Emsal Mahkeme Kararı Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi 2021/1493 E. 2021/1480 K. 26.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
SAMSUN
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
5. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : …
KARAR NO : …

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … .
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : … …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : SAMSUN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 27/10/2020
NUMARASI : …

İSTİNAF KANUN YOLUNA
BAŞVURAN DAVACI : …
VEKİLLERİ : …
DAVALI : …
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali

KARAR TARİHİ : 26/10/2021
KARARIN YAZ. TARİHİ : 26/10/2021

Taraflar arasında görülen dava sonucu verilen yerel mahkemenin yukarıda tarih ve numarası yazılı kararına karşı süresinde istinaf kanun yoluna başvurulmakla, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı …’nin müvekkili …’in Diş ve Ağız Sağlığı Polikliniğine gelerek tedavi olduğunu ve implant tedavisi konusunda anlaşmalarından sonra müvekkili ile davalı arasında tedavi süreci başladığını, tedavi süreci bittikten sonra davalı tarafça müvekkiline….TL ödendiğini, fakat kalan …TL borcun ödenmemesi sebebiyle … İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığını, davalının icra takibine itiraz ederek takibi durdurduğunu belirterek, davalının icra takibine itirazının iptali ile takibin devamına ve %20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Mahkemece tensiben yapılan incelemede , “…Tüm dosya kapsamından davalının davacı taraftan almış olduğu hizmet karşılığı borcun bir kısmını ödemediği, borcun ödenmemesi sebebiyle …İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığı, davalının icra takibine itirazı üzerine takibin durdurulduğu, davalının icra takibine vaki itirazının iptali ile takibin devamına karar verilmesi talebiyle eldeki davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
7155 sayılı Kanun’un 20. Maddesi ile 6102 sayılı TTK’nın 5. maddesinden sonra gelmek üzere ‘Dava şartı olarak arabuluculuk’ başlıklı 5/A maddesi eklenmiş olup konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat taleplerini içerir ticari davalar hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak düzenlenmiştir. Yasanın yürürlük tarihi 01.01.2019’dur.
7155 sayılı Kanun’un 23. Maddesi ile 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A maddesine ‘arabuluculuğa başvurmanın dava şartı olarak kabul edilmesi halinde arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın dava dilekçesine eklenmesinin zorunlu olduğu düzenlenmiştir.
Davanın …tarihinde açıldığı, 6102 sayılı TTK’nın 5/A maddesi gereği arabulucuya başvurulmasının dava şartlarından olduğu, dava dilekçesinde arabuluculuğa başvurulduğuna dair beyan bulunmadığı, davanın itirazın iptali ve alacak talepli ticari davalardan olduğu ve zorunlu arabuluculuğa dair dava ön şartının yerine getrilmediği anlaşılmakla HMK’nın 114/2 ve 115/2 maddesi gereğince davanın usulden reddine karar vermek gerektiği…” şeklindeki gerekçe ile, Davanın HMK’nın 114/2 ve 115/2 maddeleri gereğince dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine, dair karar verilmiştir.
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; yerel mahkemenin … tarihli tensip tutanağında taraflarına arabuluculuk son tutanağının aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini sunmaları için bir haftalık kesin süre verildiğini, tensip tutanağının e-tebligat yoluyla … tarihinde tebliğ edildiğini, verilen kesin süre içerisinde 01.09.2020 tarihinde arabuluculuk son tutanağının aslını üst yazı ile birlikte Samsun Hukuk Mahkemeleri ön bürosuna sunulduğunu, ancak yerel mahkemece dava şartı yokluğuyla usulden reddine dair verildiğini, bu kararın usul ve ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
Davalı tarafça istinaf başvuru dilekçesine karşı cevap dilekçesi sunulmamıştır.
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK’nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek inceleme yapılmıştır.
