Emsal Mahkeme Kararı Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2022/272 E. 2022/547 K. 30.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
SAMSUN
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/272
KARAR NO : 2022/547

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : SAMSUN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 08/11/2021
NUMARASI : 2021/2 Esas 2021/686 Karar

DAVACI : …
VEKİLİ : ….
DAVALI :…
VEKİLİ :….
DAVANIN KONUSU : Alacak

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; Davalının, davacı kooperatifin üyesi olduğunu ve kooperatife karşı akçeli yükümlülüklerinin bulunduğunu, bu kapsamda 2017 yılının Haziran ile Aralık döneminde her ay için 500 TL olmak üzere toplam 3.500 TL, 2018 yılında her ay için 500 TL olmak üzere toplam 6.000 TL ve 2019 yılında her ay için 250 TL olmak üzere toplam 3.000 TL tutarında aidat ödemesi gerektiğini, ayrıca gecikilen her ay için aylık %2,5 oranında gecikme zammı ödeneceğinin Genel Kurul’da (GK) kararlaştırıldığını, ancak davacının belirtilen aylara ait 12.500 TL tutarındaki aidatlarını ödemediğini ve davadan önceki zorunlu arabuluculuk görüşmelerinden de sonuç alınamadığını beyanla, fazlaya dair talep ve dava hakkı saklı kalmak kaydıyla 12.500 TL tutarındaki aidat borcunun tahakkuk tarihlerinden itibaren işleyecek aylık %2,5 oranındaki gecikme zammı ve yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini taleple dava ettiği anlaşılmıştır.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili davalının, davacı kooperatif üyesi iken kendisine tahsis edilen daireyi 2014 yılına üçüncü bir kişiye satıp teslim ettiğini ve bu suretle kooperatiften ayrıldığını, ancak 07.01.2017 tarihli GK’da kaydının devam ettirildiğini öğrendiğini ve kooperatif tarafından aleyhine başlatılan Samsun İcra Dairesi’nin …. Esas sayılı takip dosyasına o güne kadar doğmuş aidat borçlarını ödediğini, bunun üzerine Tekkeköy 2. Noterliği’nin …. tarihli …. y.nolu ihtarnamesi ile üyelikten istifa ettiğini kooperatife bildirdiğini, ancak kaydının silinmeyip üyeliğinin devam ettirildiğini ve istifadan sonraki dönem aidat borcundan da sorumlu tutulduğunu, oysa üyeliğinin istifa iradesinin kooperatife ulaşması ile birlikte sona erdiğini ve ancak bu tarihe kadar doğmuş borçlardan sorumlu tutulabileceğini beyanla, davanın reddini talep ettiği anlaşılmıştır.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
Yerel Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; Davanın kısmen kabulüne; 7.737,50 TL’nin, 5.000 TL’sine dava tarihi olan 04.01.2021 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmek suretiyle davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verildiği görülmüştür.

İSTİNAFA BAŞVURAN TARAFLAR ve İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekilinin istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, davalının kötü niyetli olduğunu, mahkeme kararının kaldırılmasını, davanın tam kabulüne karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır.

