Emsal Mahkeme Kararı Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2022/610 E. 2022/722 K. 25.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
SAMSUN
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/610
KARAR NO : 2022/722

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : SAMSUN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 17/02/2022
NUMARASI : 2021/16 Esas 2022/184 Karar

DAVACI : …
VEKİLİ : …
DAVALI : ….
VEKİLİ : …
DAVANIN KONUSU : Tazminat

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davacı vekilinin dava dilekçesini özetle; Müvekkili ile davalı şirket arasında 13/04/2018 yürürlük tarihli 01/05/2018 ve 31/05/2021 tarihi arasında geçerli olmak üzere OSGB sözleşmesi imzalandığını, sözleşme maddesi gereği davalı şirketin aylık 17.000,00 TL + KDV olmak üzere 19.785,00 TL ödeme yapacağının kararlaştırıldığını, hizmetin eksiksiz sunulduğunu, müvekkili firmanın 04/07/2019 tarihine kadar aylık sunulan hizmet karşılığı fatura kesilerek davalı şirkete gönderildiğini, sözleşme gereği 2019 mayıs ayında davalının bilgisi dahilinde enflasyon oranında artış yapılarak ödemenin 25.121,02 TL ‘ye çıkarıldığını, davalının 04/07/2019 tarihli yazısı ile sözleşmeyi feshettiğini, sözleşmenin 6.maddesi ile davalı şirketin sözleşmenin feshi halinde sözleşmenin bittiği tarihe kadar kalan ücretin %25’i oranında cezai şart ödeyeceğini taahhüt ettiğini, ödenmesi gerekin ücretin %25’lik kısmı son alınan ücret üzerinden hesaplandığında 143.399,27 TL olduğunu, müvekkil şirketin cezai şart üzerinde zarar ettiğini beyanla, davanın kabulüne, 13/04/2018 tarihli OSGB sözleşmesinin haksız feshi sebebiyle şimdilik 10.000,00 TL cezai şartın sözleşmenin fesih tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini taleple dava ettiği anlaşılmıştır.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davacı arasında 13/04/2018 yürürlük tarihli OSGB sözleşmesi imzalandığını ve sözleşmenin maddeleri gereği ücret ödemeyi taahhüt ettiğini, ancak tarafların sözleşmeyi sona erdirme iradelerini her zaman ortaya koyabileceğini ve taraflardan birinin sözleşmeyi sürdürmesinde menfaatinin bulunmadığı hallerde sözleşmeyi feshedebileceğini, müvekkilinin sözleşmenin devamında şirketin menfaatinin bulunmadığını, bu sebeple sözleşmenin feshedildiğini beyanla, davanın reddini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep ettiği anlaşılmıştır.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
Yerel Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; Davanın kabulüne, 125.515,46 TL’nin 10.000,00 TL’sine dava tarihinden, 115.515,46 TL’sine ıslah tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verildiği görülmüştür.

İSTİNAFA BAŞVURAN TARAFLAR ve İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davalı vekilinin istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, mahkeme kararının kaldırılmasını, davanın reddine karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır.

