Emsal Mahkeme Kararı Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2023/1142 E. 2023/1112 K. 22.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
SAMSUN
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2023/1142
KARAR NO : 2023/1112

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : …… (……)
ÜYE : …… (……)
ÜYE : …… (……)
KATİP : …… (……)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : SAMSUN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 14/04/2022
NUMARASI : 2017/484 Esas, 2022/434 Karar
DAVACI : …..
VEKİLLERİ : …..
DAVALI : ……
VEKİLLERİ : …..
DAVANIN KONUSU : Tazminat

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 17/05/2015 tarihinde …..Market önünden banketten yararlanmak suretiyle yaya olarak ilerlerken plakasını görmediği bir aracın müvekkiline çarpıp kaçtığını, müvekkilinin kaza tarihinde 19 yaşında olduğunu ve güvenlik görevlisi olarak çalıştığını, kaza sebebiyle Samsun Eğitim ve Araştırma Hastanesi ve Gazi Devlet Hastanesinde tedavi gördüğünü, kaza sonrası müvekkilinin malül kaldığını ve çalışma hayatının bittiğini, 19/01/2017 tarihide davalı …….. başvuru yapıldığını, güvence hesabının 23/02/2017 tarihli ve ….. sayılı yazısında müvekkilinin 6/8 oranında asli kusurlu bulunduğunu ve 11.560 TL tazminat ödenmesine karar verildiğini, ancak müvekkilinin kazada herhangi bir kusurunun bulunmadığını, kimliği belirsiz araç sürücüsünün asli kusurlu olduğunu, güvence hesabı tarafından alınan aktüer bilirkişi raporundaki aleyhe hususları kabul etmediklerini ve itiraz edildiğini, ancak kusur oranında ve tazminat miktarında değişiklik yapılmadığını beyanla, kusur oranının tespiti ile davanın kabulüne karar verilmesine, daha sonra artırılmak üzere şimdilik 12.000,00 TL tazminatın güvence hesabına başvuru tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte alınarak davacıya ödenmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava ettiği anlaşılmıştır.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından müvekkili kuruma başvurulduğunu, aktüer bilirkişi raporuna göre 11.560,00 TL hesaplama yapıldığını, ödeme yapılabilmesi için davacı yandan ibraname talep edildiğini ancak davacı yanın cevap verilmeksizin iş bu davayı açtığını, 11.560,00 TL’nin üzerindeki tutarı kabul etmediklerini, davaya konu kazaya ilişkin kusur oranlarının tespitinin Adli Tıp Kurumu vasıtasıyla yapılması gerektiğini, müvekkilinin sorumluluğunun poliçedeki teminat limiti ve kusur oranı ile sınırlı olduğunu, davacının başvuru tarihinden itibaren faiz talebinin haksız olup ancak dava tarihinden itibaren yasal faiz talep edilebileceğini beyanla, davanın esastan reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
İlk Derece Mahkemesi tarafından davanın kabulüne karar verildiği anlaşılmıştır.

İSTİNAFA BAŞVURAN TARAFLAR ve İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
İstinaf başvurusunda bulunan davacı vekili dilekçesinde özetle, müvekkilinin dava konusu kaza nedeniyle her ne kadar %8 malul kaldığı belirtilmiş ise de, maluliyetin daha fazla olduğunu ve kendisinin aksayarak yürüdüğünü, ayrıca platinle yaşamak zorunda kaldığını, müvekkilindeki kalıcı engeller nedeni ile iş bulamayacağını ve meydana gelen kazada kazaya sebebiyet veren kişinin bulunamadığını, kazada kusurunun bulunmadığını, ATK raporunda sürekli maluliyetin %3,3 olduğunun belirtildiği, ancak bu raporun anayasa aykırı olduğunu, müvekkilindeki maluliyetin %8 olduğunu, kararın bu yönüyle düzeltilmesi gerektiğinden bahisle, mahkemece verilen kararın kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır.
İstinaf talebinde bulunan davalı vekili dilekçesinde özetle, mahkemece verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, dava konusu kazada araç sürücüsü ve plakası tespit edilemeyen davanın reddi gerektiğini, maluliyet oranının hatalı hesaplandığını, dosyadan yeniden maluliyet raporu alınması gerektiğini, davacının kaza tarihinden önce çalıştığını ispatlayamadığını, hesaplama yönteminin hatalı olduğunu, bilirkişi raporunun denetime elverişli olmadığını, hatalı olduğunu, faiz başlangıç tarihinin de hatalı olduğundan bahisle, mahkemece verilen kararın kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır.

DELİLLER :
Tüm dosya kapsamı.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
Dava; trafik kazasından kaynaklı cismani zarar nedeniyle maddi tazminat talebine ilişkindir.
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hükümlerle sınırlı olmak üzere inceleme yapılmıştır.
Somut uyuşmazlıkta; davacı, yaya olarak bankette yürüdüğü sırada plakası tespit edilemeyen bir aracın çarpması sonucunda yaralandığını ileri sürerek, maddi tazminat talebinde bulunmuştur.
Yerel mahkemece, davanın kabulüne dair verilen karar davacı ve davalı ….. tarafından istinaf edilmiştir.
Dosyadaki belgelere, kararın dayandığı delillerle, usul ve yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle, yerel mahkemece Adli Tıp Kurumu’ndan alınan 15/03/2018 tarihli kusur raporuna göre, davacının kusursuz, kimliği tespit edilemeyen sürücünün %100 kusurlu olduğuna yönelik tespitin olayın oluş şekli ve dosya kapsamı ile uyumlu olmasına, kaza tarihinde yürürükte olan “Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri” Yönetmeliği’ne uygun olarak hazırlanan 05/10/2018 tarihli maluliyet raporunun denetime açık ve hüküm kurmaya elverişli olmasına, geçici iş görmezlik tazminatından davalı ….sorumlu olmasına, maluliyet hesabının TRH 2010 ve progresif rant yöntemine göre yapılmasına, davalı yönünden belirlenen temerrüt tarihinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre; kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, ihtilafın doğru olarak tanımlandığı, inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından, davacı ve davalı vekillerinin yerinde bulunmayan istinaf kanun yolu başvurularının 6100 sayılı HMK’nın 353/(1)-b-1. maddesi gereğince ayrı ayrı esastan reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1.Davacı ve Davalı vekillerinin İstinaf Başvurusunun ayrı ayrı Esastan REDDİNE.
2.Davacı taraftan istinaf karar harcı peşin alındığından, başkaca alınmasına yer olmadığına,
Davalı taraftan alınması gerekli 3.283,36 TL istinaf karar harcından peşin alınan 820,84 TL’nin mahsubu ile bakiye 2.462,52 TL’nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına.
Karar kesin olduğundan harç tahsil müzekkeresinin İlk Derece Mahkemesi’nce yazılmasına.
3.İş bu kararın, bilgi mahiyetinde İlk Derece Mahkemesi’nce taraflara tebliğine.
Dair, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan incelemede kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.22/06/2023

…….
Başkan
…….
¸e-imza
……
Üye
…….
¸e-imza
…….
Üye
……….
¸e-imza
……..
Katip
……..
¸e-imza

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİHİ : 22/06/2023

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında E-İMZA ile imzalanmıştır!