Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
SAMSUN
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2022/320
KARAR NO : 2022/703
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
BAŞKAN : …. (…)
ÜYE : … (….)
ÜYE : … (….)
KATİP : … (….)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : SAMSUN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 17/11/2021
NUMARASI : 2017/982 Esas 2021/796 Karar
DAVACI : ….
VEKİLLERİ : …
DAVALI : ….
VEKİLİ : …
DAVALI : …
VEKİLLERİ : ….
DAVANIN KONUSU : Tazminat
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle;Müvekkilinin 2012 model …marka araç satın aldığını, bir müddet sonra şanzımanından kaynaklanan sorun yaşadığını, ….A.Ş.’nin yetkili servisine aracı götürdüğünü, ilk tamirden sonra tekrar aynı hatadan dolayı aracın bozulduğunu ve 28/08/2015 tarihinde servise teslim edildiğini, servis tarafından sorunun giderildiği söylenerek aracın teslim edildiğini ancak yine aracın arızalandığını ve yolda kalması üzerine tekrardan servise verildiğini, aracın davanın açıldığı tarihe kadar serviste olduğunu, araçtan beklenen faydayı sağlayamadığını, aracın kasko değerinin 149.000,00 TL olduğunu, araçtaki arızanın bilinmesinin mümkün olmadığını, gizli ayıp niteliğinde olup, nakliye işi gereği sözleşme yaptığı firmalara sözleşme şartlarını uzun tamir sürelerinden dolayı zamanında ifa edemediği için borçlandığını, kendi işini takip etmek için araç kiraladığını, maddi ve manevi zarara uğradığını beyanla ayıplı çıkan malın bedeli olan 149.000,00 TL’nin davalılara başvuru tarihi olan 30/015/2015 tarihinden itibaren işlemiş olan ve işleyecek yasal faiziyle birlikte müvekkiline ödenmesini, uzun süreden dolayı uğradığı maddi zarardan dolayı, fazlaya ilişkin hakkın saklı kalmak kaydıyla 1.000,00 TL maddi tazminata, 10.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesine karar verilmesini taleple dava ettiği anlaşılmıştır.
Davalı …Tic. A.Ş. vekilinin cevap dilekçesinde özetle;Davanın görevsiz mahkemede açıldığını, husumet yönünden de davanın reddinin gerektiğini, tüm taleplerin zamanaşımına uğradığını, 16/10/2015 tarihinde araçtaki sorun giderilerek davacıya teslim edildiğini, sonrasında 25/12/2015 tarihinde araçta yanıp sönen lambaların olduğu ve araçta hava kaçağı olduğu iddiasıyla yeniden müvekkili servise müracaat ettiğini, davacı tarafa onarım için gerekli fiyat bilgisinin verildiğini davacının bedelin ödenmeyeceğini belirtmesi üzerine tamir işleminin gerçekleştirilmediğini beyanla davanın reddini talep ettiği anlaşılmıştır.
Davalı ….A.Ş. vekilinin cevap dilekçesinde özetle; Dava konusu …marka …. tipi aracın ticari nitelikte olduğunu, dava konusu uyuşmazlığın temelinin ticari satım olduğunu ve davanın zamanaşımına uğradığını, husumetin kendilerine yöneltilemeyeceğini ayıp ihbar süresine riayet edilmediğini, dava konusu araçta üretimden kaynaklanan bir ayıbın söz konusu olmadığını, manevi zarar iddiasının kabule şayan olmadığını beyanla davanın reddini talep ettiği anlaşılmıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
Yerel Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; Davanın kısmen kabul kısmen reddi ile, davalı ….San. A.Ş. hakkındaki davanın reddine, davalı …Tic. A.Ş. hakkındaki davanın kısmen kabul kısmen reddi ile 1.000,00 TL’nin dava tarihinden işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınıp davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin maddi tazminat taleplerinin reddine, manevi tazminat talebinin reddine karar verildiği görülmüştür.
