Emsal Mahkeme Kararı Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2023/633 E. 2023/853 K. 12.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
SAMSUN
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2023/633
KARAR NO : 2023/853

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : ….
ÜYE : ….
ÜYE : ….
KATİP : …..

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : SAMSUN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 29/11/2022
NUMARASI : 2021/545 Esas, 2022/1224 Karar
DAVACI : ….
VEKİLİ : ….
DAVALILAR : ….
VEKİLİ : ….
VEKİLLERİ :….
DAVANIN KONUSU : Tazminat

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının sevk ve idaresindeki …. plakalı araç 28/04/2020 tarihinde idarelerine ait tünel içi VTS seti cihazına çarparak ekipmanda hasar meydana geldiğini, kaza tespit tutanağına göre kusur tamamının araç sürücüsü ….’a ait olup kaza tarihinde araç sahibi olan ….’ün sürücü ile birlikte meydana gelen zarardan sorumlu olduğunu, kazaya karışan …. (birleşmeden önce ….) şirketince 5390151 poliçe numarası ile sigortalandığını, davalılara hasarın ödenmesi için yazı yazıldığını ancak davalıların çağrıya rağmen hasar bedelini ödemediklerini, arabuluculuk başvurusunun ise anlaşamama ile sonuçlandığını beyanla 137.165,60 TL ve bu bedele kaza tarihi olan 28/04/2020’den itibaren işlemiş yasal faizin, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini dava ve talep ettiği anlaşılmıştır.
Davalı sigorta şirketi vekili tarafından dosyamıza sunulan cevap dilekçesinde özetle, davanın zamanaşımı süreleri geçtikten sonra açıldığını, davalı şirkete hasar aşamasında usulüne uygun yapılmış olan herhangi bir başvuru bulunmadığını, söz konusu başvuru eksik evrak ile yapıldığından değerlendirilemediğini, davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla ZMMS uyarınca sigortalısının kusuru ile 3. şahıslara verdiği zararı poliçe teminat limiti ile sınırlı olmak üzere tazmin etmekle mükellef olduğunu, davacı tarafça iddia edilen tazminat miktarının fahiş olup bu talebin kabulünün mümkün olmadığını beyanla haksız davanın reddini talep ettiği anlaşılmıştır.
Davalı …. vekili mahkememize sunduğu cevap dilekçesinde özetle, dava dilekçesinde meydana gelen kazanın nerede meydana geldiği hususunda bir açıklama yapılmadığını, kaza tespit tutanağında Nefise Akçelik tüneli içerisinde olduğunun belirli olduğunu, yerleşim yerinin Gölköy/Ordu olduğunu, Samsun Mahkemelerinin yetkisiz olduğunu, …. plakalı aracın ticari araç olduğunu, davalının tacir sıfatına haiz olması nedeniyle arabuluculuk kurumuna başvurulması gerekirken başvuru yapılmadan dava açıldığını, kaza tespit tutanağının incelenmesinde, davacıya ait aracın yükünün uzunluğu yada hasar gören aygıtların tünel içerisinde gerektiği gibi monte edilip edilmediği hususları belirlenmediğini, davalının aracının yükünün uzunluğunun fazla olması durumunda kazanın Nefise Akçelik tüneline girmeden evvel yaşanacağını, bu nedenle Nefise Akçelik tüneline girilmeden önce diğer tünellerde bulunan VTS setlerinin boyutlarının incelenmesi gerektiğini beyanla öncelikle yetki itirazının kabulüne, dava şartı arabuluculuk kurumuna başvurulmaması nedeni ile davanın usulden reddine, davanın esastan reddine karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
İlk Derece Mahkemesi tarafından kısmen kabul-kısmen ret kararı verildiği anlaşılmıştır.

