Emsal Mahkeme Kararı Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi 2022/1216 E. 2022/1380 K. 24.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
SAMSUN
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
5. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2022/1216
KARAR NO : 2022/1380

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : SAMSUN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
(HAKEM SIFATIYLA)
TARİHİ : 23/02/2022
NUMARASI : 2020/2 HAKEM ESAS – 2022/8 HAKEM KARAR

İSTİNAF KANUN YOLUNA BAŞVURAN
DAVACI-KARŞI DAVALI : …
VEKİLİ : ..
İSTİNAF KANUN YOLUNA BAŞVURAN
DAVALI-KARŞI DAVALI :…
VEKİLİ : ….
DAVANIN KONUSU : Alacak

BİRLEŞEN SAMSUN 2. İCRA HUKUK MAHKEMESİ’NİN 2016/5-9 HAKEM SAYILI DOSYASI:

İSTİNAF KANUN YOLUNA BAŞVURAN
DAVACI : …
VEKİLİ : …
İSTİNAF KANUN YOLUNA BAŞVURAN
DAVALI : …
VEKİLİ : …
DAVANIN KONUSU : Alacak

BİRLEŞEN SAMSUN 3. AİLE MAHKEMESİ’NİN 2018/10-1 HAKEM SAYILI DOSYASI:

İSTİNAF KANUN YOLUNA BAŞVURAN
DAVACI : ..
VEKİLİ : …
İSTİNAF KANUN YOLUNA BAŞVURAN
DAVALI : ..
VEKİLİ : …
DAVANIN KONUSU : Alacak
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 24/10/2022

Taraflar arasındaki dava sonucu verilen yukarıda tarih ve numarası yazılı kararına karşı süresinde istinaf kanun yoluna başvurulmakla, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı-Karşı Davalı vekili dava dilekçesinde özetle; Samsun ili xxxx ilçesi xxxxx Mahallesinde olup mülkiyeti Hazineye ait … ada, … parsel sayılı 22.499,82 m2 yüzölçümlü taşınmaz üzerinde, hizmet alanı(pazaryeri) olarak kullanılmak üzere 04/09/2006 tarihinde davalı xxxxx Belediyesi lehine 29 yıl süreli irtifak hakkı tesis edildiğini ve tapuya tescil edildiğini, irtifak hakkı tesis edilen pazaryerine ilişkin 2006 yılı(1 yıl) irtifak bedeli 135.500,00-TL ve 2. yıl irtifak bedelinin 138.318,40-TL’sinin tahsil edildiğini, tahsil edilemeyen diğer yıllara ait irtifak ve hasılat bedellerinin ödenmesi için 02/04/2010 tarih 2449 s. yazı ile davalı xxxxx Belediye Başkanlığına yazı yazıldığını, cevaben 04/05/2010 tarih 665 s. yazılarında sözleşmenin günün koşullarına uyarlanması, irtifak bedelinin ve hasılat payının yeniden tespiti için açılan davanın Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2010/1 Esas sayılı dosyasında görülmekte olduğundan bahisle, talep edilen bedellerin dava sonunda ödeneceğini davacı tarafa bildirildiğini, mahkememizin 24/09/2010 tarih ve 2010/1-4 Esas (Hakem)-Karar Sayılı kararı ile 2008 yılı irtifak hakkı bedelinin 100TL/m2 üzerinden alınmak üzere 22.449,80-TL; hasılat payı oranının ise yasadaki düzenleme esas alınarak bu alanlardan elde edilecek tüm hasılatın %1’i olarak belirlenmesi hükmüne istinaden Samsun Defterdarlığınca konu hakkında izlenecek yolun belirlenebilmesi için 02/06/2010 tarih ve 4567 s. yazı ile Maliye Bakanlığından görüş istenildiğini, bu doğrultuda Maliye Bakanlığı’nın 23/12/2013 tarih 3122-9495/47141 s. yazılarında; 2008 yılı irtifak hakkı bedelinin 22.499.80-TL olarak belirlenmesi ve müteakip yıl bedelinin de ÜFE oranında arttırılmak suretiyle gecikme zammı ile birlikte tahsil edilmesi, irtifak hakkı sözleşmesinde taşınmaz üzerine yapılacak yapı ve tesislerin belediye tarafından yapılması hüküm altına alındığından, ayrıca hasılat payının hesaplanmasında yapının maliyetinin düşürüleceği yönünde bir hüküm bulunmadığını, toplam 12.313,076,23-TL yapı maliyetinin 70 aya bölünmesi sonucu çıkan bedelin 12 ayla çarpılarak yıllık bedellerinin tespit edilmesi ve bu bedelin mahkeme kararı uyarınca belirlenen %91’lik kısmının ilk yıl hasılat payı olarak vade tarihinden itibaren hesaplanacak gecikme zammı ile birlikte ödenmesi ve irtifak hakkı sözleşmesinde gerekli değişikliğin yapılmasının istendiğini, Maliye Bakanlığının(Milli Emlak Genel Müdürlüğü) talimatları doğrultusunda tahsil edilemeyen bedellerin ödenmesi davalı xxxxxx Belediyesinden istenilmişse de hasılat bedeli olarak talep edilen bedeller ile irtifak bedellerinin bir kısmının ödenmediğini, 04/09/2007-04/09/2008 dönemi irtifak bedelinin 140.540,60-TL olması gerektiği halde 138.318,40-TL hesaplanması nedeniyle eksik hesaplanan 2.222,20-TL irtifak bedelinin vade tarihi olan 04/09/2007 tarihinden, aynı dönem için eksik tahsil edilen 133,33-TL kesin teminat farkının 04/09/2007 tarihinden, aynı dönem için vade tarihi 04/09/2007 tarihi olmasına rağmen 19/09/2008 tarihinde geç ödenmesinden dolayı tahakkuk eden 43.920,34-TL gecikme bedelinden, davalıdan fazladan tahsili yapılan 32.383,95-TL’nin mahsubundan geriye kalan 11.536,39-TL’nin 04/09/2007 tarihinden, 04/09/2011-03/09/2012(6.yıl) irtifak bedeli tutarı olan 27.230,00-TL’nin vade tarihi olan 04/09/2011 tarihinden, 04/09/2012-03/09/2013(7.yıl) irtifak bedeli tutarı olan 28.471,68-TL’nin vade tarihi olan 04/09/2012 tarihinden, 04/09/2013-03/09/2614 (8.yıl) irtifak bedeli tutarı olan 30.288,18-TL’nin vade tarihi olan 04/09/2013 tarihinden tahsil edildiği 28/02/2014 tarihine kadar ki 2.459,64-TL gecikme bedelinin vade tarihi olan 04/09/2013 tarihinden, 16/04/2008-15/04/2009 dönemi hasılat bedeli tutarı olan 21.108,13-TL’nin vade tarihi olan 01/05/2009 tarihinden, 16/04/2009-15/04/2010 dönemi yılı hasılat bedeli tutan olan 21.108,13-TL’nin vade tarihi olan 01/05/2010 tarihinden, 15/04/2010-15/04/2011 dönemi hasılat bedeli tutarı olan 21.108,13-TL’nin vade tarihi olan 01/05/2011 tarihinden, 16/04/2011-15/04/2012 dönemi hasılat bedeli tutarı olan 21.108,13-TL’nin vade tarihi olan 01/05/2012 tarihinden, 16/04/2012-15/04/2013 dönemi hasılat bedeli tutarı olan 21.108,13-TL’nin vade tarihi olan 01/05/2013 tarihinden, 16/04/2013-15/02/2014 dönemi hasılat bedeli olan 17.590,00-TL’nin vade tarihi olan 01/05/2014 tarihinden itibaren 6183 s. Yasa’nın 51. maddesinde yazılı oranda gecikme zamları ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı-Karşı Davacı vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; davaya konu taşınmaz üzerinde müvekkili lehine 29 yıllığına irtifak hakkı tesis