Emsal Mahkeme Kararı Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2022/810 E. 2022/1383 K. 02.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C
SAMSUN
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/810
KARAR NO : 2022/1383

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : SAMSUN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 22/09/2020
NUMARASI : 2020/15 Esas-2020/539 Karar

DAVACI : ..
VEKİLİ :…
DAVALILAR : …
VEKİLİ : …
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Rücuen Tazminat)

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; davacı ….Şubesinde ve güvenlik görevlisi olarak istihdam edilmek üzere ihaleye çıkıldığını ve davalı şirketlerle hizmet sözleşmesi akdedildiğini, sözleşmeye göre çalıştırılacak işçinin işe iş akdinin tesisi ve feshi ile ilgili bütün sorumluluğunda davalı şirketlere ait olduğunu, dava dışı … isimli güvenlik görevlisinin 11.02.2010-28.06.2012, 25.08.2015-21.04.2017 ve 06.07.2017-31.10.2017 tarihleri arasında davacı kurumda çalıştığını ve davacı kurum tarafından kendisine 22.12.2017 tarihinde 9.881,03-TL kıdem tazminatı ile 75,57-TL damga vergisi olmak üzere toplam 9.956,60-TL ödendiğini beyanla, 9.956,60-TL’nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faiziyle birlikte, işçiyi çalıştırdıkları dönemlere ilişkin sorumlulukları oranında davalılardan tahsilini talep ve dava ettiği anlaşılmıştır.
Davalı …. vekilinin cevap dilekçesinde özetle: müvekkili davalıların yerleşim yerlerinin …olduğunu ve ayrıca sözleşmede …. mahkemelerinin yetkili olacağına dair yetki kaydının bulunduğunu, buna göre davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, ihale konusu işin maliyeti hesaplanırken kıdem tazminatının hesaplamaya dahil edilmediğini, kıdem tazminatının asıl işverenin sorumluluğunda olduğunu ve alt işverenlere müracaat edilemeyeceğini, ödenen vergilerin talep edilmesinin ise hukuki bir dayanağının bulunmadığını, faiz başlangıç tarihine ilişkin istemin de davalıların ilk defa işbu dava ile istemden haberdar olmaları sebebiyle yerinde olmadığını beyanla, davanın reddini talep ettiği anlaşılmıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
İlk derece Mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne dair hüküm kurulduğu anlaşılmıştır.

