Emsal Mahkeme Kararı Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2022/233 E. 2022/1431 K. 16.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
SAMSUN
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/233
KARAR NO : 2022/1431

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : …
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : TRABZON ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 06/02/2018
NUMARASI : 2015/621 Esas-2018/69 Karar

DAVACI : …
VEKİLLERİ : ….

DAVALI : ….
VEKİLİ : …

BİRLEŞEN 2016/282 ESAS SAYILI DOSYANIN TARAFLARI
DAVACI : ….
VEKİLİ : …
DAVALI : …
VEKİLİ : …

DAVANIN KONUSU: Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan)

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; Davacı şirket ile davalı şirket arasında tanzim olunan 12/09/2013 tarihli “Hazır beton Alım-Satım Sözleşmesi” uyarınca …. tarafından …. parsel sayılı arazi üzerine yapılan …. & … inşaatında kullanılacak TS EN 206-1 standartına uygun hazır betonu davacı şirkete teslim etme mükellefiyeti altına girdiğini, inşaat statik projesinin, C30 cinsi betona göre hazırlanmış olması nedeniyle tarafların, sözleşmenin 3. maddesinde, inşaata ağırlıklı olarak kullanılacak beton cinsinin C30 olması konusunda mutabık kaldığını, inşaatın denetimini üstlenen ….’nin inşaatta yaptığı olağan denetimlerde, kullanılan betonun 7 ve 28 günlük değerlerinin C30 seviyesinde olmadığını tespit etmiş ve bu konuda farklı tarihlerde 40 ayrı rapor düzenlendiğini, düzenlenen raporların tamamının ivedi şekilde davalı şirkete iletilerek sözleşmeye aykırılıkların düzeltilmesi talep edilmiş ise de, davalı şirketin bu konuda hiçbir girişimde bulunmadığını, bu kapsamda sözleşmenin 7.3 maddesi uyarınca aykırılıkların giderilmesinin müvekkili şirket üzerine kaldığını, inşaatın C30 cinsi betona göre projelendirildiğinden betonun C30 değeri taşımadığının tespit üzerine yeni bir statik proje hazırlatılması ve inşaatın bir bölümünün can ve mal güvenliğinin sağlanması amacıyla sağlamlaştırılması gerektiğini, bu nedenle gerekli bu sağlamlaştırılmanın yapıldığını, tüm bu nedenlerle, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla 202.968,97 TL’nin işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama masrafları ile vekalet ücretinin davalı şirkete yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava ettiği anlaşılmıştır.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; Davacı şirketin açmış olduğu davanın tamamen kötü niyetli olduğunu, davacının aldığı betonlardan dolayı müvekkili şirkete ödemediği 214.000,00 TL tutarında bir borcunun bulunduğunu, müvekkili tarafından davacı aleyhine 01/12/2015 tarihinde Trabzon 4. İcra Müdürlüğü’nün …. Esas nolu dosyası ile icra takibi başlatılmış olup iş bu dava da tamamen bu borçtan kurtulmak için açılmış dava olduğunu, davacı şirketin dava dilekçesinde bahsettiği zararının ne olduğunun anlaşılamadığını, zarar kalemlerinden gecikmeden ve güçlendirilmelerden bahsedilmiş fakat nasıl bir gecikme ve inşaatta hangi bölümlerin güçlendirilme yapıldığına dair bir bilgi verilmediğini, çünkü otel inşaatı bitimine dek inşaatta kullanılan betonun müvekkili şirket tarafından karşılanmış, müvekkilinden kaynaklanan bir gecikme veya revizyon olmadığını, kaldı ki davacının müvekkilinin sağladığı beton hakkında bu kadar ciddi sorunları olmasına rağmen işin bitimine kadar suskun kalması ve betonu müvekkil şirketten almaya devam etmesi, sonucunda da bu şikayetlerini müvekkilinin alacağını istemesi sonrasında dile getirmesinin manidar olduğunu, bu nedenlerle, cevaplarının kabulüne, haksız açılan davanın reddine karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
İlk derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, asıl davada ve birleşen davada, davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verildiği anlaşılmıştır.

