Emsal Mahkeme Kararı Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2023/651 E. 2023/1446 K. 29.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
SAMSUN
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2023/651
KARAR NO : 2023/1446

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : SAMSUN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 23/01/2023
NUMARASI : 2022/487 Esas, 2023/92 Karar
DAVACI : ….
VEKİLİ : …
DAVALI : …
VEKİLİ : …
DAVANIN KONUSU : Tazminat

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili davacının, davalı kooperatifin ortağı olduğunu ve kooperatife ait binanın …. bolu bağımsız bölümünün 01.03.2017 tarihli YK kararı ile 110.000-TL bedel karşılığında davacıya tahsis edilmesi üzerine 10.03.2017 tarihinde 55.000-TL’yi kooperatif hesabına yatırdığını, bakiye 55.000-TL’nin de tapunun teslimi sırasında ödeneceğinin kararlaştırıldığını, üyelik ve ödeme tarihi üzerinden epey bir süre sonra bağımsız bölümün başka bir kişiye tahsis edildiğinin öğrenildiğini ve davalı kooperatife ferdileştirme işleminin yapılması ve bakiye borcun bildirilmesi konusunda ihtar (Samsun …. Noterliği’nin 29.06.2021 tarih ve …. yevmiye numaralı ihtarnamesi) çekildiğini, ancak kooperatifin ödenen 55.000-TL’yi iade etmekle yetindiğini, bu tutarın faizini dahi ödemediğini, oysa tutarın güncellenerek ve davacının güncel zararı belirlenerek iade edilmesi gerektiğini beyanla, bağımsız bölümün davacıya devredilmemesine bağlı olarak doğan zararın tazminini ve talep miktarını artırma hakkı saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000-TL’nin davalıdan tahsilini talep ve dava ettiği anlaşılmıştır.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile özetle: Davanın belirsiz alacak davası şeklinde açılamayacağını ve davaya konu taleplerin zamanaşımına uğradığını, davacının kooperatife ortaklık talebinin YK’nın 01.03.2017 tarihli kararı ile kabul edildiğini ve 55.000-TL’yi 10.03.2017 tarihinde kooperatife ödediğini, ancak uzunca bir süre ödeme yapmaması üzerine davacıya bakiye borç miktarı ile kesin süreyi ve ödeme yapılmaması durumunda ortaklığın sonlandırılacağı ihtarını içerir 16.04.2021 tarihli iadeli taahhütlü bir posta gönderildiğini, ancak ihtarnamenin davacının üyelik başvuru dilekçesinde bildirdiği adresine tebliğe çıkarılmasına rağmen bila tebliğ iade edildiğini, bunun üzerine davacıya Samsun …. Noterliği’nin 18.05.2021 tarih ve …. yevmiye numaralı ihtarnamesinin gönderildiğini ve borcun 10 gün içinde ödenmesinin, aksi halde ortaklığın düşürüleceğinin ihtar edildiğini, ancak ihtarnamenin bila tebliğ iade edildiğini, davacıya son olarak Samsun …. Noterliği’nin 28.06.2021 tarih ve …. yevmiye numaralı ihtarnamesi ile borcun 10 gün içinde ödenmesi gerektiği, aksi halde ortaklığın düşürüleceği hususlarının ihtar edildiğini, ancak borcun yine de ödenmediğini, davacının bu sırada Samsun …. Noterliği’nin 29.06.2021 tarih ve …. yevmiye numaralı ihtarnamesi ile borcunun bildirilmesini talep ettiğini ve bunun üzerine davacıya borcunun 115.521-TL olduğu, ikinci ihtarname ile verilen sürenin 13.07.2021 tarihinde hitama ereceği, aksi halde ortaklığın düşürüleceği hususlarını havi bir ihtarname gönderildiğini ve birinci noter ihtarı ile ikinci noter ihtarının bu ihtarname ekinde davacıya gönderildiğini, ihtarnamenin davacının Samsun …. Noterliği’nin 29.06.2021 tarih ve …. yevmiye numaralı ihtarnamesinde yazılı adresine tebliğe çıkarıldığını, fakat bila tebliğ iade edildiğini, akabinde davacının 16.09.2021 tarihli YK kararı ile ihracına karar verildiğini ve karar örneğinin davacının yine Samsun …. Noterliği’nin 29.06.2021 tarih ve …. yevmiye numaralı ihtarnamesinde yazılı adresine tebliğe çıkarıldığını, fakat bunun da bila tebliğ iade edildiği, ihraç sürecinin bu şekilde tamamlandığını ve davacının ödediği 55.000-TL’nin kendisine iade edildiğini ve üyelikten kaynaklı tüm haklarını aldığını, ihraç kararına karşı iptal talebinde bulunmadığını beyanla, davanın reddini talep ettiği anlaşılmıştır.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
İlk Derece Mahkemesi tarafından davanın reddine karar verildiği anlaşılmıştır.

