Emsal Mahkeme Kararı Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2022/845 E. 2023/351 K. 01.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
SAMSUN
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/845
KARAR NO : 2023/351

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : SAMSUN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 20/12/2021
NUMARASI : 2020/589 2021/1090
DAVACI : …
VEKİLLERİ : …


DAVALI : ….
VEKİLİ : …
DAVANIN KONUSU : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle: Müvekkili davacı şirketin, turizm ve seyahat acenteliği alanında faaliyet gösteren davalı şirketten 2008 yılından bu yana bilet alım satımı ve seyahat işlemlerinde aracılık hizmeti aldığını ve bu kapsamda tarafların bilet başına hizmet bedeli komisyonu ödeneceği konusunda anlaştıklarını, ancak davalının son zamanlarda davacıdan THY tarafından belirlenen standart hizmet bedeli komisyonu dışında ve açıklanamayan afaki miktarlarda ücret talep ve tahsil ettiğini, örneğin 2019 yılı Şubat – Aralık dönemi içinde davacıdan bu şekilde toplam 224.263,69-TL tutarında fazladan tahsilat yaptığını, iadesi için ihtar çekilmiş ise de ihtara kayıtsız kaldığını, 2008 yılından bu yana yapılan tüm tahsilatların incelenerek fazladan yapılan tahsilat var ise davacıya iadesi gerektiğini, davadan önceki zorunlu arabuluculuk görüşmelerinin olumsuz sonuçlandığını beyanla, talep miktarını artırma hakkı saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000-TL’nin temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava ettiği anlaşılmıştır.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile özetle: Zorunlu arabuluculuk görüşmelerinin davalının yerleşim yeri İstanbul Arabuluculuk Bürosu tarafından icra edilmesi gerektiğini ve arabuluculuk görüşmelerinin usulsüz olduğu veçhile dava şartı eksikliği bulunduğunu, yine davalının yerleşim yerine göre davanın İstanbul mahkemelerinde ikame edilmesi gerektiğini, davaya konu taleplerin zamanaşımına uğradığını, davacının belirsiz alacak davası açmakta hukuki yararının bulunmadığını, davalı şirketin davacıya seyahat acenteliği ve danışmanlığı konusunda hizmet verdiğini ve tarafların alım-satımı yapılan biletler üzerinden hizmet bedeli alınacağı konusunda anlaştıklarını ancak alınacak hizmet bedelinin miktarını, oranını veya azami sınırını belirlemediklerini, davacı şirketin iş ve seyahat planınına göre araştırma yapılıp tarih / parkur / fiyat belirlenerek mail yoluyla davacı yetkililerine iletildiğini ve bilet kesimi işleminin ancak davacı yetkililerince verilen onaydan sonra yapılabildiğini, davalının sunduğu tekliflerin davacı tarafından kabul edildiğini ve ayrıca düzenlenen faturalara da itiraz edilmediğini, hal böyle iken işbu dava ile iadeye ilişkin talepte bulunmanın basiretli tacir olmakla ve iyi niyet kuralları ile örtüşmediğini beyanla, davanın reddini talep ettiği anlaşılmıştır.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
İlk Derece Mahkemesi tarafından davanın reddine karar verildiği anlaşılmıştır.

İSTİNAFA BAŞVURAN TARAFLAR ve İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
İstinaf başvurusunda bulunan davacı vekili dilekçesinde, bilirkişi raporlarına itirazlarının değerlendirilmediğini, eksik inceleme ile karar verildiğini, tarafların acentelik hizmeti karşılığında bilet başına hizmet bedeli komisyonu ödeneceği noktasında anlaştıklarını, taraflar arasındaki anlaşmanın acentelik hizmeti ve sözleşmesinden kaynaklandığını, taraflar arasında bilet başına hizmet bedeli komisyonu dışında teknik olarak herhangi bir hizmet bedeli alınacağına dair yazılı bir belge ve sözlü anlaşmanın bulunmadığını, davaya konu ücretlerin davacı şirketten tahsil edilmesinin sebepsiz zenginleşmeye sebebiyet verdiğini, davalı şirketin davacı şirkete verdiği danışmanlık hizmetinin acentelik hizmetinden kaynaklandığını, davalı tarafından yapılan fazla tahsilatın bilirkişi raporu ile belirlendiği, buna rağmen davanın reddine karar verildiğini, yerel mahkeme tarafından acentelik işlemlerinin devam ettiği 2008 yılından bu yana davacının zararının belirlenmesi gerektiğini, dosyaya sunulan deliller ile davacı şirketin uğradığı zararın ispat edildiğini ileri sürerek, mahkeme kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır.