DELİLLER :
Tüm dosya kapsamı.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
Dava, kooperatifin aidat ve işlemiş faiz alacağının tahsili istemine ilişkindir.
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hükümlerle sınırlı olmak üzere inceleme yapılmıştır.
Dosya üzerinde yapılan incelemede; Davacı vekilinin dava dilekçesi ile, davalının, davacı kooperatifin üyesi olduğunu ve kooperatife karşı akçeli yükümlülüklerinin bulunduğunu, bu kapsamda 2017 yılının Haziran ilâ Aralık döneminde her ay için 500 TL olmak üzere toplam 3.500 TL, 2018 yılında her ay için 500 TL olmak üzere toplam 6.000 TL ve 2019 yılında her ay için 250 TL olmak üzere toplam 3.000 TL tutarında aidat ödemesi gerektiğini, ayrıca gecikilen her ay için aylık %2,5 oranında gecikme zammı ödeneceğinin Genel Kurul’da kararlaştırıldığını, ancak davacının belirtilen aylara ait 12.500 TL tutarındaki aidatlarını ödemediğini ve davadan önceki zorunlu arabuluculuk görüşmelerinden de sonuç alınamadığını beyanla, fazlaya dair talep ve dava hakkı saklı kalmak kaydıyla 12.500 TL tutarındaki aidat borcunun tahakkuk tarihlerinden itibaren işleyecek aylık %2,5 oranındaki gecikme zammı ve yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini taleple dava ettiği,
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, davanın kısmen kabulüne karar verildiği, bu karara karşı davacının istinaf kanun yoluna başvurduğu görülmüş olup,
Mahkemece taraf delillerinin usulüne uygun olarak toplandığı, delillerin değerlendirildiği, yapılan yargılama sonucunda özetle; Davalı, 2017 yılı Haziran ayı ile üyeliğinin sona erdiği 2018 yılı Mart ayı dönemine ilişkin 10 aylık aidat borcu 5.000 TL ile faizi olarak hesaplanan 2.737,50 TL’den sorumlu olduğu ve toplam 7.737,50 TL’yi kooperatife ödemekle yüküm olduğu,
Davalının 2018 yılı Mart ayından sonraki dönem aidat borçlarından sorumlu olup olmadığına gelince; Dava konusunun 2017 yılı Haziran vd. eden aylara ait aidat borcu olduğu dosya kapsamından ve özellikle davacı vekilinin hüküm celsesindeki beyanından anlaşılmakta olup, “aidat borcu” içeriğinin genel hizmetlerden yararlanmanın karşılığı olan genel giderlerle ilgili olduğu konusunda bir iddia ileri sürülüp ispat edilmediği, buna göre, davalının, daireyi üçüncü kişiye devredip etmediğinin ve dahi istifanın kooperatife ulaşmasından sonra daireyi kooperatife geri verip vermediğinin bir önemi olmadığı ve bu sebeple bu konuda ayrıca tahkikat yürütülmediği, ortak, istifanın kooperatife ulaştığı tarihten sonra doğan aidat borçlarından sorumlu olmayacağından, davalının da 2018 yılı Mart ayından sonraki dönem aidat borçlarından sorumlu tutulmayacağı değerlendirildiği,
Bilirkişi raporlarında, faiz hesaplanırken faizin son günü olarak dava tarihi yerine 29.12.2020 tarihi esas alınmış, ancak taraflar ve özellikle davacı bu yöne ilişkin bir itirazda bulunmadığını, böyle olunca, oluşan durumun davalı bakımından usuli müktesep hak teşkil ettiği değerlendirilmiş, bilirkişi tarafından yapılan faiz hesabı nazara alınıp sonuca gidildiğini, bilirkişi kök raporunda, davalının aidat borçlarını davadan önce 29.12.2020 tarihinde ödediği belirtilmiş ise de, davalının dahi bu yönde bir iddiası olmadığı ve davaya konu döneme ilişkin ödeme yapıldığı konusunda dosyada bir delil bulunmadığı, bilirkişinin bu yöndeki tespitinin maddi hataya dayalı olduğu değerlendirildiği, bu sebeplerle, 7.737,50 TL üzerinden davanın kabulüne karar verildiği, mahkeme kararı ve gerekçelerinin usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından, davacı vekilinin istinaf başvurusun esastan reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1.Davacının İstinaf Başvurusunun Esastan REDDİNE.
2.Alınması gerekli 80,70 TL harçtan istinafa başvuran davacı tarafından yatırılan 305,00 TL harcın mahsubu ile artan 224,30 TL harcın davacı tarafa talep halinde İlk Derece Mahkemesince iadesine.
3.İş bu kararın, bilgi mahiyetinde İlk Derece Mahkemesi’nce taraflara tebliğine.
Dair, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan incelemede kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.30/03/2022


Başkan

¸e-imza

Üye

¸e-imza

Üye

¸e-imza

Katip

¸e-imza

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİHİ : 30/03/2022

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında E-İMZA ile imzalanmıştır!