İSTİNAFA BAŞVURAN TARAFLAR ve İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
İstinaf kanun yoluna başvuran davalı vekilinin dilekçesi ile özetle, usul ve yasaya aykırı mahkeme kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İstinaf kanun yoluna başvuran davacı vekilinin dilekçesi ile özetle, takibin iptaline yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLER :
Tüm dosya kapsamı.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
Asıl dava taraflar arasında imzalanan hazır beton alımına ilişkin sözleşmenin gereğinin davalı tarafından yerine getirilmemesi nedeniyle, davacı tarafından yapımı yüklenilen otel inşaatında gerçekleştirilen güçlendirme imalatı nedeniyle doğan masrafın tahsili amacıyla açılmış alacak davasıdır.
Birleşen dava ise asıl davanın davalısı tarafından, aynı sözleşmeye ilişkin ödenmeyen fatura bedellerinin tahsili amacıyla başlatılan icra takibine itirazın iptali davasıdır.
İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama neticesi Trabzon Asliye Ticaret Mahkemesinin …. Karar sayılı hükmü ile davacı …. şirketi tarafından açılan davanın ve birleşen davanın davacısı ….Şirketi açısından davanın kısmen kabulüne karar verildiği,
İşbu kararın istinaf edilmesi üzerine Dairemizin …. Esas-…. Karar sayılı hükmü ile taraf vekillerinin istinaf başvurularının ayrı ayrı reddine karar verildiği, davacı ….Şirketinin istinaf dilekçesi olarak “Trabzon İcra Hukuk Mahkemesi Sayın Hakimliği’ne” hitaben yazdığı …. Esas sayılı icra dosyası gösterilmek suretiyle sunduğu, 09/03/2018 tarihli(13/03/2018 havale tarihli) davacı vekili Av. … e-imzalı dilekçenin esas alındığı anlaşılmaktadır.
Dairemizin kararının temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 19.HD’nin 12/12/2019 tarihli, …. Esas-…. Karar sayılı geri çevirme kararı ile özetle, davacı ve birleşen dosya davalısı ….Şirketi vekili tarafından verilen bir istinaf dilekçesine rastlanmadığı, ancak 13/03/2018 havale tarihli Trabzon İcra Müdürlüğü’nün …. Esas sayılı takibin iptali talebi başlıklı bir dilekçesinin bulunduğu, Bölge Adliye Mahkemesi gerekçeli kararında ise davacının istinafının da bulunduğu bildirilmiş olup, istinaf dilekçesinin yukarıdaki dilekçe olup olmadığı, başka bir dilekçe verilip verilmediğinin tespiti istenmiş ve ayrıca davalı …. açısından eksik harcın tamamlanması istenmiştir.
Geri çevirme kararı sonrası Trabzon Asliye Ticaret Mahkemesi’ne yazılan müzekkereye 14/04/2021 tarihli cevabi yazı ile davacı tarafın ekte sunulan (İcra Hukuk Mahkemesine hitaben yazılan) dilekçesinin istinaf başvuru dilekçesi olarak kaydedildiği, aynı gün davacı vekilince istinaf harcının yatırıldığı, dilekçenin istinaf başvurusu olarak işleme alındığı, dosya içerisinde davacı vekilince başkaca bir istinaf başvuru dilekçesine rastlanmadığının bildirilmesi üzerine dosya yeniden Yargıtay’a gönderilmiş olup, Yargıtay 11.HD’nin …. Esas-…. Karar sayılı ve 27/05/2021 tarihli kararı ile geri çevirme kararından sonra dava dosyasına dilekçe sunan davacı vekili Av…. tarafından 03/02/2020 tarihli dilekçesi ile 13/03/2018 tarihli başka bir dilekçe sunmuş olduğu, dosya her ne kadar Yargıtay’a gönderilmiş ise de, bu vekil tarafından sunulan 13/03/2018 tarihli dilekçenin istinaf dilekçesi olarak sunulup sunulmadığının araştırılması istenmiş olup, dosya yeniden Dairemize geri çevrilmiştir.
