Emsal Mahkeme Kararı Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2022/708 E. 2023/282 K. 21.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
SAMSUN
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/708
KARAR NO : 2023/282

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (….)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (….)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : SAMSUN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 11/01/2022
NUMARASI : 2019/531 Esas-2022/31 Karar

DAVACI : …
VEKİLLERİ : …
DAVALI : …
VEKİLİ : …
DAVALI : …
VEKİLİ : …
İHBAR OLUNAN : ….
VEKİLİ : …

DAVANIN KONUSU : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; davalı ….’in 20.08.2018 tarihinde sevk ve idaresindeki …..plakalı araç ile seyir halinde iken müteveffa …’ye çarparak ölümüne neden olduğunu, meydana gelen kaza sonrasında Samsun 10. Asliye Ceza Mahkemesinin ….E. Sayılı dava dosyasının derdest olduğunu, Samsun Cumhuriyet Başsavcılığının ……E. Dosyası kapsamında aldırılmış olunan bilirkişi raporunda davalı sürücünün meydana gelen kazada alt dereceden tali kusurlu olduğu tespit edildiğini, …’nın kazı, …’in annesi olan …’nin vefat etmesinden dolayı davacıların müteveffanın desteğinden yoksun kaldıklarını, genç yaşta ani ve elem verici bir kaza sonucu yaşamını yitiren kızının/annesinin yokluğuna alışamayacak olan davacıların telafisi ve tarifi mümkün olmayan bu acıya katlanmak zorunda kaldıklarını, …..plakalı aracın kaza tarihinde ……poliçe numarası ile davalı ……Sigorta A.Ş nezdinde sigortalı olduğunu, davalı sigorta şirketine başvuru yapıldığını ancak davacılara herhangi bir ödeme yapılmadığını, uyuşmazlığın çözümü için arabuluculuğa başvurulduğunu ancak anlaşma sağlanamadığını, davacıların dava masraflarını karşılayacak maddi durumları bulunmadığını beyanla adli yardım talebinde bulunduklarını, davacı …’nın kızının vefat etmesinden dolayı maruz kalmış olduğu desteğinden dolayı şimdilik 1.000 TL maddi tazminatın, davacı …..’in annesinin vefat etmesinden dolayı maruz kalmış olduğu desteğinden dolayı şimdilik 1.000 TL maddi tazminatınkaza tarihi olan 20.08.2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile uğramış oldukları manevi zararın bir nebze olsun hafifletilebilmesi amacıyla her biri için ayrı ayrı 100.000 TL olmak üzere toplam 200.000 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 20.08.2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ….’ten tahsilini talep ve dava ettiği anlaşılmıştır.
Davalı ….’in cevap dilekçesinde özetle; davalının kurallara uygun bir şekilde aracında seyir halinde giderken merhume ….’nin davalının kullanmış olduğu aracın önüne kendisini aniden attığını, olayda davalıya yüklenebilecek herhangi bir kusur bulunmadığını, davalıya öndeki aracı yakın takip yaptığı ve hızı gerekçesi ile kusur yüklemesi yapıldığını, davalının önündeki araçla takip mesafesini koruduğunu, davalının hızının oldukça düşük olduğunu, esasen hızının yavaş olduğu, 80-85 kg ağırlığındaki bir insanla çarpışması sonucu araçta göçük oluşmasını, en ufak bir çizgi dahi oluşmamasından net olarak anlaşıldığını, davalının kazanın oluşmasında tamamen kusursuz olduğunu, kazanın oluşumuna sebebiyet veren kişinin merhume ….. olduğunu, kaza sonrası yapılan ölçümlerde kanında çok yüksek dozda alkol tespit edildiğini, davalının kamu görevlisi olup daha öncesinde hiçbir şekilde suça karışmadığını ve herhangi bir suçtan ötürü sabıka kaydının bulunmadığını, manevi zararın para ile tazmin ve telafisinin hiçbir zaman haksız kazanca ve sebepsiz zenginleşmeye kaynak teşkil etmeyeceğini, kabul anlamına gelmemekle birlikte davalıya bir kusur izafesi halinde bile istenilen tazminat miktarının fahiş ve nedensiz zenginleşme niteliğinde olduğunu beyanla haksız ve hukuka aykırı olarak açılmış davanın esastan reddine karar verilmesine, yargılama gideri ve avukatlık ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ettiği anlaşılmıştır.
Davalı ….Sigorta A.Ş vekilinin cevap dilekçesinde özetle; sigorta araç sürücüsünün kazanın meydana gelmesinde hiçbir kusuru bulunmadığını, KZMSS sigortası ile işletenin veya araç sürücüsünün kusurlu davranışının sigorta ile teminat altına alındığını, maddi giderler için geçerli olan teminatın her halükarda verilecek bir teminat olmayıp KZMSS sigortası kapsamında sigorta şirketinin sorumluluğunun sigortalısının kusuru oranında olduğunu, kaza tespit tutanağı ve dosya kapsamı incelendiğine, sigortalı araç sürücüsünün kendi şeridinde ve istikametinde herhangi bir kural ihlali bulunmadan ilerlediği esnada, yolun karşısına geçmek isteyen müteveffanın yol durumu ile araçların hız ve konumlarını kontrol etmeden aniden yola atlayarak kazaya sebebiyet verdiğini, sigortalı araç sürücüsünün kusurunun bulunmadığını, destek tazminatı zararının 01.06.2015 yürürlük tarihli Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının ekinde yer alan esaslara göre belirlenmesi gerektiğini, sigortalı araç sürücüsünün kusuru bulunmadığı dikkate alınarak faiz istemlerinin reddedilmesi gerektiğini, sigortalı araç sürücüsünün kazanın meydana gelmesinde kusuru bulunmadığını beyanla davanın reddini, davalı şirketin yargılama gideri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmamasını talep ettiği anlaşılmıştır.
İhbar olunan …..Sigorta A.Ş vekilinin cevap dilekçesinde özetle; davalı şirketin davada ihbar olunan olarak yer aldığını, taraf sıfatının bulunmadığını, davalı şirketin sorumluluğunun poliçe limitleri ve sigortalı araç sürücüsünün kusuru ile sınırlı olduğunu, davacı çocuk yönünden hesaplama yapılmasına karar verilmesi halinde destek yaş sınırı ile sınırlı olarak hesaplama yapılması gerektiğini, davacı anne ve baba yönünden yapılacak olan hesaplamada ise ölenin evli ve çocuklu bu hali ile anneye ayrılacak olan pay oranlarının sınırlı olacağını, poliçe limitinin 1.000,00 TL ile sınırlı olduğunu, davalı şirketin ancak kendisine ihbar tarihinden işleyecek olan faizle sorumlu tutulabileceğini, başvurunun reddine, ihbar olunan davalı şirket hakkındaki karar verilmesine yer olmadığını karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
İlk derece Mahkemesi tarafından yapılan yargılama neticesinde davanın kısmen kabul kısmen reddine dair hüküm kurulduğu anlaşılmıştır.

