Emsal Mahkeme Kararı Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2022/70 E. 2022/1327 K. 20.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C
SAMSUN
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/70
KARAR NO : 2022/1327

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : …
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : SAMSUN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 10/11/2021
NUMARASI : 2021/566 Esas-2021/726 Karar

DAVACI : ….
VEKİLİ : ….
DAVALILAR : …
VEKİLİ : …
DAVANIN KONUSU : Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli)

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davacılar vekilinin dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı şirketin %25 ortağı olduğunu, 24/06/2021 tarihli şirket genel kurulu kararında müvekkilinin şirket yetkilileri ve çalışanlarına hakaret ve tehditlerde bulunduğundan bahisle ortaklıktan çıkarılması için arabuluculuğa başvurulması ve akabinde dava açılması için karar verildiğini, kararın kötüniyetli olduğunu, şirket sözleşmesinde ortaklıktan çıkarılma konusunda bir hüküm bulunmadığını, bu nedenlerle 24/06/2021 tarihinde gerçekleştirilen olağanüstü genel kurul toplantısında alınan yetki ve kararın iptaline karar verilmesini, şirkete tedbiren denetçi ve kayyım tayinini talep ve dava ettiği anlaşılmıştır.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; öncelikle arabuluculuk şartı olmadan açılan davanın reddi gerektiğini, davacının beyanlarının iftira niteliğinde olduğunu, davacı …’ın “….’nin %25 hisse ile ortağı olduğunu, davacının yapmış olduğu; “şirketin işleyiş düzenini bozma , şirketin işleyişi hakkında yetkisiz işlemler yapma, şirketin gizli kalması gereken bilgilerini üçüncü kişilerle paylaşma, şirketin yöneticileri hakkında hakaret, iftira ve tehdit içeren sözleri şirketin içerisinde ve müşterilerin huzurunda şirketin en yoğun ve kalabalık olduğu saatlerde sarf etme, şirketin müdürleri ve hisse sahipleri olan İsa İnan ve …’ın güvenlerini tamamen kaybetme, şirkete ve ortaklarına karşı itibar saldırıları yapması, şirketteki çalışma barışını bozma, şirket yönetimine hukuksuz müdahale, şirket çalışanlarının çalışmasını engelleme, şirket müdürlerinin yetkilerini gasp etme ve müdürlerin talimatlarına aykırı hareket etme” eylemleri nedenleriyle 24/06/2021 tarihinde, şirket merkezinin bulunduğu adreste yapılan toplantıda davalı …’ın şirketten çıkarılması konusunda karar alındığını beyanla haksız davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunduğu anlaşılmıştır.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılan yargılama neticesinde davanın usulden reddine dair hüküm kurulduğu anlaşılmıştır.

İSTİNAFA BAŞVURAN TARAFLAR ve İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
İstinaf başvurusunda bulunan davacı vekilinin dilekçesinde özetle; yerel mahkemece şirket sözleşmesi, organlara ilişkin karar ve sicil ilanları incelenmeksizin dosya muhteviyatına ve yasal düzenlemelere aykırı şekilde karar verildiğini, bu nedenlerle kararın kaldırılmasını talep ettiği anlaşılmıştır.

