Emsal Mahkeme Kararı Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2022/423 E. 2022/760 K. 28.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
SAMSUN
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/423
KARAR NO : 2022/760

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : SAMSUN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 17/01/2022
NUMARASI : 2017/502 Esas 2022/46 Karar

DAVACI : …
VEKİLİ : …
DAVALI : ….
VEKİLLERİ : ….
: ….
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; Taraflar arasında cari hesap ilişkisi bulunduğunu ve bakiye alacağının tahsili için davacının Samsun 9. İcra Dairesi’nin ….esas sayılı takip dosyası üzerinden davalı aleyhine takibe giriştiğini, ancak takibin itiraz üzerine durduğunu beyanla, itirazın iptali ile takibin devamını ve davalının icra inkar tazminatına mahkum edilmesini taleple dava ettiği anlaşılmıştır.
Davalı davaya cevap vermediği anlaşılmıştır.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
Yerel mahkemece yapılan yargılama sonucunda; Davanın kısmen kabulüne karar verildiği görülmüştür.

İSTİNAFA BAŞVURAN TARAFLAR ve İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davalı vekilinin istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, kararın kaldırılmasını, davanın reddine karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır.

DELİLLER :
Tüm dosya kapsamı.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
Dava,satış sözleşmesinden doğan alacağın tahsili için başlatılan takibe itirazın iptaline ilişkindir.
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hükümlerle sınırlı olmak üzere inceleme yapılmıştır.
Davacı vekili dava dilekçesi ile, davalı hakkında Samsun 9. İcra Müdürlüğünün …takip sayılı dosya ile icra takibi yapıldığı, davalının takibe itiraz etmesi üzerine takibin durduğunu, bu nedenle itirazın iptali konusunda dava açtığı,
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda özetle; Tarafların mal alış-verişi konusundaki defter kayıtlarının birbirini doğruladığı ve Ba/Bs formlarının birbiriyle örtüştüğü, davacının defterinde kayıtlı faturaların davalının da defterinde kayıtlı olduğu,
Uyuşmazlık, toplam tutarı 449.920 TL olan 8 adet çekin takip tarihi itibariyle ödenip ödenmediği, yani karşılıksız olup olmadığı noktasında toplandığı, nitekim, davacı vekili bu 8 adet çekin karşılıksız olduğu düşüncesiyle 174.029,81 TL üzerinden takibe girişmiş, mahkemece alınan 16.10.2019 tarihli raporda da toplam tutarı 449.920 TL olan çeklerin davalıya iade edildiğinin ispatı halinde davacının takip tarihi itibariyle talep edebileceği alacak tutarının 174.029,81 TL olduğu ifade edildiği, öyleyse, bu 8 adet çek akıbetinin gerçekte ne olduğu önem arz ettiği,
Mahkemece muhatap bankalardan yapılan araştırmadan; ….’ye ait …numaralı 150.000-TL bedelli çekin, ….’e ait …numaralı 80.000 TL bedelli çekin, ….’a ait 1037649 numaralı 32.000 TL bedelli çekin, …’a ait 1705 numaralı 10.000 TL bedelli çekin, …’ye ait 8919216 numaralı 65.000 TL bedelli çekin ve …’a ait ….numaralı 55.920 TL bedelli çekin karşılıksız çıktığı; …’na ait …numaralı 32.000 TL bedelli çekin önce karşılıksız çıktığı, ancak sonrasında düzeltme hakkının kullanılması ile takipten önce 27.04.2016 tarihinde ödendiği, yine ….’ye ait …numaralı 25.000 TL bedelli çekin önce karşılıksız çıktığı, ancak sonrasında düzeltme hakkının kullanılması ile takipten önce 18.01.2017 tarihinde ödendiği, yani, bu 8 adet çekten toplam tutarı 57.000 TL olan 2’si takipten önce ödenmiş olup, davacının takip tarihi itibariyle alacağı (174.029,81-TL-57.000-TL) 117.029,81TL olduğu, nitekim, 11.10.2021 tarihli 2. ek raporda takipten önce ödenen ve toplam tutarı 57.000 TL olan 2 adet çekin karşılıksız çıktığı anlaşılan 6 adet çekten dışlanması sonucuna göre, davacının takip tarihi itibariyle talep edebileceği alacak tutarının 117.029,81 TL olduğu belirtildiği,
Davacı yan, Ankara 8. İcra Müdürlüğü’nün …esas sayılı takip dosyasına konu 125.000 TL tutarındaki çeki takip tarihi itibariyle ödendi kabul edilerek 174.029,81 TL üzerinden takibe girişmiş ise de, takip tarihinden sonraki defter kayıtlarından bu çekin de karşılıksız çıktığı, ancak, bu çek hakkında Ankara 8. İcra Müdürlüğü’nün ….esas sayılı takip dosyasından 3. kişiler tarafından takip başlatılıp bu çek ödendiğinden ve esasında işbu dava dosyamızda takip tarihi itibariyle hesaplama yapılıp, taraflar arasında bu yönde bir uyuşmazlık bulunmadığından, bu çek ile ilgili ayrıca bir değerlendirme yapılmasına gerek olmadığı,