İSTİNAFA BAŞVURAN TARAFLAR ve İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
İstinaf başvurusunda bulunan davacılar vekilinin dilekçesinde özetle; yerel mahkemece hükmedilen manevi tazminat miktarının oldukça düşük olduğunu, ayrıca gerekçeli karar başlığında müvekkili …..’in davacı olarak gösterilmediğini, verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, bu nedenlerle kararın kaldırılmasını talep ettiği anlaşılmıştır.
İstinaf başvurusunda bulunan davalı vekilinin dilekçesinde özetle; yerel mahkemece aldırılan bilirkişi raporunda hatalı hesaplamalar yapıldığını, meydana gelen kazada merhum …nin asli kusurlu olduğunu, müvekkilinin hiçbir kusuru bulunmadığını, kaza tarihinden itibaren faiz işletilmesinin hukuka aykırı olduğunu, müvekkili aleyhine hükmedilen tazminatları kabul etmediklerini, bu nedenlerle kararın kaldırılmasını talep ettiği anlaşılmıştır.

DELİLLER :
Tüm dosya kapsamı.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi zararın tazmini istemine ilişkindir.
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
Manevi tazminat, zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli ve tarafların kusur durumu da gözönünda tutularak, 6098 sayılı B.K’nun 56.maddesindeki özel haller dikkate alınarak, hak ve nasafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, M.K’nun 4. maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nesafete göre hükmedileceği öngörülmüştür.
Bu itibarla, somut olayda, kusur durumu, olayın meydana geliş şekli, tarafların sosyal ve ekonomik durumları nazara alındığında davacılar için takdir olunan manevi tazminatın yerinde olduğu, davacı vekilince maddi tazminat talebinden davadan feragat edilmesi nedeniyle yerel mahkemece ek kararla maddi tazminat yönünden davanın feragat nedeniyle reddine karar verildiği ve davalı …..vekilinin maddi tazminata ilişkin istinaf talebinden feragat ettiği anlaşılmakla davalı …. vekilinin maddi tazminata ilişkin istinaf talebinin feragat nedeniyle usulden reddine, davacılar vekili ile davalı …. vekilinin manevi tazminata ilişkin yerinde bulunmayan istinaf kanun yolu başvurularının 6100 sayılı HMK’nın 353/(1)-b-1. maddesi gereğince ayrı ayrı esastan reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1.Davalı …vekilinin maddi tazminata ilişkin istinaf talebinin feragat nedeniyle usulden reddine,
2.Davacılar vekili ile davalı ….. vekilinin manevi tazminata ilişkin istinaf başvurularının esastan reddine,
3.Maddi tazminat yönünden;
Davalı ….ten alınması gerekli 179,90 TL istinaf karar harcının kendisinden alınarak hazineye gelir kaydına,
Manevi tazminat yönünden;
Başvuru yapan davacılardan alınması gerekli 179,90 TL peşin harç ile 492,00 TL başvurma harcının davacılardan alınarak hazineye gelir kaydına,
Başvuru yapan davalıdan alınması gerekli 1.229,58‬ TL istinaf karar harcından peşin alınan 307,39‬ TL’nin mahsubu ile bakiye 922,19‬ TL’nin kendisinden alınarak hazineye gelir kaydına,
4.İş bu kararın, bilgi mahiyetinde İlk Derece Mahkemesi’nce taraflara tebliğine,
Dair, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan incelemede kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.21/02/2023

…. … …. …
Başkan Üye Üye Katip
…. … …. …
e-imza e-imza e-imza e-imza

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİHİ : 21/02/2023
Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında E-İMZA ile imzalanmıştır!