edildiğini, taraflar arasında yapılan sözleşmenin 5/A maddesi gereğince 04/06/2006-04/06/2007 yılı için zemin irtifak bedelinin 135.500,00-TL olduğunu, sonraki yıllar için de irtifak bedellerinin ÜFE oranında gerçekleşecek artışa göre belirlenmesinin kararlaştırıldığını, 5/B maddesi gereğince ise hasılat payı olarak taşınmaz üzerine yapılacak tesisin müvekkili tarafından işletilmesi halinde tesisin işletilmesinden elde edilen toplam yıllık hasılatın %1’i oranında payı ayrıca Hazine’ye yatırılacağını, tesisin tamamının ya da bir kısmınin işletmeciliğinin 3. kişiye kiraya verilmesi halinde brüt kiranın %25’inin müvekkili tarafından ödenmesi, yıllık toplam hasılatın %1’inin ise kiracı tarafından Hazine’ye ödeneceğinin kararlaştırıldığını, sözleşmenin imzalandığı dönemde taşınmaz emlak vergisi değeri (2006 yılı), asgari m2 birim bedeli 600,00-TL iken Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığı’nın 14/07/2006 tarih ve 054418 s. 2006/1 nolu Emlak Vergisi Kanunu iç genelgesi uyarınca 70,00-TL olarak belirlendiğini, ek olarak 06/08/2008 tarih ve 5793 s. Kanunun 28. Maddesi ile 4706 s. Kanun ek 2, Maddesi hükümleri gereğince 06/09/2007 tarihinde irtifak hakkı bedelinin yeniden hesaplanması isteminde bulunulduğunu, davacı tarafından verilen cevapta ise konunun önce resmi senetle düzenlenerek tapuya tescil edildiği gerekçesi ile yapılacak bir işlem bulunmadığının belirtildiğini, bunun üzerine müvekkili tarafından Mahkememizde açılan davada 2010/1 E. 2010/4 K. Hakem Dosyası ile sözleşmenin değişen koşullara uyarlanması talebinin kabulü ile 2008 yılı irtifak bedelinin sonraki yıllarda artış oranı ÜFE oranında olmak üzere 22.499,80-TL olarak ve hasılat payının %1 olarak belirlenmesine karar verildiğini, müvekkil tarafından toplam irtilak hakkı bedeli 350.963,60-TL iken 406.021,75-TL ödendiğini, yapılan bu fazladan ödemenin iadesi için Samsun Defterdarlığı’na yazı yazıldığını ancak müvekkiline herhangi bir ödemenin yapılmadığını, davacının talep etmiş olduğu bedellerin bir kısmının zamanaşımına uğradığını, davanın reddine, açılan karşı davanın kabulü ile müvekkili idare tarafından irtifak bedeli olarak davacı (karşı davalıya) fazla ödenen 55.058,15-TL’nin ve bu tutarın 32.190,03-TL’si için 03/03/2011 tarihinden itibaren, kalan miktar içinse 08/04/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müvekkiline ödenmesine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.

BİRLEŞEN SAMSUN 2. İCRA HUKUK MAHKEMESİ’NİN 2016/5-9 HAKEM SAYILI DOSYASINDA:
Davacı vekili 08/01/2015 tarihli dava dilekçesinde özetle; Samsun ili xxxxx ilçesi xxxx mahallesinde bulunan mülkiyeti Hazine’ye ait… ada… parsel sayılı taşınmaz üzerinde davalı xxxxxx’nin hizmet alanı olarak kullanılmak üzere 04/09/2006 tarihinde davalı lehine 29 yıllık irtifak hakkı tesis edildiğini beyanla 2008 yılı %1 hasılat payı 53.154,57-TL’nin vade tarihi 01/05/2009 tarihinden, 2009 yılı %1 hasılat payı 74.718,98-TL’nin vade tarihi 01/05/2010 tarihinden, 2010 yılı %1 hasılat payı 98.708,32-TL’nin vade tarihi 01/05/2011 tarihinden, 2011 yılı %1 hasılat payı 174.724,07-TL’nin vade tarihi 01/05/2012 tarihinden, 2012 yılı %1 hasılat payı 27.666,83-TL’nin vade tarihi 01/05/2013 tarihinden itibaren 6183 sayılı Yasa’nın 51. maddesinde yazılı gecikme zamlarıyla birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili 04/02/2015 tarihli cevap dilekçesinde özetle; davaya konu edilen hasılat payının kiracılar tarafından ödenmesi gereken bedel olduğunu, müvekkili İdare’den talep edilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, sözleşmede bu yönde bir hüküm bulunmadığını, talep edilen bedelin zamanaşımına uğradığını beyanla davanın reddini talep etmiştir.
BİRLEŞEN SAMSUN 3.AİLE MAHKEMESİ’NİN 2018/10-1 HAKEM SAYILI DOSYASINDA:
Davacı vekili 16/04/2018 tarihli dava dilekçesinde özetle; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla Samsun ili xxx ilçesi xxxxx mahallesinde bulunan mülkiyeti Hazine’ye ait … ada..parsel sayılı taşınmaza ilişkin Samsun 3. İş Mahkemesi’nin 2016/5 Hakem sıfatıyla derdest olan dosyada 2008-2012 dönemi için talep edilen hasılat payına ilişkin bedeller dışında tespiti yapılmamış bedeller için mahkemece tespiti yapılacak alacakların tahsili belirsiz alacak davası olarak talep edilmiştir.
Samsun 3. Aile Mahkemesi’nin 2018/10 Esasına kaydedilen dosya mahkemenin 05/07/2018 tarihli 2018/1 kararıyla aynı mahkemenin 2018/4 hakem dosyasıyla birleştirilmesine karar verilmiş, bu dosya ise hakem görevini ifa eden hakimlerin değişmesi sebebiyle görevli oldukları mahkemelerde kayıt yapıldıktan sonra en son mahkememizin 2020/2 hakem dosya arasına girdiği anlaşılmıştır.
Davacı vekili 18/09/2014 havale tarihli ıslah dilekçesiyle özetle, asıl davada davaya konu 195.183,89-TL alacağı 22.551,73-TL arttırılarak toplam 217.735,62-TL alacağın vade tarihinden itibaren davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili 14/12/2018 havale tarihli değer belirleme dilekçesiyle özetle, birleşen Samsun 3. Aile Mahkemesi’nin 2018/10-1 Hakem Esas Karar sayılı dosyasındaki talebini toplam 1.026.358,93-TL’ye arttırdığını bildirmiş, nihayet davacı vekili 24/01/2022 tarihli ıslah dilekçesiyle özetle, birleşen Samsun 2. İcra Hukuk Mahkemesindeki talebini; 2008 yılı %1 hasılat payı 53.154,57-TL olan talebini 208.389,80-TL artırarak 261.544,37-TL’nin 01/05/2009 tarihinden, 2009 yılı %1 hasılat payı 74.718,98-TL olan talebini 208.372,89-TL artırarak 283.091,87-TL’nin 01/05/2010 tarihinden, 2010 yılı %1 hasılat payı 98.708,32-TL olan talebimizi 190.298,62-TL artırarak 289.006,94-TL’nin 01/05/2011 tarihinden, 2011 yılı %1 hasılat payı 174.724,07-TL olan talebimizi 137.519,41-TL artırarak 312.243,48-TL’nin 01/05/2012 tarihinden, 2012 yılı %1 hasılat payı 27.666,83-TL olan talebimizi 312.040,00-TL artırarak 339.706,83-TL’nin 01/05/2013 tarihinden itibaren 6183 sayılı Yasa’nın 51. Maddesine göre gecikme zammı ile birlikte davalıdan tahsili şeklinde ıslah etmiştir.