Taraflar arasındaki açık hesap ilişkisinin takipten ve dahi davadan sonra da devam ettiği her iki tarafın defterlerinden anlaşılmış ve davalı defterlerine göre devam eden ilişki kapsamında davalının 59.522,68 TL alacaklı hale geldiği 11.10.2021 tarihli 2. ek rapordan anlaşılmış ise de; takipten sonra ve davadan önceki dönemde ödeme yapılmadığı ve taraflar arasında mal alış-verişi bulunmadığı saptanmış olup, davanın açıldığı tarihteki durum nazara alınarak ve itirazın iptali davalarındaki takiple sıkı sıkıya bağlılık ilkesine riayet edilerek değerlendirme yapıldığında, davadan sonraki mal alış-verişi ile ödemelerin işbu davanın konusu olmadığı sonucuna ulaşıldığı, yoksa, kendi defterlerine göre davalının, takip tarihi itibariyle borçlu değil, alacaklı olduğu kabul edilecektir ki, bu durum her dava açıldığı tarihteki koşullara göre değerlendirilir usul prensibine aykırı sonuçlar doğuracaktır. Buna göre, davacının takip tarihi itibariyle talep edebileceği tutar üzerinden davanın kabulüne karar verilmeli ve fazlaya ilişkin istem reddedilmesi gerektiği,
Bu sebeplerle, takibin 117.029,81 TL yönünden yerinde olduğu değerlendirilmiş, davanın kısmen kabulüne karar verildiği, bu karara karşı davalının istinaf kanun yoluna başvurduğu görülmüştür.
Dosya üzerinde yapılan incelemede, davalı hakkında, davacı tarafından icra takibi yapıldığı, davalının süresinde itirazın iptali davası açtığı, davanın devamı sırasında bilirkişi raporuna göre davalının itiraza konu borcun ödediği, taraflar arasındaki ticari ilişkinin davanın devamı sırasında da sürdüğü, yargılama sırasında davalı tarafından borcun tamamen ödendiği gibi bilirkişi raporuna göre de davalının rapor tarihi itibariyle alacaklı durumda olduğu, tespit edildiği halde mahkemece yargılama sırasında borcun davalı tarafından ödenmiş olması nedeniyle davanın konusuz kalması nedeniyle dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar vermesi gerekirken, mahkemenin aksine, davanın niteliği gereği davanın itirazın iptali davası olması, takiple sıkı sıkıya bağlılık ilkesi gereğince takipten ve davadan sonra yapılan ödemenin dikkate alınmadığı, davanın açıldığı koşullara göre değerlendirilip sonucuna göre karar verildiği, mahkemenin bu hususta yanılgıya düştüğü,
İtirazın iptali davası devam ederken dava bazı nedenlerle konusuz kalmış olabilir, bu nedenlere örnek olarak itirazın geri alınması ve takip konusu borcun ödenmesi gösterilebilir. Borçlunun takip ve dava konusu borcun ödemesi halinde itirazın iptali davasının konusu kalmayacaktır. Bu durumda mahkemece ” konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına ” şeklinde hüküm kurulacaktır. Takip, dava konusu borç ödenmiş olsa bile davacı icra inkar tazminatı talebinden vazgeçmediği sürece yargılamaya devam edilerek icra inkar tazimnatı hakkında bir karar verilmesi gerekmektedir.İtirazın iptali davasında itiraz tarihindeki haklılık durumuna göre icra inkar tazminatına hükmedilmelidir. Bu nedenle itirazdan sonra itirazın iptali davasından önce veya sonra yapılan ödemeler icra inkar tazminatına hükmedilirken gözetilmez. Ancak belirtmek gerekirken itirazdan davadan önce takip konusu borcun tamamı ödenmişse icra inkar tazminatı için ayrı bir dava açılamaz. Zira ödeme ile icra takibi son buluacığından borçlu da itirazından vazgeçmiş olacağından itirazın iptaline davasına konu yapılacak bir itiraz kalmaz. Bu durumda alacaklı itirazın iptali davası açamayacağından borçlunun itirazının haksızlığından bahisle aleyhine tazminata hükmedilemez. Ödeme ile itirazın iptali davasının konusuz kalması halinde takip konusu alacağın likit olması ve diğer şartlarının da mevcut bulunması halinde alacaklı lehine icra inkar tazminatına hükmedilir. ( Dr.Adnan Deynekli, itirazın iptali davaları sayfa 190-191.)
Yukarıdaki gerekçelerle davalının istinaf talebinin kabulü ile mahkeme kararının ortadan kaldırılarak, mahkemece; Yukarıdaki anlatıldığı şekli ile davalı tarafından yapılan ödemenin takipten sonra, davadan önce olup olmadığı, ödemenin davadan sonra olup olmadığı hususu araştırılıp sonuca göre karar verilmek üzere dosyanın mahkemesine iadesine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1.Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ İLE;
Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …Esas, ….Karar ve …tarihli kararın KALDIRILMASINA.
Dosyanın yukarıda belirtildiği şekilde işlem yapılmak üzere mahkemesine iadesine,
2.İstinafa başvuran davalı tarafından yatırılan 1.998,58 TL istinaf karar harcının talep halinde İlk Derece Mahkemesince iadesine.
Dair, HMK’nın 353/1-a-6 maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan incelemede kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.28/04/2022


Başkan


Üye


Üye


Katip

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİHİ : 28/04/2022
Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında E-İMZA ile imzalanmıştır!