Emsal Mahkeme Kararı Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2022/588 E. 2023/525 K. 27.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
SAMSUN
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/588
KARAR NO : 2023/525

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : SAMSUN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 03/02/2022
NUMARASI : 2020/828 Esas-2022/123 Karar

DAVACI : …
VEKİLİ : …
DAVALI : …
VEKİLLERİ : …

DAVANIN KONUSU : Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (Alacak)

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davacı vekilinin dava dilekçesini özetle; müvekkili bankaca davalı şirkete akdedilen kredi çerçeve sözleşmelerine istinaden krediler kullandırıldığını, davalı şirketin mahkememizin …Esas sayılı dosyası ile konkordato talebinde bulunduğunu, mahkemenin 14/10/2020 tarih …Karar sayılı kararıyla davacı şirketin konkordato projesinin tasdikine karar verildiğini, kabul edilen konkordato projesinde banka alacağının 145.750,00TL’lik kısmının kabul edilip 164.901,49TL’lik kısmına ise itiraz edildiğinden bu miktarın çekişmeli hale geldiğini, konkordato komiserliğine süresi içerisinde sunulan 07/10/2019 tarihli alacak kayıt dilekçesinde toplam 310.651,49TL banka alacağının kayıt ve kabulü talep edildiğini, alacağa dayanak teşkil eden 2 adet kredi çerçeve sözleşmesinin, ihtarnamenin ve hesap özetlerinin komiserliğe sunulduğunu, konkordato komiserliğince müvekkili bankanın 145.750,00TL borcunun kabul edilip 164.901,49TL’ye itiraz edildiği bildirilip bu hususun 31/01/2020 havale tarihli gerekçeli raporda da belirtildiğini, itirazların 12/03/2020 tarihli dilekçe ile mahkemeye sunulduğunu ancak 18/03/2020 tarihli ara karar ile itirazın reddine karar verildiğini, davalı şirket tarafından itiraza uğramayan hesap kat ihtarının İİK 68. Madde anlamında ilam niteliğinde belge olduğunu, başvurulan arabuluculuktan sonuç alınamadığını belirterek, davanın kabulüne karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirket hakkında mahkememizin …esas sayılı dosyasının 13/11/2018 tarihli ara kararında konkordato talebi üzerine 13/11/2018 tarihinden başlamak üzere geçici mühlet verildiğini, 14/10/2020 tarihinde de konkordatonun tasdikine karar verildiğini, davacı şirket tarafından 07/10/2019 tarihinde konkordato komiserliğine bildirilen 310.651,49TL alacak tutarının haksız ve hukuka aykırı olarak alacak tutarlarından oluştuğunu, geçici mühlet tarihi olan 13/11/2018 tarihi itibariyle ayrıştırılmadığını, 13/11/2018 tarihli kat ihtarında ve ……esas sayılı dosya doğrultusunda alacak tutarının hatalı bildirildiğini, kefiller hakkında başlatılan icra takibinde de asıl alacak tutarının 157.395,047TL olduğunun tespit edildiğini, İİK M.294/3’e göre tasdik edilen konkordato projesi aksine hüküm içermediği takdirde kesin mühlet tarihinden itibaren rehinle temin edilmemiş her türlü alacağa faiz işlemesi durur hükmünün mevcut olduğunu, İİK 288/1 hükmüne göre de geçici mühlet verildiğini 13/11/2018 tarihi itibarıyla davacı tarafın faiz istemeyeceğini, davacı şirketin itirazı sonucu 18/03/2020 tarihli ara karar ile itirazın reddine karar verildiğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
İlk derece Mahkemesi tarafından yapılan yargılama neticesinde davanın kısmen kabul kısmen reddine dair karar verildiği anlaşılmıştır.