Mahkemece, “…Dava, irtifak ve hasılat bedelinden oluşan alacak talebine ilişkindir. Tüm dosya kapsamından; Samsun ili xxxx ilçesi xxxx mahallesinde bulunan ve mülkiyeti hazineye ait xxxxx ada xxxxx parselde kayıtlı taşınmaz üzerinde davalı xxxxxx hizmet alanı olarak kullanılmak üzere 04/09/2006 tarihinde davalı xxxx lehine 29 yıl süreli irtifak hakkının tesis ve tapuya tescil edildiği, 2006 yılı irtifak bedelinin 135.500,00-TL olarak belirlendiği, 2. yıl irtifak bedeli olarak 138.318,40-TL tahsil edildiği, 3. yıl irtifak bedelinin mahkememizin 2010/1-4 hakem dosyası ile 22.499,80-TL tespit edildiği, hasılat payı oranının ise aynı kararla %1 olarak belirlendiği, işbu dava ve birleşen davalar ile eksik hesaplanan 2. yıl irtifak bedeli kesin teminat farkı 2. yılın irtifak bedelinin geç ödenmesinden kaynaklı kalan bedel ile 2011-2013 dönemi irtifak bedellerinin ve 2008-2014 dönemi arası hasılat bedellerinin, 18/09/2014 havale tarihli ıslah dilekçesi ile 2008, 2009, 2010 yılı irtifak bedellerinin geç ödenmesinden kaynaklı gecikme zamlarının tahsilinin talep edildiği anlaşılmaktadır.
A)İrtifak bedeli yönünden değerlendirme:
Taraflar arasındaki ”Tapu Sicil Müdürlüğünde Düzenlenecek Resmi Senede Yazılacak Hükümler(sözleşme)” başlıklı sözleşme gereği….ada … parselde kayıtlı taşınmaz üzerinde davalı belediye lehine 29 yıl süreli irtifak hakkı tesisi ile 04/09/2006 tarihinde tapuya tescil edilmiştir. Sözleşmenin 5/A maddesi ”zeminin irtifak hakkı bedeli” başlıklı olup, ilk yıl (2006) irtifak hakkı sözleşmede 135.500,00-TL olarak tespit edilmiş, sonraki yıllar irtifak hakkı bedelleri Devlet İstatistik Enstitüsünce ilan edilen Üretici fiyat endeksinde (ÜFE) meydana gelen artış oranının (bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde değişim oranı) bir önceki yıl kullanım bedeli ile çarpımı suretiyle bulunacak miktarın önceki yıl kullanım bedellerine ilavesi suretiyle arttırılarak tahsil edileceği hüküm altına alınmıştır. Sözleşmenin 5/C maddesinde ödeme zamanı düzenlenmiş olup, buna göre irtifak bedelleri her yıl en geç irtifak hakkının tapuya tescil edildiği tarihe tekabül edene tarihte yatırılır(dosya kapsamından irtifak hakkının 04/09/2006 tarihinde tapuya tescil edildiği tespit edilmiştir). ”Sözleşmenin bedellerin süresinde ödenmemesinde yapılacak işlem başlıklı” 5/D maddesinde ise süresi içinde ödenmeyen irtifak hakkı bedelleri, kira payları hakkında 6183 sayılı Yasa’nın 51. maddesinde yazılı nispette gecikme zammı uygulanacağı düzenlenmiştir.
Mahkememizin 2010/1-4 hakem dosyası ile 2008 yılı irtifak bedelinin sonraki yıllarda artış oranı ÜFE oranında olmak üzere 22.499,80-TL olarak hasılat payının da %1 olarak belirlenmesine karar verilmiş, karar kesinleşmiştir.
Açıklanan sözleşme hükümleri ve mahkeme ilamına göre 3. dönemden önceki dönemlere ilişkin irtifak bedellerinin sözleşme hükümleri uyarınca, mahkememizin 2010/1-4 hakem dosyasında belirlenen dönem ve daha sonraki dönemlerin ise uyarlama hususundaki mahkeme ilamı uyarınca belirlenmesi gerekmektedir. Mahkememizce alınan bilirkişi raporlarından hükme esas alınan (Bundan sonra bilirkişi raporu ve ek raporu olarak anılacaktır) 23/06/2021 tarihli bilirkişi heyet raporu ile aynı heyet tarafından düzenlenen 05/11/2021 ve 10/01/2022 tarihli ek raporlarda hesaplamalar yapılmıştır. Buna göre 2006-2007 dönemi ilk yıl kira bedeli sözleşmede açıkça yazıldığı üzere 135.500,00-TL, 2007-2008 ikinci yıl irtifak bedeli ise %5,02 ÜFE değişim oranına göre 140.540,60-TL, 2008-2009 üçüncü yıl irtifak bedeli mahkememiz ilamı gereği 22.499,80-TL, 2009-2010 dönemi 4. yıl irtifak bedeli mahkeme ilamı uyarınca ÜFE endeksi %-1,04 olmakla 22.499,80-TL, 2010-2011 dönemi 5. yıl irtifak bedeli %9,03 ÜFE artışına göre 24.531,60-TL, 2011-2012 dönemi 6. yıl irtifak bedeli %11 ÜFE artışına göre 27.230,00-TL, 2012-2013 dönemi 7. yıl irtifak bedeli %4,56 ÜFE artışına göre 28.471,68-TL ve 2013-2014 dönemi 8. yıl irtifak bedeli %6,38 ÜFE artışına göre 30.288,20-TL olmak üzere toplam irtifak bedeli 431.561,70-TL olarak tespit edilmiştir. 10/11/2015 tarihli bilirkişi heyet raporunda da hesaplamaların aynı şekilde yapıldığı görülmüş, hükme esas alınan rapor ve ek raporları doğrulamıştır.
Burada hemen vurgulayalım ki sözleşmenin ”ödeme zamanı” ve başlıklı 5/C maddesi nazara alındığında ödeme dönemlerinin irtifak hakkının tapuya tescil edildiği 04/09/2006 tarihi itibarıyla başlaması gerektiği, mahkememizin 2010/1-4 hakem sayılı ilamındaki ”sonraki yıllar” ibaresinin de aynı şekilde anlaşılmasının gerektiği, buna göre 1. dönemin 04/09/2006-03/09/2007 arası, 2. dönemin 04/09/2007-03/09/2008 arası olduğu, sonraki dönemlerinde aynı şekilde teselsül etmesinin gerektiği tespit edilmekle davalı belediye vekilinin dönem hesaplarına ilişkin itirazları yerinde bulunmamış ve reddi gerekmiştir.
Hükme esas alınan bilirkişi raporu ve ek raporlarda her bir talep yönünden denetime açık bir şekilde ayrı ayrı hesaplamalar yapılmıştır. Buna göre sözleşme hükümleri gereği %5,02 ÜFE değişim oranına göre 2. yıl irtifak bedeli 140.540,60-TL hesaplanmış, yapılan 138.318,40-TL ödemeye göre 2.222,23-TL eksik ödeme tespit edilmiş olup, eksik teminat farkı ise bu halde 133,33-TL yaptığından bu taleplerin kabulü gerekmiştir.