Dairemizce gerekli araştırmalar yapılarak dosya temyiz incelemesi yapılmak üzere Yargıtay’a gönderildiğinde Yargıtay 11.HD’nin …. Esas-…. Karar sayılı hükmü ile aynen “(1) İlk Derece Mahkemesi’nce verilen karar, davacı-birleşen davalı vekiline 28.02.2018 tarihinde, davalı-birleşen davacı vekiline 28.02.2018 tarihinde tebliğ olunmuştur. Davalı-birleşen davacı vekili 09.03.2018 havale tarihli istinaf dilekçesini sunmuş, davacı-birleşen davalı vekili ise Trabzon ( ) İcra Hukuk Mahkemesi Sayın Hakimliği’ne başlıklı 13.03.2018 havale tarihli bir dilekçe sunmuştur. Bölge Adliye Mahkemesi’nce istinaf incelemesi yapılarak taraf vekillerinin her iki davaya yönelik istinaf başvuruları reddedilmiştir. Bu kez taraf vekilleri Bölge Adliye Mahkemesi kararına karşı temyiz kanun yoluna başvurmuşlardır. Temyiz incelemesi yapan Yargıtay (kapatılan) 19. Hukuk Dairesi’nin 12.12.2019 tarih, …. esas ve …. karar sayılı geri çevirme ilamının (1) nolu bendi ile dosyada davacı-birleşen davalı… vekili tarafından verilen bir istinaf dilekçesine rastlanılmadığı ve ancak 13.03.2018 havale tarihli “Trabzon İcra Müdürlüğü’nün …. esas sayılı takibinin iptali talebidir” başlıklı bir dilekçenin bulunduğu, Bölge Adliye Mahkemesi’nin gerekçeli kararında ise davacı-birleşen davalı vekilinin de istinaf kanun yoluna başvurduğunun bildirildiği, istinaf incelemesine esas olan davacı-birleşen davalı tarafından verilen istinaf dilekçesinin yukarıda anılan dilekçe olup olmadığının tespit edilmesi, davacı-birleşen davalı tarafından verilmiş başkaca bir dilekçe bulunması halinde verildiği tarihin tespiti ile dava dosyasına eklenmesi istenilmiştir. Geri çevirme kararından sonra dava dosyasına dilekçe sunan davacı-birleşen davalı vekili Av. … 03.02.2020 tarihli dilekçesi ile; Trabzon Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …. esas ve ….karar sayılı ilamına karşı istinaf yoluna başvurulduğunu, 13.03.2018 tarihinde istinaf harç ve masraflarının yatırıldığını, ancak UYAP sistemi üzerinden tarafları aynı olan ve Trabzon İcra Hukuk Mahkemesi’ne hitaben yazılmış bir başka dilekçenin zuhulen gönderildiğini, asıl istinaf dilekçelerinin ekte olduğunu bildirmiş, ilk defa asıl istinaf dilekçesi olarak eklenen dilekçenin 12.03.2018 tarihine ilişkin elektronik imzalı olduğu kayıtlardan anlaşılmıştır. Öte yandan Trabzon Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 14.04.2021 tarihli cevabi yazısında, davacı vekilinin ekte bulunan dilekçesinin (Trabzon ( ) İcra Hukuk Mahkemesi Sayın Hakimliği’ne başlıklı) istinaf başvuru dilekçesi olarak kaydedildiği, aynı gün davacı vekilinin istinaf harçlarını yatırdığı, dilekçenin istinaf başvuru dilekçesi olarak işleme alındığı, dosya içerisinde davacı vekiline ait başka istinaf başvuru dilekçesine rastlanılmadığı bildirilmiştir.
Yukarıda yapılan açıklamalar ışığında dosya içeriğine, davacı-birleşen davalı vekili Av. …’in 03.02.2020 tarihli dilekçesindeki beyanlarına, Trabzon Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 14.04.2021 tarihli cevabi yazısına ve temyize konu Bölge Adliye Mahkemesi karar içeriğine göre Bölge Adliye Mahkemesi’nce istinaf incelemesine esas alınan davacı-birleşen davalı vekili dilekçesinin, Trabzon ( ) İcra Hukuk Mahkemesi Sayın Hakimliği’ne başlıklı dilekçe olduğu anlaşılmaktadır.