İSTİNAFA BAŞVURAN TARAFLAR ve İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekilinin istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Yerel mahkeme davada haklılığı uygun bulmakla beraber davalı tarafın zaman aşımı itirazından hareketle ispat dilekçesindeki talep miktarının tamamını kabul etmemiş kısmi olarak kabul ettiğini, dosya kapsamı dikkatle incelendiğinde müvekkil adına olan haklı alacak gerek vaka olarak gerekse miktar olarak belirlenmiş olup alacağın miktarı ve esası yönünden herhangi bir şüphe söz konusu olmadığını, bu nedenlerle istinaf incelemesi üzerine talebin kabulü ile davanın ıslah dilekçesinde talep edilen miktar üzerinden kabul edilmesini talep ettiği anlaşılmıştır.
Davalı ….Tic.A.Ş vekilinin istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Davacının, müvekkil şirkete tamir için teslim ettiği 2012 …Marka aracının, Garanti süresinin dolması nedeni ile kendisine ücretli tamir imkanı sunulmuş, ancak davacı buna yanaşmamış ve işbu davayı açarak aracın bedelini, kazanç kaybı ve manevi tazminat istediğini, yerel mahkemece yapılan incelemede, hükme esas alınan raporda, aracın gizli ayıplı olmadığı tespit edildiği, yerel mahkemenin, onarım süresinin 37 günü bulması ve bu sürenin mutad sürenin üzerinde olması sebebi ile müvekkil aleyhine 1.000 TL’lik kazanç kaybı bedelini kabul etmesi hatalı olduğunu, Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …Esas-…. Karar numaralı kararının müvekkil aleyhine kurulan kısmının istinaf incelemesi sonucunda müvekkil lehine kaldırılmasına karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır.
DELİLLER :
Tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklı maddi ve manevi tazminat talebine ilişkindir.
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hükümlerle sınırlı olmak üzere inceleme yapılmıştır.
Dosya üzerinde yapılan incelemede; Davacı vekilinin dava dilekçesi ile, müvekkilinin 2012 model …marka araç satın aldığını, bir müddet sonra şanzımanından kaynaklanan sorun yaşadığını, ….A.Ş.’nin yetkili servisine aracı götürdüğünü, ilk tamirden sonra tekrar aynı hatadan dolayı aracın bozulduğunu ve 28/08/2015 tarihinde servise teslim edildiğini, servis tarafından sorunun giderildiği söylenerek aracın teslim edildiğini, ancak yine aracın arızalandığını ve yolda kalması üzerine tekrardan servise verildiğini, aracın davanın açıldığı tarihe kadar serviste olduğunu, araçtan beklenen faydayı sağlayamadığını, aracın kasko değerinin 149.000,00 TL olduğunu, araçtaki arızanın bilinmesinin mümkün olmadığını, gizli ayıp niteliğinde olup, nakliye işi gereği sözleşme yaptığı firmalara sözleşme şartlarını uzun tamir sürelerinden dolayı zamanında ifa edemediği için borçlandığını, kendi işini takip etmek için araç kiraladığını, maddi ve manevi zarara uğradığını beyanla ayıplı çıkan malın bedeli olan 149.000,00 TL’nin davalılara başvuru tarihi olan 30/015/2015 tarihinden itibaren işlemiş olan ve işleyecek yasal faiziyle birlikte müvekkiline ödenmesini, uzun süreden dolayı uğradığı maddi zarardan dolayı, fazlaya ilişkin hakkın saklı kalmak kaydıyla 1.000,00 TL maddi tazminata, 10.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesine karar verilmesini taleple dava ettiği,