Dava, diş yapımı işini konu alan eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak nedeniyle itirazın iptali istemine ilişkindir.
Yargıtay 15. HD’nin 11/07/2018 gün ve … E.-… K. ve …. gün ve … E.-… K. Sayılı kararlarında ve diğer yerleşik Yargıtay uygulamalarında da belirtildiği üzere, “Dava, estetik amaçlı diş protez yapımı işini konu alan eser sözleşmesinden kaynaklanan ayıplı ifa nedeniyle maddi ve manevi zararın tazmini istemine ilişkin olup, taraflar arasındaki akdi ilişki, TBK’nın 470 (BK. m. 355) ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Davada, BK.nun 355 vd. maddelerinde yer alan eser sözleşmesi gereğince maddi ve manevi tazminat talep edilmektedir…” denilerek, somut uyuşmazlığın eser sözleşmesi olduğu açıkça vurgulanmıştır.
Dava, 6502 sayılı Yasa yürürlüğe girdikten sonra açılmıştır. Görev hususu davanın açıldığı tarih itibarı ile yürürlükte bulunan kanun hükümlerine göre belirlenir.
28/05/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 2. maddesi gereğince “her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamalar” bu kanun kapsamındadır. Kanunun 73/1. maddesi gereğince, bu kanun kapsamından doğacak uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemeleri görevlidir.
6502 sayılı Kanunun 3/1-(k) maddesinde tüketici, “ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden” gerçek veya tüzel kişi; tüketici işlemi ise, “mal veya hizmet piyasalarında ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına hareket eden kişilerle tüketiciler arasında kurulan her türlü sözleşme ve hukuki işlem” olarak ve aynı Yasa’nın 3/1-(l) maddesinde Tüketici işlemi, “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi” şeklinde tarif edilmiştir.
Somut olayda, diş yapımı işini konu alan eser sözleşmesinden kaynaklanan ilişki mevcut olduğu belirtilerek sözkonusu dava açılmış olup, taraflar, 6502 sayılı Kanun kapsamında “tüketici” ve “satıcı/sağlayıcı” sıfatlarına haiz bulunduklarından, anılan Kanunun 73/1. maddesi gereğince ihtilafın tüketici mahkemesince çözümlenmesi gerekmektedir.
Yerel mahkemece, Asliye Ticaret Mahkemesinde yargılama yapılarak karar verilmiştir. Görev hususu kamu düzenine ilişkin olup yargılamanın her aşamasında resen nazara alınması gerekir.
6100 sayılı HMK’nun 353/1-a.3 maddesinde “mahkemenin görevli ya da yetkili olmamasına rağmen davaya bakmış bulunması” durumunda bölge adliye mahkemesince esası incelemeden kararın kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye veya kendi yargı çevresinde uygun göreceği başka bir yer mahkemesine yada görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmesine duruşma yapmadan kesin olarak karar verileceği hüküm altına alınmıştır.
Bu itibarla, yerel mahkemenin yargı çevresi içerisinde ayrıca tüketici mahkemesi var ise, tüketici mahkemesinde görülmesi gerektiğinden bahisle görevsizlik kararı verilmesi, ayrı bir tüketici mahkemesi yok ise ara kararıyla davaya tüketici mahkemesi sıfatıyla bakılarak işin esasının incelenip karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğundan, davacı vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun kabulü ile, 6100 sayılı HMK’nun 353/1-a.3 maddesi gereğince esası incelenmeksizin yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren yerel mahkemeye gönderilmesine, sair istinaf itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
KARAR : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun kabulü ile,
6100 sayılı HMK’nun 353/1-a-3 maddesi gereğince esası incelenmeksizin istinaf incelemesine konu YEREL MAHKEME KARARININ KALDIRILMASINA ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın yerel mahkemeye gönderilmesine, sair istinaf itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına,
2-Peşin alınan istinaf harçlarının talebi halinde davacı tarafa iadesine,
3-6100 sayılı HMK’nun 359/4. maddesi gereğince işbu kararın yerel mahkemece taraflara tebliğine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda 6100 sayılı HMK’nun 353/1-a.3 maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.26/10/2021

Başkan … Üye … Üye … Katip…..
e-imzalı e-imzalı e-imzalı e-imzalı