Emsal Mahkeme Kararı Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2022/2045 E. 2023/1890 K. 29.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
SAMSUN
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/2045
KARAR NO : 2023/1890

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : …
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : SAMSUN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 05/07/2022
NUMARASI : 2021/235 Esas 2022/771 Karar

DAVACI : …
VEKİLLERİ : …
DAVALI :…
VEKİLİ : ..
DAVANIN KONUSU : Tazminat

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; 22.07.2020 tarihinde …. sevk ve idaresinde bulunan … plakalı aracın, müvekkili sevk ve idaresinde bulunan … plakalı araca çarpması neticesinde meydana gelen trafik kazasında müvekkilinin sürekli malul kalacak şekilde yaralandığını, kazanın oluşumunda…plakalı araç sürücüsünün kusurlu olduğunun soruşturma dosyası kapsamında yer alan kusur raporu ve kaza tespit tutanağı ile sabit olduğunu, kaza nedeni ile davacının sağ ayak bileği ve sol diz ve sol omzundan yaralandığını, kazaya karışan …. plaka sayılı aracın davalı sigorta şirketi nezdinde ZMMS poliçesi ile sigortalı olduğunu, oluşan zararın giderilmesi için davalı sigorta şirketine başvuru yaptıklarını, hasar dosyası oluşturulduğunu ve fakat herhangi bir ödeme yapılmadığını, arabuluculuk sürecini başlattıklarını anlaşamama ile sonuçlandığını belirterek müvekkilinin cismani zarara uğraması nedeniyle belirsiz alacak olarak fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak ve sigorta limitini aşmamak kaydı ile 1.000,00-TL sürekli iş göremezlik maddi tazminatının temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini taleple dava ettiği anlaşılmıştır.
Davalı….. vekilinin cevap dilekçesinde özetle; Dava konusu talebin zaman aşımına uğradığını, davadan önce yapılan başvurunun usulüne uygun olmadığını, davanın yetkisiz mahkemede açıldığını yetkili mahkemenin …. Ticaret Mahkemeleri olduğunu, davanın kabulü anlamına gelmemek kaydıyla müvekkili şirketin dava konusu trafik kazası bakımından olası sorumluluğunun 01.06.2015 tarihinde yapılan değişiklik ile yeniden düzenlenen zorunlu mali mesuliyet sigortası genel şartları uyarınca belirlenmesi gerektiğini, sigortalının kusuru oranında sorumluluklarının olması nedeni ile kusur oranlarının tespiti için hem Adli Tıp Trafik İhtisas Dairesi’nden hem de Karayolları Genel Müdürlüğü Fen Heyetinden seçilecek kusur konusunda uzman bilirkişi heyetinden rapor alınması gerektiğini , tazminat hesaplamasında davacı yarın emniyet kemeri takmadığı için müterafik kusurlu olduğu gözetilerek hakkaniyete ve Yerleşik Yargıtay kararlarına uyîuı oranda indirim yapılması gerektiğini, 20.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik ile Özürlülük Ölçütü ve Sınıflandırması Yönetmeliği’nin yerine artık Erişkinler İçin Engellilik Yönetmeliğinin kullanılması gerektiğini , geçici iş görmezlik dönemi, bakıcı gideri, kazanç kaybı, tedavi gideri ve yol masrafları taleplerinin teminat dışı olduğunu, olay sebebiyle elde edilen kazanımların tazminat tutarından indirilmesi gerektiğini, müvekkili şirketin dava tarihinden ve ancak yasal faizle sınırlı olarak sorumlu tutulabileceğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
Yerel mahkemece yapılan yargılama sonucunda; Davanın kabulüne karar verildiği görülmüştür.

