Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
SAMSUN
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO 2022/1935
KARAR NO : 2023/1943
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : …
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : SAMSUN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 01/09/2022
NUMARASI : 2017/704 Esas 2022/848 Karar
DAVACILAR : …
VEKİLİ : …
DAVALI : …
VEKİLİ : …
DAVANIN KONUSU : Tazminat
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; 30/01/2017 tarihinde sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı ticari otobüsü ile … istikametinden …istikametine seyir halinde iken aynı istikamette önünde seyir halinde olan …. sevk ve idaresinde bulunan … plakalı ticari kamyona yakın takip sonucunda kendi aracının ön sağ kısımları ile önünde seyir halinde bulunan kamyonun arka sol kısımlarına çarpması neticesinde çift taraflı ölümlü yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, bu kaza sonucunda davacıların miras bırakanı….vefat ettiğini, müteveffanın ölümünden dolayı müvekkillerinin destekten yoksun kaldıkları için zorunlu mali mesuliyet sigortası gereği bilirkişilerce belirlenecek miktarın müvekkillerine hisseleri oranında ödenmesi gerektiğini belirterek dava tarihi itibariyle alacak miktarının bilinmemesi sebebiyle şimdilik 700,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının, 100,00 TL zorunlu koltuk ferdi kaza sigortası poliçesi için, 100,00 TL koltuk ferdi kaza sigortası poliçesi için, 100,00 TL hukuksal koruma için ihbar tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini taleple dava ettiği anlaşılmıştır.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; Davaya konu talebin taşımacılık poliçesinin değil trafik poliçesinin teminatı altında olduğunu, davacının 4925 sayılı kanun çerçevesinde taşınmadığını, davacı tarafından tüzüğe göre tanzim edilmiş yolcu bileti sunulmadığını, ayrıca taşımanın şehirler arası mı yoksa şehir içi mi olduğunun mahkeme tarafından tespit edilmesini talep ettiklerini, şehir içi taşıması olması durumunda talebin taşımacılık poliçesinin değil trafik poliçesinin teminatı altında olduğunu, temerrüt süresinin delillerin tümünün müvekkil şirkete tebliği tarihinden itibaren 8 iş günü geçmesi ile başladığını, açıklanan nedenlerle açılan davanın reddine karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
Yerel Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; Davanın davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verildiği görülmüştür.
İSTİNAFA BAŞVURAN TARAFLAR ve İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davalı vekilinin istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Davalının dava açılmadan önce yapmış olduğu ödemelerin tazminat miktarından düşülmediği, hükme esas alınan bilirkişi raporunda vefat eden… babasının hayatta olup olmadığının değerlendirilmediği, hükme esas alınan bilirkişi raporunun kabul edilebilir olmadığı, anne babanın çocuklara destek yaşının … yaş olarak kabul edilemeyeceği, dava konu olayın iş kazası olduğu, peşin sermaye değerinin düşülmesinin gerektiği, yargılama sırasında kusur raporunun alınmadığı, hükme esas alınan kusur raporunun kabul edilebilir olmadığı, davacının zararının öncelikle zorunlu karayolu taşımacılık sigortasından karşılanmasının gerektiği, sonuç miktar için temerrüt tarihinden itibaren faiz işletilmesinin hakkaniyete aykırı olduğu, aktüerya raporunda hesaplamanın TRH 2010 ve %1,8 teknik faiz kullanılarak yapılması gerektiği, hesaplama yönetiminin hatalı olduğu, verilen kararın hatalı olduğu, kararın kaldırılmasını talep ettiği anlaşılmıştır.
DELİLLER :
Tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
Dava, trafik kazası nedeni ile maddi tazminat istemine ilişkindir.
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hükümlerle sınırlı olmak üzere inceleme yapılmıştır.
Yerel Mahkeme tarafından davanın davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiş, verilen karar davalı sigorta şirketi vekili tarafından, davalının dava açılmadan önce yapmış olduğu ödemelerin tazminat miktarından düşülmediği, hükme esas alınan bilirkişi raporunda vefat eden … babasının hayatta olup olmadığının değerlendirilmediği, hükme esas alınan bilirkişi raporunun kabul edilebilir olmadığı, anne babanın çocuklara destek yaşının 25 yaş olarak kabul edilemeyeceği, dava konu olayın iş kazası olduğu, peşin sermaye değerinin düşülmesinin gerektiği, yargılama sırasında kusur raporunun alınmadığı, hükme esas alınan kusur raporunun kabul edilebilir olmadığı, davacının zararının öncelikle zorunlu karayolu taşımacılık sigortasından karşılanmasının gerektiği, sonuç miktar için temerrüt tarihinden itibaren faiz işletilmesinin hakkaniyete aykırı olduğu, aktüerya raporunda hesaplamanın TRH 2010 ve %1,8 teknik faiz kullanılarak yapılması gerektiği, hesaplama yönetiminin hatalı olduğu, verilen kararın hatalı olduğu gerekçesi ile istinaf edilmiştir.
Yerel Mahkeme tarafından toplanması gerekli tüm delillerin toplandığı usulünce tartışıldığı, davacıların murisi….kazaya karışan araçta yolcu konumunda olması, kazada kusurunun bulunmaması sebebi ile Yerel Mahkeme tarafından yeniden kusur raporu alınmamasında ve kazaya ilişkin kusur değerlendirmesinde isabetsizlik bulunmadığı, müteveffa… babasının 2012 yılında vefat ettiği ve kaza tarihinde hayatta olmadığı, dosya kapsamından davacıların murisi …. kazaya karışan otobüste muavin olduğu anlaşılmakla birlikte SGK’dan gönderilen yazı cevabına göre bu kapsamda yapılan bir ödemenin bulunmadığı, Yerel Mahkeme tarafından hükme esas alınan 10.05.2022 havale tarihli aktüerya raporunun denetime açık ve hüküm kurmaya elverişli olduğu, dosyaya ibraz edilen ödeme belgeleri uyarınca davalı tarafından yapılan ödemelerin tazminat miktarından tenzil edildiği, müteveffa…çocuklarının üniversite eğitimlerine devam etmesi sebebi ile destek yaşının 25 yaş olarak belirlenmesinde isabetsizlik bulunmadığı, aktüerya raporunun kaza tarihi ve yerleşik Yargıtay içtihatları göz önünde bulundurularak TRH 2010 ve progresif rant yöntemi kullanılarak düzenlendiği, hükme esas alınan bilirkişi raporunun denetime açık ve hüküm kurmaya elverişli olduğu, ilgili rapor doğrultusunda verilen karar kararın usul ve yasaya uygun olduğu, gerekçede hata edilmediği, Yerel Mahkemenin temerrüt tarihi ve faize yönelik değerlendirmesinde de isabetsizlik bulunmadığı, davalı sigorta şirketi vekilinin istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı anlaşılmakla, davalı vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/(1)-b-1. maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı Sigorta Şirketinin İstinaf Başvurusunun Esastan REDDİNE,
2-Alınması gerekli 13.839,82 TL istinaf karar harcından peşin alınan 3.459,95 TL’nin mahsubu ile bakiye 10.379,87 TL’nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Karar kesin olduğundan harç tahsil müzekkerelerinin İlk Derece Mahkemesi’nce yazılmasına,
3-İş bu kararın, bilgi mahiyetinde İlk Derece Mahkemesi’nce taraflara tebliğine,
Dair, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan incelemede kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi .08/12/2023
Başkan… Üye… Üye… Katip…
e-imzalı e-imzalı e-imzalı e-imzalı
GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİHİ : 08/12/2023
Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında E-İMZA ile imzalanmıştır!