Mahkemece taraf delillerinin usulüne uygun olarak toplandığı, delillerin değerlendirildiği, yapılan yargılama sonucunda özetle; Mahkemece yaptırılan bilirkişi incelemeleri sonucu hükme esas alınan Ondokuz Mayıs Üniversitesi Mühendislik Fakültesi öğretim üyeleri Makine Mühendisi Doç. Dr. ….., Makine Mühendisi Doç. Dr. ……, Makine Mühendisi Doç Dr. ……’dan oluşan heyetten rapor ve ek raporlar alındığı, buna göre, aracın davacı tarafından satın alınmasından sonra ilk önce 24/12/2015 tarihinde ve araç 127.582 km’de iken servise götürülmüş aynı gün davacıya teslim edilmiştir, arızanın tekrarlanması sebebiyle 28/08/2015 tarihinde tekrar servise bırakılmış, 07/10/2015 tarihinde teslim alınmış, üçüncü kez 10/11/2015 tarihi ile 02/12/2015 tarihi arasında serviste kalmış, en son 25/12/2015 tarihinde servise bırakılan araç davacı tarafından teslim alınmamış, servis kayıtları 06/01/2016 tarihinde kapatılmış, araç ise dava tarihinden sonra 01/10/2018 tarihinde tutanakla teslim alındığı,
Hükme esas alınan bilirkişi rapor ve ek raporlarından anlaşılacağı üzere araçtaki asıl problemin vites geçişlerindeki problem yani şanzıman arızası olduğu yaklaşık 127.000 km gibi uzun yol yapan bir araç için olağan arıza olduğu, araçtaki otomatik şanzıman probleminin aracın ilk servise götürüldüğünden itibaren aslında sensör arızasından kaynaklandığı ancak ilk servise gidişte araçta yapılan diagnostig testte tespit edilememesi nedeniyle arızanın giderilemediği, ancak arızanın teşhis edilememesi veya geç teşhis edilmesinin aracı gizli ayıplı hale getirmeyeceği, gizli ayıbın ancak imalattan kaynaklanan ve sahibi tarafından kullanıldıktan kısa bir süre sonra ortaya çıkan gözle görülemeyen uzman kişilerin tespit edebileceği bir arızanın ortaya konulması halinde mümkün olacağı, dolayısıyla araçta ayıp ve gizli ayıbın bulunmadığı tespit edildiği,
Hükme esas alınan bilirkişi heyet raporunda aracın gizli ayıplı olmadığının tespitine mahkememizce iştirak edilmiş, aynı heyetten alınan ek raporlardan anlaşılacağı üzere aracın onarımda geçen sürelerin mutat süreyi aştığı görüldüğü, aracın serviste kaldığı toplam sürenin 75 gün olduğu, ikinci gelişteki 28/08/2015-07/10/2015 tarihi arasındaki 40 günlük sürenin 19 günün, 10/11/2015-02/12/2015 tarihleri arasındaki onarım süresinin 12 gününün, 25/12/2015 tarihi ile teslim sayılan 06/01/2016 tarihleri arasındaki 6 günün olmak üzere toplam 37 iş günün mutad olmayan, olağanı aşan onarım süresi olduğu, davacının bu süre içinde kazanç kaybına uğradığı tespit edildiği,
Hükme esas alınan bilirkişi heyet rapor ve ek raporlarında davacının iş bu ticari aracın kullanılmaması sebebiyle yerine kiralayabileceği aracın günlük kiralama bedelinin KDV hariç 300,00 TL olduğu tespit edilmiş, buna göre 37 iş günü günlük kiralama bedeli sebebiyle KDV hariç 11.1000,00 TL, KDV dahil 13.098,00 TL kazanç kaybı tespiti yapılmış ise de yukarıda izah edildiği üzere ıslah edilen kısım yönünden zamanaşımı süresinin geçtiği tespit edildiğinden 1.000,00 TL maddi tazminata hükmetmek gerektiği,
3. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin …D.İş sayılı dosyasında ayıbın basit onarımla giderilmesinin mümkün olmadığı bildirilmiş, 30/10/2018 tarihli bilirkişi raporunda ise arızanın gizli ayıplı sayılacağı tespiti yapılmış ise de Ondokuz Mayıs Üniversitesi Makine Mühendisliği öğretim üyelerinden oluşan heyet tarafından hazırlanan rapor ve ek raporlarda oluşan arızanın kullanılan km’ye bağlı olarak olağan bir arıza olduğu tespiti yapılarak gizli ayıplı olmadığı sonucuna varıldığı, alınan bu rapor bilirkişilerin nitelikleri ve heyet halinde hazırlanmış olması yanında diğer raporlarda da tespit edildiği üzere arızanın geç tespit edilememesinin başlı başına gizli ayıp niteliğinde olamayacağı kaldı ki başkaca gizli ayıp sayılabilecek bir arızanında tespit edilmediği görülmekle diğer raporlardaki bu yöne ilişkin tespitlere iştirak edilmediği,