DELİLLER :
Tüm dosya kapsamı.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
Dava, limited şirket genel kurul kararının iptali istemine ilişkindir.
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
Somut olayda; davacı vekilince, müvekkilinin davalı şirketin %25 ortağı olduğu, 24/06/2021 tarihli şirket genel kurulu kararında müvekkilinin ortaklıktan çıkarılması için arabuluculuğa başvurulması ve akabinde dava açılması için karar verildiği, anılan kararın kötüniyetli olduğu ileri sürülerek, 24/06/2021 tarihinde gerçekleştirilen olağanüstü genel kurul toplantısında alınan yetki ve kararın iptaline karar verilmesi talep ve dava edilmiştir.
Bilindiği üzere davada taraf sıfatı, bir başka deyişle husumet ehliyeti, dava konusu hak ile kişiler arasındaki ilişkiyi ifade eder. Sıfat, bir maddi hukuk ilişkisinde tarafların o hak ile ilişkisinin bulunup bulunmadığının belirlenmesi anlamına gelir. Davacı sıfatı, dava konusu hakkın sahibini, davalı sıfatı ise, dava konusu hakkın yükümlüsünü ifade eder. Uygulamada davacı sıfatı, aktif husumeti; davalı sıfatı ise, pasif husumeti karşılayacak şekilde kullanılmaktadır. Dava konusu değer üzerinde kim ya da kimler hak sahibi ise, davayı bu kişi veya kişilerin açması ve kime karşı hukuki koruma isteniyor ise davanın o kişi veya kişilere karşı açılması gerekir. Davayı açabilmek için gerekli sıfat, dava konusu şey üzerinde hak sahibi olan kişiye aittir. Bir kimsenin davacı veya davalı sıfatına sahip olup olmadığı tıpkı hakkın mevcut olup olmadığının tayininde olduğu gibi maddi hukuka göre belirlenir.
Mahkemenin taraflar arasında dava konusu hakkın esası hakkında bir karar verebilmesi için, bu kişilerin o davada gerçekten davacı ve davalı sıfatlarına sahip olmaları gerekir. Bir davada taraf olarak gösterilen kişiler, taraf ve dava ehliyetine ve davayı takip yetkisine sahip olsalar bile, taraflardan birinin o davada gerçekten davacı ve davalı sıfatı yoksa, davanın esası hakkında bir karar verilemeyeceğinden, dava sıfat yokluğundan (husumetten) reddedilir. Taraf sıfatı usul hukuku sorunu olmayıp dava konusu sübjektif hakkın özüne ilişkin bir maddi hukuk sorunu olduğundan taraf sıfatının yokluğu, davada taraf olarak gözüken kişiler arasında dava konusu hakkın doğumuna engel olduğu için def’i değil, yargılamanın her aşamasında taraflarca ileri sürülmesi mümkün ve mahkemece de kendiliğinden nazara alınması zorunlu bir itiraz niteliğindedir.
Öte yandan bir kişinin davada taraf sıfatı kazanabilmesi için öncelikle yöntemince dava açılması gerekmektedir. 6100 sayılı HMK’nin 297. Maddesi gereğince davada taraf olmayan kişi hakkında hüküm kurulması mümkün değildir.
Somut uyuşmazlıkta, davacı tarafından dava dilekçesinde davalı şirket hasım gösterilerek dava açılmış ise de, yerel mahkemece, davalı şirket yönünden hukuki yarar yokluğundan davanın usulden reddine, … yönünden ise pasif husumet ehliyeti bulunmaması sebebiyle davanın usulden reddine karar verilmiştir. Ancak hakkında hüküm kurulan … dava dilekçesinde davalı şirket temsilcisi olarak gösterilmiş olup … hakkında usulüne uygun açılmış bir dava bulunmamaktadır.
Bu itibarla, yerel mahkemece davada taraf olmayan … hakkında hüküm kurulmasının HMK’nın 297. maddesine aykırılık teşkil ettiği sonucuna varılmıştır.
Açıklanan bu durum karşısında; davacı vekilinin istinaf itirazlarının kısmen kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının HMK’nın 297., 355. ve 353/(1)-a-4. maddeleri gereğince kaldırılmasına, davanın yeniden görülmesi için dosyanın HMK’nın 353/(1)-a maddesi uyarınca kararı veren mahkemeye gönderilmesine, kararın kaldırılma sebep ve şekline göre istinaf yoluna başvuran davacı vekilinin sair istinaf itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1.Davacı vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun KABULÜ ile,
Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 10/11/2021 tarihli ve 2021/566 Esas, 2021/726 Karar sayılı kararın KALDIRILMASINA,
Dosyanın yukarıda belirtildiği şekilde işlem yapılmak üzere mahkemesine iadesine,
2.İstinafa başvuran davacı tarafça yatırılan 59,30 TL istinaf karar harcının talep halinde başvurana iadesine,
Dair, HMK’nın 297., 355. ve 353/1-a-4 maddeleri uyarınca dosya üzerinden yapılan incelemede kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.20/10/2022

Başkan… Üye… Üye… Katip…

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİHİ : 20/10/2022

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında E-İMZA ile imzalanmıştır!