Emsal Mahkeme Kararı Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2022/259 E. 2022/1497 K. 02.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
SAMSUN
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/259
KARAR NO : 2022/1497

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : ….
ÜYE : ….
ÜYE : ….
KATİP : ….
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : SAMSUN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 08/12/2021
NUMARASI : 2020/899 Esas-2021/1026 Karar

DAVACI : ….
VEKİLLERİ : ….

DAVALILAR :….
VEKİLİ :….
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan)

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket tarafından davalılardan ….’dan alınacak mallar karşılığında 13/07/2019 tarihi ile 31/03/2020 tarihleri arasını kapsayan seri çekler verildiğini, bu çeklerden 31/10/2019 tarihinden önceki çeklerin ödendiğini, bu çeklerin karşılığında bir kısım malların müvekkili şirkete teslim edildiğini, ödeme tarihi gelmemiş olan müvekkili şireket ait …. bankası …. Şubesinin İban:….nolu hesabından keşideci …. olan, …. emrine yazılı …. nolu toplam 10 adet çeklerin doğal olarak ödenmediğini, bu aşamada davalılardan ….’nın konkordato talebi ile Samsun Asliye Ticaret Mahkemesinin …. esas sayılı dosyası ile tedbir kararı verildiğinin öğrenildiğini, davalı şirketin şu anda kendilerine verilmiş olan çeklerin karşılığı malları tedbir kararı nedeni ile vermediğini, dava konusu çeklerin davalı bankalarda bulunduğunu ve teminat veya rehin olarak verilmesinin uygun olmadığını, teminat senedi olduğunun kabulü için senet metninde teminat olduğuna dair bir kaşenin ve hangi ilişkinin teminatı olduğunun yazılı belgeyle ortaya konması gerektiğini, davalı şirket tarafından taahhüt edilen malların müvekkili şirkete teslim edilememiş olduğundan 10 adet çekin bedelsiz kaldığını belirterek, davaya konu …. çekler yönünden borçlu olmadığının tespitine ve çeklerin iptaline karar verilmesini talep ve dava ettiği anlaşılmıştır.
Davalı….Bankası A.Ş. vekilinin cevap dilekçesinde özetle; dava konusu uyuşmazlıkta arabuluculuğa başvurulmasının şart olduğunu, davacı tarafından davanın iş bu şartın yerine getirilmeden açılması nedeniyle öncelikle davanın usulden reddi gerektiğini, davacı ile davalı …Şti arasındaki ticari ilişkinin müvekkili bankayı ilgilendirmediğinden davaya konu olayda husumetin müvekkili bankaya yöneltilemeyeceğini, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunduğu anlaşılmıştır.
Davalı …. T.A.Ş. vekilinin cevap dilekçesinde özetle; davacının bedelsizlik iddiasını yetkili hamil konumunda olan müvekkiline karşı ileri süremeyeceğini, davacının müvekkilinin kötüniyetli olduğunu kanıtlamak zorunda olduğunu, bedelsizlik iddiasının yazılı delille ispatlanması gerektiğini, yetkili hamile karşı ihtiyati tedbir kararı verilemeyeceğini, bu nedenlerle davanın reddine reddine karar verilmesi gerektiğini savunduğu anlaşılmıştır.
Davalı …. A.Ş. vekilinin cevap dilekçesinde özetle; bedelsizlik iddiasının temel borç ilişkisine taraf olmayan iyiniyetli 3.kişilere karşı ileri sürülemeyeceğini, müvekkili bankanın dava konusu çeke iyiniyetle hamil olduğuun, bu nedenlerle davanın reddine reddine karar verilmesi gerektiğini savunduğu anlaşılmıştır.
Davalı …. T.A.O. vekilinin cevap dilekçesinde özetle; dava konusu uyuşmazlıkta arabuluculuğa başvurulmasının şart olduğunu, davacı tarafından davanın iş bu şartın yerine getirilmeden açılması nedeniyle öncelikle davanın usulden reddi gerektiğini, bedelsizlik iddiasının iyiniyetli hamil konumunda olan müvekkiline karşı ileri sürülemeyeceğini, verilen tedbir kararının kaldırılması gerektiğini, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunduğu anlaşılmıştır.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılan yargılama neticesinde davanın kısmen kabul kısmen reddine dair hüküm kurulduğu anlaşılmıştır.

