Emsal Mahkeme Kararı Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2022/916 E. 2023/735 K. 27.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
SAMSUN
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/916
KARAR NO : 2023/735

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : ….(…..)
ÜYE : ….(…..)
ÜYE : ….(…..)
KATİP : …..(…..)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : SAMSUN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 10/03/2022
NUMARASI : 2017/826 2022/280
DAVACI
KARŞI DAVALI : …..
VEKİLİ : ……
DAVALI
KARŞI DAVACILAR : ……
VEKİLLERİ :
DAVALARIN KONUSU : Tazminat ( Taşeron Sözleşmesinden Kaynaklanan)
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalıların birlikte kurdukları iş ortaklı ile müvekkili arasında 29/04/2015 ve 21/01/2016 tarihlerinde ……İnşaatı Yapım İşi Alt Yüklenici Sözleşmesi imzalandığını ve Devlet Su İşleri tarafından davalıya verilen ……İnşaatı Yapım İşi kapsamında davalının yapacağı işlerin müvekkiline devredildiğini, müvekkilinin sözleşme kapsamında yapmakla yükümlü olduğu tüm işleri eksiksiz bir şekilde yerine getirdiğini, işin geçici kabulü DSİ tarafından yapılmış ise de müvekkiline ödenmesi gereken hakedişlerin eksik ödendiği gibi son yapılan hakediş bedelinin müvekkiline hiç ödenmediği, müvekkili ile davalı firma arasında imzalanan sözleşme gereğince, müvekkile ödenmesi gerekli olan 234.481,55 TL nin yasal faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsiline, yargılama süresince ibraz edilmemesi için davalılara teminat olarak verilen İş Bankası ……seri numaralı, 350.000,00 TL tutarlı çek hakkında ödememe yasağı mahiyetinde tedbir konulmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava ettiği anlaşılmıştır.
Davalı – karşı davacı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili firma tarafından yürütülen …….İnşaatı Yapım işi konusunda davacı ile 29/04/2015 tarihinde yapım işi sözleşmesi imzalandığını, işin yapılmasının davacıya bırakıldığını ancak davacının sözleşme ile üstlendiği işi tamamlayamadığını, geçici kabul ve kesin kabul işlemlerinin müvekkil firma tarafından yapıldığını, davacının 13 nolu hakediş bedeli olarak talep ettiği imalatının tamamının müvekkil tarafından yapıldığını gösteren imalatta kullanılan malzemelere ilişkin fatura ve irsaliyeleri sunduklarını, ticari defter kayıtlarının bulunduğunu, davacının belirttiği kiralık araba bakım masrafı, açılış masraflarının tamamı, ölçüm cihazları ve alacak kalemlerinin müvekkilinden talep edilemeyeceğini, davacı ile müvekkil arasında yapılan sözleşmede bu tür giderlerin davacıya ait olduğunun belirtildiğini, ticari defter kayıtlarına göre müvekkil şirketin davacıdan cari hesap bakiyesi 34.472,11 TL ve 13 nolu hak ediş bedelinden müvekkilin hissesine düşen şimdilik 1.000,00 TL olmak üzere toplamda 35.472,11 TL’nin faizi ile birlikte davacı/karşı davalıdan tahsiline, alacağa ticari avans faizi uygulanmasına, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı/karşı davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava ettiği anlaşılmıştır.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
İlk Derece Mahkemesi tarafından asıl davanın kısmen kabulüne; karşı davanın reddine karar verildiği anlaşılmıştır.

