Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C
SAMSUN
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2022/1990
KARAR NO : 2023/1758
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
BAŞKAN : ….
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : …
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : SAMSUN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 14/06/2022
NUMARASI : 2021/421 Esas-2022/683 Karar
DAVACI : …
VEKİLİ : …
DAVALI : …
VEKİLLERİ : …
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; davacı …. Şirketi duvar kağıdı üretimi konulu bir eser sözleşmesi akdedildiğini, davacı şirketin hazırlamış olduğu duvar kağıtlarının … tarafından onaylanmasının akabinde de davacı şirketin hazırlamış olduğu duvar kağıdı örneklerini …. göndermek istediğini ve bahse konu eşyaların ….gönderilmek üzere davalı şirketin …. tarihlerinde teslim edildiği, ancak davalının ihmali ile davalı şirkete ait gönderilerin …. bulunan alıcıya teslim edilmediği gibi davacı şirkete herhangi bir bilgi verilmediğini, davalının ihmali davranışı sonucunda davacı şirkete ait eşyaların alıcıya zamanında ulaştırılmaması ve eşyaların zayi olması nedeniyle Nijerya’da bulunan… ile akdettiği eser sözleşmesinin feshedildiğini, davacının sözleşme bedelini alamadığını ve maddi zararının meydana geldiğini, davacının ticari itibarının büyük ölçüde zedelendiğini, davacının bu olaydan sonra… Şirketi ile hiçbir iş yapamadığını, manevi anlamda çok büyük zarar gördüğünü, davanın tarafları arasında akdedilen sözleşmenin taşıma sözleşmesi olduğunu, dava şartı olan zorunlu arabuluculuk sürecinde taraflar arasında anlaşma sağlanamadığını, davacının fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 100.000 TL maddi zararı, 10.000 TL manevi zararının davalının taşıma sözleşmelerine muhalefet ettiği tarihlerden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte karşı taraftan alınarak tazminine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini dava ve talep ettiği anlaşılmıştır.
Davalının cevap dilekçesinde özetle; 6475 sayılı Posta Hizmetleri Hakkında Kanunun 29. Maddesi gereğince “Ptt hizmetleri ile ilgili olarak talepte bulunma ve dava açma hakkı faaliyet konusu işlemin tesisi tarihinden itibaren bir yılın sonunda zamanaşımına uğrar. Bu süre Ptt’ye başvuru ile kesilir ve yapılan inceleme ve araştırmaların sonucunun ilgililere bildirildiği tarihte kesildiği yerden yeniden başlar. Bu süre yeni bir başvuru ile tekrar kesilmez” hükmü bulunduğunu, Kanunun 30. Maddesi hükmü “Uluslararası anlaşmalarda aksine bir hüküm bulunmadıkça bu Kanun hükümleri uluslararası posta işlerinde de uygulanır” şeklinde olduğunu, davacı tarafından gönderilerin davalı kuruma veriliş tarihi olan 12.06.2018, 22.06.2018, 10.08.2018 ve 20.08.2018 tarihleri olup, gönderilerin veriliş tarihi ve kaybolduğunun iddia edildiği tarihlerden itibaren gönderilerin 4’ü bakımından üç yıldan fazla süre geçtiği, diğer üçü bakımından ise üç yıla yakın süre geçtiğini, davacının talep ve dava hakkının zaman aşımına uğradığını, öncelikle zamanaşımı sebebiyle davanın reddini, davalı kurum kayıtlarına göre dava dilekçesinde belirtilen gönderilerin göndericisinin ………… olduğunu, dava açma hakkının göndericinin olduğunu, davacı şirketin tazminat isteme hakkının bulunmadığını, gönderi takibinin sorgulanmasında 12.06.2018 tarihinde kabulü yapılan gönderilerin 22.06.2018 tarihinde Nijerya’da teslim edildiğini, 22.06.2018 tarihinde kabulü yapılan gönderilerin 06.07.2018 tarihinde Nijerya’da teslim edildiği, bu gönderilen teslim edilmediği zarara uğradığı iddiasının gerçek dışı olduğunu, 10.08.2018 tarihinde kabulü gönderinin 20.08.2018 tarihinde gönderilerin göndericisi tarafından geri istendiği belirtilerek İstanbul Uluslararası Posta İşletme Merkezinden geri istendiği, göndericisinin talebi üzerine Samsun 75.Yıl PİDM Müdürlüğü tarafından 31.08.2018 tarihinden işyeri adresinde teslim edildiğini, gerçek dışı ve soyut iddialara dayalı tazminat talebinin hukuki geçerliliği bulunmadığını, tazminatın haksız zenginleşme vasıtası yapılmaması da tazminat hukukunun temel ilkelerinden olduğunu, davacının iddialarının gerçek dışı olup soyut ve dayanaksız zarar iddiası geçersiz olduğunu, davanın öncelikle zamanaşımı sebebiyle reddine, haksız ve yersiz dava taleplerinin reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
İlk derece Mahkemesi tarafından yapılan yargılama neticesinde davanın reddine dair hüküm kurulduğu anlaşılmıştır.
İSTİNAFA BAŞVURAN TARAFLAR ve İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
İstinaf başvurusunda bulunan davacı vekilinin dilekçesinde özetle; yerel mahkemece usul ve esas bakımından hukuka aykırı bir şekilde karar verildiğini beyanla, verilen kararın kaldırılmasını talep ettiği anlaşılmıştır.
DELİLLER :
Tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
Dava, taşıma sözleşmesinden kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
İ stinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
Somut uyuşmazlıkta davacı, davalıya taşınmak üzere verilen gönderilerin teslim edilmediği iddiasına dayalı olarak maddi ve manevi zararın tazminini talep etmiş, yerel mahkemece davanın zamanaşımı nedeniyle reddine dair verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Dosyadaki belgelere, kararın dayandığı delillerle, usul ve yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle; 6102 sayılı TTK’nın 855/1. maddesinde taşıma sözleşmesinden kaynaklanan istem haklarının 1 yılda zamanaşımına uğrayacağının düzenlenmiş olmasına (Yargıtay 11. Hukuk Dairesi, 2014/9974 E., 2014/20309 K., 23/12/2014 T.), davanın açıldığı tarih itibariyle 6102 sayılı TTK’nın 855/1. maddesindeki 1 (bir) yıllık zamanaşımı süresinin dolduğunun ve davalının zamanaşımı definin süresinde yapıldığının anlaşılmasına göre; kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, ihtilafın doğru olarak tanımlandığı, inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davacı vekilinin yerinde bulunmayan istinaf kanun yolu başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/(1)-b-1. maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1.Davacı vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun esastan REDDİNE,
2.Alınması gerekli 269,85 TL istinaf karar harcından peşin alınan 80,70 TL’nin mahsubu ile bakiye 189,15 TL’nin başvuru yapan davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Harç tahsil müzekkeresinin İlk Derece Mahkemesi Yazı İşleri Müdürü tarafından yazılmasına,
3.İş bu kararın, bilgi mahiyetinde İlk Derece Mahkemesi Yazı İşleri Müdürü’nce taraflara tebliğine,
Dair, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan incelemede kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.13/11/2023
Başkan…. Üye… Üye… Katip…
e-imzalı e-imzalı e-imzalı e-imzalı
GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİHİ : 13/11/2023
Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında E-İMZA ile imzalanmıştır!