2007-2008 dönemi için bakiye gecikme faizi yönünden yapılan hesaplamada sözleşmenin 5/D maddesi gereği gecikme faizi taleple bağlı kalınarak 43.920,34-TL olarak hesaplanmış, bu döneme ilişkin fazla ödenen 32.383,95-TL’nin mahsubu ile bakiye 11.536,39-TL’nin davalıdan tahsiline karar vermek gerekmiştir. Her ne kadar vade tarihinden itibaren gecikme faizi talep edilmiş ise de 23/06/2021 tarihli bilirkişi raporunda izah edildiği üzere bu husus mükerrerlik oluşturacağından ödeme tarihi olan 19/09/2008 tarihinden itibaren gecikme alacağına faiz işletilmesi gerektiği sonucuna varılmış bu şekilde hüküm kurulmuştur.
2008-2009 yani 3. dönem irtifak bedelinin 04/09/2008 tarihinde ödenmesi gerekirken 31/12/2010 tarihinde ödendiği, ayrıca bir gecikme bedeli ödenmediği tespit edilmiş, bu tarihler arasındaki gecikme bedeli 6183 sayılı Yasa’nın 51. maddesi hükümlerine göre 13.919,88-TL hesaplanmış ise de, taleple bağlılık nazara alınarak 13.851,82-TL’ye hükmetmek gerekmiştir.
2009-2010 yani 4. dönem irtifak bedelinin vade tarihi 04/09/2009 tarihinde ödenmesi gerekirken 31/12/2010 tarihinde ödendiği, ayrıca bir gecikme bedeli ödenmediği tespit edilmiş, bu tarihler arasındaki gecikme bedeli 6183 sayılı Yasa’nın 51. maddesi hükümlerine göre 7.076,19-TL hesaplanmış olup bu kısmın kabulüne karar vermek gerekmiştir.
2010-2011 yani 5.dönem irtifak bedelinin 04/09/2010 tarihinde ödenmesi gerekirken 31/12/2010 tarihinde ödendiği, ayrıca bir gecikme bedeli ödenmediği tespit edilmiş, bu tarihler arasındaki gecikme bedeli 6183 sayılı Yasa’nın 51. maddesi hükümlerine göre 1.523,26-TL hesaplanmış olup bu kısmın kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Davacı tarafından 6, 7. yıl irtifak bedeli ile 8. yıl gecikme zammı talep edilmektedir. Mahkememizin 2010/1-4 hakem dosyasıyla 3. yıl yani 04/09/2008-03/09/2009 dönemi irtifak bedeli tespit edilmiştir. Davalı tarafından irtifak bedelleri vadelerinden sonra ve gecikme faizsiz ödemiş, davacı ise ödemeleri öncelikle gecikme faizine mahsup etmiştir. Bu durumda 6. yıl yani 04/09/2011-03/09/2012 dönemi irtifak bedeli 27.230,00-TL’nin vade tarihi olan 04/09/2011 tarihinden tahsil edileceği tarihe kadar 6183 sayılı Yasa’nın 51. maddesi uyarınca gecikme faizi uygulanmasıyla tahsili gerekmektedir. 04/09/2012-03/09/2013 yani 7. yıl irtifak bedeli bilirkişi raporunda 28.723,71-TL bulunmuş ise de talep nazara alınarak 28.471,70-TL olarak 04/09/2012 vade tarihinden tahsil edileceği tarihe kadar işleyecek 6183 sayılı Yasa’nın 51. maddesi uyarınca gecikme faizi uygulanması ile tahsili gerekmektedir.
Davacı xxxx’nin 04/09/2013-03/09/2014 dönemine ilişkin 8. yıl irtifak hakkı yönünden bedelinin 28/02/2014 tarihinde ödendiğinin kabul edildiği anlaşılmakla gecikme faizinin talep edildiği görülmüş, 23/06/2021 tarihli heyet raporunda gecikme faizi 2.501,81-TL tespit edilmiş olmakla talebin kısmen kabulü gerekmiştir.
B)Hasılat bedeli yönünden değerlendirme:
1-Davalı ….nin sorumluluğu yönünden değerlendirme: sözleşmenin ”hasılat başlıklı 5/B maddesinde ”…hak lehtarınca Maliye Bakanlığından yazılı izin alınması kaydıyla bu tesislerin tamamının veya bir kısmının işletmeciliğini 3. kişi veya kuruluşlara verilmesi halinde hak lehtarı brüt kiranın %25’ini kiracı/kiracılar ise toplam yıllık hasılatın %1’ini ayrıca Hazine’ye ödemekle yükümlüdür. Hasılata tahsis edilen arazi üzerinde kurulan işletmelere ait tahakkuk eden her türlü mal ve hizmet satış bedelleri ile faiz ve kira gelirleri dahil edilir. Hak lehtarı ile kiracı arasında yapılan sözleşmenin bir örneği yapıldığı tarihten itibaren en geç 1 ay içinde Maliye Bakanlığı’na ve ilgili Defterdarlığa veya Mal Müdürlüğüne verilir.” hükmü, uygulanacak hükümler başlıklı 17. maddesinde ise ”bu sözleşmede belirtilmeyen hallerde ilgili mevzuat uygulanacaktır” hükmü bulunmaktadır.
4706 sayılı Hazineye Ait Taşınmaz Malların Değerlendirilmesi ve Katma Değer Vergisi Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun
a 24/07/2008 tarihli 5793 sayılı Kanunun 28. maddesiyle eklenen ek madde 2 ”Hazinenin özel mülkiyetinde bulunan taşınmazlar üzerinde tesis edilecek irtifak hakları ile Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerler üzerinde verilecek kullanma izinlerinde, irtifak hakkı veya kullanma izni bedellerine ilave olarak, bu alanlarda yürütülen faaliyetlerden elde edilecek tüm hâsılatın yüzde 1’i oranında Hazinece pay alınır” şeklindedir. Mahkememizin 2010/1-4 Hakem dosyasında da hasılat payının %1 olarak belirlenmesine karar verilmiştir. Öte yandan 324 sayılı Milli Emlak Genel Tebliği’nin 4. maddesinin son cümlesinde ”kiracılardan alınmayan hasılat payları hak lehtarlarından alınacaktır” hükmü bulunmaktadır.
Taraflar arasındaki sözleşmenin 5/B maddesinde hasılat payıyla ilgili olarak hak lehtarının brüt kiranın %25’ini Hazine’ye ödeyeceği hükmü mevcut ise de, yukarıda açıklanan yasa hükmü ve mahkememizin kesinleşen ilamı karşısında bu oranın %1 olarak uygulanması gerekmektedir.
Sözleşmede kiracılardan tahsil edilmeyen hasılat payı tutarının ne şekilde tahsil edileceğine ilişkin bir hüküm bulunmamakla birlikte yukarıda gösterilen 324 sayılı Milli Emlak Genel Tebliği’nin 4. maddesinin son cümlesi gereği hak lehtarından yani davalı belediyeden tahsilinin mümkün olduğu kanaatine varılmıştır. Buna göre kiracılardan tahsil edilemeyen hasılat paylarının tahsili hususunda anılan genel tebliğin, sözleşmeyle düzenlenen diğer hususlarda ise sözleşme hükümlerinin uygulanması gerekmektedir.
Bu arada davalı xxxx ile Samsun xxxxxxxx Odası (Bundan sonra ilgili Oda olarak anılacaktır) arasında yapılan 01/08/2008 tarihli 90 ay süreli ve 9.000,00-TL bedelli kira sözleşmesiyle ilgili olarak sözleşmenin 5/B maddesi kapsamında Maliye Bakanlığından izin alındığına ve ilgili Defterdarlık yahut Mal Müdürlüğüne bilgi verildiğine dair dosya içerisinde bilgi belgenin de bulunmadığı görülmektedir.