İSTİNAFA BAŞVURAN TARAFLAR ve İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekilinin istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Hükme esas alınan maluliyet raporunun kabul edilebilir olmadığı, davacının maluliyetinin daha yüksek olduğu, aktüerya raporundaki hesaplamanın düşük olduğu, mahkeme kararının kaldırılmasını talep ettiği anlaşılmıştır.
Davalı … şirketi vekilinin istinaf başvuru dilekçesinde özetle;Aktüerya raporundaki hesaplama yönteminin davalının aleyhine olduğu ve kabul edilebilir olmadığı, davacıya SGK tarafından yapılan rücuya tabi ödemenin netleştirilmesinin gerektiği, hükme esas alınan kusur raporunun kabul edilebilir olmadığı, maluliyet raporunun ATK’dan alınması gerektiği, davacının kaza anında kask takıp takmadığı, koruyucu ekipman kullanıp kullanmadığı tespit edilerek müterafik kusur indirimi yapılması gerektiği, verilen kararın hatalı olduğu ve kaldırılmasını talep ettiği anlaşılmıştır.

DELİLLER :
Tüm dosya kapsamı.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
Dava, trafik kazası nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hükümlerle sınırlı olmak üzere inceleme yapılmıştır.
Yerel Mahkeme tarafından davanın kabulüne karar verilmiş, verilen karar davacı vekili tarafından, hükme esas alınan maluliyet raporunun kabul edilebilir olmadığı, davacının maluliyetinin daha yüksek olduğu, aktüerya raporundaki hesaplamanın düşük olduğu gerekçesi ile; davalı sigorta şirketi vekili tarafından, aktüerya raporundaki hesaplama yönteminin davalının aleyhine olduğu ve kabul edilebilir olmadığı, davacıya SGK tarafından yapılan rücuya tabi ödemenin netleştirilmesinin gerektiği, hükme esas alınan kusur raporunun kabul edilebilir olmadığı, maluliyet raporunun ATK’dan alınması gerektiği, davacının kaza anında kask takıp takmadığı, koruyucu ekipman kullanıp kullanmadığı tespit edilerek müterafik kusur indirimi yapılması gerektiği, verilen kararın hatalı olduğu gerekçesi ile istinaf edilmiştir.
Yerel Mahkeme tarafından toplanması gerekli tüm delillerin toplandığı, usulünce tartışıldığı, hükme esas alınan ATK kusur raporunun oluşa uygun, denetime açık ve hüküm kurmaya elverişli olduğu, hükme esas alınan maluliyet raporunun kaza tarihi göz önünde bulundurularak mevzuata uygun düzenlendiği, hükme esas alınan aktüerya raporunda TRH-2010 progresif rant yöntemine göre hesaplama yapıldığı ve davacının maddi zararının SGK tarafından yapılan rücuya tabi ödemeler tenzil edilerek belirlendiği, davacının yaralanma şekli göz önünde bulundurulduğunda müterafik kusur indirimi yapılmamış olmasında isabetsizlik bulunmadığı, verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğu, gerekçede hata edilmediği, taraf vekillerinin istinaf sebeplerinin ayrı ayrı yerinde olmadığı anlaşılmakla, davacı vekili ve davalı sigorta şirketi vekilinin istinaf kanun yolu başvurularının 6100 sayılı HMK’nın 353/(1)-b-1. maddesi gereğince ayrı ayrı esastan reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının İstinaf Başvurusunun Esastan REDDİNE,
2-Davalı … Şirketinin İstinaf Başvurusunun Esastan REDDİNE,
3-a)Alınması gerekli 269,85 TL istinaf karar harcından peşin alınan 80,70 TL’nin mahsubu ile bakiye 189,15 TL’nin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
b)Alınması gerekli 638,65 TL istinaf karar harcından peşin alınan 80,70 TL’nin mahsubu ile bakiye kalan 557,95 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Karar kesin olduğundan harç tahsil müzekkerelerinin İlk Derece Mahkemesi’nce yazılmasına,
4-İş bu kararın, bilgi mahiyetinde İlk Derece Mahkemesi’nce taraflara tebliğine,
Dair, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan incelemede kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.30/11/2023

Başkan….. Üye…. Üye… Katip…
e-imzalı e-imzalı e-imzalı e-imzalı

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİHİ : 30/11/2023

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında E-İMZA ile imzalanmıştır!