Emsal Mahkeme Kararı Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2022/227 E. 2022/631 K. 07.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.

SAMSUN

BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ

3. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/227
KARAR NO : 2022/631

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A

İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : ….(….)

ÜYE : ….(….)

ÜYE : …(…)

KATİP : …(….)

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : SAMSUN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

TARİHİ : 29/12/2021

NUMARASI : ….Esas-…. Karar

DAVACILAR : ….

VEKİLİ : …

DAVALI : …

DAVANIN KONUSU : Sigorta (Hayat Sigortası Kaynaklı)

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :

Davacılar vekilinin dava dilekçesinde özetle: davacıların murisi ….’nün dava dışı ………Bankası A.Ş. …….Şubesi’nden üç ayrı işletme kredisi kullandığını ve kredilerin tahsisi sırasında davalı sigorta şirketince hayat sigorta poliçeleri düzenlendiğini, murisin vefat etmesi ile rizikonun gerçekleştiğini ve poliçelerde geçen meblağın ödenmesi için davalıya müracaat edildiği ancak davalının rizikonun teminatı kapsamı dışında kaldığı ve murisin beyan yükümlülüğüne aykırı davrandığı iddiasında bulunarak ödeme yapmadığını, davacıların icra tehdidi karşısında kredi borcunun takdisini ödediklerini ve yapılan bu ödemenin de davalının sorumluluğunda olduğunu, davadan önceki zorunlu arabuluculuk görüşmelerinden davalının olumduz tutumu sebebiyle sonuç alınamadığını beyanla, kredi taksiti olarak davacılar tarafından ödenen 11.077,06-TL’nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsilini, ayrıca fazlaya dair talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla kredi borcunun bakiyesinin davalı sigortacı tarafından ödenerek kapatılmasını talep ve dava ettiği anlaşılmıştır.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:

İlk derece Mahkemesi tarafından davanın görevsizlik nedeniyle reddine dair hüküm kurulduğu anlaşılmıştır.

İSTİNAFA BAŞVURAN TARAFLAR ve İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:

İstinaf başvurusunda bulunan davacı vekilinin dilekçesinde özetle; davaya konu hayat poliçelerinin ticari ve mesleki amaçla hareket eden davacıların murisi tarafından çekilen zirai işletme kredilerine dayalı olarak akdedildiğini, tüketici işlemi olarak değerlendirilemeyeceğini, yerel mahkemece verilen görevsizlik kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, bu nedenlerle kaldırılmasını talep ettiği anlaşılmıştır.

DELİLLER :

Tüm dosya kapsamı.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :

Dava, hayat sigorta sözleşmesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.

Dava tarihinde yürürlükte olan 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 3. maddesine göre tüketici; ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, tüketici işlemi; mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder.

Aynı Kanun’un 73/1. maddesinde tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemelerinin görevli olduğu belirtilmiş, 83/2. maddesinde ise taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olmasının, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve 6502 Sayılı Kanun’un görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engelleyemeyeceğine değinilmiştir.

Bu açıklamalar uyarınca somut olaya gelindiğinde; davacılar murisi ile davalı sigorta şirketi arasında sigorta sözleşmesi düzenlendiği, murisin ölümü nedeniyle mirasçıları tarafından hayat sigorta poliçesine istinaden tazminat talebinde bulunulduğu görülmüştür. Taraflar arasındaki ilişki akdi bir ilişki olup davalının sorumluluğunun kaynağı davacıların murisi ile davalı arasında yapılan hayat sigorta sözleşmesidir.

Hal böyle olunca davacı vekilince dava dilekçesinde ileri sürülen vakıalar, bu vakıaların ileri sürülüş biçimi ve davacılar murisi ile davalı arasında yapılan sözleşme uyarınca davacıların tüketici konumunda olduğu, ticari dava niteliği de taşımayan davaya bakma hususunda Tüketici Mahkemesinin görevli olduğu ve inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davacılar vekilinin yerinde bulunmayan istinaf kanun yolu başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/(1)-b-1. maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;

1.Davacılar vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun esastan REDDİNE.

2.Alınması gerekli istinaf karar harcı peşin alındığından başka harç alınmasına yer olmadığına.

3.İş bu kararın, bilgi mahiyetinde İlk Derece Mahkemesi Yazı İşleri Müdürü’nce taraflara tebliğine.

Dair, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan incelemede kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.07/04/2022

….

Başkan

….

¸e-imza



Üye



¸e-imza



Üye



¸e-imza



Katip



¸e-imza

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİHİ : 07/04/2022

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında E-İMZA ile imzalanmıştır!