Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
SAMSUN
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2022/2029
KARAR NO : 2023/1513
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
BAŞKAN :…
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : …
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : SAMSUN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 29/09/2022
NUMARASI : 2020/858 Esas-2022/966 Karar
DAVACI : …
VEKİLİ : …
DAVALI : …
VEKİLİ : …
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; müvekkili… hakkında ….. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosya kapsamında icra takibi başlatıldığını, söz konusu takibin dayanağının 10 adet senet olduğunu ve alacaklısının dava dışı … Şirketi, borçlusunun… olduğunu, takip dayanağı senetlerdeki imzanın müvekkiline ait olmadığını, dava dışı şirket yetkilisi … isimli şahsın müvekkiline ait TC kimlik numarasını kullanarak temsilcisi bulunduğu … Ltd. Şti kaşesinin üzerine de müvekkilinin imzasını atmak suretiyle 10 adet senedi davacı olan müvekkilini borçlu gösterecek şekilde doldurarak ……..Bankası’nın 29/06/2011-28/11/2012 tarihli genel kredi sözleşmesine istinaden söz konusu şirket tarafından kullanılan kredilere mahsup edilmek üzere 07/09/2012 tarihinde temlik cirosuyla bankalara tevdi edildiğini belirterek, davalının kötü niyetli olarak takibe ve haciz işlemlerine devam ettiğinin kabulü gerektiğinden davalının davanın kabulü ile %20 oranında kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; imzaya itirazın haksız olup, dava konusu bonolar üzerindeki imzanın takip borçlusuna ait olduğunun biilrkişi incelemesiyle ortaya çıkabileceğini, imza incelemesinin yeterli teknik donanıma sahip ATK tarafından yapılması gerektiğini, davaya konu bonolar üzerindeki imzanın borçlu eli ürünü olmasa dahi aynı imzayı havi sair kıymetli evrakın davacı tarafından ödenmiş olması durumunda yargıtay kararları gereği imzaya itirazın reddi gerektiğini, müvekkili bankanın iyiniyetli hareket ettiğini, dava tarihinden 1 yıl öncesine kadarki maaş kesintileri yönünden İİK 72 maddesinde yer alan 1 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğunu belirterek, imzanın borçluya ait olduğunun tespiti halinde borçlu aleyhine takip konusu alacağın%20’den az olmamak şartıyla kötü niyet tazminatına reddine karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
İlk derece Mahkemesi tarafından yapılan yargılama neticesinde davanın kabulüne dair hüküm kurulduğu anlaşılmıştır.
İSTİNAFA BAŞVURAN TARAFLAR ve İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
İstinaf başvurusunda bulunan davalı vekilinin dilekçesinde özetle; yerel mahkemece yetersiz ve hatalı raporlar esas alınarak usul ve yasaya aykırı bir şekilde karar verildiğini beyanla, verilen kararın kaldırılmasını talep ettiği anlaşılmıştır.
DELİLLER :
Tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
Dava, kambiyo senedine dayalı icra takibi nedeniyle borçlu olmadığının tespiti ve istirdat istemine ilişkindir.
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
Somut uyuşmazlıkta, davalı tarafından davacı hakkında ….İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyasında bonoya dayalı takip başlatıldığı, davacı tarafından bonolardaki imzanın kendisine ait olmadığından davalıya borcunun olmadığı ileri sürülerek eldeki davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı davalı vekilince istinaf talebinde bulunulmuştur.
Dosyadaki belgelere, kararın dayandığı delillerle, usul ve yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle takip dayanağı bonolardaki davacı adına atılan imzanın davacıya ait olmadığının ATK raporu ile tespit edilmiş olmasına, İİK’nın 72/7. maddesin bir yıllık hak düşürücü sürenin başlayabilmesi için borcun tamamının ödenmesinin gerekmesine, somut uyuşmazlıkta takip konusu borcun tamamının ödenmediğinden hak düşürücü sürenin işlemeye başlamamış olmasına göre; kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, ihtilafın doğru olarak tanımlandığı, inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından, davalı vekilinin yerinde bulunmayan istinaf kanun yolu başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/(1)-b-1. maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1.Davalı vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun esastan REDDİNE,
2.Alınması gerekli 4.023,23 TL istinaf karar harcından peşin alınan 972,48 TL’nin mahsubu ile bakiye 3.050,75 TL’nin başvuru yapan davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Harç tahsil müzekkeresinin İlk Derece Mahkemesi Yazı İşleri Müdürü tarafından yazılmasına,
3.İş bu kararın, bilgi mahiyetinde İlk Derece Mahkemesi Yazı İşleri Müdürü’nce taraflara tebliğine,
Dair, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan incelemede kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.11/10/2023
Başkan… Üye… Üye… Katip…
GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİHİ : 11/10/2023
Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında E-İMZA ile imzalanmıştır!