Böylece gerek sözleşme hükümleri, gerekse 324 sayılı Milli Emlak Genel Tebliği hükümleri gereği davalı Belediyenin kiracılardan tahsil edilemeyen hasılat bedellerinden sorumlu olması gerektiği kanaatine varılmıştır. Her ne kadar davalı vekili talep edilen 16/04/2008-15/02/2014 döneminde Belediye tarafından herhangi bir kira vs gelir elde edilmediği iddia edilmiş ise de, xxxxx ile ilgili Oda arasında düzenlenen 01/08/2006 tarihli protokole göre irtifak hakkı tesis edilen taşınmazın üzerine davalı xxxxx tarafından inşa edilecek işyeri inşaatlarında kullanılmak ve kiradan mahsup edilmek üzere 90 aylık kira bedeli 9.000,00-TL’nin peşin olarak alındığı anlaşılmakta olup, mahiyeti itibariyle kira geliri niteliğinde olduğu kanaati ile bu yöne ilişkin savunma yerinde görülmemiştir.
Sözleşmenin 5/B maddesine göre hak lehtarının ödemekle yükümlü olduğu hasılat payı dışında ayrıca kiracılarda yıllık hasılatın %1’ini Hazine’ye ödemekle yükümlüdür. Ancak madde metninden kiracıların ödemekle yükümlü olduğu hasılat payının tahsilinin ne şekilde yapılacağı düzenlemesinin bulunmadığı görülmektedir. Davacı xxxx ile kiracılar arasında sözleşmesel ilişki bulunmadığından Hazine’nin doğrudan kiracılardan tahsili cihetine gitmesinin yasal olarak mümkün görülmediği değerlendirilmektedir. Bu halde sözleşmedeki boşluğun yine sözleşme hükümleriyle doldurulması gerekir. Sözleşmenin 17. maddesinde hüküm bulunmayan hallerde ilgili mevzuatın uygulanacağı düzenlenmiş olup, 5793 sayılı Yasayla 4706 sayılı Yasaya eklenen ek 2. madde hükmü ile 324 sayılı Milli Emlak Genel Tebliği’nin 4. maddesindeki ”kiracılardan alınmayan hasılat payları hak lehtarlarından alınacaktır” hükmü uygulama alanı bulur. Davacının kiracılardan hasılat payı tahsil ettiğine dair dosyada bilgi, belge mevcut olmayıp keza sözleşmenin 5/B maddesi gereği davalının yaptığı kira sözleşmeleri için Maliye Bakanlığı’ndan izin aldığına yönelik bir delilde ibraz edilmediği, sözleşmenin bir örneğinin ilgili Defterdarlığa yada Mal Müdürlüğüne verildiği ispat edilememiştir.
Şu halde kiracıların yıllık hasılatının %1’i oranında ödemekle sorumlu olduğu hasılat paylarının ödendiğine yönelik delil de bulunmadığından ve 324 sayılı Milli Emlak Genel Tebliği ile diğer mevzuat hükmü nazara alınarak bu bedellerden hak lehtarı davalı Belediyenin sorumlu olması gerektiği sonucuna ulaşılmıştır.
2-Hasılat payı bedelinin tespiti yönünden yapılan değerlendirme: 23/06/2021 tarihli bilirkişi raporundan anlaşılacağı üzere davalı Belediye ile ilgili Oda arasında yapılan 01/08/2008 tarihli protokol hükümleri nazara alındığında 90 aylık 9.000-TL kira bedelinin işyerlerinin tamamı için olduğu anlaşılmaktadır. Nitekim bu hususa taraf vekillerinin herhangi bir itirazlarının olmadığı görülmektedir.
Dosyada kiracıların elde ettiği hasılata ilişkin bir bilgi, belge, delil bulunmamaktadır. Kiralama sözleşmeleri Maliye Bakanlığı’nın izni dışında yapılmış olup, elde edilen kira gelirine ilişkin somut belge bulunmaması karşısında ilgili yıllara ilişkin Gelir Vergisi Kanunu’nda basit usule göre vergilendirilenlerin sınırı olarak kabul edilen 1 yıllık gayrisafi iş hasılatının dükkan miktarıyla çarpılması ile bulunacak rakamlara göre hesaplama yapılmasının en uygun ve makul yöntem olduğu değerlendirilmektedir. Nitekim 23/06/2021 tarihli raporda da aynı hususlar vurgulanarak ve itiraz üzerine alınan 10/01/2022 tarihli ek raporda sözleşme uyarınca Belediye tarafından ödenecek kira gelirlerinin %1’ine denk gelen hasılat payı ve kiracı tarafından ödenecek toplam hasılatın %1’ine denk gelecek hasılat payı şeklinde ayrı ayrı talep edilen dönemleri kapsayacak şekilde hesaplamalar yapılmıştır. Bilirkişi raporunda yapılan hesaplamalar sonucu toplam 2008-2009 dönemi hasılat bedeli 282.652,50-TL, 2009-2010 dönemi hasılat bedeli 304.200,00-TL, 2010-2011 dönemi hasılat bedeli 310.115,07-TL, 2011-2012 dönemi hasılat bedeli 333.351,61-TL, 2012-2013 dönemi hasılat bedeli 360.814,86-TL ve 2013-2014 dönemi hasılat bedeli 313.917,47-TL (taleple bağlılık gereği 17.590,00-TL) olmak üzere toplam 1.608.724,04-TL tespit edilmiştir. Tespit edilen bu hasılat bedellerinden asıl davada 2008-2009 döneminden başlamak üzere 2012-2013 dönemine kadar ayrı ayrı 21.108,13-TL, 2013-2014 dönemi için 17.590,00-TL talep edilmiş olup, bu talepler asıl davada hüküm altına alınmıştır.
Birleşen …. İcra Hukuk Mahkemesi’nin … Hakem Sayılı Dosyasında 2008-2009 dönemi için 53.154,57-TL, 2009-2010 dönemi için 74.718,98-TL, 2010-2011 dönemi için 98.708,32-TL, 2011-2012 dönemi için 174.724,07-TL, 2012-2013 dönemi için 27.666,83-TL talep edilmiş, 24/01/2022 tarihli ıslah dilekçesi ile ise bu bedeller arttırılmıştır.