İSTİNAFA BAŞVURAN TARAFLAR ve İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
İstinaf başvurusunda bulunan davacı vekili dilekçesinde özetle, mahkemece verilen kararın hatalı ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, müvekkilinin kooperatif üyesi olduğunu ve 2017 yılında kooperatifte daire aldığını, ancak dairenin 3.kişiye de satıldığını, ancak kooperatife ödediği parasının 2021 yılında iade edildiğini, müvekkilin mağdur olduğundan bahisle, mahkemece verilen kararın kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır.

DELİLLER :
Tüm dosya kapsamı.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
Dava, kooperatif ortaklığından ayrılmaya dayalı çıkma payı istemine ilişkindir.
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hükümlerle sınırlı olmak üzere inceleme yapılmıştır.
Somut uyuşmazlıkta; davacı, davalı kooperatifin ortağı olduğunu, kooperatife ait binada 5 nolu bağımsız bölümü 110.000 TL bedelle satın aldığını, 55.000 TL’yi 10/03/2017 tarihinde ödediğini, geri kalanın tapunun teslimi sırasında ödeneceğini, bağımsız bölümün başkasına tahsis edildiğini belirterek kooperatife ödenen ve tarafına iade edilen 55.000 TL’nin güncel zararının belirlenerek tazmini talebinde bulunmuştur.
Yerel mahkemece davanın reddine dair verilen karar davacı tarafından istinaf edilmiştir.
Dosyadaki belgelere, kararın dayandığı delillerle, usul ve yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle, davacının kooperatif ortaklığından parasal yükümlülüklerini yerine getiremediği için çıkarılmasına, yerel mahkemece mali müşavir bilirkişiden alınan denetime açık hüküm kurmaya elverişli bilirkişi rapora göre davacıya ödenmesi gerekli çıkma payının 55.000 TL olmasına ve bu tutarında davacıya ödenmesine göre yerel mahkemece verilen kararda bir isabetsizlik bulunmamasına göre; kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, ihtilafın doğru olarak tanımlandığı, inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından, davacı vekilinin yerinde bulunmayan istinaf kanun yolu başvurularının 6100 sayılı HMK’nın 353/(1)-b-1. maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1.Davacının İstinaf Başvurusunun Esastan REDDİNE.
2.Davacı taraftan alınması gerekli 269,85 TL istinaf karar harcından peşin alınan 179,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 89,95 TL’nin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına.
Harç tahsil müzekkeresinin Dairemiz Yazı İşleri Müdürü tarafından yazılmasına.
3.İş bu kararın, Dairemiz Yazı İşleri Müdürü tarafından taraflara tebliğine.
Dair, HMK’nın 361/1 maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde temyiz yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.29/09/2023


Başkan

¸e-imza

Üye

¸e-imza

Üye

¸e-imza

Katip

¸e-imza

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİHİ : 29/09/2023

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında E-İMZA ile imzalanmıştır!