Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
SAMSUN
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2023/1738
KARAR NO : 2023/1624
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
BAŞKAN : ….
ÜYE : ….
ÜYE :….
KATİP : ….
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : SAMSUN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 22/06/2023
NUMARASI : 2023/104 Esas-2023/790 Karar
DAVACI : ….
VEKİLİ : ….
DAVALI : ….
VEKİLİ :….
DAVANIN KONUSU : Alacak (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; müvekkili ….’nin …. poliçe ve…. hasar nolu KTK zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi ile sigortalı bulunan davalı ….’un maliki olduğu …. plakalı aracın 23/03/2020 tarihinde araç sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi neticesinde maddi hasarlı ve ölümlü trafik kazası meydana geldiğini, sigortalı araç sürücüsünün 1.12 promil alkollü olduğunu, mezkur kaza neticesinde müvekkili sigorta şirketince kazada ölen hak sahibi …. lehine maddi tazminat olarak 128.878,59TL destekten yoksun kalma tazminatı ödendiğini belirterek, 128.878,59TL alacağın ödeme tarihi olan 21/08/2020 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile masraf ve vekalet ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesi talep ve dava ettiği anlaşılmıştır.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; sigorta şirketi tarafından zarar görene ödenen tazminatın daha sonra sigortalı araç sürücüsüne rücu edilebilmesinin mümkün olduğunu, ancak sigorta şirketinin sigorta ettirene başvurabilmesi için sigorta ettirenin prim borcunu ödememiş olması, limitlerin artmasından sonra ek poliçe yaptırmaması ve sigorta süresi bittikten sonra poliçenin yenilenmemesi hallerinin bir arada bulunması gerektiğini, müvekkilinin davacı şirket ile akit edilen poliçesinde ödenmemiş herhangi bir primi yahut borcu bulunmadığını, söz konusu kazada yargılamanın devam etmekte ve henüz kesinleşmiş bir sorumluluk bulunmadığını, …. hakkında yürütülen ceza yargılamasının devam ettiğini, sigorta şirketinin sorumluluğun kesinleşmeden fiili bir ödeme gerçekleştirdiğini ve sorumlu olarak müvekkiline gösterdiğini, müvekkilinin kazaya sebebiyet vermediğini, müvekkilinin ödenen tazminattan ötürü herhangi bir sorumluluğu bulunmadığını belirterek, davanın zamanaşımı, hak düşürücü süre ve görev yönünden reddine karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılan yargılama neticesinde davanın kabulüne dair hüküm kurulduğu anlaşılmıştır.
İSTİNAFA BAŞVURAN TARAFLAR ve İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
İstinaf başvurusunda bulunan davalı vekilinin dilekçesinde özetle; yerel mahkemece eksik inceleme ile hukuka aykırı bir şekilde karar verildiğini beyanla, verilen kararın kaldırılmasını talep ettiği anlaşılmıştır.
DELİLLER :
Tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
Dava, trafik kazası nedeni ile davalının zmms poliçesine göre üçüncü kişiye ödenen destek tazminatının davalı sigortalıdan rücuen tahsili istemine ilişkindir.
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
Somut uyuşmazlıkta; davacının ZMMS sigortacısı olduğu …. plakalı aracın dava dışı ….un sevk ve idaresinde iken 20/03/2020 tarihinde meydana gelen tek taraflı trafik kazası sonucu araç içerisinde bulunan ….’un vefat ettiği, davacı sigorta şirketince ….’un vefatı nedeniyle hak sahiplerine 128.878,59 TL ödeme yapıldığı, davacı tarafından, kaza sırasında sürücünün alkollü olması nedeniyle hak sahiplerine ödenen bedelin rücuen tahsili için eldeki davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
2918 Sayılı KTK madde 48 – (Değişik : 24/5/2013 – 6487/19 md.)’de; uyuşturucu veya uyarıcı maddeleri almış olan sürücüler ile alkollü olan sürücülerin karayolunda araç sürmelerinin yasak olduğu belirtilmiştir.
Karayolları Trafik Yönetmeliği’nin “Uyuşturucu ve Keyif Verici Maddeler ile İçkilerin Etkisinde Araç Sürme Yasağı” başlıklı 97. maddesinde sürücülerin alkollü içki almış olması nedeniyle araçlarını güvenli süremeyecekleri, bu konu ile ilgili olan “b-2” bendinde; alkollü içki almış olarak araç kullandığı tespit edilen diğer araç sürücülerinden kandaki alkol miktarı 0,50 promil üstünde olanların araç kullanamayacakları belirtilmiştir.
