Emsal Mahkeme Kararı Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2022/1938 E. 2022/1467 K. 24.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C
SAMSUN
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/1938
KARAR NO : 2022/1467

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : …
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : SAMSUN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 29/09/2022
NUMARASI : 2022/874 Esas-2022/969 Karar

DAVACI : …
VEKİLİ : Av.
DAVALI : …
VEKİLİ : Av.
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin ….’da halcilik yaptığını ve davalının ihraç etmek üzere müvekkilinden 31/03/2022 tarihinde safi 21.750 kg lahana satın aldığını, malın teslim alınması üzerine müvekkilinin aynı gün … nolu e-faturayı tanzim ettiğini ve sistem üzerinden davalıya iletildiğini, davalı tarafın 01/04/2022 tarihinde müvekkili hesabına 50.000,00 TL ödeme yaptığını, müvekkilinin bakiye alacağını istediğinde ise davalının borcunu ödemediğini, yargılamanın uzun sürecek olması nedeniyle müvekkilinin alacağının karşılıksız kalma tehlikesi ve borçlunun mallarını kaçırma ihtimali bulunduğunu, bu nedenlerle davalı adına kayıtlı araçlar, taşınmaz kayıtları ve banka mevduatlarına dava miktarının 15.000,00 TL’lik kısmı için uygun bir teminat karşılığında ihtiyati haciz konulmasını talep ettiği anlaşılmıştır.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin adresinin Adana ili olması sebebiyle icra müdürlüğü ve mahkememizin yetkisiz olduğunu, davacı tarafın müvekkiline herhangi bir mal teslimi yapmadığından bahisle müvekkilinin davacıya herhangi bir borcu olmadığını, müvekkili şirketin tek yetkilisinin …. olduğunu ve şirket yetkilisi tarafından herhangi bir teslim -tesellüm belgesi bulunmadığını, davacının da ikrar ettiği üzere müvekkiline herhangi bir mal teslim edilmemesi sebebiyle müvekkilinin davacıdan 50.000TL alacaklı olduğunu, söz konusu alacakların tahsili için gerekli işlemlere davacıdan önce başlanıldığını, davacı tarafın müvekkilinden haksız olarak tahsil ettiği paraları müvekkiline iade etmemek için eldeki takibi ve davayı açtığını, davacı tarafın her ne kadar lahana sattığını beyan etse de davacının dosyaya sunduğu üretici belgesi dahi bulunmadığını belirterek, haksız ve kötü niyetli olarak açılan iş bu davanın reddine karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
İlk derece Mahkemesi tarafından yapılan yargılama neticesinde davanın görevsizlik nedeniyle reddine dair karar verildiği anlaşılmıştır.

İSTİNAFA BAŞVURAN TARAFLAR ve İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
İstinaf başvurusunda bulunan davalı vekilinin dilekçesinde özetle; yerel mahkemece verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu ve davaya bakmakla görevli ve yetkili mahkemenin Adana Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu, bu nedenlerle kararın kaldırılmasını talep ettiği anlaşılmıştır.

DELİLLER :
Tüm dosya kapsamı.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
Dava; faturaya dayalı alacağın tahsili için başlatılan icra takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
Somut uyuşmazlıkta, davacı vekili, davalının ihraç etmek üzere müvekkilinden 31/03/2022 tarihinde safi 21.750 kg lahana satın aldığını, malın teslim alınması üzerine fatura tanzim edildiğini, davalı tarafından fatura bedelinin bir kısmının ödendiğini, müvekkilinin bakiye alacağının tahsili için başlattığı takibe davalının haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek eldeki davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Yerel mahkemece, davacının işletme esasına göre defter tuttuğu, dava tarihi itibariyle tacir olmadığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir.
6102 Sayılı TTK’nın 12.maddesine göre “bir ticari işletmeyi, kısmen de olsa, kendi adına işleten kişiye tacir denir. Bir ticari işletmeyi kurup açtığını, sirküler, gazete, radyo, televizyon ve diğer ilan araçlarıyla hakla bildirmiş veya işletmesini ticaret siciline tescil ettirerek durumu ilan etmiş olan kimse, fiilen işletmeye başlamamış olsa bile tacir sayılır.” Anılan Yasanın 11.maddesinde “Ticari işletme, esnaf işletmesi için öngörülen sınırı aşan düzeyde gelir sağlamayı hedef tutan faaliyetlerin devamlı ve bağımsız şekilde yürütüldüğü işletmedir. Ticari işletme ile esnaf işletmesi arasındaki sınır, Bakanlar Kurulunca çıkarılacak kararnamede gösterilir.” 15.maddesinde de ” İster gezici olsun ister bir dükkanda veya sokağın belirli yerlerinde sabit bulunsun, ekonomik faaliyeti sermayesinden fazla bedeni çalışmasına dayanan ve geliri 11.maddenin 2.fıkrası uyarınca çıkarılacak kararnamede gösterilen sınırı aşmayan ve sanat veya ticaretle uğraşan kişi esnaftır.” düzenlemesi bulunmaktadır. Bir kimsenin Vergi Usul Kanunu’na göre esnaf sayılması, TTK yönünden de esnaf kabul edilmesini gerektirmez. Ticaret siciline ya da Oda’ya kayıtlı olmamak da tacir olmamanın kesin bir kanıtı olmadığı gibi, vergi mükellefi olup olmamak da tacir ve esnaf ayrımında kesin bir ölçüt olarak kabul edilemez. Yerel mahkemece Vergi Dairesinin yazı cevabına göre davacının işletme esasına göre defter tuttuğu belirtilmişse de, dosya içeriğinden davacının Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir ya da esnaf olup olmadığına anlaşılamamaktadır.
Bu itibarla, yerel mahkemece yukarıda ifade edilen yasa hükümleri ve açıklamalar da dikkate alınmak suretiyle davaya konu edilen uyuşmazlık yönünden genel mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemesi’nin mi yoksa Ticaret Mahkemesinin mi görevli olduğunu belirlemek yönünden davacının tacir olup olmadığı hususunda gerekli araştırma yapılıp gerektiğinde bilirkişi raporu da alınmak suretiyle sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeye dayalı görevsizlik kararı verilmesi doğru görülmemiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin istinaf itirazlarının kabulü ile, 353/(1)-a-3. maddeleri uyarınca ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, kaldırma kararının sebep ve şekline göre istinaf kanun yoluna başvuran davalı vekilinin yetkiye ilişkin istinaf i tirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1.Davalı vekilinin istinaf itirazlarının KABULÜ ile,
Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 29/09/2022 tarihli ve 2022/874 Esas, 2022/969 Karar sayılı kararın KALDIRILMASINA,
Dosyanın yukarıda belirtildiği şekilde işlem yapılmak üzere mahkemesine iadesine,
2.Kaldırma kararının sebep ve şekline göre, istinaf kanun yoluna başvuran davalı vekilinin yetkiye ilişkin istinaf itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına,
3.İstinafa başvuran davalı tarafça yatırılan 80,70 TL istinaf karar harcının, talep halinde İlk Derece Mahkemesi Yazı İşleri Müdürü’nce başvurana iadesine,
Dair, HMK’nın 353/1-a-3 maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan incelemede kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.25/11/2022

. Başkan… Üye… Üye… Katip…

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİHİ : 25/11/2022

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında E-İMZA ile imzalanmıştır!