İSTİNAFA BAŞVURAN TARAFLAR ve İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
İstinaf başvurusunda bulunan davacı vekili dilekçesinde özetle, mahkemece verilen kısmen ret kararının hatalı olduğunu, kısmen ret sebebinin sigorta tarafından yapılan ödeme gösterildiğini, ancak arabuluculuk görüşmelerinde sigorta tarafından ödemeye ilişkin bir beyanda bulunulmadığını, sigorta şirketinin dürüstlük kurallarına aykırı hareket ettiğini, müvekkilinin kusurunun olmadığını, davalılar lehine vekalet ücretine hükmedilmesinin de hatalı olduğundan bahisle, mahkemece verilen kararın kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır.
İstinaf başvurusunda bulunan davalı Bahattin Karakütük vekili dilekçesinde özetle, mahkemeye yetki yönünden itiraz etmelerine yargılamanın yetkisiz mahkemede yapıldığını, yargılama konusunun ticari dava niteliğinde olmasına rağmen dava şartı olan arabuluculuğa başvurulmadan davanın açıldığını, mahkemece taleplerinin değerlendirilmeden eksik inceleme sonucu karar verildiğinden bahisle, mahkemece verilen kararın kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini talep etiği anlaşılmıştır.

DELİLLER :
Tüm dosya kapsamı.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
Dava, trafik kazasından kaynaklı maddi tazminat istemine ilişkindir.
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hükümlerle sınırlı olmak üzere inceleme yapılmıştır.
Somut uyuşmazlıkta; davacı, davalının kullanımında bulunan …. plakalı araç ile tünel içi VTS seti cihazına çarparak ekipmana zarar verdiğini ileri sürerek, sürücü, işleten ve ZMM poliçesi sigortacısı olan davalılardan hasar bedeli talebinde talebinde bulunmuştur.
Yerel mahkemece davanın kabulüne dair verilen karar davacı ve davalı tarafından istinaf edilmiştir.
Dosyadaki belgelere, kararın dayandığı delillerle, usul ve yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle, yerel mahkemece davalının süresinden sonra yapılan yetki itirazı nedeniyle ve 6100 sayılı HMK’nın 16. maddesine göre davacı zarar görenin yerleşim yeri olan Samsun Mahkemelerinin yetkili olmasına göre yetki itirazının reddine karar verilmesinde, arabuluculuk dava şartının tacir olan davalı yönünden yerine getirilmiş olmasına, zarar miktarının hesaplanmasına ilişkin makine mühendisi bilirkişi tarafından hazırlanan 28/03/2022 tarihli raporun dosya kapsamı ile uyumlu olmasına, davacıya davalı sigorta şirketi tarafından davadan önce poliçe limiti kadar ödeme yapıldığı halde davacının kendi kusuru ile davalı sigorta şirketine karşı dava açılmasına neden olduğundan davalı lehine hükmedilen yargılama ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmasında bir isabetsizlik bulunmamasına göre; kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, ihtilafın doğru olarak tanımlandığı, inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından, davacı ve davalı vekilinin yerinde bulunmayan istinaf kanun yolu başvurularının 6100 sayılı HMK’nın 353/(1)-b-1. maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1.Davacı ve davalı vekillerinin İstinaf Başvurusunun Ayrı Ayrı Esastan REDDİNE.
2.Davacı kurum harçtan muaf olduğundan harç konusunda karar verilmesine yer olmadığına,
İstinaf başvurusunda bulunan davalı ………….’ten alınması gerekli 6.910,62 TL istinaf karar harcından peşin alınan 1.727,70 TL’nin mahsubu ile bakiye 5.182,92 TL’nin dava ………’ten alınarak hazineye gelir kaydına.
Karar kesin olduğundan harç tahsil müzekkeresinin İlk Derece Mahkemesi’nce yazılmasına.
3.İş bu kararın, bilgi mahiyetinde İlk Derece Mahkemesi’nce taraflara tebliğine.
Dair, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan incelemede kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.12/05/2023

….
Başkan
….
¸e-imza
….
Üye
….
¸e-imza
….
Üye
….
¸e-imza
….
Katip
….
¸e-imza

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİHİ : 12/05/2023

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında E-İMZA ile imzalanmıştır!