Birleşen Samsun 3. Aile Mahkemesi’nin …. Hakem Sayılı Dosyasında ise 2008-2009 dönemi için 199.425,77-TL, 2009-2010 dönemi için 208.198,95-TL, 2010-2011 dönemi için 184.383,55-TL, 2011-2012 dönemi için 128.225,62-TL, 2012-2013 dönemi için 306.125,04-TL talep edilmiştir. Birleşen …. İcra Hukuk Mahkemesi’nin …. Hakem Sayılı Dosyasında 2008-2009, 2009-2010, 2010-2011 dönemi taleplerin 24/01/2022 tarihli ıslah dilekçesi kapsamında artırılan kısmının zamanaşımına uğraması sebebiyle ve bu dönemlerin sırasıyla 53.154,57-TL, 74.718,98-TL ve 98.708,32-TL kısmın birleşen bu dosyada nazara alınması gerekmiş, kalan kısım ise 3. Aile Mahkemesi dosyasında hüküm altına alınmıştır. Böylece 2008-2009 dönemi için (21.108,13+53.154,97+199.425,77) 273.688,87-TL’ye hükmedilmiş, talebe göre (282.652,50-273.688,87) 8.963,63-TL zamanaşımına uğramıştır. 2009-2010 dönemi için (21.108,13+74.718,98+208.198,95) 304.026,06-TL’ye hükmedilmiş, talebe göre (304.200,00-304.026,06) 173,94-TL zamanaşımına uğramıştır. 2010-2011 dönemi için (21.108,13+98.730,32+184.383,55) 304.222,00-TL’ye hükmedilmiş, talebe göre (310.115,07-304.222,00) 5.893,07-TL zamanaşımına uğramıştır. Birleşen …. İcra Hukuk Mahkemesi’nin …. Hakem Sayılı Dosyasında talep edilen 2011-2012 ve 2012-2013 dönemi ise zamanaşımına uğramadığından 24/01/2022 tarihli ıslah dilekçesi kapsamında hüküm altına alınmıştır. Bu nedenle birleşen 3. Aile Mahkemesi’nin 2018/10-1 Hakem Sayılı Dosyasında bu dönemler yönünden karar verilmesine yer olmadığına hükmedilmiş, irtifak bedelleri ve eksik ödeme sebebiyle istenen gecikme zamları ise asıl davada talep edilmiş olup, yukarıda açıklanan gerekçe ve hesaplamalara göre belirlenerek hüküm altına alınmıştır. Buna göre her bir dosya yönünden özetlemek gerekirse;
Asıl dava yönünden:
Dava dilekçesi ile 2. dönem eksik hesaplanan irtifak bedeli eksik tahsil edilen kesin teminat tutarı geç tahsilatlar sebebiyle oluşan gecikme zamlarının tahsili ile birlikte 16/04/2008-15/04/2009 döneminden başlamak ve son dönemi 16/04/2013-15/04/2014 dönemi olmak üzere %1 oranında hasılat payları talep edilmiştir. 18/09/2014 tarihli ıslah dilekçesi ile ise 2008, 2009, 2010 yılı irtifak bedellerinin geç tahsil edilmesinden dolayı gecikme bedellerinin de tahsilinin talep edildiği anlaşılmaktadır. Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere yapılan inceleme ve alınan bilirkişi ve ek raporlarında asıl dava yönünden talepler incelenmiş, değerlendirilmiş ve kararın 1, 2, 3, 4 nolu bentlerde hüküm altına alınmıştır.
Karşı dava yönünden yapılan değerlendirme:
Davalı xxxxx vekili 04/06/2014 tarihli cevap dilekçesiyle birlikte fazla ödendiği ileri sürülen 55.058,15-TL’nin tahsilini talep etmiştir. Gerek hükme esas alınan bilirkişi rapor ve ek raporlarında, gerekse 10/11/2015 tarihli bilirkişi raporunda talep edilen irtifak ve hasılat bedeli 431.561,70-TL, Belediyenin ödediği tutar ise 406.021,75-TL tespit edilmiş, dolayısıyla fazla ödemelerin bulunmadığı anlaşılmakla karşı davanın reddi gerekmiştir.
Birleşen … İcra Hukuk Mahkemesi’nin ….Hakem Sayılı Dosyasında yapılan değerlendirme:
Bu dosyada 2008 ile 2012 tarihleri arasındaki %1 hasılat paylarına ilişkin talep bulunmakta olup, 24/01/2022 tarihli ıslah dilekçesiyle bu kısımlar yönünden talep arttırılmıştır. Yapılan inceleme sonucu 2008-2009 dönemi için toplam hasılat bedeli 282.652,50-TL tespit edilmiş, asıl davada 21.108,13-TL’sine karar verilmiş olup, birleşen dosyada ise talep edilen 53.154,57-TL’sine hükmedilmiştir. 2009-2010 dönemi için toplam hasılat bedeli 304.200,00-TL tespit edilmiş, asıl davada 21.108,13-TL’sine karar verilmiş olup, birleşen dosyada ise talep edilen 74.718,98-TL’sine hükmedilmiştir. 2010-2011 dönemi için toplam hasılat bedeli 310.115,07-TL tespit edilmiş olup, asıl davada 21.108,13-TL’sine karar verilmiş, birleşen dosyada ise talep edilen 98.708,32-TL’sine hükmedilmiştir. Bu dönemlerin ıslah edilen kısımları ise ayrıntısı aşağıda izah edileceği üzere zamanaşımına uğradığından reddi gerekmiştir.
2011-2012 dönemi için toplam hasılat bedeli 333.351,61-TL tespit edilmiş olup, asıl davada 21.108,13-TL’sine karar verilmiş, birleşen dosyada ise ıslah dilekçesi nazara alınarak 312.243,48-TL’sine hükmedilmiştir. 2012-2013 dönemi için toplam hasılat bedeli 360.814,86-TL tespit edilmiş olup, asıl davada 21.108,13-TL’sine karar verilmiş, birleşen dosyada ise ıslah dilekçesi nazara alınarak 339.706,83-TL’sine hükmedilmiştir.
Birleşen Samsun 3. Aile Mahkemesi’nin 2018/10-1 Hakem Sayılı Dosyasında yapılan değerlendirmede:
Dava dilekçesi ile belirsiz alacak olarak 2008-2012 dönemi için daha önce talep edilen hasılat paylarına ilişkin bedeller dışında tespiti yapılacak hasılat paylarının tahsili talep edilmiştir. Talep niteliği itibariyle belirsiz alacak niteliğinde olup davacı vekili 13/12/2018 tarihli dilekçesi ile bu dosyadaki talebini açıklamış, belirli hale getirmiş, asıl ve birleşen davadaki talepleri mahsup ettikten sonra 2008 dönemi için 199.426,77-TL, 2009 dönemi için 208.198,95-TL, 2010 dönemi için 184.383,55-TL, 2011 dönemi için 128.225,62-TL, 2012 dönemi için 306.125,04-TL olmak üzere toplam 1.026.358,93-TL talepte bulunmuştur.
Bilirkişi incelemesi sonucu 2008-2009 dönemi için toplam hasılat bedeli 282.652,50-TL tespit edilmiş, asıl davada 21.108,13-TL’sine karar verilmiş, birleşen 2. İcra Mahkemesi dosyasında ise talep edilen 53.154,57-TL’sine hükmedilmiş, kalan 199.425,77-TL bu dosyadan hüküm altına alınmıştır.
2009-2010 dönemi için toplam hasılat bedeli 304.200,00-TL tespit edilmiş, asıl davada 21.108,13-TL’sine karar verilmiş olup, birleşen … İcra Mahkemesi dosyasında ise talep edilen 74.718,98-TL’sine hükmedilmiş, kalan 208.199,95-TL bu dosyadan hüküm altına alınmıştır.
2010-2011 dönemi için toplam hasılat bedeli 310.115,07-TL tespit edilmiş olup, asıl davada 21.108,13-TL’sine karar verilmiş, birleşen 2. İcra Mahkemesi dosyasında ise talep edilen 98.708,32-TL’sine hükmedilmiş, kalan 184.383,55-TL ‘sine bu dosyadan hüküm altına alınmıştır.
2011-2012 ve 2012-2013 dönemi ise asıl davada ve …. İcra Mahkemesi dosyasındaki talebin ıslahına ilişkin 24/01/2022 tarihli dilekçe kapsamında hüküm altına alındığı için bu dönemler yönünden birleşen işbu dosyada karar verilmesine yer olmadığına hükmetmek gerekmiştir.
2011-2012 dönemi için toplam hasılat bedeli 333.351,61-TL tespit edilmiş olup, asıl davada 21.108,13-TL’sine karar verilmiş, birleşen dosyada ise ıslah dilekçesi nazara alınarak 312.243,48-TL’sine hükmedilmiştir. 2012-2013 dönemi için toplam hasılat bedeli 360.814,86-TL tespit edilmiş olup, asıl davada 21.108,13-TL’sine karar verilmiş, birleşen dosyada ise ıslah dilekçesi nazara alınarak 339.706,83-TL’sine hükmedilmiştir.