İSTİNAFA BAŞVURAN TARAFLAR ve İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
İstinaf başvurusunda bulunan davalı …. vekilinin dilekçesinde özetle; davanın haksız ve hukuka aykırı olarak açıldığını, davanın esasına girilmeden zamanaşımına uğramış olmasından ötürü reddine karar verilmesi gerekirken davanın kabulüne ilişkin karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, bu nedenlerle kararın kaldırılarak davanın reddine dair yeniden hüküm kurulmasını talep ettiği anlaşılmıştır.
DELİLLER :
Tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
Dava, taraflar arasındaki hizmet alım sözleşmesi uyarınca, dava dışı işçiye ödenen işçilik alacaklarının rücuen tahsili istemine ilişkindir.
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
Somut uyuşmazlıkta davacı, hizmet alım ihalesinin davalılar tarafından üstlenildiğini, ihale şartnamesine göre, davalı yüklenicilerin çalıştırdığı işçilerin iş hukukundan doğan her türlü işçilik hakları ile ilgili ücret ve tazminatlarından sorumlu olduğunu ileri sürerek eldeki davayı açmıştır.
Yerel mahkemece davanın kabulüne dair verilen karara karşı davalı .. vekili tarafından istinaf talebinde bulunulmuştur.
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde ve özellikle 01.01.2016 tarihinden önce davacı ile davalı şirketler arasında imzalanan dava dışı işçinin kıdem tazminatına esas dönemlere ilişkin sözleşme ve teknik şartnamelerde kıdem tazminatının yüklenicilerin sorumluluğunda olduğuna dair hükümler bulunduğu nazara alındığında, davacı tarafından yapılan ödemenin, dava dışı işçiyi çalıştırdıkları sürelerle orantılı olarak davalı şirketler tarafından tazminine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı ….vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
Ancak hizmet alım sözleşmeleri, ihale şartları ile belirlenen işin sözleşmede kararlaştırılan bedel ile yapılmasının üstlenildiği sözleşmelerdir. Bu sözleşme türünde yüklenicinin edimi, hizmetin kendi işçisi ile yerine getirilmesi, işverenin edimi ise sözleşme bedelinin ödenmesidir. Sözleşme kapsamında yapılması gereken iş, yüklenici işçi tarafından yerine getirilecektir. Hizmet alımı tip sözleşmelerinde işverenin, yüklenici tarafından çalıştırılan işçinin ücretinin ödenmesi, sosyal haklarının takibi gibi denetim dışında işçiye karşı bir sorumluluğu yoktur. İşveren ile yüklenicinin İş Kanunu’na göre işçiye karşı müteselsil sorumlu olmasına rağmen, rücu ilişkisinde taraflar arasında imzalanan sözleşmenin uygulanması sözleşme hukukunun en temel ilkelerindendir.
Hizmet alımı ihaleleri aynı yüklenici tarafından alındığı gibi değişik yükleniciler tarafından da alınabilmektedir. Bu halde iş yeri devri suretiyle işçiler yeni yükleniciye devredildiği için hizmet akitleri kesintiye uğramadan devam etmekte ve işçilik alacakları da bu doğrultuda hesaplanmaktadır.
İşçiye ödenen kıdem tazminatı iş sözleşmesinin feshedildiği tarihteki giydirilmiş ücret üzerinden hesaplanmakta olup bu kıdem tazminatının tamamından işçiyi çalıştırdıkları dönemde orantılı olarak yükleniciler işverene karşı sorumlu olmaktadır.
İşçilik alacakları işveren tarafından ödenen işçinin; yüklenici işçisi olması, işverenin işçilik alacaklarından sorumlu olacağına dair sözleşme ve şartnamede hüküm bulunmadığı takdirde davacı işverenin işçiyi çalıştıran yüklenicilerden ödediği bedeli ve fer’ilerinin tamamını talep etme hakkı bulunduğunun kabulü gerekir.
Somut uyuşmazlıkta yerel mahkemece alınan 06/08/2020 havale tarihli bilirkişi raporu benimsenerek karar verilmiştir. Ancak, davalı taraf bilirkişi raporuna itiraz edip, 01.01.2016 tarihinden itibaren olan sözleşmeler yönünden teknik şartnamenin 17/5 maddesi ile 14/6 maddeleri gereğince davalının kıdem tazminatından sorumlu tutulamayacağını beyan etmiş olup, davalı tarafın bu itirazı konusunda herhangi bir değerlendirme yapılmadığı, bu açıdan raporun eksik olduğu anlaşılmıştır. Taraflar arasında düzenlenen hizmet alım sözleşmesinin eki niteliğindeki Teknik Şartnamelerde sözleşme hukuku kapsamında dava dışı işçiye ödenen kıdem tazminatlarından davalıların sorumlu olmayacağına yönelik açık düzenleme karşısında, davalının bu itirazı konusunda, eksik belgeler getirtilerek bilirkişiden ek rapor alınıp, sözleşme ve şartname hükümlerine göre, davalıların davaya konu ödenen kıdem tazminatı ve fer’ilerinden hangi dönem itibariyle sorumlu olup olmadığının tespiti ile yeniden hesaplamaları yaptırılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde eksik incelemeye dayalı hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı ….vekilinin istinaf itirazlarının kısmen kabulü ile HMK’nın 353/1-a-6. maddesi gereğince mahkeme kararının kaldırılmasına, dosyanın davanın yeniden görülmesi için mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1.Davalı…vekilinin istinaf itirazlarının KISMEN KABULÜ ile,
Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 22/09/2020 tarihli ve 2020/15 Esas, 2020/539 Karar sayılı kararın KALDIRILMASINA,
Dosyanın yukarıda belirtildiği şekilde işlem yapılmak üzere mahkemesine iadesine,
2.İstinafa başvuran davalı tarafından yatırılan 98,00TL istinaf karar harcının talep halinde başvurana iadesine,
Dair, HMK’nın 353/1-a-6 maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan incelemede kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.10/10/2022

Başkan… Üye… Üye… Katip…

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİHİ : 02/11/2022
Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında E-İMZA ile imzalanmıştır!