“İstinaf dilekçesinin verilmesi” başlıklı 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu m. 343 hükmü; “(1) İstinaf dilekçesi, kararı veren mahkemeye veya başka bir yer mahkemesine verilebilir. İstinaf dilekçesi hangi mahkemeye verilmişse, o mahkemece bölge adliye mahkemesi başvuru defterine kaydolunur ve başvurana ücretsiz bir alındı belgesi verilir. (2) Kararı veren mahkemeden başka bir mahkemeye verilmiş olan istinaf dilekçesi, bu mahkemece yukarıdaki fıkraya göre işlem yapıldıktan sonra kararı veren mahkemeye örnekleriyle birlikte gönderilir. Bu durum derhâl mahkemesine bildirilir. (3) İstinaf yoluna başvurma tarihi konusunda 118 inci madde hükmü uygulanır. (4) Dosya, kararı veren mahkemece, istinaf dilekçesinde gösterilen daire ile bağlı kalınmaksızın, ilgili bölge adliye mahkemesine gönderilir.” düzenlemesini içermektedir. Davacı-birleşen davalı vekili Av. … tarafından verilen 03.02.2020 tarihli dilekçeye ekli asıl istinaf dilekçesi olduğu belirtilen dilekçenin 12.03.2018 tarihli elektronik imzalı olduğu anlaşılmış olup yukarıya metni alınan HMK m. 343 hükmü de dikkate alınarak bu dilekçenin (asıl istinaf dilekçesi olduğu bildirilen) sistem üzerinden gönderilerek UYAP sistemine kaydedilip kaydedilmediği belirlenip sisteme, üzerinde kayıtlı elektronik imza tarihinde gönderilip kaydedildiğinin tespit edilmesi durumunda istinaf incelemesinde değerlendirilmesi gerekeceği anlaşıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının re’sen bozularak kaldırılması gerekmiştir. ” gerekçesi ile Dairemiz kararı kaldırılarak dosya Dairemize yeniden gönderilmiştir.
Dairemizce taraflar duruşmaya çağrılmak ve bozma ilamına uyulmak suretiyle yeniden yargılama yapılmış olup, bu açıdan Yargıtay ilamında belirtilen eksikliğin giderilmesi konusunda inceleme yapılmıştır.
Davacı Başaran Şirket vekili tarafından sunulan dilekçeler incelendiğinde, istinaf incelemesi sırasında sunulan dilekçenin Trabzon İcra Hukuk Mahkemesi’ne hitaben sunulan 09/03/2018 tarihli(13/03/2018 havale tarihli), kayden davacı vekili Av. … tarafından imzalanan dilekçe bulunduğu,
Geri çevirme kararı sonrasında davacı vekili Av. … tarafından sunulan 03/02/2020 tarihli incelendiğinde ise, açıkça istinaf kanun yoluna başvurduklarını, 13/03/2018 tarihinde istinaf harç ve masraflarını ödediklerini, ancak uyap sistemi üzerinden, tarafları aynı olan ve Trabzon İcra Hukuk Mahkemesi’ne hitaben yazılmış bir başka dilekçe zuhulen gönderilmiş olup, asıl istinaf dilekçesinin ekte olduğunu belirtmek suretiyle, bu kez davacı vekili Av. … tarafından e-imzalı “Bölge Adliye Mahkemesi İlgili Hukuk Dairesine Gönderilmek Üzere Trabzon Asliye Ticaret Mahkemesi Sayın Hakimliği’ne” hitaben yazılmış, üzerinde tarandı kaşesi vurulmuş, 13/03/2018 tarihli dilekçe sunulmuştur.
Dolayısıyla dosyada davacı ve karşı davalı …. açısından çözülmesi gereken sorun, istinaf dilekçesinin İcra Hukuk Mahkemesine yazılan dilekçe mi yoksa sonradan sunulan Bölge Adliye Mahkemesine hitaben yazılan 13/03/2018 tarihli ve üzerinde tarandı kaşesi bulunan dilekçe mi olduğu noktasında toplanmaktadır.
Dairemizce bu açıdan gerek geri çevirme kararları ve gerekse bozma ilamı doğrultusunda gerekli araştırma ve incelemeler yapılmış olup, buna göre Trabzon Asliye Ticaret Mahkemesinin 14/04/2021 tarihli cevabi yazısında özetle, İcra Hukuk Mahkemesine yazılan dilekçenin işleme alındığının bildirildiği,17/05/2022 tarihli cevabi yazısında istinaf dilekçesinin yazının ekinde bulunmadığı, Uyap üzerinden yapılan incelemede 13/03/2018 tarihli istinaf dilekçesine rastlanılmadığı, hangi dilekçeden bahsedildiğinin anlaşılamadığından bahsedilerek dilekçe gönderilmesi halinde cevap verileceği bildirilmiş, bunun üzerine Dairemizce yeniden ayrıntılı müzekkere yazılmış olup, bu müzekkeremize istinaden 10/06/2022 tarihli cevabi yazısında özetle, Trabzon İcra Hukuk Mahkemesine yazılan dilekçenin Av…. tarafından sunulduğu bildirilmişse de, dilekçenin Av…. tarafından sunulduğu ve 13/03/2018 tarihinde istinaf dilekçesi olarak kaydedildiği, Av…. tarafından Uyap üzerinden 13/03/2018 tarihinde oluşturularak mahkememize gönderildiği e-imza ile imzalandığı, 09/03/2018 tarihinde gönderilmemiş olduğunun bildirildiği(bahsi geçen dilekçenin İcra Hukuk Mahkemesine yazılan dilekçe olduğu) anlaşılmaktadır.