6847 Sayılı Kanunun 19. maddesi ile değişik 2918 sayılı KTK.’nun 48/6.maddesinde; ”Yapılan tespit sonucunda 1.00 promil ve üstü alkollü olduğu tespit edilen sürücüler hakkında ayrıca Türk Ceza Kanununun 179 uncu maddesinin üçüncü fıkrası hükümleri uygulanır.” düzenlemesi ve TCK.nın 179/3 maddesinde ise “Alkol veya uyuşturucu madde etkisiyle ya da başka bir nedenle emniyetli bir şekilde araç sevk ve idare edemeyecek halde olmasına rağmen araç kullanan kişi yukarıdaki madde hükmüne göre cezalandırılır.” düzenlemesi mevcuttur.
Kaza tarihinde yürürlükte bulunan Genel Şartların B-4/c maddesinde, sigortalının veya sürücüsünün mevzuatta belirlenen sınırın üstünde alkollü içki almış olmaları sırasında olayın meydana gelmiş olması halinde sigortacının sigortalısına rücu edebileceği öngörülmüştür.
Yargıtay’ın yerleşik uygulamalarında; sürücünün aldığı alkolün oranının doğrudan doğruya sonuca etkisi bulunmadığından, mahkemece nöroloji uzmanı, hukukçu ve trafik konusunda uzman bilirkişilerden oluşan bilirkişi kurulu aracılığıyla olayın salt alkolün etkisiyle gerçekleşip gerçekleşmediğinin, alkol dışında başka unsurlarında olayın meydana gelmesinde rol oynayıp oynamadığının saptanması, sonuçta olayın tek başına alkolün etkisiyle meydana geldiğinin saptanması durumunda, oluşan hasarın poliçe teminatı dışında kalacağından davanın reddine aksi halinde kabulüne karar verilmesi gerekeceği ilkesi benimsenmektedir. (YHGK 23.10.2002 gün ve 2002/11-768-840; YHGK 7.4.2004 gün ve 2004/11-257-212; YHGK 2.3.2005 gün ve 2005/11-81-18; YHGK 14.12.2005 gün 2005/11-624-713, YHGK 10.12.2014 gün ve 2013/17-1199 E-2014/1018 K. sayılı ilamları)
Bu durumda hasarın teminat dışı kalabilmesi için sürücünün sadece alkollü olması yetmeyip kazanın münhasıran alkolün etkisinde oluşması gerekmektedir. Üstelik, böyle bir durumda hasarın teminat dışı kaldığının ispat yükü TTK.’nun 1281.maddesi hükmü gereğince sigortacıya düşmektedir.
Somut olayda; davacıya sigortalı aracın dava dışı sürücü ….’un sevk ve idaresinde iken tek taraflı kaza sonucu meydana geldiği, yerel mahkemece kusura ilişkin rapor alınmaksızın kaza tespit tutanağındaki belirlemelere göre kusur değerlendirilmesi yapıldığı, dava dışı sürücü hakkında devam eden ceza dosyasının dosya içerisine alınmadığı, dava dışı sürücü ‘un kolluktaki ifadesinde plakasını hatırlamadığı traktörün aniden köy yoluna sapması sonucu aracın yoldan çıktığını beyan ettiği anlaşılmaktadır.
Kaza sırasında sigortalı araç sürücüsünün alkollü olduğu saptanmış ise de, yukarıda açıklanan ilkeler ışığında, sürücünün alkollü olması yalnız başına hasarın teminat dışı kalmasını gerektirmez. Kazanın salt alkolün etkisiyle oluşması ve başka etmenlerin bulunmaması gerekir.
Açıklanan nedenlerle, sürücü …. hakkındaki ceza dosyası da dosya içerisine getirtilerek kazanın oluş şekli, yol veya hava şartları gibi dış etkenlerin kazadaki etkisi değerlendirilerek kazanın meydana gelmesinde başka etken hususun olup olmadığı, kazanın münhasıran alkol etkisi ile gerçekleşip gerçekleşmediği konularında nöroloji uzmanı, sigorta hukukunda uzman ve trafik konusunda uzman bilirkişi kurulundan ayrıntılı, gerekçeli ve denetlenebilir nitelikte rapor alınıp sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle karar verilmesi doğru görülmediğinden, davalı vekilinin istinaf itirazlarının kabulü ile, HMK 353/(1)-a-6 maddesi uyarınca kararın kaldırılmasına karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1.Davalı vekilinin istinaf itirazlarının KABULÜ ile;
Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …. Esas, …. Karar sayılı ve 22/06/2023 tarihli kararının KALDIRILMASINA,
Dosyanın yukarıda belirtildiği şekilde işlem yapılmak üzere mahkemesine iadesine,
2.İstinafa başvuran davalı tarafça yatırılan 2.200,75 TL istinaf karar harcının talep halinde başvurana iadesine,
Dair, HMK’nın 353/1-a-6 maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan incelemede kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.26/10/2023
….
Başkan
….
¸e-imza
….
Üye
….
¸e-imza
….
Üye
….
¸e-imza
….
Katip
….
¸e-imza
GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİHİ : 26/10/2023
Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında E-İMZA ile imzalanmıştır!