Zamanaşımı değerlendirmesi:
Davalı vekili asıl ve birleşen dosyalarda ve 24/01/2022 tarihli ıslah dilekçesine karşı esasa cevap süresi içerisinde zamanaşımı def’inde bulunmuştur. Davacı ile davalı arasındaki sözleşmenin başlığı ”Tapu Sicil Müdürlüğünde Düzenlenecek Resmi Senede Yazılacak Hükümler(sözleşme)” şeklinde olup, 5. maddedeki ibarelerden sözleşmenin kira ilişkisi niteliğine sokulmadığı yani bir kira sözleşmesi olmadığı anlaşılmaktadır. Davacı xxxx ile kiracılar arasında doğrudan bir sözleşme ilişkisinin bulunmadığı, davalı xxxx ile kiracılar arasında ise 01/08/2006 tarihli ilgili Oda ile akdedilen protokolün bulunduğu ve bu protokolün bir nevi alt kira ilişkisi niteliğinde olduğu görülmektedir. Ancak davacı xxxx’nin hem davalı xxxx’nin kendisinin, hemde kiracılarının sorumlu olduğu hasılat payını davalıdan talep etmesi ve talep edilen irtifak hakkının da kira alacağı mahiyetinde olmadığı, taraflar arasındaki ilişkinin tam bir kira ilişkisi niteliğinde olmadığı, karma, kendine özgü bir nitelikte sözleşme olduğu, bu nedenle kira sözleşmelerine ilişkin 5 yıllık zamanaşımı sözleşmesinin uygulanamayacağı kanaatine varılmış, gerek sözleşmenin kuruluş tarihinde yürürlükte olan 818 sayılı BK’nun 125. maddesi, gerekse sonradan yürürlüğe giren TBK’nun 147. maddesine göre genel zamanaşımı süresi olan 10 yıllık sürenin uygulanmasının gerektiği anlaşılmıştır.
Davacı vekili 24/01/2022 tarihli ıslah dilekçesi ile birleşen …Hukuk Mahkemesi dosyasındaki taleplerini arttırmıştır. 16/04/2008, 15/04/2009 dönemi yönünden zamanaşımı süresi 15/04/2009 vade tarihinden, 16/04/2009-15/04/2010 dönemi yönünden zamanaşımı süresi 15/04/2010 vade tarihinden ve 16/04/2010-15/04/2011 dönemi yönünden zamanaşımı süresi 15/04/2011 vade tarihinden başlamakta olup, bu dönemler için 10 yıllık zamanaşımı süresinin ıslah tarihine göre dolduğu anlaşılmakla, bu dönemlerin …. İcra Hukuk Mahkemesi dosyası kapsamındaki ıslahına ilişkin 24/01/2022 tarihli dilekçedeki ıslah edilen kısımları yönünden taleplerin reddi gerekmiştir.
Diğer dönemlerin zamanaşımı süresi ise vade tarihi ve ıslah tarihine göre dolmadığı görülmektedir. Bu nedenle … İcra Hukuk Mahkemesi dosyasındaki talep yönünden 2008-2011 arasındaki 3 dönem yönünden ıslah edilen kısımlar zamanaşımına uğradığından birleşen bu dosyada hüküm altına alınmamış, bu kısımlar dava tarihi ve davanın niteliği itibariyle zamanaşımına uğramayan birleşen 3. Aile Mahkemesi dosyasındaki talepler kapsamında değerlendirilmiştir. Bu dosyadaki 2011-2012 ve 2012-2013 dönemi ise birleşen…. İcra Hukuk Mahkemesi dosyasında zamanaşımı sözkonusu olmadığından ıslah dilekçesi kapsamında değerlendirilmekle mükerrerliği önleme adına hüküm altına alınmamış, karar verilmesine yer olmadığına hükmedilmiştir.
Diğer hususların değerlendirilmesi:
Asıl davada toplam dava değeri 217.825,15-TL olup, 217.707,36-TL kabul edilmiş, kalan kısım reddedilmiş olmakla vekalet ücretleri buna göre belirlenmiştir. …. İcra Hukuk Mahkemesi’nin dosyasında 2008-2009, 2009-2010, 2010-2011 dönemi yönünden ıslah dilekçesi ile talep edilen toplam 15.053,04-TL zamanaşımına uğradığından reddedilmiş olmakla bu kısım üzerinden davalı xxxxx lehine, kabul edilen 878.532,18-TL üzerinden davacı xxxx lehine vekalet ücretine hükmedilmiştir. … 3. Aile Mahkemesi dosyasındaki taleplerin bir kısmı birleşen…. İcra Hukuk Mahkemesindeki ıslah dilekçesi kapsamında hüküm altına alındığından bu dosya yönünden reddedilen kısmın olmadığı anlaşılmış, yargılama giderleri her bir dosya yönünden ayrı ayrı belirlenmiş, aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur…” şeklinde belirtilen gerekçelerle,
I-ASIL DAVADA;
1-a) 2.Yıl (dönem) eksik ödenen 2.222,23-TL’nin 04/09/2007 tarihinden,
b) 133,33-TL kesin teminatın 04/09/2007 tarihinden,
c) 2007-2008 dönemi irtifak bedelinden kaynaklı bakiye gecikme faizi 11.536,39-TL’nin 19/09/2008 ödeme tarihinden,
işleyecek 6183 sayılı Yasa’nın 51. maddesinde yazılı gecikme zamlarıyla birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-a) 2008 yılı irtifak bedelinin geç ödenmesi sebebiyle hesaplanan 13.851,82-TL’nin 04/09/2008 tarihinden,
b)2009 yılı irtifak bedelinin geç ödenmesi sebebiyle hesaplanan 7.076,19-TL’nin 04/09/2009 tarihinden,
c)2010 yılı irtifak bedelinin geç ödenmesi sebebiyle hesaplanan 1.553,26-TL’nin 04/09/2010 tarihinden,
işleyecek 6183 sayılı Yasa’nın 51. maddesinde yazılı gecikme zamlarıyla birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin kısmın reddine,
3-a)6.dönem irtifak bedeli 27.230,00-TL’nin 04/09/2011 tarihinden,
b)7.dönem irtifak bedeli 28.471,68-TL’nin 04/09/2012 tarihinden,
c)8.dönem irtifak bedelinden bakiye gecikme bedeli 2.501,81-TL’nin 28/02/2013 tarihinden
işleyecek 6183 sayılı Yasa’nın 51. maddesinde yazılı gecikme zamlarıyla birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin kısmın reddine,
4-a)16/04/2008-15/04/2009 dönemi hasılat payı 21.108,13-TL’nin 01/05/2009 tarihinden,
b)16/04/2009-15/04/2010 dönemi hasılat payı 21.108,13-TL’nin 01/05/2010 tarihinden,
c)16/04/2010-15/04/2011 dönemi hasılat payı 21.108,13-TL’nin 01/05/2011 tarihinden,
d)16/04/2011-15/04/2012 dönemi hasılat payı 21.108,13-TL’nin 01/05/2012 tarihinden,
e)16/04/2012-15/04/2013 dönemi hasılat payı 21.108,13-TL’nin 01/05/2013 tarihinden,
f)16/04/2013-15/04/2014 dönemi hasılat payı 17.590,00-TL’nin 01/05/2014 tarihinden,
işleyecek 6183 sayılı Yasa’nın 51. maddesinde yazılı gecikme zamlarıyla birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Karşı davanın REDDİNE,
II-Birleşen … İcra Hukuk Mahkemesinin 2016/5-9 Hakem Esas Karar sayılı dosyasında;
1-a)2008-2009 dönemi hasılat payı 53.154,57-TL’nin 01/05/2009 tarihinden,
b)2009-2010 dönemi hasılat payı 74.718,98-TL’nin 01/05/2010 tarihinden,
c)2010-2011 dönemi hasılat payı 98.708,32-TL’nin 01/05/2011 tarihinden,
d)2011-2012 dönemi hasılat payının ıslah edilmiş şekliyle 312.243,48-TL’nin 01/05/2012 tarihinden,
e)2012-2013 dönemi hasılat payının ıslah edilmiş şekliyle 339.706,83-TL’nin 01/05/2013 tarihinden,
işleyecek 6183 sayılı Yasa’nın 51. maddesinde yazılı gecikme zamlarıyla birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
f)2008-2009, 2009-2010, 2010-2011 dönemi bakiye hasılat payının ıslah edilen kısmı zamanaşımına uğramış olmakla bu kısmın reddine,
III-Birleşen 3. Aile Mahkemesi’nin 2018/10-1 Hakem Esas Karar sayılı dosyasında;
1-a)2008-2009 dönemi hasılat payı 199.425,77-TL’nin 01/05/2009 tarihinden,
b)2009-2010 dönemi hasılat payı 208.198,95-TL’nin 01/05/2010 tarihinden,
işleyecek 6183 sayılı Yasa’nın 51. maddesinde yazılı gecikme zamlarıyla birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
d)2011-2012 ve 2012-2013 dönemi yönünden talep birleşen 2. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2016/5-9 Hakem Esas Karar sayılı dosyasındaki taleplerin 24/01/2022 tarihli ıslah dilekçesi içerisinde karşılanmış olması sebebiyle bu dönem yönünden karar verilmesine yer olmadığına, dair karar verilmiştir.