Bu araştırmalara rağmen sonuç alınamaması üzerine Dairemizce Adalet Bakanlığı Bilgi İşlem Genel Müdürlüğü 21/07/2022 tarihli cevabi yazısında aynen “Yapılan incelemede, Trabzon Asliye Ticaret Mahkemesinin ….Esas sayılı dosyasında 13.03.2018 tarihli “İstinaf Başvuru Dilekçesi” olduğu, dilekçenin Avukat … tarafından Avukat Portalı ekranları üzerinden gönderildiği, aynı tarihte mahkeme personeli tarafından dosyasına kaydedildiği görülmüştür.
Genel Müdürlüğümüz tarafından evrak içeriklerine ulaşılamadığından yazınız ekinde gönderilen dilekçeler ile kıyası yapılamamış ve Daireniz tarafından sorulan evrak olup olmadığı konusunda kesin bir kanaate ulaşılamamıştır. Bu hususta yapılması istenen araştırma Daireniz ve ilgili ilk derece mahkemesi tarafından yapılabilmektedir. Sistemde kayıtlı bir evrakın eki olup olmadığı, hangi tarihte nasıl gönderildiği ve evrak üzerinden yapılan tüm işlemlere “Evrak İşlem Kütüğü” bilgisinden, “İlgili İş” bilgisinden ve “Dosya Ayrıntı Bilgileri” ekranından net bir şekilde ulaşılabilmektedir. Araştırmanın nasıl yapılacağı hususunda tereddüt hasıl olması durumunda Bölge Adliye Mahkemeniz Bilgi İşlem Biriminden destek alınabileceği” bildirilmek suretiyle yanıt verildiği, bunun üzerine Dairemizce duruşma günü Samsun Bölge Adliye Mahkemesi Bilgi İşlem Dairesi’nde görevli memurlar …. ve …. hazır bulundurularak, tüm dosya kapsamında yapılması gereken işlemler ve Adalet Bakanlığı’nın cevabi yazısı anlatılmak suretiyle sistem üzerinde yapılan incelemede özetle, İcra Hukuk Mahkemesine yazılan dilekçe dışında başkaca bir dilekçenin kayıtlı olmadığı, özellikle davacı tarafından sonradan sunulan Bölge Adliye Mahkemesi İlgili Hukuk Dairesine Sunulmak üzere Trabzon Asliye Ticaret Mahkemesi Hakimliği’ne başlıklı 13/03/2018 tarihli Av…. tarafından e-imzalı belgeye rastlanmadığı bildirilmiştir.
Bütün bu tespitler karşısında Dairemizce yapılan incelemede, davacının daha sonradan sunduğu Bölge adliye Mahkemesi İlgili Hukuk Dairesine gönderilmek üzere Trabzon Asliye Ticaret Mahkemesi Sayın Hakimliğine başlıklı, kayden tarandı kaşesi vurulmuş 13/03/2018 tarihli dilekçenin istinaf dilekçesi olarak sistemde kaydının bulunmadığı, sunuluş tarihi itibari ile süresinde verilmiş bir temyiz dilekçesi olarak kabul edilmesinin mümkün bulunmadığı, istinaf dilekçesi olarak ise süresinde sunulan Trabzon İcra Hukuk Mahkemesi Sayın Hakimliğine başlıklı ve…. Esas sayılı icra dosyasına yönelik 09/03/2018 tarihli(13/03/2018 havale tarihli) dilekçenin istinaf dilekçesi olarak kabul edilmesi gerektiği anlaşılmakla, bu dilekçe doğrultusunda inceleme yapılmıştır.