Davacı taraf aracın yaklaşık 3 yıl 34 gün süre ile serviste kaldığından bahisle talebini ıslah ettiği, gerçekten aracın son kez servise geldiği tarihten sonra uzun süre davalı …A.Ş.’nin işlettiği serviste kaldığı ve dava tarihinden sonra teslim alındığı sabit ise de davacının sözlü onayı ile 06/01/2016 tarihli iş emri düzenlenerek 480,53 TL fatura kesilmiş, aracın bu tarihte teslim edildiğini kabulü gerektiği, zira son kez servise gelindiğinde (hatta ilk servise gelindiğinde dahi) garanti süresinin dolması sebebiyle ücretsiz tamirat yapılması mümkün olmayıp davacının ücretsiz onarım talep etmesinde haklı olmadığı, buna göre kendi rızasıyla aracının servisten teslim almadığı ve teslim tarihi kabul edilen 06/01/2016 tarihinden sonra teslim aldığı tarihe kadar oluşan kazanç kaybından bizatihi kendisinin sorumlu olmasının gerektiği kanaatine varılarak bu yöne ilişkin iddia ve talepler yerine görülmemiş, toplam mutat dışı onarım süresinin 37 iş günü olduğu sonucuna varıldığı,
Sonuç olarak, davalı ….Tic. A.Ş. yönünden zamanaşımının gerçekleşmesi sebebiyle davanın reddi gerekmiş, davacının aracının diğer davalı …San. Tic. A.Ş.’de makul onarım süresi üzerinde 37 iş günü fazladan kalması sebebiyle bu süre içerisinde yaptığı iş nazara alınarak kazanç kaybına uğrayacağı kabul edilmiş, bu kaybın fazladan kalınan süre içerisinde aynı işi yapacak bir başka aracın kiralama bedeli kadar olacağı anlaşılmış, bilirkişi heyet raporundan günlük KDV hariç 300,00 TL kiralama bedeli davacı tarafından da kabul edilmiş, buna göre toplam KDV dahil 13.098,00 TL tazminat hesaplanmış ise de dava dilekçesinde talep edilen kısım dışındakileri zamanaşımına uğradığı anlaşılmakla, 1.000,00 TL maddi tazminata hükmedilmiş, diğer maddi manevi tazminat talepleri açıklanan gerekçelerle reddedildiği görülmüş olup, mahkeme kararı ve gerekçelerinin usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından, davacı ve davalı …Tic.A.Ş vekillerinin istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1.Davacı ve davalı …Tic.A.Ş vekillerinin istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan REDDİNE.
2.a)Alınması gerekli 80,70 TL istinaf karar harcından peşin alınan 59,30 TL’nin mahsubu ile bakiye 21,40 TL’nin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına.
b)Alınması gerekli 80,70 TL istinaf karar harcından peşin alınan 59,30 TL’nin mahsubu ile bakiye 21,40 TL’nin davalı ….Tic.A.Ş’den alınarak hazineye gelir kaydına.
Harç tahsil müzekkerelerinin Dairemizce yazılmasına.
3.İş bu kararın, Dairemiz Yazı İşleri Müdürü tarafından taraflara tebliğine.
Dair, HMK’nın 361/1 maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde temyiz yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.22/04/2022
….
Başkan
….
¸e-imza
…
Üye
….
¸e-imza
…
Üye
…
¸e-imza
…
Katip
…
¸e-imza
GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİHİ : 22/04/2022
Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında E-İMZA ile imzalanmıştır!