Davacı-Karşı Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; önceki beyan ve iddialarını da tekrarla, birleşen Samsun 3. Aile Mahkemesi’nin 2018/10-1 Hakem sayılı dosyasında toplam 15.053,04-TL’nin zamanaşımına uğradığı gerekçesiyle reddinin hatalı olduğunu, zamanaşımını kesen sebeplerin dikkate alınmadığını, yerel mahkeme kararının bu yönü ile usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
Davalı-Karşı Davacı vekili başvuru dilekçesinde özetle; önceki beyan ve savunmalarını da tekrarla, müvekkili idare adına irtifak hakkı tesis edilen yabancılar pazarından müvekkilinin 2008-2016 tarihleri arasında hiçbir kira geliri elde edemediğini, sadece müvekkili tarafından yapımı gerçekleştirilen ve maliyeti de müvekkili tarafından karşılanan inşaat bedelinin tahsil edildiğini, gerekçeli kararda müvekkili İdare ile Maliye Hazinesi arasında yapılan sözleşmenin bir kira sözleşmesi olarak kabul edilmediğini, kendine özgü bir sözleşme olarak kabul edilmesine rağmen pazar esnafı ile müvekkili idare arasında yapılan sözleşmede şartları itibarı ile kendine özgü sözleşme iken bu kira sözleşmesi olarak kabul edildiğini, pazar alanının temizlendiğini ve yerine çok daha güzel ve kullanışlı bir tesis yapıldığını, davacının kendi mülkiyetinde olan müvekkili İdare’nin irtifak hakkı sahibi olduğu bir alanda sürekli gelir getiren ve kullanışlı bir tesis sahibi olduğunu, bu itibarla pazar esnafı ve müvekkili İdare arasındaki sözleşmenin kira sözleşmesi olarak kabul edilmesinin hatalı olduğunu, müvekkili tarafından davacı Kuruma kira ilişkisinin kimler ile kurulduğunun bildirildiğini, bunun yanında kiralayanların tamamının Samsun xxxxxx Odası üyesi olduğunu, gerekçeli kararda davacı Kurumun müvekkili İdare ile Yabancılar Pazarı arasında imzalanan protokolden hiç haberi yokmuş gibi değerlendirme yapıldığını, oysa ki Maliye Hazinesi’nin tüm süreçten haberdar olduğunu, hatta kendi beyanına göre Yabancılar Pazarı esnafına hasılat paylarının ödenmesi konusunda tebligatlar dahi yapıldığını ve bir kısım ödemelerde yapıldığının açık olarak belirtilmiş olduğunu, buna rağmen müvekkili İdare tarafından Maliye Hazinesi’ne yabancılar pazarı ile ilgili sözleşme tebliğ edilmediği gerekçesi ile tüm sorumluluğun müvekkili idareye yüklendiğini, sözleşmede ödenmeyen bedellerin davacı Kurum tarafından ödenmesine ilişkin hüküm bulunduğunu, yabancılar pazarı esnafından hiçbir tahsilat yapılmamış gibi karar verildiğini, tam olarak tespit yapılamasa dahi en azından hakkaniyet gereğine indirim yapılmamasının hatalı olduğunu, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin özü itibariyle bir kira sözleşmesi olduğunu, bu nedenle sözleşme gereğince 5 yıllık zamanaşımı süresi yönünden ele alınması gerektiğini, verilen karar ile müvekkilinin kötü görüntüsü olan bir yeri güzelleştirdiği için cezalandırıldığını, üzerine düşen sorumlulukları aksattığını ve ihmal eden davacı tarafın ise ödüllendirildiğini, müvekkili idareden irtifak bedelinin fazla alındığını, fazla ödeme talebinin Samsun Defterdarlığı’na yazılan yazıya karşılık iade edilmediğini, yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK’nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılan inceleme sonucunda;
Davalar, irtifak ve hasılat bedelinden oluşan alacak talebine ilişkindir.
Bu itibarla, dosyadaki belgelere, duruşma sürecini yansıtan tutanaklara, dosya kapsamına alınan dosya kapsamlarına, taraflar arasındaki sözleşmeye, bilirkişi raporlarına ve özellikle dairemizce de benimsenen gerekçe içeriğine göre, ilk derece mahkemesi kararında davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin toplandığı, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, ihtilafın doğru olarak tanımlandığı, hükme esas alınan bilirkişi raporunun hüküm kurmaya yeter açıklıkta bulunduğu, bu nedenle inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından, taraf vekillerinin yerinde bulunmayan istinaf başvurularının ayrı ayrı 6100 sayılı HMK’nun 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
KARAR : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı-Karşı Davalı …i vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davalı-Karşı Davacı … vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
3-Davacı-Karşı Davalı …i harçtan muaf olduğundan işbu tarafın istinaf başvurusu yönünden harç alınmasına yer olmadığına, istinaf başvurusunda Davacı-Karşı Davalı taraftan istinaf harcı alınmadığından harç iadesi konusunda ayrıca karar verilmesine yer olmadığına,
4-Davalı-Karşı Davacının istinaf başvurusu yönünden alınması gerekli 115.324,20-TL. istinaf ilam ve karar harcından işbu tarafça peşin olarak yatırılan 28.852,63-TL. harcın mahsubu ile bakiye 86,498,57-TL. istinaf ilam ve karar harcının Davalı-Karşı Davacı …. tahsili ile Hazine’ye gelir kaydına,
5-İstinaf başvurusu nedeniyle taraflarınca yapılan yargılama giderlerinin gideri yapan her bir tarafı yönünden ayrı ayrı kendi üzerinde bırakılmasına,
6-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından taraflar yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
7-6100 sayılı HMK’nun 359/4. maddesi gereğince işbu kararın yerel mahkemece taraflara tebliğine,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda 3533 sayılı Kanun’un 6. maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.24/10/2022

Başkan… Üye… Üye… Katip…