Davacı vekilinin istinaf dilekçesi olarak kabul edilen İcra Hukuk Mahkemesine yazılan dilekçesi incelendiğinde, dilekçenin İlk Derece Mahkemesinin kararının istinaf istemine havi olmayıp, icraya konulmasına ilişkin usule aykırılığa yönelik olduğu, HMK’nın 342/e ve f maddeleri uyarınca başvuru sebepleri ve gerekçesinin ve talep sonucunun açıkça yazılması gerektiği, dilekçede bu hususlar bulunmamasına rağmen aynı yasa maddesinin 3.bendinde ise, başvuranın kimliği ve imzası ile başvurulan kararı yeteri kadar belli edecek kayıtları taşıması durumunda, diğer hususlar bulunmasa bile HMK’nın 355.maddesi kapsamında yani kamu düzenini ilgilendiren hususlar kapsamında inceleme yapılması gerektiği sabit olmakla, bu açıdan yapılan incelemede kamu düzenine aykırılık teşkil eden herhangi bir hususun bulunmadığı açık olduğundan, davacı vekilinin istinaf isteminin reddine karar vermek gerektiği anlaşılmıştır.
Davalı vekilinin istinaf başvurusu açısından yapılan incelemede ise tüm dosya kapsamı uyarınca taraflar arasında, davacı …. tarafından yapılmakta olan otel inşaatında kullanılacak hazır betonun sözleşmede belirtilen nitelikte üretilerek, sözleşmede yer alan fiyat üzerinden davacıya satılması konusunda sözleşme imzalandığı, inşaatın devamı sırasında inşaatın statik projesine göre C 30 standartında olması gereken betonun daha düşük standartta olduğunun anlaşılması üzerine güçlendirme imalatına gerek duyulduğu ve bu imalatın da başka firmalarca yapılıp bedelinin davacı tarafından ödendiği, sözleşmede malın kusurlu teslim edilmesi sonucu uğranılan zarardan davalının sorumlu olacağının kararlaştırıldığı anlaşıldığından mahkemece asıl davanın kısmen kabulüne; birleşen davada ise davaya konu fatura bedellerinin ödendiği iddiasında bulunulmaması, faturalara konu betonun sözleşmeye uygun nitelikte bulunmaması nedeniyle ödemeden kaçınılmasına rağmen teslim alınan betonun inşaatın yapımında kullanılmış olması karşısında, mahkemece birleşen davanın asıl alacak yönünden kısmen kabulüne karar verilmiş olmasında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı anlaşılmakla, davalı vekilinin istinaf talebinin de yerinde olmadığı sonuç ve kanısına varılmıştır.
Dairemizin önceki kararı ve geri çevirme ve bozma kararları bir arada düşünüldüğünde, Yargıtayın bozma kararının yukarıda ayrıntıları ile anlatılan davacı vekilinin istinaf dilekçesinin tespiti ve buna göre inceleme yapılması gerektiği noktasında usul açısından olduğu gözetilerek, Dairemizce de istinaf istemleri incelenmek suretiyle karar verilmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Taraf vekillerinin istinaf başvurularının ayrı ayrı REDDİNE,
2.Asıl dosyada harç:
Alınması gerekli 8.061,19 TL harçtan istinafa başvuran davalı …Şti tarafından yatırılan 2.015,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 6.045,89 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Harç tahsil müzekkeresinin Dairemiz Yazı İşleri Müdürünce yazılmasına,
İstinafa başvuran davacı taraftan harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
Birleşen dosyada harç:
Alınması gerekli 14.148,86 TL harçtan istinafa başvuran davalı …. tarafından yatırılan 3.538,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 10.610,86 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Harç tahsil müzekkeresinin Dairemiz Yazı İşleri Müdürünce yazılmasına,
İstinafa başvuran davacı taraftan harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
3.İş bu kararın, Dairemiz Yazı İşleri Müdürünce taraflara tebliğine,
Dair davalı-karşı davacı vekilinin yüzüne karşı, davacı-karşı davalı tarafın yokluğunda kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.17/11/2022


Başkan

¸e-imza

Üye

¸e-imza

Üye

¸e-imza

Katip

¸e-imza

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİHİ : 17/11/2022

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında E-İMZA ile imzalanmıştır!