Emsal Mahkeme Kararı Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2023/691 E. 2023/680 K. 12.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
SAMSUN
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2023/691
KARAR NO : 2023/680

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : ….
ÜYE :….
ÜYE : ….
KATİP : ….

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : SAMSUN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 07/02/2023
NUMARASI : 2022/975Esas, 2023/152 Karar
DAVACI : ….
VEKİLİ :….
DAVALI : ….
VEKİLLERİ : ….
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı firma tarafından müvekkili hakkında İstanbul 23. İcra Müdürlüğünün …. E ve İstanbul 14. İcra Müdürlüğünün …. E sayılı dosyalarında icra takibi başlattığını, söz konusu icra takiplerine yasal süre içinde itiraz edilemediğinden kesinleşmesi nedeniyle müvekkilinin tüm araçlarına ve taşınmazlarına haciz konulduğunu, haciz baskısı altında takiplere konu borç ödenmek durumunda kalınmış ise de, icra takibine konu elektrik tüketim faturasına dayanak teşkil eden elektrik abonman sözleşmesi veya elektrik satın alma sözleşmesinin müvekkili tarafından düzenlenmediğini ve sözleşmeye imza atmadığını beyanla müvekkilimin borçlu olmadığı halde ödemek zorunda kaldığı 27.670,95-TL’nin istirdadına ve davalı firmanın borcundan kurtulmak maksadıyla mallarını, alacaklarını, hisselerini gizleme, kaçırma veya kaçmaya hazırlanma ve bu maksatla müvekkilinin haklarını ihlal eden hileli işlemlerde bulunma ihtimali göz önünde bulundurularak davalı firmanın menkul ve gayrimenkul malları ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacaklarının, 3.kişilere devrinin önlenmesi amacıyla “satılamaz-devredilemez-ipotek edilemez-başkaca tasarrufu sınırlayıcı işlem yapılamaz“ şerhinin konularak ihtiyaten tedbir karar verilmesini, müvekkilinin borçlu olmadığı halde ödemek zorunda kaldığı 27.670,95 TL’nin 13.032020 tarihinden itibaren kanuni faizi ile istirdadına, müvekkilinin yaşamış olduğu manevi kaybı nedeni ile 7.500,00 TL manevi tazminatın icra takibinin başlatıldığı 04/05/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile bilikte davalı firmadan alınarak davacıya verilmesini talep ve dava ettiği anlaşılmıştır.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının haksız ve mesnetsiz davasının reddi gerektiği, takibe konu faturaların ticarethaneye ilişkin olduğundan ticaret mahkemelerinin yetkili olduğunu, davacının başlatılan icra takiplerine konu faturaları ödediğini, müstenidi faturalar ödenmediğinden takibin başlatıldığını, ayrıca davacının haciz baskısı altında ödeme yaptığı iddiasının da doğru olmadığını, davacı ile şifahen yapılan görüşme neticesinde ödeme yapıldığını, görev itirazlarının kabulü ile dosyanın yetkili yerdeki görevli Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesi aksi kanaat hasıl olması halinde, haksız, mesnetsiz ve kötüniyetli davanın reddi ile %20’den aşağı olmamak kaydı ile icra inkâr tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
İlk Derece Mahkemesi tarafından yetkisizlik nedeni ile dava şartı yokluğundan usulden ret kararı verdiği anlaşılmıştır.

İSTİNAFA BAŞVURAN TARAFLAR ve İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
İstinaf başvurusunda bulunan davacı vekili dilekçesinde özetle, mahkemece verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, davalı tarafından müvekkil aleyhine İstanbul İcra Müdürlüklerinde elektrik tüketim bedeli olarak başlatılan icra takibine süresinde itiraz edilememesi nedeniyle icra tazyiki altında borcu ödemek zorunda kaldığını, faturaya dayanak elektrik abonman sözleşmesinde müvekkilin imzasının olmadığını, taraflar arasında usulüne uygun yapılmış abonelik sözleşmesinin bulunmadığını, sözleşmenin sahte olarak düzenlendiğini, müvekkilin davalı tarafa herhangi bir borcu bulunmadığını, sözleşmedeki işyeri adresi hakkında Vergi Dairesine terk yazısı verildiğini, ispat yükünün davalı tarafta olduğunu ve tanık dinlenilmesine muvafakatlarının olmadığını, davalı tarafın süresinde yetkiye itiraz etmediklerini, dava haksız eylemden kaynaklanmış olup, eyleminde Samsun İlinde meydana geldiğini ve müvekkilinin de yerleşim yerinin Samsun olması nedeni ile yetkili mahkemenin Samsun mahkemeleri olduğunu, müvekkilin 1.sınıf tacir değil esnaf olduğundan bahisle, mahkemece verilen kararın kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır.

DELİLLER :
Tüm dosya kapsamı.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
Dava, abonelik sözleşmesi nedeniyle istirdat ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hükümlerle sınırlı olmak üzere inceleme yapılmıştır.
Somut uyuşmazlıkta; davacı, İstanbul 23. İcra Müdürlüğü’nün … Esas, İstanbul 14. İcra Müdürlüğü’nün …. Esas sayılı dosayları ile takip konusu yapılan faturalar nedeniyle elektrik abone sözleşmesinin kendisi tarafından imzalanmadığını ileri sürerek, borçlu olmadığı halde ödediği 27.670,95 TL’nin 13/03/2020 tarihinden itibaren yasal faizi ile istirdatı ile 7.500 TL manevi tazminat talebinde bulunmuştur.
Yerel mahkemece davanın yetkisizlik nedeniyle usulden reddine dair verilen karar davacı tarafından istinaf edilmiştir.
Dosyadaki belgelere, kararın dayandığı delillerle, usul ve yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle, davacı tarafından abonelik sözleşmesi inkar edilmesi karşısında davalı tarafından sözleşme ilişkisi ispat edilemediğinden somut olayda “sözleşmeden doğan davalarda ” yetkiyi düzenleyen 6100 sayılı HMK’nın 10. maddesinin ve 6098 sayılı TBK’nın 89. maddesinin uygulanamayacak olmasına, menfi tespit ve istirdat davaları, takibi yapan icra dairesinin bulunduğu yer mahkemesinde açılabileceği gibi, davalının ikametgâhı mahkemesinde de açılabileceğinden davacı, kesin yetki kuralının bulunmadığı bir davayı yetkisiz bir mahkemede açarak, seçme hakkı itiraz eden davalıya geçtiğinden davalının bildirdiği yetkili mahkemede davanın görülmesi gerektiğinden yerel mahkemece verilen yetkisizlik kararında bir isabetsizlik bulunmamasına göre; kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, ihtilafın doğru olarak tanımlandığı, inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından, davacı vekilinin yerinde bulunmayan istinaf kanun yolu başvurularının 6100 sayılı HMK’nın 353/(1)-b-1. maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1.Davacının İstinaf Başvurusunun Esastan REDDİNE.
2.İstinaf karar harcı peşin alındığından, başkaca alınmasına yer olmadığına.
3.İş bu kararın, bilgi mahiyetinde İlk Derece Mahkemesi’nce taraflara tebliğine.
Dair, HMK’nın 23/son maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan incelemede kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.12/04/2023

….
Başkan
….
¸e-imza
….
Üye
….
¸e-imza
….
Üye
….
¸e-imza
….
Katip
….
¸e-imza

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİHİ : 12/04/2023

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında E-İMZA ile imzalanmıştır!