflar arasında imzalanan sözleşmenin uygulanması sözleşme hukukunun en temel ilkelerindendir.
2. İşçilik alacakları işveren tarafından ödenen işçinin; yüklenici işçisi olması, sözleşme ücretine işçinin ücret ve sosyal haklarının dahil olması, işverenin işçilik alacaklarından sorumlu olacağına dair sözleşmede bir hüküm bulunmaması hususları nazara alındığında davacı işverenin işçiyi çalıştıran yüklenicilerden ödediği bedeli ve ferilerinin tamamını talep etme hakkı bulunduğunun kabulü gerekir.
3. Hizmet alım ihaleleri aynı yüklenici tarafından alındığı gibi, değişik yükleniciler tarafından da alınabilmektedir. Bu halde işyeri devri suretiyle işçiler yeni yükleniciye devredildiği için hizmet akitleri kesintiye uğramadan devam etmekte ve işçilik alacakları da bu doğrultuda hesaplanmaktadır.
4. İşçiye ödenen kıdem tazminatı iş sözleşmesinin feshedildiği tarihteki giydirilmiş ücret üzerinden hesaplanmakta olup bu kıdem tazminatının tamamından işçiyi çalıştırdıkları dönemle orantılı olarak yükleniciler işverene karşı sorumludurlar.
5. Yıllık izinler kullanılmadığı taktirde iş sözleşmesinin feshi ile ücrete dönüşmektedir. Sözleşmeyi feshedenin son yüklenici olduğu ve yıllık izinlerinde bu fesih ile ücrete dönüştüğü göz önüne alındığında yıllık izin ücretinden son yüklenici sorumlu olacaktır.
6. İhbar tazminatından son işveren sorumludur. Bunların dışında hafta tatil ücreti, ücret alacağı, fazla mesai ücreti gibi işçiye ödenen tazminatlardan yükleniciler işverene karşı işçiyi çalıştırdıkları dönemle sınırlı olarak sorumlu olacaklardır.” şeklindedir. (benzer mahiyette Yargıtay 6. HD 2022/2766 Esas,2023/2154 Karar; Yargıtay 6. HD. 2021/778-339 E-K sayılı ilamları)
Bu itibarla, dosyadaki belgelere, duruşma sürecini yansıtan tutanaklar ve gerekçe içeriğine göre, ilk derece mahkemesi kararında davanın esasıyla ilgili tarafların gösterdiği hükme etki edecek tüm delillerin toplandığı, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, ihtilafın doğru olarak tanımlandığı, Yargıtay 6. HD.’sinin yerleşik kararlarında da belirtildiği üzere yıllık izin ücretinden son yüklenicinin sorumlu olduğu, dolayısıyla kararın usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından davacı vekilinin yerinde bulunmayan istinaf başvurusunun 3533 Sayılı Kanun’un 6/2-a ve HMK 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun 3533 Sayılı Kanun’un 6/2-a ve 6100 sayılı HMK’nun 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davacı harçtan muaf olup harç alınmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
3-İstinaf başvurusu nedeni ile davalı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-6100 sayılı HMK’nun 359/4. maddesi gereğince işbu kararın yerel mahkeme tarafından taraflara tebliğine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda 3533 sayılı Kanun’un 6. maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.14/11/2023
Başkan… Üye… Üye… Katip…