DELİLLER :
Tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :

Dava, hizmet sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir.
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hükümlerle sınırlı olmak üzere inceleme yapılmıştır.
Yerel Mahkeme tarafından davanın reddine karar verilmiş, verilen karar davacı vekili tarafından bilirkişi raporuna itirazlarının değerlendirilmediği, eksik inceleme ile karar verildiği, tarafların acentelik hizmeti karşılığında bilet başına hizmet bedeli komisyonu ödeneceği noktasında anlaştıkları, taraflar arasındaki anlaşmanın acentelik hizmeti ve sözleşmesinden kaynaklandığı, taraflar arasında bilet başına hizmet bedeli komisyonu dışında teknik olarak herhangi bir hizmet bedeli alınacağına dair yazılı bir belge ve sözlü anlaşmanın bulunmadığı, davaya konu ücretlerin davacı şirketten tahsil edilmesinin sebepsiz zenginleşmeye sebebiyet verdiği, davalı şirketin davacı şirkete verdiği danışmanlık hizmetinin acentelik hizmetinden kaynaklandığı, davalı tarafından yapılan fazla tahsilatın bilirkişi raporu ile belirlendiği, buna rağmen davanın reddine karar verildiği, Yerel Mahkeme tarafından acentelik işlemlerinin devam ettiği 2008 yılından bu yana davacının zararının belirlenmesi gerektiği, dosyaya sunulan deliller ile davacı şirketin uğradığı zararın ispat edildiği gerekçesi ile istinaf edilmiştir.
Davacı taraf dava dilekçesinde özetle davacının davalıdan acentelik hizmeti aldığını, tarafların acentelik hizmeti karşılığında bilet başına hizmet bedeli komisyonu ödeneceği noktasında anlaştıklarını, davalı şirketin 2019 yılı şubat ve aralık ayları arasında kesilen tüm biletlerde standart hizmet bedeli komisyonu alınırken 1005 bilette hizmet bedeli haricinde açıklanamayan afaki ücretler talep edildiğini, davacıdan talep edilen 224.263,69-TL meblağın davacı şirkete iadesi için davalı şirkete noter ihtarı gönderildiğini, davalının bu ihtarnameye cevap vermediğini beyanla acentelik hizmetinin devam ettiği 2008 yılından itibaren davacı şirketin zararının tespit edilerek ödenmesine karar verilmesini talep etmiş, davalı taraf aşamalarda davanın reddini savunmuştur. Yerel Mahkeme tarafından tarafların toplanmasını talep ettikleri deliller toplanmış, THY rezervasyon ve biletme sözleşmesi dosya arasına alınmış, tarafların ticari defterleri ve sundukları diğer kayıtlar üzerinde inceleme yapılmıştır.
Yerel Mahkeme tarafından hükme esas alınan bilirkişi raporunun usul ve yasaya uygun olduğu, taraflar arasında hizmet alımına ilişkin olarak sözleşme bulunduğu, davalı tarafın biletleme anında davacı yetkililerinin uçuş bilgileri ile birlikte fiyat onayını aldığı, davacının ücretlere yansıtılan hizmet bedelini kabul ettiği, davalı tarafça düzenlenen faturaların davacının ticari defterine kaydedildiği anlaşılmakla davanın reddine ilişkin Yerel Mahkeme kararında isabetsizlik bulunmadığı, gerekçede hata edilmediği kanaatine varılarak davacı vekilinin yerinde olamayan istinaf kanun yolu başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/(1)-b-1. maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1.Davacının İstinaf Başvurusunun Esastan REDDİNE.
2.Alınması gerekli 179,90 TL istinaf karar harcından peşin alınan 80,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 99,20 TL’nin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına.
Harç tahsil müzekkeresinin Dairemiz Yazı İşleri Müdürü tarafından yazılmasına,
3.İş bu kararın, Dairemiz Yazı İşleri Müdürü’nce taraflara tebliğine,
Dair, HMK’nın 361/1 maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde temyiz yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 01/03/2023


Başkan

¸e-imza

Üye

¸e-imza

Üye

¸e-imza

Katip

¸e-imza

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİHİ : 01/03/2023

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında E-İMZA ile imzalanmıştır!