İSTİNAFA BAŞVURAN TARAFLAR ve İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
İstinaf başvurusunda bulunan davacı vekilinin dilekçesinde özetle; davalı bankaların kötü niyetli olduğunu ve bankalar yönünden davanın reddine karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, bu nedenlerle kararın kaldırılarak davanın kabulüne dair yeniden hüküm kurulmasını talep ettiği anlaşılmıştır.
İstinaf başvurusunda bulunan davalı …..vekilinin dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin davacının ödediğini iddia ettiği miktarın üzerinde mal tesliminde bulunduğunu, müvekkili şirketin davacı şirkete herhangi bir borcu olmadığını, her iki tarafa ait ticari defter raporları arasındaki çelişki giderilmeden hatalı ve hukuka aykırı bir şekilde karar verildiğini, bu nedenlerle müvekkili yönünden verilen kararın kaldırılarak davanın reddine dair yeniden hüküm kurulmasını talep ettiği anlaşılmıştır.

DELİLLER :
Tüm dosya kapsamı.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
Dava, kambiyo senedine dayalı İİK’nin 72.maddesine göre açılan menfi tespit ve çek iptali istemine ilişkindir.
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
Yerel mahkemece, davalılar …. A.Ş., …. A.Ş., …. Bankası A.Ş. ve ….Bankası T.A.O. hakkındaki davanın reddine, diğer davalı şirket hakkındaki davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı davacı vekili ile davalı …. vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İcra ve İflâs Kanunu’nun 72/6. maddesi uyarınca “Borçlu, menfi tesbit davası zımmında tedbir kararı almamış ve borç da ödenmiş olursa, davaya istirdat davası olarak devam edilir” düzenlemesi mevcuttur.
Anılan madde uyarınca menfi tespit davası icra takibinden önce sonuçlanmaz ve ihtiyati tedbir kararı verilmemiş olması yahut ihtiyati tedbir kararının kaldırılması nedeniyle, dava sırasında borç alacaklıya (davalıya) ödenmiş olursa, menfi tespit davası kanunun açık hükmü gereği (kendiliğinden) istirdat davasına dönüşür. Bu halde mahkeme menfi tespit davasına istirdat davası olarak devam eder, davacının talep sonucunu değiştirmesi için ıslah yoluna başvurmasına ya da karşı tarafın (alacaklının) muvafakati gerekmez.
Somut olayda, dosyada mevcut bankalar tarafından yazılan yazı cevaplarında çeklerin bir kısmının ödendiği belirtilmiş, davacı vekili 15/09/2021 tarihli bilirkişi raporuna itiraz dilekçesinde çek bedellerinin ödendiği beyan edilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde ise çek bedellerinin yargılama aşamasında ödenmesi nedeniyle davanın istirdat davasına dönüştüğü ileri sürmüştür. Bu itibarla, yerel mahkemece davaya konu çek bedellerinin ödenip ödenmediği hususu araştırılarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken eksik incelemeye dayalı hüküm tesisi yerinde görülmemiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı vekilinin istinaf itirazlarının kısmen kabulü ile; HMK 353/(1)-a-6 maddesi uyarınca kararın kaldırılmasına, kararın kaldırılma sebep ve şekline göre davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin sair istinaf itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1.Davacı vekilinin istinaf itirazlarının kısmen KABULÜ ile,
Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas, …. Karar sayılı ve 08/12/2021 tarihli kararın KALDIRILMASINA,
Dosyanın yukarıda belirtildiği şekilde işlem yapılmak üzere mahkemesine iadesine,
2.Davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin sair istinaf itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına,
3.İstinafa başvuran davacı tarafça yatırılan 80,70 TL istinaf karar harcının talep halinde kendisine iadesine,
İstinafa başvuran davalı tarafça yatırılan 12.402,87 TL istinaf karar harcının talep halinde kendisine iadesine,
Dair, HMK’nın 353/1-a-6 maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan incelemede kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.06/12/2022

….
Başkan
….
¸e-imza
….
Üye
….
¸e-imza
….
Üye
….
¸e-imza
….
Katip
….
¸e-imza

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİHİ : 06/12/2022
Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında E-İMZA ile imzalanmıştır!