İSTİNAFA BAŞVURAN TARAFLAR ve İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
İstinaf başvurusunda bulunan davacı vekilinin dilekçesinde özetle; yerel mahkemece müvekkili bankanın davalı şirketten alacak bildiriminde bulunulan tarih itibariyle 335.851,64 TL alacaklı bulunduğu kabul edilmesine ve tasdik edilen konkordato projesine müvekkili banka alacağının tamamının dahil edilmediğinin tespit ve ifade edildiğini ancak buna rağmen çekişmeli alacak davasının tümden kabulü yerine 129.289,85 TL üzerinden kısmen kabul kararı verilmesinin hatalı olduğunu beyan ederek kararın kaldırılmasını ve davanın tümden kabulüne dair yeniden hüküm kurulmasını talep ettiği anlaşılmıştır.
İstinaf başvurusunda bulunan davalı vekilinin dilekçesinde özetle; yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, bilirkişi ek raporunda davacının dava tarihi itibariyle toplam alacağının konkordato projesine dahil edilen miktardan az tespit edildiğini ve bu duruma itiraz ettiklerini, …dosyası incelenmeden hatalı bir şekilde karar verildiğini beyanla, kararın kaldırılmasını talep ettiği anlaşılmıştır.

DELİLLER :
Tüm dosya kapsamı.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
Dava, taraflar arasındaki Genel Kredi Sözleşmesi’nden kaynaklanan çekişmeli alacağın, İİK’nın 308/b maddesi uyarınca konkordatoya dahil edilmesi istemine ilişkindir.
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı taraf vekillerince istinaf talebinde bulunulmuştur.
İİK. 308/b maddesinde;” (Ek madde: 28/2/2018-7101 S.K./37. md) Alacakları itiraza uğramış olan alacaklılar, tasdik kararının ilanı tarihinden itibaren bir ay içinde dava açabilirler. Tasdik kararını veren mahkeme, konkordato projesi uyarınca çekişmeli alacaklara isabet eden payın, kararın kesinleşmesine kadar borçlu tarafından, mahkemece belirlenen bir bankaya yatırılmasına karar verebilir. Süresi içinde dava açmamış olan alacaklılar, bu paydan ödeme yapılmasını talep edemezler; bu durumda yatırılan pay borçluya iade edilir,” hükmü düzenlenmiştir.
Somut olayda; davacı banka, konkordato yargılamasında, 19/11/2018 tarihinde sunduğu müdahale dilekçesi ile alacak bildiriminde bulunurken alacak miktarını 342.712,46 TL olarak bildirdiği, davalının 145.750,00-TL’yi kabul etmesi ve bakiye kısmı çekişmeli hale getirmesi üzerine davacının çekişmeli hale gelen alacağın konkordatoya dahil edilmesini talep ettiği, denetime elverişli 29/11/2021 tarihli ek bilirkişi raporunda geçici mühlet tarihinden eldeki dava tarihine kadar ödemeler yapılmış olması sebebi ile dava tarihi itibariyle İİK m.294/3 uyarınca geçici mühlet tarihinden sonra faiz işletilmeksizin yapılan hesaplama sonucunda davacının alacağının 129.289,85 TL olduğunun tespit edildiği anlaşılmakla yerel mahkemece kısmen kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığından taraf vekillerinin yerinde bulunmayan istinaf kanun yolu başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/(1)-b-1. maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1.Taraf vekillerinin istinaf kanun yolu başvurularının ayrı ayrı esastan REDDİNE,
2.Başvuru yapan davacıdan alınması gerekli 179,90 TL istinaf karar harcından peşin alınan 80,70 TL’nin mahsubu ile bakiye 99,20 TL’nin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Başvuru yapan davalıdan alınması gerekli 8.831,78 TL istinaf karar harcından peşin alınan 2.210,00 TL’nin mahsubu ile bakiye 6.621,78‬ TL’nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Harç tahsil müzekkeresinin İlk Derece Mahkemesi Yazı İşleri Müdürü tarafından yazılmasına,
3.İş bu kararın, bilgi mahiyetinde İlk Derece Mahkemesi Yazı İşleri Müdürü’nce taraflara tebliğine,
Dair, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan incelemede kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.30/03/2023

… … … …
Başkan Üye Üye Katip
…. …. … ….

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİHİ : 30/03/2023
Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında E-İMZA ile imzalanmıştır!