İSTİNAFA BAŞVURAN TARAFLAR ve İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
İstinaf başvurusunda bulunan davacı-karşı davalı vekili dilekçesinde, Yerel Mahkeme tarafından yargılama aşamasında birden fazla bilirkişi raporu alındığını, Yerel Mahkemenin 31.01.2022 tarihli rapora göre karar verdiği, söz konusu raporun tek bir bilirkişi tarafından düzenlendiği ve kabul edilebilir olmadığını, daha önceki tarihlerde hazırlanan bilirkişi raporlarının davacının iddialarını destekler mahiyette olduğunu, hükme esas alınan bilirkişi raporunda (26) nolu hak edişin değerlendirmeye alınmadığını, Yerel Mahkemenin açılış masraflarının işin yapılmasına ilişkin masraflar olarak değerlendirilmesinin hatalı olduğunu, davacı şirketin tüm hesap ve kesintilerini eksiksiz yaptığını, hükme esas alınan bilirkişi raporunda damga vergisi kesintilerinin eksik düşüldüğüne yönelik tespitin hatalı olduğu müvekkilleri lehine hükmedilen manevi tazminat miktarlarının az olduğunu ileri sürerek, talepleri doğrultusunda karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır.
İstinaf başvurusunda bulunan davalı-karşı davacı vekili dilekçesinde, davacının sözleşme ile üstlendiği işi tamamlamadığını, geçici ve kesin kabul işlemlerinin davalı tarafından tamamlandığını, davacının (13) nolu hak ediş bedeli olarak talep ettiği imalatın tamamının davalı tarafından yapıldığını, bu nedenle davacı tarafından kesilen faturanın kabul edilmediğini, tamamlama nedeni ile 260.048,40-TL faturayı düzenlediklerini, bu bedelin davacının alacaklı gözüktüğü meblağdan mahsubunun gerektiğini, hükme esas alınan bilirkişi raporunun kabul edilebilir olmadığını, 22.10.2019 tarihli raporda fiilen davalı tarafından yapılan işlerin bedelinin 230.617,57-TL olduğunun ve bedelinin ödenmediğinin belirlendiğini, (13) nolu hak edişe ilişkin sürenin 6 aydan uzun olduğunu, bu süreçteki işlerin %75’lik kısmının davalı tarafından tamamlandığını, bu sebeple davalının davacıdan alacaklı olduğunu, davacının (26) nolu hak edişe ilişkin olarak talepte bulunmadığını, bu yönde hesaplama yapılmasının taleple bağlılık ilkesine aykırı olduğunu ileri sürerek, asıl davanın reddine, karşı davanın ise kabulüne karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır.
DELİLLER :
Tüm dosya kapsamı.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
Dava ve karşı dava taşeron sözleşmesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hükümlerle sınırlı olmak üzere inceleme yapılmıştır.
Yerel Mahkeme tarafından asıl davanın kısmen kabul kısmen reddine, karşı davanın reddine karar verilmiş, verilen karar davacı-karşı davalı vekili tarafından, Yerel Mahkeme tarafından yargılama aşamasında birden fazla bilirkişi raporu alındığı, Yerel Mahkemenin 31.01.2022 tarihli rapora göre karar verdiği, söz konusu raporun tek bir bilirkişi tarafından düzenlendiği ve kabul edilebilir olmadığı, daha önceki tarihlerde hazırlanan bilirkişi raporlarının davacının iddialarını destekler mahiyette olduğu, hükme esas alınan bilirkişi raporunda (26) nolu hak edişin değerlendirmeye alınmadığı, Yerel Mahkemenin açılış masraflarının işin yapılmasına ilişkin masraflar olarak değerlendirilmesinin hatalı olduğu, davacı şirketin tüm hesap ve kesintilerini eksiksiz yaptığı, hükme esas alınan bilirkişi raporunda damga vergisi kesintilerinin eksik düşüldüğüne yönelik tespitin hatalı olduğu gerekçesi ile; davalı-karşı davacı vekili tarafından, davacının sözleşme ile üstlendiği işi tamamlamadığı, geçici ve kesin kabul işlemlerinin davalı tarafından tamamlandığı, davacının (13) nolu hak ediş bedeli olarak talep ettiği imalatın tamamının davalı tarafından yapıldığı, bu nedenle davacı tarafından kesilen faturanın kabul edilmediği, tamamlama nedeni ile 