DELİLLER :
Tüm dosya kapsamı.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
Dava,sözleşmenin haksız feshi iddiasına dayalı cezai şart talebine ilişkin alacak davasıdır.
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hükümlerle sınırlı olmak üzere inceleme yapılmıştır.
Davacı vekilinin dava dilekçesi ile, taraflar arasında 13/04/2018 tarihli İşyeri Hekimliği ve İş Güvenliği Uzmanlığı Hizmet Sözleşmesi imzalandığı, davalı şirketin 04/07/2019 tarihli fesih beyanı ile taraflar arasındaki sözleşmeyi feshettiği, davacı yanın sözleşmenin haksız feshi nedeni ile kararlaştırılan cezai şartın ödenmesi talebine ilişkin eldeki davayı açtığı,
Mahkemece taraf delillerinin usulüne uygun olarak toplandığı, delillerin değerlendirildiği, yapılan yargılama sonucunda özetle; Taraflar arasında imzalanan sözleşmenin incelenmesinde; 6.maddesinin “Taraflardan her biri herhangi bir neden göstermeksizin bir ay (otuz gün) önceden ihbar etmek şartıyla sözleşmeyi feshedebilir. Yüklenici, sözleşmenin bu yolla feshi halinde, sözleşmenin bittiği tarihe kadar kalan süre ücretin %25’ini talep edebilir. İşveren, bu ödemeyi peşinen kabul ve taahhüt ettiğini beyan eder.” hükmünü içerdiği, sözleşmenin herhangi bir sebep göstermeksizin derhal feshi halinde dahi davacı yanın sözleşmenin bittiği tarihe kadar belirlenen kriterler çerçevesinde cezai şart talep edebileceğinin kararlaştırıldığı,
Şayet belirli bir miktarda bedel ödeyerek sürekli borç ilişkisini sona erdirme hakkı kararlaştırılmışsa, TBK m.179/3’te belirtilen dönme cezası burada “fesih cezası” olarak uygulanacaktır (Borçlar Hukuku, Oğuzman/Öz, 2021, s.563). Tarafların haklı neden olmaksızın belirli bir süre önceden ihbar ile sözleşmeyi feshetme durumunda bir fesih cezası kararlaştırmış olması halinde, somut olaydaki gibi süre verilmeksizin derhal yapılan bir haksız fesih nazara alındığında, çoğun içinde az da vardır kuralından mülhem davacının sözleşme maddesi kapsamında fesih cezası isteminde bulunduğu kabul edilmiştir.
Taraflar arasında imzalanan sözleşmenin “sözleşme süresi” başlıklı 5. maddesinde sözleşmenin 01.05.2018 ile 31.05.2021 tarihleri arasında geçerli olacağı kararlaştırılmıştır. Cevap dilekçesinde de belirtildiği üzere, davalı tarafça 04.07.2019 tarihli fesih beyanı ile sözleşmenin derhal feshedildiği ve bahsi geçen tarihten itibaren hizmet alınmadığı hususunda taraflar arasında bir ihtilaf bulunmadığı,
Mahkemece dosya bilirkişiye tevdi edilmiş, alınan 04/10/2021 tarihli raporda; sözleşme hükümleri çerçevesinde fesih tarihi olan 04/07/2018 ile sözleşme bitiş tarihi olan 31/05/2021 tarihleri arasında enflasyon oranı da dikkate alınarak yapılan hesaplamada davacı şirketin davalı şirketten talep edebileceği KDV dahil toplam cezai miktarın 125.515,56 TL olduğu tespit edilmiş, raporun dosya içeriğine ve hüküm kurmaya elverişli olduğu değerlendirilmiş, tarafların rapora karşı itiraz dilekçesi sunmadıkları da anlaşılmış olmakla dosya içeriğine uygun bulunan rapor çerçevesinde hüküm kurulduğu,
Yine sözleşmenin her iki tarafı tacir olması sebebi ile 6102 sayılı TTK’nun 18/2. maddesi uyarınca her tacirin ticaretine ait bütün faaliyetlerinde basiretli iş adamı gibi hareket etmesi zorunludur. Davalının tacir olarak her türlü işlemlerinde en üst seviyede dikkat ve özen göstermek yükümlülüğü bulunmaktadır ve gerekli her türlü değerlendirmeyi yaptıktan sonra imzalamış olduğu sözleşme sebebiyle sorumlu olduğu kabul edilmelidir. Bu nedenle davalı şirketin yönetim kurulunun değiştiği, yapılan teklif araştırması sonucunda davacı ile yapılan sözleşmenin şirketi zarara uğrattığı gerekçeleri ile sözleşmeyi feshettiği savunmasının kararlaştırılan cezai şartın bağlayıcılığını etkilemeyeceği değerlendirilmiştir.
Bütün bu nedenlerle Davanın kabulüne, 125.515,46 TL’nin 10.000,00 TL’sine dava tarihinden, 115.515,46 TL’sine ıslah tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verildiği, mahkeme kararı ve gerekçelerinin usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1.Davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan REDDİNE.
2.Alınması gerekli 8.573,96 TL harçtan, istinafa başvuran davalı tarafından yatırılan 2.143,46 TL harcın mahsubu ile bakiye kalan 6.430,50 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına.
Harç tahsil müzekkeresinin Dairemiz Yazı İşleri Müdürü tarafından yazılmasına.
3.İş bu kararın, Dairemiz Yazı İşleri Müdürü tarafından taraflara tebliğine.
Dair, HMK’nın 361/1 maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde temyiz yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.25/04/2022

Başkan…. Üye…. Üye… Katip…
e-imza e-imza e-imza e-imza

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİHİ : 25/04/2022

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında E-İMZA ile imzalanmıştır!