260.048,40-TL faturayı düzenledikleri, bu bedelin davacının alacaklı gözüktüğü meblağdan mahsubunun gerektiği, hükme esas alınan bilirkişi raporunun kabul edilebilir olmadığı, 22.10.2019 tarihli raporda fiilen davalı tarafından yapılan işlerin bedelinin 230.617,57-TL olduğunun ve bedelinin ödenmediğinin belirlendiği, (13) nolu hak edişe ilişkin sürenin 6 aydan uzun olduğu, bu süreçteki işlerin %75’lik kısmının davalı tarafından tamamlandığı, bu sebeple davalının davacıdan alacaklı olduğu, davacının (26) nolu hak edişe ilişkin olarak talepte bulunmadığı, bu yönde hesaplama yapılmasının taleple bağlılık ilkesine aykırı olduğu gerekçesi ile istinaf edilmiştir.
Taraflar arasında 29.04.2015 tarihli ve 21.01.2016 tarihli ‘…..İnşaatı Yapım İşi Sözleşmesi’ başlıklı iki ayrı taşeron sözleşmesi imzalandığı, sözleşme kapsamındaki işlerin tamamlandığı, davacı tarafın dava dilekçesinde hak edişlerin eksik ödendiği, (13) nolu hak ediş bedelinin ise ödenmediği gerekçesi ile talepte bulunduğu, davalı tarafın karşı dava dilekçesinde davacı tarafın sözleşmeye konu işi tamamlamamış olması, işin davalı tarafından tamamlanmış olması sebebiyle cari hesap bakiyesinin ödenmesi için talepte bulunduğu anlaşılmıştır.
Yerel Mahkeme tarafından yargılama aşamasında birden fazla bilirkişi raporunun alındığı, yeniden rapor alınmasının dosyadaki eksiklik ve tarafların itirazlarından ileri geldiği, son olarak alınan 31.01.2022 tarihli rapora göre karar verildiği anlaşılmıştır.
Hükme esas alınan bilirkişi raporunun tek bilirkişi tarafından veya bilirkişi heyeti tarafından düzenlenmesinin sonuca etki etmediği, 31.01.2022 tarihli raporunun denetime ve hüküm kurmaya elverişli olduğu, Yerel Mahkeme tarafından özellikle yüklenici konumundaki davalıların eksik olduğunu belirttikleri işlerin tespiti için öncelikle geçici kabul talebinde bulunmaları gerektiği, dosya kapsamında bu yönde tutanak bulunmadığı, eser sözleşmesi yapıldıktan sonra işin yüklenici tarafından yapıldığına ilişkin karinenin aksinin davalı tarafça somut ve kesin delillerle ortaya konulamadığına yönelik değerlendirmesinde isabetsizlik bulunmadığı, Yerel Mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olduğu, gerekçede hata edilmediği, taraf vekillerinin istinaf başvurularının ayrı ayrı yerinde olmadığı anlaşılmakla 6100 sayılı HMK’nın 353/(1)-b-1. maddesi gereğince ayrı ayrı esastan reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1.Davacı-Karşı Davalı ile Davalı-Karşı Davacının İstinaf Başvurularının Ayrı Ayrı Esastan REDDİNE.
2.İstinafa başvuran davacı-karşı davalı tarafça alınması gerekli 179,90 TL istinaf karar harcından peşin alınan 80,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 99,20 TL’nin davacı-karşı davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına.
İstinafa başvuran davalı-karşı davacılar tarafından alınması gerekli 3.492,05 TL istinaf karar harcından peşin alınan 873,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.619,05 TL’nin davalı-karşı davacılardan alınarak hazineye gelir kaydına.
Harç tahsil müzekkeresinin Dairemiz Yazı İşleri Müdürü tarafından yazılmasına.
3.İş bu kararın, Dairemiz Yazı İşleri Müdürü’nce taraflara tebliğine.
Dair, asıl dava açısından HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca KESİN; karşı dava açısından ise davanın belirsiz alacak davası olarak açılmış olması nedeni ile HMK’nın 361/1 maddesi uyarınca kararın tebliğinden 2 hafta içerisinde TEMYİZ yolu açık olmak üzere dosya üzerinden yapılan incelemede. 27/04/2023

….. ….. ….. …..
Başkan Üye Üye Katip
e-imza e-imza e-imza e-imza

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİHİ : 27/04/2023

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında E-İMZA ile imzalanmıştır!